Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Olay Yazıları Soruları

5.
4.
eksiyonu sağda arabaları kullanmasını bilmesi (Sosyal Aktarım)
B Balıkçı kasabasında büyüyen bir çocuğun balık türlerini iyi bilmesi (Dengeleme)
shouhul tex3
CPiyano çalabilmek için parmaklarının piyano çalacak düzeye ulaşmış olması gerekir. (Olgun-
laşma)
+
D) Bir kişinin yılan ya da fare şeması oluşturabilmesi için yılanın ya da farenin en azından resmini
görmesi gerekir. (Deneyim)
+
Juns:
08
Görselde bir şifreleme sistemine ait üçgenler verilmiştir.
Em 1
B
A
24-anie
SIT
28/msla.
C 2.
3
★
olup
bilammellux 810010
Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğru şifreyi verir?
A) B3
B) A10
hibrems
de verilen faktörlerden
C) C2
+
-
Üç adet üçgenin bulunduğu bu şifrele-
mede, her bir üçgen sırasıyla tepe nok-
tasından başlayarak saat yönünde 5,6
ve 7 defa sayıldığında ortaya çıkan hari,
sayı ve simge şifreyi belirtmektedir.
Sosyal kültürel
afrim
1. Emek olmadan yemek olmaz.
02 s nenuk
II.) Güvenme varlığa, düşersin darlığa. + s snel Of Famstimet ov 12emetry n
D) B20
15
18
Jefa
18
3
=640m
tur.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
5. 4. eksiyonu sağda arabaları kullanmasını bilmesi (Sosyal Aktarım) B Balıkçı kasabasında büyüyen bir çocuğun balık türlerini iyi bilmesi (Dengeleme) shouhul tex3 CPiyano çalabilmek için parmaklarının piyano çalacak düzeye ulaşmış olması gerekir. (Olgun- laşma) + D) Bir kişinin yılan ya da fare şeması oluşturabilmesi için yılanın ya da farenin en azından resmini görmesi gerekir. (Deneyim) + Juns: 08 Görselde bir şifreleme sistemine ait üçgenler verilmiştir. Em 1 B A 24-anie SIT 28/msla. C 2. 3 ★ olup bilammellux 810010 Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğru şifreyi verir? A) B3 B) A10 hibrems de verilen faktörlerden C) C2 + - Üç adet üçgenin bulunduğu bu şifrele- mede, her bir üçgen sırasıyla tepe nok- tasından başlayarak saat yönünde 5,6 ve 7 defa sayıldığında ortaya çıkan hari, sayı ve simge şifreyi belirtmektedir. Sosyal kültürel afrim 1. Emek olmadan yemek olmaz. 02 s nenuk II.) Güvenme varlığa, düşersin darlığa. + s snel Of Famstimet ov 12emetry n D) B20 15 18 Jefa 18 3 =640m tur.
U-
7. Halk şalle plan insan, bi Rohu veya bir olayın doğru yanlış yanlarını gostermek amaciyla eleş-
tirmişlerdir.
Aşağıdaki şiirlerden hangisinde eleştiri yapılmıştır?
A)
C)
Her zaman huzurda duran aşkına,
Boynunu Mevla'ya buran aşkına,
Hak kelamı güzel Kur'an aşkına,
Cümlemizi af eylesin Yaradan.
Kimi mevtasına kefen biçmiyor
Kimi helal rızık yiyip içmiyor.
Yavrusundan köpek bile geçmiyor.
Halk Seyrani senden geçer mi bilmem.
B)
D)
Sabahtan giderdim malın peşinde
Azığımı yerdim göze başında
Bir kavalım vardı, çoban taşında
Çaldığım sıralar aklıma düştü.
Benim her derdime ortak sen oldun
Ağlarsam, ağladın; gülersem, güldün.
Sazım bu sesleri turnadan m'aldın?
Pençe vurup sarı teli sızlatma.
Yorumu
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
U- 7. Halk şalle plan insan, bi Rohu veya bir olayın doğru yanlış yanlarını gostermek amaciyla eleş- tirmişlerdir. Aşağıdaki şiirlerden hangisinde eleştiri yapılmıştır? A) C) Her zaman huzurda duran aşkına, Boynunu Mevla'ya buran aşkına, Hak kelamı güzel Kur'an aşkına, Cümlemizi af eylesin Yaradan. Kimi mevtasına kefen biçmiyor Kimi helal rızık yiyip içmiyor. Yavrusundan köpek bile geçmiyor. Halk Seyrani senden geçer mi bilmem. B) D) Sabahtan giderdim malın peşinde Azığımı yerdim göze başında Bir kavalım vardı, çoban taşında Çaldığım sıralar aklıma düştü. Benim her derdime ortak sen oldun Ağlarsam, ağladın; gülersem, güldün. Sazım bu sesleri turnadan m'aldın? Pençe vurup sarı teli sızlatma. Yorumu
16. Serbest olarak seçilen herhangi bir konu ile ilgili duygu ve düşünceler dile getirilir. Kesin sonuçlara varılmaz. Yazar kendi
kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava içindedir. Yazar, görüşlerini aktarırken samimi bir dil kullanır.
Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi, bahsedilen edebî türe örnek gösterilebilir?
A) Biz insanların hayvanlardan bir farkımız konuşmaksa öteki farkımız da gülmektir. Hiç siz ömrünüzde gülen, kahka-
halar savuran bir hayvan gördünüz mü? Zavallılar kim bilir ne kadar gülmek istiyorlardır! Hatta insanların öyle bazı
tuhaflıkları var ki onların karşısında herhâlde kahkahalarla gülmek için can atıyorlardır.
BY Karanlık bir gece, saat 10.00'a doğru, Haydarpaşa'dan Beykoz'a kadar otomobil ile bir gezinti yaptınız mı? Yapmadiy-
sanız, otomobil zevklerinin en kuvvetlilerinden birini hiç tatmadınız demek! İhtiyar yalıların arkasında, denizi takiben
bütün Boğazı kat eden uzun caddenin karanlıkları kadar zengin bir gece karanlığı bilmiyorum.
Hiçbir düzene uymadan, hiçbir amaç gütmeden bir bu kitabı, bir şu kitabı karıştırırım; zaman olur hayal kurarım, zaman
glur kurduğum hayalleri ya kendim yazarım ya da bir aşağı bir yukarı dolaşarak başkasına yazdırırım.
Bir gün kralın birine, kızının on sekizine bastığında bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Bunun üzerine
kral, denizin orta yerine Kız Kulesi'ni inşa ettirir ve çaresizce kızını buraya kapatır. Hatta yılan tehlikesine karşı birçok
önlem aldırır.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
16. Serbest olarak seçilen herhangi bir konu ile ilgili duygu ve düşünceler dile getirilir. Kesin sonuçlara varılmaz. Yazar kendi kendisiyle konuşuyormuş gibi bir hava içindedir. Yazar, görüşlerini aktarırken samimi bir dil kullanır. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi, bahsedilen edebî türe örnek gösterilebilir? A) Biz insanların hayvanlardan bir farkımız konuşmaksa öteki farkımız da gülmektir. Hiç siz ömrünüzde gülen, kahka- halar savuran bir hayvan gördünüz mü? Zavallılar kim bilir ne kadar gülmek istiyorlardır! Hatta insanların öyle bazı tuhaflıkları var ki onların karşısında herhâlde kahkahalarla gülmek için can atıyorlardır. BY Karanlık bir gece, saat 10.00'a doğru, Haydarpaşa'dan Beykoz'a kadar otomobil ile bir gezinti yaptınız mı? Yapmadiy- sanız, otomobil zevklerinin en kuvvetlilerinden birini hiç tatmadınız demek! İhtiyar yalıların arkasında, denizi takiben bütün Boğazı kat eden uzun caddenin karanlıkları kadar zengin bir gece karanlığı bilmiyorum. Hiçbir düzene uymadan, hiçbir amaç gütmeden bir bu kitabı, bir şu kitabı karıştırırım; zaman olur hayal kurarım, zaman glur kurduğum hayalleri ya kendim yazarım ya da bir aşağı bir yukarı dolaşarak başkasına yazdırırım. Bir gün kralın birine, kızının on sekizine bastığında bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Bunun üzerine kral, denizin orta yerine Kız Kulesi'ni inşa ettirir ve çaresizce kızını buraya kapatır. Hatta yılan tehlikesine karşı birçok önlem aldırır.
4.
1
Yaptığınız ve söylediğiniz her şey dönüp do-
laşıp yine size gelir. Bazen hemen, bazen de
yıllar sonra... O yüzden şimdi yaptığınız ve
söylediğiniz şeylere dikkat edin. Çünkü on-
lar, size dönmek için yola çıktılar bile.
A)
B)
C)
D)
Numaralanmış metinlerde ifade ettiği anlama göre aşağıdaki cümlelerden hangileri vardır?
II
11
Teknolojik aletlere bağlılığımız arttıkça in-
sanlarla bağımız kopmaya, vicdanımız ku-
rumaya başladı. Duyarsızlaşıyor ve duy-
gusuzlaşıyoruz. Teknoloji hızla ilerlerken
insanlığımız gittikçe geriliyor.
Uyarı cümlesi
Yakınma cümlesi
Tavsiye cümlesi
Öz eleştiri cümlesi
Aşamalı durum bildiren cümle
Hayıflanma cümlesi
Sitem cümlesi
Öneri cümlesi
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
4. 1 Yaptığınız ve söylediğiniz her şey dönüp do- laşıp yine size gelir. Bazen hemen, bazen de yıllar sonra... O yüzden şimdi yaptığınız ve söylediğiniz şeylere dikkat edin. Çünkü on- lar, size dönmek için yola çıktılar bile. A) B) C) D) Numaralanmış metinlerde ifade ettiği anlama göre aşağıdaki cümlelerden hangileri vardır? II 11 Teknolojik aletlere bağlılığımız arttıkça in- sanlarla bağımız kopmaya, vicdanımız ku- rumaya başladı. Duyarsızlaşıyor ve duy- gusuzlaşıyoruz. Teknoloji hızla ilerlerken insanlığımız gittikçe geriliyor. Uyarı cümlesi Yakınma cümlesi Tavsiye cümlesi Öz eleştiri cümlesi Aşamalı durum bildiren cümle Hayıflanma cümlesi Sitem cümlesi Öneri cümlesi
Aşağıdakilerden
hangisi fabl türüne örnek olabilir?
A) Keçiciğin aklı bir karış hava da ya, sürüsünü bir yana bırakmış, bir başına otlaya otlaya çekip
gitmiş. Hain koca kurt, kaçırır mı; hemen görmüş keçiciği: "I leh işto ağzıma layık bir lokma. Yaşa-
sın!" demiş. Keçicik bakmış can pazarı. Hiç kurtuluş murtuluş yok"Eh, napalim, demek kaderi
mizde sana yem olmak varmış kurt." Demiş. "Madem ölüm kapıya goldi, bari bana biraz kaval çal
ki, neşeleniyim, kendimi unutup/öyle öleyim..." Kurt, "Son isteği zavallının..."demiş. Bulmuş bir
kaval, füyt füüyt çalmaya başlamış. Kurt çalmarş, keçicik oynamış. Derken ötelerden kaval sesini
alan köpekler koşturmuşlar, gelmişler; kurdu önlerine düşürüp bir güzel kovalamışlar. Kaçmadan
önce kurt, durumu anlayıp oyuna geldiğini sezinlemiş.
B) Hızımızı kaybetmeden Ulu Camii'ne gidiyoruz. Camiye girer girmez büyüleniyor insan. İhtişamlı
cami, gelenlerin farklı bir enerjiye sahip olmasını sağlıyor. Merak içinde rehberi dinlemeye başlı-
yoruz. İç mekân süslemesi harika olan bu caminin içinde 192 adet hat levhası olduğunu öğreniyo-
ruz. Şadırvanın kapalı olması dikkat çekiyor. Öğreniyoruz ki sonradan cam ile kaplanmış. Bu da
kışın kolaylık sağlıyor tabii ki... Verilen bilgilere göre Yıldırım Beyazıt, 1936'da birleşmiş Avrupa
ordularını Niğbolu'da mağlup edince elde ettiği ganimetle 20 cami inşa ettirmeye karar vermiş
ama padişahın fikrini değiştirip 20 kubbeli tek cami yaptırmaya ikna etmişler.
n
C)) Sıcak bir yaz günüydü. Çocuk, kendisine ait bir gölcükte yürüyordu. Bu defa, maşin mağazanın
bir toz bulutu kaldırarak geldiğini işte o zaman gördü. Bu gölcüğü, ona çayın sığ bir yerini taşlarla
çevirerek dedesi yapmıştı. Taşlarla çevrili bu gölcük olmasa belki şimdiye kadar çoktan ölmüş
olurdu. Ya da, ninesinin söylediğigibi akıntıya kapip IsikGöl'e doğru sürüklenirken, balıklara ve
öbür tatlı su hayvanlarına yem olur, yalnız komikleri kalırdı. Ve bir arayan soran da olmazdı.
Onunla ilgilenecek kimseler olmadığına göre, ikide bir çayda çimmesine ne gerek vardı? Neyse
ki böyle bir şey olmamıştı. Ama ya olsaydı! Belki ninesi gerçekten kendini suya atmazdı onu kur-
tarmak için. Ninenin gerçek torunu, kendi kanından torunu olsaydı, belki...
D)) Çitfçi dayı, köyünün arkasındaki küçük tarlasında aylarca emek verdi. Tohumunu çürümekten,
buğdayını hastalıktan korumak amacıyla/mücadele etti. İlkbahar yağışlı geçtiğinden ve yaz sı-
caklıkarı da erken başladığından çiftçi dayının buğdayları erkenden başak verdi, sarardı. Artık
haziran ayı kapıya dayanmış Çiftçi dayının emeğinin karşılığını alma vakti gelmişti. Çiftçi dayı ha-
rekete geçti. Şehirden biçerdöver getirtti. Biçerdöveri küçük tarlasına sokarak emeğinin karşılığını
almak için hasada başladı. Biçerdöverin deposu erkenden dolunca Çiftçi dayının yüzü gülmeye
başladı. Böylece Çiftçi dayının emeği boşa gitmemişti.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
Aşağıdakilerden hangisi fabl türüne örnek olabilir? A) Keçiciğin aklı bir karış hava da ya, sürüsünü bir yana bırakmış, bir başına otlaya otlaya çekip gitmiş. Hain koca kurt, kaçırır mı; hemen görmüş keçiciği: "I leh işto ağzıma layık bir lokma. Yaşa- sın!" demiş. Keçicik bakmış can pazarı. Hiç kurtuluş murtuluş yok"Eh, napalim, demek kaderi mizde sana yem olmak varmış kurt." Demiş. "Madem ölüm kapıya goldi, bari bana biraz kaval çal ki, neşeleniyim, kendimi unutup/öyle öleyim..." Kurt, "Son isteği zavallının..."demiş. Bulmuş bir kaval, füyt füüyt çalmaya başlamış. Kurt çalmarş, keçicik oynamış. Derken ötelerden kaval sesini alan köpekler koşturmuşlar, gelmişler; kurdu önlerine düşürüp bir güzel kovalamışlar. Kaçmadan önce kurt, durumu anlayıp oyuna geldiğini sezinlemiş. B) Hızımızı kaybetmeden Ulu Camii'ne gidiyoruz. Camiye girer girmez büyüleniyor insan. İhtişamlı cami, gelenlerin farklı bir enerjiye sahip olmasını sağlıyor. Merak içinde rehberi dinlemeye başlı- yoruz. İç mekân süslemesi harika olan bu caminin içinde 192 adet hat levhası olduğunu öğreniyo- ruz. Şadırvanın kapalı olması dikkat çekiyor. Öğreniyoruz ki sonradan cam ile kaplanmış. Bu da kışın kolaylık sağlıyor tabii ki... Verilen bilgilere göre Yıldırım Beyazıt, 1936'da birleşmiş Avrupa ordularını Niğbolu'da mağlup edince elde ettiği ganimetle 20 cami inşa ettirmeye karar vermiş ama padişahın fikrini değiştirip 20 kubbeli tek cami yaptırmaya ikna etmişler. n C)) Sıcak bir yaz günüydü. Çocuk, kendisine ait bir gölcükte yürüyordu. Bu defa, maşin mağazanın bir toz bulutu kaldırarak geldiğini işte o zaman gördü. Bu gölcüğü, ona çayın sığ bir yerini taşlarla çevirerek dedesi yapmıştı. Taşlarla çevrili bu gölcük olmasa belki şimdiye kadar çoktan ölmüş olurdu. Ya da, ninesinin söylediğigibi akıntıya kapip IsikGöl'e doğru sürüklenirken, balıklara ve öbür tatlı su hayvanlarına yem olur, yalnız komikleri kalırdı. Ve bir arayan soran da olmazdı. Onunla ilgilenecek kimseler olmadığına göre, ikide bir çayda çimmesine ne gerek vardı? Neyse ki böyle bir şey olmamıştı. Ama ya olsaydı! Belki ninesi gerçekten kendini suya atmazdı onu kur- tarmak için. Ninenin gerçek torunu, kendi kanından torunu olsaydı, belki... D)) Çitfçi dayı, köyünün arkasındaki küçük tarlasında aylarca emek verdi. Tohumunu çürümekten, buğdayını hastalıktan korumak amacıyla/mücadele etti. İlkbahar yağışlı geçtiğinden ve yaz sı- caklıkarı da erken başladığından çiftçi dayının buğdayları erkenden başak verdi, sarardı. Artık haziran ayı kapıya dayanmış Çiftçi dayının emeğinin karşılığını alma vakti gelmişti. Çiftçi dayı ha- rekete geçti. Şehirden biçerdöver getirtti. Biçerdöveri küçük tarlasına sokarak emeğinin karşılığını almak için hasada başladı. Biçerdöverin deposu erkenden dolunca Çiftçi dayının yüzü gülmeye başladı. Böylece Çiftçi dayının emeği boşa gitmemişti.
5.
1. Bilimsel bilgilerden yararlanılır.
II. Yazmadan önce inceleme ve araştırma yapılmalıdır.
III. Nesnellik ağır basar.
IV. Bir tezi savunma, kanıtlama amacı vardır.
Aşağıdakilerden hangisi özellikleri verilen metin türüne uygundur?
Okula koşarak gidiyordum. Öğretmenimiz bugün ilk saatimizde okulumuzun bahçesinde, okuduğumuz kitabın
canlandırmasını yaptıracaktı bize. Okurken hayalini kurduğum, sanki kitabın içindeymişim gibi hissettiren o olayların
kahramanlarını canlandırmak harika olacaktı. Arkadaşlarımızla hafta sonu çok çalışmış, bir sürü prova yapmıştık.
Tekerlemeler, hayatımda çok önemli bir yere sahiptir. Evimdeki kış gecelerini hatırlatır bana. 9 yaşımdaydım. Dışarıda
dizlere kadar kar vardı.Sobamızın yanında annem babam kardeşim ve ben oturmuş, ikişerli grup olup tekerleme yarış
yapmıştık. Grup birincileri sonrasında kendi aralarında yarışmıştı.
C) Saygı mi daha önemlidir sevgi mi diye soruyorlar. Saygı içinde sevgiyi barındırmalıdır bence. İnsanı seversin, ağacı
seversin, kuşları, taşı, toprağı... Sevdiğin için de onlara bir şey olmasın dersin, incitmekten korkarsın. İşte tam da bu
noktada saygı duymaya başlarsın.
D) Dünyayı bir kalkan gibi saran hava tabakasına atmosfer denir. Atmosfer içerisinde birçok gaz barındırır. Bunlardan
ikisi azot ve oksijendir. İnsan yaşamında da önemli bir yere sahip olan bu gazlar, atmosferin yeryüzüne yakın bir
katmanında yer alır. Bu katmanların %78 azot, %21'i oksijendir.
ANLIG
**
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
5. 1. Bilimsel bilgilerden yararlanılır. II. Yazmadan önce inceleme ve araştırma yapılmalıdır. III. Nesnellik ağır basar. IV. Bir tezi savunma, kanıtlama amacı vardır. Aşağıdakilerden hangisi özellikleri verilen metin türüne uygundur? Okula koşarak gidiyordum. Öğretmenimiz bugün ilk saatimizde okulumuzun bahçesinde, okuduğumuz kitabın canlandırmasını yaptıracaktı bize. Okurken hayalini kurduğum, sanki kitabın içindeymişim gibi hissettiren o olayların kahramanlarını canlandırmak harika olacaktı. Arkadaşlarımızla hafta sonu çok çalışmış, bir sürü prova yapmıştık. Tekerlemeler, hayatımda çok önemli bir yere sahiptir. Evimdeki kış gecelerini hatırlatır bana. 9 yaşımdaydım. Dışarıda dizlere kadar kar vardı.Sobamızın yanında annem babam kardeşim ve ben oturmuş, ikişerli grup olup tekerleme yarış yapmıştık. Grup birincileri sonrasında kendi aralarında yarışmıştı. C) Saygı mi daha önemlidir sevgi mi diye soruyorlar. Saygı içinde sevgiyi barındırmalıdır bence. İnsanı seversin, ağacı seversin, kuşları, taşı, toprağı... Sevdiğin için de onlara bir şey olmasın dersin, incitmekten korkarsın. İşte tam da bu noktada saygı duymaya başlarsın. D) Dünyayı bir kalkan gibi saran hava tabakasına atmosfer denir. Atmosfer içerisinde birçok gaz barındırır. Bunlardan ikisi azot ve oksijendir. İnsan yaşamında da önemli bir yere sahip olan bu gazlar, atmosferin yeryüzüne yakın bir katmanında yer alır. Bu katmanların %78 azot, %21'i oksijendir. ANLIG **
- 70
4. Ağustos ayının son günleriydi ve Ali çok heyecanlıydı. Babasıyla arabadan indiler, babası Ali'nin
elini tuttu, merdivenleri çıktılar. Ali, müdür odasından içeri girdiğinde kalbi daha da hızlanmıştı.
Müdür çok sevimli gözüküyordu. Ali'ye hoş geldin, dedi. Okula kaydı yapıldı, artık o da abisi gibi
okula gidecekti ve arkadaşları, öğretmenleri olacaktı. Okulu gezen Ali, okuldan ayrıldığında kendini
biraz daha büyümüş hissediyordu. Bir an önce okulun ilk gününün gelmesini istiyordu.
Bu parçadaki olay, yer, zaman ve kişiler aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A)
B)
C)
Olay
Ali'nin okula başlaması
Ali'yle babasının okula gitmesi
Ali'nin okula kaydı
D) Ali'yle babasının okula gitmesi
Yer
Okul
Müdür
odası
Okul
Okul
Zaman
Okulun ilk günü
Bugün a
Ağustos ayının son
günleri
Okulun ilk günü
Kişiler
Ali, babası, abisi, yazar
Ali, babası, arkadaşlar
Ali, babası, müdür
Ali, babası, müdür, abisi
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
- 70 4. Ağustos ayının son günleriydi ve Ali çok heyecanlıydı. Babasıyla arabadan indiler, babası Ali'nin elini tuttu, merdivenleri çıktılar. Ali, müdür odasından içeri girdiğinde kalbi daha da hızlanmıştı. Müdür çok sevimli gözüküyordu. Ali'ye hoş geldin, dedi. Okula kaydı yapıldı, artık o da abisi gibi okula gidecekti ve arkadaşları, öğretmenleri olacaktı. Okulu gezen Ali, okuldan ayrıldığında kendini biraz daha büyümüş hissediyordu. Bir an önce okulun ilk gününün gelmesini istiyordu. Bu parçadaki olay, yer, zaman ve kişiler aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) B) C) Olay Ali'nin okula başlaması Ali'yle babasının okula gitmesi Ali'nin okula kaydı D) Ali'yle babasının okula gitmesi Yer Okul Müdür odası Okul Okul Zaman Okulun ilk günü Bugün a Ağustos ayının son günleri Okulun ilk günü Kişiler Ali, babası, abisi, yazar Ali, babası, arkadaşlar Ali, babası, müdür Ali, babası, müdür, abisi
Ormuş?
da yer alır?
rmak.
Uygulayalım
Aşağıda verilen paragrafları okuyalım, paragrafın hikâye edici metnin hangi bölümüne
ait olduğunu yazalım.
Balığın konuşmalarını duyan ahtapot yaptıklarının ne kadar yanlış
olduğunu anlayarak resifte (su düzeyindeki sıra kayalar) yaşayan tüm
canlılardan özür dilemiş. Etrafa saçtığı tüm çöpleri toplamış. Resif birkaç
n önce yapılan güne eski hâline tekrardan dönmüş.
GAZETE
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde.
Uzak bir ülkede mutlu insanlar varmış. Bu insanlar sütten ırmaklardan
içer, bal damlayan meyveleri yiyerek yaşarlarmış.
Kalabalık merakla beklemeye koyuldu. Ne gelen vardı, ne de gi-
den. Birden gökyüzünde bir helikopter göründü. Sahil güvenlik helikop-
teri kazazedelere doğru ilerliyordu. Tam üstlerine geldiğinde durdu.
Sabah erken saatlerde gölün kenarında geldi. Oltalarını ve yiye-
ceklerini ahşap sandala yerleştirip göle açıldı. İlk defa balık tutacağı için
oldukça heycanlıydı. Bir kaç saat sonra umudu azalmaya başladı. Bek-
lediği o büyük balık oltasına takılmamıştı. Gitme vakti de yaklaşıyordu.
133
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
Ormuş? da yer alır? rmak. Uygulayalım Aşağıda verilen paragrafları okuyalım, paragrafın hikâye edici metnin hangi bölümüne ait olduğunu yazalım. Balığın konuşmalarını duyan ahtapot yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu anlayarak resifte (su düzeyindeki sıra kayalar) yaşayan tüm canlılardan özür dilemiş. Etrafa saçtığı tüm çöpleri toplamış. Resif birkaç n önce yapılan güne eski hâline tekrardan dönmüş. GAZETE Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Uzak bir ülkede mutlu insanlar varmış. Bu insanlar sütten ırmaklardan içer, bal damlayan meyveleri yiyerek yaşarlarmış. Kalabalık merakla beklemeye koyuldu. Ne gelen vardı, ne de gi- den. Birden gökyüzünde bir helikopter göründü. Sahil güvenlik helikop- teri kazazedelere doğru ilerliyordu. Tam üstlerine geldiğinde durdu. Sabah erken saatlerde gölün kenarında geldi. Oltalarını ve yiye- ceklerini ahşap sandala yerleştirip göle açıldı. İlk defa balık tutacağı için oldukça heycanlıydı. Bir kaç saat sonra umudu azalmaya başladı. Bek- lediği o büyük balık oltasına takılmamıştı. Gitme vakti de yaklaşıyordu. 133
1.
A
LİSELERE GEÇİŞ DENEME SINAVI
SÖZEL BÖLÜM
1.
Bu testte 20 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
66
5.
Bir spor müsabakasına katılan Ayşe, Ali, Karan, Masal, Demir ve Aslı adlı sporcuların yarışma
sonunda aldıkları derecelerle ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir:
* Karan yarışmada ikinci olmuştur.
*Ayşe, Masal'dan hemen sonra yarışı bitirmiştir.
*Aslı, yarışmayı son yarışmacının önünde bitirmiştir.
1 ve 2. soruları yukarıdaki bilgilere göre yanıtlayınız.
TÜRKÇE
Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak bilinebilir?
A) Yarışmayı altıncı sırada kimin bitirdiği..
C) Ali'nin kaçıncı olduğu
B) Demir'in kaçıncı olduğu
Masal in kaçıncı olduğu
-35
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
1. A LİSELERE GEÇİŞ DENEME SINAVI SÖZEL BÖLÜM 1. Bu testte 20 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 66 5. Bir spor müsabakasına katılan Ayşe, Ali, Karan, Masal, Demir ve Aslı adlı sporcuların yarışma sonunda aldıkları derecelerle ilgili olarak aşağıdakiler bilinmektedir: * Karan yarışmada ikinci olmuştur. *Ayşe, Masal'dan hemen sonra yarışı bitirmiştir. *Aslı, yarışmayı son yarışmacının önünde bitirmiştir. 1 ve 2. soruları yukarıdaki bilgilere göre yanıtlayınız. TÜRKÇE Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak bilinebilir? A) Yarışmayı altıncı sırada kimin bitirdiği.. C) Ali'nin kaçıncı olduğu B) Demir'in kaçıncı olduğu Masal in kaçıncı olduğu -35
2.
Hayat, yolun başına en keskin virajı koyar genellikle. O yolu aşanlar uzun, en-
gelli yollarla karşılaşırlar. Ama en başta o virajı alabilmeye gücü yetmeyenler,
yolun geri kalanındaki engelleri de göremezler ki aşabilsinler.
Aşağıdakilerden hangisi bu metnin ana düşüncesi olmaya en uygundur?
A) Işin en zor kısmı her zaman başlangıçtır.
B) Hayat önümüze her zaman iyi şeyler çıkarmaz.
C) Bir işe başlamak kolay, o işin sonunu getirmek zordur.
D) Yol boyunca karşılaşılan engelleri aşabilen kişi güçlüdür.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
2. Hayat, yolun başına en keskin virajı koyar genellikle. O yolu aşanlar uzun, en- gelli yollarla karşılaşırlar. Ama en başta o virajı alabilmeye gücü yetmeyenler, yolun geri kalanındaki engelleri de göremezler ki aşabilsinler. Aşağıdakilerden hangisi bu metnin ana düşüncesi olmaya en uygundur? A) Işin en zor kısmı her zaman başlangıçtır. B) Hayat önümüze her zaman iyi şeyler çıkarmaz. C) Bir işe başlamak kolay, o işin sonunu getirmek zordur. D) Yol boyunca karşılaşılan engelleri aşabilen kişi güçlüdür.
5.
• Anı: Bir kişinin yaşadığı ya da tanık olduğu olayları, olayın üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra anlattığı ya-
zılardır.
Destan: Bir ulusun kahramanlıklarının, savaşlarının, büyük toplumsal olaylarının olağanüstü unsurlarla süstene
rek anlatıldığı eserlerdir.
•
Günlük: Bir kişinin yaşadığı ya da tanık olduğu olayları, günü gününe, tarih belirterek kaleme aldığı yazılardır.
Roman: Gerçek ya da gerçekleşmesi mümkün olan olayların kurgulanarak geniş bir şekilde yer, zaman ve kişi
ye bağlı kalınarak anlatıldığı metin türüdür.
Bu bilgilere göre,
Atatürk, İstiklal Savaşı'nın kazanılmasından sonra Adana'ya gelmişti. Şehri geziyor ve dikkatini çeken binalarla il
gileniyordu. Kendisine Adana'yı tanıtan gaziye bu binaların sahiplerini soruyordu.
Bu villa kimin?
Kirkor Efendi'nin Paşa'm!
Şu köşk?
Dimitri Efendi'nin Paşa'm!
Ya şu ilerideki konak?
Salamon Efendi'nin!
Atatürk bu kez, az ötedeki toprak damli, virane bir evin sahibini öğrenmek için sorunica, Adanalı gazi cevap verdi:
Recep Çavuş'un Paşa'm!
Atatürk, bu duruma biraz üzüldü, biraz da sinirlendi; yanındakilere emir verdi:
Çağırın şu Recep Çavuş'u!
Recep Çavuş gelince bir asker selamından sonra "Emredin Paşa'm!" dedi.
Atatürk, bu kez Recep Çavuş'a sormaya başladı:
Bu villa Kirkor Efendi'nin, bu köşk Dimitri Efendi'nin, şu konak Salamon Efendi'nin; o virane de senin! Bu Erme-
niler, Rumlar, Yahudiler şu binalan dikerken sen neredeydin?
Recep Çavuş, yıllarca savaş meydanlarında koşturmanın verdiği gönül yorgunluğuyla cevap verdi:
- Sizinle beraberdim Paşa'm! Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da...
Atatürk, bu cevap karşısında gözyaşlarını hem yanaklanına hem de yüreğinin ta derinliklerine akıttı ve "Evet, Recep
Çavuş haklıdır. Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da Türk'ün istiklalini korumak için savaşır-
ken Adana'da toprak damli bir kulübe yapmaya ancak zaman bulabilmiştir." dedi.
metninin türü aşağıdakilerden hangisidir?
ALGünlük
Ani
BFıkra
D) Destan
Diğer Saytaya Gepind
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
5. • Anı: Bir kişinin yaşadığı ya da tanık olduğu olayları, olayın üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra anlattığı ya- zılardır. Destan: Bir ulusun kahramanlıklarının, savaşlarının, büyük toplumsal olaylarının olağanüstü unsurlarla süstene rek anlatıldığı eserlerdir. • Günlük: Bir kişinin yaşadığı ya da tanık olduğu olayları, günü gününe, tarih belirterek kaleme aldığı yazılardır. Roman: Gerçek ya da gerçekleşmesi mümkün olan olayların kurgulanarak geniş bir şekilde yer, zaman ve kişi ye bağlı kalınarak anlatıldığı metin türüdür. Bu bilgilere göre, Atatürk, İstiklal Savaşı'nın kazanılmasından sonra Adana'ya gelmişti. Şehri geziyor ve dikkatini çeken binalarla il gileniyordu. Kendisine Adana'yı tanıtan gaziye bu binaların sahiplerini soruyordu. Bu villa kimin? Kirkor Efendi'nin Paşa'm! Şu köşk? Dimitri Efendi'nin Paşa'm! Ya şu ilerideki konak? Salamon Efendi'nin! Atatürk bu kez, az ötedeki toprak damli, virane bir evin sahibini öğrenmek için sorunica, Adanalı gazi cevap verdi: Recep Çavuş'un Paşa'm! Atatürk, bu duruma biraz üzüldü, biraz da sinirlendi; yanındakilere emir verdi: Çağırın şu Recep Çavuş'u! Recep Çavuş gelince bir asker selamından sonra "Emredin Paşa'm!" dedi. Atatürk, bu kez Recep Çavuş'a sormaya başladı: Bu villa Kirkor Efendi'nin, bu köşk Dimitri Efendi'nin, şu konak Salamon Efendi'nin; o virane de senin! Bu Erme- niler, Rumlar, Yahudiler şu binalan dikerken sen neredeydin? Recep Çavuş, yıllarca savaş meydanlarında koşturmanın verdiği gönül yorgunluğuyla cevap verdi: - Sizinle beraberdim Paşa'm! Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da... Atatürk, bu cevap karşısında gözyaşlarını hem yanaklanına hem de yüreğinin ta derinliklerine akıttı ve "Evet, Recep Çavuş haklıdır. Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da Türk'ün istiklalini korumak için savaşır- ken Adana'da toprak damli bir kulübe yapmaya ancak zaman bulabilmiştir." dedi. metninin türü aşağıdakilerden hangisidir? ALGünlük Ani BFıkra D) Destan Diğer Saytaya Gepind
Ozere, her bir tartı kendis
Jara ait ölçüm sonuçlanı
en üstteki tartıya ait öl
2x² - 12x + 5
den (1. şekil), alanlar,
C).
10.
Bence doğanın tanımı kısa olmalı ve kişiyi inandırmalıdır. Örneğin, "Koyulaşan denizin dalgaları arasında
yıkanan gurup, eflatunla karışan altınlığını sulara gömüyordu." ya da "Suyun yüzeyinde uçuşan kırlangıçlar
şakrak şakrak ötüyorlardı..." gibi kişisel beğenili beylik sözlerden kaçınmalı. Doğayı tanımlarken ayrıntılar
üstünde durmalı, öyle ki yazılanları okuyanlar gözlerini kapayınca o manzarayı olduğu gibi görebilmeli.
12.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi düşüncelerini bu şekilde ifade eden bir yazara ait olabilir?
A) Guneşin batışı ruhumda derin yaralar açarken özge diyarlarda yeni bir günün "Merhaba." dediğini hissediyordum
Doğa, yaldızlı yüzündeki ışığı cömertçe yeryüzüne saçıyordu taze bir dalın kokusunda, burada ise gecenin hırçın
kolları sarıyordu bacası yeni yeni tüten rutubetten erimiş evleri
B) Tepenin üstündeki yaşlı adam, başından aşağı doğru akan terlerden rahatsız olmalı ki kasketini çıkardı. Elinin ter.
siyle çizgileri derinleşmiş alnını sildi. Kars tepelerdeki meşe ağaçlarında yuva yapmış kuşların sesini duyuyordu.
Tepenin hemen altında bulunan kavak ağacı topluluğunun mükemmel bir görüntüsü vardı.
C) İki tarafı çeşit çeşit ağaçlarla dolu yoldan geçiyoruz. Mevsim hazan... Sarılı, kahverengili, yeşilli renk cümbüşü için
de ağır ağır ilerliyoruz. Yaşlı ağaçlar, genç ağaçlar kadar coşkulu bugün. Her birinin ağzında bir türkü, biraz sonra
gelecek kış mevsiminin ayak sesleri gelmeden soq türkülerini seslendiriyorlar.
Sosyal, kültürel ve zihinsel süreç
risi dinleme ile, bir süre sonra g
olan organlarının tam olmasıyla
çıkarımları ile örtüşmektedir. G
çocuğunkiler aynı amaçla olma
bebeğin herhangi bir rahatsızl
yolu iken mırıldanma sesleri
disine gösterilen şefkate "ce
yaşamsal bir fonksiyondan z
D) O sene o kadar çok kar yağmıştı ki ağaçların güçlü dalları bile bu ağırlığı tartamamış ve kırılmıştı. Kar taneciklerini
de önüne alıp sert sert esen rüzgâr, insanın yüzüne çarpınca tokat etkisi oluşturuyor; çatılardan aşağı doğru oluşan
buz sarkıtları bir canavarın dişleri gibi ürperti veriyordu insana. Tüm sokak, tüm mahalle soğuktan titriyordu.
Bu metinden aşağıdaki yara
A Dilbecerisi sadece fiziki
Bebekler temel ihtiyaçla
C) Bebek, etrafındakiler ile
D) Konuşma becerisini ge
13.
Frederic G
değil, yara
türecek bi
kaygı, has
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
Ozere, her bir tartı kendis Jara ait ölçüm sonuçlanı en üstteki tartıya ait öl 2x² - 12x + 5 den (1. şekil), alanlar, C). 10. Bence doğanın tanımı kısa olmalı ve kişiyi inandırmalıdır. Örneğin, "Koyulaşan denizin dalgaları arasında yıkanan gurup, eflatunla karışan altınlığını sulara gömüyordu." ya da "Suyun yüzeyinde uçuşan kırlangıçlar şakrak şakrak ötüyorlardı..." gibi kişisel beğenili beylik sözlerden kaçınmalı. Doğayı tanımlarken ayrıntılar üstünde durmalı, öyle ki yazılanları okuyanlar gözlerini kapayınca o manzarayı olduğu gibi görebilmeli. 12. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi düşüncelerini bu şekilde ifade eden bir yazara ait olabilir? A) Guneşin batışı ruhumda derin yaralar açarken özge diyarlarda yeni bir günün "Merhaba." dediğini hissediyordum Doğa, yaldızlı yüzündeki ışığı cömertçe yeryüzüne saçıyordu taze bir dalın kokusunda, burada ise gecenin hırçın kolları sarıyordu bacası yeni yeni tüten rutubetten erimiş evleri B) Tepenin üstündeki yaşlı adam, başından aşağı doğru akan terlerden rahatsız olmalı ki kasketini çıkardı. Elinin ter. siyle çizgileri derinleşmiş alnını sildi. Kars tepelerdeki meşe ağaçlarında yuva yapmış kuşların sesini duyuyordu. Tepenin hemen altında bulunan kavak ağacı topluluğunun mükemmel bir görüntüsü vardı. C) İki tarafı çeşit çeşit ağaçlarla dolu yoldan geçiyoruz. Mevsim hazan... Sarılı, kahverengili, yeşilli renk cümbüşü için de ağır ağır ilerliyoruz. Yaşlı ağaçlar, genç ağaçlar kadar coşkulu bugün. Her birinin ağzında bir türkü, biraz sonra gelecek kış mevsiminin ayak sesleri gelmeden soq türkülerini seslendiriyorlar. Sosyal, kültürel ve zihinsel süreç risi dinleme ile, bir süre sonra g olan organlarının tam olmasıyla çıkarımları ile örtüşmektedir. G çocuğunkiler aynı amaçla olma bebeğin herhangi bir rahatsızl yolu iken mırıldanma sesleri disine gösterilen şefkate "ce yaşamsal bir fonksiyondan z D) O sene o kadar çok kar yağmıştı ki ağaçların güçlü dalları bile bu ağırlığı tartamamış ve kırılmıştı. Kar taneciklerini de önüne alıp sert sert esen rüzgâr, insanın yüzüne çarpınca tokat etkisi oluşturuyor; çatılardan aşağı doğru oluşan buz sarkıtları bir canavarın dişleri gibi ürperti veriyordu insana. Tüm sokak, tüm mahalle soğuktan titriyordu. Bu metinden aşağıdaki yara A Dilbecerisi sadece fiziki Bebekler temel ihtiyaçla C) Bebek, etrafındakiler ile D) Konuşma becerisini ge 13. Frederic G değil, yara türecek bi kaygı, has
=
Hayatta bunun ömekleri çoktur. Bakın, bir hikaye
anlatayım size: "Önemli bir savaşın eşiğindeyken ko-
mutan askerlerine güvenmektedir ama askerlerinin
kaygılı olduğunu görür. Zekice bir plan yapar. Cebin-
den bir bozuk para çıkararak askerlerine: "Yazı tura
atacağız; tura gelirse kazanacak, yazı gelirse kaybe-
deceğiz." der. Bozuk parayı yere atar, herkes nefesini
tutup beklemektedir. Tura gelmiştir. Askerler, kazana-
caklanından emin hücuma geçerler ve galip gelirler.
Savaş sonunda yüzbaşı, komutanın yanına gelerek
ve âdeta onun öngörüsünü takdir ederek: "Kimse ka-
deri değiştiremez." der. "Haklısın!" der komutan, iki
tarafı da tura olan parayı göstererek.
***
Bunları anlatan kişi, sözlerine nasıl başlamış ola-
bilir?
A) Engeller, dostlarla birlikte hareket edildiğinde ko-
layca aşılır.
B) Kendine güvenip başaracağına inanmak, başarı-
nın anahtarıdır.
C) Karşılaştığımız zorluklar, ayaklarımızı yere daha
sağlam basmamızı sağlar.
D) Zamanın nasıl sürprizler hazırladığını kimse bile-
mez.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
= Hayatta bunun ömekleri çoktur. Bakın, bir hikaye anlatayım size: "Önemli bir savaşın eşiğindeyken ko- mutan askerlerine güvenmektedir ama askerlerinin kaygılı olduğunu görür. Zekice bir plan yapar. Cebin- den bir bozuk para çıkararak askerlerine: "Yazı tura atacağız; tura gelirse kazanacak, yazı gelirse kaybe- deceğiz." der. Bozuk parayı yere atar, herkes nefesini tutup beklemektedir. Tura gelmiştir. Askerler, kazana- caklanından emin hücuma geçerler ve galip gelirler. Savaş sonunda yüzbaşı, komutanın yanına gelerek ve âdeta onun öngörüsünü takdir ederek: "Kimse ka- deri değiştiremez." der. "Haklısın!" der komutan, iki tarafı da tura olan parayı göstererek. *** Bunları anlatan kişi, sözlerine nasıl başlamış ola- bilir? A) Engeller, dostlarla birlikte hareket edildiğinde ko- layca aşılır. B) Kendine güvenip başaracağına inanmak, başarı- nın anahtarıdır. C) Karşılaştığımız zorluklar, ayaklarımızı yere daha sağlam basmamızı sağlar. D) Zamanın nasıl sürprizler hazırladığını kimse bile- mez.
9.
1. Ağlamış bir çocuk gibi mahzundu. +
2. Çocuklar salıncakta sallanıyordu.
3. Suçunu örtmeye çalışma.
4. Tek isteği huzurlu yaşamaktı.
A) 1
nabro
B) 2
Birleşik
Basit
BRO
C) 3
+
Yukarıdaki tabloda cümleler yapılarına ve türle-
rine göre işaretlenmiştir. Hangi cümlede işaret-
leme yanlış yapılmıştır?
+ İsim
Fiil
+
D) 4
+
+
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
9. 1. Ağlamış bir çocuk gibi mahzundu. + 2. Çocuklar salıncakta sallanıyordu. 3. Suçunu örtmeye çalışma. 4. Tek isteği huzurlu yaşamaktı. A) 1 nabro B) 2 Birleşik Basit BRO C) 3 + Yukarıdaki tabloda cümleler yapılarına ve türle- rine göre işaretlenmiştir. Hangi cümlede işaret- leme yanlış yapılmıştır? + İsim Fiil + D) 4 + + BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
3. O, kardeşlerinden farklıydı. Tüyleri annesinin kızıl
hareli mirasına ihanet etmiş, rengini babasından
almıştı. Yavruları arasında tüyleri gri olan yalnız-
ca oydu. Aslında fiziksel anlamda babasına çok
benziyordu; bir farkla: Babasının tek gözü vardı,
kendisinin iki.
Bu metinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden
hangisine başvurulmuştur?
A) Açıklama
C) Öyküleme
B) Tartışma
D) Betimleme
93
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
3. O, kardeşlerinden farklıydı. Tüyleri annesinin kızıl hareli mirasına ihanet etmiş, rengini babasından almıştı. Yavruları arasında tüyleri gri olan yalnız- ca oydu. Aslında fiziksel anlamda babasına çok benziyordu; bir farkla: Babasının tek gözü vardı, kendisinin iki. Bu metinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisine başvurulmuştur? A) Açıklama C) Öyküleme B) Tartışma D) Betimleme 93
7. Onun haklı olduğunu biliyordum. Söylediği her
şey mantıklıydı. Yalan söylemediğinden de adım
gibi emindim ama bunu kendime anlatamıyordum.
Gözyaşları kirpiklerimin kurduğu seti çoktan aş-
mıştı. Haksız olduğumdan olacak, bağırıp çağırı-
yordum. Sakinleşince düşündüm de nankörlük tatlı
bir meyveydi. İnsan bir kere tatmaya görsün ye-
meye devam etmek istiyordu. Benim de tam olarak
yaptığım buydu: nankörlük.
Bu parçada başvurulan anlatım biçimi aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Öyküleme
C) Açıklama
B) Tartışma
C) Betimleme
94
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
7. Onun haklı olduğunu biliyordum. Söylediği her şey mantıklıydı. Yalan söylemediğinden de adım gibi emindim ama bunu kendime anlatamıyordum. Gözyaşları kirpiklerimin kurduğu seti çoktan aş- mıştı. Haksız olduğumdan olacak, bağırıp çağırı- yordum. Sakinleşince düşündüm de nankörlük tatlı bir meyveydi. İnsan bir kere tatmaya görsün ye- meye devam etmek istiyordu. Benim de tam olarak yaptığım buydu: nankörlük. Bu parçada başvurulan anlatım biçimi aşağıda- kilerden hangisidir? A) Öyküleme C) Açıklama B) Tartışma C) Betimleme 94