Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2.
Doktor; Aysel, Sevim, Derya, Hasan ve Ahmet'e ağrı kesici, kas gevşetici ya da antibiyotik tü-
ründe birer ilaç yazmıştır. Bu ilaçlar; günde bir kez, iki günde bir ya da günde iki kez kullanıl-
maktadır. Bu kişiler ve ilaçlarla ilgili şunlar bilinmektedir:
• Antibiyotikler günde iki kez kullanılmaktadır.
●
Iki kişiye kas gevşetici, bir kişiye ağrı kesici yazılmıştır.
Aysel ve Hasan'ın kullanacakları ilaçlar, aynı türdedir.
Sevim ve Derya'ya yazılan ilaçlar, kas gevşeticidir.
Bu bilgilere göre, kullanacağı ilaçlar ve kullanma sıklıkları belli olan kişiler aşağıdaki-
lerden hangisinde
doğru verilmiştir?
A) Aysel ve Sevim
.
B) Sevim ve Ahmet
30
5. Ayşegül, Hülya,
renkte kol veya
sunlardır.
Uç kişi ko
Hülya ve
C) Derya ve Ahmet
D) Hasan ve Aysel
Ayşegü
Sırt ça
Laciv
Bu bilg
A) S
B) A
C)
D)
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Doktor; Aysel, Sevim, Derya, Hasan ve Ahmet'e ağrı kesici, kas gevşetici ya da antibiyotik tü- ründe birer ilaç yazmıştır. Bu ilaçlar; günde bir kez, iki günde bir ya da günde iki kez kullanıl- maktadır. Bu kişiler ve ilaçlarla ilgili şunlar bilinmektedir: • Antibiyotikler günde iki kez kullanılmaktadır. ● Iki kişiye kas gevşetici, bir kişiye ağrı kesici yazılmıştır. Aysel ve Hasan'ın kullanacakları ilaçlar, aynı türdedir. Sevim ve Derya'ya yazılan ilaçlar, kas gevşeticidir. Bu bilgilere göre, kullanacağı ilaçlar ve kullanma sıklıkları belli olan kişiler aşağıdaki- lerden hangisinde doğru verilmiştir? A) Aysel ve Sevim . B) Sevim ve Ahmet 30 5. Ayşegül, Hülya, renkte kol veya sunlardır. Uç kişi ko Hülya ve C) Derya ve Ahmet D) Hasan ve Aysel Ayşegü Sırt ça Laciv Bu bilg A) S B) A C) D)
TEST-
3.
SÖZEL MANTIK VE MUHAKEME
2. Elif, Zeynep, Ali, Emine ve Eren adlı öğrencilerin her biri; Türkçe yazılısından 80, 90, 85, 100
ve 75 almıştır. Bu öğrencilerin aldıkları puanlarla ilgili şunlar bilinmektedir:
●
Zeynep, Ali'den yüksek bir puan almıştır.
Emine'nin puanı, Ali'den düşük ancak Eren'den yüksektir.
Eren'den yüksek puan alan birden fazla kişi vardır.
Elif, 75 ya da 100 almamıştır.
Bu bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir?
●
.
●
●
A) Emine, yazılıdan 80 puan almıştır.
C) Elif'in yazılı puanı 90'dır.
BA
B) Ali'nin puanı 85 değildir.
D) 100 alan öğrenci, Zeynep'tir.
Beste, Mısra, Petek, Sude ve Göksu adlı kişiler; bir davete katılacakları için beyaz, yeşil ya
da mavi renk gömlek ve siyah, lacivert ya da kahverengi pantolon giymişlerdir. Bu kişilerin giy-
dikleri kıyafetler ile ilgili şunlar bilinmektedir:
Beste, mavi gömlek giymiştir.
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
TEST- 3. SÖZEL MANTIK VE MUHAKEME 2. Elif, Zeynep, Ali, Emine ve Eren adlı öğrencilerin her biri; Türkçe yazılısından 80, 90, 85, 100 ve 75 almıştır. Bu öğrencilerin aldıkları puanlarla ilgili şunlar bilinmektedir: ● Zeynep, Ali'den yüksek bir puan almıştır. Emine'nin puanı, Ali'den düşük ancak Eren'den yüksektir. Eren'den yüksek puan alan birden fazla kişi vardır. Elif, 75 ya da 100 almamıştır. Bu bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir? ● . ● ● A) Emine, yazılıdan 80 puan almıştır. C) Elif'in yazılı puanı 90'dır. BA B) Ali'nin puanı 85 değildir. D) 100 alan öğrenci, Zeynep'tir. Beste, Mısra, Petek, Sude ve Göksu adlı kişiler; bir davete katılacakları için beyaz, yeşil ya da mavi renk gömlek ve siyah, lacivert ya da kahverengi pantolon giymişlerdir. Bu kişilerin giy- dikleri kıyafetler ile ilgili şunlar bilinmektedir: Beste, mavi gömlek giymiştir.
3.
.
alah ögrenci, Zeynep'tir.
Beste, Misra, Petek, Sude ve Göksu adlı kişiler; bir davete katılacakları için beyaz, yeşil ya
da mavi renk gömlek ve siyah, lacivert ya da kahverengi pantolon giymişlerdir. Bu kişilerin giy-
dikleri kıyafetler ile ilgili şunlar bilinmektedir:
Beste, mavi gömlek giymiştir.
● Kahverengi pantolon giyenlerden biri Petek'tir.
Göksu, yeşil gömlek giymemiştir.
Mavi gömlek giyen kişilerin pantolonu siyahtır.
Sude, Beste'yle aynı renk gömlek giyen tek kişidir.
●
●
●
Bu bilgilere göre, kişilerden hangilerinin hem pantolonunun hem gömleğinin rengi kesin
olarak bilinmektedir?
A) Beste ve Sude
B) Petek ve Göksu
C) Misra ve Sude
D) Göksu ve Beste
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. . alah ögrenci, Zeynep'tir. Beste, Misra, Petek, Sude ve Göksu adlı kişiler; bir davete katılacakları için beyaz, yeşil ya da mavi renk gömlek ve siyah, lacivert ya da kahverengi pantolon giymişlerdir. Bu kişilerin giy- dikleri kıyafetler ile ilgili şunlar bilinmektedir: Beste, mavi gömlek giymiştir. ● Kahverengi pantolon giyenlerden biri Petek'tir. Göksu, yeşil gömlek giymemiştir. Mavi gömlek giyen kişilerin pantolonu siyahtır. Sude, Beste'yle aynı renk gömlek giyen tek kişidir. ● ● ● Bu bilgilere göre, kişilerden hangilerinin hem pantolonunun hem gömleğinin rengi kesin olarak bilinmektedir? A) Beste ve Sude B) Petek ve Göksu C) Misra ve Sude D) Göksu ve Beste
en
le
F.
1-
5. Bulgaristan'ın Filibe kentinde düzenlenen Yıldızlar Eskrim Av-
rupa Şampiyonası'nda kılıç kategorisinde yarışan millî spor-
cu İbrahim Ahmet Acar, eskrimde dünyanın önde gelen ül-
kelerinden Rusya ve Ukraynalı sporcuları yenerek ülkemize
eskrim tarihimizdeki ilk Avrupa Şampiyonluğu'nu kazandırdı.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Türkiye'de eskrimin tarihi yenidir.
Rusya ve Ukrayna eskrimde başarılıdır.
C) Türkiye, eskrim müsabakalarına daha önce de katılmış-
br.
Türkiye'nin eskrimde tek Avrupa Şampiyonluğu vardır.
65
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
en le F. 1- 5. Bulgaristan'ın Filibe kentinde düzenlenen Yıldızlar Eskrim Av- rupa Şampiyonası'nda kılıç kategorisinde yarışan millî spor- cu İbrahim Ahmet Acar, eskrimde dünyanın önde gelen ül- kelerinden Rusya ve Ukraynalı sporcuları yenerek ülkemize eskrim tarihimizdeki ilk Avrupa Şampiyonluğu'nu kazandırdı. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Türkiye'de eskrimin tarihi yenidir. Rusya ve Ukrayna eskrimde başarılıdır. C) Türkiye, eskrim müsabakalarına daha önce de katılmış- br. Türkiye'nin eskrimde tek Avrupa Şampiyonluğu vardır. 65
1.
Mevlana
Celaleddin-i Rumi
ATASÖZLERİ VE VECİZELER
Bilemezsin sana verecek bir
armağanı ne çok aradığımı.
Hiçbir şey içime sinmedi. Altın
madenine altın sunmanın ne
anlamı var. Ya da okyanusa su.
Düşündüğüm her şey Doğu'ya
baharat götürmek gibiydi. Kal-
bimi ve ruhumu vermemin bir
yararı yok çünkü sen zaten bun-
lara sahipsin. O yüzden sana bir
ayna getirdim. Kendine bak ve
beni hatırla.
Aşağıdaki atasözlerinden hangisi Mevlana'nın yukarıdaki sözüyle aynı doğrultudadır?
A) Dost dostun eyerlenmiş atıdır.
B) Ayıpsız yâr arayan (dost isteyen), yârsız (dostsuz) kalır.
C) Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim.
D) Dost (iyi dost) kara günde belli olur.
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Mevlana Celaleddin-i Rumi ATASÖZLERİ VE VECİZELER Bilemezsin sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı. Hiçbir şey içime sinmedi. Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var. Ya da okyanusa su. Düşündüğüm her şey Doğu'ya baharat götürmek gibiydi. Kal- bimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok çünkü sen zaten bun- lara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi Mevlana'nın yukarıdaki sözüyle aynı doğrultudadır? A) Dost dostun eyerlenmiş atıdır. B) Ayıpsız yâr arayan (dost isteyen), yârsız (dostsuz) kalır. C) Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim. D) Dost (iyi dost) kara günde belli olur.
13.
Gazete
Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul; bütün hafta
yorgun olan, hafta sonunu yatarak geçiren
bir kişinin kendini dinlenmiş hissetmemesi-
nin nedeninin, psikolojik yorgunluk oldu-
ğunu ve bu yorgunluğun dinlenerek geç-
mediğini söyledi. İnsanın sadece fiziksel
aktivite ile yorulmadığını, günlük hayatın
stresinin, üzüntünün, kendisine zaman
ayırmadan sürekli bir şeylerle uğraşması
sonucunda zihinsel yorgunluğun oluştuğu-
nu belirten Dr. Yurdakul, "Kişinin tekdüze
çalışması, kendisine ait hobileri ve uğraşla-
rinin olmaması sonucunda zihinsel yorgun-
luk da eklenir. Zihinsel yorgunluk bir süre
sonra isteksizliğe, halsizliğe, baş ağrılarına,
vücut ağrılarına, hazımsızlığa, uyku sorun-
larına yol açar ve psikolojik sıkıntıların üze-
rine bir de endişeler eklenir. Kişi sabahları
yataktan zor kalkar, güne yorgun başlar,
akşamları yorgunluğu artmakta ve dinlen-
meye çalışıp dinlenememektedir. Yorgun-
luk nedeniyle, kendisini fiziksel aktiviteler-
den geri çeker, arkadaşlarının gittikleri yer-
lere gitmez, en ufak fiziksel aktivite göste-
receği durumlardan kaçınıp kendisini din-
lenmeye çeker ve bu durum kendisini daha
da yorgun hâle getirir." dedi.
Bu metinde aşağıdakilerden hangisine de-
ğinilmemiştir?
A) Psikolojik yorgunluğun dinlenerek geçme-
gine
B) Psikolojik yorgunluğun beraberinde zihin-
sel yorgunluğu da getirdiğine
C) Psikolojik yorgunluğu olan kişilerin, bazı
etkinliklere katılmaktan uzaklaştığına
D) Günlük hayatın stresinden kısa süreli tatil-
lerle uzaklaşılabileceğine
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Gazete Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul; bütün hafta yorgun olan, hafta sonunu yatarak geçiren bir kişinin kendini dinlenmiş hissetmemesi- nin nedeninin, psikolojik yorgunluk oldu- ğunu ve bu yorgunluğun dinlenerek geç- mediğini söyledi. İnsanın sadece fiziksel aktivite ile yorulmadığını, günlük hayatın stresinin, üzüntünün, kendisine zaman ayırmadan sürekli bir şeylerle uğraşması sonucunda zihinsel yorgunluğun oluştuğu- nu belirten Dr. Yurdakul, "Kişinin tekdüze çalışması, kendisine ait hobileri ve uğraşla- rinin olmaması sonucunda zihinsel yorgun- luk da eklenir. Zihinsel yorgunluk bir süre sonra isteksizliğe, halsizliğe, baş ağrılarına, vücut ağrılarına, hazımsızlığa, uyku sorun- larına yol açar ve psikolojik sıkıntıların üze- rine bir de endişeler eklenir. Kişi sabahları yataktan zor kalkar, güne yorgun başlar, akşamları yorgunluğu artmakta ve dinlen- meye çalışıp dinlenememektedir. Yorgun- luk nedeniyle, kendisini fiziksel aktiviteler- den geri çeker, arkadaşlarının gittikleri yer- lere gitmez, en ufak fiziksel aktivite göste- receği durumlardan kaçınıp kendisini din- lenmeye çeker ve bu durum kendisini daha da yorgun hâle getirir." dedi. Bu metinde aşağıdakilerden hangisine de- ğinilmemiştir? A) Psikolojik yorgunluğun dinlenerek geçme- gine B) Psikolojik yorgunluğun beraberinde zihin- sel yorgunluğu da getirdiğine C) Psikolojik yorgunluğu olan kişilerin, bazı etkinliklere katılmaktan uzaklaştığına D) Günlük hayatın stresinden kısa süreli tatil- lerle uzaklaşılabileceğine
9. Dünya hızla değişiyor. Değişen dünyayla birlikte insanla-
rin dillendirdiği sorunlar da... Fakat bazı sorunlar hep aynı
kalıyor: Cehalet, yoksulluk, insanca yaşama arzusu... Bu
sorunlar, tarih boyunca insanlar tarafından hep dile geti-
rildi. İnsanlığın bundan yüzyıllar sonra da aynı sorunları
dile getirecek olması şaşırtmasın sizi.
Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) İnsanların ihtiyaçları yaşadıkları çağa göre değişir.
B) Dünyanın değişmesiyle insanların sorunları da değiş-
miştir.
C) İnsanlığın bazı sorunları çağlar boyunca hiç değiş-
mez.
D) Cehalet ve yoksulluk insanlığın en temel sorunlarıdır.
MEB 2018-2
Ortaokul Türkçe
anlatim-bicimleri
9. Dünya hızla değişiyor. Değişen dünyayla birlikte insanla- rin dillendirdiği sorunlar da... Fakat bazı sorunlar hep aynı kalıyor: Cehalet, yoksulluk, insanca yaşama arzusu... Bu sorunlar, tarih boyunca insanlar tarafından hep dile geti- rildi. İnsanlığın bundan yüzyıllar sonra da aynı sorunları dile getirecek olması şaşırtmasın sizi. Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) İnsanların ihtiyaçları yaşadıkları çağa göre değişir. B) Dünyanın değişmesiyle insanların sorunları da değiş- miştir. C) İnsanlığın bazı sorunları çağlar boyunca hiç değiş- mez. D) Cehalet ve yoksulluk insanlığın en temel sorunlarıdır. MEB 2018-2
2019 LGS
Deneme, bir konu üzerinde yazarın kesin yargılara
varmadan, kanıtlama amacı gütmeden kişisel gö-
rüşlerini ifade ettiği yazı türüdür.
Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örnek-
lendiren bir metindir?
A) Bir melodi duyduğumuzda beynimizde, farklı
işlevleri olan birçok bölge etkinleşir. Bir müzik
aleti çaldığımızda ise bu etki çok daha belirgin-
dir. Çünkü bir müzik aleti çalabilmek için kas
hareketlerinin kontrollü ve uyum hâlinde olması
gerekir. Bunun için de beyin daha aktif çalışır.
B) Herkes kendi hayatından bilir ki her gün birbirini
görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı
başkadır. Ayrılıklar benim yakınlarıma sevgi-
mi tazeler, ev hayatımın tadını artırır. Unutul-
mamalı ki sevginin kolları, birbirimizi dünyanın
bir ucundan bir icuna kucaklayabilecek kadar
uzundur.
C) Şefika Kutluer adına 1-21 Aralık tarihleri ara-
sında uluslararası festival düzenleniyor. "Sihirli
Flüt" ünvanlı, Türk sanatçı Şefika Kutluer adına
düzenlenen bu festivale bu yıl ABD, Çin, Por-
tekiz, Slovakya, Polonya, Avusturya ve Filis-
tin'den sanatçılar katılacak.
D) On yıl kadar önce, annemin gençlik arkadaşı
Bedia Muvahhit'le karşılaşmıştım bir lokantada.
Yanına gittim, eğildim "Bedia Teyze, yetmişimi
aştım." diye fısıldadım kulağına. Bu münase-
betsiz lafımla onun da yetmişini çoktan aştığı-
ni söylemek istediğimi hemen anladı. "Sus kız!
Herkese ilan edeceksin." diye beni şakadan
azarladı.
İlk Önce Yayıncılık
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
2019 LGS Deneme, bir konu üzerinde yazarın kesin yargılara varmadan, kanıtlama amacı gütmeden kişisel gö- rüşlerini ifade ettiği yazı türüdür. Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örnek- lendiren bir metindir? A) Bir melodi duyduğumuzda beynimizde, farklı işlevleri olan birçok bölge etkinleşir. Bir müzik aleti çaldığımızda ise bu etki çok daha belirgin- dir. Çünkü bir müzik aleti çalabilmek için kas hareketlerinin kontrollü ve uyum hâlinde olması gerekir. Bunun için de beyin daha aktif çalışır. B) Herkes kendi hayatından bilir ki her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı başkadır. Ayrılıklar benim yakınlarıma sevgi- mi tazeler, ev hayatımın tadını artırır. Unutul- mamalı ki sevginin kolları, birbirimizi dünyanın bir ucundan bir icuna kucaklayabilecek kadar uzundur. C) Şefika Kutluer adına 1-21 Aralık tarihleri ara- sında uluslararası festival düzenleniyor. "Sihirli Flüt" ünvanlı, Türk sanatçı Şefika Kutluer adına düzenlenen bu festivale bu yıl ABD, Çin, Por- tekiz, Slovakya, Polonya, Avusturya ve Filis- tin'den sanatçılar katılacak. D) On yıl kadar önce, annemin gençlik arkadaşı Bedia Muvahhit'le karşılaşmıştım bir lokantada. Yanına gittim, eğildim "Bedia Teyze, yetmişimi aştım." diye fısıldadım kulağına. Bu münase- betsiz lafımla onun da yetmişini çoktan aştığı- ni söylemek istediğimi hemen anladı. "Sus kız! Herkese ilan edeceksin." diye beni şakadan azarladı. İlk Önce Yayıncılık
ktan sonra dünya
dan sahip olduklar
uz vakti önemsiz de
Sağlığımıza
yiyeceklere yöne
ken uygun başlika
oktorlara giderek
2. Huzurlu olarak ya
Doğru tedavi yönte
hayattaki en önemi
edir. Sağlığımıza d
Olabilecek her tür
inde ulaşmak
lamıyla kullanılm
sonunda ona ulaşa
ANLAMA, YORUMLAMA VE MUHAKEME ETME
15 ve 16. soruları aşağıdaki metne göre cevapla-
yınız.
Nedir insanların kitaplara olan bu düşkünlüğü? Kitaplar,
hele romanlar ve şiir kitapları, neden insanın hayatında
bu kadar büyük yer alıyor? Bence bunu cevaplandırmak
için "İnsan niçin okur?" sorusunu ilkin cevaplandırmak
gerekir. İnsanlar toplu olarak yaşadıkları hâlde, gene
de yaratıkların en yalnızlarıdır. Dıştan birbirlerine yakın-
dırlar ama içten aralarında ne uzaklıklar vardır. Acısını
duyuracak kimse bulamayınca atinin boynuna sarıla-
rak içini boşaltan Çehov'un arabacısını şimdi düşünü-
yorum. Okuması olsaydı böyle yapayalnız kalır mıydı?
Dünyada hiçbir dost insana kitaptan daha yakın değil-
dir. Sıkıntımızı unutmak, donuk hayatımıza biraz renk,
biraz ışık vermek, daracık dünyamızda bulamadığımız
şeyleri yaşamak için tek çaremiz kitaplara sarılmaktır.
Bırakınız ıssız bir adaya gitmeyi, herhangi bir yolculuğa
çıkarken bile hangi okuryazar, yanına bir iki roman, bir
iki şiir kitabı almayı düşünmez? Yolculukta çoğu zaman
olduğu gibi çevremize bakıp dalmaktan yanımıza aldı-
ğımız kitapları okuyamasak bile onları gene de elimiz
altında bulundurmak isteriz. Çünkü onların can yoldaşı
olduğunu biliriz. Düşünüyorum da şu dünyadan kitap-
lar yok oluverse yaşamak ne kadar güçleşir, çekilmez
bir ağırlık olur. Romancı veya şair için yazmak nasıl
dayanılmaz ihtiyaçsa okuyucu için de okumak öyledir.
En kötümser zamanlarımızda yardıma onlar koşar.
Nurullah Ataç, ölüm yatağında kendisini görmeye gelen
Sabahattin Teoman'a, "Hastalıkta ağrıları dindirici en
iyi ilaç şiirmiş. Boyuna şiir okuyorum." dememiş miydi?
Kitap, bizi avuttuğu gibi yükseltir de. Kısa hayatında
insanın edindiği tecrübeler ne kadar azdır! Oysaki şiirler
ve romanlar, yaratıcılarının türlü iç tecrübeleriyle kay-
naşır. Onlarla zenginleşir, onlarla eksiklerimizi gideririz.
Bir şeyler öğrenmek için roman veya şiir okunduğunu
sanmıyorum. Sanatçı bir şeyler öğretmek, bazı doğru-
ları göstermek amacıyla yazmamıştır ki okuyucu öğren-
mek için okusun! Fikir eseri ile sanat eserinin ayrıldığı
nokta işte burada!..
cima ulaşacağım b
i gibi aynı denize
afer türküsü bütün d
16 Parçadaki altı çizili cüm
nen aşağıdakilerden har
15 Verilen parçada kitapları anlatan kişi ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kitapları en yakın dostlar olarak görür.
Kitapları her şeyden değerli görür.
17
C) Dünyasını kitaplarla aydınlatır.
D) Bilgilenmek için okur ve yalnızca bilgilendirici
kitaplar okur.
A) Kitaplar bilgi kaynağıc
B) Insanlar dünyaya okum
mak için gelmemiştir.
C) Sanat eserleri salt b
eserleri bilgi edinmek
D) Kitaplar aklın çocuk
dünya çoraktır.
Temmuz sıcağı bütün is
neredeyse asfaltı bile
Kentin Bizans kadar es
zıt'tan Sultanahmet'e c
erimeye başlayan yol
Yayalar otobüslerin, of
dan karşıya geçerken
lahmacun, Adana, Urt
satıcılar kaldırımlarda
çalışıyordu. Kimi gen
yor, her dilden bildikle
genç ve güzel kızları
dükkânlarına çekiştir
yabancı plakalı otom
yordu; sakalı vardı...
kaldırımın gölgelik E
Arkasını trafiğe döm
nesinin siyah bezin
onun önünden geçm
da arkasından dolan
erkek hiç kıpırdama
siyah bezin önünde
çiçek süslemeleri de
Parçanın anlatımı
STRO
1. Betimleme
II. Öyküleme
III. Tanık gösterm
IV. Sayısal veriler
maddelerinden h
A) I ve ll
C) Hve ill
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
ktan sonra dünya dan sahip olduklar uz vakti önemsiz de Sağlığımıza yiyeceklere yöne ken uygun başlika oktorlara giderek 2. Huzurlu olarak ya Doğru tedavi yönte hayattaki en önemi edir. Sağlığımıza d Olabilecek her tür inde ulaşmak lamıyla kullanılm sonunda ona ulaşa ANLAMA, YORUMLAMA VE MUHAKEME ETME 15 ve 16. soruları aşağıdaki metne göre cevapla- yınız. Nedir insanların kitaplara olan bu düşkünlüğü? Kitaplar, hele romanlar ve şiir kitapları, neden insanın hayatında bu kadar büyük yer alıyor? Bence bunu cevaplandırmak için "İnsan niçin okur?" sorusunu ilkin cevaplandırmak gerekir. İnsanlar toplu olarak yaşadıkları hâlde, gene de yaratıkların en yalnızlarıdır. Dıştan birbirlerine yakın- dırlar ama içten aralarında ne uzaklıklar vardır. Acısını duyuracak kimse bulamayınca atinin boynuna sarıla- rak içini boşaltan Çehov'un arabacısını şimdi düşünü- yorum. Okuması olsaydı böyle yapayalnız kalır mıydı? Dünyada hiçbir dost insana kitaptan daha yakın değil- dir. Sıkıntımızı unutmak, donuk hayatımıza biraz renk, biraz ışık vermek, daracık dünyamızda bulamadığımız şeyleri yaşamak için tek çaremiz kitaplara sarılmaktır. Bırakınız ıssız bir adaya gitmeyi, herhangi bir yolculuğa çıkarken bile hangi okuryazar, yanına bir iki roman, bir iki şiir kitabı almayı düşünmez? Yolculukta çoğu zaman olduğu gibi çevremize bakıp dalmaktan yanımıza aldı- ğımız kitapları okuyamasak bile onları gene de elimiz altında bulundurmak isteriz. Çünkü onların can yoldaşı olduğunu biliriz. Düşünüyorum da şu dünyadan kitap- lar yok oluverse yaşamak ne kadar güçleşir, çekilmez bir ağırlık olur. Romancı veya şair için yazmak nasıl dayanılmaz ihtiyaçsa okuyucu için de okumak öyledir. En kötümser zamanlarımızda yardıma onlar koşar. Nurullah Ataç, ölüm yatağında kendisini görmeye gelen Sabahattin Teoman'a, "Hastalıkta ağrıları dindirici en iyi ilaç şiirmiş. Boyuna şiir okuyorum." dememiş miydi? Kitap, bizi avuttuğu gibi yükseltir de. Kısa hayatında insanın edindiği tecrübeler ne kadar azdır! Oysaki şiirler ve romanlar, yaratıcılarının türlü iç tecrübeleriyle kay- naşır. Onlarla zenginleşir, onlarla eksiklerimizi gideririz. Bir şeyler öğrenmek için roman veya şiir okunduğunu sanmıyorum. Sanatçı bir şeyler öğretmek, bazı doğru- ları göstermek amacıyla yazmamıştır ki okuyucu öğren- mek için okusun! Fikir eseri ile sanat eserinin ayrıldığı nokta işte burada!.. cima ulaşacağım b i gibi aynı denize afer türküsü bütün d 16 Parçadaki altı çizili cüm nen aşağıdakilerden har 15 Verilen parçada kitapları anlatan kişi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kitapları en yakın dostlar olarak görür. Kitapları her şeyden değerli görür. 17 C) Dünyasını kitaplarla aydınlatır. D) Bilgilenmek için okur ve yalnızca bilgilendirici kitaplar okur. A) Kitaplar bilgi kaynağıc B) Insanlar dünyaya okum mak için gelmemiştir. C) Sanat eserleri salt b eserleri bilgi edinmek D) Kitaplar aklın çocuk dünya çoraktır. Temmuz sıcağı bütün is neredeyse asfaltı bile Kentin Bizans kadar es zıt'tan Sultanahmet'e c erimeye başlayan yol Yayalar otobüslerin, of dan karşıya geçerken lahmacun, Adana, Urt satıcılar kaldırımlarda çalışıyordu. Kimi gen yor, her dilden bildikle genç ve güzel kızları dükkânlarına çekiştir yabancı plakalı otom yordu; sakalı vardı... kaldırımın gölgelik E Arkasını trafiğe döm nesinin siyah bezin onun önünden geçm da arkasından dolan erkek hiç kıpırdama siyah bezin önünde çiçek süslemeleri de Parçanın anlatımı STRO 1. Betimleme II. Öyküleme III. Tanık gösterm IV. Sayısal veriler maddelerinden h A) I ve ll C) Hve ill
38. Hemen her ülkede, her kişide rekabet ve kıskançlık
elbette vardır, olmalıdır da. Bu, kaliteyi ve verimliliği
artırır. Ancak yurt dışı deneyimlerimden öğrendiğim
şey, rekabet ve kıskançlık konusunda biz Türklerin
diğer uluslardan aynı bir yere sahip oluşumuz... Ne
yazık ki bu konuda kimselere benzemiyoruz. Yillar
önce Türkiye'ye döndüğümüzde kızım yurt dışıyla
Türkiye arasında bir kıyaslama yapmış ve şöyle de-
mişti: Dünyanın her yerinde insanlar birbirini kıska-
niyor ama olumlu biçimde... Ben de onun kadar lyisi-
ni, hatta daha iyisini yapayım, düşüncesi egemen...
Türkiye'de ise insanlar kendilerine bir faydası olma-
sa da ötekinin kötü olmasını, güç duruma düşmesini
istiyorlar. Böylece gelişmenin motoru olması gere-
ken doğal felaket düşmanlığa, yıkıcılığa dönüşüyor.
Bu parçayla ilgili olarak,
1. Kıskançlığın olumsuz biçime dönüşmesi halinde
topluma zarar vereceğine
II. Rekabet ve kıskançlık konusunda başka ulusla-
ra benzemediğimize
III. Yurt dışında yaşamanın Türkiye'de yaşamaktan
daha iyi olduğuna
X
IV. Bir konuda iyi sonuç almanın rekabete bağlı ol
duğuna
numaralanmış çümlelerden hangisi ya da hangi-
leri söylenemez?
A) Yalnız 1.
B) II. ve fl.
D) I. ver IV.
C) Yalnız III.
E) III. ve IV.
10
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
38. Hemen her ülkede, her kişide rekabet ve kıskançlık elbette vardır, olmalıdır da. Bu, kaliteyi ve verimliliği artırır. Ancak yurt dışı deneyimlerimden öğrendiğim şey, rekabet ve kıskançlık konusunda biz Türklerin diğer uluslardan aynı bir yere sahip oluşumuz... Ne yazık ki bu konuda kimselere benzemiyoruz. Yillar önce Türkiye'ye döndüğümüzde kızım yurt dışıyla Türkiye arasında bir kıyaslama yapmış ve şöyle de- mişti: Dünyanın her yerinde insanlar birbirini kıska- niyor ama olumlu biçimde... Ben de onun kadar lyisi- ni, hatta daha iyisini yapayım, düşüncesi egemen... Türkiye'de ise insanlar kendilerine bir faydası olma- sa da ötekinin kötü olmasını, güç duruma düşmesini istiyorlar. Böylece gelişmenin motoru olması gere- ken doğal felaket düşmanlığa, yıkıcılığa dönüşüyor. Bu parçayla ilgili olarak, 1. Kıskançlığın olumsuz biçime dönüşmesi halinde topluma zarar vereceğine II. Rekabet ve kıskançlık konusunda başka ulusla- ra benzemediğimize III. Yurt dışında yaşamanın Türkiye'de yaşamaktan daha iyi olduğuna X IV. Bir konuda iyi sonuç almanın rekabete bağlı ol duğuna numaralanmış çümlelerden hangisi ya da hangi- leri söylenemez? A) Yalnız 1. B) II. ve fl. D) I. ver IV. C) Yalnız III. E) III. ve IV. 10
93.Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir paragrafın
giriş cümlesi olamaz?
A) Bir toplumun çağdaşlığa açık olması, ilerlemenin ön
koşuludur.
B) Böyle bir kültürün biçimlendirdiği kişilik modelinde
temel karakter çekingenlik.
C) Dışa kapalı toplumlar yaratıcılıktan ve üreticilikten
yoksun kalır.
D) Kültürler, toplumun temel gereksinimlerine bağlı
olarak, kişilik modelleri oluşturur.
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
93.Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz? A) Bir toplumun çağdaşlığa açık olması, ilerlemenin ön koşuludur. B) Böyle bir kültürün biçimlendirdiği kişilik modelinde temel karakter çekingenlik. C) Dışa kapalı toplumlar yaratıcılıktan ve üreticilikten yoksun kalır. D) Kültürler, toplumun temel gereksinimlerine bağlı olarak, kişilik modelleri oluşturur.
10. Meçhul bir mutfaktan sokağa sızan biber kızart-
masının kokusu, yorulan hafızaları gölgesine çağıran
ihlamurlar, yaza mahsustur. Köşe başlarındaki tatlı
su tanklarını andıran yaz serinliği karpuz kümelerini;
bahçeyi, pazarı rayihalarıyla dolduran kavunu, şef-
taliyi; arıları, kelebekleri, karıncaları ve leylekleri de
anmadan geçmemek gerekir. Fakat yaz, kırlangıç-
ların kanatlarında gelir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi
yoktur?
A) Insana özgü nitelikleri doğaya aktarma
B) Benzetme
Birinci kişili anlatıma yer verme
D) Betimleyici ögeler
E) Alışılmamış bağdaştırmalar
47
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Meçhul bir mutfaktan sokağa sızan biber kızart- masının kokusu, yorulan hafızaları gölgesine çağıran ihlamurlar, yaza mahsustur. Köşe başlarındaki tatlı su tanklarını andıran yaz serinliği karpuz kümelerini; bahçeyi, pazarı rayihalarıyla dolduran kavunu, şef- taliyi; arıları, kelebekleri, karıncaları ve leylekleri de anmadan geçmemek gerekir. Fakat yaz, kırlangıç- ların kanatlarında gelir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Insana özgü nitelikleri doğaya aktarma B) Benzetme Birinci kişili anlatıma yer verme D) Betimleyici ögeler E) Alışılmamış bağdaştırmalar 47
ul-
INLAM
TEST-24
Japonya'nın Okinawa takımadalarında yaşayan bir halk var. Burası dünya üzerinde yaş ortalamasının en yüksek
olduğu yer. Yaş ortalaması 100'ün bile üzerinde. Elbette Okinawa halkının dünyaya ---- başlayan bir sırrı var.
İkigai. “İkigai” iki sözcüğün - - - oluşuyor. "İki" hayat, "gai" amaç anlamına geliyor. Yani ikigai bir hedefe ya da
arzuya hiçbir zorlama olmadan içten ve ---- bağlılık hissetme duygusu.
Bu metinde boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir?
A duyulmaya - bütünleşmesinden - yürekten
B) yayılmaya-birleşmesinden - kendiliğinden
C) hüküm sürmeye - bir araya gelmesinden - bir anda
D) meydan okumaya - çarpışmasından - doğallığında
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
ul- INLAM TEST-24 Japonya'nın Okinawa takımadalarında yaşayan bir halk var. Burası dünya üzerinde yaş ortalamasının en yüksek olduğu yer. Yaş ortalaması 100'ün bile üzerinde. Elbette Okinawa halkının dünyaya ---- başlayan bir sırrı var. İkigai. “İkigai” iki sözcüğün - - - oluşuyor. "İki" hayat, "gai" amaç anlamına geliyor. Yani ikigai bir hedefe ya da arzuya hiçbir zorlama olmadan içten ve ---- bağlılık hissetme duygusu. Bu metinde boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir? A duyulmaya - bütünleşmesinden - yürekten B) yayılmaya-birleşmesinden - kendiliğinden C) hüküm sürmeye - bir araya gelmesinden - bir anda D) meydan okumaya - çarpışmasından - doğallığında
objekt
n ge
tonguç
10. Takdir ediyorsan değil, taklit ediliyorsan başarmışsındır, diyor Albert Einstein. Doğru da söylüyor.
Taklit edilmekten derin bir haz alıyormuş insan. Bunu en iyi baba olduğumda iliklerime kadar his-
setmiş
ve fark etmiştim. Çocuğunuzun sizin sözlerinizi kullanması, sizin gibi davranması kısacası ya-
şamında sizi model alması inanılmaz mutluluk veriyor insana. Bu sanatta da yazın dünyasında da
her yerde böyledir. Size öykünen birini gördüğünüzde içinizi bir sevinç kaplıyor.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A Taklit eden, taklit edileni daha da değerlendirir.
B Taklit edilmek her insanın hoşuna gider.
CYTaklit, hiçbir zaman aslının yerini tutamaz.
D) Çocuklar her zaman kendilerine anne ve babalarını örnek alırlar.
paragraf ON
91
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
objekt n ge tonguç 10. Takdir ediyorsan değil, taklit ediliyorsan başarmışsındır, diyor Albert Einstein. Doğru da söylüyor. Taklit edilmekten derin bir haz alıyormuş insan. Bunu en iyi baba olduğumda iliklerime kadar his- setmiş ve fark etmiştim. Çocuğunuzun sizin sözlerinizi kullanması, sizin gibi davranması kısacası ya- şamında sizi model alması inanılmaz mutluluk veriyor insana. Bu sanatta da yazın dünyasında da her yerde böyledir. Size öykünen birini gördüğünüzde içinizi bir sevinç kaplıyor. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Taklit eden, taklit edileni daha da değerlendirir. B Taklit edilmek her insanın hoşuna gider. CYTaklit, hiçbir zaman aslının yerini tutamaz. D) Çocuklar her zaman kendilerine anne ve babalarını örnek alırlar. paragraf ON 91
Niçin günlük tutar insan? Bu soruyu birçok
yazar, özellikle de günlük yazarları
kendilerine sormuş ve kendilerine yanıt
aramışlardır. Yalnız yazarlar mı? Özel
günlük tutanların da günlüğün bir yerinde,
son derece naif bir duyguyla "Neden
yazıyorum ki bunları?" demesi de aynı soru
değil mi?
18. Bu metnin türü
aşağıdakilerden
hangisi olabilir?
A) Sohbet
B) Günlük
C) Deneme
D) Ani
Ortaokul Türkçe
anlatim-bicimleri
Niçin günlük tutar insan? Bu soruyu birçok yazar, özellikle de günlük yazarları kendilerine sormuş ve kendilerine yanıt aramışlardır. Yalnız yazarlar mı? Özel günlük tutanların da günlüğün bir yerinde, son derece naif bir duyguyla "Neden yazıyorum ki bunları?" demesi de aynı soru değil mi? 18. Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Sohbet B) Günlük C) Deneme D) Ani
Kapıda ihtiyar bir adam belirdi. Üzerinde
biraz eski, açık mavi bir takım elbise vardı.
Ceketin üst cebinde kare şeklinde kıvrılmış
mendil, kravatıyla aynı renkteydi. Ayağında
yıllar önce gençlerin çok rağbet ettiği ucu
sivri biçimli ayakkabılar vardı.
5. Bu parçanın anlatım biçimi
aşağıdakilerden
hangisidir?
A)Betimleme
C)Açıklama
B)Öyküleme
D)Tartışma
Ortaokul Türkçe
anlatim-bicimleri
Kapıda ihtiyar bir adam belirdi. Üzerinde biraz eski, açık mavi bir takım elbise vardı. Ceketin üst cebinde kare şeklinde kıvrılmış mendil, kravatıyla aynı renkteydi. Ayağında yıllar önce gençlerin çok rağbet ettiği ucu sivri biçimli ayakkabılar vardı. 5. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A)Betimleme C)Açıklama B)Öyküleme D)Tartışma