Paragraf Soruları

1. Kumköy, Sakarya kenarında, hemen hemen yan yana denilecek kadar kasabaya yakın, kırk beş hanelik bir köydü. II. Kasabanın kenar mahallelerinden sonra bir mezarlık başlardı. III. Yer yer duvarları yıkılmış, baldıranla ısırganlar mezarları ve mezar taşlarını kaplamış bu mezarlık geçildikten sonra Sa- karya'nın tahta köprüsü gözükürdü. IV. Tam tepedeki kocaman çınarın dibine varılınca birbirinden birer ikişer dönümlü tarlalarla ayrılmış köyün evleri, ottan damlan ile meydana çıkıverirdi. V. Yol, buradan itibaren kasaba yolları gibi Arnavut kaldırımı idi. Bu metindeki numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Daha köprüye varmadan sağ tarafta bir öküz arabası yolu, küçük bir tepeye doğru tırmanırdı." cümlesi getirilirse olay akışı sağlanmış olur? A) II. B III. C) IV. D) V.

1. Oğretmen sınıftaki zeki aynı zamanda kıskanç öğrenciye sordu: -Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup arkadaşlarınla kavga ediyorsun? Öğrenci: Çünkü onların beni geçmelerini istemiyorum ve en iyi her zaman ben olmalıyım, dedi. Öğretmen, masasından kalkıp eline bir tebeşir aldı ve 25 cm uzunluğunda bir çizgi çekti. Öğrencinin yüzüne baktıktan son- ra ona, - Bu çizgiyi nasıl kısaltırsın, diye sordu. Öğrenci bir süre bu çizgiyi inceleyip içinde çizgiyi birçok parçaya bölmek de olan birkaç cevap verdi. Öğretmen, bu cevapları kabul etmedi ve yere ilkinden daha uzun bir çizgi çekti: - Şimdi birincisi nasıl görünüyor, diye sordu. Öğrenci: - Daha kısa, dedi. Sonra üzgün şekilde başını eğdi. Öğretmen: - Bilgini ve yeteneklerini arttırarak kendi çizgini uzatman rakibinin çizgisini bölmeye çalışmandan daha iyidir, dedi. Bu parçadaki öğretmenin yere bir şeyler çizmesi, 1. Öğrencinin kıskançlık duygusunun yersiz olduğunu göstermek II. İnsanların, her zaman başkaları tarafından geçilebileceğini kabul etmesini sağlamak Anlatmak istediğini öğrencinin gözleri önünde daha somut olarak anlatmak W. Öğrencinin kafasında olumlu çağrışımlar oluşmasını sağlamak durumlarından hangilerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır? A) I ve II. B) I ve III. C) II ve IV. D) III ve IV.

Çok önceleri edebiyat sözcüğü sadece harf çizme sahall- ni ifade etmekteydi. XVII. yüzyılda Fransa'da sözcüğün anla- mi biraz daha genişler "kitaba ilişkin bilgilerin tümü, okumuş kişilerin sahip oldukları kültür" anlamına gelmeye başlar. Bu- gün edebiyat, bir bilim ve sanat dalının adı olarak kullanılmak- ta ve dille ifade edilen (yazılı veya sözlü) her şeyi kapsamak- tadır. Sözcüğün bu anlamı belirtmeye başlaması Madame de Staël'in Sosyal Kurumlarla Münasebetleri Bakımından Edebi- yat adlı eseriyledir. Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Geçmişten günümüze edebiyata getirilen farklı bakış açıları B) Dünü ve bugünü ile edebiyat sözcüğünün yüklendiği an- lamlar C) Tarihî gerçekler ışığında edebiyatın gelişim aşamaları D) Yerli ve yabancı çevrelerde edebiyat" kavramı için yapı- lan tanımlamalar 5

Birinci Gün İkinci Gün Üçüncü Gün Dördüncü Gün gece 4 gün : Tarihi Gelibolu Yarımadası Şehitlik Turu : Truva ve Assos Turu Ezine ve Eceabat Gezileri Ayvalık Gezisi Fiyat : Konaklama, kahvaltı ve akşam yemeği dâhil kişi başı 1500 TL Dönüş tarihi :19 Mart 2021 Saat: 19.00 ÇANAKKALE'YE GİDİYORUZ Buna göre aşağıdakilerden hangisi "Çanakkale'ye Gidiyoruz" adlı gezi programına katılmış olamaz? A) 14 Mart günü saat 13.00'te Adana'dan otobüsle yola çıktık, yaklaşık 18 saat yoldan sonra otelde biraz dinlenip bro- şürdeki yerleri sırasıyla gezmeye başladık. İlk olarak Gelibolu Yarımadasını ve Şehitlik'i gezdik. Kahvaltı ve akşam yemeklerimizi konakladığımız otelde yedik. Anlaşılan diğer günlerimiz de dolu dolu ve güzel geçecekti. B) 15 Mart sabahı saat 10.00'da Osmaniye'den otobüsle yola çıktık, yaklaşık 21 saat yoldan sonra otelde dinledik ve broşürdeki yerleri sırasıyla gezmeye başladık. İlk olarak Gelibolu Yarımadasını ve Şehitlik'i gezdik. Kahvaltı ve ak- şam yemeklerimizi konakladığımız otelde yedik. Anlaşılan diğer günlerimiz de dolu dolu ve güzel geçecekti. C) 16 Mart sabahı saat 7'de Çanakkale'ye vardık, yolculukta çok yorulmuştuk ama değdi. Broşürdeki yerleri sırasıyla gezmeye başladık. İlk olarak Gelibolu Yarımadasını ve Şehitlik'i gezdik. Kahvaltı ve akşam yemeklerimizi konakla- dığımız otelde yedik. Anlaşılan diğer günlerimiz de dolu dolu ve güzel geçecekti. D) 16 Mart akşamı Afyon'dan uçakla yola çıktık, otele yerleşip sabah erken kalmak üzere uyuduk. Broşürdeki yerleri sırasıyla gezmeye başladık. İlk olarak Gelibolu Yarımadasını ve Şehitlik'i gezdik. Kahvaltı ve akşam yemeklerimizi konakladığımız otelde yedik. Anlaşılan diğer günlerimiz de dolu dolu ve güzel geçecekti.

a geçiniz. Elif, Öykü, Ulaş, Yiğit, Ecem; çello, piyano ve gitar kurslarına katılacaklardır. Kimin hangi kursa katılacağı ile ilgili bilinenler şunlardır: . Herkes sadece bir kursa katılacaktır. • Çello kursuna sadece Ecem katılacaktır. • Ulaş ve Elif aynı kursa katılacaktır. . Gitar kursuna üç kişi katılacaktır. Gell Piyano Gitar Ecem Verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılamaz? A) Ulaş, gitar kursuna katılacaktır. B) Öykü ve Yiğit farklı kurslara katılacaktır. C) Piyano kursuna tek bir öğrenci katılacaktır. DElif, piyano kursuna katılacaktır. 5 >>> Diğer sayfaya geçiniz.

GÜÇLENDİREN DENEMELER 3. Aşağıda bir hastanenin röntgen çekim talimatlarına yer verilmiştir. Röntgen Çekim Talimatları Radyoloji bölümümüzde bize gönderilen hastaların radyolojik tetkikleri yapılır. Yataklı servis ve acil servisten gelen hastalara öncelik tanınır. Gelen hastanın bilgileri protokol defterine işlenir ve bilgisayardan kontrol edilir. Kayıt işlemleri biten hastalar, kayıt sırasına göre çekim odasına alınırlar. 5. DENEME 3 Çekilecek röntgenin niteliğine göre ilgili vücut bölümünün hazırlanması için hastaya talimat verilir. Gereği hâlinde hastaya gömlek giydirilir. 4 Çekilen filmlerin banyoları röntgen teknisyeni tarafından yapılır. Filmler çekimden 3-4 dakika sonra kontrol edilerek hastaya verilir. Çekim yapılacak bölgede metal herhangi bir şey olmadığından emin olunur. Buna göre verilen talimatnamede; 1. röntgen çekiminin ne kadar süreceği, II. kimlerin röntgen çekiminin daha önce yapılabileceği, III. röntgen çekimi öncesi nelerin yapılacağı, IV. hangi durumlarda hastaya gömlek giydirileceği bilgilerinden hangilerine değinilmemiştir? A) I ve III B) I ve IV C) II ve IV D) III ve IV 5. 5. DE Ladin k lere ait sarkık o ne yap özellikl da bu mũ số Bu met 1. L 11. III. yargıl A) Yal in C k

6. 4. DENEME GÜÇLENDİREN DENEMELER Biberlerin saplarını kesin, tohumlarını çıkarın ve domateslerle birlikte iri parçalar hâlinde doğrayın. Büyük bir tencereye ya da iki tencereye aktarın. Suyunu bırakması için ilk önce kısık, sonrasında orta ateşte, kapağı açık olarak pişirin. ● ● ● • Pişen malzemeyi robotta ya da el mikseri ile püre hâline getirin. Püre hâline getirdiğiniz biberleri altı kalın tabanlı bir tencereye aktarın. • Tencereyi kapağı açık olarak kısık ateşe koyun, suyunun tamamını çekene kadar yavaş yavaş kaynatın. Kaynatırken biberlerin içinde bir tahta kaşık bırakırsanız biberler etrafa sıçramayacak- tır. Dibi tutmasın diye arada sırada karıştırın. • Bu, yaklaşık 3-4 saat sürüyor. ● Biberleri ateşten almadan önce azar azar tuz ila- ve ederek tuzunu ayarlayın. Biraz tuzlu hazırlar- sanız salçanız daha dayanıklı olur. Biberler suyunu çektikten sonra biberleri derin bir tepsiye koyun, tepsinin üstünü tülbentle ör- tün, salçanızı güneş alan bir yerde arada sırada karıştırarak 2-3 gün bekletin. kışa hazırlık KOLAY Hazır olan biber salçanızı steril edilmiş kavanozlara bölüştürün, kavanozların üzerine zeytinyağı gezdirin, kapağını sıkıca kapatın; kavanozların kapağı hava alırsa salça bozulur. Tüketmek üzere açtığınız kavanozları buzdolabında saklayın. Bu metinde aşağıdaki eylemlerden hangisinin yapılmasının sebebine ulaşılamaz? A) Kaynatma esnasında tencere içerisine tahta kaşık bırakılması B) Salçanın tuzunun miktar olarak fazla kullanılması C) Salçaların koyulduğu kavanozların kapaklarının sıkı kapatılması D) Salçaların, altı kalın olan bir tencerede pişirilmesi

na de du: cik, 1. mak, Sevgi bir duygudur ve karşılık bulmadığı sürece sönmeye hazırdır. Gözden ırak gönülden de irak olur atasözü deneyimlere dayandığı için bu düşüncemi tam desteklemektedir. [...] suya erenin Avuç içlerindeki damarlar her kesinki gibi çizgilerden ibaretti. Ama derisindeki eskimişlik çok ev işi yaptığın gösterecek kadar kendini belli ediyordu. Yer yer yara izleride bunun ispatıydı. [...] Hürmetsizlik çağımızı örümcek ağı gibi sarmış durumda. Vatana, bayrağa, büyüklere... hürmet etme duygumuzda eksilmeler var. Kimse bir birini saymıyor. Hatta bayrağımızı yerden kaldırmayan bir düşünce yapısı oluşmuş durumda ve bu düşünce yapısına sahip insanlar yarın bu ülkenin ulunan geleceğinde belki de söz sahibi olacaklar. - Dere [............. ]

1 t B ti li IN e y 11 ar ANLATIM BİÇİMLERİ- DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI 3. Metinlerin karşılarına anlatım biçimlerini ve düşünceyi geliştirme yollarını yazınız. Spor iki tarafı keskin bir bıçak gibidir, uygun yapılmadığı takdirde vücuda zarar verir. Uygun yoğunluk, süre ve sıklıkta yapılmayan sportif aktivite ve egzersiz programları ciddi sakatlıklara neden olur. Bu yüzden bilinçsiz spor yapmamalıyız. Sabah erkenden kalkıp hazırlandım. Gideceğimiz yer epey uzaktaydı. Bu seferki seyahatimiz, diğer yolculuklarımızdan daha uzun ve yorucu olacaktı. Ama duyduğumuz heyecan ve coşku bizi dinç tutacaktı. Ahmet'in omzuna elimi attım. Hedefimize doğru yürümeye başladık. Sanata vermemiz gereken önemi Mustafa Kemal Atatürk "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." sözüyle bize anlatmıştır. Bizler de bu sözün gereğini yerine getirip sanata gereken önemi vermeliyiz. Sesiyle size huzur veren bir dere, güneşin rengine bürünen dağlar ve yol boyunca içinden geçerken sizi büyüleyen yemyeşil ormanlarıyla adeta bir cenneti andırıyor bu yayla. Önceki devletlere başkentlik yapmış şehirlerimizde aradan yüzyıllar geçmesine rağmen o devlete ait eserler yer alır. Anadolu Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapan Konya'da bulunan Alaaddin Cami bu eserlerden biridir. Okumuyoruz. Okumak yerine sosyal medyada vakit geçiriyoruz. Ülkemizde kitap okumayanların oranı bir önceki yıla göre artarak yüzde 59,1'e yükselirken, sosyal medyada vakit geçirenlerin oranı yüzde 91,2 oldu. Bu içler acısı durumu ben kabullenemiyorum. Gençlerimiz okumalı, çok okumalı. Programlama ya da diğer adıyla kodlama; bilgisayarın donanıma nasıl davranacağını anlatan, bilgisayara yön veren komutlar, kelimeler ve aritmetik işlemlerdir. Günümüzde yaşamın birçok alanında kodlama kullanılmaktadır. Hemen televizyon kumandasını elime alıp kanalları değiştirmeye başladım. Bir müzik kanalına geldiğimizde durdum ve hemen sıradaki şarkının adına baktım. En sevdiğim şarkıydı bu. Elimdeki kumandayla hemen televizyonun önüne fırladım. Bence hayat; soğuk, kasvetli ve karanlık günlerden kurtulup yemyeşil kırlarda mavi gökyüzünün altında serin havalarda koşmaktır. Çiçek açan ağaçları, cıvıl civil öten kuşları, parklarda oyun oynayan çocukları seyretmektir.

H Yaz dey ANLATIM BİÇİMLERİ- DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI 1. Aşağıda verilen metinlerin altlarına anlatım biçimlerini (açıklama-tartışma-öyküleme- betimleme) yazınız. Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli penceresinden dışansı muhteşem ve parlak bir suluboya levhası gibi görünüyordu. Saf mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar.... lyi komşulan olan kişiler kendilerini güvende, mutlu, huzurlu hissederler çünkü kötü bir durumda çalacak bir kapıları vardır. Kötü komşuları olan kişiler ise kendi evleri içinde bile mutluluktan uzak olabilirler. Bu nedenle komşuları iyi seçmek, iyi bir ev seçmekten daha önemlidir. İyi bir komşu olmak için de çaba gösterilmelidir. Yetişkin insan vücudunun ortalama %59'u sudur. Vücuttaki suyun ortalama %60'ı hücre içinde, %40'ı da hücre dışı sıvıda bulunmaktadır. 2. Aşağıda verilen metinlerin altlarına düşünceyi geliştirme yollarını (tanımlama-tanık gösterme-örnekleme-benzetme-karşılaştırma-sayısal verilerden yararlanma) yazınız. Babam, çektiği onca acıya, yokluğa ve zorluğa rağmen yıllara meydan okuyan asırlık bir çınar misali hala dimdik ayaktaydı. Sille, Konya'nın 7 km kuzeybatısında yer alan derin ve dar bir vadinin iki yakasındal kurulmuştur. Vadinin arasından akan bir dere bulunmaktadır. Sille günümüzde Selçuklu Belediyesine bağlı bir mahalledir. Konya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu kararınca "kentsel sit alanı" olarak ilân edilmiştir. Anıda yaşadığımız ya da şahit olduğumuz olayları üzerinden zaman geçtikten sonra yazar Günlükte ise günü gününe yazarız. Durmuş'un bir anasından başka kimsesi yoktu. Fakirdi. Ama gençti, kuvvetli idi. Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi. Para kazanmak, tekrar çiftini düzebilmek için gurbete gitmeye karar verdi. Gurbet, İstanbul demektir. Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi bozulursa, Istanbul yolunu tutardı. Durmuş da torbasını omuzladı, gurbetçilerin arasına katıldı. Necip Fazıl'ın "Devler gibi eser vermek için karıncalar gibi çalışmak gerekir." sözü sanırım çalışmanın önemini bize hatırlatacaktır. Deneme, yazarın herhangi bir konuda duygu ve düşüncelerini kanıtlama amacı olmadan samimi bir şekilde yazdığı yazılardır. Beğenerek okuduğum şairler vardır benim. Onların şiirlerini okurken şiirin içinde kaybolurum. Necip Fazıl bunlardan biridir.

2. (1) Tüm saadetini yitirmiş boş gözlerle önündeki ölü tarlaya öfke ve hiddet kusarcasına bakıyordu. (II) Tarlaya sırtını dönüp yokuş aşağı eve doğru yürüdü. (III) Sonra kapıya kadar gidip geri döndü. (IV) Oğlakla oynayan küçük çocuğu kucağına alıp havaya kaldırdı, ardından usulcana oğlağın yanı- na geri koydu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinde gerçeklik olduğu gibi verilmemiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV.

D) 4. GÖRSEL YORUM TEST- Türkiye'nin farklı iklim bölgeleri birçok farklı kuş türünün yaşaması için elverişlidir. Yaklaşık 465 kuş türü Türkiye sınırlan içinde gözlemlenebilmektedir. Bunlardan yaklaşık dörtte biri Türkiye'de yumurtlamayan ve sadece kış ayla- ninda gelen göçmen kuşlardır. Ömeğin, bayağı ispinozların uzunlukları yaklaşık 15 cm, erkeklerin gaga üstü siyah, B) ORTA tepesi, ense ve boyun yanları mavimsi bozdur. Sirti pas renginde, kuyruksokumu yeşil, kuyruğunun kenar tüyleri beyaz, kanatları siyah ve beyaz çizgilidir. Saka kuşunda, özellikle erişkinlerde gaga dibinden gözün arka ucuna 11 kadar yayılan kırmızılığı yalnız gaga ile göz arasındaki koyu esmer bir bant keser. Gözün gerisindeki yanlar beyaz, tepe ve boyun yanlan siyahtır. Kanatların ortası boyunca gövdeye doğru sarı renkli geniş bir bant uzanır. Kanatların beyaz lekeli arka kenarları dışında kalan öbür bölümleri siyah, sırt kahverengi, kuyruksokumu beyazımsıdır. Kuzey keten A) GÜÇ 111 kuşunun ağırlığı 13-16 gramdır. Bu küçük kuşun üst kısmı gri ve kahverengi çizgili, karın kısmı beyaz renklidir. Ka- fasının üstü kırmızı renk olur. Yavru kuşların ve dişilerin, erkek kuşlarda olduğu gibi pembe renk bir göğsü yoktur. Alp isketesi, 12 cm boyunda ve üzerinde siyah çizgiler bulunan grimsi renkli bir kuştur. Arkada da siyah çizgiler IV devam eder. Alt kısımlar ve kanat şeritleri sarı renklidir. Bu türlerdeki parlak sarı baş göze çarpan özelliklerdendir. Bu metinde numaralanmış kuş türlerinin görselleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? || ||| IV

Akşam başlayan yolculuğumuz sabahın ilk işıklarıyla Venedik'e varmamızla son buldu. Venedik, sahip olduğu muhteşem kanalları ve şehir yapısı ile masallardaki o sihirli yerleri anımsattı bana. Dünyanın en güzel meydanı olan San Marco, sabah güneşiyle beraber gülümsemeye başlıyor. Gondalları, Arnavut kaldırımları, durmaksızın konuşan satıcıları ile âşık olunası bir şehir. Bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Açıklama-öyküleme B) Betimleme-örnekleme C) Açıklama-betimleme Betimleme-öyküleme Ankara Yave

Aanlış bildiğin yolda herkesle yürüyeceğine, doğru bildiğin yolda tek başına yürü B) Bazı insanlar vardır ki dünyayı sadece kendi etrafindakilerden ibaret sayar, bu kendini büyük görmenin adıdır. C) Yann öleceğimizi bilsek tüm kırgınlıklan unuturuz ama biz sonsuza kadar yaşayacakmış gibi kıncı ve gururluyuz. D) Bazen kalabalıklanın ortasında, tek başımıza kaldığımız zamanlardan daha yalnız değil miyiz? 6. Omer Ayhan Beyefendi, yazısının başında "baştan sona siyasi tercihlerle ilerleyen bir kitap" ifadesini kullanıyor. Sanınm burada doğru ifade, siyasi tercih değil; hayat görüşü ya da Sâmiha Ayverdi'nin kendi ifadesiyle yürek yanığı" olacakt Zira Samiha Ayverdi; hayatının hiçbir devresinde siyasetle ilgilenmemiş ancak memleket meseleleriyle, milli davalaria alakadar olmuş ve bu konuda kalem oynatmıştır. Siyasetle ilişkisi bir vatandaşlık görevi olan oy verme mükellefiyetini yerine getirmekten öteye gitmemiştir. Neden böyle değerlendirmenin yapıldığını ise bilmiyorum. Samiha Hanim sadece içinde bulunduğu dönemi ve bu dönemin etkilerini eserlerine yansıtmıştır. O dönemin siyasileri de bu yolla yapita girmiş olabilir. Fakat bu durum kitabin siyasetle ilerlediği anlamına gelmez. Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Samiha Ayverdi'nin romanlarını nasıl değerlendirmek gerekiyor? B) Omer Ayhan'ın Sämiha Ayverdi'nin eseri ile ilgili yorumuna katılıyor musunuz? C) Bir eser yazılırken o eserin siyaset ile uzak olması gerektiğini mi düşünüyorsunuz? D) Samiha Ayverdi'nin eserinin siyasi bir içeriği mi var, yoksa bakış açısını mı anlatmış? EKSPERT YAYINLARI B. SIN Bu parçada aşağıda CA) Uykunun insan iç 8) Uykunun beyin v C) Uykunun beyinde D) Uykunun dinlenm 3. Sinema, tek başına y açısından edebiyatla dizilişi hem öykü he birlikte sinema, görs göremediği şeyleri, 1 Bu metinde aşağıd A) Sinemanın diğem B) Sinemanın konu C) Fotoğraf ve resim D) Edebiyat ve insa EKSPERT YAYINLARI

Disince mizin 14. Gök taşları, gök cisimlerine çarptığı zaman krater ad verilen dairesel çukurlar oluşturur. Kraterler, atmos de çok uzun süreler hiç bozulmadan kalabilir. Güneş feri çok ince olan ya da hiç olmayan gök cisimlerin uzun süre bozulmadan kalmasının bir nedeni de bu sisteminde bulunan birçok gök cismindeki kraterlerin, gök cisimlerinde, Dünya'da olduğu gibi yer hareketleri. püskürmeleri de yaşanmadığı için kraterlerin şekli nin olmayışıdır. Ayrıca bu gök cisimlerinde, yanardağ fazla değişmez ve tüm bunların sonucunda kraterler pek çok belirgin görünür. UP g TEST S Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarı lamaz? A) Gök cisimlerine çarpan gök taşları, yuvarlak çukur. tar meydana getirir. B) Bazı gök cisimlerinde kraterlerin bozulmadan kal- ma sebebi, depremlerin olmamasıdır. C) Atmosferi kalın olan gök cisimlerinde, kraterler hiç bozulmadan kalabilir. Yanardağ püskürmeleri, kraterlerin şeklinin bozul- masına neden olur.

"İki çeşit ağaç vardır: Birisi ormandaki ağaç, ötekisi açıklık kırda tek başına duran ağaç... Kırdaki tek başına duran ağaç ilk bakışta göze çarpar. İlk bakışta insanı hayrete düşürür. Ancak bir bakarsınız, iki bakarsınız, gözünüz gitgide alışır ona. Onun yalnızlığındaki kahramanlık" gitgide kaybolur, gitgide mahzunlaşır. Biraz daha dikkat ederseniz tek başına kırda duran ağacın bütün basit faciası gözümüzün önünden geçer. O, kirin dümdüz açıklığında komikleşir. Kışın sıska kollarıyla bir başına titreyen, yazın bir avuç gölgesinin başında neyi ve neden beklediğini bilmeden dikilip duran bu tek ağaç zavallıdır. Ormandaki ağaç, kırdaki ağacın büsbütün tersidir. İlk bakışta gözünüze çarpmaz. Ancak onun güzelliğini her bakışta biraz daha anlarsınız. Bütün ormanın ahenginde o ahengi tamamlayarak ancak kişiliğinden hiçbir şey kaybetmeyerek yaşamaktadır. Orman onu; o, ormanı güzelleştirir; kuvvetlendirir. Kışın, kolları öteki kolların yanında olduğu için onda üşümenin komikliği yoktur. Yazın, gölgesi öteki gölgelerden ayrı, ancak öteki gölgelere karıştığı için bir büyük yeşil serinliğin kaynağı halindedir. İki çeşit ağaç vardır, dedim. İki çeşidini de yazdım. İsterim ki, oğlum ormandaki ağaca benzesin."(Nâzım Hikmet RAN) 1. Yukarıdaki parçaya göre "ormandaki ağaç" ve "kırda tek başına duran ağaç" hangi tür insanları temsil etmektedir? (10 p.)