Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Soruları

4.
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar,
sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler
yapan birini görür. Biraz yaklaşınca bu kişinin sahile
vuran denizyıldızlarını okyanusa atan genç bir adam
olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır: "Neden
denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?" Genç adam
yanıtlar: "Birazdan güneş yükselip sular çekilecek.
Onları suya atmazsam ölecekler." Yazar yine sorar:
"Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var. Ne
değişecek ki?" Genç adam eğilir, yerden bir deniz-
yıldızı daha alır, okyanusa fırlatır. "Onun için çok şey
değişti ama..." der.
Okuduğunuz bu hikâyeden aşağıdaki yargıların
hangisine ulaşılamaz?
ANTOL
A) Yazar, okyanus sahilinin yazı yazmak için uygun
bir yer olduğunu düşünmüştür.
B) Genç adam, güneşin suyun dışında kalan de-
nizyıldızları için öldürücü bir etkisinin olduğunu
düşünmektedir.
Yeterince uzun çalışırsa genç adam tüm deniz-
yıldızlarını kurtarabileceğini düşünmektedir.
D) Genç adam suya attığı denizyıldızlarının yaşa-
mak için bir şansı daha olduğunu düşünmektedir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
4. Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır: "Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?" Genç adam yanıtlar: "Birazdan güneş yükselip sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler." Yazar yine sorar: "Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var. Ne değişecek ki?" Genç adam eğilir, yerden bir deniz- yıldızı daha alır, okyanusa fırlatır. "Onun için çok şey değişti ama..." der. Okuduğunuz bu hikâyeden aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? ANTOL A) Yazar, okyanus sahilinin yazı yazmak için uygun bir yer olduğunu düşünmüştür. B) Genç adam, güneşin suyun dışında kalan de- nizyıldızları için öldürücü bir etkisinin olduğunu düşünmektedir. Yeterince uzun çalışırsa genç adam tüm deniz- yıldızlarını kurtarabileceğini düşünmektedir. D) Genç adam suya attığı denizyıldızlarının yaşa- mak için bir şansı daha olduğunu düşünmektedir.
N
Bütün iyi kitapların sonunda
Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda
Meltemi senden esen
Soluğu sende olan
Yeni bir başlangıç vardır.
(Edip Cansever)
Bu şiirde ağır basan duygu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mutluluk
B) Hüzün
C) Umut
D) Kararsızlık
Ortaokul Türkçe
Paragraf
N Bütün iyi kitapların sonunda Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda Meltemi senden esen Soluğu sende olan Yeni bir başlangıç vardır. (Edip Cansever) Bu şiirde ağır basan duygu aşağıdakilerden hangisidir? A) Mutluluk B) Hüzün C) Umut D) Kararsızlık
TÜRKÇE
10.
A
NEON SERİSİ
8. Sınıf Deneme Sınavi-1
PENİSİLİN
Bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan penisilin, 1928 yılın-
da Biyolog Alexander Fleming tarafından bulundu. Fleming, bakteri-
lerin bulunduğu kapları düzenlerken ciddi enfeksiyonlara neden olan
stafilokok türü bakterilerin bulunduğu bir kapta küf oluştuğunu gördü.
Küfün hemen çevresindeyse bakteri olmadığını fark etti ve yaptığı
incelemelerle küfün bu bakterilerin gelişmesini önlediğini anladı. Fle-
ming, penisilin adını verdiği küfü saf olarak arıtamamış olsa da bu,
yıllar sonra başarıldı ve penisilin tedavi amaçlı kullanılmaya başlandı.
NİTRÖZ OKSİT
Hastaların ameliyat sırasında acı çekmemesi için tüm duyularının or-
tadan kaldırılması olarak tanımlanan anestezide nitröz oksit kullanı-
mi, 1799 yılında Kimyacı Humphry Davy tarafından bulundu. Nitröz
oksit gazı üzerinde araştırmalar yapan Davy, bu gazı uzun süre so-
luyan kişilerde geçici baygınlık yaşandığını gözlemledi. Bunun üzeri-
ne gazın ameliyatlarda kullanılabileceğini öngördü. Ancak kısa süreli
solunduğunda kişide gülme etkisi yaratan bu gaz, o yıllarda panayır-
larda kahkaha gazı olarak kullanıldı. Davy'nin bu gazı ameliyatlarda
kullanma fikriyse yıllar sonra uygulanmaya başlandı.
Aşağıdakilerden hangisi buluşlarla ilgili her iki metinden de ulaşılacak bir bilgi değildir?
A) Hangi amaçla kullanıldıkları
B) Ne zaman ve kim tarafından bulundukları
C) Asıl amaçlarının dışında hangi amaçlarla kullanıldıkları
D) Hangi hizmet sektöründe yararlı oldukları
A
C000-08 010
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TÜRKÇE 10. A NEON SERİSİ 8. Sınıf Deneme Sınavi-1 PENİSİLİN Bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan penisilin, 1928 yılın- da Biyolog Alexander Fleming tarafından bulundu. Fleming, bakteri- lerin bulunduğu kapları düzenlerken ciddi enfeksiyonlara neden olan stafilokok türü bakterilerin bulunduğu bir kapta küf oluştuğunu gördü. Küfün hemen çevresindeyse bakteri olmadığını fark etti ve yaptığı incelemelerle küfün bu bakterilerin gelişmesini önlediğini anladı. Fle- ming, penisilin adını verdiği küfü saf olarak arıtamamış olsa da bu, yıllar sonra başarıldı ve penisilin tedavi amaçlı kullanılmaya başlandı. NİTRÖZ OKSİT Hastaların ameliyat sırasında acı çekmemesi için tüm duyularının or- tadan kaldırılması olarak tanımlanan anestezide nitröz oksit kullanı- mi, 1799 yılında Kimyacı Humphry Davy tarafından bulundu. Nitröz oksit gazı üzerinde araştırmalar yapan Davy, bu gazı uzun süre so- luyan kişilerde geçici baygınlık yaşandığını gözlemledi. Bunun üzeri- ne gazın ameliyatlarda kullanılabileceğini öngördü. Ancak kısa süreli solunduğunda kişide gülme etkisi yaratan bu gaz, o yıllarda panayır- larda kahkaha gazı olarak kullanıldı. Davy'nin bu gazı ameliyatlarda kullanma fikriyse yıllar sonra uygulanmaya başlandı. Aşağıdakilerden hangisi buluşlarla ilgili her iki metinden de ulaşılacak bir bilgi değildir? A) Hangi amaçla kullanıldıkları B) Ne zaman ve kim tarafından bulundukları C) Asıl amaçlarının dışında hangi amaçlarla kullanıldıkları D) Hangi hizmet sektöründe yararlı oldukları A C000-08 010
1.
Kişi Başına Düşen Milli Gelir lişkisi
8
50000
40000
30000
20000
10000
TÜRKÇE TESTI
5 Kitada Yaşam Süresi ve Kişi Başına Düşen Milli Gelir İlişkisi
0
40
50
70
B
60
Yaşam Süresi
Bu grafiğine göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir?
Avrupa'da kaliteli yaşam süresi arttığı için kişi başı milli gelir doğru orantida artmiştir.
Amerika'da 70-80 yıl yaşayan herkese düşen milli gelir, 10.000-40.000 arasındadır.
Afrika'daki insanların yaşam süresi ve kişi başına düşen milli gelir diğer kitalara göre düşüktür
Okyanusya'da genç nüfus diğer kitalara göç ettiği için yaşlılara düşen kişi başı milli gelir fazladır
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. Kişi Başına Düşen Milli Gelir lişkisi 8 50000 40000 30000 20000 10000 TÜRKÇE TESTI 5 Kitada Yaşam Süresi ve Kişi Başına Düşen Milli Gelir İlişkisi 0 40 50 70 B 60 Yaşam Süresi Bu grafiğine göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir? Avrupa'da kaliteli yaşam süresi arttığı için kişi başı milli gelir doğru orantida artmiştir. Amerika'da 70-80 yıl yaşayan herkese düşen milli gelir, 10.000-40.000 arasındadır. Afrika'daki insanların yaşam süresi ve kişi başına düşen milli gelir diğer kitalara göre düşüktür Okyanusya'da genç nüfus diğer kitalara göç ettiği için yaşlılara düşen kişi başı milli gelir fazladır
SINIF
10. Hortum, silindir şeklinde dönerek gezen bir rüzgâr türüdür. Bulutlardan yere kadar uzanan ve büyük
misici güce görsellerle ifade
miştir.
Sıcak hava
000000
Soğuk hava
\\\\\
3. aşama
1. aşama
2. aşama
Buna göre aşağıdaki açıklamalardan hangisi "hortum oluşumu"nun aşamalarını gösteren görsel-
lerden herhangi birine ait olamaz?
A) Sıcak hava yükselirken buhareketle birlikte dönen havayı da yukarı doğru iter ve hava dikey bir sütun
hâline gelir. Ardından hava sütunu daralıp yere doğru uzar.
Bu hava sütunu huni biçimine gelip fırtına bulutuyla birleşince dönen bir bulut hâlini alır. Yere değdi-
ğindeyse bu dönen buluta hortum denir.
Hortumu başlatan temel unsur, soğuk havanın kendi etrafında hızlıca dönmesidir. Döndükçe hızlanan
soğuk hava dalgası, sıcak havayla karşılaşıp onu, kendi içine hapseder ve hızını artırır.
D) Hortumun oluşması için nemli sıcak havayla kuru soğuk havanın karşılaşması gerekir. Sıcak hava,
Soğuk havanın üzerine hızla yükselir. Bu sırada basınç hızla azalır. Basınç ve sıcaklıktaki ani değişim-
den dolayı şiddetli rüzgâr oluşur. Sıcak ve soğuk hava kütleleri arasında bir dönme hareketi meydana
gelir.
12. Gazet
-K
Yaz
or
Ő
Ortaokul Türkçe
Paragraf
SINIF 10. Hortum, silindir şeklinde dönerek gezen bir rüzgâr türüdür. Bulutlardan yere kadar uzanan ve büyük misici güce görsellerle ifade miştir. Sıcak hava 000000 Soğuk hava \\\\\ 3. aşama 1. aşama 2. aşama Buna göre aşağıdaki açıklamalardan hangisi "hortum oluşumu"nun aşamalarını gösteren görsel- lerden herhangi birine ait olamaz? A) Sıcak hava yükselirken buhareketle birlikte dönen havayı da yukarı doğru iter ve hava dikey bir sütun hâline gelir. Ardından hava sütunu daralıp yere doğru uzar. Bu hava sütunu huni biçimine gelip fırtına bulutuyla birleşince dönen bir bulut hâlini alır. Yere değdi- ğindeyse bu dönen buluta hortum denir. Hortumu başlatan temel unsur, soğuk havanın kendi etrafında hızlıca dönmesidir. Döndükçe hızlanan soğuk hava dalgası, sıcak havayla karşılaşıp onu, kendi içine hapseder ve hızını artırır. D) Hortumun oluşması için nemli sıcak havayla kuru soğuk havanın karşılaşması gerekir. Sıcak hava, Soğuk havanın üzerine hızla yükselir. Bu sırada basınç hızla azalır. Basınç ve sıcaklıktaki ani değişim- den dolayı şiddetli rüzgâr oluşur. Sıcak ve soğuk hava kütleleri arasında bir dönme hareketi meydana gelir. 12. Gazet -K Yaz or Ő
6. Günümüzde şöyle bir sorun var: İnsanları sanal gerçeklik üzerinden yargılıyoruz. Sosyal medya payla-
şımlarına bakıyoruz, dijital ses kayıtlarını dinliyoruz, onlarca kez düzenlenmiş ve hatalarından arındı-
rılmış videolarını seyrediyoruz. Çok daha fazla insanla iletişime geçiyoruz, çok daha fazla düşünceye
maruz kalıyoruz fakat bunların hepsi ekran aracılığıyla olduğundan insan içtenliğini hiç hissetmiyoruz.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen görüşü desteklemektedir?
Modern çağda hepimiz sanal bir ağa bağlı olarak yaşıyoruz. Kendimizi gerçekte var ettiğimiz kadar
sanal bir ortamda da var etme kaygısına düşüyoruz. Tatile çıktığımızda, bir konferansa katıldığımızda,
tek başımıza kaldığımızda bunu bir şekilde duyurma veya gösterme ihtiyacha kapılıyoruz. Çağımızda
insan zihninin en büyük düşmanının "ağdan kopma korkusu" olacağını tahmin ediyorum.
Dostluğun temeli, birbirine duyulan inançtır. Sözlerinin samimi ve dürüst olmadığını düşündüğünüz
bir kişiyi "dost" olarak tanımlar mısınız? Bu yüzden iki dostun arası açılmışsa sebebini hiç sormam.
Bir davranış, bir söz buna vesile olabilir ama asla gerçek sebep değildir. Gerçek sebep, her zaman o
inancın kaybolmasıdır.
Teknolojinin en büyük nimetleri, aynı zamanda onun en zararlı tarafı olabilir mi? Çevrenize bir göz atın.
Herkes birbiriyle telefondan mesajlaşıyor, bilgisayardan e-postalar gönderiyor, tabletlerden birilerini
izliyor. Belki ufak bir problemi fark etmişsinizdir: Bunların tamamı ekrany! Ses, insanın tınısından; gülüş,
insanın sıcaklığından; söz, insanın heyecanından ayrı bir ortamda akıyor.
Bazen her şeyin söze dökülmesini bekleyerek hata yapıyoruz. Karşımızdaki kişinin vücut dilinden,
hâlinden tavrından da anlayabiliriz hissettiklerini, düşündüklerini. “Hayır, üzülmedim." dese bile seze-
biliriz üzüldüğünü. İllaki sözle ifade edilmesine gerek yoktur her duygunun. Gözlerdeki parıltı, en güzel
mutluluk sözlerinden daha üstün değil midir?
BKR-22230801 - 8. Sınıf Deneme Sınavı
yazarı olara
O denizin, de
4
Bu parça
C
Diğer sayfaya geçiniz.
Öykü
Ele al-
Toyki
Den
9. K
Ortaokul Türkçe
Paragraf
6. Günümüzde şöyle bir sorun var: İnsanları sanal gerçeklik üzerinden yargılıyoruz. Sosyal medya payla- şımlarına bakıyoruz, dijital ses kayıtlarını dinliyoruz, onlarca kez düzenlenmiş ve hatalarından arındı- rılmış videolarını seyrediyoruz. Çok daha fazla insanla iletişime geçiyoruz, çok daha fazla düşünceye maruz kalıyoruz fakat bunların hepsi ekran aracılığıyla olduğundan insan içtenliğini hiç hissetmiyoruz. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen görüşü desteklemektedir? Modern çağda hepimiz sanal bir ağa bağlı olarak yaşıyoruz. Kendimizi gerçekte var ettiğimiz kadar sanal bir ortamda da var etme kaygısına düşüyoruz. Tatile çıktığımızda, bir konferansa katıldığımızda, tek başımıza kaldığımızda bunu bir şekilde duyurma veya gösterme ihtiyacha kapılıyoruz. Çağımızda insan zihninin en büyük düşmanının "ağdan kopma korkusu" olacağını tahmin ediyorum. Dostluğun temeli, birbirine duyulan inançtır. Sözlerinin samimi ve dürüst olmadığını düşündüğünüz bir kişiyi "dost" olarak tanımlar mısınız? Bu yüzden iki dostun arası açılmışsa sebebini hiç sormam. Bir davranış, bir söz buna vesile olabilir ama asla gerçek sebep değildir. Gerçek sebep, her zaman o inancın kaybolmasıdır. Teknolojinin en büyük nimetleri, aynı zamanda onun en zararlı tarafı olabilir mi? Çevrenize bir göz atın. Herkes birbiriyle telefondan mesajlaşıyor, bilgisayardan e-postalar gönderiyor, tabletlerden birilerini izliyor. Belki ufak bir problemi fark etmişsinizdir: Bunların tamamı ekrany! Ses, insanın tınısından; gülüş, insanın sıcaklığından; söz, insanın heyecanından ayrı bir ortamda akıyor. Bazen her şeyin söze dökülmesini bekleyerek hata yapıyoruz. Karşımızdaki kişinin vücut dilinden, hâlinden tavrından da anlayabiliriz hissettiklerini, düşündüklerini. “Hayır, üzülmedim." dese bile seze- biliriz üzüldüğünü. İllaki sözle ifade edilmesine gerek yoktur her duygunun. Gözlerdeki parıltı, en güzel mutluluk sözlerinden daha üstün değil midir? BKR-22230801 - 8. Sınıf Deneme Sınavı yazarı olara O denizin, de 4 Bu parça C Diğer sayfaya geçiniz. Öykü Ele al- Toyki Den 9. K
4. Pınar: İşlerimi her zaman planlıyorum, planlara sadık kalıyorum ama şanssızlığımdan ötürü işimde
senin kadar başarılı olamıyorum. Hâlbuki sen çok doğal bir şekilde, fazladan bir çaba sarf
etmeden çok başarılı oluyorsun. Neyi eksik yapıyorum, söyler misin?
Aylin: Bambu ağacının hikâyesini bilir misin Pinar? Bambu tohumu, ekildiği ilk yıl sulanıp
gübrelenmesine rağmen asla filiz vermez. Onu takip eden üç sene boyunca düzenli bir şekilde
sulanıp gübrelenmesine, toprağının havalandırılmasına rağmen en ufak bir hareket yaşanmaz.
Fakat beşinci yıl bambu filiz verir. Hem de filiz verdikten altı hafta sonra boyu 25 metreyi aşar.
Bu konuşmaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Pınar, iş yerindeki sorumluluklarını yerine getirmesine karşın yeterince başarılı olamadığı inancında-
dur.
Aylin, Pınar'ın bu şekilde çalışmaya devam ederse eninde sonunda başarılı olacağını kanaatindedir.
Pinar, Aylin'i kendisinden daha başarılı bulduğu için ondan tavsiye istemektedir.
D) Aylin, Pınar'ın biraz daha sorumluluk alırsa hedeflerine ulaşabileceğini düşünmektedir. X
BKR-22230801- 8. Sınıf Deneme Sınavı
3
Diğer sayfaya geçiniz.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
4. Pınar: İşlerimi her zaman planlıyorum, planlara sadık kalıyorum ama şanssızlığımdan ötürü işimde senin kadar başarılı olamıyorum. Hâlbuki sen çok doğal bir şekilde, fazladan bir çaba sarf etmeden çok başarılı oluyorsun. Neyi eksik yapıyorum, söyler misin? Aylin: Bambu ağacının hikâyesini bilir misin Pinar? Bambu tohumu, ekildiği ilk yıl sulanıp gübrelenmesine rağmen asla filiz vermez. Onu takip eden üç sene boyunca düzenli bir şekilde sulanıp gübrelenmesine, toprağının havalandırılmasına rağmen en ufak bir hareket yaşanmaz. Fakat beşinci yıl bambu filiz verir. Hem de filiz verdikten altı hafta sonra boyu 25 metreyi aşar. Bu konuşmaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Pınar, iş yerindeki sorumluluklarını yerine getirmesine karşın yeterince başarılı olamadığı inancında- dur. Aylin, Pınar'ın bu şekilde çalışmaya devam ederse eninde sonunda başarılı olacağını kanaatindedir. Pinar, Aylin'i kendisinden daha başarılı bulduğu için ondan tavsiye istemektedir. D) Aylin, Pınar'ın biraz daha sorumluluk alırsa hedeflerine ulaşabileceğini düşünmektedir. X BKR-22230801- 8. Sınıf Deneme Sınavı 3 Diğer sayfaya geçiniz.
2. 1. "Hayvanlar Karnavalı"nı Fransız besteci Camille Sa-
int-Saens 1800'lü yılların sonunda bestelemiş.
II. Viyolonselden çıkan melodiler kuğunun suyun üze-
rinde kayarcasına yüzüşünü, piyanolardan çıkan
melodiler de sudaki dalgalanmaları simgeliyor.
III. Her bölümde farklı bir hayvan anlatılıyor. Bu hay-
vanlar arasında aslan, tavuk, fil, kaplumbağa, kan-
guru ve kuğu var.
IV. Eserin en tanınmış bölümü iki piyano ve viyolon-
selle çalınan Kuğu adlı bölüm.
V. Küçük bir orkestra ve iki piyano için yazılmış olan
bu eser on dört bölümden oluşuyor.
Bu cümlelerle anlamlı bir paragraf elde etmek için
numaralandırılmış cümlelerden hangileri yer değiş-
tirmelidir?
A) I ve II.
C) III ve IV.
B) II ve V.
D) IV ve V.
I
I
I
1
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. 1. "Hayvanlar Karnavalı"nı Fransız besteci Camille Sa- int-Saens 1800'lü yılların sonunda bestelemiş. II. Viyolonselden çıkan melodiler kuğunun suyun üze- rinde kayarcasına yüzüşünü, piyanolardan çıkan melodiler de sudaki dalgalanmaları simgeliyor. III. Her bölümde farklı bir hayvan anlatılıyor. Bu hay- vanlar arasında aslan, tavuk, fil, kaplumbağa, kan- guru ve kuğu var. IV. Eserin en tanınmış bölümü iki piyano ve viyolon- selle çalınan Kuğu adlı bölüm. V. Küçük bir orkestra ve iki piyano için yazılmış olan bu eser on dört bölümden oluşuyor. Bu cümlelerle anlamlı bir paragraf elde etmek için numaralandırılmış cümlelerden hangileri yer değiş- tirmelidir? A) I ve II. C) III ve IV. B) II ve V. D) IV ve V. I I I 1
arkadaş anastas
▶ kumbara
Aşağıdaki örnekten yararlanarak satır sonuna sığmayan sözcüklerin
kaç farklı şekilde hecelerine ayrılabileceğini gösteriniz.
bilgi-
bilgisayar
konuksever
cumartesi
ağaçkakan ▸
gisayar
bil-
kumbaba
sayar
yar
bilgisa-
1. Hafta
Ortaokul Türkçe
Paragraf
arkadaş anastas ▶ kumbara Aşağıdaki örnekten yararlanarak satır sonuna sığmayan sözcüklerin kaç farklı şekilde hecelerine ayrılabileceğini gösteriniz. bilgi- bilgisayar konuksever cumartesi ağaçkakan ▸ gisayar bil- kumbaba sayar yar bilgisa- 1. Hafta
Sermet Bey döndü ve arkasındaki bekçiye,
Küçük bir çam ormanının önünde beyaz, şık bir bina; mermerdenmiş gibi göz kamaştıracak derecede
parlıyordu. Bahçesini yabani otlar bürümüş. Bahçesinin demir kapısında büyük bir "Kiralık" levhası
asılıydı. Bekçi başını salladı:
Niçin canım?
- Demin gösterdiğim evi tutunuz, küçük ama çok uğurludur.
- On iki kişi nasıl sığarız beş odaya! Buraya bakalım, buraya... Tam bize göre...
Bekçi tekrar, katı bir işaretle,
Sermet Bey, asabi bir şekilde sordu,
Niye oturamayız?
Bu metinde boş bırakılan yerlerden herhangi birine mantık akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilemez?
A) Buraya oturamazsınız efendim...
B) Geç efendim, geç! Orası size gelmez.
Her giren evvelâ böyle söyler ama bir ay sonra köşkten kaçar.
D) Bak, bu köşk hoşuma gitti!
AV Yayınları
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Sermet Bey döndü ve arkasındaki bekçiye, Küçük bir çam ormanının önünde beyaz, şık bir bina; mermerdenmiş gibi göz kamaştıracak derecede parlıyordu. Bahçesini yabani otlar bürümüş. Bahçesinin demir kapısında büyük bir "Kiralık" levhası asılıydı. Bekçi başını salladı: Niçin canım? - Demin gösterdiğim evi tutunuz, küçük ama çok uğurludur. - On iki kişi nasıl sığarız beş odaya! Buraya bakalım, buraya... Tam bize göre... Bekçi tekrar, katı bir işaretle, Sermet Bey, asabi bir şekilde sordu, Niye oturamayız? Bu metinde boş bırakılan yerlerden herhangi birine mantık akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Buraya oturamazsınız efendim... B) Geç efendim, geç! Orası size gelmez. Her giren evvelâ böyle söyler ama bir ay sonra köşkten kaçar. D) Bak, bu köşk hoşuma gitti! AV Yayınları
2. Bir mağazada X, Y, Z, W, V, T ve U olarak adlandırılan raflar karışık olarak dizilmiştir. Bu rafların bazıla-
rında gömlek bazılarında tişört bulunmaktadır. Rafların sırasıyla ve bu raflarda yer alan kıyafetlerle ilgili
bilinenler şunlardır:
.
.
Aynı tür ürün yer alan üç veya daha fazla raf yan yana dizilmemiştir.
2 ve 3. sıralardaki raflarda gömlek yer almaktadır.
Y rafında tişört bulunmaktadır.
4. sırada V rafı vardır.
.
T rafından hemen önce Z, hemen sonra Y rafı vardır.
.
X rafi, U rafından daha önceki bir sırada yer almaktadır.
Buna göre X rafı kaç numaralı yerde olabilir?
A) 1-3
B) 1-2
C) 3-5
P. Bunke
Cemid
VTY
D) 2-4
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. Bir mağazada X, Y, Z, W, V, T ve U olarak adlandırılan raflar karışık olarak dizilmiştir. Bu rafların bazıla- rında gömlek bazılarında tişört bulunmaktadır. Rafların sırasıyla ve bu raflarda yer alan kıyafetlerle ilgili bilinenler şunlardır: . . Aynı tür ürün yer alan üç veya daha fazla raf yan yana dizilmemiştir. 2 ve 3. sıralardaki raflarda gömlek yer almaktadır. Y rafında tişört bulunmaktadır. 4. sırada V rafı vardır. . T rafından hemen önce Z, hemen sonra Y rafı vardır. . X rafi, U rafından daha önceki bir sırada yer almaktadır. Buna göre X rafı kaç numaralı yerde olabilir? A) 1-3 B) 1-2 C) 3-5 P. Bunke Cemid VTY D) 2-4
46
Sözcük Düzeyinde Anlam ve Kavramlar
7. Yalniz nhtimi sevayan denizin yumuşak sest
2
3
Taglara vurdukça türlü tünü ses veriyorlar.
4
Bu cümlede numaralanmış sözcüklerin
hangisi mecaz anlamlidir?
A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
8. Sözcüklerin gerçek anlamlarından tamamen
uzaklaşarak kazandıkları yeni anlama mecaz
anlam denir.
Buna göre aşağıdaki altı çizili sözcükler-
den hangisi mecaz anlamıyla kullanılmış
tır?
A) Yangında bütün kitaplanı yanmıştı.
B) Öğrenciler yarışmalarda birer birer dökül-
müşler.
C) Yıllarca bu evde yalnız yaşadım.
D) Uzun bir bekleyişin ardından kapı açıldı.
10. Agag
sözc
9. Bir sözcüğün gerçek anlamından uzakla-
şarak başka anlamları karşılar duruma gel-
mesine mecaz anlam denir. Örneğin "ağır"
sözcüğü söylendiğinde aklımıza ilk olarak
"tartida çok çeken, hafif karşıtı" anlamı gelir.
"İçeride çok ağır bir koku vardı." cümlesinde
insana sıkıntı veren, rahatsız edici, bunal-
tici" anlamında kullanıldığından bu sözcük
mecaz anlamlıdır.
Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangi-
sinde "parmak" sözcüğü mecaz anlamda
kullanılmıştır?
A) Kızım parmağını emerek uyuyor.
B) Sence bu olayda kimin parmağı var?
C) Parmağında pırlanta bir yüzük vardı.
D) İşaret parmağını havaya kaldırdı
Toge Son
A) D
B) K
C) H
D)
11.0
Ortaokul Türkçe
Paragraf
46 Sözcük Düzeyinde Anlam ve Kavramlar 7. Yalniz nhtimi sevayan denizin yumuşak sest 2 3 Taglara vurdukça türlü tünü ses veriyorlar. 4 Bu cümlede numaralanmış sözcüklerin hangisi mecaz anlamlidir? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 8. Sözcüklerin gerçek anlamlarından tamamen uzaklaşarak kazandıkları yeni anlama mecaz anlam denir. Buna göre aşağıdaki altı çizili sözcükler- den hangisi mecaz anlamıyla kullanılmış tır? A) Yangında bütün kitaplanı yanmıştı. B) Öğrenciler yarışmalarda birer birer dökül- müşler. C) Yıllarca bu evde yalnız yaşadım. D) Uzun bir bekleyişin ardından kapı açıldı. 10. Agag sözc 9. Bir sözcüğün gerçek anlamından uzakla- şarak başka anlamları karşılar duruma gel- mesine mecaz anlam denir. Örneğin "ağır" sözcüğü söylendiğinde aklımıza ilk olarak "tartida çok çeken, hafif karşıtı" anlamı gelir. "İçeride çok ağır bir koku vardı." cümlesinde insana sıkıntı veren, rahatsız edici, bunal- tici" anlamında kullanıldığından bu sözcük mecaz anlamlıdır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangi- sinde "parmak" sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır? A) Kızım parmağını emerek uyuyor. B) Sence bu olayda kimin parmağı var? C) Parmağında pırlanta bir yüzük vardı. D) İşaret parmağını havaya kaldırdı Toge Son A) D B) K C) H D) 11.0
ah
h
12.
Anlatımı güçlendirmek amacıyla, aralarında ortak nitelik bulunan iki varlık ya da kavramdan, ortak nitelik yönün-
den güçlü olandan zayıf olana aktarma yapılmasına "benzetme" denir. Benzetmenin dört öğesi vardır:
Benzeyen:
Özellikçe zayıf olan
Kendisine Benzetilen:
Özellikçe güçlü olan
Benzetme Yönü:
Aktarılan özellik
Benzetme Edati:
gibi, kadar, sanki, güya, misal...
"Selviler içinde bir alevdir Emir Sultan." örneğinde "bir alev kendisine benzetilen, "Emir Sultan" benzeyen olarak
kullanılmıştır.
Buna göre,
Ömrüm bir tarladır, mahsulü çile
Gül, bin cilve eder garip bülbüle
Bulutlar dağıldı nazarın ile
Kanayan yaramı sar, kömür gözlüm
bu şiirde yer verilen benzetmelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) "Ömrüm bir tarladır mahsulü çile" dizesinde ömür tarlaya benzetilmiştir.
B) Göz, kömüre benzetildiği için "göz" kendisine benzetilen unsurudur.
C) Ömür, tarlaya benzetildiğinden "tarla" kendisine benzetilendir.
D) Göz, kömüre benzetilmiş böylelikle benzetme sanatından yararlanılmıştır.
O
düz saç geni-
D) 100
(S), beyaz ten renge
ine ve babanın, beya
arden hangisi ile au
ten rengi genlerin
ta hücresindeki get
at hücresindeki ge
milelik dönemi so
Ortaokul Türkçe
Paragraf
ah h 12. Anlatımı güçlendirmek amacıyla, aralarında ortak nitelik bulunan iki varlık ya da kavramdan, ortak nitelik yönün- den güçlü olandan zayıf olana aktarma yapılmasına "benzetme" denir. Benzetmenin dört öğesi vardır: Benzeyen: Özellikçe zayıf olan Kendisine Benzetilen: Özellikçe güçlü olan Benzetme Yönü: Aktarılan özellik Benzetme Edati: gibi, kadar, sanki, güya, misal... "Selviler içinde bir alevdir Emir Sultan." örneğinde "bir alev kendisine benzetilen, "Emir Sultan" benzeyen olarak kullanılmıştır. Buna göre, Ömrüm bir tarladır, mahsulü çile Gül, bin cilve eder garip bülbüle Bulutlar dağıldı nazarın ile Kanayan yaramı sar, kömür gözlüm bu şiirde yer verilen benzetmelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) "Ömrüm bir tarladır mahsulü çile" dizesinde ömür tarlaya benzetilmiştir. B) Göz, kömüre benzetildiği için "göz" kendisine benzetilen unsurudur. C) Ömür, tarlaya benzetildiğinden "tarla" kendisine benzetilendir. D) Göz, kömüre benzetilmiş böylelikle benzetme sanatından yararlanılmıştır. O düz saç geni- D) 100 (S), beyaz ten renge ine ve babanın, beya arden hangisi ile au ten rengi genlerin ta hücresindeki get at hücresindeki ge milelik dönemi so
TR 1. TEMA-4
8. SINIF
11. Fabl; sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. Insana ait bir özel-
liğin insan dışında bir varlığa verilmesidir. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar; insanlar
gibi düşünür, konuşur ve insanlar gibi davranır.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi fabldan alınmıştır?
A) Ağustos. Cuma günü. Sicil Müdürü Cavit Bey: yemekten sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor. Ama ka-
rasinekler rahat bırakmıyorlar. Köylülerin, duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer mendil örterek mışılmışıl uyuduk-
ları gözünün önüne geldi. İmrendi, uzandı. Sandalye üzerinde duran ceketinin cebinden beyaz keten mendilini
alıp yüzüne örttü, sıkıntılı olmasına aldırmayarak uyku gelecek diye bekledi.
B) Çınar, saza tepeden bakarak şöyle demiş: "Bir kendime bir sana bakıyorum da acıyorum sana. Ne kadar ince ne
kadar narin canlılarsınız böyle! En küçük rüzgâr da hemen beliniz bükülür. En küçük su dalgası anında ürpertir."
Saz, içini çekerek "Haklısın." demiş. Çınar, iyice küçümsemiş onu. "Bir de bana bak. Ne kadar haşmetliyim, güç-
lü kuvvetliyim. Gövdem senin gövdenin neredeyse bin katı. Dallarımın sıklığından güneş, kollarını toprağa ulaş-
tıramıyor. Kuşların çokluğundan dallarım neredeyse görünmeyecek. Rüzgâr viz gelir bana... Dilersen sen de gel
benim gölgeme sığın birlikte yaşayalım. Saz çınarın sözlerini gülerek karşılamış.
C) Tam otuz sene evvel on iki yaşındaydım. Anadolu'nun bir şehrinde bulunuyorduk. Babam memurdu. Şehre bir yaz
sonunda gelmiştik. Sonra bir gün bahar geliverdi. Karlar eridi. Karlar eridi ama karları eriten güneş değildi, yağ-
murdu. Bu Anadolu şehrinin ilkbaharı kırkikindi yağmurlarıyla başlardı. Sabahleyin parlak mavi bir gökyüzünde,
Isıtmayan, güneş vurmuş kar gibi soğuk bir kış güneşi görünürdü. Saat on biri bulmadan doğudan mi, batidan mı,
kuzeyden mi bilmem bir kara bulut peyda olur.
D) At, ahır işlerinde yalnız tımarı beceremiyordum. Boyum atın karnına bile varmıyordu. Oysa en keyifli, en eğlence-
li şey buydu. Sanki kaşağının düzenli tıkırtısı Tosun'un hoşuna gidiyor, kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman bir
püskül gibi sallıyordu. Tam timar biteceğine yakın huysuzlanır, o zaman Dadaruh, "Höyt.." diye sağrısına bir tokat
indirir, sonra öteki atları tımara başlardı.
1
Puan
if / No:
4. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin nede
yin hücrelerinde fazla kromozom buluns
renci
A) Orak hücreli anemi
B) Renk Körlüğü
D) 4
C) Hemofili
D) Down sendromu
5.
e eşinin anne-
elez kıvırcık ol-
eni, düz saç geni-
D) 100
-PERFORMANS SOREÇ ANALIZI
Amca çocukla
den dört god
doğuştan
kanat get
aracilio
Gazete
lerden
A)
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TR 1. TEMA-4 8. SINIF 11. Fabl; sonunda ders verme amacı güden, güldüren, düşündüren ve genellikle manzum öykülerdir. Insana ait bir özel- liğin insan dışında bir varlığa verilmesidir. Fablların kahramanları genellikle hayvanlardır. Ama bu hayvanlar; insanlar gibi düşünür, konuşur ve insanlar gibi davranır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi fabldan alınmıştır? A) Ağustos. Cuma günü. Sicil Müdürü Cavit Bey: yemekten sonra minderin üstüne uzanmış, uyumak istiyor. Ama ka- rasinekler rahat bırakmıyorlar. Köylülerin, duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer mendil örterek mışılmışıl uyuduk- ları gözünün önüne geldi. İmrendi, uzandı. Sandalye üzerinde duran ceketinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne örttü, sıkıntılı olmasına aldırmayarak uyku gelecek diye bekledi. B) Çınar, saza tepeden bakarak şöyle demiş: "Bir kendime bir sana bakıyorum da acıyorum sana. Ne kadar ince ne kadar narin canlılarsınız böyle! En küçük rüzgâr da hemen beliniz bükülür. En küçük su dalgası anında ürpertir." Saz, içini çekerek "Haklısın." demiş. Çınar, iyice küçümsemiş onu. "Bir de bana bak. Ne kadar haşmetliyim, güç- lü kuvvetliyim. Gövdem senin gövdenin neredeyse bin katı. Dallarımın sıklığından güneş, kollarını toprağa ulaş- tıramıyor. Kuşların çokluğundan dallarım neredeyse görünmeyecek. Rüzgâr viz gelir bana... Dilersen sen de gel benim gölgeme sığın birlikte yaşayalım. Saz çınarın sözlerini gülerek karşılamış. C) Tam otuz sene evvel on iki yaşındaydım. Anadolu'nun bir şehrinde bulunuyorduk. Babam memurdu. Şehre bir yaz sonunda gelmiştik. Sonra bir gün bahar geliverdi. Karlar eridi. Karlar eridi ama karları eriten güneş değildi, yağ- murdu. Bu Anadolu şehrinin ilkbaharı kırkikindi yağmurlarıyla başlardı. Sabahleyin parlak mavi bir gökyüzünde, Isıtmayan, güneş vurmuş kar gibi soğuk bir kış güneşi görünürdü. Saat on biri bulmadan doğudan mi, batidan mı, kuzeyden mi bilmem bir kara bulut peyda olur. D) At, ahır işlerinde yalnız tımarı beceremiyordum. Boyum atın karnına bile varmıyordu. Oysa en keyifli, en eğlence- li şey buydu. Sanki kaşağının düzenli tıkırtısı Tosun'un hoşuna gidiyor, kulaklarını kısıyor, kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu. Tam timar biteceğine yakın huysuzlanır, o zaman Dadaruh, "Höyt.." diye sağrısına bir tokat indirir, sonra öteki atları tımara başlardı. 1 Puan if / No: 4. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin nede yin hücrelerinde fazla kromozom buluns renci A) Orak hücreli anemi B) Renk Körlüğü D) 4 C) Hemofili D) Down sendromu 5. e eşinin anne- elez kıvırcık ol- eni, düz saç geni- D) 100 -PERFORMANS SOREÇ ANALIZI Amca çocukla den dört god doğuştan kanat get aracilio Gazete lerden A)
vyi Kutsaldir
SON KUŞLAR
"...Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde
kaldı. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzün-
de, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz.
Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu ye-
şil saçlarını göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuk-
lar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gör-
dük. Sizin için kötü olacak, benden hikâyesi..."
Sait Faik Abasıyanık
TD) Gorunmeyen Bag
YÜRÜYEN KÖŞK
Atatürk, 1930 yılının yazında bir gün Yalova'daki köşke git-
tiğinde orada çalışanlar; yandaki çınar ağacının dalının köş-
kün çatısına değdiğini, eve zarar verdiğini söyleyerek çına-
rin köşke doğru uzanan dalini kesmek için izin istediler.
Atatürk ise çınar ağacının dalının kesilmesini kabul etme-
yerek binanın tramvay rayları üzerinde biraz ileriye alınma-
sını istedi. Uzun uğraşlar sonunda işlem tamamlandı ve bi-
na beş metre kadar doğuya kaydırıldı.
Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri yukarıdaki metinlerin ortak ozelliğidir?
. Her iki metinde de gerçekçi unsurlar ön plandadır. Her iki metinde de anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
II. Her iki metinde de söz sanatlarına yer verilmiştir.
) Yanız I
BX-11
3
IV. Iki metnin de ana fikri "Doğayı korumalı ve ona saygı duymalıyız." şeklindedir. V
CH-I-IV
D) H-V
8. Sınıf
Ortaokul Türkçe
Paragraf
vyi Kutsaldir SON KUŞLAR "...Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzün- de, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu ye- şil saçlarını göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuk- lar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gör- dük. Sizin için kötü olacak, benden hikâyesi..." Sait Faik Abasıyanık TD) Gorunmeyen Bag YÜRÜYEN KÖŞK Atatürk, 1930 yılının yazında bir gün Yalova'daki köşke git- tiğinde orada çalışanlar; yandaki çınar ağacının dalının köş- kün çatısına değdiğini, eve zarar verdiğini söyleyerek çına- rin köşke doğru uzanan dalini kesmek için izin istediler. Atatürk ise çınar ağacının dalının kesilmesini kabul etme- yerek binanın tramvay rayları üzerinde biraz ileriye alınma- sını istedi. Uzun uğraşlar sonunda işlem tamamlandı ve bi- na beş metre kadar doğuya kaydırıldı. Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri yukarıdaki metinlerin ortak ozelliğidir? . Her iki metinde de gerçekçi unsurlar ön plandadır. Her iki metinde de anlaşılır bir dil kullanılmıştır. II. Her iki metinde de söz sanatlarına yer verilmiştir. ) Yanız I BX-11 3 IV. Iki metnin de ana fikri "Doğayı korumalı ve ona saygı duymalıyız." şeklindedir. V CH-I-IV D) H-V 8. Sınıf
1.
Ünlü sinema sanatçısı Şener Şen'in Gülen Gözler
filminde canlandırdığı "Vecihi" karakteri 1. Dünya
Savaşı'na katılan ve uçak düşüren ilk Türk pilotu
olarak bilinen Vecihi Hürkuş'tan esinlenilmiştir.
Keşif ve destek uçuşlarına çıkan Vecihi Hürkuş,
bir Yunan uçağını indirmiş; ayrıca Kurtuluş Sava-
şı'nın ilk ve son uçuşunu gerçekleştiren pilot olma
unvanı kazanmış. İlk Türk uçağını yapmasının
yanı sıra daha başka pek çok ilke imza atan Veci-
hi Hürkuş, hem havacılık tarihinin hem de Türkiye
tarihinin önemli isimlerindendir.
Yukarıdaki paragrafta verilen bilgiler dikkate
alındığında, aşağıdaki seçeneklerden hangisi
söylenemez?
A) Gülen Gözler filminin sevilen Vecihi ka-
rakteri, Türk pilotu Vecihi Hürkuş'tan
esinlenerek oluşturulmuştur.
B) Vecihi Hürkuş 1. Dünya Savaşı'na katılıp
uçak düşüren ilk Türk pilotudur.
C) Vecihi Hürkuş, ilk Türk uçağını yapma-
sının yanı sıra havacılık tarihinde önemli
isimlerden olmuştur.
D) Keşif ve destek uçuşları yapan Vecihi
Hürkuş, Kurtuluş Savaşı'nda bir Yunan
uçağını düşürmüştür.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. Ünlü sinema sanatçısı Şener Şen'in Gülen Gözler filminde canlandırdığı "Vecihi" karakteri 1. Dünya Savaşı'na katılan ve uçak düşüren ilk Türk pilotu olarak bilinen Vecihi Hürkuş'tan esinlenilmiştir. Keşif ve destek uçuşlarına çıkan Vecihi Hürkuş, bir Yunan uçağını indirmiş; ayrıca Kurtuluş Sava- şı'nın ilk ve son uçuşunu gerçekleştiren pilot olma unvanı kazanmış. İlk Türk uçağını yapmasının yanı sıra daha başka pek çok ilke imza atan Veci- hi Hürkuş, hem havacılık tarihinin hem de Türkiye tarihinin önemli isimlerindendir. Yukarıdaki paragrafta verilen bilgiler dikkate alındığında, aşağıdaki seçeneklerden hangisi söylenemez? A) Gülen Gözler filminin sevilen Vecihi ka- rakteri, Türk pilotu Vecihi Hürkuş'tan esinlenerek oluşturulmuştur. B) Vecihi Hürkuş 1. Dünya Savaşı'na katılıp uçak düşüren ilk Türk pilotudur. C) Vecihi Hürkuş, ilk Türk uçağını yapma- sının yanı sıra havacılık tarihinde önemli isimlerden olmuştur. D) Keşif ve destek uçuşları yapan Vecihi Hürkuş, Kurtuluş Savaşı'nda bir Yunan uçağını düşürmüştür.