Olay Yazıları Soruları

17. Aylaklıktan ve başıboşluktan usanan, bunun çıkar yol olmadığını anlayıp doğru yola gelmeye karar veren mirasyedi bir adam, ülkesinin kralına çıkıp dürüstçe yaşamak için kendisine bir yol göstermesini istedi. Kral, adama ağzına kadar dolu bir fıçı zeytinyağı verdi. Bunu tek bir damla bile dökmeden şehrin bir ucun- dan öbür ucuna götürmesini istedi. Yanına da kontrol için iki tane iri yarı gözcü verdi. Bu metinde kullanılan anlatım yöntemi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Herhangi bir gerçeklik hakkında bilgi vermek amacıyla nesnel bir dille yazılmıştır. B) Olaylar, belli bir oluş sırası gözetilerek okuyucuya aktarılmıştır. C) Hareketliliğin olmadığı bu yöntemde amaç, okurun gözünde bir manzara canlandırmaktır. D) Yazarın kişisel düşünceleri ve beğenileri ön plandadır.

10. Aynı biçimde yazıldığı hâlde birbirinden tamamen farklı anlamlara gelen sözcüklere "sesteş söz cükler" denir. Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili sözcüklerden hangisinin sesteşi yoktur? A) Cılız bir dal inatla karşı geliyordu sert rüzgâra. Küçük arı neşeyle dolaşıyor çiçekten çiçeğe. C) Kafasındaki yeşil bere ona annesinin hediyesiydi. D) Bu ağır sorumluluğun altında ne yapacağını bilemiyor.

Simit, Osmanlı Devleti'nden bu yana Türk mutfağının en önemli atıştırmalık ürünlerinden biri olarak kar- şımıza çıkmaktadır. Beğenilerek tüketilen, yapılışı bölge ve kentlere göre değişen, kimileri tarafından su samlı kebap" olarak anılan simidin en meşhur türlerinden biri de Osmaniye'de yapılmaktadır. Osmaniye simidinin en belirgin özelliklerinden biri, şekerli tadıdır. Simidin üzerinde susam dışında bir de rengiyle dikkat çeken kırmızılıklar bulunması nedeniyle bu simide "kırmızı simit" diyenler de bulunmaktadır. Bü- yükşehirlerde görmeye alışkın olduğumuz simitler gibi yuvarlaktır. Osmaniye'de bile çok az yer tarafın- dan üretilen ama geniş bir hayran kitlesine sahip olan Osmaniye simidinin, özellikle şalgam suyuyla tü- ketilmesi tavsiye edilmektedir. Aşağıdaki görsellerden hangisi, bu metinde tanıtılan simit türüne aittir? B) 00000 5.

6. . Bir sözcüğün sözlükte geçen ilk anlamına ve bu anlamdan uzaklaşmadan kazandığı yeni anlam- lara "gerçek anlam" denir. • Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlama "mecaz anlam" denir. • Bir bilim, meslek ve sanat dalıyla ilgili özel bir kavramı karşılayan sözcüklere "terim anlamlı söz- cük" denir. Bu tanımlara göre "çevre" sözcüğünün; 1. Dairenin çevresini hesaplarken bu formülü kullanabilirsiniz. Terin II. Büyük kentlerin çevreleri gecekondularla sarılmıştır. Gerçek III. Sanat çevrelerinin de bu sergiye yoğun ilgisi vardı. cümlelerinde kazandığı anlam özellikleri aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? Meare A) B D) Gerçek Mecaz I || I || Terim

4 14 ve 15. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. *** Biz iyice tedirgin olmaya başlamıştık. Çünkü böyle havalarda denize açılmak çok tehlikeliydi ve insanın yüreğine garip bir his çökerdi. Televizyonun karşısında çay içen annem, ayağa kalkıp elindeki bardağı mutfak tezgâhına koyduktan sonra kaygıyla perdeyi aralayıp gökyüzüne baktı. Bir şey söylemi- yordu ama endişesi gözlerinden okunuyordu. Aslın- da burada doğup büyüyen herkes, bu duyguyu iyi bilirdi. 14. Bu metnin başına aşağıdakilerden hangi- si getirilirse unsuru belirgin hâle gelir? #Albirush A) Balığa çıkan babam ilk defa bu kadar ge- cikmişti. B) Hava yavaş yavaş kararmaya başlamış, ezan yeni okumuştu. C) Fırtına yeni başladığı için pek dinecek gibi durmuyordu. D) Bulutlar iyice karardığı için şiddetli bir yağmurun başlayacağını anlamıştık.

para da 71 zlık 17. Bir kimsenin doğumundan yaşadığı güne kadar geçirdiği belli başlı evreleri içeren yazı türüne biyografi denir. Bu tanıma göre, Seabra Pessoa'nın oğlu Portekizli şair ve düşünür Fernando Pessoa, 13 Haziran 1888'de Lizbon'da doğdu Fernando Pessoa'nin eseri "Huzursuzluğun Kitabı" geçen hafta Can Yayınları tarafından yayımlandı. Kısa ikinci baskıyı yapan kitap okurlarca çok beğeniliyor. sürede III. Pessoa bütün yaşamı boyunca İngilizce yazma düşüncesinden hiç vazgeçmedi. İlk edebî denemelerini Güney Afrika'da Natal Mercury'de İngilizce yayımladı. İngilizceye özel bir tutkusu vardı. IV. Pesseoa, önce Durban'da St. Joseph okuluna gitti. St. Joseph okulunun ardından Nisan 1899'da, üç yıl okuyacağı Durban Lisesine geçti. metinlerinden hangisi bir biyografiye ait değildir? ALT B) II. C) III. D) IV.

Tartışmacı anlatım tekniğine baş- vurulmuştur. 18 Aşağıda verilen özelliklere göre kısa bir metin yazınız. Öyküleyici anlatımdan yararlanma 1. kişi ağzından anlatım Mecazlı söyleyişlere yer verme Yazar, baz zünde canlandıracak biçimde aktarmıştır. Görme ve tatma duyusunda yararlanma BÖLÜM 6 15

J 8. Roman, olmuş ya da olma olasılığı bulunan olay- ları anlatan uzun yazılardır. (1) Romanlarda ele alınan olaylar, genellikle geniş bir zaman diliminde anlatılır. (2) Kişilerin karakterlerinden, olayların ya- şanma şekline kadar her şey ayrıntılarıyla anlatılır. (3) Romanlar; pastoral roman, lirik roman, satirik roman olarak üçe ayrılır. (4) Bazı romanlar tarihî ip olabileceği gibi güncel konulu da olabilir. Yukarıdaki paragrafta numaralanmış cümleler- den hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.

görevi verilmişt Sabahlan dallanndan yapılmış bir gölgeliğin altında akşa 20. Nasıl yaşayacağım ey deniz senden uzak Yanıp sönüyor gibi gözlerimde fenerin Uyuyor mu limanda her gece sallanarak Altından çivilerle çakılmış gemilerin Avucumda sıcaklığını duyduğum ekmek Üstümde hatırası kadar güzel sonbahar O bembeyaz, o tertemiz bulutlara dalar Düşünürüm bir çocuk türküsü söyleyerek ALIVe Ill Bu iki şiirle ilgili olarak, Jam dizelerdeki hece sayıları eşittir. Insan dışındaki varlıklara insani özellikler yüklenmiştir. All Dize sopraninda ses benzerlikleri bulunmaktadır. Nenzetme sanatına yer verilmiştir. ifadelerinden hangilen söylenemez? B) Il ve Ill 60 C) Il vo W DY VE 8. Sinif LGS Paragraf Va 250 200 150 10 5 C 3

8. Vurgu, yüklemi fiil olan cümlelerde yüklemden ön- ceki kelime ya da kelime grubu üzerindeyken isim olan cümlelerde yüklem üzerindedir. Örneğin "Si- nemaya akşam gideceğiz." cümlesinde zaman kav- ramı vurgulanmışken "Bütün ödevleri yapan ben- dim." cümlesinde kişi vurgulanmıştır. Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangi- sinde "yer" vurgulanmıştır? A) Ankara'ya kar yağdığı için gidemedik. B) Görmek istediği tek yer İspanya'ydı. C) Yarın da arkadaşlarına ödev yapmaya gidecek. D) Dün akşam Boğaz'ın manzarası muhteşemdi.

15. Deneme, bir konu üzerinde yazarın kesin yargılara varmadan, kanıtlama amacı gütmeden kişisel görüşlerini ifade ettiği yazı tü- rüdür. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi yukarıdaki açıklamaya örnek olabilir? A) Kadişon; ele avuca sığmaz, çok zeki, becerikli, çılgın bir eşek. Gittiği her yeri karıştırdığı için bir türlü aile edinemiyor. Sonun- da tam da gönlüne göre bir aile buluyor ama ukalalığı yüzünden yine başı belaya giriyor. Çok sevdiği ailesini kaybetme teh- likesiyle karşı karşıya kalınca aklını başına topluyor ve ailesi için haydutlarla bile kavga etmeyi göze alıyor. Dikkatli olun, Ka- dişon'un maceralarını okurken gülmekten karnınız ağrıyabilir. B) Masa tenisi; iki ya da dört oyuncunun birbirlerine topu karşılıklı olarak attığı, ortasında ağ bulunan masanın üstünde oyna- nan bir oyundur. Bu oyunda amaç, rakipten gelen ya da kendimizin başlattığı oyunda topa vurup rakibin masasının yarısın- da topu zıplatmak ve rakibin ulaşamayacağı ya da doğru karşılık veremeyeceği bir biçimde topa vurmaktır. C) Gece, koyu karanlık ve sessizdi. Önce hızlı hızlı kaynağa kadar giderek su içtim. Gölcük, kaynaktaki hafif şırıltısıyla çevreye bir huzur ve serinlik veriyordu. Mat bir aydınlıkla gölcüğün dibi de görülüyordu ve o hâliyle koyu düşüncelere dalmıştı san- ki. Gerçekten de deve gözüne benziyordu. D) Hayatta rastladığı her şeyle meşgul olmasını bilen insana yaşamak hiçbir zaman sıkıntılı gelmez. Bu dünya, gelinebilecek dün- yaların elbette ki en iyisidir ve konuları en çeşitli olanıdır. Etrafında gördüğü şeylerle ilgilenmesini bilen insan, hiçbir şeyle meş- gul olmayan insandan daha fazla çevresine uyum sağlayacağı için ömrü daha keyifli, demek ki daha mutlu geçecektir. J-W (0 MIA

dan sonra an sonra larıyla Ne ekersen onu biçersin. 44. 1. II. Gün doğmadan neler doğar. III. Ağaç meyvesi olunca başını aşağı salar. IV Doğru söz yemin istemez. Verilen atasözlerinin konuları aşağıdaki kavramlarla eleştirildiğinde hangisi dışta kalır? B) Olgunluk A) Calişma C) Umut Dürüstlük

Nuri Efendi yürüdü. Geldiği yolu tutturup gene tek başına mahallelerinin kahvesinin kapısı önüne kadar geldi. Iki kişi ortada, alg şemsiyesinin sapını ağzına aldı, tavla oynayanları seyretmeye başladı. Oyunculardan biri, bir oyun kaybetti. Gene o adam kin hasır iskemlelere karşılıklı oturmuş, tavla oynuyorlardı. O da gitti, üçüncü boş iskemleye oturdu. Dirseklerini dizlerine dayad oyunu da kaybedip bir parti yenilmiş olunca kızdı. Bu parça aşağıdaki metin türlerinden hangisine örnektir? A) Ani B) Sohbet 7. C) Hikâye D) Biyografi

7. Kocaman bir dağın eteklerinde birkaç evden oluşmuş bir kasaba vardı. Evler olmasına rağmen burada hiç kimse yaşamıyordu. İhsan Bey, karısı Gülşen ve çocukları Sa- met ve Sevgi ile bu kasabaya yakın bir yerde yaşıyordu. İhsan Bey, yakın zamanda işten çıkarılmış, ev kirasını dahi ödeyemeyecek kadar kötü bir duruma düşmüşlerdi. Geçinmek için her türlü işi yapmaya hazırdı. Fakat bir iş bulmak da zor işti bu devirde. Ihsan Bey, kasabayı gez- dikten sonra kimsenin olmadığını fark etti. Aklına kiradaki evden çıkıp buraya yerleşmek geldi. Bu parçada aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisi- ne yer verilmemiştir? A) Olay der B) Zaman yok in D) Kiş termen?

KEDD CS 2 SO SACTI 2. İhtiyanın sırtında birkaç yerinden yaranmış bir aba, ayağında iyice eskimiş çanıklar, elinde sahibini yirmi yıldır taşıyormuş hissi veren bir baston vardı. Toprak yolun kena- nındaki çeşmeye usul usul yaklaştığını su- ya uzandığını gördüm ama su titrek avuç lanında bir türlü durmuyordu, parmaklan- nın arasından kayıyordu. Koştum, tasımı suyla doldurup dudaklarına yaklaştırdım. Bu metin aşağıda tanımları verilen me- tin türlerinin hangisinden alınmıştır? A) Biyografi (Bir kimsenin doğumundan yaşadığı güne kadar geçirdiği belirli ev- releri içeren yazı.) B) Günlük (Günü gününe tutulan ve tarih belirtilerek yazılan metin türü.) Anı (Yaşanmış olayların üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı metin türü.) D) Otobiyografi (Bir kişinin kendi yaşam öyküsü üzerine yazdığı yazı.)

TÜRKÇE sıcak enek- klem sne / layı- klem arklı r. isemyayincilik www.isemkitap.com 9. BEKLENEN Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar? Necip Fazıl KISAKÜREK MET Yukarıda verilen şiirde yer alan söz sa- natı hangisidir? A Benzetme Kişileştirme BY Konuşturma Abartma