Ortaokul Türkçe Soruları

1. Neden Türk hekimleri hastalarını iyileştirdikten sonra "taburcu" ederler; "gitsin", "evci" gibi kelimeler kullan- mazlar, hiç aklınıza geldi mi? Taburcu kelimesinin cok hüzünlü bir hikâvesi vardır. Ben Bu metindeki altı çizili cümlenin öge dizilişi ile aşağı- daki cümlelerden hangisininki özdeştir? A) Takım kaptanının giydiği formayı ben aldım. B) Oktay'ın küçük kardeşi Erdem hasta olmuş. C) Bahçıvanın nereli olduğunu kimse bilmiyor. D) Andırın'daki huzurlu günlerimi özlüyorum. (14) 26) 20 Bölüm Ben 2. (1) Canı sıkılan adam, karşısında ona gülümseyen küçük bir çocuk gördü. (II) Çocuğun gülümsemesi adamı mut- lu etti. (II) Anlayamadığı bir mutluluk kapladı benliğini. (M 4. C

3. Öğrenme).pdf hâle indan isim nve in s)i m : Mestafa K ALIŞTIRMALAR Aşağıdaki cümlelerde yer alan isim tamlamalarını bularak altını çiziniz çeşidini altlarındaki bölüme yazınız. Sabahları okulun bahçesi temizleniyor. Kırlarda her yanı papatya kokusu sarmıştı. [.......................... Sınıfta tahtanın eski silgisi kaybolmuş. [............... Babam çocuk ayakkabısının parasını çok buldu. [............... Annem salonun halısını yıkamaya gönderdi. [................. Yanına geldiğimizde içi boştu kuyunun. [............... Türkçenin ve matematiğin ödevlerini yaptım. [.............. Babam ev penceresi ve kapısı onarıyor. [............... Kumandası bozulmuş televizyonun. [............... .......) ............... Yetkililer ülkenin trafik sorununu halletmeye çalışıyor. Bahçe duvarının yüksekliği fazla olmuş. ...] ..] J ............]

1- ek ki 2" 7- un at en a- ni hu iki ğu TI- ce ye n- a- er, ar a- 14. Doğa, Enes, Irem, Doruk, Beyza, Hakan; keman, gitar ve saz kurslarından birine git- mektedir. Bu kişilerin gittikleri kurslarla ilgili bilinenler şunlardır: • Keman kursuna giden iki kişiden biri İrem ● değildir. Hakan'ın gittiği kursta kendisi dışında iki kişi daha vardır. • Doğa, Doruk'la aynı; Enes'ten farklı kursa gitmiştir. Saz kursuna gidenlerden biri Beyza'dır. İrem'in gittiği kurs Beyza'dan farklıdır. Bu bilgilere göre, I. Beyza ve Hakan aynı kursa gitmiştir. II. Gitar kursuna giden kişi Enes'tir. III. Doruk ve İrem farklı kurslara gitmiştir. ifadelerinden hangisi doğrudur? A) Yalnız I C) ve t Semen Eres -B) tve Tires gital vel!!! [ Beyza 16. 17

15. Panda yavruları yetişkin pandalara göre çok küçüktür. Doğduklarında ortalama 100 g ağır- lığında olur. 2 yaşına geldiklerinde bu rakam 30 ila 55 kg arasında değişir. Pandaların ço- ğu bambu ormanlarının yoğun olduğu sisli, yağmurlu dağ eteklerinde yaşamayı tercih eder. Pandalar bambu yapraklarından başka neredeyse hiçbir şey yemez. Utangaçtır, yal- nız kalmayı sever. Nesli tükenme tehlikesinde olan pandalar, 2 milyon yıl kadar varlıklarını sürdürebilir. Bu metinden pandalar ile ilgili, I. Sadece bambu yapraklarıyla beslendikleri X II. Çekingen davranış sergiledikleri V III. Adının, nesli tükenen hayvanlar listesinde yer aldığı IV. Bambu ormanlarının olduğu yerlerde yaşa- diği bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz? A) I ve III e) Il ve III BLIVe IV D) Hve V

SÖZCÜKTE VE SÖZCÜK ÖBEĞİNDE ANLAM C. Cum Cumhuriyet Dönemi, edebî tür çeşitliliği yönüyle oldukça zengin bir dönemdir. Bu dönemde ani türünde eseri de Türk edebiyatında anı türüne örnektir. Yazar bu eserde, Mustafa Kemal'le ne zaman ve nasıl tanis verilmiştir. Hemen hemen her sanatçı anılarını yazmıştır. Falih Rıfkı Atay'ın "Mustafa Kemal'in Mütare Kemal'in rejim değişikliğini haber verişini, yazı ve dil inkılabıyla ilgili anılarını vb. konu edinmiştir. Söz kon akıcı, yer yer şiirsel bir üslup kullanmıştır. Eser, gerek işlenen kişiler gerekse olaylar yönüyle dönemin hayatına ışık tutması bakımından önemli bir kaynak niteliğindedir. Bu metindeki altı çizili sözle, 1. Genel anlamıyla tarihî konuları ele almak Geçmiş zamanın güzelliklerini, özlemlerini içinde taşımak III Önemli olayların ve tarihî şahsiyetlerin adlarını barındırmak V. Bilinmeyen yönlere değinerek konuyu anlaşılır, bilinir hâle getirmek ifadelerinden hangisi anlatılmak istenmiştir? B) II. A) I. ane M C) III Mustafa Ora ÜKTE VE SÖZCO şağıdaki etkinlikte dey Deyimlerin bü bir çoğunluğ mecaz anlam Örnek: -- Buna göre aşağ iyi gün dos 11. İsmi var, C III. Kılı kırk y IV Coğu

in en cimi tekk may Kita kita firs AS Aşağıdakilerden hangisi "Ben eserlerimde bazen köy ve kent yaşamını, bazen yalnız bireylerin günlük hayattaki aç- mazlarını, bazen de gecekonduda yaşayan insanların problemlerini yansıtmaya çalışırım." diyen bir yazara ait olamaz? Yağmurlu akşamları, pencereye dokunan yağmur damlalarını duyduğumda hemen hayallere dalarım. Köy hayatı yavaş geçiyor. İnsanlar her şeyin kendi zamanı olduğuna inanıyorlar. Kentteki gibi değildir buradaki yaşam. B) Günümüzde şehirleşmenin hızla artması ye köy hayatının kaybolması insanları stres ve sıkıntıyla baş başa bırakı- yor. İnsan bir özlem duyuyor taşa, topkaga, ağaca. Oysa şehirde sadece gürültü var ve beton yığını var. Esenyurt'ta bir gecekondu mahallesine gitmiştim. Küçük çocuklardan tutun da dedelere kadar birçok insanın yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. Mutluluğun büyük köşklerde olmadığını ispatlarcasına bir manzara ile karşılaşıyorsunuz. D) Yaşam içinde yaşam mücadelesi verirken de yalnızsındır, hayata karşı savaşırken tek kişilik ordu olursun hep. Önü- ne, arkana, etrafına baktığında kimseyi bulamama ihtimalin hep yüksektir. Köyde de şehirde de olsa aynıdır.

insanların bu konuya farkındalık kazanm 9. Pelin: Bilim insanları bazen amaçladıkları buluşlara şans eseri imza atabilir. Örneğin Alexander Fleming, çok iyi bir biyo- logdu ama laboratuvarı hep dağınıktı. 1928 yılında tatilden döndüğü sabah laboratuvarında ortalığı toplamaya giriştiğin de üzerinde çalıştığı bakterilerin bulunduğu kabın ölü mantarla kaplı olduğunu fark etti. Diğer kaplardaki bakteriler yaşar ken o kaptakiler ölmüştü. Penicillium cinsi bu mantar, hastalık yapan bakterileri yok eden mucizevi bir ilaçtı. Gelecekte birçok hastayı sağlığına kavuşturacak olan penisilin, dağınık ve biraz sakar bir bilim insanının laboratuvarında, işte böy le şans eseri keşfedildi. Tark: Bu duruma benzer bir örnek de ben vermek istiyorum: Bu konuşmanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 11. A) 1930'lu yıllarda bir fırında çalışan Ruth Wakefield, bir gün fırında çikolatanın kalmadığını fark etti. Aslında çikolatalı ku- fabiye yapmak isterken elindeki tatlandırılmış çikolataları kurabiye hamurunun içine attı. Sonuç olarak çikolatalı değil, 12 çikolata parçacıklı kurabiyeler ortaya çıktı. B) Elektrik mühendisi olan George Mestral, İsviçre dağlarında köpeğiyle gezerken pitrak bitkisinin köpeğin tüylerine ya- piştığını fark etti. Mikroskopla inceleme yaptığında bitkinin üzerinde sayısız kanca gördü. Mestral, bulduklarını mü- kemmelleştirmek için naylon üzerinde deneme yapmaya karar verdi ve günümüzde kullandığımız "cirt"ı icat etti. Teflon, Roy Plunkett'in gazları kullanarak yeni bir soğutucu yapmaya çalışırken tesadüfen bulduğu bir "yan ürün"dür. Plunkett; laboratuvarda kuru buzun içine koyduğu bir gazın, ertesi gün mumsu ve kaygan bir hâl aldığını görmüş. Sonra bu maddenin isiya, suya, aside bile dayanıklı olduğunu fark etmiş. Başka bir mühendis bu maddeyi alüminyu- ma yapıştırınca ortaya teflon tava çıkıvermiş. D) Bir lokantada çalışan George Crum, 1853 yılında müşterilerine yaptığı patates kızartmasını sundu. Müşterilerinden bi- ri gelen patatesleri kalın buldu ve daha ince daha kızarmış olarak istediğini belirtti. Crum, bunun üzerine sinirlenip pa- tatesleri ince ince kesti ve kupkuru olana dek kızarttı. Müşteriler bunu beğenince patates cipsi böyle ortaya çıktı. ADAY YAYINLARI

14. Pencereyi açıp temiz havayı içine çekti. Gözü karşıdaki kiraz ağacına takıldı. Kıpkırmızı kiraz- ların davetsiz misafirleri vardı. Minik, serçeler kirazları iştahla yiyordu. Bu parçada kaç tane sifat kullanılmıştır? A) 3 B) 4 C) 5 D) 6

20 Göztepe'de bulunan İstanbul Oyuncak Müzesi tam da hayalinizde kurduğunuz güzellikte bir yer. (II) Bel gin Akın ve Sunay Akın tarafından 20 yılda 40'ı aşkır ülkedeki antikacılardan satın alınan oyuncaklarla kurų. lan müzede birbirinden güzel oyuncaklar sergileniyor. (III) İlk olarak müzenin girişinde kocaman zürafalar siz içeriye davet ediyor, içerisi masal dünyası gibi. (IV) Mü. 2. zede 1817'den kalma oyuncak kemanı, 1800'lü yılların başında Almanya'da üretilen bebek evlerini, yüz yaşını geçen teneke ya da porselen oyuncaklar gibi pek çok şeyi görebilirsiniz. Bu metindeki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı. dakilerden hangisi söylenemez? I. cümlede, abartılı bir söyleyiş vardır. II. cümlede, müzenin kimler tarafından nasıl oluştu- rulduğu hakkında bilgiler verilmiştir. H. cümlede, benzetmeye yer verilmiştir. BIV. cümlede, örneklendirmeden yararlanılmıştır. A)

ETRINLIK ook Apadre getmeye gely Tanulm 2.K Son okuduğum kitap 3. Orneklendirme Obamde bir günde birden farls veda jekli görüleb 4. Tank Gösterme Bm konusunda Atatürk d 5. Sosyal Verilerden Yararlanma Okulumuzdaki érencilerin & Beste Alen jekli sanki Asagidaki metinde kullanan düşünceyl geliştirme yollar bularak işaretleyiniz. Dil söyleyiştir. Düşünce söyleyişi ortaya pkan güçtür. Düşüncenin dile bagi kantlanmyter, ik düşünen, ik konuşandır. Hayvan geçmişini bilmer, insan ise bir Hayvan geleceği tasarlayamar, insan tasarlar. Bu üstünlük ve başars, dil ve düşünce gücüyle yalma insana özgü bir bajandir. Düşünerek konuşanların oran ise %10larda kalmaktadır. Bu durum yaninda karma olan kişinin kaşıkla cukur açması gibidir. Yaptgina isten hiçbir sonuç alamarsunuz ve sadece oyalanmuş olursunuz. Ünlü filozof Sokrates'in dediği gibi "Düşünce olmadan insan olmaz." [Benzetme I Tank Gösterme: 11 Karlaştırma Sosyal Verilerden Yararlanma: 1 Örneklendirme: [ 1 Tanmiama: I Go TEST de Der ama cam Khuyor insandaks kark, cam rerine sis use bytendards sadece huylane in perdeler ve an inyem giler. e y muka ortays phar i metinde kullanan dipincryl geliştirme -4813- 1. Pudend you hande Alen Orneklendume Karplatema Oj Tanindama Ben her okuduğum kitaplarde aul kendime yaklaştgima inanyorum Onun için kitaplarme drenle seçmeye gayret ediyorum Cengr Aytmatov Elveda Güharfy yarmasaydi naud anlardun canitarnda duygulanmin güzel olduğumu 2. Yukardaki metinde kullanan düşünceyl geliştirme yaku hangisidir? A) Beetme C) Kardagtime B) Orneklendirme D) Tannlama Bir elmanin diş çürükse ip de mutlaka çürüktür. Bir insanın iç dünyası hakkında bilgi edinmek istersek o insanm diş görünüşü bize yardimo olabilir 1. Yukardaki metinde kullandon düşünceyi geliştirme yolu hangisidir? A) Benzetme C) Karplastma Dj Tanımlama yolu hangisidir? A) Benzetme B) Orneklendirme - Bir yarar hemencecik yazveren kişi olmamal Çok durmal yanfarinn Grerinde, onlar çok incelemel, Sualo "Ara sira ekleyin ama çoğunlukla silinder. 4. Yukandaki metinde kullandan düşünceyl geliştirme B) Orneklendirme C) Karplaştırma Dj Tanik gösterme Destanlar tarihten once var olan yaşayışlan anlatan ergenekon gibi bazen, mistik bir hava kazanır yaratilg byküleyici yanlardır. Bazen bir milletin ortaya pkiyi olur destanında olduğu gibi 3. Yukandaki metinde kullanılan düşünceyl geliştirme yolu hangisidir? B) Orneklendirme Benzetme A) Benzetme Tanımlama C) Karpilaştırma-Tanik gösterme D) Tanimlama-Orneklendirme Bayrak milll bagimsizlik için ne kadar önemliyse dil de milli kültür için o kadar önemlidir. Bayrak dalgalandıkça milli milli kültür gelişir ve büyür. babmuzlik devam eder. Dil, zengin ve güçlü olduğu sürece & Metinde kullanılan düşünceyi geliştirme yolu hangisidir? A) Benzetme C) Karşılaştırma B) Orneklendirme D) Tank gösterme

4. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) toplum sağlığıyla ilgili ulus- lararası çalışmalar yapan, yüz doksandört üyeli bir ör- güttür ve Birleşmiş Milletlere (BM) bağlıdır. Başlıca gö- revleri sağlık alanındaki çalışmalara öncülük etmek ve salgın hastalıkların ortadan kaldırılması yolundaki çalış- maları teşvik etmektir. DSÖ, 7 Nisan 1948'te kurulmuş- tur. 7 Nisan, her yıl Dünya Sağlık günü olarak kutlanır. Bu metinde aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bir ya zım yanlışı yoktur? A Savıların yazımı B) Hâl eki olan “-de”nin yazımı Sifat yapan "-ki”nin yazımı DBüyük harflerin kullanımı

Ç. Okuduğunuz "Son Kuşlar" hikâyesinden alınan aşağıdaki paragrafta yer alan tamlamalarını bularak uygun yerlere türlerini yazınız. Onu ev duvarının bir kenarına çaktığım çiviye asmış, yola çıkmıştım. Kuşlar yoktu şimdi havada ama yolun kenarında yeşillikler vardı ya... Baktım: Bu yeşilliklerin bazı yerleri sökülmüş, biraz ileride dört çocuğa rastladım. Yürüyorlar. Yeşilliklerin en güzel yerinde duruyor, bir kaldırım taşı kadar büyük bir parçayı belle söküyorlar, bir çuvala dolduruyorlardı: - Ne yapıyorsunuz, yahu, dedim. -Sana ne, dediler. Fukara, üstleri yırtık pırtık yavrulardı. - Canım, neden söküyorsunuz, dedim. Mühendis Ahmet Bey söktürüyor. -Ne yapacak bunları? - Yukarıda Deri Tüccarı Hollandalı var ya, hani onun bahçesini düzeltiyorlar da... - İngiliz çimi alsın, eksin, mademki herif zengin... - İngiliz çimiyle bu bir mi? -Bu daha mı iyi? - İyi de laf mı? Bunun üstüne çimen mi olur? Hollandalı öyle demiş. Karakola koştum. Polislere haber verdim. Güya men ettiler. Gizli gizli yine çimenler yer yer söküldü. Mühendis Ahmet Bey'e ceza bile kesilmedi. Belediye talimatnamesinde yol kenarlarındaki çimenleri sökmek, cezayı mucip (ceza gerektiren) olmuyormuş. İsim Tamlaması Tamlamanın Türü

kural ve yol- me gruplarını er parçaları ak" sözcü- miştir? ük bir süre i senden ehir gibi özcü- p ve- kaçtı rleri as- LGS 7 TÜRKÇE 5 ve 6. soruları aşağıdaki metne göre cevapla- yınız. Atatürk için okumak vazgeçilmez bir gereksinimdir. O, çalışma saatlerinin çoğunu kütüphanesinde geçir- miştir. Burada saatlerce hatta günlerce kitap okudu- ğu, yakınları tarafından gözlenmiştir. Onun kitap oku- mada belirgin özelliklerinin bulunduğu bilinmektedir. Örneğin, ilgisini çeken bir kitabı eline aldığında bitir- meden bırakmaması bu özelliklerinden sadece biridir. Atatürk'ün kitap okuma alışkanlığının belirgin özellik- lerinden biri de şudur: Okuduğu kitaplarda, ileri sürü- len fikirleri açıklık ve isabetle tespit eder ve gayet iyi özetlerdi. Tarih kitaplarını daima harita ile takip ederek okur ve savaşlar için ayrıca krokiler çizerdi. Okuduğu bir kitabın önemli yerlerine kendine özgü işaretler ko- yardı. Satır altlarını kırmızı ya da mavi kalemle çizer, sayfa kenarlarına notlar alırdı. Bu metne getirilebilecek en uygun başlık aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Atatürk'ün Kütüphanesi B) Atatürk Hangi Kitapları Okurdu? CAtatürk'ün Kitaba Verdiği Değer D) Atatürk Nasıl Kitap Okurdu? 6. Bu metne göre Atatürk ile ilgili aşağıdakiler-

mek 5. TEST 2020 BENZER SORULAR 1. Oğuz Atay, "Tutunamayanlar"da yazmak ile ilgili düşüncelerini anlatırken şöyle der: "Ne demek yaz- mak? Yazmak, kendi düşünceleriyle ilgili bir belge ortaya koymak. Ne kadar ürkünç bir iş! Kafamın içinde belirsiz yaratıklar olarak yüzen ve sadece var olmalarıyla yetindiğim cisimciklerin resmini çiz- mek. Rüyaların resmini çizmek kadar güç." Bu metinde Oğuz Atay'ın "Rüyaların resmini çiz- mek kadar güç," sözüyle anlatmak istediği aşağı- dakilerden hangisidir? A) Rüyaların anlatımında kullanılan cümleler, her- hangi bir konuda yazmak için kullanılan cümle- lere çok benzemektedir. B) Rüyaların anlatımındaki hayalî şeylerin inandır- ma zorluğu, düşüncelerin anlatımında da karşı- mıza çıkar. C) Bir konudaki düşünceleri en güzel şekilde anlat- mak rüyaları betimlemek kadar zor bir iştir. D) Bir düşünceyi anlatmak, bir rüyayı anlatmak ka- dar zorlu bir uğraş olduğu için bunu herkes ba- şaramaz. 2. M Bu bir A) B 3

11. Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili sifat- lardan hangisinde küçültme yapılmıştır? A) İhtiyar, uzunca bir süre yerinden kalkamadı. B) Garip bir kişiliği olduğunu hissetmiştik. C) Bu yaz tatilde hiç eğlenemedik. D) Karanlık bir gecede yolculuğa çıktık.

35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İnsanı düşünmeye, hayal etmeye, anlamaya ve nihayet bil- meye davet eden bir sanattır edebiyat. Arapça "edep" kö- künden türetilmiştir. Yani edebiyatın insanı her bakımdan terbiye eden, olgunlaştıran bir tarafı da vardır. Dünyanın fark- li zamanlarında, değişik coğrafyalarında yaşamış zeki ve ha- yal gücü geniş insanların düşüncelerini, duygularını, hayal- lerini edebiyat sayesinde okuruz, duyarız, bilme şansı bulu- ruz. Büyük bir imkândır insan için edebiyat. İnsanı insana tanıtır, zihnimizi besler, düşünce ve ruh dünyamızı düzenler ve zenginleştirir. Anlama ve algımızı geliştirir. Şu zorlu hayat yolculuğunda neyi, niçin yaptığımızı edebiyat yordamıyla kavranız çoğu zaman. Diyebilirim ki edebiyatı teğet geçen kişioğlunun insanı, kâinatı, hayatı tanıma şansı yoktur. Lah Fre ma biya- A) Uzak bir noktada durmak BÜstünkörü dokunmak Filtreler C) Karşı karşıya gelmemek D) İşlevini gitgide yitirmek na 36. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir?