Ortaokul Türkçe Soruları

M- UŞ- ISI va- 12. Olasılık Cümlesi Bir olayın muhtemel nedenlerini göz önüne alarak sonuçlardan birisini kesin olmadan ön plana çıkaran cümlelerdir. Tahmin Cümlesi acetaten Eldeki verilere dayanarak olayların sonuçları hakkında kuvvetli bir kestirme yapan cümlelerdir. Varsayın Cümlesi ACADAR Herhangi bir durumu ve olayı gerçekte olmuş gibi veya olmamış gibi gösteren cümlelerdir. romane Kesinlik Cümleleri Şüphe taşımayan, olasılık ve tahmin içermeyen, anlamında kesinlik barındıran cümlelerdir. D) IV Aşağıdaki cümlelerden hangisi yanında belirtilen anlama uygun olarak kullanılmamıştır? A) Birinci Dünya Savaşı kaybedilince Alman teknisyenler ve pilotlar ülkelerine geri döndü. (Ke- sinlik) B) Bir satranç tahtası ve kendilerini gerçek dünyadan soyutlamış iki usta satranç oyuncusu dü- şünün. (Varsayım) C) TEKNOFEST yarışmaları sonucunda dereceye girenlere toplamda 5 milyon TL' nin üzerinde ödüller verilmesi planlanıyor. (Tahmin) D) Kütle çekim yasalarında ufak değişiklikler yaparak gözlemsel verileri açıklamak mümkün ola- bilir. (Olasılık) 41

Çantamı açınca kitabımı evde unuttuğumu anladım. Okuldan çıkıp eve varana kadar hava kararmıştı. Çok yorgun olduğum için erkenden uyudum. Tek başıma kaldıramayacağım için çuvalı kardeşimle taşıdım. ★ 18. Yukarıdaki tabloda çeşitli sembollerle gösterilen cümlelerin hangisinde oluş fiili kullanılmıştır? A) B) D) ★ 19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlısı yapılmıştır?

C) D) 4. Öznel Cümleler Kiraz ağacı, memleketimizin birçok yerinde yetişen sevilen bir ağaçtır. Insanı en çok yoran şeylerden biri sözlerinin duvara çarpıp geri dönmesidir. Kitap okumayı alışkanlık hâline getirmiş 2 3 bir insanın penceresi geniş olur. Savaş ve Barış, zamanın Rusya'sını iyisiyle kötüsüyle anlatan bir eserdir. 4 2 34 Nesnel Cümle Doğruluğu ya da yanlışlığı kişiden kişiye göre değişen, söyleyenin kendi duygusunu veya düşüncesini içeren cümlelere "öznel cümleler" denir. Doğruluğu ya da yanlışlığı kişiden kişiye göre değişmeyen, söyleyenin kendi duygusunu veya düşüncesini içermeyen cümlelere ise "nesnel cümleler" denir. Yukarıdaki tablolarda öznel ve nesnel cümlelere örnekler verilirken yanlışlık yapılmıştır. Bu tablodaki yanlışlığı gidermek için hangi iki cümle yer değiştirmelidir? Öznel Cümle D C A B Nesnel Cümleler A Müzik, kelimelerle anlatılamayan duygu ve seslerle anlatılması sanatıdır. yok demektir. B Başarısızlığa tahammülünüz yoksa başarıya da cesaretiniz düşüncelerin yazarı Recaizade Mahmut Ekrem'dir. C Edebiyatımızdaki ilk realist roman olan Araba Sevdası'nın D Fasulyenin yurdumuzda en çok yetiştiği bölgeler Karadeniz ve Marmara sahilleri ile Orta Kuzey Anadolu'dur. 1.

Cevaplanmiz 1. 3 haftalık Avrupa tatiline çikan Zeynep ve Çetin'in gittikleri ülkeler ve bu ülkelerde kalma süreleriyle ilgili sunlar bilinmektedir. TÜRKÇE Bu testte 20 soru vardir. cevip kagidinin Türkçe kısmına işaretley . . Balang gitis • Almanya, Fransa, İtalya, Ispanya, Isviçre ve Avusturya'ya gitmişlerdir. . Gezi İtalya'da başlayıp İspanya'da bitmiştir. • İsviçre'ye Almanya'dan hemen sonra gitmişlerdir ve orada 4 gün kalmışlardır. 4. olarak Fransa'ya gitmişlerdir. Her ülkede en az bir gün kalmışlardır. Italya ve İspanya'da beşer gün kalmışlardır. En az Almanya'da kalmışlardır. • Fransa'da Avusturya'dan iki gün fazla kalmışlardır. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? 1.Alanya SAust >-Fransa 3 Haye 4. Ispanya Jeynep WIT Cetin 11 1. italya → Sgin 2 3. 4. Franse A) Fransa'ya 4. sırada gitmişlerdir ve orada 4 gün kalmışlardır. B) İspanya'dan hemen önce gittikleri ülke Avusturya'dır ve orada 2 gün kalmışlardır. Ta C) Gittikleri ülkelerden İsviçre 3. sıradadır. D) Almanya ile Avusturya arasında üç ülke gezmişlerdir. AAA 210gun Sain

hayvanlar Faya Geçiniz 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik zamanlı fiil kullanılmıştır? Toplantı sırasında, konuşanları dikkatle dinliyorduk. Sanatçı sahneye çıktığında seyirciler onu alkışladı. Bahçedeki rengârenk güller güneşle birlikte çiçek açıyor. D) Komşularımız geçen gün sitenin bahçesinde bir tilki görmüş. 2374 3 Diğer Sayfa

nan şan sağ- de kul (1) Basit bir çizgi filmde saniyede 24 kare görüntü izleriz. (11) Böylece bir çizgi film izlerken perdeden sani- yede 24 kare görüntü geçer. (III) Gerçekte ardışık görüntülerle hareket hissi uyandırılmaya çalışılması yeni bir şey sayılmaz. ((IV) Günümüzden binlerce yıl önce atalarımız mağaraların duvarlarına yaptıkları resimlerle benzer bir "canlandırma" yaratmaya çalışmışlar ancak bu yöntemi kullanarak film yapma düşüncesi ilk kez 19. yüzyılda olgunlaşmıştır. Bu metindeki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir geçiş ve bağlantı ifadesi bulunmaktadır? A) I. (B) II. C) III. D) IV. 63 Kafa Dengi

PROJE GÖREVİ ALINAN DERSLER %30 %10 %20 TÜRKÇE %40 MATEMATİK FEN BİLGİSİ İNGİLİZCE = 40 = 20 = 10 = 30 TÜRKÇE DERSİ PROJE KONULARI %30 C) III ve IV %15 %10 %45 DİL BİLGİSİ PARAGRAF YAZIM KURALLARI NOKTALAMA Bu grafiklerden hareketle, 1. En çok tercih edilen ders Türkçedir. II. Türkçe dersinden en az paragraf konusunda görev alınmıştır. III. Matematik ve İngilizce seçenlerin oranı Türkçe seçenlere eşittir. IV. Yazım kurallarından proje alanların sayısı İngilizceden proje alanların sayısına eşittir. V. Dil bilgisinden proje alanların sayısı noktalamadan proje alanların sayısından fazladır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) I ve II B) II ve III = 45 = 10 30 = = 15 D) IV ve V

Etkinlik 1 usta kilise kusur endişe klinik muayene mücadele uyuşuk kıvrak tente dürtü kiler gergin 19 Aşağıda okuduğunuz metinde geçen bazı kelimeler verilmiştir. Anlamlarından yola çıkarak bulmacayı doldurunuz. 12 15 21 20 SOLDAN SAĞA 1. Genellikle süt çocuklarına süt ve sulu yiyecekleri içirmekte kullanılan emziki şişe. 3.Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse 4.Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem 5.Evlerde yiyecek, içecek ve erzakin saklandığı oda, ambar veya dolap 6.Olay, hadise 7.Bir şeye gereksinim duyan 9.Tipla ilgili, hekimlikle ilgili 12.Eksiklik, noksan, nakisa 17.Yabani 18.Hristiyanların ibadet etmek için toplandıkları yer 12 15.Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah'ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, håller 16.Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılan zorlu çaba, savaş 21.Tasa, kaygı 22.Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer 19.İnme. 20.Genellikle güneşten korunmak için bir yerin üzerine gerilen bez, naylon vb.nden yapılmış örtü 26 235 8. 10. 11. 13. 14. 15. 20 4 SÖZ DAĞARCIČINI ZENGİNLEŞTİRME YUKARIDAN AŞAĞIYA felç sorun biberon tibbi vaka kanıt muhtaç vahşi kasvetli işlevsiz bukle çömelmek mucize İşlevi olmayan. Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz Dizlerini bükerek topuklan üzerine oturmak Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç Bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim Sıkıntılı Gerilmiş durumda olan Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma, sağlık muayenesi

2 8. Ben derslerimi müfredatı yetiştirme kaygısı ile anlatmıyorum ki! Müfredat içindeki bilgiyi ço- cuklar bir şekilde öğrenir. Ama asıl önemli olan; ahlakı, dürüstlüğü, saygıyı ve yardımlaşmayı öğ- renmeleri. Yoksa ben' de sadece ders anlatıp çıksam sıradan bir öğretmen olurdum Düşüncelerini bu şekilde dile getiren öğret- menle ilgili hangisi söylenemez? A) Öğrencilerine bilgiyi iyi aktardığını düşünür. B) Kendini sıradan bir öğretmen olarak görmez. C) Çocuklara güzel huylar edindirmeyi ister. D) Müfredattan daha önemli şeyler olduğuna inanır.

D. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem var- dir? A) Sessizlik uzaktan gelen bir gürültüyle bozuldu. B) Arkadaşları ona ilginç bir bakış attı. C) O günden sonra nehrin sol tarafında gezmeye başladı. D) Bu değildi sana verdiğim kitap.

15. Ferit Edgünün "Biçimler, Renkler, Sözcükler" esen 20. yüzyıl resminin ünlü ressamlarını ta- nimamızı, resim tarihini değerlendirebilmemizi sağlayacak bilgiler içeriyor. aben Bu cümlede kullanılan noktalama işaretle- rinin işlevleriyle ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? mitololmlis Site Trait A) Birbiri ardınca sıralanan eş görevli sözcük evli ve sözcük grupları arasına virgül konur. Te B Sayılardan sonra sıra bildirmek için nokta kullanılır. C) Özel isimlere getirilen iyelik, durum ve bil- dirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır. D) Özellikle belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır.

2. Yer-yön belirten zarflar herhangi bir ek almazken aynı sözcük "-e, -de, -den" hal eklerinden birini alırsa yer tamlayıcısı olur. Şu örneğe bakalım: "Kadın, elinde bir tabakla dışarı çıktı." cümlesin- de dışarı yerine "dışarıya" dersek yer tamlayıcısı haline dönüşür, sözcük zarf olmaktan da çıkar. "Dışarı" olarak kalırsa da zarf tamlayıcısı olur. Yukarıdaki bilgiler ışığında aşağıdaki cümlele- rin hangisinde “yukarı” sözcüğü zarf tamlayıcısI olarak kullanılmıştır? A) Eski eşyaları hep beraber yukarıya çıkardık. B) O tuhaf sesler yukarıdan geliyormuş meğer. C) Kitabımı aldım ben de yukarı gidiyorum. D) O, eski evin yukarısında kendi odasını kurmuş.

Aşağıd emizin bazı bölgelerinin 2017-2020 yılları arasında yabancı turistler tarafından tercih edilme oran- lannı gösteren tablo verilmiştir. Akdeniz Bölgesi Karadeniz Bölgesi Marmara Bölgesi Iç Anadolu Bölgesi A) 2017 2018 2019 2020 2017 2018 2019 2020 Buna göre aşağıdakilerden hangisi, bu bölgelerin 2017-2020 yillan arasındaki tercih edilme oranlarını gösteren grafiklerden biri olamaz? -Akdeniz Bölgesi 2017 %51 %14 %27 %8 Marmara Bölgesi B) 2018 %49 %12 %33 %6 2019 %54 %11 %34 %1 â 2017 2018 2019 2020 2020 %60 %30 %65 %5 2017 2018 2019 2020 Karadeniz Bölgesi -İç Anadolu Bölgesi

Olay: Ahmet'in, okul müdürünün yemeğini yemesi Yer: Okul kantini 5 Kişiler: Ahmet, okul müdürü, kantinci Zaman: Öğle arası Aşağıdakilerin hangisinde, verilen hikâye unsurlarının tamamı kullanılmıştır? A) Sıcak bir mayıs gününde, öğle arası zili henüz çalmıştı. Sınıflar yavaş yavaş boşalıyordu. Ahmet, bugün eve gidemeyeceği için öğle yemeğini kantinde yemeye karar vermişti. Kantine inip kantinciden bugünün listesinde olanlardan istedi. Önünde okul müdürü vardı, kantinciyle sohbet ediyorlardı. Kantinci bir yandan da Ahmet'in yemeğini hazırladı. Ahmet, yemeği alıp köşedeki masaya geçti. Karnını doyurdu ve bulaşık tabak ve kaşığı tekrar kantine bırakarak sınıfına çıktı. B) Ahmet, okul kantinine geldiğinde doğru kantincinin yanına gitmişti. Öğle arası 40 dakikaydı ve yemek yemek için fazla zamanı yoktu. Kantinci ve müdür, oturmuş bir şeyler tartışıyorlardı. Ahmet, kantinciye bir seslendi, iki seslendi, sesini duyuramadı. O anda gözü masanın üzerinde hazırlanmış tepsiye ilişti. "Herhalde fazladır." diyerek tepsiyi alarak kolonun yanındaki masaya oturdu ve afiyetle yemeye başladı. Kantincinin "Dur oğlum, o müdürün yemeği!" diye bağırması için çok geçti. C) Ders zilinin çalmasıyla fırladı aniden. Karni o kadar acıkmıştı ki durmaya sabrı yoktu. Öğle arası da kısacıktı zaten, yemek mi yiyecekti, maç mı yapacaklardı? O yüzden acele etmeliydi. Hemen kantine indi ve kan- tincinin hazırlamakta olduğu yemeği gördü. Hiç beklemeden cebinden parayı çıkardı, kantincinin önüne bıraktı ve elindeki yemekleri kaparak en yakınındaki masaya çöktü. Hızlı hızlı yemeye başlamıştı ki omzuna bir el dokunduğunu hissetti. "Afiyet olsun oğlum da benim yemeğimi neden yiyorsun?" diyen müdürü görünce bir anda tıkandı. D) Ahmet, kantine geldiğinde kimsecikler yoktu. "Şanslıyım." diye düşündü çünkü yemek için sıra bekleme- yecekti. Hemen kantincinin yanına gitti ve "Bugün neler var menüde usta şefimiz?" diyerek günlük yağını yaktı. Kantinci bayılırdı övgü dolu sözlere, bu yüzden Ahmet'in yemeğini fazla fazla verdi. Ahmet, tepsiyi kaptığı gibi bir masaya oturdu ve yangından mal kaçınır gibi yemeye başladı. Bu arada merdivenlerden inen müdür, Ahmet'i gördü ve yanına geldi. "Hayrola Ahmet? Bu saatte ne işin var burada, neden derste değilsin?" diyerek yanındaki sandalyeye oturdu.

0 TURKCE SINAVLA OGRENCIALACAK ORTADORE ve belas taha oynanan domino" oyununu oyna Hapet dominonun nasit oynandiğini bilmediği için oyun Kilavuzunda verilen aşağıdaki yazy okumuştur. Bu oyunda her taş, bir pagiyle ortadan ye bölünmüştür. Bu çizginin Gündeki noktalardan her biri, bir sayı değerini ifade et mektedir. Eğer bir taşın çizgiyle ayrilmiş herhangi bir bölümünün üstünde nokta yoksa bu bölüm, sifir (0) sayisini ifade eder. Or bu taş, altı (6) ve sifur (0) sayısını ifade etmektedir. Bu kurallardan hareketle sıradaki oyuncu, oyun esnasında bir önceki ayuncunun oynadığı taşın sayı değerine sahip aynı taşlan uş uca koymaya çalışır. Örneğin 6-5 taştan konulmusa daha sonra 5-6 ya da 6-5 taşlan konabilir. Oyun bitene kadar her taş ile bir kere oynanır ve o tag ayni oyunda ikinci kez kesin- kle kullanılamaz. Burada en önemli husus, taşların uçlarının birbiriyle aynı hizaya gelmesidir. Örneğin, şu şekilde bir dizilim mümkündür. 6-5, 5-5, 5-1, 1-2, 2-0, 0-2. Elindeki bütün taşlan önce bitiren oyuncu, "domino" der ve oyunu biter. Klavuzdaki bilgilerden hareketle bu oyunun nasıl oynandığini öğrenen Haşmet, arkadaşlarıyla domino oynamaya başlamıştır. [M 3 Oyun yukarıdaki gibiyken Haşmet'e oyun sırasının gelmesi için önünde hamle yapması gereken iki kişi vardır. Haşmet taşinin oynandığı kısma elindeki taşı oynamak istemektedir fakat araya bazı bağlantı taşlarının girmesi gerekir ki is tediği taşı oynayabilisin Buna göre Haşmet'in, elindeki taşı oynayabilmesi için araya sırasıyla hangi bağlantı taşlarının girme gerekir B) D) Diger sayfaya geçiniz

Gazeteci: (1)- Oyuncu: Bu soruya cevap vermeden önce diğer altı sanat dalinin ne olduğuna bakmak gerekir. Bunlar; resim, heykel, mimari, dans, şiir ve müziktir. Sinema bütün bu sanat dallarını bünyesinde barındırdığından dünyaca ünlü sinema eleştirmeni Ricciotto Canudo tarafından yedinci sanat olarak adlandırılmıştır. Gazeteci: (II)- Oyuncu: Bir oyuncu olarak zaman zaman sinema projelerinde yer alıyorum. Dolayısıyla sinemanın bir parça- si sayılırım ve bu şekilde söylenmesi beni gururlandırmıyor değil. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere getirilebilecek ifadeler, aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) (1) Sinemanın "yedinci sanat" olarak adlandırılması diğer sanatlara bir haksızlık mıdır? (II) Bir sinema oyuncusu olarak sinemanın gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? B) (1) Sinemanın diğer sanat dallarıyla ilişkisini nasıl açıklayabiliriz? (II) Sinemanın "yedinci sanat" olarak görülmesi sizi mutlu ediyor mu? C) (1) Sinemanın "yedinci sanat" olmasıyla ilgili neler söyleyebiliriz? (II) Sinema izleyicisinin sizin filmlerinize "Sanatsal bir niteliği yok!" demesi, sizi üzüyor mu? D) (1) Sinemaya neden "yedinci sanat" denmiştir? (II) Sinemaya "yedinci sanat" denmesi sizde nasıl bir etki uyandırıyor?