Paragraf Soruları

Tak iste EDIR TE KIRKLARELI CANAKALE BALES www.sa ALTAN YALOVA ISTANBUL ZONGULDAK KASTAMONU BURSA EIK DENEDI SPAR AR 1. dereceden deprem bölgesi 4. dereceden deprem bölgesi BURDAR BARTIN ANTICA SEHIR KARABUK ARA KIRI KOL KONYA KARAMAN KIRSER KAYSERI AKSARAY NEVSEHIR 2. dereceden deprem bölgesi SINOP YOZGAT MERSIN 5. dereceden deprem bölgesi SAMSUN NIGDE KAHRA ORDU SIVAL GIRESUN OUMOHAN SUNCAN HUANGELI MALATYA VAL TRABZON AZIANTEP KILS 3. dereceden deprem bölgesi BINGO SANLIURFA RIZE RAVREST MARDINO BATMA Bu harita incelendiğinde aşağıdaki yorumlardan hangisine ulaşılamaz? A Türkiye'de en az deprem riski Karaman ili ve çevresindedir. B) Karadeniz Bölgesi'nde deprem riski sahil tarafında daha azdır. C) Doğu Anadolu Bölgesi'nde dağlık alanlar deprem açısından daha risklidir. D) Ege Bölgesi'nde birçok şehir 1.derece deprem alanı içerisindedir. TÜRKÇE VIN ARDAHAN +601 IGDIR Türkiye Deprem Haritası Türkiye Alp-Himalaya veya Akdeniz Çevresi Deprem Kuşağı olarak adlandırılan ve her yıl dünyada meydana ge- len depremlerin yaklaşık %20-25'inin oluştuğu bölgenin en tehlikeli kesiminde yer almaktadır. Jeolojik dönemler, tarihsel dönemler ve aletsel güncel dönem deprem aktiviteleri incelendiğinde Türkiye'de deprem tehlikesinin son derecede yüksek olduğu açıkça görülmektedir.

2. . Anlatılan şeyin konusunu, cümlede neyin üzerinde durulduğunu anlatan cümleler "içerik"le ilgilidir. . Bir cümlede kullanılan dili öne çıkaran cümleler "üslup"la ilgilidir. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözü edilen yazarın, diğerlerinden farklı bir özelliği üzerinde dun maktadır? A) Peyami Safa; bütün yazılarında, Türkçemizi yerinde ve etkili kullanan bir yazardır. B) Yunus Emre; şiirlerinde, yaşayan Türkçe yanında yabancı kökenli sözcüklere de yer vermiştir. C) Orhan Kemal; eserlerinde Adana ve İstanbul'daki çocuk işçileri, kenar mahalle insanlarını, dar gelirlileri ele alır. D) Devrik cümleyi edebiyatımıza yerleştiren ve kullanan sanatçı, Nurullah Ataç olmuştur.

irçoğu kâğıt üzerin alli, sorunlarına yaparak engel ştır. e bak neredeyse etin oluşturm mkündür? IV-V i inst Hat Degis SINAVDA BÖYLE ÇIKAR 1-4. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. 1. Türk edebiyatında İslamiyet'in kabulünden önceki dönemlerde özellikle dinî törenlerde şiirler söylenmiştir. Dede Korkut Hikayeleri'ndeki bazı cümlelerde ses benzerliklerine rastlanması buna bir kanıt olarak gösterilebilir. Islamiyet'in kabulünden sonraki dönemde ise Türk siiri, baslıca iki kol hâlinde gelişme göstermiştir: Divan siiri, halk siri. Her iki kol da, kendi sanat anlayışı ve estetik değerleri doğrultusunda, çok güzel ve ölümsüz eserler vermiştir. II. Divan şiiri ve halk şiirinin temel özelliklerini inceleyecek olursak divan şiirinin yüksek zümreye hitap ettiği, halk şiirinin ise halka seslendiği görülmektedir. Bu iki şiir türünün nazım şekilleri, dilleri, ölçüleri farklıdır. Ancak ikisi de uyağa önem verir. III. Şiirde en çok kullanılan ses unsuru, dize sonlarındaki uvaktr. Gerek divan siirinde, gerekse halk şiirinde uyak önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca divan şiirinde aruz ölçüs halk şiirinde ise hece ölçüsü kullanılmış ve böylece ritim, ses uygunluğu ve ahenk oluşturulmuştur. IV. Türk halk edebiyatında kullanılan hece ölçüsünde hecelerin sayısı önemlidir. Türklerin kullandıkları ikinci ölçran edebiya- tindan alınıp kendi zevklerine uyarladıkları aruz ölçüsüdür. Arap ve Fars dillerinin yapısına uygun olan bu olçu tortinde ise yalnızca hecelerin sayısı değil uzunluk ve kısalığı da göz önünde bulundurulur. Bu ölçü Türkçenin yapısına uygun olmayan bir ölçüdür 1. Bu metinden aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla maz? A) Aruz ölçüsü ile Türkçe güzel şiirler yazabilmek güçtür B Dede Korkut Hikâyeleri İslamiyet'in kabulünden önce yazılmıştır. C) Divan şiiri ile halk şiiri arasında benzerliklerle beraber farklar da vardır. D) Aruz ölçüsünün artık kullanılmamasının nedeni. Türk- çeyle uyumsuzluğudur. Test 20 Bu metnin başına getirilebilecek en uygun başlık aşağı- dakilerden hangisidir? A) Türk Edebiyatının Kolları B) Türk Edebiyatında Şiir C) Şiir ve Uyak D) Şiirde Ölçü

NARTEST yasak it geçi oluşur. lar oynar. da konuşmaktan larda genelde ope iz III. mler şunlardır: TEST 13 Sıfır Bilgi Yüzde Yüz Anlam Dikdörtgen yüz: Cehreden bir dikdörtgeni andıran oval yüzdür. Alın ve çene genişlikleri birbirine çok yakındır. Orta bölümü uzundur. Bu yüz genellikle liderlerde görülür. Aristokrat yüzü de denir. Dikdörtgön yüzlü insanlar eğitildiklerin- de başaramayacakları hiçbir iş yoktur. Fakat sanata fazla yetenekli değildirler. Orgen yüz: Urgen yüz, geniş ve yüksek bir alın, çıkık elmacık kemikleri ve ince, küçük bir çene ile kendisini belli eder. Üçgen yuz beyin gücünü temsil eden yüzdür. Aydınlar, sanatçılar, filozoflar ve düşünürlerin yüzüdür. Dahiler de bu tipe dahildirler. Hayalperest oldukları kadar akılcı da olurlar. Kısaca dünyanın ufkunu genişleten, düşünceleri le insanları aydınlatan ve yol gösteren hemen hemen bütün insanlar bu gruba girerler. Yanı üçgen yüz: Urgen yüzün birçok özelliklerini gösterir. Fakat bu tip yüzlere sahip kişiler hesaplı olduklarından fazla ileri gide- mezler. Kendilerine güvenleri az olur. Fazla benlik iddiasına kalkışmazlar. NARTEST Kare yüz: Kaba ve sert kemikli bir beden yapısı ile cepheden bakıldığında yüz, bir kare görünümünü andırır. Bu tipler hargin, çabuk parlayan, saldırgan ve hareketli bir tabiata sahiptirler. Büyük lider ve büyük savaşçı olurlar. Ağır düşünürler, sabır ve inat en bariz özellikleridir. Hiçbir zaman sözlerini esirgemezler, dobra konuşur ve böyle konuşanlardan hoşlanırlar. Yuvarlak yüz: Ağır cüsseli ve ağırcanlı kişilerdir. Rahatı severler. Yumaşak başlı, geçinilmesi kolay, rahatına ve ağzının tadına düşkündürler. Aslında yuvarlak yüzler, küçük bir unsurun belirginleşmesi ile hemen şekil değiştirebilirler. || Yukanda verilenleri okuyan Cafer Bey müzik kursu için başvuran öğrencilerin fotoğraflarına bakmaya karar vermiştir. Fotoğraflardan uzun sürecek bir kursa katılacak öğrencileri belirlemeye çalışacaktır. Ive ll Buna göre Cafer Bey'in fotoğraflara bakıp müzik kursu için seçeceği yüz tipi aşağıdakilerden hangisi- dir? B) Hve IV V C ve Ill Drive V

arının en önem- 21. Kutadgu Bilig, Turk dili araştırm li kaynak eserlerindendir. İslâmî Türk edebiyatının adı bilinen ilk şairi ve düşünürü Balasagunlu Yu- suf Has Hacib tarafından yazılmıştır. Eserini Bala- sagun'da yazmaya başlayan Yusuf, 1068 yılında memleketinden ayrılarak Doğu Karahanlı Devle- ti'nin merkezi olan Kaşgar'a gitmiş ve eserini 18 ay sonra 1069 yılında burada tamamlamıştır. Kutadgu Bilig, dört ana karakter arasında geçen diyaloglar- dan oluşmaktadır. Eserdeki bu dört ana karakterin her birinin belirli bir sosyal rolü vardır ve her biri be- lirli bir değeri temsil eder. Bu metinden Kutadgu Bilig ile ilgili, 1. Türk dilini inceleyenler için kaynak görevi üstlenir. 11. Türk edebiyatının ilk şiiri Yusuf Has Hacip tara- fından yazılmıştır. III. Eserini toplam 18 ay gibi kısa bir sürede tamam- lamıştır. LIV Kutadgu Bilig dört ana karakterden oluşur. Bu karakterler belirli bir değeri simgeler. yargılarından hangileri çıkarılabilir? A) I ve II. C) II ve III. B) I ve IV. D) III ve IV.

23 Test 6-9. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Koza ve ipekçilik, yüzyıllardır Çinliler arasında bilinen ve sır gibi saklanan bir sanat olarak yaşarken bu konu hakkında dışarıya lece ipek, yüzyıllarca bir sır olarak saklanmış. (1) İpek üretiminin Çinlilerin tekelinde olduğu o ilk zamanlarda, ipek çok büyük bir bilgi sızdırdığı belirlenen kişilere çok ağır cezalar verilirmiş. Bilgi sızdırma vakaları kimi zaman da ölümle sonuçlanırmış. Böy- Ipek Yolu, ticaretin ana hattı olduğu vurgusuyla adını ipekten almış ve bu kervan yolu geniş coğrafyalara yayılmıştır. (III) Fakat zenginlik kaynağı olarak ülke ekonomisine yansımıştır. (II) Hatta ipeğin para birimi olarak kullanıldığı dönemler de yaşanmış, prensesin, alışkın olduğu kumaşın rahatlığından, güzelliğinden ve lüksünden vazgeçemediği için ipek böceği yumurtalarını saç (IV) Buna göre Türkistan'ın Hotan Eyaleti Hakan'ı, bir Çin prensesi ile evlenmiştir. Bir Türk ile evlenen ve Hotan'a gelin olan Çinlilerin ulusal sır olarak gördükleri ipekçilik bir anda Çin dışına yayılmaya başlamış ve bu da bir Türk tarafından yapılmıştır. larının arasında saklayarak Çin'in dışına çıkardığı anlatılır. pek böceğinin Anadolu'da yaygınlaşması ise Bizans Dönemi'nde, İmparator Justinien tarafından Türkistan'a gönderilen iki rahip sayesinde olmuştur. Ipek üretimini öğrenen rahipler, bastonlarının içine sakladıkları kozaları Anadolu'ya kazandırmışlar- dır. İpekçilik o dönemlerde öylesine büyük bir öneme sahip olmuştur ki bir devlet sırrı, uğruna ajanlık yapılan bir sanat olarak kaynaklarda yerini almıştır. SINAVDA BÖYLE ÇIKAR Anadolu'da ipek denilince akla ilk gelen yerler, Bursa ve Hatay'dır. Hatay'da ipekçiliğin geçmişi çok eski zamanlara dayanır. Eskiden Hatay'da ipek üretimi kutsal bir ayin gibi yapılırmış. Serin bir ortamda, rutubetsiz ve temiz bir kap içinde saklanan tohumlar, baharın gelişi manasına gelen Hidrellez haftasında beyaz bir bez içine konulup gül fidanına asılırmış. Hıdrellez günü evin küçük kızı, bezi fidandan alır ve bakım odasına götürürmüş. "Hidrellez Kaması" olarak anlatılan bu işlemden sonra ipek böceği tohumlarının olduğu bezi evin en yaşlı kadını göğsünde tutarmış. Tohumların hayat bulması için gerekli ısının sağlanması, tohumların birkaç gün kadınların koyunlarında bekletilmesiyle olurmuş. Belki de bu yüzden ipek giysiler kadının güzelliğine güzellik katıyor, kadınla bütünleşiyor. Bu yitik bir gelenek, bir söylence olarak ipekle ilgili yapılan sohbetlere renk katan bir hikâye olarak kalmıştır. 6. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi kesinlikle çıka- rılabilir? A) Ipeğin Anadolu'da kutsal sayıldığı dönemler de olmuştur. B) Çinlilerin en büyük ekonomik kaynağı ipektir. C) Ulusal sır olan ipek ilk kez Çin dışında Anadolu'ya gel- miştir. D) Bizanslar ipeği ilk kez Çin'den, iki rahip aracılığıyla öğ- renmişterdir 8. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde an- latımın yönü değişmiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. 5

20 Test 2 5- 8. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. 5 Bu metinden aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşı- lamaz? "Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz olarak tanımlanabilecek atasözleri toplumsal hafızanın önemli bir parçasıdır. Toplumun zihninden süzülüp arta kalan tecrübelerin dilden dile kalıplaş- mış ifadelerle geleceğe taşınmasıdır. Milletlerin kültürünü, yaşayışını, geleneklerini, örf ve âdetlerini sonraki kuşaklara aktaran gen haritasıdır. Divan-ı Lügati't-Türk'te; Arapça "mesel", Türkçe "sav" sözcükleriyle karşılığını bulan atasözleri, yaşama bilgisini zamanın şartlarına göre ayarlama, sosyal hayatı ve insan davranışlarını etkileme gücüne sahiptir. Atasözleri ve deyimler, dili- mizin ve millî kültürümüzün temel taşlarıdır. Halkın dilinde yaşadığı gibi, ilk yazılı edebiyat ürünümüz olan Orhun Yazıtları'ndan itibaren edebî metinleri de süslemiş; zaman içinde gelişerek, zenginleşerek günümüze kadar ulaşmıştır. Divan edebiyatında ve Osmanlı Türkçesinde bu kavram için mesel ve darbimesel ifadeleri de kullanılmıştır. (1) Darbimesel, aslında "mesel getirmek, duruma uyan yaygın bir söz ya da bir atasözü söylemek" demektir ama atasözü, atalar sözü anlamına kullanılmıştır. (II) Os- manlı Dönemi'nden itibaren atasözleri derlenmeye başlanmış olmakla birlikte asıl derleme çalışmalarının milliyetçilik ve halka doğru cereyanlarının etkisi altında Tanzimat'la birlikte başladığı görülür. (III) Bu dönemde atasözlerini derleyenler eserlerinde kendilerine göre değişik tanımlamalar yapmışlardır. (IV) Bunların başında dönemin ilk atasözü derleyicisi olan Vacit, kitabında yazdığı ön sözünde atasözlerinden "... nasihat ve öğüt içeren, zarif insanlar arasında meşhur ve yaygın bulunan güzel sözler” olarak bahsetmiş ve kitabına aldığı atasözlerini de bu özelliklere uygun olarak seçmiştir Tanzimat Dönemi'nde Durûb-i Emsâl-i Osmaniyye ile en zengin derlemelerden birini yapan Şinasi; Kamus-i Türkî adlı eseri ile Şemsettin Sami atasözlerine kendilerine göre anlamlar yüklemişlerdir. AY Bütün atasözleri, halkın ortak dili ile ünümüze kadar ulaşmıştır. B) Atasözleri, yazılan edebî metinlerde yer alarak onları renklendirmiştir. SINAVDA BÖYLE ÇIKAR Atasözlerinin toplumu yönlendirme ve düzenleme gibi işlevleri de vardır. D) Atasözleri, toplumların temel özelliklerini günümüze ta- şıyan bir özelliğe sahiptir. 7. Bu metin iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) I. B) II. C) M DITY: 1 ve b 1

11. Aşağıdakilerin hangisinde neyin, kimin yerini tuttuğu tam olarak belli olmayan bir zamir kullanılmıştır? A) O, işe arabasıyla gidiyor. B) Masanın üstüne bu mu örtülecek? C) Hangisinin başarılı olduğunu bilmiyorum. D) Beni dün akşam kızdıran sendin.

18 5. PARLE Modern topluma geçişle yükselen yaşam standartları, in- sanı doğadan kopararak beton mezarlara dönüşen kent- lere hapsetmiştir. (1) Dört duvar arasında doğup büyüyen, çalışan anne-babaların; çocuklarını sağlıklı olarak büyüt- mesi, onlarla sosyallik içinde bütünleşmesi zorlaşmıştır. (II) Anne babalar bir kurtarıcı, bakıcı, oyalayıcı, zaman ge- çiştirici olarak televizyondan yardım almaktadır. (III) Anne est ishtly babaların çocuklarını beslemek için televizyondan fayda- landığını görmekteyiz. (IV) Televizyon izlerken televizyonun TO REACH büyüsü içinde çizgi film ve reklamlara odaklanan çocuğu MALANG beslemek, çalışan yorgun anne babaların işine geliyor ne yazık ki. Yukarıdaki metin iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) I. B) II. C) III. D) IV. 7.

ürü- ini, 1... la r Ne yazık ki köylerimizin sosyo - ekonomik geri kalmış- lığının en büyük nedenlerinden biri de yöre halkının tutum ve davranışlarına hakim olan kaderci, eldeki ile yetinme şeklinde kendini gösteren hayat anlayışıdır. II. Bununla birlikte sadece kaynak yetersizliği tabi ki geri kalmışlığın bir gerekçesi olarak gösterilemez. III. Köylerimizin sosyal ve ekonomik kaynaklarının son de- rece kit ve sınırlı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. IV. Köyde uzun yıllardır sürüp giden sosyo-ekonomik geri kalmışlık kısır döngüsünün kırılabilmesi için her şeyden önce bu anlayışın ortadan katması gerekiyor. dislo Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir metin oluştura- bilmek için doğru sıralama nasıl olmalıdır? 8. 1. A) IV-II-I-III C) IV-I-II-III B) IV-II-III-I DIII-II-I-IV ev III 2. Par Bu Pa do 777 d S

Olmazsa olmazımızdır. Bir milletin yaşayışını, kültürü- nü, inancını, devlet anlayışını, tarih şuurunu, geleneklerini, göreneklerini, eğitimini, teknolojisini, mimarisini, müziğini... Yani iç ve dış dünyasını söz veya yazıyla ifade ettiği, asla vazgeçilmesi mümkün olmayan "şah damarı"dır. Ünlü düşü- nür Wittgenstein'in "Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır." ifadesine bakılırsa dil, sadece düşünceyi aktaran kuru bir ifade değil; aynı zamanda kişinin dünyayı algılama biçimidir. Bu metinde anlamsal bütünlüğün sağlanması için ilk cümle aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? 6. A) Dil, tarihimizdir. B) Dil, yaşamımızdır. C) Dil, amaçlarımızdır. D) Dil, görünmez geçmişimizdir.

2. Ne yalan söyleyeyim, ben "Böyle evlat dost- lar başına!" soyundan gençleri beğenmiyo- rum. Genç dedin mi haşarı bir insan gelir aklıma. Durulmamış daha, dönüp arkasına bakarak iç çekmiyor; atılıyor yarına, dünya- nın güzel olduğuna, daha da güzel olabile- ceğine inanıyor. Yüzyılların taşıyıp getirdiği inançları hemen benimsemiyor, bağlanmı- yor onlara. Hepsini birer birer eleyip eleştiri- yor; beğenmediklerini, doğru bulmadıklarını atıyor. Aşağıdakilerden hangisi "böyle evlat dostlar başına, soyundan gençler" sözüyle eleştiri- lenlerin özelliklerinden biri değildir? A) Yeniliklere açık olmamak B) Olayları ve durumları olduğu gibi kabullen- mek C) Başkalarının düşüncelerini sorgulamamak D) Dünyanın güzelleşeceğine inanmak 29

MARTEST R... Hangisini tercih Yeşil Okul geniş bir alana kurulu. Okuldaki sınıfla- rin duvarları yok. Zaten tropikal iklime sahip olan Endonezya'da binalarının ısıtılması gerekmiyor. Bu okulda, çocukların spor yapabilecekleri alan- lar, mutfak, çikolata fabrikası, organik tarım alan- ları ve ofisler bulunuyor. Okul için gerekli elektrik enerjisinin büyük bir bölümü güneş panellerin- den ve küçük bir hidroelektrik türbininden sağ- lanıyor. Yeşil Okul büyük oranda bambudan inşa edilmiş. Okuldaki eşyaların da çoğu bambudan. Bambu; esnek, sağlam, hafif ve maliyeti düşük bir malzeme. Ayrıca bambu bölgede bolca bulunan bir bitki. Bu okulda matematik ve fen bilgisi gibi derslerin yanı sıra tarımla ilgili bilgiler de veriliyor. Öğrenciler çeşitli bitkiler yetiştirerek öğrendikleri bilgileri uygulama fırsatı da buluyor. Bu parçaya göre söz konusu okul bambunun, I. Isıtmaya gerek duymamak II. Uygulamalı eğitim olanağı sağlamak III. Pahalı olmamak IV. Sağlam olmak gibi avantajlarından hangilerine sahiptir? A) I've Il DII, III ve IV D) Hepsi III ve IV

Bir yazarın çocuk yazarı olup olmadigina kim karar vermelidir? II. Çocukluğumda elime geçen her kitap bir limandı benim için. III. Çocukluğumun göğünde parlayan her yıldızı, günün birinde bana ulaşacak kitap sanırdım. IV. Arkasından konuştuklarımız gece yatınca içime dert oldu. Numaralanmış cümlelerden hangisinin yük- lemi söz grubundan oluşmamaktadır? A) 1. B) II. C) IIT D) IV.

4. Check up yaptırmak aslında kendinize ve sağlığı- nıza özen göstermek demektir. Bu cümledeki altı çizili yabancı sözcüğün Türkçe karşılığı aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? A) Tahlil C) Tedavi B) Kontrol - D) Fam bakım

TURKÇE 21. Belirtilen günde kızın penceresi önünde şıvgın gibi yiğitler toplanmış, her yiğit hünerini göstermeye başlamış. Kimi elli okkalik gürzleri havaya uçurmuş, kimi at üzerinde en zor hareketleri yapmış ama kız orali bile olmamış, başını çevirip bakmamış. Bu metindeki virgüllerin kullanılma amacı aşa- ğıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak B) Yüklemden uzak düşmüş özneyi belirtmek C) Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını birbirin- den ayırmak D) Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan söz- leri ayırmak 24. Hayal o Çin'e ve sonra 4 linmekt göçleri 11. yu yüzyıl Bu m 1. T S E ku