Paragrafta Anlam Soruları

TÜRKÇE SÖZEL MANTIK ÇÖZÜM için KODU YAZ ya da OKUT SINAV SORUSU TATS Ağaçtan yapılmış bir arkeolojik eserin ne zamandan kaldığını belirlemek için dep rokronoloji adı verilen ağaç halkası sayımı yönteminden yararlanılır. Bu yöntemle tarihlendirme yapılırken önce eserden bir örnek alınır. Bu örnekte bulunan yas bal kalarının sayısı ve konumları zaman çizelgesindekilerle karşılaştırılır. Bunun sonu. cunda da eserin yapıldığı ağacın ne zaman yaşadığı ve ne zaman kesildiği yakla- şık olarak belirlenir. Böylece eserin yapım tarihi de yaklaşık olarak bulunmuş olur. Çözüm a 1. Soru 2. Seçer | 3. Şartl | 4. Aday 1 5. Ada uym Örneğin: ! 6. Seç göre Zaman Çizelgesi Sınav * Önc 700 706 713 721 Yukarıda, bir gemi batığından alınan örnek odun parçasındaki halkaların sayısı ve konumları zaman çizelgesinde 700-706 yılları arasındakilerle birebir eşleşiyor. Bu bulguya dayanarak geminin 706 yılından önce yapıldığı söylenebilir. * Sor yaz Buna göre, 312hamanycizegesi 1866 1876 1891 verilen zaman çizelgesi dikkate alındığında ahşap bir evden alınan yukarı- daki ağaç halkalarından hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Ev, 1866'da yapılmıştır. B) Ev, 1866-1876 yılları arasında yapılmıştır. C) Ev, 1866'dan önce yapılmıştıT. D) Ev, 1876-1891 yılları arasında yapılmıştır. 14 Tongue Tonguç Yayınları SON TEKRAR 17625

13.Hong Kong ve Çin'de bazı gökdelenlerin devasa delikler barındırdıkları görülmektedir. Bunların ne anlama X geldikleri araştırıldığında bu deliklere "ejderha deliği" ya da "ejderha kapısı” denmektedir. Feng Şui inanışı- na göre, mitolojik olarak bu kapılar ejderhaların dağlardan suya doğru uçmalarına izin veren geçitlerdir. Feng Şui, doğada var olan yaşam enerjisini yaşanılan mekânlarda harekete geçirmeyi amaçlar; insanların çevre- sindeki mekân ve nesnelerle uyumlu olmasını, böylece evrendeki ruhsal uyum ve enerji ile insanın bütün- cül olmasını sağlamayı öngören bir anlayıştır. Bu enerjiyi engellemenin şanssızlık getireceğine inanan kimi büyük şirketler, yaşadıkları büyük inşaat kazalarını ejderha kapılarını binalarına koymamaları olarak açıkla- maktadırlar. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Feng Şui, Uzak Doğu bölgesindeki insanlarda görülen mitolojik bir anlayıştır. B) Bazı toplumlar inançlarındaki birtakım düşünceleri mimari yapılarına da yansıtmışlardır. C) Doğayla uyumlu olmayı olumlayan bazı inançlar tarihten beri geçerliliğini korumaktadır. D) Kendini yenileyemeyen insanların yaşamlarında mitolojik kimi inançlarla uyumsuzluk bulunmaktadır.

3. Birçok yazara göre Türk edebiyatı tarihinde popü- ler sanatın öncüsü olarak görülen halk edebiyatı; estetik sanatın öncüsü olarak görülen de divan edebiyatıdır. (1) Tasvir yönünün kuvvetliliğiyle bi- linen halk edebiyatı halk tarafından büyük ölçüde tanınırken derin anlam yönüyle divan edebiyatı da sınırlı sayıidaki aydın kitlesine seslenmiştir. (II) Yani divan şiiri halk şiiri gibi tasvir barındırmadı- ğından ve sadece telkin edici olup kapalı bir üslup kullandığından halkı bütünüyle etkileyememiştir. (III) Divan edebiyatının anlaşılamaması edebiyatın içeriğindeki zayıflıktan değil yazarların konuyu iş- leme biçimlerindendir. (IV) Halkı etkileyemeyen bu edebiyat ise kabuğuna hapsolmuş bir inci gibidir ve anlamak isteyene kendini sunar. Yukarıdaki paragrafta anlam akışını bozan cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) I B) II C) II D) IV

3. Yeni kasa alan Gökhan Bey şifre belirlemek istemektedir. Şifreyi belirlerken uyması gereken kurallar şunlardır. •Şifre en az 8 haneli olmalıdır. •Şifrede hem harf hem rakam hem karakter (=, ?, >...) bulunmalıdır. •Art arda gelen rakam ve harfler olmamalıdır. •Hem büyük hem küçük harf kullanılmalıdır. Bu kurallara göre aşağıdakilerden hangisi bu kasanın şifresi olabilir? A) Mu89.!cR 3 A D) 85fk*Hn/. * * RİYETI MILLI EĞİT

Bu iki metinde sözü edilen ayakkabıların özellikleri aşağıdaki tabloda işaretlenmiştir. 20. mi Sonu Tarama Testi pabuçlarini andıran babouche'lar deriden ya da kumaştan yapılıyor, özel günlerde giyilecek olanlar ise Fas'ın en bilindik yerel kıyafetlerinden biri, hiç şüphesiz geleneksel ayakkabıları "babouche"lar. Sinbad'ın çeşitli motiflerle süsleniyor. Incecik deri bir tabana sahip bu rahat pabuçların topuğu yok, ayaginuz içine bir patik gibi yerleşiyor. Daha geleneksel olan babouche'lar sivri burunlara sahipken, Berberi tipi babouche'lar ayağın şeklini alıyor. Babouche'in en tipik rengi sarı olsa da her renkte babouche bulmak mümkün. Özel- yumuşacık ev terlikleri gibi yuvarlak burunlu oluyor. lik giyildiğinde bir parça sert olsa da zaman içinde likle Tanca'da ve Marakeş'te en güzel örneklerinin bulunduğu bu ayakkabılar geleneksel olarak elde yapi- Hollanda'nın tipik geleneksel kiyafeti de yine bir ayakkabı: klomp. Ucu yukarı doğru sivrilen tahta terlik- kırsal kesimlerde ortaya çıktı zira bahçeyle ya çiftçilikle uğraşanların ayaklarını sert cisimlerden, diken- ler, tüm ayağı topuğu da içine alacak şekilde kaplıyor. Sağlam yapılı bu tahta terlikler, geleneksel olarak lerden ya da sivri dallardan korumayı amaçlıyordu. Ancak bugün ortopedik olarak sağlıklı oluşları sebe- biyle şehirdeki Hollandalılar tarafından da tercih ediliyorlar. Hem kadınlar hem de erkekler tarafından giyi- len klomp'un yanı sıra; sadece kadınlar tarafından giyilen uzun bir etek, bluz ve eteğin önüne geçirilen bir önlük, kimi zaman da omuza alınan bir şal, Hollanda'nın geleneksel kostümünü tamamlıyor. Erkekle- rin geleneksel yerel kıyafeti ise genellikle yünlü, bol pantolonlar, gömlekler, ceketler ve kasketlerden olu- liyor. 59 şuyor. Buna göre yapılan işaretlemelerden hangisi yanlıştır? ÖZELLİĞİ BABOUCHE KLOMP A) Geleneksel bir kıyafettir. ✓ ✓ B) En tipik rengi sarıdır. ✓ C) Tahtadan yapılmaktadır. ✓ D) Kadınlar da erkekler de giyebilir.

4. Fırtına, Kadırga, Gökdeniz, Fatih, Barbaros adlı balıkçı teknelerinin her biri; pazartesi, sali , çarşamba, perşembe ve cumartesi günlerinden birinde balığa çıkmıştır. Teknelerin balığa çık- tığı günlerde hava güneşli, bulutlu ya da yağmurludur. Bu teknelerin balığa çıktığı günler ve bu günlerdeki hava durumuyla ilgili bilinenler şunlardır: Firtina Kadırga'nın balığa çıktığı gün yağmurlu geçmiştir. Kodiga yoğmurlu, Fatih, Fırtına'dan hemen sonraki gün balığa çıkmıştır. Gökdein Sadece perşembe ve cumartesi günleri güneşli geçmiştic Havanın bulutlu olduğu tek gün, çarşambadır. Pazartesi ve salı günü balığa çıkan, Fırtına değildir. Bu bilgilere göre teknelerden hangilerinin hem balığa çıktığı gün hem balığa çıktığı gü- nün hava durumu kesin olarak bellidir? Barboros A) Fırtına ve Fatih C) Fatih ve Barbaros B) Kadirga ve Gökdeniz D) Barbaros ve Fırtına

Faklor, genel olarak halk bilgisi anlamına gelir, Bir ilim dalidır. Bu araarma sa bari girer. Türküler, masallar, fikalar, atasözleri, bilmeceler, tekeremeler folkiorin içinde değerlendirilir. Kimlerne Góre deyimler, renk ve akrabalik adları da burada ele alınır. sahasına, halka at bitin kat Bu metinde aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmaktadır A Folklorün kapsamında neler olduğu 3 Folklorün edebiyattan üstünlüğü O Halk bilim çalışmalarının önemi O Folklorün bilim olarak ele alınması gerektiği

Atıf Yılmaz imzalı, asla unutulmayan bir sevgi yolculuğu “Selvi Boylum Al Yazmalım.” Asya, İlyas ve Çemşid. Sevginin ne olduğu üzerine birçok iç sesin kendi yolculuğuna çıktığı 1977 yılı yapımı "Selvi Boylum Al Yazmalım”, sinemamızın en yoğun duyguları var eden filmidir. Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un 1970 yılında yazdığı bu eser, 1977 yılında ka- meraya alınmış olsa da izleyici ile buluşması bir yıl geç kalmıştır. Bu yüzdendir ki filmin yılı birçok yerde 1978 olarak gözükmektedir. Aytmatov'un ölümsüz eserini temsil boyutunda unutulmayacak bir yolculuğa çeviren ekibin kalem kısmında Ali Özgentürk bulunurken göz kısmında da usta yönetmen Atif Yılmaz yer alır. Bu filmi izlemek her zaman bireyin yanaklarının islatılması demektir. Çünkü hissedilenler ve söylenenler o kadar sahici bir basitlikte ve güzellikte- dir ki aslında hayat denen tiyatro oyunundaki oyuncuların hayal ettiklerinin bir bütünü gibidir. Film bütün beğenilere rağmen birçok bakımdan tartışmaya açılabilecek ve eksiklikleri bulunabilecek bir film. Ka- rakterlerin içlerinde bulundukları durumların gerçekçiliği ve bir o kadar da yüzeydeki şiirselliği izleyiciyi kendisine bağlamış, bağlamaktadır. Ancak film bir kere daha izlendiğinde kendi boşluklarını gün yüzüne çıkarır. Bu boşluklarla beraber iç seslerin gerçekçi bir romantiklik katmasıyla Atıf Yılmaz "Selvi Boylum Al Yazmalım”ı modern bir masala dönüştürmüştür. © © 10. Filmin her seferinde izlendiğinde izleyicide derin bir etki bırakmasının sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Senaristin, eserin yazarının kalemine sadık kalması B) Filmin yönetmeninin başarılı oyuncularla çalışarak filmde iyi sahneler yakalaması C) Eserin gerçekçi izler taşıması ve eserde insanı etkileyen bir dilin kullanılması D) İnsanın hayal ettiklerinin birebir yansıması ve senaristin edebî başarısı

DİKKAT: Bu bölümde cevaplayacağınız toplam soru sayısı 20'dir. Verilen cevap kâğıdının “TÜRKÇE TESTİ" için ayrılan kısımlarını işaretleyiniz. TIBBİ ATIK İSTATİSTİKLERİ HABER BÜLTENİ 2018 2018 yılı sonu itibari ile faaliyette olan 1550 sağlık kuruluşundan 89 bin 454 ton tibbi atik toplandı %7,7 Toplam tıbbi atığın Sterilize edilerek %92,3'ü sterilize edilerek depolama alanlarına, %7,7'si ise yakma tesislerine gönderilerek bertaraf edildi Yakma tesislerine gönderilerek %92,3 Toplam tıbbi atığın 25,1'i İstanbut, %7,6'sı Ankara, %6,4'ü ise İzmir'deki sağlık kuruluşlarında toplandığı tespit edlidi İstanbul %25,1 İzmir %6,4 Ankara %7,6 Tuik /tuikbilgi www.tuik.gov.tr (Sterilize edilmek: Çürümeye ve hastalıklara yol açan canlılardan arındırılmak) Yukarıdaki görselde tıbbi atık istatistikleri hakkında bilgi verilmiştir Bu görselde verilen bilgilerden 2018 yılı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Toplanan tıbbi atıkların büyük bir kısmı mikroplardan arındırılmıştır. B) Binden fazla sağlık kuruluşundan 80 bin tondan fazla tıbbi atık toplanmıştır. C) Tibbi atıkların yarısından fazlası Istanbul, Ankara ve Ižmir'deki sağlık kuruluşlarından toplanmak- tadır. D) Yakma tesislerine gönderilen tıbbi atık miktarı mikroptan arındırılan tıbbi atık miktarından azdır. Sözel Bölüm 1 8. Sınıf Genel Deneme Sınavı

4. 2. soruları tabloya göre cevaplayiniz. SEMİHA AYVERDİ'NİN BAZI ESERLERİ VE ESERLERİNİN TÜRLERİ: Mensur Şiir: Biyografi: Yusufçuk (1946) Kenan Rifai ve Yirminci Asrin Işığında Müslümanlık (1951) Hanci (1988) Edebî ve Manevî Dünyası İçinde Fatih (1953) Kültür Medeniyet ve Tarih: Deneme: Boğaz İçinde Tarih (1966) Türk Tarihinde Osmanlı Asırları (1975) İstanbul Geceleri (1952) Kölelikten Efendiliğe (1978) Otobiyografi: Dost (1980) Makale: Milli Kültür Meseleleri ve Maarif (Eğitim) Davamız (1976) Ne idik Ne Olduk (2002) Seyahat: Yeryüzünde Birkaç Adım (1984) Mektup: Mektuplardan Gelen Ses (1985) Hatıra: Portre: Âbide (Anit) Şahsiyetler (1976) İbrahim Efendi Konağı (1964) Bir Dünyadan Bir Dünyaya (1974) Hatıralarla Baş Başa (1977) aşa (1977) (1) Semiha Ayverdi bu eserinde, Hz. Mevlânâ, Yunus Emre, Fâtih Sultan Mehmet, Bâkî, Cezayirli Hasan Paşa, III. Selim, Dede Efendi, Mehmet Akif, Muhammet İkbal gibi tarihimize, kültür ve irfan hayatımıza yön veren büyükleri etkileyici bir dille anlatmaktadır. Tablodaki bilgilerden hareketle Semiha Ayverdi'nin bu metinde söz edilen eserinin türü aşağıda- kilerden hangisi olabilir? A) Blyografi B) Hatıra C) Mektup D) Portre 39

20. Bireylerin güvenlik ihtiyacı karşılanmadan aidiyet, saygınlık ve kendini gerçekleştirme gibi Üst düzey gereksinimlerini karşılamak mümkün olmaz. Geçmişin güvenli limanlarına veya geleceğin belirsizliğine şimdiki zamanın tehditkar havasından kaçarak sığınan insanla- nin başarıya ulaşması pek de mümkün olma- yacaktır. Peki, insanın içinde bulunduğu "an" tekinsiz, tehditkar ya da emniyetsiz kılan ne- dir? Fiziksel, zihinsel ya da ruhsal rahatsızlık- lar, ekonomik buhran, zorbalık, mobing, stres, dışlanma korkusu, kriz ya da psikolojik tatmin- sizlik... Maalesef daha da artırabileceğimiz bu tür sorunların kitlesel boyuta ulaştığı noktada toplumdaki saygın, kendini gerçekleştirmiş ya da aidiyet hissine sahip insanların sayısı git- gide azalacaktır. Bunun aksi bir durum söz konusu olduğunda mutlu, huzurlu ve kendini güvende hisseden fertlerden oluşan milletle- rin ulusal ya da uluslararası alanda başarıya ulaşacağına şüphe yoktur. Üzeri ölü toprağı ile örtülü geçmişin ya da henüz yaşanmamış geleceğin “şimdiki zaman" kadar yarar sağla- yamayacağı kesinse her bir insana içinde bu- lunduğu süreci bilgi, fırsat, girişim açısından değerlendirebileceği ön koşullar yaratılmalıdır. Bu; liderlerin, başta eğitim olmak üzere devle- tin bütün kurumlannin, sosyal birliklerin önemli görevlerinden biridir. Buna metinden hareketle, I. İnsan gereksinimlerini karşıladığı ölçüde amaçlarına ulaşabilir. IL Okullarda çocukların özgüvenini geliştire- cek etkinliklere ağırlık verilmelidir. III. Bireylerin ulusal ya da uluslararası başa- riya ulaşmasının en Önemli koşulu, geç- mişle bağlarını koparmamaktır. IV. Ancak kendini güvende hisseden insan zamanın sunduğu fırsatları değerlendire- bilir. cümlelerinden hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II. B) I ve IV. C) II ve IV. D) III ve IV.

DENEME 3 TÜRKÇE 13. Sinestezi, Yunanca kökenli olup birleşik duyu anlamına gelmektedir. Sinestezinin birçok şekli vardır; en sık rast- lạnan şeklinde kişi, harleri renk olarak denevimler. Her harf, kisi tarafindan farklı bir renk olarak algılanır; kodla- nir. Sinestezi veteneği en çak.sanatçıların, yazarların üretimine ve yaratıcılığına katkıda bulunmustur. Rus beste- ci Alexander Scriabin, ne zaman bir müzik dinlesem veya notalara baksam renkleri görürüm, demistir. Besteci ve yazar NabokQv da sinesteziktir. Nabokov; renkleri işittiğini, ancak işitmenin uygun bir tanımlama olmayacağını da belirterek X'i, sert metal, Z'yi yıldırım bulutu gibi. Q'yu K'dan daha kahverengi, P'yi olgunlaşmış elma yeşilinde. Tyi fistık yeşili; G. H. I harflerini ise kahverenginin farklı tonlarında deneyimlediğini söylemiştir. Seçenekteki görsetterden hangist sinesteziyi ifade etmez2 A) B) D) 81 82 80 84

1. TÜRKÇE 6. Kam Ağacı Venüs Bitkisi Pek çok kültürde adı efsanelere konu olmuş Kam ağa- CI, dayanırlık ve ölümsüzlüğün sembolü olmuştur. Kam ağacı; kendisinden(daha uzun bir ağaç olmadığı sürece ölmezmiş fakat kendi boyunu geçen bir ağaç olursa bu durumu çekemez onunla yarışır ve bu yarışta çok zorlan- dığı icin gücsüzleşerek ölürmüş. Yani Kam ağacını öldü- ren tek şey kendi hırsıymış, tıpkı bir insan gibi... Venüs bitkisi (Dionaea muscipula), her bir bitkinin üzerinde 7 tane kapanımsı yapı barındıran bir koloni bitkisidir. Ka- panlar, aslında bitkinin yapraklarıdır ancak bu yapraklar, bildiğimiz diğer yapraklardan farklı bir görev üstlenmekte- dir. Üzerlerine konan sinekleri, arıları ya da üzerinde yürü- yen karıncaları tıpkı fare tuzağı gibi yakalar ve sindirider. Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak özelliklerinden biridir? A) Benzetmeye yer verilmesi B Nesnel açıklamadan yararlanılması Kişileştirmeden yararlanılması D) Karşılaştırmaya başvurulması DENEME

TEST 3 Made dır; diye deği gön lünü bell Aslında değişmeyi başaramayan her hare- deven son da budur. Bugün, köye yeniden lebilir mi gibi bir soru akla gelebilir ve buna Mümkündür." diye de cevap verilebilir. Ancak böyle bir dönüş, öncekinin hatalarını tekrarlamak rizere yeni bir denemeye girişmek için olmaz. Köy tekrar roman konusu yapılacaksa bu dönüş mut- laka yeni bir başlangıcın habercisi olmak zorunda- foya olu dili yiki Кас dır. en УЙ- Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Köylüyü son derece ilkel, bilgisiz ve basit bir varlık olarak görme, bu anlayışın yol açtığı bir sonuçtur. B) Köy konusu romana, edebiyat dışı bazı faktör- lerin bir sonucu olarak girmiştir. C) Köy romanlarında dikkatle üzerinde durulması gereken noktalardan biri de "köyün gerçeğe uygun" yazıldığı iddiasıdır. Köyün, hep aynı teknik ve anlayışla işlenmesin- den başka, şehirleşme ve sanayileşme yönün- eki gelişmeler de köy romanının sonunu hazır- lamıştır.

12. DÜNYANIN SUYU Tatlı sular %2,4 Diğer tatlı sular %1,2 Atmosfer 3 Canlılar 0.25 Nehirler %0.5 Bataklık %2.6 Topraktaki su 38 Diğer tuzlu sular %0,9 Yer alti suları %31,1 Göller %21,9 Okyanuslar %96,6 Buzullar %67,7 Taban buzu %68 Diğer tath sular Dünyadaki toplam su Tatlı sular Bu görselden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Dünyadaki tatlı suların büyük bir bölümünü okyanuslar oluşturmaktadır. Bataklık sularının oranı buzullar dışındaki tatlı sulardan daha fazladır. Yer altındaki tatlı suların miktarı taban buzundaki sulardan daha fazladır. Buzullar ve yer altı sularının miktarı okyanuslardaki sulardan daha çoktur.

LGS 12 ve 13. sorular bu tabloya göre cevaplandırılacaktır. CANLI BAKIM VE UYUM TABLOSU 5 ! 3 ! 0 2 !XO Anemon Anthias Aslan balığı Trigger Blenny ve Gobi Cüce melek balığı Papaz balığı Denizatı 2 ! X !O 2 !OXX ! 3 !0 ! !00 1 ! ! ! ! ! ! ! 5 X ! XX !X XO 1 ! ! XX !00! ! 1 !OX X OO! !0 !XO 200XXO ! ! Dottyback ! X O O! !O! Gramma Omurgasızlar Kardinal !X ! ! Lapin (Wrasse) Mandarin Melek balığı 2 ! ! 51OXX OO0O !O 4 !OXOO OX ! ! ! !0! ! 2 !X ! !X ! ! XXX ! X ! X !0 100X !OO! ! 4 !OOXO 3 !0 ! 3 !00XO !O ! Müren ! ! XX Palyaço balığı Sert mercanlar !00 Tang Yumuşak mercanlar 00 Zorluk derecesine göre 1-5 arası puan verilmiştir. 1 bakımı en kolay, S ise en zor olan canlılardır. O=Uyumlu, ! = Dikkat edilmeliX =Uyumsuz 12. Bu tabloya göre aşağıdaki balıklardan hangilerini aynı akvaryumda beslemek uygun değildir? A) Palyaço balığı ile aslan balığı B) Papaz balığı ile melek balığı C) Lapin ile melek balığı D) Tirigger ile tang 13 Bu tabloya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anemon ile papaz balığı aynı akvaryuma konulduğunda dikkatli olmak gerekir. B) Anemonu kendi dışındaki bütün canlılarla beslerken dikkatli olmak gerekir. C) Omurgasızlar, trigger dışında bu tabloda verilen bütün canlılarla birlikte beslenebilir. D) Anthiasın bakımı anemon ve melek balığından kolay, müren ve palyaço balığından zordur.