Paragrafın Anlam Özellikleri Soruları

Ortaokul 18. Yaren, Ayşegül, Ecrin, Sinem ve Beyza adlı kişiler siyah ve kırmızı ayakkabılardan bir tane almışlardır. 37 ve 38 numara ayakkabı alan bu kişilerle ilgili şunlar bilinmektedir: ● . BUYON FOR f ● Siyah ayakkabıdan üç, kırmızı ayakkabıdan iki tane alınmıştır. İki kişi 38 numara ayakkabı almıştır. Ecrin ve Sinem aynı numara, farklı renk ayakkabı almıştır. Yaren ile Ecrin aynı numara ve renkte ayakkabı almıştır. • Siyah ayakkabı alanlardan biri Beyza'dır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Yaren ile Ayşegül aynı numara ayakkabı almıştır. B) Yaren ve Ecrin siyah renk ayakkabı almıştır. C) Ayşegül ve Sinem kırmızı renk ayakkabı almıştır. Sinem ve Beyza farklı numara ayakkabı almıştır.

4. Her yazınsal dil, konuşma dilinin toprağında sıcaklığını çeklenir. Günlük dilin, konuşma dilinin örgüsünde taşımayan yazınsal dil, ister istemez donuklaşır, yapaylaşır. Bu gerçeğin ayriminda olan yazarımız, anlatımını konuşma dilinin sun- duğu olanaklarla donatıp zenginleştiriyor. Onun, okunurluk katsayısını yükselten etkenlerden biri de budur. Kısacası, Türkçenin derin sularında yüzen, yazılarını çok yönlü bir değerlendirmeden geçire- rek oluşturan bir yazarımızdır o. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarıla- bilecek bir yargıdır? A) Bir yapıtın değeri konusuyla ölçülmez. B) Ancak okurların anlayabildiği yapıtlar kalıcı ola- bilir. C) Anlatımları günlük dile dayanmayan yapıtlar başarılı olamaz. D) Yazınsal dilin kullanımı yazardan yazara deği- şir. E) Yazınsal dille oluşturulan yapıtların tadına her- kes varamaz. (2005-ÖSS)

6. Yaz geldiğinde güneşten gölgesine sığındığımız çı- nar ağacının altında sık sık bir araya gelinir, herkesin yanında getirdiği yiyecekler yenir, neşeli sohbetler edilirdi. Bu bahçe sefaları kendiliğinden olurdu. Bir komşu, bina sakinlerinden birini ziyarete gelirdi önce, sonra onu gören bir başka komşu, sonra bir başkası daha ... Bu metin düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanmalıdır? A) Bir anda birbirleriyle tatlı konuşan insanların cen- neti olurdu bahçemiz. B) Güneşten yararlanmak için çimenliğe çıkılırdı. C) Piknik için özel yemekler hazırlanırdı. Komşular birbirine haber vererek bahçeye çıkar- lardı. 112 8.

1. Paragrafta Anlam HİKAYE UNSURLARI Madende çalışan Ahmet'in rahatsızlan- ması ve arkadaşı Mehmet'in onu kurtar- Olay maya çabalaması Madenin içi Bir kış ayı Mehmet, Ahmet ve diğer çalışanlar 1-4 sorulan parçaya göre yanıtlayınız. Çocuklarına güzel yarınlar birakmak için madende çalışan Mehmet, o sabah erkenden güne başladı. Sabahin s saatlerinde daha şafak sökmeden kalkmayı seviyordu. Günün aydınlanması onu çok mutlu ediyordu. Bunun sebe düşündüğünde çalışma alanının yerin metrelerce altı olması, karanlığı, rutubeti, soğuğu iliklerine kadar hissem olarak nitelendiriyordu. Bu mesleği bile isteye seçmemişti. Bulunduğu köyde ve civar köylerde ya hayvanck yapm istiyordu hem de daha küçük de olsalar kendi çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak istiyordu. Bir de madende düze zorundaydilar ya da maden işçisi olarak çalışmak. O, maden işçiliğini seçmişti çünkü hem küçük kardeşini cuma kararmak üzere oluyordu. Kişa doğru zaten kararmış bir havada çıkıyorlardı yeryüzüne. Madenin içinde kazma sa olarak maaş alma şansı vardı. Bütün bunlar, onu yerin altında kazma sallamaya itmişti. Madenden çıktıklarında larken hep güneşin sıcaklığını bir de kardeşine ve çocuklarına sağlayacağı aydınlık yarınları düşünüyordu. Köm kararmış nasirli ellerine baktıkça hayallere daldığı oluyordu. Hayalinde tahta başında kendisini ders anlatırken b luyordu. Sonra, "Mola bitti, iş başı!" seslenmesini duyuyor ve kazmayı tekrar alıyordu eline, Düşüncelerinden sıyr kazmasını sallarken yanında çalışan arkadaşı Ahmet'in çalışma hızının düştüğünü hatta ara ara kesik kesik öksürs günü fark etti. Kendince soğuktan üşüttüğünü düşündü. Ancak sonra bir şeylerin düşündüğü gibi gitmediğini fark O anda Ahmet yere yığıldı. Nefes almakta oldukça zorlanıyorlardı. Bulundukları yerde ikisi vardı. Arkadaşını sırtlad gibi ilerlemeye başladı, bir yandan da sesini diğerlerine duyurmaya çalışıyordu. Kan ter içinde ilerlerken nihayet on duyup yardıma geldiler. Ahmeti asansörle çıkarırken ambulansa da haber vermişlerdi. Böyle durumlarda hep ge kalınırdı. Ahmet'in kurtulması için mucize lazımdı. Mehmet, hava kararmadan yeryüzüne çıkıyordu ancak bu seferk çıkışından hiç memnun değildi. Parçadaki hikayenin unsurları belirlenirken han- gisinde hata yapılmıştır? Olay Zaman B) Yer Yer Zaman Kişiler Kişiler Unite Değerlendirme Testi-1 3. Parçadan, Ünite 4 1.Herkes havalindeki moolam 5. Aşağıda metinlerin hangisinde anlatm bied Kinjagys y A) Delikanlı odasına gitti ve eşyalann toga. Tika tese dok köşesinde eski çoban heybesinin dugo geas B) Mete, öğrencileriyle yola devam edo bir köye gied Sem Nine'nin irem isminde bir tonunu vardi. Men agac C) Çocuğun getirdiği kitabı eline aldı. Kapply you k fettin'di yazar. Kitabın sayfalann kanndan Pa Hiçbir şey konuşmadan bir sa katar youn Beyobasi'ni, biraz sonra da ulu bir qnann gin 6. Gazeteci: (1)- Piyanist: . Müzik tarihindeki dehalar; onu daha var müzige. Beethoven, Tchaikovsky lulukları, onları yönlendiren çevreler, düşündüğümüzde bir bestecinin ömr cevap veriyorum: O sırada neyle me dadır. Dolayısıyla o müzisyeni sevi 250. doğum günü kutlanacak çe olur. 2006'da Mozart olmuştu. Be hindik hir nroin 0021027 0/01438 AGE. MADE IN CHINA TM ** 6957810 700177 X-8164-46 138X98mm : * S m pi estel piy etr U la

(1) Her kış mevsiminde solunum yolu enfeksiyonlarının sayısının arttığı bir dönem yaşıyoruz. (II) Kış aylarında ortaya çıkan virüslerin arasında grip de var ve bu virüs ciddi enfeksiyonlara neden olabiliyor. (III) Grip, solunum yolu hastalıkları arasında en yaygın olanı. (IV) Yine bu dönemde etkinliğini arttıran nezle ise daha ziyade soğuk algınlığı dediğimiz hastalığı yaratıyor. Bu metindeki numaralanmış cümlelerin hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? C) III B) D

tayfun lodos fırtına bora kasırga ce Soru Bankası koltuk sandalye kanepe tabure somya Al karayel - oturma odası - inek - güzel sanatlar Brüzgar - oturma alanı - süt ürünleri - sanatçı poyraz-oturma odası - D vitamini - sanatçı Di rüzgar- oturma alanı - süt ürünleri - güzel sanatlar peynir yoğurt kaşar lor ayran resim tiyatro edebiyat müzik Buna göre numaralandırılmış papatyaların ortalarına getirilecek kavramlar aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? şiir

12. Toplanıp yürüdüler hatıralar üstüne, Güneş eğilirken bitmeyecek bir güne, Elemle bakıverdi sendeleyen ömrüne, Yorgun göz kapakları kısıldıkça kısıldı.. Bu dörtlükte yararlanılan söz sanatı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Benzetme C) Kişileştirme B) Karşıtlık D) Konuşturma 16.

9 TÜRKÇE DENEME 8 3 19. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Hafızayı Silmek ve Yeniden Onarmak Mümkün mü?" sorusuna cevap vermektedir? A) Araştırmacılar; ışığa duyarlı olacak şekilde, genetiği değiştirilmiş olan farelerin beyinlerindeki bir grup sinir hücresini optik olarak uyardıktan sonra eş zamanlı olarak hayvanların ayaklarına elektrik şoku uyguladı. Fareler zamanla optik sinir uyarıcıyı ağrı ile ilişkilendirmeyi öğrendi ve sinir hücreleri uyarıldığı anda otomatik olarak korku ve telaş davranışını göstermeye başladılar. B) Uzmanlar; ilk defa sildikleri hafızayı beyindeki sinir hücreleri arasındaki bağlantıları ve sinir hücrelerini uyararak tekrar geri kazandırdı. Sinir hücrelerine uygulanan optik uyarıcı, sinir hücreleri arasındaki bağlantıları duruma göre ya kuvvetlendirdi ya da zayıflattı. Bu şekilde sinirbilimcilerin farelerde oluşturduğu hafıza tamamen silindikten sonra yeniden geri kazandırılabildi. C) Uzmanlar sinir hücrelerine hafızayı zayıflatacak şekilde, daha az sıklıkta optik sinyal gönderdi. Burada amaç fare- lerin sinirsel uyaranla gösterdiği davranışı unutmalarını sağlamaktı. Sonuçta, farelerin uyarıcıyla ilişkilendirdikleri ve acıya bağlı olarak geliştirdikleri hafızaları silinmişti. 1-1 (0 D) Dünyada 30 milyondan fazla alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. Özellikle yaş ilerledikçe ortaya çıkan unut- kanlık ve buna bağlı olarak gelişen bazı hastalıkların tedavisi için sinirbilimcilerin yaptığı hafıza çalışmaları her geçen gün yeni umutlar doğuruyor.

bir bileşiktir. kler tamamen i" denen özel lde edilir. Bu gi elde edilir. e parfüm ya- alı bir mad- en hangisi- rdı. ca- Cok ne ük ir, in 17. Yemek kültürü toplumsal yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası. Bugün Belçika'nın neredeyse her kentinde Çin, Meksika, Hint lokantaları vardır. Her kasabada, her mahallede Türk ve Italyan lokantası bulmak ise hiç zor değildir. Insanların başkalarının mutfakları- ni tanımak istemeleri bence doğal. Çünkü bu sayede farklı damak zevklerini de tanıma olanağı dünyadaki yakalanmaktadır. Bu parçada yazarın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? B Tanık göstermeden yararlanılmıştır. B) Yargıların gerekçesi verilmiştir. C) Örneklemeye başvurulmuştur. D) Öznel yargılara yer vermiştir. 20.(1) Orman Genel Müdürlüge 18. Cafer Ağa Medresesi'ne gitmek için soldaki Soğuk Kuyu Çıkmazı adlı dar sokağa girdiğimizde solumuzda eski bir duvarla, sağımızda beyaz badanalı bir duvar arasındaki basamaklı taş bir yolda aşağıya doğru iler- liyoruz. Havada bir rutubet kokusu var. Bu paragrafta aşağıdaki dil ve anlatım unsurların- dan hangileri kullanılmamıştır? A) Betimleyici ifadeler görülmektedir. Öyküleyici anlatım unsuru kullanılmıştır. Mecazlı ifadelere yer verilmiştir. D) Görme ve koklama duyularına hitap edilmiştir. şu ana kadar gerçekleşen hektar orman alanı kaybe gelen yangınlar, henüz me yılın iki katına ulaştı. (III) payı var. (IV) Ancak yang insan. Bu metinde numaralan aşağıdakilerden hangis A) 1. cümlede istatistiks B) II. cümlede karşılaş C. cümlede örtük a V. cümlede yargı 21. Bugün Avrupa'nın tıklım dolu olan 'Fa lerde insanlar yem cazibesi çabuklukt bu cazibe yüzünc değişiyor. 19. Atasözü, "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır." der. Nasıl her insanın kendine özgü bir duruşu, bakışı, yürüyüşü varsa her yazarın da kendine özgü bir anlatımı vardır. Tıpkı insanları kendine has özellikleriyle ayırdığımız gibi yazarları da bu tarzlarıyla ayırabiliriz. Tabi bunun yolu çok okumak ve iyi tanımaktan geçer. Bu parça ile ilg soylenemez? A) Yargının ge B) Öznel yarg C) Nesnel ya Oneri cüm Machu Pic deniyetine rücü ve ye bir çocuk gelen bilg rin gizi h Bu parc den han

dokulardaki hücrele Çok hücreli canlılarda tüm doku ve organları oluşturabilen kok 10 mik gibi dokulardaki hücreleri oluşturduğundan yaralanan ya da zarar görmüş dokuların onarımında kullanılır. C) Çok hücreli canlılarda tüm doku ve organları oluşturabilen kök hücreler; bölünüp farklılaşarak deri, kas ve ke. mik gibi dokuları oluşturduğundan yaralanan ya da zarar görmüş dokuların onarımında kullanılır. D) Çok hücreli canlılarda tüm doku ve organları oluşturabilen kök hücreler; farklılaşarak deri, kas ve kemik gibi aldokulardaki hücreleri oluşturduğundan yaralanan ya da zarar görmüş dokuların onarımında kullanılır. sinnablamaq idip bebmican rihigap med siden av myslob encorveg nisinigemeg egte igl Simen tansel Xerripap nabresi TISING 9. Dünyamızda iklimlere göre ayrılmış farklı bölgelere biyom denir. Her biyomda kendi iklimine ve yaşam koşullarına uygun bitki ve hayvan toplulukları bulunur. Bir biyomda yaşayan tüm canlılar hem bulundukları bölgenin iklimine 1910 hem de birbirlerine bağlıdır. Tüm bitkiler ve hayvanlar bir besin zincirinin halkaları olarak yaşamlarını sürdürür. Bilim insanları yeryüzünü farklı şekillerde biyomlara ayırmış. Bu nedenle biyomların adları ve sayıları farklılaşabi- liyor. Yağmur ormanı, tundra, çöl, çayır, iğne yapraklı orman ve fundalık gibi pek çok biyom var.qjengi Bu metnin anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez mA) Tanımlamaya başvurulmuştur. ur. her la B) Örneklemeden yararlanılmıştır. + C) İzlenim kazandırmak amaçlanmıştır. DKarşılaştırma yapılmıştır. abrirjel - 10.-(1)---- ? ninisog sosinipsisq diqi babsinipsisq tesel ehnigiblep syod sinipibetal sünügió innep Axiniğsmaq sho ev nnslig nating ople gibisitie neigi bili bissiniğsmaq sho elhev sey snimiqay siviesus jelenari nebrollesnog bisbige (8 Özgün ve çağının ötesine geçebilmiş yazardır. (II)---- ? Bir sit din tir. Bu Kiş

me "") ANKARA YAYINCILIK 18 Bir eylemin, yapılma gerekçesiyle verildiği cüm- lelerde "neden-sonuç ilişkisi" vardır. Buna göre, (1) Okumayı hep çok sevdim. (II) Ancak yetişme sürecimde hiç kimse bana "Kitap en iyi arkadaştır." demedi. (III) Bu gerçe- ğe yürek yordamıyla ulaştım. (IV) Belki de bu yüzden okumanın kıymetini iyi bildim, biliyorum. metninde numaralanmış cümlelerden han- gileri arasında neden-sonuç ilişkisi vardır? A I ve II Ive Ill BNI ve IV D) III ve IV

9. (1) Tarih boyunca insanlar dişlerini çeşitli nesnelerle temizlemeye çalışmıştır. (II) Romalılar ve Yunanlar kür- dan benzeri araçlarla dişlerini temizlemiştir. (III) Ağız ve diş sağlığı denince akla ilk diş fırçası gelmektedir. (IV) Çin'de 11 yy.da at kıllarından oluşan fırçalar uzun süre kullanılmıştır. (V) Avrupalılarsa diş fırçasıyla 17. yy.da tanışmıştır. Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) II C) IV Bl D) V

için Erime sıcaklığı düşük olan ve hızlıca soğuyup katılaşabilen plastik ma tip, gıda ve oyuncak gibi çeşitli alanlarda üç boyutlu yazıcılardan yararlanılıyor. 6. Paşa torunundan demirciye, büyükelçilerden şairlere türlü sınıflardan gelen, farklı milletlerden ve di den insanların bir arada olduğu İstanbul; romancının aradığı malzeme zenginliğini ona sağlamakt Kent, bu niteliklerini Cumhuriyet Dönemi'nde de büyük ölçüde taşımış ve polisiye romanın her d minde belirleyici olmuştur. Başlangıcından beri belirgin olarak İstanbul merkezli maceraları an Türk polisiye romanı, 2000'li yıllardan itibaren farklı şehirleri de mekân olarak kullanmaya başlam Bu parçada geçen “bu nitelikler" sözüyle İstanbul'un hangi özelliği vurgulanmıştır? A) Diğer şehirlere kıyasla okurun ilgisini çekecek mekânlara sahip olması B) Yazarın gözlemleyebileceği ilginç olaylara ev sahipliği yapması C) Romancının ihtiyacı olan farklı nitelikteki karakterleri barındırması D) Romanda anlatılacak olay örgüsüne ilham verecek bir hareketliliği olması Abartma 1) Senenin dörtte üçünde köyde in cin top oynarken hasat mevsimi gelince buralarda iğne a şmez. (II) Tarlalar baştan başa süslenip püslenir, ağaçlar çiçeğe durur, güneş daha bir şe Tarlada aynı tempoda çalışan insanlar, bir makine dislisi pizamuda barok árla dalo

şiiri ati- ve n n 4. (1) Nasıl ki iyi yazmak için iyi okumak lazımsa iyi anlamak için de iyi okumak gerekir. (II) Top- lumda "Okunsun da ne okunursa okunsun." görüşü hâkimdir ama bunun faydalı bir sonuç verdiği görülmemiştir. (III) Okuyarak zihni ge- liştirmenin en etkili yolu, nitelikli eserleri planlı ve düzenli bir şekilde okumaktır. (IV) İyi yazıl- mamış kitaplar seçmek, bardakla su taşıyıp baraj doldurmaya çalışmak misali beyhude bir uğraş olarak okuru yoracaktır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, okuma eyleminin birden fazla kazanımın koşulu olduğu söylenmiştir. B) II. cümlede, kitap okumayla ilgili yaygın bir düşünceye itiraz dile getirilmiştir. C) III. cümlede, zihni geliştirmenin en etkili yolu- nun kitap okumaktan geçtiği söylenmiştir. D) IV. cümlede, öne sürülen düşünce benzetme yoluyla somutlaştırılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.

12. "Başarısızlığınız, yolun bittiğini gösteren bir trafik lev- hası değil; yeni bir başarı denemesi için sıçrama tah- tası olmalıdır." diyen biri, aşağıdakilerden hangisini söylerse çelişkiye düşer? A) Başarısızlıklar, başarının bir provası niteliği taşır. B) Başarısızlıklardan ders almak gerekir.✓- C) Başarısızlıklar, insanın umudunu kırmamalıdır. D) Başarısızlıklar karşısında insan, biraz durup kendini sorgulamalıdır. X

3. Tezat (Karşıtlık) sanatı için zıt anlamlı iki sözcüğün bir arada kullanılması yeterli değildir. Birbirine zit durum ya da olayların belirtilmesi gerekmektedir. Örneğin "Gece gündüz demeden çalışıyor." cümlesinde tezat sa- natından söz etmek mümkün değildir. Çünkü bu cümlede "gece-gündüz" sözcükleri karşıt olarak düşünülse de zit bir durum dile getirilmemiş, çalışma yoğunluğuna vurgu yapılmıştır. Buna göre aşağıdaki dizelerin hangisinde tezat (karşıtlık) sanatına yer verilmiştir? A) Bir geniş bahçe size açıktı derdim Durdunuz, seyrettiniz sıra heykeller gibi Ruhunuzun çölünde bütün ömrümü verdim Kireçli bir tarlayı sabanla beller gibi Eliyor dört yana sakin bir günü Bir rüyadan arta kalmanın hüznü İçinde gülüyor bana derinden Yüzlerce çeşmenin serinliğinden B) D) Son yolcunun gömüldü yolda son adımları, Bekçi sert bir vuruşla kırdı kaldırımları Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda Güneş her gün doğup her gün batıyorsa Yıldızlar hiç bıkmadan bizi aydınlatıyorsa Kalbimde aşkın damla damla birikiyorsa Yaşamak elbette güzeldir benim için