Paragraf Soruları

Gelecek Derse Hazırlık "Tarihimizde milli birlik ve beraberliğimizi yansı- tan olaylar" ile ilgili araştırma yapınız. Araştırma- larınızı yaparken "gov" ve "edu" uzantılı güvenilir sitelerden yararlanınız.

yargılarından hangileri söylenebilir? A) I ve II CBN 82 BN ve III 0000 C) II ve III Günler güzel, neşeli ve ahenkli geçiyordu. İş çıkışı deniz kenarında yürümek iki gencin her zaman yaptığı işlerden ol muştu. Hafta sonları İstanbul'u keşfe çıkıyorlar, o semt senin bu semt benim demeden geziyorlardı. Orhan, Afet'i ailesi ile tanıştırmak ve onun ailesi ile tanışmak istiyordu. Hayat kısaydı, bundan sonraki ömrünü beraberce geçirmek için can atıyordu.---- Bu metnin sonuna düşüncenin akışına göre, Ama Afet'in ailesinin bütün yan çizmelerine rağmen bu evlilik gerçekleşecekti. X. Fakat bir taraftan da "İlerlemiş yaşıma rağmen evlenip mutlu olabilir miyim?" sorusuna cevap arıyordu. III. Ancak Afet'le yaşanan bir hayatın mutluluk getireceğini düşünüyordu. cümlelerinden hangileri getirilemez? A) Yalnız I B) I ve II D) III ve IV C) Il ve ill D) I, II ve Ill FENOMEN

PARAGRAF Kraterie an gök o 16. İskeletleri kıkırdak yapıda olan balik grubuna "kıkırdaklı balıklar" denir. Kıkırdaklı balıkların pulları bulunur. Bu balıklar, hareketli çeneye sahiptir ve dişleri bir mine tabakasıyla kaplıdır. Birçoğu, tuzlu sularda yaşar ve yırtıcıdır. Gaz alışverişini solungaçlarıyla gerçekleştirir. Köpek balıkları, vatozlar ve tırpanalar bu grupta yer alır. Iskeletleri belli yerlerde kemikleşme gösteren balıklar ise "kemikli balıklar" olarak adlandırılmıştır. Çeneleri çok iyi gelişmiş olan bu balıkların güçlü dişleri vardır. Derileri mukus salgılamaya yarayan çok sayıda salgı bezi içerir. Gaz alışverişini, kemik yapılı solungaç yayları üzerinde bulunan solungaçlarla yaparlar. Bu balıkların bazılarında yüzme keseleri varken çok sayıda üyesinin akciğeri vardır. Yüzme keseleri sayesinde su içindeki konumlarını ayarlayabilirler. Çoğu, etçildir fakat otçul olanlar da vardır. Bunun yanı sıra hem etçil hem otçul olan türleri de bulunur; hamsi, levrek, çipura ... bu tür balıklar- dandır. Çeşitli balıkların sergilendiği bir balıkçıda en fazla lüfer ve sardalya satılmaktadır. Sergilenen bu balıkların özellikleri aşağıdakilerin hangisinde doğru işaretlenmiştir? zaman n kalabil ndeki ka ir nede i yer ha rinde, ye erlerin cunda angis varla mat aler 51 A) B) C Kıkırdaklı yapılıdır. Kemikli yapılıdır. Yalnızca etçildir. ✓ TEST-5 Hem etçil hem otçuldur.

SOL 1 2 3 4 SAĞ Eda, Faruk, Gamze ve Hakan adlı yazarlar tarafın- dan 1960, 1970, 1980 ve 1990 yıllarında yazılan M, K, S, T kitaplarıyla ilgili şu bilgiler bilinmektedir: Bu dört kitap sıralanarak şekildeki gibi yan ya- na dizilmiştir. AR ● 1990 yılında yazılan kitap, Eda'nındır. 3 numaralı kitabın yazarı Gamze'dir. 1960 yılında yazılan kitap S'dir. • Eda'nın kitabı 1980 yılında yazılan kitabın he- men sağında, T'nin hemen solundadır. ● Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi ke- sinlikle yanlıştır? A) 1 numaralı kitap 1980 yılında yazılmıştır. B) Gamze'nin yazdığı kitap T'dir. C) 2 numaralı kitap S'dir. D) Gamze'nin kitabı 1970'te yazılmıştır. KONU TESTI

CEPHANE SANDIĞINDA KİTAP Atatürk, 16 Mayıs 1919'da Samsun'a gitmek için ayrıldığı İstanbul'a, yıllar sonra 1927'de ilk kez dönecekti. Kütüphanecisi Nuri Ulusu'ya, gezide yanın- da götürmek istediği kitapların bir listesini verdi. Liste o kadar uzundu ki Nuri Ulusu, karton kutular bulup kitapları kutulara yerleştirmeye başladı. O sırada kütüphaneye giren Atatürk, Ulusu'ya ne yaptığını sordu. Nuri Ulusu, "İstediğiniz kitaplan kutulara koyup trene taşıyacağım." deyince Atatürk: "Dur, biraz bek- le!" dedi ve kütüphaneden çıktı. Biraz sonra kütüphaneye muhafız birliğinden iki er geldi. Ellerindeki cephane sandıklarını bırakıp çıktılar. Nuri Ulusu, cep- hane sandıklarının kütüphaneye niye getirildiğini düşünürken Atatürk yeniden geldi: "Ne o Nuri oğlum, şaşırdın de- ğil mi?" dedikten sonra Nuri Ulusu'nun bir şey söylemesini beklemeden konuşmasına devam etti: "Şaşırma, şaşır- ma! Savaşta bunlarla cephane taşıdık, sen o zamanlar çocuktun, bilemezsin. Bu sandıklar benim için çok önemlidir. Şimdi o savaş bitti, yeni bir savaşımız başlıyor. O da kültür ve sanat savaşımızdır ancak bu savaş okumakla, kitap- la olur. İşte şimdi, cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy, bu sandıklarda taşınsın. Cephanenin yerini ar- tik kitaplar alsın." (Süleyman Bulut) 1. Okuduğunuz parçadan hareketle Atatürk'ün okumaya verdiği önem hakkında neler söyleyebilirsiniz? Açıklayınız.

Test 14 Anlatıcı - Hikâye Unsurları ÜNİTE 3 Bir hikâyede olaylar üç bölümde anlatılır: Serim: Hikâyenin giriş bölümüdür. Bu bölümde olayın geçtiği çevre veya kişiler ana hatlarıyla tanıtılarak olaya giriş yapılır. Düğüm: Hikâyenin bütün yönleriyle anlatıldığı en geniş bölümdür. Olay örgüsündeki çatışma, gerilim ve merak duygusu düğüm bö- lümünün sonunda en yüksek düzeye ulaşır. Çözüm: Hikâyenin sonuç bölümü olup çatışmanın çözüldüğü, merak duygusunun sonuçlandığı ve olayların bir sonuca bağlandı- ğı bölümdür. Buna göre aşağıdaki parçalardan hangisi bir hikâyenin "serim" bölümünden alınmış olabilir? Yavrularının yuvasını, bağrından yolduğu tüylerle döşemişti. Son defa, karanlıkta iki ayaklı birer pamuk yumağından ibaret olan sarı gagalı yavrularını çağırdı. Ertesi günü ıssız denizlerin üzerinde bir beyaz tüy, gürültüler çıkararak ve tekerlenerek çırpına çır- pina denize düştü. B) Çocuk, o zamana kadar yoksul yoksul ötmüş olan kavalının anlatmak isteyip de anlatamadığı şeylerin ne olduğunu birdenbire anladı. Çünkü kadırgaların beşi de ona doğuştan bir dille konuşuyorlardı. Çocuk kendini tutamayarak "Yaşa!" diye haykırdı. C) Åmå Hüseyin'in yaşı, yüzü geçkindi. Yaşı altmışken büyük bir fırtınada yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirmek için kayığının pru- vasına gitmişti. Bir şimşek çakmış, kayığın ıslak direğinden çarmıhlar ve güverte yoluyla denize geçen elektrik iki gözünü de tamamen kör etmişti. D) Aradan on sene geçti. Balıkçı arkadaşların yarısı öldü. Denizde gece, yıldızlara bakarım. Çünkü onların her biri gökte birer yıldız oldular. Onlar hayattayken onlara kılavuzluk etmiş olan Kutup Yıldızı'nın etrafında kayıklarını sürüyorlar. Onun için yıldızlar birbir- ∞ leriyle konuşurken onları dinlerim.

8. SINIF DENEME SINAVI 12. Ayşe bir internet sitesi üzerinden eğitici oyuncaklardan yapboz, ksilofon, balık tutma, cırtlı kitap ve lego sipariş etmiştir. Bu oyuncaklar, hafta içi günlerde ayn ayn kar- golarla gönderilmiştir. Oyuncakların geliş sıralarıyla ilgili bilinenler şunlardır: ● Ksilofondan önce gelen oyuncak olmamıştır. Lego başka bir oyuncakla aynı anda gelmiştir. Balık tutma, yapbozdan hemen önce gelmiştir. Cuma günü gelen tek kargo cirtlı kitap olmuştur. Buna göre aşağıdaki bilgilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? B ● XTüm oyuncaklar dört farklı günde gelmiştir. BBalık tutma çarşamba günü gelmiştir. X Perşembe günü hiç kitap gelmemiştir. DX Legodan önce yapboz gelmiştir.

3. GÜÇ Eda, Elif, Efe, Erkan, Esra ve Ekrem'in boyları hakkında aşağıdaki bilgiler bilinmektedir. En kısaları Elif, 120 cm'dir. Eda, Efe'den 10 cm daha uzundur. Esra, Efe ile Ekrem arasında bir boya sahiptir. Hepsinin boyları arasında beşer cm fark vardır. Ekrem'in boyu 145 cm'dir. Aşağıdakilerden hangisi Esra'dan kesinlikle daha uzun boyludur? ● · ● ● A) Elif C) Efe SOZEL, MA B) Eda D) Ekrem AKIL YÜRÜTME

Ali, Eren, Ferdi adlı erkeklerle; Dilek, Damla, Halime ve Buket adlı kızlar gittikleri mekânda portakal suyu, kuşburnu ve limonata içmişlerdir. Bu kişilerin ne içtikleriyle ilgili bilgiler şunlardır: Buket portakal suyu içmiştir. İki erkek bir kız limonata içmişlerdir. Halime ve Buket aynı içeceği içmişlerdir. Eren, Damla ile aynı içeceği içmiştir. Damla limonatayı sevmediği için içmemiştir. Herkes bir çeşit içecek içmiştir. 2. ● ● ● Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Ali ile Ferdi kuşburnu içmişlerdir. B) Halime limonata içmiştir. C) Damla ile Dilek kuşburnu içmiştir. D) Dilek, Ali ve Ferdi ile aynı şeyi içmiştir. ne net ve ic f

4. Nermin, Soner, Meliha, Erman ve İpek'ten oluşan nöbet grubuyla ilgili bilinenler şunlardır: Bir hastanenin beyin cerrahisi bölümünde çalışan altı doktor mesai sonrası sırayla nöbete kalmaktadır. Emre, Meliha, Erman'dan bir önceki gün nöbete kalmaktadır. İlk ve son nöbete kalan kişilerin baş harfleri aynıdır. Nermin, Emre'den sonra; İpek'ten önce nöbete kalmaktadır. Soner'in nöbeti Nermin'den öncedir. Bu bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? ● A) Soner, ikinci sırada nöbete kalmaktadır. B) Emre ve Nermin'in nöbeti peş peşedir. C) İpek, Soner'den sonra nöbete kalmaktadır. D) Nermin ile Erman arasında iki kişi daha nöbet tutmaktadır.

9. Yeni yapılan beş katlı bir binaya Şener, Tarık, Buse, Pınar, Zerrin, Ümit ve Emel isimli bazı kişiler taşı nacaktır. Bu kişilerin taşındıkları dairelerle ilgili bilinenler şunlardır: Şener, apartmanın ilk katına taşınmıştır. Buse ile Tarık aynı katta karşılıklı komşulardır. Zerrin en üst kata taşınmıştır. Ümit'in taşındığı katta başka kimse bulunmamaktadır. Ümit, Tarık'ın altındaki katlardan birine taşınmıştır. Zerrin adlı kişinin alt katına iki kişi taşındığına göre, aşağıdakilerden hangisi kesin yanlıştır? ● ● 6 ● A) Tarık ve Buse ikinci katta oturmaktadır. B) Pınar, üçüncü katta oturmaktadır. C) Emel, Ümit'in üstündeki katlardan birinde oturmaktadır. D) Emel ve Pınar aynı katta oturmaktadır.

adlandin da dir? 5. Hiçbir zaman organik besinler, organik kıyafetler, oyuncaklar peşinde olmadım çünkü derdim sohbe- tin, insanın, sevginin, hayalin ve hayatın en doğalını bulup gösterebilmek oldu ki bunu bulmak diğerini bulmaktan daha zor. Aşağıdaki cümlelerden hangileri bu cümleyi duygu bildiren ifadeler kullanarak değerlendiren iki kişiye ait olabilir? 1. Bir anne olarak bu cümleyi kurmanız beni hem şaşırttı hem de kızdırdı ve ayrıca sizin gibi düşünen insanlara bilimsel gerçekleri anlatmaktan yoruldum artık. II. Organik beslenme hevesine tadı tuzu olmayan gıdaları yeme modası varken benim gibi düşünen birini gör- mek beni heyecanlandırdı ama bu tür beslenmenin sağlık açısından faydaları da yok değil. B) 1. Ne demek istediğinizi tam anlayamasam da organik beslenmenin önemini henüz kavrayamamış biriyle de tar- tışmayı anlamsız buluyorum II. İnsanın fiziksel değil, ruhsal yönünü vurgulayan bir bakış açısı her zaman ilgimi çekmiştir ancak insanların is- rarcı tavrı beni rahatsız ediyor. C) I. Beden sağlığını yitirmiş bir çocuğun ruhunu doyurmak konusundaki tutarsızlığınız konusunda kızgın olduğumu söylemem sizi şaşırtabilir buna rağmen gerçekleri anlatmaktan asla yılmayacağımı da bilmenizi isterim. NI. Söylediklerinizi hem onaylıyor hem de bir açık kapı bırakarak insanı insan yapan değerleri ön plana almanız gerektiğini söylüyorum. Bu söylediklerinizi işlenmiş qidalar yiyerek hasta olan bir çocuğun yorgun annesine söyleseniz eminim size daha farklı cevaplar verecektir. II. Organik gıdalarla yapılan yemeklerin tadını pek beğenmesem de bu şekilde beslenmenin hem bedene hem ruha faydası olduğunu düşünüyorum. 55 SORU BANKASI - TÜRKÇE ▷::

ESKIMOLAR NEDEN IGLO YAPARLAR? Eskimolar, dünya üzerinde 4 farklı ülkede yaşayan ve toplam nüfuslan 150.000 civarında halktir. Grönland, Alaska, Sibirya ve Kanada'da yaşarlar Eskimolar, kendilerine özgü olan buzdan evlerde yaşarlar. Bu evlere ise iglo ya da iguan 1 Bu kelimeler Eskimo dillerinde "ev anlamına gelmektedir. Bazı Eskimo halkları sürek, bat av dönemlerinde geçici olarak iglolarda yaşarlar Igloları kendileri inşa ederler ve sikit dan yapılan bu evlerin yapimi ortalama 1 saat sürer. Sertleşmiş karlar, kar biçagı yardma ve bir çeşit tuğla gibi kullanılarak duvar örülür. Kubbe biçimindeki iglolanın kapısı da yer a Eve giriş küçük bir tünelle saglanir. Böylece dışandaki soğuk içen girmez. Iglolar, boyut dar bir yapıda olur. Büyüklüğü içinde yaşayacak kişi sayısına bağlı olur ve çok geniş olmaz Isınması kolaylaşır. Sürekli iglolarda yaşayan halkların dışındaki diğer Eskimolar, iglolanı geçici bir konaklam olarak inşa eder. Av dönemlerinde inşa edilen iglolar, yaz aylarında terkedilir ve zamania kaybetor Iglolarda yaşamayan Eskimo halkdanı, yazın hayvan derisinden yapılan ça Sin ise taşlardan yaptıklan evlerde yaşarlar Eskimo halklarından özellikle Inuitler, modem benimsemeye başlamışlardır. Bu nedenle günümüzde metal gibi çağdaş malzemelere iglolar da mevcuttur. Görselden ve bilgilerden hareketle Eskimoların yaşamlarıyla ilgili olarak 1. Evlerin büyüklüğü içinde yaşayan sayısına göre değişebilir. 2. Eskimolar sürekli olarak iglolarda yaşamını devam ettirirler. 3. Toplam nüfuslan her ülkede 150 bin olmak üzere toplamda 600 bini bulur. 4. Iglo yapımı ustalık gerektiren bir iştir, yapımında çok kişi çalışır. 5. Bazı Eskimolar zamanla yaşam tarzlarını değiştirmişlerdir. bilgilerinden hangilerine kesin olarak ulaşılabilir? A) 1 ve 4 B2 ve 4 C) 3 ve 5 D) 1 ve 5 22. Bir koyu ka gün danayi kuca bir güç olduğunu yoktur. Yavaş ya dur ama zama Bence en boyal büyütenlerin el içinde birakira 6ldüresiye döv belirtisi sayera Bu metin asag A) SE O

TÜRKÇE 18. Bilmek, öğrenmek ve anlamak sanıldığının 20 aksine birbirinden farklı kavramlardır ve sa- nıldığının aksine bilmek anlamayı gerektir- mez. Okumayı bilmenin, okunan metni an- lamayı gerektirmediği gibi. Anlama süreci, anlamayı istemekle başlayabilir. Anlamayı istemek için de anlamadığını kabul etmek gerekir. Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz. Anlamak, şu anda olanları doğru değerlendirmeyi ve dolayı- sıyla geleceği doğru öngörmeyi sağlar. Bu metnin anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilenler kullanılmıştır? A) Açıklama-Betimleme B) Tartışma-Açıklama C) D) Betimleme-Öyküleme Öyküleme-Tartışma bayayinlari.com

4. GUÇ TEST Kişilerin dış görünüşlerini ve karakterlerini tanıtan betimlemelere portre denir. Portre, fiziksel portre ve ruhsal portre olarak ikiye ayrılır. Fiziksel portre, kişilerin dış görünüşlerinin anlatıldığı betimlemedir. Bu betimlemede kişiyi, di- ğer kişilerden ayıran fiziksel özellikler belirtilir. Portresi çizilen kişi hakkında özel görüş ve izlenimler de verilebilir. Ruhsal portre ise kişilerin karakter özelliklerinin anlatıldığı betimlemedir. Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde fiziksel portreye yer verilmiştir? A) Grandet'nin davranışları açık ve yalındı. Söyleyecek az şeyi vardı. Genellikle düşüncelerini kısa cümlelerle açıklar, alçak sesle söylerdi. Savaş zamanından yani bir yerde halkın adamı olarak görülmeye başlandıktan beri uzunca bir konuşma yapmak ya da bir tartışmaya katılmak zorunda kaldı mı yorgun bir havayla kekeliyordu. B) Annemlerin gelmesine yarım saat kalmıştı. O odaya çıkıp önceden tuttuğum taşı bulmaya çalışmalıydım. İpek abla yemek yaparken şansımı bir kere daha denedim ama bu sefer daha dikkatliydim. Sonunda annemlerin odasının kapısına ulaştım. İçeri girip dokunarak etrafı aradım ama hiçbir şey bulamadım. C) Salim Bey kısaca boylu, tiknaz, dört köşe biriydi. Bacakları kalın, dizleri ağaç gövdeleri gibi güçlü, omuzlarıy- sa genişti. Yuvarlak, güneş yanığı, çiçek bozuğu bir yüzü vardı. Çenesi düz, dudakları kıvrıntısız, dişleri de beyazdı. Gözlerinin durgun, ölü gibi bakışı kabaca kertenkele bakışı denilen türdendi. D) Emir Bey'e baktı, yüzü gergin ama solukları düzgündü. İki yıl önceki yangının son yuttuğu evi hatırladı. Aram Usta'nın oturduğu evi... Az yukarıda, üç yol ağzındaydı. Şimdi arta kalan yığıntıda kuzukulağı, hindiba yetişiyor. Evin tahta perdeyle sokaktan ayrılmış bahçesinden mimoza ve nisan gülü dalları sarkardı dışarı.

6. BÜYÜK HALK OZANI ÂŞIK VEYSEL Çocukken iki gözünü de kaybetmesine rağmen şiirlerine yansıttığı, vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci, sevgi, birlik ve beraberlik mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan halk ozanı, hafızalara kazınan çok sayıda eser bıraktı. | 1894 AŞIK VEYSEL Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Âşık Veysel, şiirlerinde verdiği mesajlarla Türk milletine her zaman birlik ve beraberliği öğütledi. "Deyişler", "Sazımdam Sesler" ve "Dostlar Beni Hatırlasın" adlı şiir kitapları bulunan Âşık Veysel'in ölümünden sonra ise "Bütün Şiirleri" (1984) adlı eser tekrar yayımlandı. "Atatürk'e Ağıt", "Beni Hor Görme", "Beş Günlük Dünya", "Derdimi Dökersem Derin Dereye", "Dostlar Beni Hatırlasın", "Güzelliğin On Para Etmez", "Kahpe Felek", "Kara Toprak", "Uzun İnce Bir Yoldayım" gibi birçok eseri hafızalara kazındı. B) Yalnız II. Asıl adı Veysel Şatıroğlu olan Aşık Veysel, 25 Ekim'de Sivas'in Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. | 1901 İki kız kardeşi, bölgede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak hayatlarını kaybetti. Kendisi de 7 yaşında aynı hastalıktan iki gözünü kaybetti. | 1904 Babasının teşvikiyle 10 yaşındayken saz çalıp şiir söylemeye başladı. | 1919 İlk evliiğini Esma Hanım ile yaptı. | 1920 Annesini ve babasını kaybetti. FİK YORUMU | 1928 Eşinin kendisini terk etmesi üzerine ikinci evliliğini Gülizar Hanım'la yaptı. Veysel'in bu evlilikten 7 çocuğu dünyaya geldi. | 1931 Şair ve oyun yazan Ahmet Kutsi Tecer'in davetiyle köy enstitüsünde saz hocası olarak görev yapan Veysel'in adı ilk kez 5 Ocak'ta düzenlenen "Sivas Âşıklar Bayramı"nda duyuldu. | 1944 İlk şiir kitabı "Deyişler" yayımlandı. Bu metinde Âşık Veysel ile ilgili, 1. Ödül sayısının kaç olduğuna II. Nerede dünyaya geldiğine III. Şiirlerinde hangi mesajlara yer verdiğine bilgilerinden hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız I. 1. | 1973 21 Mart'ta doğduğu köy Sivrialan'da vefat etti. | 1965 TBMM, "Anadilimize ve millî birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü” özel bir kanunla halk ozanına 500 lira aylık bağladı. C) I ve III. | 1971 Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan ünlü halk ozanı, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde son konserini verdi. Bir sc gorits işlen D) II ve III. Ank için A