Cümlede Anlam Soruları

1-4. soruları parçaya göre yanıtlayınız. Kara kitaya gideceğini söylemişti. Daha önce birçok yeri gezip görmüş birinin bu cümleyi kurmasını doğrusu yadırgamadım. Hatta onunla bir yerlere gitmeyi ben de çok isterdim. Oysa ev onun bu seferki gidişini manasız buldu. Neden böyle düşündüklerini anlamadım. Önemli olan (sağ salim gidip dönme- siydi. Zaten her yerden değişik anılarla dönmesini biliyordu. Özellikle biz çocuklar onun anlattıklarıyla uzun süre hayal kurabiliyorduk. Onun dışındaki büyüklerimiz bize sadece öğütler verirken o, bize ya- şadıklarını anlatıyordu. Biz onun anlattıklarından çok şey çıkarıyorduk. Deneyim kazanmak için öğüt dinlemek yeterli olmuyor ancak yaşınız anlatılanları anlama olanağı sunuyorsa size o zaman birinin yaşadıklarından dersler çıkarabiliyorsunuz. Bize bu tadı veriyordu. Yani onun yaşadıklarından sonuçlar çıkarabiliyorduk. Çünkü o sadece anlatıyordu. Öyle olunca bize doğrudan verilen bir öğüt olmadığı için can kulağıyla dinliyorduk anlattıklarını. Dedem de en az bizim gibi onu çok dikkatli dinliyordu. Onun için büyük adam oldu, diyordu. Ne demek istediğini çok anlamasak da dedemin söyledikleri kulağa hoş geliyordu. Büyüklerden birini daha kendi saflarımıza kattığımızı düşünüyorduk. 1. Parçada 1. cümlede geçen altı çizili bölümde, "Bir sözcükle anlatılabilecek bir kavram, birden fazla sözcükle anlatılmıştır." benzer bir kullanım aşağıdakilerin hangi- sinde vardır? A) Anmasınlar adını candan anan dudaklar. BAtatürk, her alanda ciddi yatırımlar yaptı gelecek nesil ign. C) Bir zamanların tahıl ambar) olarak anılan il, şimdilerde ithal buğdaya mahkum oldu. D) Mars'ta hayat arayan insanoğlu, hayatın var olduğunu bildiği gezegeninin değerini bilmiyor. 2. Parçada altı çizili cümlede, "Bir sözcük benzetme amacı taşımadan başka bir sözcü- ğün yerine kullairişur." benzer bir kulla- nım aşağıdaki cümlelerin hangisinde yok A) Batı'nın tavrını anlamak için görüşmelere devam edecekler. do Yedtepeli şehirde bıraktım gonca gülü-mü. Samsuna yanaşan gemi, mavi gözlü bir kurtarıcıyı taşıyordu. Matink D) Araba bozulunca yolda kalmışlar, uzun süre de yardım gelmemiş. 3. Parçada kalın harflerle yazılan "büyük" ve "hoş" sözcükleri nicel ve nitel anlam yönünden değerlendirildiğinde aşağıda- ki cümlelerin hangisinde geçen altı çizili sözcük benzer kullanım özelliği taşımak- tadır? nitel A) Güzel bir güne uyanmanın peşesini taşı- yordu. B) Arabamız kocaman bir çiftliğin önünde durdu. C) ince bir kitap olan Küçük Prens öz anlatı- mıyla sizi oldukça doyurur. DY Uzun bir yok arkamızda bırakıp şehre vardık. 4. Parçada altı çizili sözcüklerin sesteşleri aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanth mamıştır? A) Beninle bir sorunu olduğunu asla düşün- medim B) Panik halinde direksiyonu sağa kıracağı- na sola krmış ve kaza yapmış. Eskiden su değirmenlerine buğday öğüt- meye giderdik. Yaş üzümle kuru üzümün kullanım yerleri farklı olabilir.

İnsanlar sorunlarını çözmek için konuşmak gibi toplumsal olarak kabul edilen etkili yollarla başa- rılı olamadıklarında, şiddet gibi toplumsal olarak 1 snse kabul görmeyen yollara başvurabilirler. Kişiler ara- si ilişkilerde yaşanan sorunlar, etkileşimde bulu- 11 nan taraflardan en az birinin var olan etkileşimden hoşnut olmaması ile ortaya çıkar. Bu durumda, ||| insanlar sorun çözme becerilerine gereksinim du- yarlar. IV Sözlük Anlamı Sıkıntı veren durum, dert . Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olmama Karşıt görüşte olanlara kaba kuvvet kullanma . Bir şeyin olmasına veya belli bir halde bulun- masına yol açan şey . Buna göre numaralanmış sözlerden hangisi- nin anlamı yanlış verilmiştir? BYH GS/KDS-11 (2021) D) IV

8. ● e Arığa su gelene kadar kurbağanın gözü patlar Artık mal göz çıkarmaz Artık mol Aşığın gözü kördür 6 Başının gözünün sadakası Göz göre göre + Azıksız yola çıkanın gözü el torbasında kalır • Göz görmeyince göhürkatlanir Bosing C) 4 • Bakan göze bağ (yasak) olmaz Yukarıda verilen ifadelerin kaç tanesinde "göz" kelime- si deyim içinde kullanılmıştır? A) 2 B) 3 D) 5 göt Sub T 10

3. Sifat-fiiller niteledikleri isimler düştüğünde sıfatlar gibi adlaşabilir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil, adlaşmış değildir? A) Denize düşen yılana sarılır. B) Başaracağımız günler yakındır. C) Danışan dağlar aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış. D) Kalanlar bu konuda haklı çıktı. www.fenbilimleriyayinlari.com

0 o 8. O O YEST 5 SÖZEL MANTIK VE MUHAKEME 11 8 5 10 7 4 9 6 3 2 1 M 8. sınıf öğrencilerine yapılan bir seminerde konferans salonunda oturan öğrencilerin bir bölümünün oturma düzeni yukarıdaki şekilde verilmiştir. Oturma düzeni içindeki öğrencilerin dördü A, dördü B, üçü C şubesindendir. 7 ve 11 numaralı koltuklarda aynı şubeden öğrenciler, 1 numaralı koltukta ise farklı şubeden öğrenci oturmaktadır. Hiçbir öğrenci kendi şubesinden bir öğrenciyle yan yana oturmamaktadır. Oturma düzenindeki M ile belirtilen koltukta müdür yardımcısı, 3, 6 ve 9 numaralı koltuklarda da aynı şubede okuyan öğrenciler oturmaktadır. Müdür yardımcısının yanındaki koltukta C şubesinden bir öğrenci oturuyorsa A şubesinde okuyan Ali aşağıdaki koltukların hangisinde oturamaz? A) 2 B) 8 C) 7 D) 10 an sak A mavi saksi de ksıdaki çiçek orkid (sıdaki çiçek laledir. e rafin iki başında ktadır? ekşe ve orkide e ve sardunya rkide ve sardunya Menekşe ve lale Sardungo ale Sall 6. Fatih 2019 de

8. TDK Güncel Sözlük'te "çıkmak" sözcüğünün bazı anlamları şunlardır: 1. Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak. II. Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak. III. Süresi dolduğunda ayrılmak. "Çıkmak" sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde verilen anlamların herhangi biriyle kullanıl- mamıştır? A) Kardeşim telefonla konuştuktan sonra önem- li bir işi çıktı. B) Önümüzdeki hafta tedavi gördüğü hastane- den çıkacakmış. C) Heyecanlıydı, bu yılın sonunda öğretmen çı- kacaktı. D) Kan tahlili sonucunda kanında bakteri çık- mıştı.

• En az iki varlığı, olayı ya da durumu benzer ve ya fark yönleriyle kıyaslayan cümleler "karşılaştırma • Bir şeyin olmasını başka bir durumun gerçekleşmesine bağlayan cümleler "koşul”, • Bir durum karşısında edilen şikâyetin dile getirdiği cümleler "yakınma" anlamı taşır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu anlamlardan herhangi biri yoktur? A) Türkçe yazılısından geçen döneme göre yüksek not aldım. B) İnsan nerede nasıl davranacağını bildi mi hiç sorun yaşamaz. C) Ben bu çocuğa bir türlü erken kalkmayı öğretemedim. D) Kitap almak için çarşıya çıkacağını söyledi.

Anagram, bir sözcükteki harflerin yerleri değiştirilerek yeni sözcük elde edilmesidir. Omeğin, "KIŞ" sözcüğünün anagramı "ŞIK" sözcüğüdür. Aşağıdaki bulmacada, bazı sözcüklerin anlamları verilmiştir. Verilen anlamlardan yararlanarak sözcükle- rin anagramlarını bulabilirsiniz. . 1. Mecazi anlamda bir işte ulaşılan en üst aşama. 2. Çağn. 3. (Toplum bilimi) Kuşak. 4. Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan islanmış olan. 5. Çırpılmış yumurtayla sade olarak yapılabilen veya içine peynir, kıyma vb. katılarak ta- vada pişirilen bir yemek. VEZİR . 3. kelimenin 3. harfi . 2. kelimenin 2. harfi 1. kelimenin 3. harfi . 5. kelimenin 2. harfi . 4. kelimenin 4. harfi ANAGRAM BULMACA VEDAT SELIN SAKLI Bulmacadaki numaralandırılmış sözcüklerin anagramlarını bulduktan sonra sırasıyla, kullanılarak oluşturulan sözcük aşağıdakilerden hangisidir? A) SARMA B) SEVAL MOTEL C) SARAL 5 NOL D) SAKAL

A) Günde yarım saat çalışmayla sınavda derece alır- sin artık! B) Onun imali konuşması bazılarını rahatsız etmişti. C) Yalnızlığımda bile yalnız değilim ben, demişti. D) Yeni şeyler öğrenmek, insanın eski alışkanlığıdır. 21. Resmimizdeki Anadolu imgesinin, duyarlı bir akım halinde gelişmesi, genellikle cumhuriyetin ilk yılların- dan sonradır. Bağımsızlığını ve kurtuluşunu Anado- lu'nun ulusçu gücüyle elde etmiş bir ülkenin sanatçısı olmak, ressamlarımıza Anadolu'yu ve Anadolu'nun in- sanını duyarlı gözlerle inceleme olanağı vermiştir. Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Tartışma C) Açıklama B) Betimleme D) Öyküleme 22. Aşağıdakilerin hangisinde karşılaştırma yapılmamış- tır? A) Bence Serkan, Ömer'den daha güvenilir bir kişiliğe sahip. B) En yüksek ortalamayı, bu sınıfın öğrencileri çıkar di. C) Bugüne kadar ona olan duygularımda hiç yanı madım. D) Teyzem pilavı annemden güzel yapıyor. 23. Bu şiiri okurken dizelerin bir su gibi akıp gittiğini g rüyorsunuz. Hiçbir şeye takılmadan, Türkçe olmay tek bir sözcüğe rastlamadan... Yerinden çıkartacağı tek bir sözcük yok. Ya sizi sizden alıp uzaklara, çoc luğunuza götürmesi? Üstelik her okuyuşta başka ş ler düşündürerek... A) Akıcılık C) Özgünlük Bu parçada sözü edilen şiirin anlatım arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? B) Yoğunluk D) Sadelik özellik 24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yapıt hem of lu hem olumsuz yönleriyle değerlendirilmiştir? A) "Göç" olayı, toplumsal bir olgu olarak canlı tablo- larla sunulurken dil de en hareketli yerinden yaka- lanmış. B) "Buzul Çağının Virüsü", içinde birden çok roman çekirdeğini saklıyor gibi zengin olsa da bu zengin- liğin yeterince işlenmediği görülüyor. C) Roman, üslubuyla zaman zaman anlattığı çevrenin insanlarıyla özdeşleşiyor; onların deyimlerini kul- lanıyor. D) "Boya Kutuları" adlı öykü bir yandan kurnazlığı, hovardalığı; bir yandan da sevgiyi, dürüstlüğü yansıtıyor. 25. (1) Bahar, Çukurova'ya çiçeklerle, tomurcuklarla, kır laleleri ve gelinciklerle geldiği kadar, anlarla da gelir. (2) Öyle ki bal anıları, dallarında bir yumak misali oğul verir; salkım saçak dolaşır kovanların yöresinde. (3) Yabanarıları, eşek anıları, karacaarılar, dünyayı Vızıl- tılarla doldurarak, derinden uğuldayarak peteklerde birikir. (4) Kimi de gökyüzünde savrulur, oradan oraya kendini atarak, kâh bir çiçeğe, kâh bir ağaca kona- rak... Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetmeye yer verilmiştir? A) 1. B) 2. C) 3. D) 4. 26. Aşağıdakilerin hangisinde betimleme yapılmıştır? A) Karşımıza oturmuş, başına gelen olayı ay- rıntılarıyla anlatıyordu. B) Adamın alnından, telaştan olacak, terler akıyordu. C) Bize anlatacakları bittikten sonra, eşyalarını topla- yıp dışarıya çıktı. D) Orada bulunan herkes, onun ardından, işlerinin olduğunu ileri sürerek odayı terk etti. 27. Aşağıdaki dizelerin hangisinde görme ve dokunma duyularına seslenen ayrıntılar bir arada verilmiştir? A) Soğuk bir günün ortasında Gözlerimi yumuyorum sıkıca B) Sınır tanımayan bir acayip rüzgâr Silkeliyor ağaçların sararmış yapraklarını C) Çocuk sesleri geliyor kulağıma ötelerden Düşmemek için tutunuyorum D) Animsiyorum o evlerdeki neşeyi Sıcacık çorbanın damaklardaki tadını 28. (1) Melisa Gürpınar, uzun çalışmalarından sonra bitir- diği bu eseri, Istanbul'da yaşamış ve yaşayacak olan herkese ithaf ediyor. (2) Bu, gerçek anlamda "İstanbul

A) "Göç" olayı, toplumsal bir olgu olarak canlı tablo- larla sunulurken dil de en hareketli yerinden yaka- lanmış. B) "Buzul Çağının Virüsü", içinde birden çok roman çekirdeğini saklıyor gibi zengin olsa da bu zengin- liğin yeterince işlenmediği görülüyor. C) Roman, üslubuyla zaman zaman anlattığı çevrenin insanlarıyla özdeşleşiyor; onların deyimlerini kul- lanıyor. D) "Boya Kutuları" adlı öykü bir yandan kurnazlığı, hovardalığı; bir yandan da sevgiyi, dürüstlüğü yansıtıyor. 25. (1) Bahar, Çukurova'ya çiçeklerle, tomurcuklarla, kır laleleri ve gelinciklerle geldiği kadar, anılarla da gelir. (2) Öyle ki bal arıları, dallarında bir yumak misali oğul verir; salkım saçak dolaşır kovanların yöresinde. (3) Yabanarıları, eşek anıları, karacaarılar, dünyayı Vızıl- tılarla doldurarak, derinden uğuldayarak peteklerde birikir. (4) Kimi de gökyüzünde savrulur, oradan oraya kendini atarak, kâh bir çiçeğe, kâh bir ağaca kona- rak... Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetmeye yer verilmiştir? B) 2. C) 3. A) 1. D) 4. 26. Aşağıdakilerin hangisinde betimleme yapılmıştır? A) Karşımıza oturmuş, başına gelen olayı ay- rıntılarıyla anlatıyordu. B) Adamın alnından, telaştan olacak, terler akıyordu. C) Bize anlatacakları bittikten sonra, eşyalarını topla- yıp dışarıya çıktı. D) Orada bulunan herkes, onun ardından, işlerinin olduğunu ileri sürerek odayı terk etti. 27. Aşağıdaki dizelerin hangisinde görme ve dokunma duyularına seslenen ayrıntılar bir arada verilmiştir? A) Soğuk bir günün ortasında Gözlerimi yumuyorum sıkıca B) Sınır tanımayan bir acayip rüzgâr Silkeliyor ağaçların sararmış yapraklarını C) Çocuk sesleri geliyor kulağıma ötelerden Düşmemek için tutunuyorum D) Animsiyorum o evlerdeki neşeyi Sıcacık çorbanın damaklardaki tadını 28. (1) Melisa Gürpınar, uzun çalışmalarından sonra bitir- diği bu eseri, Istanbul'da yaşamış ve yaşayacak olan herkese ithaf ediyor. (2) Bu, gerçek anlamda "İstanbul Kitabı" diyebileceğimiz yapıt, tam yirmi yedi bölüm den oluşuyor. (3) Bu bölümlerde, İstanbul'un hızlı de- ğişimini; henüz belleklerden silinmemiş görüntüleri içinde, tüm canlılığı ve gerçekliğiyle işliyor. (4) Bu ya- piti okuduğunuzda beş yüz yıllık bir geçmişin anıları, bir film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçiyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi ya- zarın üslubuyla ilgilidir? A) 1. B) 2. C) 3. D) 4. 29. Bulut, bütün göğü örtmüş, doludizgin Akdeniz' in üze- rine geliyordu. Birden, yeri göğü sarsarcasına bir şim- şek çaktı. İlk damlalar ovanın üzerine düştü. Sonra si- cacık bir yel, ardından buz gibi bir ayaz... Ve yağmur, bardaktan boşanırcasına... Pamuk ırgatı için bundan daha kötüsü olamazdı. Hiç kimsenin ağzını bıçak aç- mıyordu. Yağmura aldırmadan pamukları toplamaya başladılar. Bu parçanın anlatımı için, aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Eksiltili cümlelere yer verilmiştir. B) Duyularla algılanan ayrıntılardan yararlanılmıştır. C) Bazı sözcükler, gerçek anlamlarının dışında kulla- nılmıştır. D) Açıklayıcı anlatım biçimi hakimdir. 30. (1) Folklor, tek bir unsurdan değil, birbirini oluşturan, geliştiren ve etkileyen unsurların bileşiminden oluşur. (2) Bu bakımdan folklor için, halk yaşamının ve halk kültürünün somutlaşmış ifadesidir, diyebiliriz. (3) Folklor, yalnızca, ait olduğu toplumun özellikleriyle de sınırlı değildir. (4) Tüm insanları ilgilendiren unsurları bünyesinde barındırması, ona evrensel bir nitelik de kazandırır. Bu parçada, numaralanmış cümlelerin hangisinde bir tanımlama yapılmıştır? A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

27. Aşağıdaki dizelerin hangisinde görme ve dokunma duyularına seslenen ayrıntılar bir arada verilmiştir? A) Soğuk bir günün ortasında Gözlerimi yumuyorum sıkıca B) Sınır tanımayan bir acayip rüzgâr Silkeliyor ağaçların sararmış yapraklarını C) Çocuk sesleri geliyor kulağıma ötelerden Düşmemek için tutunuyorum D) Animsiyorum o evlerdeki neşeyi Sıcacık çorbanın damaklardaki tadını

19. Aşağıdaki dizelerin hangisinde mübalağa (abartma) söz konusudur? A) Yaş otuz beş, yolun yarısı eder Dante gibi ortasındayız ömrün B) Birazdan şakımaya başlayacak Can dostların, sevgili kumruların C) Demir dağ sanki oynadı yerinden Yahut ayrıldı gökler birbirinden D) Bakakalırım giden geminin ardından Atamam kendimi denize, dünya güzel

5. Köyün üst tarafında küçük kulübesi vard Masanın altına eğilip gizlenmeye çalıştı. Bu cümlelerde altı çizili sözcükler aras anlam ilişkisinin benzeri aşağıdakilerden gisinde vardır? . . D A) Araç - vasıta B) Batı - doğu C) Bilinç - şuur D) Sade- yalın

Aşağıdaki dizelerin hangisinde karşıt anlamlı kelimeler bir arada kullanılmıştır? Artık düşünmüyorum çalınan zamanımı Ve artık anlıyorum akıp giden ırmağı A) B) D) Ve yağmurlar yağacak, sonra güneş doğacak Ve bir çiçek açacak, bir mevsimlik ömrü var. C) Uçuyordum bir dağdan öbür ovaya Ellerim iki yanımda başım dik, gözler yukarıda Gerçek olmuş cümle masallar, gerçekler düş Güneş de sürekli yanan lambasını söndürmüş.

5. Binlerce asker ile kalenin çevresi kuşa- tılmıştı. Her girdiği çevreye kişiliği ile damga vu- ruyordu. Sanatçının son eseri sanat çevreleri ta- rafından büyük bir ilgiyle karşılandı. • Kapının önüne geldiğinde çevreye şüp- heli gözlerle baktı. "Çevre" kelimesi bu cümlelerde kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) 1 B) 2 C C) 3 D) 4 Deneme - 5 6. Sınıf

2 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük fiilimsi değildir? X A) Şimdi bir rüzgâr geçti buralardan. B) Hiç düşünmeksizin bu kararı almıştı. C Bakar bakmaz anlamıştı gerçekleri. D) Pek de görülesi bir yer değildi. AI P