Paragrafın Anlam Özellikleri Soruları

5. 1. Yazılarında anılarına da yer ver ki eserinde sana ait bir iz olsun. 2. Resim yeteneğini geliştirmek maksadıyla çeşitli kurslardan eğitim aldı. 3. Ana sınıfındayken en güzel kâğıttan gemiyi arkadaşım Beril yapardı. 4. Telefonumun şarjı bittiğinden sana daha önce haber veremedim. K. Evimizin perdeleri güneşte solduğu için yeni perde almıştı annem. L. Yeteri kadar yağmur yağmazsa ekinler çok verimli olmayacak. M. Bizimkilerden daha büyük bir yük gemisi yanaştı limana. N. Yeter ki ağlamasın diye çocuğun her isteğini yerine getiriyordu. Bu cümlelerden anlam özellikleri aynı olanların doğru eşleştirilmesi aşağıdakilerden hangisidir? A) 1 - L 2- N 3-M 4-K B) 1 - M 2-L 3-K 4-N C) 1 - L 2-M 3-N 4-K D) 1 - N 2-K 3-M 4-L

3. Descartes'in (Dekart'ın) "Rastgele bir doğruya ulaşmaktansa yöntemli bir çabayla yanlışa ulaşmayı yeğle- rim." sözünün anlamı üzerine aşağıdaki öğrenciler bazı açıklamalar yapmışlardır: Huriye: Bence bu sözde hatalardan ders almanın ve aynı hatalara tekrar düşmemenin öneminden söz edil- mektedir. Tülay: Bu sözde insanın çalışarak, uğraşarak bir sonuca ulaşmasının daha değerli olduğu anlatılmaktadır. Ömer: Doğrunun yanlıştan her zaman üstün olduğunu ve er geç ortaya çıkacağını bu söz en güzel şekilde belirtmektedir. Fahri: Benim bu sözden anladığım, çalışan ve yılmadan gayret eden insanın doğruya mutlaka ulaşacağıdır. Buna göre hangi öğrencinin açıklaması daha uygundur? A) Huriye'nin B) Tülay'ın C) Ömer'in D) Fahri'nin

e- 71 8. Metinler arasılık, metinlerin anlamının başka metinler tarafından şekillendirilmesidir. Buna; her söylemin başka bir söylemi yinelediğini, her yazınsal metnin daha önce yazılmış olan metinlerden ayrı olarak yazı- lamayacağını, her metnin açık ya da kapalı bir biçimde önceki metinlerden izler taşıyabildiğini savunmak da denebilir. Örneğin ----şiiri Yahya Kemal'in Sessiz Gemi Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol şiirinden izler taşıdığı için metinler arasılık söz konusudur. Bu metinde boş bırakılan yere aşağıdaki şiirlerden hangisi getirilebilir? A) Ah, bir an önce gelse şu gemi Sessiz ve ağır ağır, hiç bekletmese Yüksün! Yük oldun ve yoktu yükün Ve yoksun rıhtımda, sen ve hiç kimse C) Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda Güverteleri uçtan uca orman Aldım çiçeğimi şurama bastım Bastım ki yalnızlığımmış goan cab B) Adalar var zannederdim güneşli, mavi, dertsiz Bütün hızımla koşardım dalgalara O zaman beni görseydiniz Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden D) Kireç badanalı duvara Kömürle adını yazdım Bir gemi resmi çizdim üstüne Balıklarını dizdim

gelen inya altın bir ATT DENEME - 4 15. Gündelik yaşamımızda sık kullandığımız, sık karşılaştığımız, duyduğumuz, okuduğumuz sözcükler; duygularımızı, dü- şüncelerimizi ve davranışlarımızı doğrudan etkiler. Nasıl ki bugün, bedenimizden alınan bir damla kan ile geçmişte yaşa- Inan ve gelecekte yaşanabilecek tüm rahatsızlıklar görülmekteyse tek bir sözcük veya sesimizin titreşimi de ruhsal yapı- mızın, geçmiş ve geleceğimizin aynasıdır. Kişiliğin bir parçası hâline gelen bu sözcüklerin kimi, olumlu kişilik özelliklerini; kimi de toplumca yadırganan olumsuz kişilik özelliklerini yansıtır. TÜRKÇE Bu parçaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde olumlu kişilik özelliğini yansıtan ifadeler kullanılmıştır? A) Arkadaşlar arasında yapılacaklarla ilgili planlamalar sırasında, ne yapmak istediği sorulan Selen'in, hep “Bilmem ki..." demesi B) Aykut'un bütün toplantılarda, cümlelerine "Ben..." diye başlayarak merkezinde kendisinin olduğu bir anıyı anlatması C) Sorumluluk gerektiren işlerde iş bölümü yapılırken çemil'in "Aman, bana ne! Kim yaparsa yapsın." diye sorumluluktan kaçması Şampiyonun belirleneceği basketbol maçı öncesi, takım kaptanının, arkadaşlarına “Çok çalıştık, güçlüyüz, birlikte ka- zanacağız, arkadaşlar!" demesi

ngi- gun ma. Grü- na- ut- ar, n- k- cili ? bes 10. Bu fotoğrafı en iyi ifade eden metin aşağıdaki- lerden hangisidir? A Hatayı işleyen Şaban, niye Hafize Ana'ya kızı- yor ki bu kadar? Hele şu Güdük Necmi'ye bak, şaşırmış gibi yapıyor. Aslında bütün yaramaz- lıkların altında onun aklı var. Şaban'ın kulakları- nın kızarmasının sebebi de o. Ben Hafize Ana'ya üzülüyorum, elini kaldırmış kendini anlatmaya çalışıyor. Mahmut Hoca, bilmiyor mu sanki! B) Mahmut Hoca, sabahın köründe yine dalmıştı yatakhaneye. Hafize Ana'ya sert sert bakarken Şaban'ın kulağını çekmeye devam ediyordu. Bu sefer olanlardan Güdük Necmi'nin de haberi yok gibiydi, ağzı açık ne olduğunu anlamaya çalışı- yordu. Hafize Ana da mahcup gözlerle Mahmut Hoca'ya bakıyordu. C) İlahi Şaban, nereden gelir aklına böyle muziplik- ler? Neyse ki Hafize Ana da burada, Mahmut Ho- ca'nın sana vereceği cezayı bir miktar azaltmaya çalışıyor. Ranzasında oturmuş sana gülen arka- daşının keyfi yerinde olsa da o da dikkatli dav- ranmalı. Mahmut Hoca'nın gözünden herhangi bir yaramazlık kaçacak gibi değil. D) Yatma vakti gelse de Mahmut Hoca'nın kontrol- leri bir türlü son bulmuyordu. Ne vardı yani ışık- ları kapatmakta on beş dakika geciktiysek? Ama Mahmut Hoca bu, her işin zamanında yapılma- sına önem verir. Şimdi yatakhanede ellerini iki yana açmış, zamanı doğru kullanmanın önemi hakkında hepimize ders veriyor. Yine de bütün suç Şaban'ın!

6. Aksaray MÖ 8000'lerden beri yerleşim yeri olarak kullanılıyor. Aşıklıhöyük, Aksaray'daki ilk köy yerleşim yerlerinden biridir. Kazı çalışmalarında burada kerpiç üretimi yapıldığı, saz ve ağaç gibi doğadan elde edilen malzemelerin mimaride kullanıldığı görülmüş. Aşıklı'da yaşayan insanlar buğday, arpa ve mercimek tarımı yapmış ve avcılıkla uğraşmışlar. En eski beyin ameliyatının da burada yapıldığı söyleniyor. Bu parçadan hareketle aşağıdaki çıkarım- lardan hangisinin yapılması doğru olur? A) Aşıklıhöyük, ülkemizin en eski yerleşim yeridir. Paragrafın Şifresi - 7. Sınıf Yeni Nesil Türkçe B) Aksaray'daki ilk kazılar Aşıklıhöyük'te başlamıştır. C) Aşıklıhöyük kazıları geçmişe ışık tutmuştur. D) Ülkemizde, en eski tarım kalıntıları Aşıklıhöyük'tedir. 7.SINIFYENİ NESİL TÜRKÇE SORU BANKASI 76

Der Lin nin nangisi 7. Türkiye'de de on yıldır yetiştirdiği yeni nesil Anadolu masalcılarıyla masal anlatıcılığının yeniden canlanmasına katkıda bulunan Liberman, Istanbul'da düzenli olarak her ay yeni bir temayla masal anlatma geceleri düzenliyor, dahası masal anlatıcısı olmak isteyenler için eğitimler de veriyor. Çünkü o: masalların iç sesimizle ve birlikte yaşadığımız insanlarla bağlantı kurmamıza yardım ettiğine, dünyayı değiştirmek adına ilham verdiğine yürekten inanıyor. Ve en önemlisi de dinlediği masallar değişirse dünyanın da değişeceğine inanacak kadar nahif bir ruha sahip. Yeni Nesil Türkçe Soru Bankas TEST 04 Bu parçadan Liberman'la ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği yeniden canlandırmıştır. B) Masal türünde eserler vererek yeni masallar kazandırmaktadır. C) Ince ruhuyla masalların gücüne inanmaktadır. D) Masal eğitmenliği yaparak masal anlaticisi yetiştirmektedir.

WHEN CHAR S 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tahmin O söz konusudur? A) Babam herhâlde bu işin üstesinden gele- cektir. B Bu filmi daha önce de izlemiş olabiliriz. C) Tarlanın tümünü, ekti, kesinlikle iyi ürün alacak. Berhen Dişi hiç belli olmaz, bakarsın gelebilir.

2. Aşağıdaki altı çizili kelimelerden hangisinin kökü tür bakımından diğerlerinden farklı A) Bahçeyi sulamak ister misin? Fiil kök Çok şanslı olduğunu düşünüyorum. C) Futbol hakkında çok bilgisi var. Fill tot D) Yaptığı cahilce hareketlerin bedelini ödedi. Fül kök

P risinde beşe ayrılır: 1. • Fiillerin zaman, durum, miktar, yon gibi değişik özelliklerini bildiren sözcüklere zarf (belirteç) denir. Zarflar kendi a • Durum (Hål) Zarflan: Fiillerin durumunu, nasıl yapıldığını bildiren zarflara durum zarfı denir. Fille sorulan "nasıl son suna cevap verir. "Yazar, güzel konuşuyordu." cümlesinde "güzel" fiilinin durumunu bildirdiğinden durum zarfıdır. Zaman Zarflan: Eylemin anlamını zaman bakımından sınırlandıran, eylemin yapılma zamanını bildiren sözcüklere za man zarfı denir. "Dün, bugün, yarın, şimdi, az önce, biraz sonra, sabahleyin, yazın, kışın, erken, geç, henüz... gibi Miktar (Azlık - Çokluk, Ölçü) Zarfları: Bir fiilin, sıfatın ya da başka bir zarfın anlamını miktar, bakımından etkileyen ya da sınırlayan zarflardır: "Pek, çok, en, daha, en çok, pek çok, biraz, fazla..." • Yer-Yön Zarfları: Fiilin yöneldiği yeri bildiren sözcüklerdir. Eksiz olarak kullanılan "aşağı, yukarı, içeri, dışanı, öte, be ri" gibi sözcükler "nereye" sorusuna cevap verdiğinde yer-yön zarfı olur. Soru Zarfları: Fiilleri soru yoluyla belirleyen zarflardır: "Ne zaman, niçin, ne kadar, nasıl, neden, ne..." gibi Bu açıklamalardan hareketle aşağıdaki cümlelerin hangisinde zart (belirteç) kullanılmamıştır? ● A Birçok tarihi çeşmemizi, insanların ilgisizliği yok etti. Ⓡ B) Çeşmeyi bozani mahalle halkı çok aramış ama bulamamış. C) Böyle güzel bir çeşmeden su içmeye hiç doyamıyorum. D) O dönemlerde su, insanlar tarafından büyük bir özenle kullanılırdı.

2. BO 392 35 mullaRGO, BAYAN BAY seçi 19 21 36 KONTENJAN 20 29 34 37 Yandaki görselde Bursa'dan İzmir'e gidecek olan bir otobüsün satılan ve satılmayan biletleri gösterilmiştir. Otobüste pembe ve maviyle gös- terilen koltuklar doludur. Izmir'e yolculuk edecek altı kişiyle ilgili şunlar bi- linmektedir: Selin, çift sayılı koltukta yolculuk yapmak iste- mediğinden ve cam kenarında oturmak istedi- ğinden biletini buna göre almıştır. ● Banu, Melek'le yan yana oturacak şekilde iki bilet almıştır. Ayşe, daha önce bilet almış bir kadın yolcunun yanındaki koltuk için bilet almıştır. Şenol, eşi ve çocuğu için yan yana bilet almış kendisi için de daha önce bilet almış bir erkek yolcunun yanındaki koltuğa bilet almıştır. 0 Bu kişiler boş koltuklara bilet alabileceklerdir. Buna göre bilet alan kişilerin koltuk numaralarıyla ilgili hangisi kesinlikle söylenemez? A) Senol, eşi ve çocuğu için 28 ve 29 numaralı koltukları almış olabilir. B) Banu, 36 numaralı koltuğu kendisine; 37 numaralı koltuğu Melek'e almıştır. 6) Ayşe, 19 numaralı koltuk için bilet almıştır. D) Selim, 35 numaralı koltuk için bilet almıştır. 4.

9. Ahmed Vefik Paşa, Paris'te elçi iken beyaz bir araba kullanırmış. Üçüncü Napolyon'un arabası da beyaz oldu- ğundan Parisliler, onu görünce imparator geçiyor zanne- derek selam dururlarmış. Fransız yetkililer, Osmanlı Dey- leti görevlilerinden bu duruma engel olmaları için ricada bulunmuş. Ahmed Vefik Paşa: Bu metin aşağıdakilerden hangisi ile devam ettirilirse. kahramanın eşitlikçi" biri olduğu ortaya çıkar? A) "Paris'in şartları ile İstanbul'un şartları aynı değildir. Birinde araba diğerinde bir kayık söz konusudur. Ben arabamı kullanmaya devam ederim, değiştirmem!" demiş. B) "Fransız elçileri, Boğaz'da padişahımızın kayığı gibi kayıklarla dolaşırken ben de arabamı değiştirmem. Onların kayıkları kalkarsa ancak o zaman değiştiri- rim!" demiş. C) "Devletimizin bana vermiş olduğu imkânlardan vaz- geçmem mümkün değildir, her elçi kendisine verilen aracı istediği gibi kullanma hakkına sahiptir." demiş. Üçüncü Napolyon ile Osmanlı padişahı iki ülkenin önemli kişileridir, padişahımız benim hakkımda hangi hükmü verirse ben ona razı olurum." demiş.

istir ar 5. Harita Ölçekleri ile İlgili Bilgiler Ölçekleri 1/20.000 ile 1/200.000 arasında olan haritalara büyük ölçekli haritalar denir. Büyük ölçekli haritalar yer şekillerini en ayrıntılı gösteren haritalardır. Ölçekleri 1/200.000 ile 1/5.000.000 arasında olan haritalar orta ölçekli haritalar denir. Ayrıntıları büyük ölçekli haritalara göre daha azdır. Ölçekleri 1/500.000 den daha büyük olan haritalara küçük ölçekli haritalar denir. Duvar ve atlas haritaları bu gruba girer. Bu haritada ayrıntılar çok görünmez. Bu bilgilere bakıldığında aşağıdaki seçeneklerin hangisinde büyük orta ve küçük ölçek- li haritalar sırasıyla örneklenmiştir

2. TEMA prizler () getirilme- 2 TEMA 15. Aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı bir gerekçe içermektedir? A En son yayımlanan eserinizde hangi konuyu işliyorsunuz? - İkinci Dünya Savaşı'nda İstanbul'da yaşanan bir aile dramını anlatıyorum. B) Bu romanı, genç okurların beğeneceğini düşünüyor musunuz? -Kesinlikle evet. Yeter ki okusunlar. 2. TEMA CYOkurların düşüncelerini dikkate alır mısınız? Okuru dikkate almayan yazar var mıdır? Bana yeni bakış açısı kazandırdığından okurların görüşlerini çok değerli bulurum. D) Bu romanı yazarken o dönemle ilgili hangi araştırmaları yaptınız? - Çokça tarih kitabı okudum. Ayrıca o dönemin ayrıntılarını yansıtan günlük ve anı türündeki eserleri de incele- dim.

TÜRKÇE Okuduğunu Anlama Aşağıdaki metni okuyun. Metinle ilgili çıkarımlardan doğru olanları işaretleyin. Atatürk, 16 Mayıs 1919'da Istanbul'dan Samsun'a gitmek için ayrıldı. Daha sonra Kurtuluş Savaşı ka- zanılana kadar İstanbul'a dönmedi. Savaş kazanıl- diktan dört yıl sonra İstanbul'a döndü ve İstanbul'dan kolay kolay ayrılma- dı. Günlerinin büyük bir bölümünü İstanbul'da geçirmeye başladı. Atatürk, Ankara'dan Samsun'a gitmiştir. Atatürk, uzun süre İstanbul'a dönmemiştir. Atatürk, Kurtuluş Savaşı kazanıl- diktan sonra İstanbul'a dönmüş- tür. Atatürk, İstanbul'dan uzun süre ayrılmamıştır. Atatürk savaş kazanıldıktan hemen sonra İstanbul'a dönmüş- tür. Yeni Nesil Rafta Sonu ODEV AVCISI 2. Bir haftadan beri köydeyiz. Günlerimiz çok güzel geçiyor. Her sabah çiçek kokuları ve kuş sesleri ile uyanıyoruz. Kardeşim Ayşe, bizimle gelmedi. Çün- kü o, köyden pek hoşlanmaz. Parçaya göre Ayşe'nin köye git- memesinin sebebi nedir? A) Köyde uzun süre kalamaması B) Kuş seslerinden hoşlanmaması C) Köyü sevmemesi Buraya oturduğumdan beri sadece üc kişi geldi. Biri anahtarını alıp odasına çıktı. Diğeri boş oda olup olmadığın sordu. Bir diğeri ise oda fiyatları hak- kında bilgi istedi. Parçada anlatılan olayın geçtiğ yer hangisi olabilir? A) Banka B) Otel C) Park Gelibolu'nun soğuğu serttir. Uğultul seslerle dolaşan rüzgâr, insanı hırpo lar. Sessiz ve incecik yağan bahar yag muru insanın içini titretir. Parçada Gelibolu'nun hangi öze liğinden söz edilmiştir? A) Coğrafi konumundan B) Ekonomik durumundan C) İkliminden

4. Distopik romanlarıyla ünlenen İngiliz Yazar George Orwell tarafından 1945 yılında yayımlanan Hayvan Çiftliği adlı roman, masalsı atmosferinin altında derin bir sistem eleştirisi barındırıyor. Fabl türünde kaleme alınan eser, yazarın 1984 adlı romanıyla birlikte en geniş kitlelere ulaşan yapıtları arasında yer alıyor. Ön yüzünde bir çiftlik ve içinde yaşayan hayvanları konu edinen roman; devletleri, yönetim biçimlerini ve toplumları sembolik olduğu kadar sade bir anlatımla ele alıyor. Bu parçada "Hayvan Çiftliği" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisinden söz edilme- miştir? A) Kahramanlarının çoklukla hayvanlardan seçildiğinden B) Çarpıcı bir dille yazıldığından C) Eserin, aslında düzeni eleştirdiğinden D) Masalsı unsurları barındırdığından 7.SINIF YENİ NESİL TÜRKÇE SORU BANKASI