Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Olay Yazıları Soruları

3. İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini
inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkula-
rını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara da-
yanan uzun edebi türe roman denir.
Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örneklendi-
ren bir metinden alınmıştır?
A) "Kuşadası'na gider misiniz?' dedikleri vakit, bir-
den sevinmiş, kendi kendime "Kuşadası, benim
adam, bu kadar zamandan beri aradığım saa-
deti, gönül rahatımı mutlaka orada bulacağım!"
demiştim. Bu his beni aldatmamıştı. Burasını her
yerden ziyade sevdim.
B) Kitaplar bir odanın olduğu gibi bir kafanın da
süsü olmaktan ibaret değildir, onlar her medeni
insanın günlük ekmeğidir. Ruhun gıdasıdır. Ha-
yat ve saadetimiz için varlığı zorunlu olan araç-
lardan biridir. Boş vakitlerimizde en samimi yol-
daş, candan arkadaş, dert ortağı hep onlardır.
C) Misafirlik gündelik hayatımıza renkler katar. Ak-
umele şamüstü evimize yorgun argin dönsek bile çoluk
çocuğumuzla hoşbeş ederken kapımızın çalın-
masını, tanıdıklarımızdan birinin bizi hatırlayıp
ziyaretimize gelmesini istediğimiz anlar olur.
D) Kurt, yiğidi kaçırdı, kimsenin bulamayacağı bir
mağaraya götürdü. O mağarada yaşadılar. On
erkek çocukları oldu. Çocuklar büyüyüp evlen-
diler. Her birinden bir boy türedi. Bunlardan biri
Aşine boyuydu.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
3. İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkula- rını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara da- yanan uzun edebi türe roman denir. Aşağıdakilerden hangisi bu açıklamayı örneklendi- ren bir metinden alınmıştır? A) "Kuşadası'na gider misiniz?' dedikleri vakit, bir- den sevinmiş, kendi kendime "Kuşadası, benim adam, bu kadar zamandan beri aradığım saa- deti, gönül rahatımı mutlaka orada bulacağım!" demiştim. Bu his beni aldatmamıştı. Burasını her yerden ziyade sevdim. B) Kitaplar bir odanın olduğu gibi bir kafanın da süsü olmaktan ibaret değildir, onlar her medeni insanın günlük ekmeğidir. Ruhun gıdasıdır. Ha- yat ve saadetimiz için varlığı zorunlu olan araç- lardan biridir. Boş vakitlerimizde en samimi yol- daş, candan arkadaş, dert ortağı hep onlardır. C) Misafirlik gündelik hayatımıza renkler katar. Ak- umele şamüstü evimize yorgun argin dönsek bile çoluk çocuğumuzla hoşbeş ederken kapımızın çalın- masını, tanıdıklarımızdan birinin bizi hatırlayıp ziyaretimize gelmesini istediğimiz anlar olur. D) Kurt, yiğidi kaçırdı, kimsenin bulamayacağı bir mağaraya götürdü. O mağarada yaşadılar. On erkek çocukları oldu. Çocuklar büyüyüp evlen- diler. Her birinden bir boy türedi. Bunlardan biri Aşine boyuydu.
3. Bölüm
BENZERLİKLERİ
Her iki türde de yazar düşüncelerini öznel bir
şekilde dile getirir.
iki metin türünde de konu sınırlaması yoktur.
Her iki metin de düşünce yazısıdır.
FARKLILIKLARI
Metin Türleri
Birinde karşısındakyle konuşuyormuş gibi
diğerinde ise kendi kendisiyle konuşuyormuş
gibi bir anlatım vardir.
Birinde okuyucuyu yazar gibi düşündürme
çabası varken diğerinde yönlendirme amacı
yoktur.
Birinde nüktelerden, halk söyleyişlerinden,
fıkralardan yararlanılır; diğerindeyse daha
ciddi bir dil kullanılır.
Aşağıdaki parçalardan hangisi birbirine benzerlikleri ve birbirinden farklılıkları verilen bu metin türlerin-
den herhangi birinin örneği olamaz?
Yerinde durmuyor gerçekten bu teknoloji dediklen geniş mi geniş kavram, her gün yeni bir şey duyuyoruz ve
hayatımıza sorgusuz sualsiz bu yeni teknolojiler ginveriyor. Ama ben bazı şeylere matia teknolojiyi bulaştır
mamaya kararlıyım. Kitap okumak mesela... Ne güzeldir, vakit ayınp sakin kafayla sayfalar arasında seyahat
etmek, hayal dünyasına dalmak. Evet, haberler dialden okumak büyük ayik ve keyif belki ama kitap
okumak söz konusu olunca orada bir durmak lazım. Yillardır, kitap alır almaz kitabın kokusunu önce keyifle
içine çeken biri olarak kitap okuma keyfime teknolojiyi bulaştırmayı asla düşünmüyorum.
Orhan Veli'nin benim için en önemli taralı, önem verdiğim şairler içinde ilk tanıdığım şair olması. İlkokuldan
beri tanıdığım, şiirlerini bildiğim ve benim için önemini daha sonraki yıllarda da kaybetmeyen bir şair. Şöyle
düşünün; ilkokulda, ortaokulda çeşitli kitaplar okursunuz. o yaşlarda çok hoşunuza gider bunlar ama belli bir
vaştan sonra o kitaplara ilginiz biter. Elli yaşından sonra o kitaplan bir daha okumazsiniz ama Orhan Veli nin
şirlenni her yaşta okursunuz. Özellikle Orhan Veli'nin düzyazılanını okuduğunuz zaman ne kadar derinlikli bir
şair olduğunu görüyorsunuz, o basit görünüşlü şürlenin altında ne kadar önemli fikirlerin yattığını anlıyorsunuz
ve Orhan Veli'ye olan ilginiz hiç kaybolmuyor.
C) insan uygarlığı; özellikle de onun endüstriyel ve teknolojik tasarımı, insanı doğanın diğer tüm bileşenleriyle
Uşkisinde en üst noktaya yerleştiren benmerkezci bir yaklaşıma dayanıyor. Doğa ve insan toplumlarını birbi
minden ayıran bu yaklaşım, yeryüzünü yeniden üretilebilir ve tüketilebilir bir nesneye çevirdi ne yazık ki. İçinde
yaşadığımız zaman diliminde, gezegenimizi gittikçe yaşanmaz hale getiren ağır peuregel sorunlar bizien insa-
noğlunun diğer türler ve onların ekosistemleriyle bütünlüğüne ve birbirinden aymazliğina saygı duyacak yani
bir dunya görüşü yaratmaya zorluyor. Gezegenimizin kaynaklarını koruyabilmek adına bem eğitim, siyaset ve
ekonomi sistemimizde hem de ahlak anlayışımızda devrim yaratacak bir değişim kapinilmaz görünüyor.
Moliere 'e göre komedi yalnızca bir güldürme aracı değil güldürürken düşündürme amacı güden bir türdür. Bu
görüşunu tüm eserlerine yansıtan sanatç, eserlerinde gündelik ve sade bir dil kullanmış ve doğaltıktan uzak
her türlü tutumu sonuna kadar eleştirmiştir. Tüm sahte değerler, kendini beğenmiştik, soyluluk alle yapısı
ve sind aynıkları Moliere in eleştirdiği konuların başında geliyordu. Kiliseyi eleştirmiş olması ise Glümünden
sona dah başına iş açmış ancak o doğru bildiği yoldan hiçbir şekilde sapmayarak kendini çağının ötesine
aşmayı başarmıştır.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
3. Bölüm BENZERLİKLERİ Her iki türde de yazar düşüncelerini öznel bir şekilde dile getirir. iki metin türünde de konu sınırlaması yoktur. Her iki metin de düşünce yazısıdır. FARKLILIKLARI Metin Türleri Birinde karşısındakyle konuşuyormuş gibi diğerinde ise kendi kendisiyle konuşuyormuş gibi bir anlatım vardir. Birinde okuyucuyu yazar gibi düşündürme çabası varken diğerinde yönlendirme amacı yoktur. Birinde nüktelerden, halk söyleyişlerinden, fıkralardan yararlanılır; diğerindeyse daha ciddi bir dil kullanılır. Aşağıdaki parçalardan hangisi birbirine benzerlikleri ve birbirinden farklılıkları verilen bu metin türlerin- den herhangi birinin örneği olamaz? Yerinde durmuyor gerçekten bu teknoloji dediklen geniş mi geniş kavram, her gün yeni bir şey duyuyoruz ve hayatımıza sorgusuz sualsiz bu yeni teknolojiler ginveriyor. Ama ben bazı şeylere matia teknolojiyi bulaştır mamaya kararlıyım. Kitap okumak mesela... Ne güzeldir, vakit ayınp sakin kafayla sayfalar arasında seyahat etmek, hayal dünyasına dalmak. Evet, haberler dialden okumak büyük ayik ve keyif belki ama kitap okumak söz konusu olunca orada bir durmak lazım. Yillardır, kitap alır almaz kitabın kokusunu önce keyifle içine çeken biri olarak kitap okuma keyfime teknolojiyi bulaştırmayı asla düşünmüyorum. Orhan Veli'nin benim için en önemli taralı, önem verdiğim şairler içinde ilk tanıdığım şair olması. İlkokuldan beri tanıdığım, şiirlerini bildiğim ve benim için önemini daha sonraki yıllarda da kaybetmeyen bir şair. Şöyle düşünün; ilkokulda, ortaokulda çeşitli kitaplar okursunuz. o yaşlarda çok hoşunuza gider bunlar ama belli bir vaştan sonra o kitaplara ilginiz biter. Elli yaşından sonra o kitaplan bir daha okumazsiniz ama Orhan Veli nin şirlenni her yaşta okursunuz. Özellikle Orhan Veli'nin düzyazılanını okuduğunuz zaman ne kadar derinlikli bir şair olduğunu görüyorsunuz, o basit görünüşlü şürlenin altında ne kadar önemli fikirlerin yattığını anlıyorsunuz ve Orhan Veli'ye olan ilginiz hiç kaybolmuyor. C) insan uygarlığı; özellikle de onun endüstriyel ve teknolojik tasarımı, insanı doğanın diğer tüm bileşenleriyle Uşkisinde en üst noktaya yerleştiren benmerkezci bir yaklaşıma dayanıyor. Doğa ve insan toplumlarını birbi minden ayıran bu yaklaşım, yeryüzünü yeniden üretilebilir ve tüketilebilir bir nesneye çevirdi ne yazık ki. İçinde yaşadığımız zaman diliminde, gezegenimizi gittikçe yaşanmaz hale getiren ağır peuregel sorunlar bizien insa- noğlunun diğer türler ve onların ekosistemleriyle bütünlüğüne ve birbirinden aymazliğina saygı duyacak yani bir dunya görüşü yaratmaya zorluyor. Gezegenimizin kaynaklarını koruyabilmek adına bem eğitim, siyaset ve ekonomi sistemimizde hem de ahlak anlayışımızda devrim yaratacak bir değişim kapinilmaz görünüyor. Moliere 'e göre komedi yalnızca bir güldürme aracı değil güldürürken düşündürme amacı güden bir türdür. Bu görüşunu tüm eserlerine yansıtan sanatç, eserlerinde gündelik ve sade bir dil kullanmış ve doğaltıktan uzak her türlü tutumu sonuna kadar eleştirmiştir. Tüm sahte değerler, kendini beğenmiştik, soyluluk alle yapısı ve sind aynıkları Moliere in eleştirdiği konuların başında geliyordu. Kiliseyi eleştirmiş olması ise Glümünden sona dah başına iş açmış ancak o doğru bildiği yoldan hiçbir şekilde sapmayarak kendini çağının ötesine aşmayı başarmıştır.
6.
A)
B)
Tabloda verilen deyimler ile deyim anlamları eşleştirildiğinde sembollerin sıralaması aşağıdakilerden hangisi olur?
C)
meselesi
Cileden çıkmak
4. Talihsizliginden yakınmak
5 Sonucu çok kötü olan, tehlikeli bir durum
Yazmak, bir yazar için kalıcılığın anahtarıdır. Bu nedenle yazarı binlerce yıl yaşatacak olan eserin içeriği de önem kazanıyo
Benim anlayışıma göre bir yazar, kurgusal konular yerine ayağı yere basan, sokağımızda, mahallemizde karşılaşabileceğ
miz bir konuyu ele almalıdır.
Bu sözleri söyleyen bir eleştirmenin aşağıdaki metinlerden hangisini beğenmesi beklenir?
A) Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Bir padişahın güzel bir kızı varmış. Günlerden bir gün zengin bir adamın oğ
padişahtan kızını istemiş. Her iki taraf iyice görüşüp konuştuktan sonra padişah, zengin adamın oğlunu damatlığa kat
etmiş
B) Bir gün arkadaşlan ile otururken Dirse Han Oğlu Boğaç Han, ortada yapayalnız kalmıştı. Boğa üzerine hücum edince yu
ruğu ile boğanın alnının ortasına bir yumruk attı, boğa şaşkınlıkla sırt üstü yere devrildi. Boğa, tekrar hücum etti; akit
yine aynı oldu. Sonunda oğlan boğayı yendi. Böyle bir yiğitlik görülmemişti.
C) Masamın üzerinde bir mektup vardı. Ev sahibi kadının yazmış olacağını düşündüm çünkü epeydir kiramı ödememişt
Ama hayır! Hikayelerimden birini kabul etmişlerdi. Yazı işleri müdürü, hikayenin hemen yayımlanacağını bildiriyor
Ücreti de mektupla gönderme inceliğini yapmıştı.
7. SINIF TÜRKÇE DENEMELERİ
D) Bir köylünün iki inatçı keçisi varmış. O kadar inatçılarmış ki biri diğerinin yaptığı şeylerin tam tersini yaparmış. Öyle ki
oflamak için köylünün evlerinin kenanndan akan derenin karşı taralina geçse diğeri mutlaka bu tarafi tercih eder, dige
nispet edermiş.
(2)
23 / 161
Canlı
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
6. A) B) Tabloda verilen deyimler ile deyim anlamları eşleştirildiğinde sembollerin sıralaması aşağıdakilerden hangisi olur? C) meselesi Cileden çıkmak 4. Talihsizliginden yakınmak 5 Sonucu çok kötü olan, tehlikeli bir durum Yazmak, bir yazar için kalıcılığın anahtarıdır. Bu nedenle yazarı binlerce yıl yaşatacak olan eserin içeriği de önem kazanıyo Benim anlayışıma göre bir yazar, kurgusal konular yerine ayağı yere basan, sokağımızda, mahallemizde karşılaşabileceğ miz bir konuyu ele almalıdır. Bu sözleri söyleyen bir eleştirmenin aşağıdaki metinlerden hangisini beğenmesi beklenir? A) Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Bir padişahın güzel bir kızı varmış. Günlerden bir gün zengin bir adamın oğ padişahtan kızını istemiş. Her iki taraf iyice görüşüp konuştuktan sonra padişah, zengin adamın oğlunu damatlığa kat etmiş B) Bir gün arkadaşlan ile otururken Dirse Han Oğlu Boğaç Han, ortada yapayalnız kalmıştı. Boğa üzerine hücum edince yu ruğu ile boğanın alnının ortasına bir yumruk attı, boğa şaşkınlıkla sırt üstü yere devrildi. Boğa, tekrar hücum etti; akit yine aynı oldu. Sonunda oğlan boğayı yendi. Böyle bir yiğitlik görülmemişti. C) Masamın üzerinde bir mektup vardı. Ev sahibi kadının yazmış olacağını düşündüm çünkü epeydir kiramı ödememişt Ama hayır! Hikayelerimden birini kabul etmişlerdi. Yazı işleri müdürü, hikayenin hemen yayımlanacağını bildiriyor Ücreti de mektupla gönderme inceliğini yapmıştı. 7. SINIF TÜRKÇE DENEMELERİ D) Bir köylünün iki inatçı keçisi varmış. O kadar inatçılarmış ki biri diğerinin yaptığı şeylerin tam tersini yaparmış. Öyle ki oflamak için köylünün evlerinin kenanndan akan derenin karşı taralina geçse diğeri mutlaka bu tarafi tercih eder, dige nispet edermiş. (2) 23 / 161 Canlı
3.
"10 Ağustos 1915 tarihinde Conkbayırı'nı alarak bütün boğaza egemen olmak isteyen İngilizler, 20.000
kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlardı. Gecenin karan-
lığı tamamen kalkmış, tan yeri ağarmak üzereydi. 8. Tümen komutanı ve diğer subaylarını çağırdım:
'Mutlaka düşmanı yeneceğinize inanıyorum ancak siz acele etmeyin, evvela ben ileri gideyim, size ben
kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız. Bu durumdan askerlerini de haberdar etmelerini
istedim. Hücum baskın şeklinde olacaktı. Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 20-30 metre kadar yak-
laştım. Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı'ndan es çıkmıyordu. Dudaklar sessizce bu sıcak gecede
dua ediyordu. Kontrol ettim. Kırbacımı başımın üstüne kaldırıp çevirdim ve birden aşağı indirdim. Saat
04.30'da kıyametler kopmuştu. İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı. 'Allah Allah!' sesleri bütün cephe-
lerde, karanlıkta gökleri yıkıyordu."
Bu metin,
1. Mektup
II. Ani
III. Tiyatro
IV. Gezi yazısı
türlerinin hangisinden alınmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
3. "10 Ağustos 1915 tarihinde Conkbayırı'nı alarak bütün boğaza egemen olmak isteyen İngilizler, 20.000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlardı. Gecenin karan- lığı tamamen kalkmış, tan yeri ağarmak üzereydi. 8. Tümen komutanı ve diğer subaylarını çağırdım: 'Mutlaka düşmanı yeneceğinize inanıyorum ancak siz acele etmeyin, evvela ben ileri gideyim, size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız. Bu durumdan askerlerini de haberdar etmelerini istedim. Hücum baskın şeklinde olacaktı. Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 20-30 metre kadar yak- laştım. Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı'ndan es çıkmıyordu. Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu. Kontrol ettim. Kırbacımı başımın üstüne kaldırıp çevirdim ve birden aşağı indirdim. Saat 04.30'da kıyametler kopmuştu. İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı. 'Allah Allah!' sesleri bütün cephe- lerde, karanlıkta gökleri yıkıyordu." Bu metin, 1. Mektup II. Ani III. Tiyatro IV. Gezi yazısı türlerinin hangisinden alınmıştır? A) I B) II C) III D) IV
8.
Sen bizim dağları bilmezsin gülüm,
Hele boz dumanlar çekilsin de gör.
Her haftası bayram, her günü düğün,
Hele yaylalara çıkılsın da gör.
Bilmezsin ovalar nasıldır bizde;
Kağnılar yollarda, yoncalar dizde...
Saydıklarım damla değil denizde,
Hele bir ekinler ekilsin de gör.
Anlamaz, bilmezsin sen bizim halkı,
Sevgiyi bulasın, yakına gel ki...
Kalıplar gerçeği göstermez belki
Gönül perdeleri sökülsün de gör.
Bu şiirin ana duygusu aşağıdakilerin hangisidir?
A) Yaşam sevinci
B) Memleket sevgisi C) Doğa sevgisi
D) Özlem
C
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
8. Sen bizim dağları bilmezsin gülüm, Hele boz dumanlar çekilsin de gör. Her haftası bayram, her günü düğün, Hele yaylalara çıkılsın da gör. Bilmezsin ovalar nasıldır bizde; Kağnılar yollarda, yoncalar dizde... Saydıklarım damla değil denizde, Hele bir ekinler ekilsin de gör. Anlamaz, bilmezsin sen bizim halkı, Sevgiyi bulasın, yakına gel ki... Kalıplar gerçeği göstermez belki Gönül perdeleri sökülsün de gör. Bu şiirin ana duygusu aşağıdakilerin hangisidir? A) Yaşam sevinci B) Memleket sevgisi C) Doğa sevgisi D) Özlem C
19.
PIGPEN ŞİFRELEMESİ
Bu şifreleme yönteminde harfler kutulara yerleştirilir.
Her harf, bulunduğu bölümün şekliyle ifade edilir.
Aşağıda pigpen şifrelemesi verilmiştir.
ABC HI
CDE JKL P R T
FGG MNO S
A) Bakım için gelen görevli işinde yeterince iyi değildi.
C) Sanat, bir milletin ufkunu sonsuzluğa taşır.
Bu şifreleme yöntemine göre,
1.
LALALY
"ELLY
II.
II. UKE<> NULLA
aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen sem-
bollerin çözümü olan sözcüklerden herhangi
birine yer verilmemiştir?
B) Büyük kara bulut yağmurun yağacağına işaretti.
D) Ben kanat çırptıkça o da mutlu oluyordu.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
19. PIGPEN ŞİFRELEMESİ Bu şifreleme yönteminde harfler kutulara yerleştirilir. Her harf, bulunduğu bölümün şekliyle ifade edilir. Aşağıda pigpen şifrelemesi verilmiştir. ABC HI CDE JKL P R T FGG MNO S A) Bakım için gelen görevli işinde yeterince iyi değildi. C) Sanat, bir milletin ufkunu sonsuzluğa taşır. Bu şifreleme yöntemine göre, 1. LALALY "ELLY II. II. UKE<> NULLA aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen sem- bollerin çözümü olan sözcüklerden herhangi birine yer verilmemiştir? B) Büyük kara bulut yağmurun yağacağına işaretti. D) Ben kanat çırptıkça o da mutlu oluyordu.
n
3
336
7. Bir zamanlar yoksul bir ailenin çirkin bir kızı vardır. Evlenme
çağına gelmesine karşın isteyeni çıkmaz. Buna çok içerle-
yen kız, hayatına son vermeye karar verir. Bir sabah Pamuk-
kale'ye çıkar ve kendini aşağı bırakır. Düştüğü yerde suyun
etkisiyle güzeller güzeli bir kız olmuştur. O sırada avdan dö-
nen Denizli Beyi'nin oğlu, sudaki güzeller güzelini görür. Ko-
şar ve bakar. Kız, hâlâ yaşamaktadır. Onu sarayına götürür.
İyileşince de evlenirler. Pamukkale ile ilgili bu hayalî hikâye
yüzyıllardır dilden dile anlatılagelir.
Bu metin aşağıdaki türlerden hangisine örnek gösteri-
lebilir?
(A) Efsane
C) Destan
B) Roman
D) Masal
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
n 3 336 7. Bir zamanlar yoksul bir ailenin çirkin bir kızı vardır. Evlenme çağına gelmesine karşın isteyeni çıkmaz. Buna çok içerle- yen kız, hayatına son vermeye karar verir. Bir sabah Pamuk- kale'ye çıkar ve kendini aşağı bırakır. Düştüğü yerde suyun etkisiyle güzeller güzeli bir kız olmuştur. O sırada avdan dö- nen Denizli Beyi'nin oğlu, sudaki güzeller güzelini görür. Ko- şar ve bakar. Kız, hâlâ yaşamaktadır. Onu sarayına götürür. İyileşince de evlenirler. Pamukkale ile ilgili bu hayalî hikâye yüzyıllardır dilden dile anlatılagelir. Bu metin aşağıdaki türlerden hangisine örnek gösteri- lebilir? (A) Efsane C) Destan B) Roman D) Masal
13. Hayat koşturmacası içinde kendimize zaman ayırma konusunda çok beceriksiziz, iş güç derken ihtiyacımız olan huzu
ru bulmakta zorlanıyoruz. İşte böyle zamanlarda şehrin içinde huzur dolu mekânlardan olan bir müzedeyim. Toprağın
derinlerinden çıkarılmış tarihî eserlerle dolu. En çok ilgi çeken Rüzgâr Tanrısı heykeli. Salonun ortasında yüksek
bir camekânda sergilenmiş. Kenardaki camekânlar belinize kadar geliyor. Gözyaşı şişeleri, kırık çömlekler, yiyecek
içecek için kullanılmış çeşitli eşyalar... Her eşyanın nerede, ne zaman bulunduğunu ve kaç yıllık olduğunu okuyorum
camekân önündeki bilgi yazılarından. Zaman nasıl geçti anlamıyorum şimdi bir başka huzur ortamı kütüphaneye doğru
ilerliyorum.
Bu metnin yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?
B) Deneme
A) An
LEVEL UP
C) Hikâye
Co
Gezi yazısı
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
13. Hayat koşturmacası içinde kendimize zaman ayırma konusunda çok beceriksiziz, iş güç derken ihtiyacımız olan huzu ru bulmakta zorlanıyoruz. İşte böyle zamanlarda şehrin içinde huzur dolu mekânlardan olan bir müzedeyim. Toprağın derinlerinden çıkarılmış tarihî eserlerle dolu. En çok ilgi çeken Rüzgâr Tanrısı heykeli. Salonun ortasında yüksek bir camekânda sergilenmiş. Kenardaki camekânlar belinize kadar geliyor. Gözyaşı şişeleri, kırık çömlekler, yiyecek içecek için kullanılmış çeşitli eşyalar... Her eşyanın nerede, ne zaman bulunduğunu ve kaç yıllık olduğunu okuyorum camekân önündeki bilgi yazılarından. Zaman nasıl geçti anlamıyorum şimdi bir başka huzur ortamı kütüphaneye doğru ilerliyorum. Bu metnin yazı türü aşağıdakilerden hangisidir? B) Deneme A) An LEVEL UP C) Hikâye Co Gezi yazısı
15. Hayat koşturmacası içinde kendimize zaman ayırma konusunda çok beceriksiziz, iş güç derken ihtiyacımız olan huzu-
ru bulmakta zorlanıyoruz. İşte böyle zamanlarda şehrin içinde huzur dolu mekânlardan olan bir müzedeyim. Toprağın
derinlerinden çıkarılmış tarihi eserlerle dolu. En çok ilgi çeken Rüzgâr Tanrısı heykeli. Salonun ortasında yüksekçe
bir camekânda sergilenmiş. Kenardaki camekânlar belinize kadar geliyor. Gözyaşı şişeleri, kırık çömlekler, yiyecek
içecek için kullanılmış çeşitli eşyalar... Her eşyanın nerede, ne zaman bulunduğunu ve kaç yıllık olduğunu okuyorum
camekân önündeki bilgi yazılarından. Zaman nasıl geçti anlamıyorum şimdi bir başka huzur ortamı kütüphaneye doğru
ilerliyorum.
Bu metnin yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ani
B) Deneme
7
C) Hikâye
DY Gezi yazısı
LEVECLIP
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
15. Hayat koşturmacası içinde kendimize zaman ayırma konusunda çok beceriksiziz, iş güç derken ihtiyacımız olan huzu- ru bulmakta zorlanıyoruz. İşte böyle zamanlarda şehrin içinde huzur dolu mekânlardan olan bir müzedeyim. Toprağın derinlerinden çıkarılmış tarihi eserlerle dolu. En çok ilgi çeken Rüzgâr Tanrısı heykeli. Salonun ortasında yüksekçe bir camekânda sergilenmiş. Kenardaki camekânlar belinize kadar geliyor. Gözyaşı şişeleri, kırık çömlekler, yiyecek içecek için kullanılmış çeşitli eşyalar... Her eşyanın nerede, ne zaman bulunduğunu ve kaç yıllık olduğunu okuyorum camekân önündeki bilgi yazılarından. Zaman nasıl geçti anlamıyorum şimdi bir başka huzur ortamı kütüphaneye doğru ilerliyorum. Bu metnin yazı türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Ani B) Deneme 7 C) Hikâye DY Gezi yazısı LEVECLIP
6. (1) İlkokuldan üniversiteye değin sürüp giden dil
ve yazın eğitimimiz, sözcüğün gerçek anlamıyla
çağ dışıdır. (II) Öğrencilerin karşı karşıya geldi-
ği metinlerin büyük bir bölümü yazınsal tattan
yoksundur; çocukların düş ve duygu evrenlerini
kuşatacak, onları devindirip yüklerinde titreşim
yaratacak bir yanları yoktur. (III) Tersine duyar-
lılığı körelten, imgelemi donduran, yavan parça-
lardır bunlar. (IV) Denebilir ki bu dersten bekle-
nen duyarlığı geliştirme, okuma alışkınlığı şöyle
dursun yazıdan, yazınsal yaratılardan soğutur
çocukları.
Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış
cümlelerin hangisinde verilmiştir?
A) I
B) II
C) III
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
D) IV
72
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
6. (1) İlkokuldan üniversiteye değin sürüp giden dil ve yazın eğitimimiz, sözcüğün gerçek anlamıyla çağ dışıdır. (II) Öğrencilerin karşı karşıya geldi- ği metinlerin büyük bir bölümü yazınsal tattan yoksundur; çocukların düş ve duygu evrenlerini kuşatacak, onları devindirip yüklerinde titreşim yaratacak bir yanları yoktur. (III) Tersine duyar- lılığı körelten, imgelemi donduran, yavan parça- lardır bunlar. (IV) Denebilir ki bu dersten bekle- nen duyarlığı geliştirme, okuma alışkınlığı şöyle dursun yazıdan, yazınsal yaratılardan soğutur çocukları. Bu parçanın ana düşüncesi numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir? A) I B) II C) III FEN BİLİMLERİ YAYINLARI D) IV 72
3.
you penis.
Belki haziranda mavi benekli çocuksun,
Ah seni bilmiyor, kimseler bilmiyor!
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden.
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun.
Bu dörtlüğün birinci misrasında hangi söz sana-
ti kullanılmıştır?
A)Abartma
C)Kişileştirme
B) Benzetme
D) Karşıtlık
II. Elinin
başka
yaşı ic
III. Neyse
masir
de şa
zeng
ve go
Bu cüm
diğiniz
Aba
C) Kişil
Artık Türkçe Dersinde Ustalaşma z
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
3. you penis. Belki haziranda mavi benekli çocuksun, Ah seni bilmiyor, kimseler bilmiyor! Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden. Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun. Bu dörtlüğün birinci misrasında hangi söz sana- ti kullanılmıştır? A)Abartma C)Kişileştirme B) Benzetme D) Karşıtlık II. Elinin başka yaşı ic III. Neyse masir de şa zeng ve go Bu cüm diğiniz Aba C) Kişil Artık Türkçe Dersinde Ustalaşma z
2. Yanan odunların sesini, ninni gibi algılamakla geçmişti
çocukluğum. Annem, geceleri kapıyı kapayıp battaniye-
leri üzerimize çektiğinde, sobanın küçük deliklerinden
tavana, ateşin dansı yansırdı. Aynı noktaya biraz fazla
baktığımda gördüklerimi, insan figürüne benzetirdim;
eğilip kalkan, hoplayıp zıplayan, ateşten insanlara...
-
Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisine
uygun bir söz sanatı vardır?
A) İnsan dışındaki varlıklara söz söyletme
B) Bir şeyi olduğundan üstün ya da aşağı gösterme
C) Aralarında benzerlik ilgisi bulunan iki şeyden zayıf
olanı, güçlü olana benzeterek anlatma
Dinsana ait bir özellik ya da eylemi, insan dışında bir
varlığa verme
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
2. Yanan odunların sesini, ninni gibi algılamakla geçmişti çocukluğum. Annem, geceleri kapıyı kapayıp battaniye- leri üzerimize çektiğinde, sobanın küçük deliklerinden tavana, ateşin dansı yansırdı. Aynı noktaya biraz fazla baktığımda gördüklerimi, insan figürüne benzetirdim; eğilip kalkan, hoplayıp zıplayan, ateşten insanlara... - Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisine uygun bir söz sanatı vardır? A) İnsan dışındaki varlıklara söz söyletme B) Bir şeyi olduğundan üstün ya da aşağı gösterme C) Aralarında benzerlik ilgisi bulunan iki şeyden zayıf olanı, güçlü olana benzeterek anlatma Dinsana ait bir özellik ya da eylemi, insan dışında bir varlığa verme
14. "İyi bir eleştirmen eser karşısında tarafsız olmalı ve esere ob-
jektif yaklaşabilmelidir. Ancak bu şekilde işini hakkıyla yapmış
ve eserin artısını eksisini tespit edip okuyucuya doğru bilgiler
vermiş olur. Ne var ki eleştirmenin de bir insan olduğunu
onun da duyguları olduğunu düşündüğümüzde bu işin ne
kadar zor belki de mümkün olmadığını anlarız." diyen birinin
aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenir?
(A) Eleştirmenler de insandır ve esere yaklaşırken duygula-
fini tamamen yok edemeyebilirler ancak yine de tarafsız
olmaya çalışmalılardır.
B) Eserleri tarafsızca değerlendirmek gerekir; çünkü eleş-
tirmenlikte tarafsızlık esastır.
C) Eleştirmenler esere tarafsız bir şekilde yaklaşıp doğru
değerlendirme yaparlarsa başarılı olurlar.
D) Eleştirmenlerden eser ile ilgili objektif değerlendirmelen
beklerken onların insani duygularının da işin içine karı-
şabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
14. "İyi bir eleştirmen eser karşısında tarafsız olmalı ve esere ob- jektif yaklaşabilmelidir. Ancak bu şekilde işini hakkıyla yapmış ve eserin artısını eksisini tespit edip okuyucuya doğru bilgiler vermiş olur. Ne var ki eleştirmenin de bir insan olduğunu onun da duyguları olduğunu düşündüğümüzde bu işin ne kadar zor belki de mümkün olmadığını anlarız." diyen birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenir? (A) Eleştirmenler de insandır ve esere yaklaşırken duygula- fini tamamen yok edemeyebilirler ancak yine de tarafsız olmaya çalışmalılardır. B) Eserleri tarafsızca değerlendirmek gerekir; çünkü eleş- tirmenlikte tarafsızlık esastır. C) Eleştirmenler esere tarafsız bir şekilde yaklaşıp doğru değerlendirme yaparlarsa başarılı olurlar. D) Eleştirmenlerden eser ile ilgili objektif değerlendirmelen beklerken onların insani duygularının da işin içine karı- şabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.
Köyde herkes bir an önce yardımların ulaşmasını bekliyordu ne var ki yoğun kar tüm yolları ka-
patmıştı.
Verilen cümlede altı çizili sözün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin anla
mında bir değişiklik olmaz?
A) çünkü
B) gelgelelim
C) nitekim
D) zira
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
Köyde herkes bir an önce yardımların ulaşmasını bekliyordu ne var ki yoğun kar tüm yolları ka- patmıştı. Verilen cümlede altı çizili sözün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlenin anla mında bir değişiklik olmaz? A) çünkü B) gelgelelim C) nitekim D) zira
luğu
anin
ndi,
KA-
si
TEST-18
8. Arka bahçeye kurulmuş, yaprakların sardiği, boya
yağmurlara karşı koyamayıp yer yer dökülen tah
bankın oturulmaktan iyice yayvanlaştığı bahçenin en
uzak köşesindeki kasımpatıları, rüzgârın savurduğu
ağaç dallarını ve yaprakları ömrüm diye biriktirmeye
başladığım zamanlarda da böyleydim ben.
Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakiler.
den hangisi söylenemez?
A) Bir olay anlatılmaktadır.
B) İkilemeye başvurulmuştur
C) Betimlemelerden yararlanılmıştır.
D) Abartmalara yer verilmiştir.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
luğu anin ndi, KA- si TEST-18 8. Arka bahçeye kurulmuş, yaprakların sardiği, boya yağmurlara karşı koyamayıp yer yer dökülen tah bankın oturulmaktan iyice yayvanlaştığı bahçenin en uzak köşesindeki kasımpatıları, rüzgârın savurduğu ağaç dallarını ve yaprakları ömrüm diye biriktirmeye başladığım zamanlarda da böyleydim ben. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakiler. den hangisi söylenemez? A) Bir olay anlatılmaktadır. B) İkilemeye başvurulmuştur C) Betimlemelerden yararlanılmıştır. D) Abartmalara yer verilmiştir.
8. Yaşanmış ya da gerçeğe uygun biçimde tasarlanmış olayları yer ve zaman göstererek anlatan, öyküden daha
uzun yazılara roman denir. Romanlar işledikleri konu bakımından çeşitli isimlerle adlandırılır.
1. Macera Romanları: Günlük yaşamda her zaman rastlanmayan, şaşırtıcı, farklı ve gizemli olayları konu
edinen romanlardır.
2. Sosyal Romanlar: Toplumsal sorunları işleyen romanlar bu gruba girer. Bu tür romanlarda sosyal olay ve
olguların nedenleri üzerinde durulur.
3. Tarihî Romanlar: Tarihin farklı dönemlerinde meydana gelen olayları işler. Kahramanları genelde bilinen
tarihî kişiliklerdir. Anlatılanların tarihî gerçeklikle örtüşmesine dikkat edilir.
4. Biyografik Roman: Alanında ünlü insanların hayatının hem gerçek bilgi, belge ve bulgulara bağlı kalınarak
gerçekçi bir biçimde hem de kurmaca dünyayı içeren roman kurgusu içinde anlatıldığı eserlerdir.
Bu bilgilerden hareketle aşağıda bir bölümü verilen romanlardan hangisinin türü diğerlerinden
farklıdır?
A Benim Adım Kırmızı romanında; Osmanlı Dönemi'nde, nakkaşlar arasında yaşanan bir cinayetin aydınlatıl-
ması sırasında gelişen olaylar ve olayların içinde bir aşk hikâyesi anlatılmaktadır. Tüm bu yaşananların arka
planında da 16'ncı yüzyıl resim ve sanat anlayışı aktarılmaktadır. tarni roman
Ateşten Gömlek romanı, İzmirli olan Ayşe ve yakınlarının üzerinden Kurtuluş Savaşı mücadelesini ve bu
mücadelenin geçirdiği aşamaları (İtilaf Devletleri'nin işgalleri, Kuvayımilliye süreci, düzenli orduya geçiş vb.)
anlatmaktadır. Kurtuluş Savaşı'nın yanı sıra kahramanların aralarında geçen olayları (aşk, kıskançlık, kavga
vs.) da anlatmaktadır. Harihi roman
Bir Bilim Adamının Romanı, Oğuz Atay'ın İTÜ İnşaat Fakültesinden hocası olan Prof. Dr. Mustafa İnan'ın ya-
şam öyküsünü anlattığı romanıdır. İlk bölümde Mustafa İnan'ın çocukluk ve öğrencilik yıllarına yer verilirken
ikinci bölümde akademisyen olduktan sonraki süreç anlatılır. biyografik roman
Devlet Ana romanında; Osmanlı İmparatorluğu'nun aşiret olduğu dönemlerdeki yaşam tarzı, âdetleri, gele-
nek ve görenekleri işlenerek devlet olma mertebesine yükselişinin destansı bir ifade tarzı ile anlatılması söz
konusudur.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
8. Yaşanmış ya da gerçeğe uygun biçimde tasarlanmış olayları yer ve zaman göstererek anlatan, öyküden daha uzun yazılara roman denir. Romanlar işledikleri konu bakımından çeşitli isimlerle adlandırılır. 1. Macera Romanları: Günlük yaşamda her zaman rastlanmayan, şaşırtıcı, farklı ve gizemli olayları konu edinen romanlardır. 2. Sosyal Romanlar: Toplumsal sorunları işleyen romanlar bu gruba girer. Bu tür romanlarda sosyal olay ve olguların nedenleri üzerinde durulur. 3. Tarihî Romanlar: Tarihin farklı dönemlerinde meydana gelen olayları işler. Kahramanları genelde bilinen tarihî kişiliklerdir. Anlatılanların tarihî gerçeklikle örtüşmesine dikkat edilir. 4. Biyografik Roman: Alanında ünlü insanların hayatının hem gerçek bilgi, belge ve bulgulara bağlı kalınarak gerçekçi bir biçimde hem de kurmaca dünyayı içeren roman kurgusu içinde anlatıldığı eserlerdir. Bu bilgilerden hareketle aşağıda bir bölümü verilen romanlardan hangisinin türü diğerlerinden farklıdır? A Benim Adım Kırmızı romanında; Osmanlı Dönemi'nde, nakkaşlar arasında yaşanan bir cinayetin aydınlatıl- ması sırasında gelişen olaylar ve olayların içinde bir aşk hikâyesi anlatılmaktadır. Tüm bu yaşananların arka planında da 16'ncı yüzyıl resim ve sanat anlayışı aktarılmaktadır. tarni roman Ateşten Gömlek romanı, İzmirli olan Ayşe ve yakınlarının üzerinden Kurtuluş Savaşı mücadelesini ve bu mücadelenin geçirdiği aşamaları (İtilaf Devletleri'nin işgalleri, Kuvayımilliye süreci, düzenli orduya geçiş vb.) anlatmaktadır. Kurtuluş Savaşı'nın yanı sıra kahramanların aralarında geçen olayları (aşk, kıskançlık, kavga vs.) da anlatmaktadır. Harihi roman Bir Bilim Adamının Romanı, Oğuz Atay'ın İTÜ İnşaat Fakültesinden hocası olan Prof. Dr. Mustafa İnan'ın ya- şam öyküsünü anlattığı romanıdır. İlk bölümde Mustafa İnan'ın çocukluk ve öğrencilik yıllarına yer verilirken ikinci bölümde akademisyen olduktan sonraki süreç anlatılır. biyografik roman Devlet Ana romanında; Osmanlı İmparatorluğu'nun aşiret olduğu dönemlerdeki yaşam tarzı, âdetleri, gele- nek ve görenekleri işlenerek devlet olma mertebesine yükselişinin destansı bir ifade tarzı ile anlatılması söz konusudur.