Anlatım Biçimleri Soruları

1. Güneş, Aşar Dağı'nın ardından tebessüm ederken Halime Ana; iki katlı, ahşap veran- dalı, kayrak taşı döşeli geniş avlusunu çoktan yıkamıştı. Hiçbir işte vaktini şaşmazdı. "Erken kalktım işime, şeker kattım aşıma." dermiş babası hep. O da bu lafa_göre yapardı her işini. O sabah üst kattaki balkonunda sabah kahvesini içtikten sonra yarım asırdır hayat ar- kadaşı olan kocasıyla kapının önünde oturup çatıdaki kiremitleri aktaracak ustanın yolunu gözlemeye başladı. Bu sırada karşıdaki tahta panjurlu evin bahçesinden beyaz bir güvercin havalanıp yandaki evin bacalarından birine kondu. Bu metnin dil ve anlatım özellikleriyle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A Betimlemelerden yararlanılmıştır. Kişileştirmeye yer verilmiştir. Deyimle anlatım zenginleştirilmiştir. Tanik gösterme bulunmaktadır.

4. Çoğu insan yeryüzünün dörtte üçünü denizlerin, dörtte birini de karaların kapladığını söyler. Ancak işin aslı bence öyle değil... Çünkü denizlerin altı da kara olduğu için aslında yeryüzünün tamamı yani dörtte dördü karalarla kaplıdır. Karalar bir kâse gibidir ve denizleri belli bölgelerde içine alır. Yukarıdaki parçada kullanılan anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Öyküleme B) Betimleme D) Tartışma C) Açıklama

1. ● Bilim insanları, tarihî mağaralardan birinin duvarında yuka- rıdaki şekilleri buluyorlar. Bu şekillerin bilinmeyen bir yazı sistemi olduğuna karar veriyorlar. Bu yazı sisteminde her şeklin bir sözcük olduğu ve sözcüklerin soldan sağa dizil- diği sonucuna varıyorlar. Bu bilgilere göre aşağıdaki şiirlerden hangisi mağa- ra duvarında bulunan sembollerin düzenine uygun ya- zılmıştır? A) Akşam hüzündür burada Burada her akşam Rüzgâr kadar hüzündür B) Akşam hüzündür burada Burada her rüzgâr Akşam kadar karanlıktır C) Akşam hüzündür burada Burada her rüzgâr Gökyüzü kadar hüzündür D) Akşam hüzündür burada Burada her rüzgâr Akşam kadar hüzündür

7. SINIF 4. İnternet teknolojisinin gelişim göstermesi, akıllı telefon ve tablet kullanımının yaygınlaş- masıyla, bireyler teknoloji bağımlısı durumu- na gelmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek bir yargıdır? A) İnternet teknolojisi ve akıllı telefon kullanı- mi günden güne artmaktadır. BY Akıllı telefon ve tablet kullanımı zararlı boyutlara ulaşmış durumdadır. C) Teknoloji bağımlısı olan bireylerin bu du- rumdan kurtulmaları çok güçtür. D) Bireyleri teknoloji bağımlısı kılan başlıca unsurlar internet ve teknolojik cihazlardır.

17. Antroposen adı verilen yeni çağın en belirgin özelliği, ona jeolojik faaliyetlerden çok, insanların yol açmış olmasıdır.. Bu cümlenin ardına anlam akışına göre, 1. Antroposen Çağı'nda gezegenin insan eli değmemiş köşeleri gitgide azalırken yerleşim merkezleriyle diğer ca. Tıların paylaştığı kırsal arasında var olduğuna inanılan kültür-doğa ayrımı ortadan kalkıyor. II. Canlılar ile makinelerin, doğal ve yapay zekânın iç içe geçtiği bu çağın gözle görünür sonuçlarından en dikka çekeni, Pasifik Okyanusu'ndaki "Yedinci Kita" adı verilen devasa atık yığınıdır. III. Farklı bir jeolojik çağa girildiği konusunda dünyadaki pek çok bilim insanı aynı fikri taşımaktadır. cümlelerinden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I, II ve III Istanbul'a "Neden ilk plağı • Çok be konse . Türk 25 E Bu met A) Yeti B) Ko

11. Bambular daha çok tropikal bölgelerde yetişen çiçekli bitkilerdir. Bazı türleri çok çabuk büyür. Öyle ki günde bir metre kadar uzayanları vardır. Bambuların uzunlukları türlerine bağlı olarak 10 cm ile 50 metre arasında değişebilir. Bu bitkiler yıllarca büyüyüp geliştikten sonra çiçek açar. Dev panda, kızıl panda, bambu lemuru, dağ gorili gibi birçok hayvan bambuyla beslenir. Hafif, dayanıklı ve esnek bir malzeme olduğu için birçok yapı ve eşyada bambu kullanılmaktadır. Bu parçada bambularla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Ne zaman çiçek açtığına B) Bazı hayvanların besin kaynağı olduğuna C) Nasıl yetiştirildiğine D) Nerelerde kullanıldığına

A) I B) II C) III D) IV 3. A. Derin uykunun ardından beşinci ve en ilginç evreye geçilir, bu evrede rüya görürüz. Bu araştırmaya göre yavaş yavaş uyumaya başladığımız evre, uykunun birinci ve ikinci evrelerini oluşturur. III. Beynimiz, o gün yaşadıklarımızla geçmişte yaşadıklarımızı duygularımızla birleştirerek gerçeküstü filmler şeklin- de bize sunar. JV. Derin uyku evresi olan üçüncü ve dördüncü evrelerde uyanmamız zor olur ve bedenimiz hem dinlenir hem de yenilenir. Bu evrelerde uyanmamız kolay olur; kimi hafif sesler, dokunmalar uyanmamıza yol açabilir. Uykuyla ilgili bir araştırmada, insan beyninin uyku sırasında ürettiği elektrik dalgaları incelendi ve uykunun beş evreden oluştuğu anlaşıldı. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir metin oluşturulduğunda hangisi baştan üçüncü sırada yer alır? A) I B) II C) IV D) V VI-11-V-N 88

20. Bir köy okulunda görev yapan Ali, Bilgehan, Şahin, Ümit ve Mustafa öğretmenler, mart ayında okula, toplu taşıma araçlarıyla gitmek yerine her gün birisinin özel aracıyla gitmeye karar verirler. Birisinin işi olduğunda onun yerine, kalan dört öğretmenden bir tanesi aracını getirecektir. Kendi gününde aracını getirmeyen öğ retmen, onun yerine aracını getiren öğretmenin gününde bu durumu telafi edecektir. Her öğretmen kendine uygun bir gün belirler ve bu öğretmenler 4 Mart'tan itibaren okula, özel araçlarıyla gitmeye başlarlar. PAZARTESİ ŞAHİN MART 2019 Plesi Safi Cary SALI Pary Cuma Clesi Pazar ÜMİT 24 1 2 3 ÇARŞAMBA MUSTAFA 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 PERŞEMBE ALI 18 19 20 (21 22 23 24 CUMA BİLGEHAN 25 26 27 28 29 30 31 Öğretmenlerin mart ayında okula gidişleriyle ilgili şunlar bilinmektedir: Bilgehan'ın aracı 13 Mart'ta bakıma girmiş ve sekiz gün boyunca bakımda kalmıştır. Bilgehan'ın aracı bakımdayken Ali'nin aracı ile okula gidilmiştir. Şahin, mart ayının üçüncü haftası raporlu olduğundan okula gidememiştir. Şahin raporluyken Ümit'in aracı ile okula gidilmiştir. Bu bilgilere göre mart ayında öğretmenlerin okula gidişleriyle ilgili nasıl bir tablo ortaya çıkmıştır? A) 3. HAFTA 4. HAFTA ÖĞRETMEN TARİH 4 MART 5 MART 1. HAFTA OGRETMEN ŞAHIN UMIT MUSTAFA TARİH 11 MART 2. HAFTA ÖĞRETMEN SAHIN UMIF MUSTAFA ALI BİLGEHAN 12 MART 13 MART 14 MART 15 MART TARİH 18 MART 19 MART 20 MART 21 MART 22 MART ÖGRETMEN ÜMİT UMIT MUSTAFA BILGEHAN BILGEHAN TARİH 25 MART 26 MART 27 MART 28 MART 29 MART 6 MART 7 MART ŞAHIN ŞAHIN MUSTAFA ALI BİLGEHAN ALI BİLGEHAN 8 MART 2. HAFTA ÖĞRETMEN TARİH 4 MART TARİH 11 MART 5 MART ŞAHIN ÜMİT MUSTAFA OGRETMEN SAHIN UMIT MUSTAFA ALI ALI 12 MART 13 MART 14 MART 15 MART TARİH 18 MART 19 MART 20 MART 21 MART 22 MART ÖĞRETMEN UMIT ÜMİT MUSTAFA ALI BİLGEHAN TARİH 25 MART 26 MART 27 MART 28 MART 29 MART ÖĞRETMEN ŞAHİN ŞAHİN MUSTAFA ALI BİLGEHAN 6 MART 7 MART ALI BİLGEHAN 8 MART ÖĞRETMEN TARIH 4 MART 5 MART TARIH 11 MART TARİH 18 MART ÖĞRETMEN ŞAHİN ÜMİT MUSTAFA SAHIN UMIT ÖĞRETMEN UMIT UMIT TARIH 25 MART 26 MART 12 MART ÖĞRETMEN ŞAHİN ŞAHİN MUSTAFA ALI BİLGEHAN MUSTAFA 6 MART 7 MART 19 MART 20 MART 21 MART 22 MART 13 MART 14 MART 15 MART ALI BİLGEHAN MUSTAFA ALI ALI BILGEHAN BİLGEHAN 27 MART 28 MART 29 MART 8 MART OGRETMEN TARIH 4 MART TARİH 11 MART 12 MART ÖĞRETMEN ŞAHİN UMIT 5 MART 6 MART 7 MART 8 MART ŞAHIN UMIT MUSTAFA ALI BİLGEHAN 3. HAFTA TARİH OĞRETMEN 18 MART ÜMİT ÜMİT MUSTAFA BİLGEHAN BİLGEHAN TARIH 25 MART 26 MART 27 MART 28 MART 29 MART 19 MART 20 MART 21 MART 22 MART OĞRETMEN ŞAHİN ÜMIT MUSTAFA ALI BİLGEHAN 13 MART 14 MART MUSTAFA ALI 15 MART ALI B) C) D) 1. HAFTA 1, HAFTA 1. HAFTA 2. HAFTA 2. HAFTA 3. HAFTA 3. HAFTA 4. HAFTA 4. HAFTA 4. HAFTA

DİLİMİZ ÜZERİNE Dilimiz, konuşma dilimizden çok yazı dilimiz, yıllardan beri, yüzyılı aşkın bir süreden beri durmadan değişiyor. Değişmesini bir dileyen oldu, bir buyuran oldu diye değil; değişmesi gerektiği için değiştirmek zorunda olduğumuz- dan, içimizden duyduğumuz için değişiyor. Elimizdeki dille, dünden kalan dille, istediğimizi söyleyemediğimiz, iste- diğimiz gibi söyleyemediğimiz için değişiyor. Bu değişme, bir bakıyorsunuz hızlanıyor, çok kimseleri şaşırtacak, başlarını döndürecek kadar hızlanıyor, bir bakıyorsunuz ağırlaşıyor, artık duracak sanıyorsunuz. Ama durmuyor. Durdurmak kimsenin elinde değil; durdura- bilsek çoktan durduracaktık. Yazarlarımızın bir bölüğü ta başlangıçtan beri bu değişmeye sinirleniyor, bu değişmeyi istemiyor. Kimi öfkelenip bağırıyor. Sonra öfkeleneni de eğlenip alay edeni de değişmeye uyuyor, dilini değiştiriyor, bir gün önce istemediği yeni dille yazıyor. Yazarlarımızın bir bölümünün yeni dile karşı koymaya kalkmalarının dil için de o yazarlar için de büyük kötü- lükleri oluyor. Dil için de kötülüğü oluyor, çünkü yeni dil, yazarların, yani kendisini asıl kullanacak kimselerin payı ol madan kuruluyor; bu yüzden birtakım zevksizliklerin önüne geçilemiyor. Yazarlarımız için kötü oluyor, çünkü yarın onlar küçük düşecekler. Bu dili ister istemez kullanacaklar, daha doğrusu isteyerek, öteden beri istediklerini sana- rak kullanacaklar. Bunun böyle olacağına hiç kuşkumuz yok. Çünkü bu iş şunun bunun istemesiyle, buyurmasıyla olmuyor, bu iş yüz yıldan beri bütün ulusun buyurmasıyla oluyor. Türk ulusu yeni bir dil arıyor, istediğini istediği gibi söyleyecek, beyin dili olabilecek bir dil arıyor. Kimi yazarların buna karşı koymaları değil, bunu anlayıp o dilin kurul- masına çalışmaları gerekir. Nurullah ATAÇ 1. Metinde yazar neyden yakınmaktadır?

Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur. 2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten dolayı açık yazılmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur. 3. Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümlerin yerine konur. 4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını gös- termek veya ifadeye güç katmak için konur. TE B...'yi görmeden önce aslında gitmek istediğim başka yerler de vardı. Fakat benim için gezi demek arkadaşlarla yapılan bir etkinlik demektir. Hatta tek başıma dünya turuna çıkmaktansa üç beş kafa dengi arkadaşla bin kez gördüğüm bir yere bin birinci kez gitmeyi yeğlerim. ... Rastladığımız ilk dükkâna girdik ve büyülendik. Aman Allah'ım, bu ne kadar ince bir işçiliktir; kim bilir bunlara ne kadar emek harcanmıştır? Beni bıraksalar sabaha kadar bu dükkânda kalırım ama ya arkadaşlarım... Evet, işte bu gezi ilkelerimi bazen çiğnemem gerektiğini öğretti bana. Buraya bir kez de tek başıma gelme- liyim mutlaka. Bu metinde üç nokta, numaralanmış görevle- rinden hangisiyle kullanılmamıştır? (A) 1 B) 2 NARTEST

3.Dünya medeniyet tarihinin en eski ve gelişmiş medeniyetlerinden biri olan Hititlerin, Anadolu'nun bağrında bıraktığı eserler hâlâ görkeminikorumaktadır. Bu cümleden "Hititler" ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi kesin olarak çıkarılır? A) Anadolu'ya nereden geldikleribilinmektedir. B) Anadolu tarihinin bilinen ilkuygarlığıdır. Anadolu'nun kültürel varlığına katkı sağlamışlardır. D) Bıraktıkları eserler, dünyadaki uygarlıklar üzerinde belirleyiciolmuştur.

Geleneklerimize göre konuk kısmetiyle gelir. Ev sahibi olanlar ölçüsünde elinden geleni yapar. Bu arada dertler paylaşılır, anılar tazelenir, dostluklar pekiştirilir. Kısaca konuk ağırlamak Türk toplumunda dayanışmanın önemli bir göstergesidir. 23. Paragrafta konuk ağırlamanın hangi işlevi üzerinde durulmamıştır? A) İnsan ilişkilerini güçlendirdiği B) Özveri duygusunu geliştirdiği. C) Sevgi ve saygı ortamı yarattığı. D) Toplumsal gelişmevi hızlandırdığı.

Dünyada seri üretilen ilk hidrojen yakuthuc otomobil, 2014'te yollara çıkti. Ancak otomotivde geleceğin, dünyadaki çevreci ve temiz yakıt olarak bilinen hidrojen yakit hücreli araçlarda olduğu düşünülüyor Alternatif yakıtlarla çalışan hibrit ve elektrik araçlara olan talep her geçen gün artıyor. N. Toyota, Japoncada "Gelecek" anlamı taşıyan Mirai modelini ilk etapta Japonya'da, daha sonra ise Avrupa'da sınırlı sayıdaki pazarlarda satışa sundu. V. Otomotiv markaları hidrojen yakıt hücreli araç lar ile ilgili araştırmalara devam ederken birçok ülke bu teknolojiye sahip araçları kullanmak için şehirlerdeki alt yapıyı oluşturuyor. V. Hidrojenle çalışan araçların 2020'li yıllardan iti- baren yaygınlaşmaya başlaması bekleniyor. Numaralanmış cümlelerle bir metin oluşturul duğunda hangisi baştan ikinci sırada yer alır? CV C) V AB B) IV D) VI

1. Yaylaya ilk kez çıkıyordum. Öncelikle oksijenin gen- zimi müthiş derecede yaktığını söylemeliyim. Ardın- dan ara ara düşen damlaların da yağmur habercisi olması dolayısıyla beni bir hayli gerdiğini belirtmem gerekir. Yağmura karşı inanılmaz bir çekincem vardı. Nedendir bilmiyorum ama annem küçükken de çok korktuğumu söylerdi. Neyse yaylada ilerlemeye baş- ladık. İlerledikçe ciğerlerim açılıyor ilk zamanki ağrı, sizi yerini inanılmaz bir duyguya bırakıyordu. Zirvede olmaksa tüm bunların cabası. Arkadaşımsa zaten yıllardır yaylalarda yaşamanın verdiği bir rahatlıkla benim hissettiklerimi eminim ki artık hissetmiyordu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. B) Öznel bir anlatım söz konusudur. Doğrudan anlatıma başvurulmuştur. D) Olaylar bir devinim içerisinde aktarılmıştır. Benzetmeye yer verilmiştir.

Annemin, istiyorsan çaba göstermeli, kendini orta- ya koymalısın sözünü unutmuyorum. Bu söz haya- tim boyunca hep bana yardımcı oldu. Nerede ne yaparsam bu sözle ayakta kaldım. İnsanlar az çok demeden çaba sarf etmeliler. Hedefleri uğruna ken- dilerini ortaya koymalılar ki içleri rahat olsun. Çaba harcamadan bir şeylerin olmasını beklemek boş bir uğraş. Genelde buna dikkat edilmediğinden konulan hedeflere ulaşılmadığını ve hayal kırıklığı yaşandığı- ni gördüm. Umarım gelecekte bu anlayış oturur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? o All Nitelik bildiren ifadeler vardır. B) Tanık göstermeye başvurulmuştur. Kişisel görüşler metne hâkimdir. Sorular sorarak anlatım samimileştirilmiştir. E) Kişileştirmeye başvurulmuştur.

(1) O, bir zamanlar sanat dünyasında en çok se- vilen, romanları beğenilerek okunan biriydi. (II) Özellikle ilk ödülünü aldığında bir anda toplumun tüm kesimlerince benimsenen bir sanatçı duru- muna gelmişti. (III) Ama günümüzde romanların- dan pek söz edilmiyor, dahası bütünüyle unutul- muş görünüyor. (IV) Sanat dünyasında bunun gibi durumlara çokça rastlarız, zamanında çok sevilen kimi yazarlar zaman geçtikçe unutulur gider. (V) Bunda, sanatçıların toplumun geçici beğenilerine göre roman yazmalarının etkisi bü- yüktür. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi- sinde sanatçıların zamanla unutulma nede, ni belirtilmiştir? A) || B) III C) IV DV