Paragrafta Anlam Soruları

A C) Yeni bir ŞOJ 12. Behçet Kemal Çağlar, kendine yazdığı şiirleri getirdig söyleyen bir gence, Fula başladım. Okumayı sökmek bir yi- an hep okudum. Okuduğumu aklımda ep yazdım. Kardeşim konuşmuyordu. rettim. Aynı ev içinde mektuplaşmaya des. Iletişim kurmak için yazdım. Hep di. Ona sevdiğim şiirleri yazdım. Sev- . Olanı biteni, duyduklarımı, sırlarımı Bunları siz mi yazdınız? der. Genç, çekinmeden cevap verir: Evet, efendim! Hepsini ben yazdım. Behçet Kemal Çağlar: Disiplin çoğunlukla inanildie şeyler sonucu kazanılır. In dir. Bunların hepsinin kişi kendine haz verecek etki gönüllülük ve çalışma ah ile ilgili aşağıdakilerden hangisi Ooo, şeref duydum Tevfik Fikret Bey! Ben sizi çoktan öldü sanıyordum. Behçet Kemal Çağlar'ın alaycı bir dille, yazdığı şiir leri getirdiğini söyleyen bir gence sanatçıda olması gereken hangi özelliği vurgulamak istemiştir? A) Doğallık B) Akıcılık C) Özgünlük D) Tutarlılık Bu metinde anlatılanlar as 7 öken k haline getiren A) Вir konuda süreklilik gö C) İnsan, bir işi zevk alıyor GAMA GAMA

Medyoya Soru Soruyorum | medya ve astirma ya NOTLARIM Eriştiğiniz bilgilerle ilgili "şüphelendiğiniz" veya doğruluğundan emin olamadığınız nok- talar neler? Sıralayınız? Elde ettiğiniz bilgilerin doğruluğundan emin değilseniz aşağıdaki doğrulama yöntemlerinden faydalanabilirsiniz: i? Bireysel mi,

19. Bir özel okulda aynı sınıfta eğitim gören öğrenciler ikiye ayrılacak; birinci grup pazartesi, çarşamba, cuma ikinci grup ise sali, perşembe, cumartesi okula gidecektir. Ata- türk Lisesi idarecileri birinci grubu beyaz sınıf, ikinci grubu yeşil sinif olarak adlandırmıştır. Cemil, Beyza, Asya, De- met, Esra, Feyza, Hazal ve Idil adlı sınıf arkadaşları iki eşit gruba ayrılacaktır. Beyaz ve yeşil olarak adlandırılan grup- lara kimlerin seçildiğiyle ilgili bilinenler şunlardır: • Feyza ve İdil farklı gruplardadır. Hazal beyaz gruptadır. Asya ve Demet, Cemil'den farklı gruptadır. Beyza ve Esra aynı gruptadır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle söylene- mez? A) Asya, beyaz gruptadır. B) Asya ve Hazal aynı gruptadır. C) Demet ve Feyza aynı gruptadır. D) Esra, ikinci gruptadır.

r li (8.) Yağmur suyu, tarlada yetişen ürünlere ve bitkilere faydalıdır. Suni yollarla sulama ya- pılarak da tarım ürünleri yetiştirilebilir. Ancak yağmur ile yetiştirilen tarım ürünleri mineral bakımından zengin olur ayrıca yağmur bit- kinin her noktasına nüfuz ettiği için ürünler- de verim daha da fazla olmaktadır. Yağmur suyu, mineral bakımından zengin olduğun- dan içme suyu olarak kullanılabilir. Ayrıca, yağmur suyu saçlara, ellere ve vücuda çok iyi gelir. Yağmurlar, ormanların devamlılığını sağlamaktadır. 1 Bu parçaya aşağıdaki başlıklardan hangisi- nin verilmesi en uygundur? A) İçme Suyu Yağmur B) Yağmurun Faydaları C) Yağmur ve Doğa D) Yağmurla Gelen Güzellik 151

Deneme >> 10. 1. metin Done dolana sözü edebiyata getiriyoruz. Edebiyata çıkmayan, edebiyattan yol aramayan her mese- lenin geçici olduğunu ve insan ile toplum araştırmasını karşılayamayacağını biliyoruz. Bir tartışmaya ya da konuya seviye katan da değer veren de edebiyatla kurabildiği ilişkidir. Edebiyat, yol gösterici olduğu kadar bilgi üretme ve iş yapma yönteminin de kaynağıdır. Edebiyat, dilden kaynayıp gelir ve insan ancak dille mümkündür, II. metin Edebiyat, toplumsal varlığımızın akış yönünü gösterdiği kadar onun ruhu ve içeriğini de gösterir. Yal- niz bir farkla: Bugüne kadar hiçbir devirde böyle bir karmaşa, iç içelik, yan yanalık görülmedi belki edebiyatımızda. Nicelik, niteliği bu kadar yakından tehdit etmedi. Popüler kültür-esas olanın yerine geçmeye yeltenmedi. Çoğunluğa ve çeşitliliğe itiraz edilemez. Bir gösterge olarak önemlidir çeşitlilik. Ne var ki nitelik yönünden değil de nicelik yönünden bir çeşitlilik baş gösterince orada durup daşün mek gerekir. III. metin Şairin ya da yazann kendine göre esasli meseleleri vardır ve kendisine özgü yollarla bunu açığa çı- karir. Bir meseleyi edebiyata yansıtabilmek için yetenek, bilgi, kültür, yaraticilik, adanmışlık, çalışma gibi pek çok özelliği birlikte taşımak gerekir. Gerçek bir sanat eseri, asıl gücünü bu özelliklerin bir araya gelmesinden alır. Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış metinlerden herhangi birinin ana düşüncesi degildir? A) Özgün bir sanat eseri ancak yazarın hayal gücünden süzlüp gelebilir B) Edebiyat; hayatin bir parçasıdır, hayata işık olur ve hayatı anlamlandın. C) Bir yazarın kıymetli eserler oluşturabilmesi için sahip olması gereken önemli vasıflar vardır. D) Günümüzde sırf çeşitliliği artırmak için üretilen kalitesiz eserler edebiyata zarar vermektedir. 11.

8. Test - Metin Türleri - Il 1. Bölüm 1. Konuların ele alınış şekline göre 1920-1946 arasında yazılan romanları dört ana gruba bölmek mümkündür: Sosyal ve Siyasi Olayları Esas Alan Romanlar: Bu romanlar insanı, aileyi ve çevreyi ül- kemizin sosyal ve siyasî değişmesi içerisinde ele alarak inceler. Bu romanların asıl hareket noktaları ve sundukları mesajlar da siyasî ve sosyaldir. Anadolu Romanları: Bu romanlar Anadolu'yu, Anadolu insanın yaşadığı sıkıntıları anlatmıştır. Her bir roman bir Anadolu kasabasında cereyan eden olaylar etrafında şekillenir. Tarihî Romanlar: Türk tarihinin önemli olaylarının veya tarihin seyrini değiştiren önemli devlet adamlarının hayatlarının ve başlarından geçen olayların anlatıldığı romanlardır. Aşk Romanları: Aşk romanları, konusu sadece kadın erkek ilişkisine dayanan romanlardır. Bazı aşk romanlarında diğer konulara da temas edilmiş olsa bile romanin asıl omurgası kadın erkek iliskisidir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi açıklaması verilen roman türlerinden birine ait değildir? A) Padişah, kendisi aleyhinde faaliyet gösterenleri iki gruba ayırarak onlara karşı politikalar ge- liştirmeye karar verir. Birinci grupta para ve mala karşı arzusu olanlar vardır. Bunları sürekli maddi imkânlarla destekleyerek kendi saflarına çekmeye çalışacaktır, ikinci grupta samimi aydinlar vardır. Bunları da değişik devlet görevlerine davet edecektir. B) Mevcudiyetini öksürüğü, aksiniği ile bile duyurmayan bu adamdan tuhaftır ki hepimiz çekinir, ürkerdik. Cam kavanozda balık gibi sessiz, pitirtisiz; bulunduğu odadan bile habersiz yaşadığı hâlde gene de "Bu yaşlı adam ne der, ne düşünür, ne yapar?" diye üzülür meraka düşerdik. Halbuki o ne bir şey der ne bir şey düşünür ne de bir şey yapardı! C) Ali Şahin Efendi okulu bitirir bitirmez, Maarif Nezaretine giderek kendi arzusuyla Anadolu'ya gitmek istediğini söyler. Hemen Sarova kazasına tayin ederler. Ali Şahin Efendi, kazaya gel- diği zaman tanıdığı memur ve eşrafın yeniliklere açık olmadığını görür. Herkes kendi kozasını oluşturmuş ve herkes birbirini kabullenmiştir. D) Atllar geniş çayırlığa dağılmışlar, dinleniyorlardı. Atından inmemiş olan Yüzbaşı Işbara Alp, buyruklar veriyor; atını öteye beriye sürüyordu. Gece basıp ortalık iyice kararınca o da atından indi. Çerilerinin yaktıkları ateşe doğru yürüdü. At uşağı Çalik, onun ağını almış gezdiriyordu. Bu gece yüzbaşının gönlünde bir sıkıntı vardı. Bilmeden iş görüyordu. Ateşe doğru isinmak için yürümüştü. Ateşe yaklaşınca yaz olduğunu, isinmak gerekmediğini hatırladı.

TURKÇE YÜCEL AKADEMI 9. 1. Metin Origami, bir çeşit kâğıt katlama sanatıdır. Japonca oru (katlama) kami ( kagi anlama gelmek- tedir. Bu kelimelerin birleşmesiyle "katlanmis kağıt" anlamına gelen sanat ortaya çıkmaktada. Oni gami, Japonca bir isimden geldiği için Japon sanat olarak bilinir fakat bu oyunun tarihi Cine dayanmaktadır. Origami, makas ve yapıştırıcı kullanmadan yapılan en eğlenceli sanatlardan biridir. II. Metin Kirigami, Japonca "kiru" (kesmek) ve gami" (kağıt) szüklerinin birinden meydana gelmis olup kesme işlerinin de kullanıldığı kağıt katlama sanatına verilen addır. Bu sanatta kesane istemi ön plandadır, kâğıt daha az katlanır ve daha fazla kecil. Baz kuigami sanatoasa simetik ke simler yapabilmek amacıyla kağıtta çesitli işaretlemeler yapar. Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak özelliklerinden birida A iki metinde de karşılaştırma cümlesi kullanılması Blki metinde de sart cümlesi kullandması c) iki metinde de neden- sonuç cümlesi kullanması D) iki metinde de amaç - Sonuc cümlelerine yer verilmesi ARADEN

A 9. 11. İlkel topluluklar ve kültürsüz insanlar, tarih bilincine sahip değildirler, onlar yalnızca lundukları zaman içinde yaşarlar. Onlar için dünya, insanlık, medeniyet ve millet sadece görebildiklerinden ibarettir. Onların görüş ufuk- ları dardır. Bundan dolayı onlar, içinde yaşa- dıkları şartları ve meseleleri de derin olarak kavrayamazlar. Duyguları ve düşünceleris köksüz ve çocukçadır. sig, Düşüncelerini bu şekilde dile getiren bir yazarın aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklene- mez? A) İnsan kendi medeniyetini tanımalı, insanlığın geçmişine karşı derin bir ilgi duymalıdır. B) Medenî olmak için medeniyet tarihini bilmek, insanlığın geçmişini araştırmak gerekir. C) İnsanlığın, fikirlerin köklerini geçmişte arayama- yız; bunlar zaman içinde gelişir ve değişir. D) Geçmiş bilinci bizim zamanımızı daha iyi anla- mamızı sağlar.

A DENEME 8. Türkçe Bu testte 20 soru vardır Cevaplarinizi, cevap kagidina işaretleyiniz 1. II. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur. Edebi eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adindan sonra konur. IKI NOKTA (0) Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur. Genel ag (Internet) adreslerinde kullanılır. IV TIL Ebru: Türk Kağıt Süsleme Sanatı Ebru, kendine özgü tekniklerle hazırlanan ve tekneye alinan suyun üze- rinde boyalarla oluşturulan desenlerin kağıda aktarılmasıyla yapılan geleneksel bir sanattır. Yüzyıllar boyunca pek çok özel ebru çeşidi gelis. miştir. gelgit, taraklı, hatip, bülbülyuvası, çiçekli... Farklı coğrafyalar, kül- türler, bireyler ve onların tecrübeleri "ebru sanatı"nin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Ebru yaşamın kaynağını temsil eden suyun (ab-ı hayat). renklerin dansını temsil eden boyaların ve sanatçının hislerinin bir araya gelmesiyle oluştuğundan her bir eser emsalsizdir ve ikinci kez aynı şekil de üretilemez. (Kaynak: http://www.kultur.gov.tr/) Bu metinde iki nokta, yukarıda numaralanmış görevlerinden hangisiyle kullanılmamıştır? A) IV. B) III. C) II. D) 1. DENEME-1 2 Diğer saylaya geçiniz

2. Toplum eğer sanatçının ortaya çıkardığı eserini benimserse sanatçıyı da er ya da ges bağrına basacaktır. Toplumun dertleri ile sıkıntıları ile ilgilenmeyen, insanlara yararlı olmayan sanatçıların ve sanatlarının gelece. ği de çok parlak olmayacaktır. Hiçbir zaman sanatçı kendini içinden çıktığı toplumun üstünde görmemeli bilakis alçak gönüllo olmalıdır . Sanatçı kendini büyük görmeye başladığı zaman yıldırım hızıyla toplumun, sevenlerinin gözünden düşecektir. • Seyircisiz tiyatro, dinleyicisiz müzik düşü- nülemeyeceği gibi, okuyucusuz edebiyat da düşünülemez. Dünyadaki her şey, insanlara faydalı olmak için vardır. Bu itibarla sanat da var olabilmek için insanlara faydalı olmak zorundadır. Bu işi en kestirme yoldan en faydalı biçimde yapan, gerçekten en büyük sanatçıdır. eser Bu metinlerde vurgulanmak istenen ortak yön aşağıdakilerden hangisidir? A) Eseri beğenilen yazarların kendileri de halk tarafından sevilir. B) Bir sanatçıyı var eden ortaya koyduğu Jeridir. Sanatın varlığı toplum için faydalı olmasına bağlıdır. D) Sanatçılar, hiçbir zaman alçak gönüllülüğü elden bırakmamalıdır.

HIPER ge Net Bar öğre Ozer Ses Kler • Bae gu 3. (1) 24 Ocak 2020 akşamında meydana ge- len, merkez üssü Elazığ'in Sivrice ilçesi olan 6,8 mw büyüklüğündeki deprem, bir yandan neden olduğu can kayıpları ve ya- ralanmalarla tüm ülkeyi yasa boğdu. (1) DI- ğer yandan da bir deprem kuşağında yer alan ülkemizde depreme karşı hazırlikli olmanın ve depremle yaşamayı öğrenme- nin önemini bizlere bir kez daha hatırlattı. () Öngörülemeyen ve önlenemeyen do- ğal afetlerden olan depremleri en az can ve mal kaybıyla atlatabilmenin yolu öncelikle depreme dayanıklı yapılar inşa etmekten geçiyor. (IV) Günümüzde depreme daya- nikli binalar inşa etmek amacıyla teknoloji geliştirilmeye başlandı. Okur hang biriy plus AG B) C) Numaralanmış cümlelerin hangisinde "Yeryüzünde veya herhangi bir gök cismin- de belli şartları sağlayan bölge" anlamını taşıyan bir sözcük kullanılmıştır? FARKLI SEM D A)! B) 11 C) III D) IV

18. ETKINLIK Anda verilen Canakkale Savile nimering WAKKAL SON MEKTUP CANAKKALE a) Çanakkale Savaşı ile ilgili bir film hazırlasaydınız adı ne olurdu? b) Filminizin içeriğini defterinize kısaca yazınız, c) Filminiz için bir afiş tasarlayınız. Afişiniz için Çanakkale Savaşı ile ilgili görselles uz

6. 1. Asteroit Kuşağı'nda yaklaşık 1,5 milyon asteroit bulunduğu tahmin ediliyor. II. Bugüne kadar keşfedilen asteroitlerin sayısı 1 milyonu aşmış durumda. III. Bu sayılar arasındaki farka bakarak yüz binlerce asteroidin keşfedilmeyi beklediğini söyleyebiliriz. IV. Konu uzay olduğunda günlük hayatta kullandığımız sayıların çok küçük ve önemsiz olduğunu söylemeye sa- nırım gerek yok. V. Bilim insanları teleskoplarla düzenli olarak Asteroit Kuşağı'nın fotoğraflarını çekip bilgisayar yazılımları yardı- mıyla inceliyor. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir metin oluşturulduğunda hangisi dışarıda kalır? A II B) III C) I D) V AM 7. () Pikniğe gitme kültürü bize nasıl ve ne şekilde geldi doğrusu çok merak ediyorum. (II) Öyle ya, yakın zamana lerinde yaşıyordu, bu da demek oluyor ki hemen hemen herkesin evi-

GÜNAY DENEME 2 TÜRKÇE 5 ve 6.soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. GÖNÜLLER YAPMAYA GELDIĞI DÜNYANIN İLAHİ AŞKI ARAYAN YOLCUSU: YUNUS EMRE Büyük Türk düşünürü ve sair Yunus Emre, sevgi, saygı, hoşgörü, doğruluk, sabır, kanaat, cömertlik, fedakarlık, Allah sevgisi ve gönül yapmak gibi değerlerle yüzyıllardır insanlığa işık saçıp yol gösteriyor. Orta Asya'da Ahmed Yesevi ve dervişlerinin hikmetleriyle başlayan tekke şiiri geleneğini özgün bir şekilde devam ettirdi. Anadolu'nun manevi mimarlarından Yunus Emre, her müminin arzuladığı ilahi aşkı anlattığı şiirlerini halk diliyle yazdı. 13 - 14. YY Kesin doğum tarihi bilinmeyen Yunus Emre, çeşitli kaynaklara göre, 13. yüzyılın ortaları ile 14. yüzyılın ilk çeyreği arasında Anadolu'da yaşadı. Şiirlerinde sevgi, saygı, hosgörü, doğruluk, sabir, kanaat, cömertlik, fedakarlık, Allah sevgisi ve gönül yapmak gibi değerleri ele aldı. Yunus Emre'nin 1320 yılında öldüğü tahmin ediliyor. Hacı Bektas-1 Veli tarafından Tapduk Emre dergahına gönderilerek, Tapduk Emre'nin dervisi olarak yetişti. colo ESERLERİ . Risaletü'n-Nushiyye • Divan Türkiye Türkçesinin tarihi devresinin ilk safhasını teşkil eden ve "Eski Anadolu Türkçesi" adı verilen bu şivenin oluşmasında rol oynadı. 5. Yukarıdaki infografikten hareketle Yunus Emre ile ilgili; 1. Şiirlerini kaleme alırken taklitten kaçınmıştır. II. Eserlerinde sanatlı ağır bir dil kullanmıştır. III. Yeni bir şivenin oluşmasına katkı sağlamıştır. IV. Insanlara ışık olan eserlerinde yalnızca llahi aşkı anlatmıştır. X numaralanmış bilgilerden hangileri söylenebilir? A) I, II B) II, III c) I, II D) II, IV Infografikteki altı çizili cümlenin ifade ettiği anlam aşağıdakilerden hangisidir? Öneri B) Eleştiri C) Abartma BB Varsayım 8. Sinif

DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI BU ÇALIŞMA KAĞIDINA BAŞLAMADAN ÖNCE ANLATIM BİÇİMLERİ VE DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI İLE İLGİLİ DERS NOTLARINIZI GÖZDEN GEÇİRİNİZ. Aşağıdaki paragraflarda baskın olan düşünceyi geliştirme yollarını bulup yanındaki kutuya yazınız. TANIK GÖSTERME TANIMLAMA ÖRNEKLENDİRME SAYISAL VERİLERDENYARARLANMA KARŞILAŞTIRMA Roman, insanların başından geçen ya da geçebilecek türdeki olayları yer ve zaman belirterek anlatan uzun yazı türüdür. Yazarın üstün bilgisi, sağlam gözlemi, duygusu romanin başarlı olmasını sağlayan en önemli etkendir. Karşılaştırma; nesneler, kavramlar, olay ya da durumlar arasındaki benzerlik veya farklılıkların dile getirilmesidir. Dolayısıyla karşılaştırma, yalnızca iki kavram arasındaki karşıtlıklan gösterme değildir. Benzerlikleri gösterirken de karşılaştırmalardan yararlanılabilir. İlkokul çağındaki bir öğrencinin kırk dakikalık derste dikkatini öğretmende tutma süresi on beş dakikadır. Lise öğrencilerinde ise dikkatli ders dinleme otuz dakikaya kadar çıkmaktadır. Verimli ders işlemek isteyen öğretmenin bunlar göz önünde bulundurması gerekir. Genç Kalemler hareketi, edebiyatımıza özellikle dil konusunda yepyeni bir anlayışı getirmiştir. Türkçe kendi benliğine yavaş yavaş dönmeye başlamış; halk, aydinlarin yazdıklarını anlar duruma gelmiştir. 1911'li yıllarda yazan Ömer Seyfettin'i, Ziya Gökalp'i açıp okuyun, severek, anlayarak okursunuz yazdıklarını. Sözcükler, tamlamalar hep anlayacağınız biçimdedir. Mutluluk, aslında herkesin çok yakınında. İsteyen herkes, her an mutlu olabilir. Fizolof Sokrates: "Bir kitap, bir çiçek, bir kuş...ne büyük saadet!" derken bunu anlatmıyor mu? Adapazan Şeker Fabrikası 1953'te işletmeye açıldı. Kuruluşta günde 1800 ton olan pancar işleme kapasitesi 1980'de 6000 tona çıkanldı. Bu büyük bir gelişme. Öğrencilerin çalışırken ara verip dinlenmeleri gerektiğini düşünenlerdenim. Mola verilmeden yapılan uzun soluklu bir çalışma, verimi düşürür. Ellişer kişiden oluşan iki aynı gruba yüz soruluk bir test uygulanır. Grubun biri, testi hiç ara vermeden yanıtlarken, diğer gruba elli sorudan sonra 15 dakikalık dinlenme verilir. Dinlenme almayan grubun başarısı, alan grubun başansından % 30 düşük çıkar. Toplumda insanlar arası güvensizlik, iletişimsizlik ve bencillik artarak devam ediyor. İnsanlar arsindaki uçurum her gün artıyor. Bu tablo karşısında derin bir ümitsizliğe düştüğümüzde bazen öyle insani olaylarla karşılaşıyoruz ki birden bire yüreğimizdeki kireçler çözülüyor; umutsuzluklar çiçek açan umutlara dönüyor. Bir sanatçımız için düzenlenen konser de bunlardan biri. Amansız bir hastalığa yakalanan bu müzisyeni iyileştirmek, onun tedavi masraflarını karşılamak için bütün müzisyen arkadaşlan seferber olmuşlar.

7 Com 3 8. Ayşe, Onur, Ebru, Seda, Hülya, Esra ve Cem adlı kişiler yuvarlak bir masa etrafında sırasıyla birden yediye kadar numaralandırılmış koltuklarda otur- maktadır. Bu kişilerin oturma düzenleriyle ilgili şunlar bilinmektedir: . 3 numaralı koltukta Cem, 7 numaralı koltukta ise Esra oturmaktadır. • Ayşe ile Hülya arasında yalnızca bir kişi otur- maktadır. • Ebru ve Onur'un her iki yanında bayan otur- maktadır. Buna göre aşağıdakilerden hangisinin oturdu- ğu koltuk kesin olarak bilinmektedir? A) Ayşe C)Ebru B) Onur D) Seda