Paragrafın Anlam Özellikleri Soruları

Soru Sanat ve düşünce tarihinde mektubun yeri, tartışma kabul etmez derecede büyüktür. Mektup yazma ve mektuplaşma, ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken du- rumlardır. Bazı hâllerde mektup, yazarın statüsü ve içerdiği düşüncelerin önemi dolayısıyla değer kazanır- ken bazı hâllerde de mektubun muhatabının da aynı derecede saygınlığı sayesinde bu mektuba yazacağı cevap önem kazanır. Sanatçıların birbirine yazdıkları mektuplar da bu yüzden önemlidir. Çünkü bu mek- tuplar dönemin edebî anlayışını yansıtmakla kalmaz, dönemin toplumsal ve siyasi anlayışlarını da yansıtır. Bu metinde vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Günümüzde mektup yazma ve mektuplaşma çok azalmıştır. B) Mektup, yazarının düşüncelerini ve bilgi düzeyini yansıtır. C) Sanat ve düşünce hayatında mektup önemli bir yere sahiptir. D) Karşılığı alınmayan mektuplar, yazarını üzer. 1 Soot Metal Design 38 Dakika ÖNCEKİ SORU Narrow 10.3" FHD Display 49 9/20 SINAVI BİTİR Octa-Core Chip BMP Rear Sınav Soru Listesi SONRAKI SORU

22 Test 5 - 8. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. İlk insanlar, yaşamlarını sürdürebilmek için büyük zorluklara katlanmak zorunda kalmışlardır. Yiyeceklerini, avladıkları çeşitli hayvanlardan, tabiattaki bitkilerden karşılamışlardır. Mağara ve ağaç kovuklarını ev olarak kullanmışlardır. Avlanılan hayvanların derisinden giysi yapmışlardır. Yaz aylarında sıcaktan, kış aylarında ise soğuktan korunmakta büyük zorluklar çekmişlerdir. Bir yerden bir yere gidebilmek için yürümek zorunda olduklarından uzun yolculuklara çıkmamışlardır. (1) Zaman ilerledikçe insanlar zorlu yaşam koşullarından kurtulmak daha rahat ve güvenli bir yaşam sürmek için bazı aletler icat etmişlerdir. (II) Buğday, mısır, mercimek ve başka tarım ürünleri yetiştirmeye başlamışlardır. (III) Göçebe yaşamı terk ederek yer- leşik yaşama geçen insanlar evler, köyler ve şehirler kurmuşlardır. (IV) Koyun, keçi, sığır, at gibi hayvanları evcilleştirmişlerdir. (V) İnsanlar köy ve şehirlerde toplu yaşamaya başlayınca bilgi ve deneyimlerini de paylaşmaya başlamışlardır. Bu durum bilim ve teknolojinin gelişmesine katkı sağlamışlardır. Bu metinden aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşı- lamaz? A) Doğa şartları insanları zamanla doğanın olumsuz koşul- larına karşı önlem almaya zorlamıştır. 3) İnsanlar korunma ve sığınma ihtiyaçlarını ilk zamanlar doğal yollarla sağlamışlardır. SINAVDA BÖYLE ÇIKAR =) İnsanlar, Zamanla akıllarını da kullanarak bilim ve tekno- Tojiyle daha iyi imkânlara kavuşmuşlardır. İklimsel sar 7. Bu metnin ikinci paragrafındaki anlam akışındaki bo- zukluğun giderilmesi için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve II. C) II ve IV. B) II ve III. D) III ve IV.

sanatsal betimien gösteren işıklanı kapatti ve birbirleriyle hiç konuşma ediyorlardı. zellikle peynirleri, yel deg bisiklet yolları, rengarenk 4. nen Mona Lisa tablosun tablodan daha güzel amıyor. de yer alır. Osmanlı min asından yürürken kebag cin önerdiniz? Aydın, Nezaket, Özlem, Yavuz, Ibrahim ve Fatih sohbet etmektedirler. Bu sohbette konuşmayı başlatan Fatih'tir. Son ko- nuşan kişiyse Aydın'dır ve ondan hemen önce de Özlem konuşmuştur. Nezaket ile Aydın arasında da konuşan yalnızca bir kişi olmuştur. Ibrahim ise Fatih'ten sonra görüşlerini belirtmiştir. I. Şartları öğrenmek için uzay istasyonlarından herhangi birisine başvuru yapılmalıdır. II. Bildiğim kadarıyla NASA 'da eğitim süreci yaklaşık 2 senedir. III. En çok başvuru yapılan yer NASA'dır. Nezaret IV. Astronot olmak için gerekli şartlar ülkeden ülkeye değişebiliyor mu2 fatih V. Bu rakam ESA astronotları için ise 40 ay olarak planlanmıştırem VI. Bu süreleri göze alabilecek kişilerin başvurularını gerçekleştirmesi mantıklı olur bence. Bu bilgilerden yola çıkarak verilen cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturduğumuzda aşağıdakilerden hangisin- de konuşanları ve cümleleri doğru eşleştirilmiş oluruz? A) - Nezaket II - Yavuz Il-Fatih IV- İbrahim V- Özlem VI - Aydın - Nezaket 1 - İbrahim III Fatih B) I Türkçe IV- Yavuz V - Özlem VI - Aydın 1 fatih C) I aibrahim tam? Nezaket in lem - İbrahim 11 - Nezaket III - Yavuz IV - Fatih VÖzlem VI- Aydın D) - İbrahim II - Nezaket III - Aydın IV-Fatih V - Özlem VI-Yavuz

ardelen dışında bir çiçe ir demiş. Yanlış. Aylar atına aşağıdakiler 20. - sokaklar, gecele kü kuruduğund uk eder insana eri, masumiyet 19. Bir hevesle, öykünmeyle başlıyorsunuz yazmaya. Yazdıkça kalemi, kâğıdı bırakamıyorsunuz. Siir, usul usul yol almaya bagliyor. Dergilerde yayımlandıkça hele de ilk kitap çıktıktan sonra, yazdığınız şiirlerin, sizi çekip çevirmeye başladığını Doriyorsunuz. Bütün hayatınızı yazmaya ve okumaya göre biçimlendirmeye başlıyorsunuz. Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A) Neden olmak-çalışmasını sağlamak Gelişmek-yönetmek pazelmek- yön değiştirmek D) Care bulmak - eğitmek Oktay Rüyada A) anlamsız söz B) şiir düzeyinde gerçeğin dildeki işaretleri D) ileri sürüyor tartin um konusunu gibi okunan a sariliyor. Düny lyük ölçüde yazık n bir dildir." kelimelerin,olduğunu söylüyor. Bir dili kullanmanın, kelimelerin uyandırdığı görüntüler yardımıyla bir şeyleri anlatmak demek olduğunu 39 diyebil dili ayrımı vardır r. hangisini kanıt Bu metnin anlam bütünlüğü dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi, boş bırakılan yerlerden herhangi biri- ne getirilemez? kunan, okundus lerin hiçbiris Türkçede ğunu ayrımın SINAN KUZUCU

NARTEST 15. • Baba olmak kolay mı zannediyorsunuz? Başıma ne geldiyse "baba" olduktan sonra geldi. Bu arada yaşım 65'tir Emekli bir memur olarak beni böyle soğuk bir kasım ayının ortasında banka banka dolaştıran oğlu- mun borcları, Bu son kapim. Buradan da eli boş çıkarsam bilmem ne yaparım? Dur bakalım, enseyi karart- mayalım. Bir saattir bekliyorum banka müdürüyle konuşmak için. Allah'tan içerisi sicak. Mesai bitimine de bir saat kaldı. Ne bitmez toplantıymış bu. • Emekli öğretmen Musa Bey nihayet bir toruna kavuştu. Eli açık(!) bir adamdır Musa Bey. Öyle ki "Müjdemi isterim." diye gelen hemşirenin eine 8 tra 35 kuruş tutuşturup torununu hemşirenin kucağından almaya yeltenirken paranın niceliğini şıngırtısından anlayan hemşirenin bir anda yön değiştirerek "Diğer dedesi nerede?" diye etrafa bakınmasına bir anlam veremedi. Oysa son doksan beş gündür yani 1 Ocak'tan beri hesaplayıp kitaplayıp uykusuz geçen geceler neticesinde karar vermişti verilecek bahşişin miktarına. Hatta hesabına göre 1 lira 35 kuruş da fazladan vermişti "Ağanın eli tutulmaz." diyerek Ceyda yukarıdaki metinlerden birini okuyup şu cümleleri kurmuştur: Metinde .anlatılıyor. Anlatılan bu olay Olayın zamanı ise Olayda yer alan Olayda Buna göre metinlerin yapı unsurlarına bakılarak aşağıdakilerin hangisi Ceyda'nın cümlelerindeki boş- luklara sırasıyla getirilmelidir? A) Birabanın bankada beklerken aklından geçenler gidilen son bankanın kapısında kasım ayının soğuk bir günüdür. kişi emekli bir babadır. birinci tekil kişi B) Bir babanın oğlu için borç araması bir bankanın bekleme salonunda mesai saatinin bitmesine bir saat kaladır. kişiler baba, oğul ve banka müdürüdür. ben anlatımı geçiyor. anlatımı kullanılmıştır. C Emekli bir öğretmen ve ona torun müjdesi vermeye gelen hemşire arasında geçen bir olay bir sağlık kuruluşunda nisan ayıdır. kişiler Musa Bey, torunu ve hemşiredir. üçüncü tekil kişi 1 Ocak günüdür. kişiler Musa Bey ve hemşiredir. o anlatımı D) Bir hemşirenin emekli bir öğretmene torun müjdesi vermesi bir hastanede N a

6. Popüler müzik yavaş yavaş "dinlenen" bir şey olmaktan çıkıyor. Duyuluyor işitiliyor, kulağa çarpıyor. En fazla eşlikçi bir ritim veya tanıdık bir nakarat olarak ilgimizi çekiyor. Sonra şarkılar bir yana biz başka yöne doğru yollarımıza devam ediyor gibiyiz. Dinlemek, başka bir şey. Seslerin kulağa çarpmasından seslere dikkatle kulak vermeye geçiş Seslerin "belirtiler" olmaktan çıkıp anlamlar haline gelişi... Budur, dinlemek insan dinler. Dinte- dikçe içine doğru derinleşir. Bazen düşünüyorum da... Ya şarkıların sözleri de olmasaydı? Onlar bizi alıp götür- meseydi ne olurdu Günümüzün gitgide yavanlaşan pop müziğine bakınca cevap açık:.. Bu parçanın boş bırakılan yerine anlam akışına göre aşağıdakilerin hangisinin getirilmesi en uygun- dur? Ses kirliliği içinde boğulur giderdik çünkü ses kirliliği dinlemeyi engeller. B) Daha güzel olurdu çünkü sözsüz müziğin evrenselliğine ancak böyle ulaşırdık. Içimiz kıpır kıpır olurdu çünkü insan ruhuna hitap ederdi. Pek güzel olmazdı çünkü ben hareketli müziği severim. 207 TES

Yukarıdaki görsellen iyi şekilde anlatan ifade aşağıdakilerden hangisidir? A Taş yerinde ağırdır. BY Taşı BY Taşı delen suyun şiddeti değil damlala- rın sürekliliğidir. CX Damla damla verilen su susuzluğu arttı- rir. Kalbura emniyet edilen su zayi olur. FARKLISEM

Fatih Terim olabilir? ir minnetle yad ettiğimi be sahip. Öncelikli olarak d genin yahut bilginin peşin objektif tarihçiliğin ne ka rim. Kendi dünyamda da çevremdeki karakterler çok çeşitli Saninm bu yüzden konular ve kahramanlanın ka rakterleri farklılaşıyor. Kendimi herhangi bir sinifa ait hissetmiyorum, bykülerimdeki karakterer de diduk ça değişkenlik gösteriyor. Özgürlogo arayan, dünyayla derdi olan öykü karakterlerim var. Bunun nedeni özgürlüğü her şeyden üstün tutmam. Bir dönem dünyayı dolaştım. Çok insan tanidim. Edebiyat, resim, sinema, müzik beslendiğim alanlar. Sev mek de öyle. ligimi çeken şeylere karşı büyük tuku beslerim. Derinlerine iner, araştininm. Kirk iki yan dayım, yaşın da yazmakla ilgisi var. Gençken daha telaşlı, aşktan beslenen bir damar var. Sonra bu de dişiyor. Insanian tanımaya başlıyorsunuz. Tanıdıkça psikolojik çözümleme yeteneği gelişiyor. Esin kayna gim insanlar diyebilirim. Ekolojik olarak büyülü, muhteşem, aşık olunacak kadar güzel bir yer dünya. Ama ayni dünya acımasız sert, kötü bir yer. Insani yok etmeye odaklanmış sistem içinde kendimizi kaybettiğimiz bir yer. Öyküdeki Riza karakteri de böyle. Artik az rastlanan iyi biri olarak çıkıyor karşımıza. Ayni adam birkaç sayfa sonra bambaşka biri olduğunu ispatliyor. Salgında evlere kapandık. Fakat ben zaten eve kapanan biriyim. Normal hayatımda da evde çok zaman geçiriyordum. Çok etkilemedi beni. Üretimimi güzel etkiledi. Resimler, kolajlar yaptım. Yeni yazılarıma odak- landim, bol bol okudum. Psikolojime etkisi biraz daha yoğun oldu. Korku ve endişe duygularım arttı. Faz- la kimseyle temas etmemeye özen gösterdim. Aşağıdakilerden hangisi bu parçalardan herhangi birine sorulmuş bir soru olamaz? A) Öykülerinizde ele aldığınız konular ve oluşturduğunuz karakterler çok çeşitli, bunun nedeni nedir? B) Salgın sürecinde toplumda işsiz kalıp ekonomik sorunlar yaşayan kişiler için neler yapılabilir? C) Karakterlerinizi oluştururken beslendiğiniz alanlar ve esin kaynaklarınızdan bahsedebilir misiniz? D) Kitabınızı okuyanlarda dünya kötü bir yer hissi bırakıyor âdeta, peki dünya sizce nasıl bir yer? "Paragrafin Surlan

1. - kendimi çok huzurlu hissediyorum. Boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümle, yeni bir zarf tamlayıcısı kazanmış olur? A) Dedemin bu dağ evinde B) Türkçeye sahip çıkma konusunda C) Sabahlarını horozların selamladığı bu köyde D) Dertlerimi paylaşabildiğim bu son zamanlarda

|| 1 4. Gökte bir yıldız vardı. Uzundere'ye bir kervan düşmüştü. Yolunu şaşırmış bir kervandı bu. Yıldızdan başka yol gösteren yoktu onlara. Yıldıza doğru gittiler ha gittiler. Sabah olmadı bir türlü. Uzundere'de kervanı buldular. Atları, katırları, eşekleri, insanlarıyla ayakta, yolculuğa ||| hazırmışçasına öyle duruyorlardı. IV Bu metine numaralanmış sözcüklerden hangisi fiilimsi değildir? Neden fiilimsi değil? A) I. B) II. C) III. D) IV.

1. Test 6 Yazı yazma genellikle öğrenciler tarafından çok da hoş olmayan bir çalışma tekniği olarak görülür. Genelde kurallara bağlı yazma ve notla değerlendirilme kaygısı onların bu sürece olumsuz bakmalarına neden olur. Eğitimciler bu ko- nuda öğrencilerin yanında olduklarını hissettirmeli ancak onları baskı altında tutmamalıdırlar. Öğrencilere sıradışı yazma etkinlikleri düzenleyerek yazmaya karşı tutumlarını olumlu hâle dönüştürmelidirler. Sıradışı dediğimiz yazı; bir insanın duygu ve düşüncelerine hayal gücünü katarak hür bir şekilde kağıda dökmesidir. Sıradışı yazı çalışmalarında sıkı ya- zım kuraları esnetilir ve öğrenci yazma işinin lezzetine ulaşır. Bu sayede öğrenci kendi dünyasında yola çıkar ve cesa- retle hayal kurar. Etrafındaki baskılardan korkmadan, sınırlandırılmadan yazı yazmak öğrencinin hayallerini ifade etme noktasında özgüvenlerini destekleyen bir durumdur. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? AY Sıradışı yazılarda; insanların üretkenliği daha da artmakta, özgüvenleri gelişmektedir. BY Eğitim sistemindeki sıkıntı, öğrencilerde notla değerlendirilme kaygısı yaşatmaktadır. C) Yazı yazma tekniği yıllardır öğrencilerin hiç hoşlanmadığı bir etkinlik olmuştur. DY Sıradışı yazılarda duyguları aktarma, yazım kurallarına dikkat etmekten çok daha önemlidir.

7. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin kökleri, köklerinin türü ve aldığı ek gösterilmiştir. İsim Kök X Sözcük Muhabbet kuşumun kafesine suluk aldım. İlkbahar gelince köyümüzde rengârenk çi- çekler açardı. Mahallemize içerisinden nefis kokuların geldiği bir simitçi açıldı. Bu havada içimizi bir sevinç kaplar. Kökü su aç simit X X Fiil Kök hava Buna göre tabloda yer alan hangi sözcüklerle ilgili yanlışlık yapılmıştır? A) Suluk-açardı B) Havada-simitçi C) Açardı-havada D) Suluk-simitçi X Yapım Eki -luk -di -da

"Deneme"den vazgeçmeyen yazar: Nurullah Ataç Türk edebiyatında deneme türünün öncü isimlerinden kabul edilen, eleştirmen, yazar ve cevirmen Nurullah Atac, vefatının 62. yılında anılıyor Asıl adı Ali Nurullah Ata olan Atac, 21 Ağustos 1898'de Istanbul'da dünyaya geldi NURULLAH ATAC O Türk tiyatrosunun ve seyircisinin Bati oyunlarıyla tanışması için çaba harcadı O Galatasaray Sultanisinde ve edebiyat fakültesinde eğitim gördü. Bir süre Isviçre'nin Cenevre sehrinde bulundu O Farklı okullarda görev almasının yanı sıra Cumhurbaşkanlığındaki mütercimlik görevini emekliliğine kadar devam ettirdi "Ararken". "Diyelim". "Söz Arasmda", "Gunce", "Prospers "Günlerin Getirdiği", "Karalama Defter" "Soaden de ile Caliban", "Günlerin Getirdigi", "Dergilerde", "Diyeli "Dil Üzerine Söylesiler", "Soylesiler O 1921 yılında Nişantaşı Lisesinde Fransızca öğretmeni olarak meslek hayatına başladı O 1921-1922 yıllarında ilk yazıları yayımlandı O Denemenin yanı sıra tiyatro ve edebiyat eleştirilerine yöneldi O Türkçenin yabancı kelimelerden arındırılması çabalarına verdiği önemle tanındı O "Akşam". "Hakimiyeti Milliye", "Ulus". "Dergah", "Milliyet", "Tan", "Posta", "Cumhuriyet", "Son Havadis", "Dünya", "Türk Dili". "Varlık", "Yedigün". "Ülkü", "Seçilmiş Hikayeler" gibi gazete ve dergilerde yazılar yazdı Ceviri: "Adsız Kösk", "Kizil ile Kara", "Kumarbaz, "Taras Bube "İki Yeni Gelinin Hatıralan", "Comiek". "Madame Bovary "Masallar" BAZI ESERLERİ Deneme ve söylesi: O Ankara'da Ticaret Bakanlığı, Talim ve Terbiye Dairesi ile lik Tedrisat Dairesi'nde çeşitli görevler yürüttü 130 NATES O Ankara Orta Muallim Mektebi, Pertevniyal Lisesi, Istanbul Üniversitesi, Gazi Eğitim Enstitüsü ve Ankara Atatürk Lisesi'nde Fransızca öğretmeni olarak çalıştı O 11 Şubat 1951'de Türk Dil Kurumu'nun yönetim kuruluna seçildi. Kısa bir süre sonra da kurumun Yayın Kolu Başkanlığına getirildi O "Benim geleceğe kalacak eserlerim, onlardir." diyecek kadar ceviriye önem verdi ve Latin, Fransız, Rus klasik ve çağdaş yazarlarından 70'e yakın kitap çevirdi O "Ahmet Muhip ve Orhan Veli gibi o dönem gençlerinin birçoğunun tanınmasına vesile oldu O Kendisini "günde yirmi dört saat edebiyatcı olan diye tanımlayan Ataç, 17 Mayıs 1957'de vefat etti Yukarıdaki medya metninden Nurullah Ataç'la ilgili, 70'e yakın yazarın kitabını çevirmiştir. 11. Genç edebiyatçıların tanınmasında etkili olmuştur. III. Deneme türünün yanında tiyatro türünde de eser vermiştir. Türkçenin arı bir dil olması için çaba harcamıştır. yargılarından hangileri çıkarılamaz? AI vell B) II ve IV C) I ve Ill ✓ COLAVEN D) I ve IV

guya 3- iş NAIRTEST 11. "Hasan amca, tarlanda tarihi eser(1) çıktı." sözünü duyunca fırlayıverdim oturduğum sandalyeden. Nasıl fırlamam? Dört gündür rüyama giren ak sakallı dede "Hepsini al, hepsi senin." diyerek uza- tıyordu elindeki altın dolu küpü bana. Elinde üç beş tane kırılmış renkli taşa benzeyen parçaları bana uzatan Musa'nın yüzüne bakıyorum."Bu ne?" dedim gösterdiklerinde sarı rengi göremeyen gözlerimin umutsuzluğuyla. "Mozaik işte!" demez mi? Son hatırladığım bu zaten. "Seni gidi ak sakallı dede seni! İstemem senin mozaiğinden(II) falan. Bana çil çil altınlarımı ver." diye yapışıvermişim(III) çocukçağızın(IV) yakasına. Zor ayırmış bizi mahal- leli. O günden beri sokağa çıkamıyorum utancım- dan. Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır? B) II C) III D) IV

6. Aşağıda verilen dizelerden hangisi, ayraç içinde verilen cümle türüne örnek oluştur- maz? A) Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle. (Tek yüklemli cümle) B) Gül dikiyorum ellerimin değdiği yere. (Fii- limsili cümle) C) Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor. (Birden çok yüklemli cümle) D) Karadır kaşların, ferman yazdırır. (Bağlaçlı cümle) wair. 8. SINIF TÜRKÇE YAPRAK TEST ÜRKÇE YAPRAK TEST

Z- aç aş- Jor 5. Aşağıdakilerden hangisinde bağlaç, cümle- leri birbirine bağlamıştır? A) Her meslekte başarılı olmak ve tanınmak için mutlaka yetenek gerekiyor. B) İlk albümümde kendi şarkılarım yoktu ama ikinci albümümde mutlaka olacak. C) Sessiz köye, onun sessizliğini bozarak ga- rip bir divane girdi. D) Anlayışlı olabilmenin ilk ve en önemli aşa- ması empati duygusuna sahip olmaktır.