Cümlede Anlam Soruları

LGS A 6. Akılda kurulan bir planın, projenin dile getirildiği cümleler tasarı anlamı taşır. Tasarı cümleleri gele- cekle ilgilidir. Bu bilgiye göre aşağıdaki cümlelerden hangisi asarı bildirmektedir? Co A Dergilerde yayımlanan şiirlerini bir kitapta toplamayı düşünüyor. B) Nisan ayı yağışlı geçerse ürünlerin verimi daha iyi olur. CDiyelim ki seni kimse almaya gelmedi, ne yapacaksın? D) Önümüzdeki hafta hava sıcaklıkları yükselebilir.

16. bakmak 1. Bakışı bir şey üzerine çevirmek: "Zamanla nasıl değişiyor /Hangi resmime baksam ben değilim." -Cahit Sıtkı Tarancı 2. Aramak. 3. Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak: "Limana bakan penceresinden deniz görünürdü." -Orhan Veli Kanık 4. Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek. Beslemek, geçindirmek: "Üç çocuklu bir aileye bakıyor." Yukarıda TDK sözlüğünde "bakmak" sözcüğünün bazı anlamları ve aşağıda bu anlamlarla ilgili örnek cümleler verilmiştir. a. Yetim kalan çocuğa yıllarca kasaba doktoru baktı. b. Sürüş zevki yüksek, güzel bir araba bakıyormuş. c. Köşkün denize bakan kapısından gizlice içeri girmişler.. d. Güzel verim alabilmek için bahçesine iyi bakıyor. Buna göre "bakmak" sözcüğü bu cümlelerde TDK sözlüğünde verilen anlamlarından hangisiyle kullanılmamıştır? B) 2 C) 3 D) 4

1 2 3 4 ETKİNLİK 10 Aşağıdaki cümlelerde altı çizili olarak verilen söz grupları ile anlamlarını eşleştirelim. Yazarlık uğraşımın, kurmaya çabaladığım hayal dünyasının kök saldığı kentti burası. Tarihçinin devamlı şüphe etmesi gerektiğini söyleyerek "Ta- rihçilik iğne ile kuyu kazmak gibidir." sözünü unutmamamız gerektiğini devamlı hatırlatırdı. Gerekli olduğu kadar sözcük kullanarak okuyucuyu düşündü- ren, onun söylenenlerden yola çıkarak çağrışımlara ulaşması- na olanak veren, derinliği ve anlam yoğunluğu olan anlatım, özlü bir anlatımdır. Laf ebeliğinin lüzumu yok, niçin geldin, paraya mi ihtiyacın var, maksadını çabuk söyle de beni yalnız bırak. 5. Kendinden önceki usta şairleri ve onların yazdıkları şiirleri son damlasına kadar içmişti. 6. Duyduğu bir destanı söylemesi istenilen bir destancı, kelime kelime onu tekrarlamaz, o destanı kendi seçimi olan kelime- lerle yeniden inşa eder ve ona kendi mührünü vurur. 7. İnsan, aklını kullanarak düşüncelerini devamlı hareket hâlin- de bulundurmazsa hareketsizlikten dolayı düşünceler donup kalır. 8 Defalarca yaptığım yazılı uyarılara ve verdiğim cezalara da hiç aldırdığı yoktu. 9. Celal Bey canlı tarih gibiydi, eski dönemlere ilişkin korkunç bir belleği vardı. 10. Abdülhamid, çok güç bir mevkideydi, âdeta örs ile çekiç ara- sında kalmıştı: Bir yanda Rus ordusu, öte yanda İngiliz do- nanması. 11. Yağmur yağarken küpünü doldurmazsan yaşamın nasıl olur, hiç düşündün mü? 12. Güngör Dilmen, "Midas'in Kulakları" ile Türk tiyatrosuna yeni bir dil, yeni tür; tek kelime ile yeni bir nefes getirmiştir. 13. Filozof olan, yazar olan, ince fikirleriyle kelimelere dans ettiren büyük bir kişiydi. 1- 2- 3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- d Özgün bir tarza sahip olması Basmakalıp bir nitelik kazanmak Yerleştiği Umursamamak Yetersiz araçlarla, sürekli ve sabırla çalışmak Aynı derecede güçlü ve zorlu iki kişi veya düşün- ce arasında bulunmak Az sözle çok şey anlatma En ince ayrıntısına kadar öğ- renip içselleştirmek 10- Geçmişte tanık olduğu olaylan hafızasında tutan Gevezelik Yeni bir yöntem getirmek Sözcükleri istediği gibi kulla- nabilmek Fırsat varken ondan yararla- nup para veya mal edinmek 11- 12- 13-

SEVGİLİ GÜNLÜK, KESKE YAZI BULUNMUS OLSAYDI BÖYLE KENDİ KENDİME KONUŞACAĞIMA YAZARDIM ŞİMDt... Bu karikatürdeki cümlenin anlam özelliği aş dakilerden hangisinde doğru verilmiştir? A) Öneri C) Olasılık B) Varsayım D) Koşul 11

4. Öznel yargılar; kişiden kişiye değişen, doğruluğu veya yanlışlığı kanıtlanamayan cümlelerdir. B Buna göre aşağıdakilerin hangisinde öznel yargıya yer verilmemiştir? A) Her eser, doğduktan sonra gittikçe büyüyen bir bağımsızlık ve kendi kendine zenginleşen ikinci bir içerik kazanır ama şimdiye kadar eleştiri, kötü bir alışkanlıkla bu ikinci içeriği hep sanatçının ruh sermayesin- de mal etmiştir. Sanki her güzelliğin bir sahibi olması şartmış gibi! Ben, sahiplerini gölgede bırakan bir- çok şaheser biliyorum. B) Don Kişot, her şeyden önce büyük bir karikatürdür ama öz hatlarına indirgenmiş, gözsüz, kulaksız, el- bisesiz bir karikatür değil. Don Kişot'u atından, uşağından, zırhından, miğferinden hatta şato ve değir- menlerden ayıramazsınız. Onu Harpagon gibi bir tip olarak düşünemezsiniz. Ama o hâlde bu canlı kari- katür, bu Manşlı "Hidalgo", insaní ve genel içeriğini nereden alıyor? C) Hayatı bir bütün hâlinde, yeni bir hayal ve gerçek, ruh ve beden karmaşığı olarak görmek ve göstermek; işte büyük romancıların sırrı bu olsa gerek. Bu bütünü görüş sayesindedir ki büyük romanlarda bir dev- rin, bir uygarlığın nabzını duyarsınız; bu görüş sayesindedir ki bütün roman kolayca bir destan niteliği ka- zanır. B D) Genellikle halk tarafından oluşturulan, sözlü olarak kuşaktan kuşağa anlatılan ve olağanüstü olaylarla süslenmiş, gerçek dışı olayların anlatıldığı anlatı türüne masal denir. Her ne kadar olağanüstü olaylar anlatılsa da gerçek olayları ele alan örnekleri de bulunmaktadır. Masallarda yer ve zaman kavramı, ço- ğu zaman belirsizdir. Diber sayfaya geçiniz

SIKLE 3. Çölün ortasından geçen Nil Nehri her yaz taşarak, Orta Afrika'dan sürükleyip getirdiği kara toprağı kı- yılarına taşımakta. 8 bin yıl önce bu toprağın be- reketini fark eden insanlar arpa, buğday ekmeye başladılar. Tarım ve ticaret gelişince kentler ortaya çıktı ve ardından, günümüzden 5 bin yıl önce büyük bir krallık kuruldu. 3 bin yıl boyunca hüküm süren bu krallık tarih sahnesinden çekilse de o dönemde inşa edilen piramit ve tapınaklar günümüze kadar ayakta kalabildi. Aşağıdakilerden hangisi bu metindeki deyimler- den birinin anlamı değildir? A) Etki, hız vb. sürmek, devam etmek B) Yokken var olmak, meydana çıkmak C) Anlamak, sezmek D) Yıkılmamak, çökmem.-k

8 SINIF KONU GERÇEK-MECAZ Zorluk Seviyesi Kaç netin Var? Gerçek anlam bir sözcüğün söylendiğinde akla gelen ilk anlamıdır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamda kullanılma mıştır? A)Beslenme yetersizliğinden zayıf düştü. B) Hastalandığından yokuşu çıkamayacak. CGözleri televizyon izlemekten yorulmuştu. D) Taşıdığı formanın hakkını verdi. onsitest I.Kazandığı onca paraya rağmen doymak Kazandığı bilmiyor

(1) Caminin tam ortasında havuzlu ve köşeli bir şadırvan bulunuyor. (II) Havuzlu cami harika bir fikir değil mi? (III) Su sesi eşliğinde namaz müthiş huzur verici. (IV) Şadırvanın üstünde de camdan bir kubbe var. (V) Bu yüzden caminin içi çok aydınlık. (VI) Önceleri açık olan bu kısım sonra camla kapatılmış. OF HIGGY S 15.Numaralanmış cümlelerden hangileri kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır? B) II,III A) I,II _CTV, V D) V, VI

van brilay 19. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin anlatım özelliği (II) yanlış verilmiştir? serum CÜMLELER an bu ilirlik VI t cek en nex D ALT üzerindedir. B) Bu kitapta inanılmaz bir gözlem gücü, mükemmel bir anlatım HOROR C) İshakpaşa Sarayı, Doğubeyazıt'ın 8 km doğusunda bir tepe D) var. Çocukların varlığı anne ve babalar için sevinç ve mutluluk kaynağıdır. Sarı ile maviyi karıştırırsanız yeşil renk elde edersiniz. ÖZNEL NESNEL Terl ✓ hon Isid nequa ✓10 (

75% +1 20. Bir eylemin veya durumun gerçekleşmesinin nedenini ve bu nedene bağlı olarak ortaya çıkan sonuçları içinde barından cümleler "ne- den-sonuç" cümleleridir. Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisi neden-sonuç cümlesi değildir? A) O zamanlar, Mehmet Rauf yazılarını ya- yımlayabilmek için Babiali Caddesi'ndeki gazete ve dergi idarehanelerinin önünde sıra bekliyordu. B) Emekli hemşire olan komşusu, borç iste- meye çekindiğinden saatlerdir lafı dolan- dırıp duruyordu. C) Bunca zaman büyüklerinin nasihatlerini hiçe saydığı için başına türlü dertler gel- mişti. D) Eve erken gelmeye başladığından akşam yemeklerini hep beraber yiyebiliyorduk. F10 F12 Print Screen SysRa Scroll Lock Home Pause Break Page Num Windows'u Etkinleştir Windows'u etkinleştirmek için 24°C Bulutlu

rken akmişt 3. Türkçe Öğretmeni Zeynep Özdemir, dersinde sebep-sonuç, amaç-sonuç ve koşul-sonuç cümlelerini anlattıktan sonra beş öğrenciye söz hakkı verip bu öğrencilerden örnek cümle istemiştir. Öğrencilerin örnekleri şunlardır: Mustafa: Zor günleri geride bıraktığı için oldukça sevinçliydi. Azra : Çikolata yemene izin veririm ama tabağını bitireceksin.. : Başarılı bir öğrenci olmak istiyorsak çok çalışmalıyız. Songül : Maçı yerinde seyretmek için internetten bilet aldık. Batuhan: Öğretmenimiz derse geç kaldı çünkü uyuyakalmış. Mahir Buna göre öğrenciler, kurdukları cümlenin anlam ilişkisine göre ikişerli olacak şekilde gruplandırıldı- ğında ortaya çıkan tablo aşağıdakilerden hangisidir? A) Azra ve Batuhan / Mustafa ve Songül / Dışarıda kalan kişi: Mahir B) Batuhan ve Mahir / Mustafa ve Azra / Dışarıda kalan kişi: Songül C) Mustafa ve Batuhan / Mahir ve Azra / Dışarıda kalan kişi: Songül D) Songül ve Mustafa / Batuhan ve Mahir / Dışarıda kalan kişi: Azra Filimsiler 6. KONU

yıf- ve ir? 6 ve 7. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız. HUT ● A, B, C, D ve E şeklinde kodlanan beş kasabın aldıkları ineklerin ağırlıklarıyla ilgili şunlar bilinmektedir: Her inek arasında 20 kg fark vardır. Ineklerin toplam ağırlığı 400 kg'dır. C'nin aldığı ineğin ağırlığı A ile D'nin aldığ ineklerin toplamı kadardır. 120 kg ile en ağır ineğin sahibi E'dir. ● . __D'nin aldığı inek, E'nin aldığı ineğin ağırlı ğının yarısı kadardır. 6. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) B'nin aldığı inek 80 kg'dır. B) C'nin aldığı inek en az kiloya sahiptir. C) A ile B'nin aldığı ineklerin ağırlıkları topla mi 100 kg'dır. D) D'nin aldığı ineğin ağırlığı 40 kg'dır.

1. "Bilmek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sorumlu tutmak" anlamında kullanılmıştır? A) Kimse bu kadar mükemmel ve bir o kadar da güzel dilimizi bilmez. B) Bu çok önemli projede arkadaşını bilmem, seni bilirim. C) Bunca ürünü almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor? Bana yapılan bu iyiliklerin karşılığında teşekkürü bir borç bilirim.

7. Başlamak için mükemmel olmak zorunda değilsin ama mükemmel olmak için başlamak zorundasın. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleden çıkarıla- bilecek bir yargı değildir? A) Rüyalarını gerçekleştirmek için uyanmalısın. B) Zamanı yakalamak için bir yerden başlamalısın. C) Harekete geçmek için tüm koşullar uygun olma- yabilir. D) Adım atmak için her şeyin dört dörtlük olması beklenmemeli.

3. İsim-fiiller isim tamlaması oluşturabilir... Örneğin "Senin okuyuşun daha etkili." cümlesinde "senin okuyuşun" isim tam- lamasıdır ve isim-fiil (okuyuşun) tamla- nandır. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde isim-fiil, bir isim tamlamasının içindedir? A) Otobüsü o kadar beklemek canımı sıkmıştı. B) Kaybettiği kitabı çok aramasına rağmen bula- madı. C) Bu tartışmanın sonu yok sanırım. D) Bir gülüşü ile insanlara pozitif enerji verebiliyordu.

4. Spor müsabakaları için 8/A ve 8/B sınıflarından Semra, Cengiz, Ece, Damla, Erkan seçilmiştir. Bu kişilerin her biri; futbol, rine gitmiştir. Bu kişilerin sınıfları, gittikleri şehirler ve katıldıkları müsabakalarla ilgili şunlar bilinmektedir: voleybol, basketbol, masa tenisi ve badminton müsabakaları için İzmir, Muğla, Antalya, Van ve Samsun şehirlerinden bi- Ece, Van'a gitmiştir. Damla, masa tenisi müsabakasına katılmıştır. Futbol, basketbol ve badminton müsabakalarına katılanlar 8/A sınıfındandır. 8/B sınıfından Semra, İzmir'e gitmiştir. ● ● Muğla'ya giden Erkan, basketbol müsabakasına katılmıştır. Bu bilgilere göre kişilerden hangilerinin hem sınıfları hem müsabakaya katıldıkları spor dalları hem de gittikleri şehir kesin olarak bellidir? A) Damla ve Ece B) Damla ve Erkan C) Ece ve Semra D) Erkan ve Semra