Paragrafta Anlam Soruları

7. Eş anlam oyununun amacı, oyun alanına düşen kelimeleri, alttaki eş anlamlı kelime ile eşleştirmektir. Kelime blokları saat yönünde 90° döndürülerek, yatay eksende sağa ya da sola ve aşağı hareket ettirilerek kontrol edilebilir A VALIDE N S U F ANNE UZAY AKIL ANNE FEZA AKIL ANNE FEZA AKIL 1. OYUN 2. OYUN 3. OYUN Buna göre oyunların üstlerinde başlayan kelimelerin 1, 2 ve 3. oyundaki eş anlamları ile doğru bir şekil- de eşleşmesi için saat yönünde sırasıyla kaç kez hareket ettirilmesi gerekir? A) 7-9-9 D) 8-8-9 B) 8-8-7 C) 7-9-8

3. . Dünyada en çok üretilen yaş sebze ve meyvelerle ilgili bilinenler şunlardır: Dünyada en çok üretilen yaş meyve karpuzdur. Yaş meyvelerden olmanın üretimi muzdan azdır. Dünyada en az üretilen yaş sebze lahanadır. Yaş sebzelerden domatesin üretimi kuru soğandan fazladır. Buna göre dünyada en çok üretilen yaş sebze ve meyvelerle ilgili grafik aşağıdakilerden hangisidir? A) Ton (Milyon) B) Ton (Milyon) 120 120 100 100 80 80 60 60 40 40 20 20 Yaş Sebze ve Meyveler Yaş Sebze ve Meyveler Kuru Soğan c) Ton (Milyon) D) Ton (Milyon) 120 120 100 100 80 80 60 60 40 *** 40 20 20 Yaş Sebze ve Meyveler Karpuz Elma Muz Lahana Yaş Sebze ve Meyveler Domates Kuru Soğan Lahana Muz Kuru Soğan Elma Domates Karpuz

A 13 Psikoloji; insanların nasıl düşündükleri, nasıl davrandıkları ve nasıl tepki verdiklerini incele- yen bilim dalıdır. Psikiyatri ise ruh sağlığı ile ilgili sorunların teşhisi ve tedavisiyle ilgilenen uzmanlık alanıdır. Psikiyatristlerin ve psikologların lisans döneminde aldıkları eğitimler bir- birinden farklıdır. Psikiyatristler, psikiyatri alanında uzmanlaşan tip doktorlarıdır. Bireylerin psikolojik sorunlarını tespit eden psikiyatristler bu sorunların tedavisi için ilaç verebilir. Psi- kologlar ise lisans eğitimlerini psikoloji alanında tamamlar. Psikologlar; psikolojik sorunları belirleyebilmek için genellikle gözlem ve görüşme yöntemlerini, tedavi için ise psikoterapi yöntemini kullanırlar. Bu metne göre aşağıdakilerden hangisi psikiyatristler ile psikologların farklı yönlerinden biri değildir? Aldıkları eğitim Bt Hastalıkları teşhis ve tedavi yöntemleri Verdikleri ilaçlar DUzmanlık alanları İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 18 Yas Alti

4 Bilim ve sanat, bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve öz- gür olurlar. Uçamayan toplumlar ise bilimin sunduğu günlük yararlar ve sanatın sunduğu soyut zevklerden mahrum kalıp içerisinde bu lundukları durumu zorundalıklar ile yaşarlar. Bu metinde yazar, aşağıdakilerden hangisi- ni vurgulamak istemiştir? A) Bilimin günlük yararlarının insanı geliştire- ceğini B) Bilimin sanat olmadan yok olacağını C) İnsanların sosyal hayatında bilimi nasıl kul- andıklarını D) Bilim ve sanatın birlikte bir sistemi yüksel- teceğini

4. ( Çocuklarda televizyon seyretme alışkanlığı sadece okul başarısını etkilemekle kalmıyor; onların fiziksel, sosyal, zihinsel ve duygusal gelişimlerini de yavaşlatıyor. (11) Çocuk, tele- vizyon başında yeterince hareket etmediği ve biriken enerjisini harcayamadığı için devamlı kilo alıyor. (III) Sokakta arkadaşlarıyla oyun oy- nayan ve koşan bir çocuksa birikmiş vücut enerjisini attığı için rahatlıyor ve eve sakinle- miş olarak dönüyor. (IV) Hâlbuki televizyonun karşısında saatlerce oturan bir çocuk enerjisi- ni atmak şöyle dursun bu cihazdan yayılan elektronlara maruz kalıyor ve vücudundaki sta tik yükü artıyor. Bu metinde numaralanmış cümlelerden han gisinde sonra "Bundandır ki televizyon ba- ğımlısı çocuklar daha sinirli ve saldırgan yor." cümlesi getirilebilir? B) IL C) III. D) TV AL

17. Benim yaşım yok. Yaşımı soranlara, "Sen hangi yaştaysan ben, o yaştayım." diyorum. Çocukla çocuk, büyükle büyük, çılgınla çilgin, durgunla durgun... Hiç kimseden daha bilgili değilim. Bilgi, sakalla ölçülmez. Örneğin; bir çocuk, bana birçok şey öğretebilir. Hayatımın bu dönemine kadar her yaştaki insandan yeni bir şey öğrendim. Ömrüm el verdikçe de öğren- meye devam edeceğim. Çünkü bilgiye açım. Nasıl bir insan olduğum sır değil. Mesela, ben- den istenilen bir şeyi geri çeviremem. Kimseye "Hayır!" diyemem. Benden yardım isteyene ne pahasına olursa olsun, yardım ederim. Başı- ma gelecek olumsuz durumlar karşısında telaş göstermem. Sakin bir kafayla düşünür, kara bulutların geçmesini beklerim. İşte ben buyum! Bu metinde sözü edilen yazar aşağıdakiler- den hangisiyle nitelendirilemez? A) Sabirli B) Yumuşak yüzlü c) Öğrenmeye istekli D) Hirsli Yayınlan Mozaik

SEFİLLER 7. • DENEME 1 ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ÖZET Sefiller Victor Hugo'nun Sefiller adlı romanı Notre Dame'ın Kamburu Victor adlı romanı ile birlikte dünya edebiyatının en gözde başyapıtla- Hugo rından biri sayılır. Sefiller'deki hikâye'nin mekânı Paris, zamanı ise 1800'lü yılların başıdır. Romanın başkisi Jean Valjean kız kardeşinin çocukları için çaldığı ekmek yüzünden kürek cezası- na çarptırılır. 1815'te serbest kalır ama topluma kin ve öfke duymaktadır. D kabasında tanıştığı psikopostan gördüğü iyilik- le ruhu aydınlanır ama ona da yemek takımlarını çalarak karşılık verir. Psikopos takımları ona hediye ettiğini söyleyerek iyilikle karşılık verir. Bunun üzerine Jean Valjean geçmişini gizler ve dürüst bir insan olmaya karar verir. Birgün hırsızlık olayında onun yerine başkasının tutuklanmasına razı olmaz ve kendini ihbar eder. Tutuklanır ve cezaevine gider. Çıktığında da evlatlik kizi Cosette'yi alır ve yeni bir hayat kurmaya karar verir. Cosette, Marius'a âşık olur. Iki genç bir- birini çok sever. Savaş sırasında filizlenen aşk, sonrasında da devam eder. Javert, devrimcilerin esiri olur. Jean Valjean onu kurtarır ve affeder. Cosette ve Marius evlenir ve mutlu olurlar. Jean Valjean de yoksunluk ve halsizlik içinde hayatını kaybeder. 1. Bu parçadan hareketle Sefiller ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bireysel ve toplumsal konular bir arada işlenmiştir. B) Ana karakter olan Jean Valjean, yeni bir hayat kurmaya çalışsa da eski alışkanlıkları bir türlü onu bırakmamıştır. C) Kurmaca bir eser olan Sefiller'e tarihî olaylar katılarak gerçeklik kazandırılmıştır. D) Ana karakterin dışında yan karakterlerin hayatları da ele alınmıştır.

ÖĞRETEN 1 3. Bi D ç Sınıf içi bir etkinlikte öğretmen öğrencilerine söz- cüklerin sözlükteki sıralanışını kavratmayı amaç- lar. Bunun için Beyza, Ceyda, Damla, Eda ve Fatma adlı öğrencileri tahtaya kaldırır. Her birine bir sözcük söyler ve söylediği sözcüklerin sözlük sırasına göre tahtada sıra olmalarını ister. Öğ- rencilerin sırası ile ilgili bilinenler şunlardır: S Fatma'dan önceki iki öğrenciden biri Ceyda, sonraki iki öğrenciden biri Beyza'dır. Ceyda'nın hemen önünde Damla, Beyza'nın hemen arkasında Eda vardır. Öğretmenin öğrencilere söylediği sözcükler "burkma, burgu, burma, burçak ve burs" oldu- ğuna göre öğretmenin Beyza'ya söylediği sözcük aşağıdakilerden hangisidir? A) Burgu B) Burkma C) Burma D) Burs ATA

12. Karşısındakini zayıf düşürme gayreti içinde olmayan, ölçülü eleştiriye hepimizin ihtiyacı var. Bize eksiklerimizi hatırlatan, samimi bir şekilde hatalarımızı söyleyen insanlan ciddiye almalıyız. Onlar öteki haline getirmek noksanlanmızı gidermez. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Kişi eleştiriye kapalı olursa hatalarndan kurtulamaz B) Eleştirinin ne olduğu kadar kimden geldigi de onemlidir. C) Eleşëriye açık olmak, her söylenenidoğan kabul etmek anlamına gelmez. keşinin, hatalarının farkına varabilmesi için tarafsız bir göze ihtiyacı vardır.

İkiden fazla eş değer öge arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra noktalı virgül konabilir. Aşağıdakilerin hangisinde noktalı virgül bu işleviyle kullanılmıştır? A) Sonu gelmeyen çevrim içi toplantılarla geçen, kasvetli ve zor bir yılı geride bıraktık; bazıları bu yılı gelmiş geçmiş en sıkıntılı yıl olarak adlandırıyor. B) Kişisel hayatı anlatan metinlerde daha çok açıklayıcı, tartışmacı anlatım, sanatsal metinlerde ise öyküleyici betimleyici anlatım kullanılmaktadır. C) Günümüz şiirleri; soyut, gerçeküstü, bilinçaltını yansıtmaya dönük yazıldığı için anlaşılması zor olarak nitelendiriliyor. D) Hepimizi gelecekte doğayla iç içe bir yaşam bekliyor, doğa, insanları yeşile ve maviye yani kendisine çağırıyor.

19. isim Soyleme Oyunu'nda oyuncular dışında bir de yönetici bulunmaktadır. Yönetici, halka biçiminde dizilen Oyunculardan birinin ismini söyler. Ismi söylenen oyuncu yere çömelir. Yere çömelen oyuncunun sağında ve solunda yer alan oyunculardan hangisi digerinin ismini önce söylerse yarışmayı kazanır. Kaybeden oyuncu oyundan çıkar Çomelen oyuncu ayağa kalkar ve oyun bu şekilde devam eder. Aşağıdaki oyuncuların yer aldığı bir oyunda yönetică; sırasıyla Ahmet, Alpay, Zeynep ve Esra'nın isimlerini söylemiştir Tolay Ahmet Hale Alpay ** Ozan Zeynep Mehmet Arda tt Esra Defne Buna göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Ozan ve Esra oyunda kalmıştır. B) Tülay ya da Hale'den biri ilk turda oyundan çıkar. C) Ahmet'in oyundan çıkma ihtimali yoktur. D) Defne ve Arda'nın oyundan çıkma ihtimali vardır.

15. Toplumcu gerçekçilik, edebiyatı derinden etkileyen anlayışlardan biridir. Şiirden romana kadar hemen hemen bütün edebî türlerde etkisini gösteren toplumcu gerçekçilik, beslendiği kaynak olarak kendine toplumun sosyal sorunlarını ve bu sorun- ların içinde kıvranan acı çeken insanları seçmiştir. Bu nedenle toplumcu gerçekçi sanatçılar, bir edebiyatçıdan daha çok belgeselci yaklaşımıyla hareket etmişlerdir. Aşağıdaki şiirlerden hangisi , metinde sözü edilen edebiyat anlayışıyla oluşturulmuştur? A) Üstünde yağmurdan başka Hiçbir şey yoktu Anlam olmak için yeterince açıktın Bir şiir nasıl olmalıysa Onu hatırlatıyordu gözlerin Sana böyle inandım Ben, inanmak için şiir yazıyorum B) Ben sevince yeryüzü arinir Yüzüme vurur gölgesi Yüreğim aşkla beslenen başaktır Açılır Çıkmak ister kabuğundan bedeni Ben gidince Öfkem ayaklanır C) Sabah saat alti Açtım günün kapısını Girdim içeri Karşıladı beni pencerede Genç mavinin tadi Aynada alnımın dünden kalma çizgileri D) Bir tencere kaynar ocakta Et mi kaynar, dert mi kaynar Bilinmez Bir adam gezer sokaklarda işi var mı, gücü var mi Bilinmez 11

Mayıs 1957 günü Trabzon'da doğdu. Edebiyata ilgi duyan bir ailenin üç çocuğundan en küçü- ğüydü. Babası, "Hedef" adlı bir mahallî gazetenin sahibiydi ve edebiyatın yanı sıra Osmanlı tarihi- ne ilgisi vardı. 14 yaşında iken babasını yitirdi. Babası, "İçinde Bir Sızı Var" adlı hikâyesinin kahra- manı olmuştur . İlk ve orta tahsilini Trabzon'da yaptıktan sonra Erzurum'a giderek Atatürk Üniversi- tesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Öğrencilik yıllarında halk edebiya- ti ve Orta Asya estetiğinin peşinde idi. Bunu bir ölçüde ilk hikâyelerine de yansıttı. Dört yıl lise öğ- retmenliği yaptıktan sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebi- yatı Bölümüne öğretim görevlisi olarak girdi. Şair Nigâr Hanım konulu çalışmasıyla doçent oldu. 1998'den itibaren KTÜ'de açılan Türkçe Eğitimi Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Nazan Bekiroğlu, 4 Mayıs 2001'de profesör olmuştur. Nazan Bekiroğlu'nun yayımlanan bazı eserleriyle ilgili bilinenler şunlardır: • İlk kitabı 1997 yılında yayımlanan Nun Masalları"dır . • Yusuf ile Züleyha son kitabı değildir. • Mor Mürekkep kitabı Yusuf ile Züleyha kitabından önce yayımlanmıştır. • İsimle Ateş Arasında kitabı 2002 yılında yayımlanmıştır. . Cam Irmağı Taş Gemi kitabıyla Mor Mürekkep kitabı arasında üç kitap vardır. . Cümle Kapısı kitabı Cam Irmağı Taş Gemi kitabından hemen önce yayımlanmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenemez? A) Mor Mürekkep kitabı İsimle Ateş Arasında kitabından önce yayımlanmıştır. Cam Irmağı Taş Gemi yayımlanan son kitabıdır. İsimle Ateş Arasında kitabı Yusuf ile Züleyha kitabından sonra yayımlanmıştır. Cümle Kapısı kitabı Yusuf ile Züleyha kitabından sonra yayımlanmıştır.

Yüz maskesi takılı değil, kısa süreli temas Az kalabalık Ortam Çok Kalabalık Ortam Açık hava, iyi Kapalı alan, Kötü Kötü Açık hava, iyi Kapalı alan, havalandırma iyi havalandırma havalandırma havalandırma iyi havalandırma havalandırma Susmak Konuşmak Bağırmak, şarkı söylemek Bulaş riski düsük orta yüksek Çok Kalabalık Ortam Az Kalabalık Ortam Açık hava, iyi Kapalı alan, Kötü Açık hava, iyi Kapalı alan, Kötü havalandırma iyi havalandırma havalandırma havalandırma iyi havalandırma havalandırma Susmak Konuşmak Bağırmak, şarkı söylemek Bu verilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bulaş riskini etkileyen en önemli faktörlerden biri havalandırmadır. B) İnsanlarla uzun süreli bir arada bulunmak, hastalığın bulaşma ihtimalini artırmaktadır. C) İyi havalandırılmış açık alanlarda hastalığın bulaşma riski her şartta düşüktür. D) İyi havalandırılmamış kapalı ortamlarda hastalığın bulaşma riski yüksektir.

Çocukluğunda kekeme olan bir insan, büyüdüğünde dünyanın en iyi konuşmacılarından biri olabilir mi? Hirsli ve inatçı bir kişiliğe sahipse bu- nu başarabilir. Demostenes, ilk kez bir topluluk karşısında konuşurken o topluluk kahkahalar atıp alay etmişti. İçinde iyi bir konuşmacı olabileceği- ne dair büyük inanç taşıyan Demos- tenes, ağzına çakıl taşları doldurup konuşma egzersizleri yaptı. O kadar çok çalıştı ki dünyanın en iyi konuş- macılarından biri oldu. (17 ve 18. soruları metne göre yanıt- layın.) 17. Demostenes'in başarısında aşağı- daki özelliklerden hangisinin payı yoktur? A) Çalışkanlilik Kincilik C) Hırslılık D) İnatçılık 18. Metne en uygun başlık aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Kekeme Kalan Adam BJ Demostenes'in İntikamı © Demostenes'in Başarısı D) İyilik Yap İyilik Bul

2' paragraf ONS 12'11 DENEME 12 11. Çevre kirliliği; bütün canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen, cansız çevre ögeleri üzerinde ya pisal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin hava, su ve topraga yo ğun bir şekilde karışması olayıdır. Ekosistemlerde doğal dengeyi bozan ve insanlardan kaynakla Bu metinde sözü edilen soruna dikkat çekmek için bir afiş hazırlayan öğrenci, I. nan zararlardır. II. 2 sbbynu 3. görsellerinden hangilerini kullanmalıdır? A) Yalnız B) I ve II C) I ve III D)), Il ve Ill