Ortaokul Türkçe Soruları

yanı deta iyla ki- ki- er. 1- 9. Aşağıdaki metinlerin hangisinde ek fiilin hikâye birle- şik zamanıyla çekimlenmiş sözcük kullanılmamıştır? A) Kar Beyazı ve Kırmızı Gül, annelerine günlük işlerinde her zaman yardımcı olurdu. Gün biterken anneleri on- lara masallar anlatırdı. B) Sonrasında ne mi oldu? Bir ay sonra ayakkabıda hâl kalmadı, yanlardan atmaya başladı. Anladım ki spor ayakkabı, biz dağ taş gezen köy çocukları için uygun değilmiş. Kara lastik ayakkabılarımıza tekrar döndük ve uzun yıllar mutlu mesut yaşadık onlarla. C) Galatasaray'da bir lokantada oturuyordum. Sait Fa- ik'in dalgın adımlarla lokantaya girdiğini gördüm ve ona seslendim. Masaya geldi, biraz sohbet ettik ve derdini anlatmaya başladı. D) İlkokul 4. sınıf öğrencisiydim. Babam o zamanlar Is- tanbul'a gider, dört beş ay kadar çalışır ve bir süre sonra dönerdi. Bu dönüşlerden birinde bana sonsuz bir mutluluk yaşatmıştı. Gelen hediyelerden birisi de beyaz bir spor ayakkabıydı. PRUVMKADEMİ X 10. C L

2. Türkçede sert ünsüzle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten bir sözcüğe "c, g" ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde ekin başındaki ünsüzün sertleşerek "ç, t, k" ünsüzlerinden birine dönüşmesine "ünsüz benzeşmesi (ünsüz sertleşmesi)" denir. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde ünsüz benzeşmesine uğramış sözcük vardır? A) Ne kadar sıradan olursa olsun, gerçekler hiç de- ğişmiyor. B) Çocuklar ilk sınıftan itibaren okula yürüyerek gi- diyorlar. C) Finlandiya'da zorunlu okula başlama yaşı yedidir. D) Biz eğitimin şekliyle, süresiyle çok ilgilenmeye başlamışız. 4. 124 Ellerim takılırken rüzgârların saçına Asıldı arabamız bir dağın yamacına Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık || III Yalnız arabacının dudağında bir ıslık! Bu islıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu IV Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcükte ünsüz yumuşaması vardır. B) II. sözcükte ünsüz benzeşmesi vardır. C) III. sözcükte ünsüz türemesi vardır. D) IV. sözcükte ünlü daralması vardır.

Noktalama İşaretleri TEST-2 1 Vitaminler, geçmişte birçok mesleğin ilgi alanına girdi ve günümüzde de bu ilgi devam ediyor. Bu meslek grup- ları içinde biyokimyacılar, fizyologlar, beslenme bilimcileri, farmakologlar yer alıyor. Özellikle son yıllarda yaş- lanma bilimcileri, estetik tıp alanıyla ilgilenen araştırmacılar, gıda ve ilaç sanayisinde çalışan araştırmacılar da vitaminlerle ilgilenmeye başladı. Vitamin konusundaki bilgilerimiz ilk çağlara kadar gidiyor, özellikle de 19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyılın başlarından itibaren yoğunluk kazanıyor. Ancak vitaminler, insanlığın ilgi- sini hiçbir zaman günümüz dünyasında olduğu kadar çekmedi. Son yıllarda beslenme ve değişik hastalıklarla vitaminlerin ilişkisini içeren on binlerce araştırma ve makale, bunu kanıtlıyor. Aşağıda dört kişinin bu metindeki virgüllerin kullanım amacıyla ilgili yaptığı açıklamalar verilmiştir: Cihan: Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılmıştır. Hamza: Birbiri ardınca sıralanan eş görevli sözcük ve sözcük gruplarının arasında kullanılmıştır. Uğur: Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için kullanılmıştır. Simge: Cümle içinde ara sözleri ayırmak için ara sözlerin başında ve sonunda kullanılmıştır. Buna göre hangisinin açıklaması yanlıştır? A) Cihan B) Hamza C) Uğur D) Simge UNITI

miştir? 1 vücutlarında yağ C) Kuşlar, depolar. (Ünlü düşmesi) DYBöyle hissetmen çok normal diyerek boynuma Eğitim öğretim hayatına başlayacak çocukları olan bir anne ve babanın tek amacı, çocukları için "doğ- ru" okulu ya da "iyi" öğretmeni bulabilmektir. Doğal dokunuşlarla başlamasını ve öyle sürmesini diliyor. ve haklı olarak, çocuklarının eğitim hayatının doğru Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) "hayatına" sözcüğünde ünlü türemesi gerçekleş- miştir. B) "amacı" sözcüğünde ünsüz yumuşaması vardır. C) "bulabilmektir" sözcüğünde ünsüz sertleşmesi vardır. D) "diliyor" sözcüğünde ünlü daralması gerçekleş- miştir.

12. Babam düzeltmendir, yani kitaplar baskıya girmeden önce onları okur ve mükemmel olmalarını sağlar. On tane ayn editörün ıskalayacağı hataları hemen buluverir. Hatta bugünlerde daha çok kullanılan bilgisayarları bile alt edebilir, hiç kimse düzelti konusunda babamın eline su dökemez. Bir bilgisayarı var ama onu neredeyse hiç kul- lanmıyor. Ekranda hataları görmenin neredeyse imkânsız olduğunu söyler. Bu yüzden her taslağın çıktısını alır ve çalışma masası her zaman düzenli kâğıt yığınları ile kaplı olur. Bu parçada altı çizili deyimin parçaya kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir? A) değerce ondan çok geride B) diğerlerinden daha bencil C) birçok işte yetenekli D) sözleri yerli yerinde

Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde yay ayraç içinde verilen ses olayı yoktur? A) Araştırmalar, insanların yüzleri adlardan daha kolay anımsadıklarını gösteriyor. (Ünlü daral- ması) Peru, nüfus çoğunluğunu Kızılderili halkın oluş- turduğu üç ülkeden biridir. (Ünsüz yumuşaması) C) Kuşlar, tohumlarla beslenerek vücutlarında yağ depolar. (Ünlü düşmesi) DYBöyle hissetmen çok normal diyerek boynuma sarıldı. (Ünsüz türemesi) Eğitim öğr

10. Yukarıda bahsi geçen deyim ve atasözleri; bir anlamda Anadolu insanının müziği ve müzik aletlerini, gelenekleri ve yaşantıları içerisinde ustaca işlediğini göstermektedir. Her toplumun olduğu gibi Türk toplumunun da kendine has bir çalgı geleneği mevcuttur. Türk müziği çalgılarının atasözü ve deyimlerin içerisindeki genel dağılımı, aşağı- daki grafikte gösterilmiştir. 27,7 Davul 19,2 Davul dengi dengine çalar.. Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Kızı bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnaciya. Dediğim dedik, çaldığım düdük. Zil takıp oynamak Kös kös oturmak Zurna 9,6 4,8 Kaval Bağlama 1,2 Cümbüş ÇALGI DAĞILIMI 9,6 Boru 8,4 Düdük 7,2 Zil 2,4 Tambura 1,2 Ney 1,2 Keman 4,8 Def 2,7 Kös Grafiğe göre aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi yapılamaz? A) Bu veri; davul ve zurna çalgılarının, bağlama çalgısına oranla dilde daha yaygın bir kullanım alanına sahip ol- duğu sonucunu ortaya koymaktadır. B) Bu veriler; birçok çalgının halk tarafından benimsenerek adlarının, dile ait kültürel unsurlara yerleştiğini göster- mektedir. C) Bu grafikte, toplam 13 farklı çalgı adının geçtiğini görmekteyiz. Bunlar: davul, zurna, bağlama, kanun, cümbüş, boru, düdük, zil, tambur, ney, keman, def ve köstür. D) Anadolu'da çok yaygın kullanıldığı bilinen bağlama çalgısı, %9,6'lık dilimi oluşturuyor ve davul, zurna çalgıları- nın arkasından geliyor..

9. Doğul Eski adı "Gamakha" olan Kemah; Doğu Anadolu'da kendi adını taşıyan bir boğazın güneybatısında yer almaktadır. Engebeli bir arazide, denizden 1053 metre yükseklikte ku- rulmuş olup Erzincan şehir merkezine 50 km uzaklıktadır. İstanbul-Kars arası demir yolu ilçe merkezinden geçmektedir. Evliya Çele- bi Seyahatnamesi'nde (17. yüzyıl) Kemah'a önemli bir yer ayırmıştır. İlk çağlara ait açık hava tapınakları, kült merkezleri; orta çağla- ra ait manastır, kilise, ayazma, şapel, gözet- leme kuleleri gibi kültür varlıkları ile kadim bir yerleşim yeridir. Metinde aşağıdaki noktalama işaretlerinden han- gisiyle ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? A) Kısa çizgi C) Noktali virgül B) Yay ayraç D) Virgül

8. Türk Edebiyatı'nda sadeliğin en büyük savu- nucularından, kısa hikâyeciliğin ustalarından Ömer Seyfettin; 11 mart 1884 tarihinde Balık- esir'in Gönen ilçesinde dünyaya gelmiştir. Türk yazar, asker, öğretmendir. Türk Edebiyatı'nda kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir. Ayrıca ede- biyatta Türk'çülük akımının kurucularındandır. Kaşağı, yalnız efe, bomba başlıca eserlerin- dendir. Bu metinde aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bir yazım yanlışı yapılmamıştır? A) Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar. B) Özel adlara gelen yapım ekleri kesme işaretiyle ayrılmaz. C) Kitap, dergi, gazete, eser adları büyük harfle baş- lar. D) Yer adları (kita, bölge, il, ilçe, köy, semt vb.) bü- yük harfle başlar.

7. Eğitimli insanlar toplum içinde hemen farkedilir (1) ve bu kişilerin hem topluma hemde (II) kendilerine fay- dası, eğitimsiz insanlardan daha büyüktür. Vatan- daşları iyi eğitim almış toplumlar, ileri medeniyette ki (III) toplumlardır. Kişi doğru ve yanlışı (IV) eğitim sa- yesinde öğrenir. Metindeki altı çizili sözcüklerden hangisinin ya- zımı doğrudur? A) I B) II C) III D) IV

6. Sifat-fiil ekleri ile haber kipi (zaman) ekleri birbiri ile karıştırılmamalıdır. Sifat - fiil eki almış sözcükler, cüm- lede sifat görevinde kullanılır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde sifat-fiil görevinde kullanılmış bir sözcük vardır? A) Bir ressamdan, heykel yapması beklenmez. B) Yaşından beklenmez bir çeviklikle arabadan at- ladı. C) Bütün bu hazırlıkların hepsini onlar yapacak. D) Parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği.

5. Aşağıda bir oyunun aşamaları verilmiştir. (A) Oyun başlamadan önce aile üyeleri daire şeklin- de oturur ve bir kişi, elindeki ip yumağının ucu- nu bırakmadan yumağı bir başkasına atar. (B) Yumak birkaç tur döndükten sonra giderek bü- yüyen bir ağ oluşur. (C) Yumağın yine elden ele atılarak geldiği yolu ters- ten dönmesi gerekir. (D) Oyunun ikinci kısmında oyuncular, ağı çözmeye çalışır. (E) Oyun için bir ip ya da yumağa ihtiyacınız var. (F) Yumağı yakalayan kişi de elinde ipin bir parçası- ni tutarak yumağı bir başkasına atar. Oyunun aşamalarını anlatan cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturulduğunda doğru sıralama nasıl olur? A) A-F-E-C-B-D C) E-A-F-B-D-C B) E-A-F-D-B-C D) B-C-D-F-A-E

4. Aşağıda numaralandırılmış, 1. Nemli, kuru, soğuk veya sıcak hava kütlelerini taşıyan rüzgâr; bitkinin yaşam koşullarını doğrudan etkilemek- tedir. II. Siz; okuduğunuz metinde anlatım biçimlerini, düşünceyi geliştirme yollarını ve bunların işlevlerini belirleyiniz. III. Yazmış olduğunuz romanları arkadaşlarınızın da görüp okuyabilmesi için sınıf panosu, okul panosu, dergi, ga- zete, sosyal medya vb. yerlerde sergileyiniz. IV. Uluslararası göç, çok farklı kültürlerden gelen bireylerin etkileşimi ile ortaya çıkarak kültürel uyum sorunlarını doğuruyor. cümlelerinden hangilerinin, öge sıralanışı dikkate alınmadan aynı ögelerden oluştuğu söylenebilir? A) I ve II B) II ve III C) I ve IV D) II ve IV

SÖZCÜK TÜRLERİ TAMLAMALAR Cümleler Aşağıdaki cümlelerde geçen tamlamaların altını çizip türünü, tabloda işaretleyin. Tülin, binanın önünde bekliyor du. Okul müdürü toplantıya bugün de katılmadı. Sınıfın kitaplığının kapısı yeni- den boyandı. Türkçe kitabını evde unuttum. Özgür'ün işine bugün son veril- miş. Uzun köprü geçenlere korku ve- riyordu. Büyük adımlar atarak kendini yorma. Yorgun adam çantasının içini te- laşla yokladı. Geçen hafta kol saatimin kayışı koptu. BOLUNTO Zenginin malı züğürdün çenesini yorar. ETKİNLİK Belirtili İsim Belirtisiz İsim Zincirleme isim Tamlaması Tamlaması Tamlaması Aşağıdaki boşluklara uygun ekleri getirerek isim tamlaması oluşturun. Yeni gelen adamın gözlükleri çok güzelmiş. Bilgisayar masasının ayakları kınılmış. Arkadaşlar her gün sabah sporlarnyaparmış. Her şeylerin kötüler: beni buluyor Kitapların diziliş sırasının liste şi yapıldı. Yazı büyüklük okuma için çok önemli. 48 Sifat Tamlaması Kervanlar geçiyor köprülerin üstünden. Zamanın eli değdi bize. En sevdiğim oyuncakın piller bitti. Yüzlerinde güzellik bi2 büyülüyordu. Çikolatan ambalajı açılmıştı. Kütüphanenin manzarası çok güzel. UNGUN TURKCE 6 SORU BANKASI

3. Bir şiirde kafiye, nazım birimi, nazım türü, söz sanatları vb. gibi birimler arasında anlamsal ve yapısal bağlantının kurulması maksadı ile sık sık tekrar edilen ve iletinin verildiği özlü düşünceye, ana duyguya "tema" denir. Şiirlerde tema, şiirin özünü oluşturur. Aşağıdaki dörtlüklerden hangisi farklı bir temada kaleme alınmıştır? A) G Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler, Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. B) D) Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın. Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı; Beni bensiz bıraktın, beni sensiz bıraktın. Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer ismidir.

2. (1) "Bici bici"; Adana'ya özgü, yaz sıcaklarının hafif, serinletici, sevilen bir tatlısıdır. (II) Osman- li Dönemi'nden bugüne kadar yapılagelen bu tatlı, Cumhuriyet Dönemi'nde "bici bici" adını almıştır. (III) Daha önceleri "şerbet", "karsambaç" adlarıyla anılmıştır. (IV) En bilinen şekliyle rendelenmiş buz, pişmiş nişasta, pudra şekeri ve şerbetten oluşur. (V) Nişasta ve sudan el- de edilen muhallebi, tepsinin içine dökülerek en az 4 saat dinlendirilir. (VI) Soğuyup, kıvamı- ni toparladıktan sonra üzerine rendelenmiş buz serpilir ve güllü bir şerbet ile pudra şekeri ila- ve edilir. (VII) Bu tatlıyı yaz sıcaklarında hepinizin severek yiyeceğine eminim. Metninde numaralandırılmış cümlelerin hangilerinde öznel anlatım vardır? A) I ve II B) III, IV ve V C) I ve VII D) II, VI ve VI