Cümlede Anlam Soruları

1. BİRÇOK HAYVAN NESLİ TÜKENME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA 15 MEMELININ SOYU COGIDE HEMELIMIN SOYU TUKENDI ONA GORA VODUMA WWW GOL. SORU TOEIE TEHES ALTINDA GLAR HAYVANLARDAN WWF 601 5 IN AMUR PARS TYGERGEDAN CROSS NEHRI GORILI CAVA GERGEDAN 300 58-60 aras 250-340 arasi 880 MALEZYA KAPLAN DAG GORI BORNEO ORANGUTANI SUMATRA ORANGUTANI TAPANUL ORANGUTAN 104 BIN 14 BIN 800 V soy Bu tablodan hareketle, 89.2 178 Soyu tükenmiş hayvanların sayısı seksenin üzerindedit. Siyah gergedanların sayısı dag gorilinden fazladır. W. Soyu tükenen hayvan sayısının iki katı kadar nesli tükenme tehlikesi yaşayan hayvan vardır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız B) Yalniz 11 ve 11 D) I, II ve III

12. Soner: Bu kadar uzaklık yeter. Ömer: Hangi grup ebe olacak? Mahmut: Bir dakika Taşın hangi elimde olduğunu bilemezsen ebe siz olacaksınız. Hasan: Tamam, oldu. Mahmut: Hangi elimde? Hasan: Ya şunda ya şunda. Keçe külâh başında. Ben bilmem, Allah bilir. Naneli şeker şunda kokar. Işte bunda! Mahmut: Bilemedin! Haydi bakalım ebe sizsiniz. Aşağıdaki yay ayraç içi ifadelerden hangisi bu metinde boş bırakılan yerlerin herhangi birinde kulla- nilamaz? A) (Eğilip yerden bir çakıl taşı alır, Hasan'a dönerek) B) (Mahmut'un sol eline vurarak) c) (Oyun taşları ile çizgi arasını adımları ile ölçtükten sonra) D) (Hasan'ın attığı topu yakalayarak atışa hazırlanır.) Shot on GM 20 Pro

En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir ne- fesle yaşamayı. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yukarıdaki cümle ile çeliş- mektedir? A) Deneyimler, bizi her zaman doğrulara götürmez. B) Zorluklar sayesinde güçlü olmayı öğreniriz. C) Asıl hüner, az emekle çok iş yapmaktır. D) İnsan ancak tecrübeleri sayesinde kendi olabilir.

Osman'ın yazılı ödevleri, renk renk çizgilerle süslüdür resimler gibi. Yazılarını inci gibi dizer. Öğretmenimiz onun ödevlerini bize kaç kez örnek göstermiştir. Sınıfımızın en başarılı öğrencilerinden biridir Osman Parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi yapılamaz? A) Benzetmeden yararlanılmıştır. B) Tanık göstermeye yer verilmiştir. C) İkilemeye yer verilmiştir. D) Karşılaştırmaya başvurulmuştur.

zülmez er dakilerden istiyon B) Çalışıyorum ama başarılı olamıyorum. c) Kardesim okuldan erken gelirse parka gideceğiz. D) Akşam oraya geleceğimi pek sanmıyorum. başlar c) Okula yeni gelen arkadaşım bir öğrenci D) Önümüzdeki yıl futbol kursi yazılacağım 11) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla yapım eki almış kelime vardır? A) Duvardaki resimlerin çok güzel olmuş. B) Çizimi iyi olduğu için birinci oldu. C) Öğrencilik zevkli ama zor iştir. D) Bazı oyuncaklarımı hediye ettim. steşi 14) Akvaryumdaki s kardeşim, bal balıkların sahi Yukarıdaki öznellik ka

4. (1) Atatürk için öğretmenlik çok önemli bir meslekti ve Atatürk, öğretmenleri "uygarlığın en özverili ve saygıdeğer ögeleri” olarak tanımlıyordu. (II) Ülkesindeki çocukların da öğretmenliği kendilerine hem bir meslek hem bir ülkü sayacak, erdemli ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmelerini istiyordu. (116) Çünkü ona göre çağdaşlığa aydın insanlarla kavuşulur ve bu aydınlığın sürekliliği de o ülkenin çocuklarıyla sağlanırdı. (IV) Aydın çocuklar da aydın öğretmenler tarafından yetiştirilirdi; bu nedenle Atatürk, öğret- menliğin güvenilir ellerde yürütülmesini istiyordu. Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangisi, kendisinden önceki cümlenin gerçekçesi- dir? VII D) IV A) B) || C

Bir ulu ağaçtan bir yaprak düşse Dağlar çiçek açar, Veysel dert açar Bu dizelerde bulunan anlam ilişkisi aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? A) Öykü karakterleri genellikle fazla anımsanmadığından okurun zihninde yer almaz. B) Evrenin sirrini bulmak istiyorsanız onu enerjinin frekansı ve titreşimin dilinde düşünün. C) Yanlış bir trene bindiğinizde hemen inmeye çalışın zira mesafenin artması maliyeti de arttırır. D) İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim çünkü olamadıkları “kişi"yi anlatırlar.

3. 2 Imge, duyu ile edinilen bir deneyimin zihindeki görüntüsüdür, düşünsel bir resimdir. İmgenin oluşum sürecinin ilk aşamasın da, şairin dış dünyaya ait gözlemleri bulunur. Şair dış dünyada gözlemlediği nesnelerden bir seçme yapar. Sanatçı duyarlılığı ve hayal gücüyle seçtiği bu nesneler arasında değişik ilişki ve bağıntılar kurar. Gözlemlediği doğa ile ilgili ama onun kopyası olmayan yeni bir tasarım oluşturur. Zihinde oluşan bu tasarım, dış dünyada karşılığı olmadığı için soyut ve özgündür; özgün olduğu için de etkileyici, heyecan verici, hayranlık uyandırıcıdır . Zihindeki bu özgün tasarımın şiirde dilsel göstergelerle ifade edilmesi ise imgeni oluşum sürecinde son adımdır. Şiirde imge, günlük dilde bir arada duymaya alışık olmadığımız, ayrı anlam kategorilerine bağlı iki sözcüğün şaşırtıcı biçimde yan yana kullanılması ile ortaya çıkar. Örneğin, "gecenin derisi” dediğimizde bir imge oluşturmuş oluruz. Çünkü "gece" ve "deri sözcükleri günlük dilde aynı bağlam içinde kullanılmazlar. Bu iki sözcüğü birleştirmek akla gelmez. Bunun nedeni bu sözcüklerin gerçeklikleri arasında bir ilişkinin bulunmamasıdır. Buna göre aşağıdaki şiirlerin hangisinde imge kullanılmamisor? A) Oysa ay bir ateş gibi yağıyor Beni bu güzel havalar mahvetti Usul usul terliyor bir batik gemi Boyle havada istifa ettim Kan sızıyor bir halkın dinmeyen uğultusundan Evkaftaki memuriyetimden Ve eskiden bir şehire girdiğimi hatırlıyorum Tütüne böyle havada alıştım Bir şehire yerleştiğimi hatırlıyorum. Böyle havada âşık oldum C Karlı dağların başında D) Kedim, ayak ucumda büzülmüş, uyumakta Salkım salkım olan bulut İplik iplik sarıyor sükutu bir yumakta Hiril hiril, hırıl hırıl... Saçın çözüp benim için Bir göz gibi süzüyor beni camlardan gece Yaşın yaşın ağlar mısın? Dönüyor etrafımda bir sürü kambur cüce Fırıl fırıl, fırıl fırıl... Gartıbir artal makses Bu met A He (B) s sc D) B 196

SORUI 1. Düzenli spor yapan kişilerin dinlenme halindeki kalp atis hizi, spor yapmayan kişilere oranla daha düşüktür. Düzenli spor yapan kişi, stres altındayken kalp atışları spor yapmayan kişilerden daha düşük düzeyde kalır ve yavaş yavaş yükselir. Halbuki vücudu hareketsizlige alişmiş bir kişinin kalp atışları aniden fırlayabilir. Düzenli spor yapanlar bu riskten uzak kalır. Bu parçada için hangisi söylenemez? 5 p A}Bir konuda açıklayıcı bilgiler verildiği için makaledir. B)Konu ile ilgili örnekler verilmiştir. C]Duzenli spor yapanlarla düzenli spor yapmayanlar karşılaştırılmıştır D)Konu ile ilgili kişisel görüşlere yer verildiği için tartışmacı anlatım kullanılmıştır.

8. ikilemeler cümlede isim, sifat ve zarf görevinde kullanılabilir. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme zarf görevinde kullanılmıştır? A) Diz boyu otlanmış çayırlar, renk renk çiçeklerle donanmıştı. B) Nemli gözleri üzgün üzgün uzaklara dalıyordu. C) Derin derin düşüncelere daldı durdu. D) Lezzetli ve iri iri elmaları yemeye başladılar.

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sözcüklerin yazımında bir yanlışlık yapılmıştır? A) Bu akşamüstü sanki sözleşmişçesine kimse kalmamış ortalikta. B) Gece boyu uyurgezer numarası yaptığına inanamıyorum. C) Komşumuz Binbaşı Rüstem Bey de olayı inceleyenlerdendi. D) Kardeşimin azidişi dahil üç dişine birden kanal tedavisi yapıldı.

in 2.SORU: Puan Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sebep-sonuç anlamı vardır? A) Belgesel izleyebilmek için televizyon açtım. B) Annem pasta yapmak amacıyla mutfağa gitti C) Dayım bana kitap hediye ettiği için çok sevindim. D) Teyzem güzel türkü söylerse alkışlarız.

ba 1. Para söz konusu olunca babasını bile tanımaz. II. Bahçedeki çiçekler biz tatildeyken solmus. III. Yazarın duru anlatımı herkesi siktı. IV. Sıcacık ekmek kokusu bütün sokağı sarmıştı. 2. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde altı çizili sözcükler gerçek anlamının dışında kullanılmıştır? Yukaric yapılm A) 4 8. Aşa A) Yaza B) Çok C) Eser D) Kulla All ve 11 C) Il ve III B) Il ve IV D) I ve III 9.(1) Ot lerin hangisinde anlamlı bir

Karakterleriniz yazar elinden çıkmış gibi sırıtmasın metnin içinde. Ne yer, ne içer, hangi sokaklarda dolaşır, nasıl konuşur, ne hissederler, nasıl tepki verirler, iyi bilirseniz, aktaran değil, anlatan yazar olursunuz, çok da iyi olur. Yukarıdaki altı çizili bölümle söylenmek istenen düşünce aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Eserlerindeki kahramanlara, gerçek hayatta rastlamak mümkün değildi. B) Gerçekle kurguyu bir potada eritmesi yazarı başarılı kıldı. Tüm yapıtları yazarın yaşantılarının bir kopyasıydı adeta D) Öykülerindeki kişiler sanki yanı başımızda nefes alıyordu.

Üslup, duygu ve düşüncelerimizi ifade ederken tercih ettiğimiz yoldur. Üslup, anlatım biçimidir. st uc Sanatta eserin "ne söylediği" kadar "nasıl söylediği" de önemlidir. Sanatçılar işledikleri konular kadar üsluplarıyla da hafızalarda yer ederler. Bu durum sadece sanatta değil hayatta da geçer- a 4. Tema 7 lidir. Yaptıklarımız, söylediklerimiz unutulabilir ama üslubumuz uzun süre hafızalardan silinmez. David Merrill, Jung'un teorisinden hareket ederek yeni bir model geliştirip insanlarin kendilerini nasıl dışa vurduklarını incelemiş bir bilim insanıdır. David Merrill, Roger H Reierta yaptigi çalış- malarda insanları tarzlarına (üsluplarına) göre dört farklı gruba ayırır. Analitikler: Daha yavaş hareket eden, sessiz gerekmedikçe doğrudan ilişkiye girmeyi tercih etmeyen, verilere odaklı , kimi zaman soğuk ve coşkudan yoksun olarak nitelendirilebilecek ama karar almada iyi, dikkatli ve kapsamlı düşünen insanlar. Analitikler daha az girişken ve daha az tepkiseldirler, hoşlanmadıkları bir durum ortaya çıktığında ortamdan uzaklaşma, her- hangi bir görüş belirtmeden sessizce ayrılma ya da kimi zaman pasif agresif davranış içine girme eğiliminde olabilirler. Yönlendiriciler: Sonuç odaklı, hızlı , aktif, etkili olan; doğrudan iletişim kuran, isteklerini net belirten, iş bitirici ve etkin ancak karşısındakilerin duygu ve beklentilerine uzak kalabilen in- sanlardır. Yönlendirici üsluba sahip olanlar daha buyurgan ama daha az duyarlı olurlar. Olaylar istedikleri şekilde yürümediği takdirde daha hükmedici bir tavır içine girebilirler. . Dışavurumcular: Coşkulu, konuşkan, her konuda olumlu ya da olumsuz fikirlerini ortaya koy- maktan çekinmeyen, hızlı karar alan ama aniden karar değiştirebilen, hata yapmaya daha eğilimli insanlardır. Dışavurumcular aynı anda hem buyurgan hem de tepkisel olabilme po- tansiyeline sahiptirler. Hoşlanmadıkları bir durumla karşılaştıklarında kolayca sinirlenebilirler, saldırganlaşıp kırıcı bir üslup sergileyebilirler. • Sıcakkanlılar: Kolay iletişim kuran, anlaşması kolay, iyi “dinleyici” olan, insan ilişkilerine düş- kün, başkalarının duygularını incitmemeye azami özen gösteren ama kendi konfor alanların- dan dışarı çıkmayı sevmeyen, değişimi kolay kabul etmeyen insanlardır. Sıcakkanlı bir üslubu olanlar daha tepkisel olurlar. İlişkilerde gerilimin arttığı durumlarda, tansiyonu düşürmek adına taviz vermeye daha eğilimlidirler. Jale Hanım, kurumunda çalışacak bir personelin "empati kurmayı iyi bilen, kurumun kurallarına bağlı çabuk sihirlenmeyen ve hoşgörülü” bir) olasını istemektedir. Bu verilere de hâkim olan Jale Hanım, kurumuna hangi üslup özelliğine sahip kişiyi işe al- malidir? A) Yönlendirici Sicakkant Breisavarumu D) Analitik 122

8. "Ben bilmediğimi bildiğim için öteki insanlardan akıllıyım." Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır? A) Akilli olmak, sonsuz bir öğrenme isteğine sahip olmakla ilgilidir. B) Çoğu insan bilmediklerinin farkına bile varma- dan yaşar. C) Bilinçli insanlar, bilgi eksikliklerinin farkında olanlardır. D) Her şeyi bilebilmek hiçbir insan için mümkün değildir.