Paragrafta Anlam Soruları

1. 2. BÖLÜM PARAGRAFIN ANLAMI VE YORUMU Göller, doğal dengenin sağlanmasında önemli bir etkiye sahiptir. Göllerin kirlenmesi ve kuruması günümüzün büyük sorunlarındandır. Göllerin kirlenmesine ve kurumasına sebep olan pek çok etken vardır. Aşağıdaki metinlerin hangisinde bu cümlelerde ifade edilenlerin tümüne değinilmiştir? e PES OFE 05FA0COB TEST-15 A) Marmara Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, ülkemizde kuruyan göllerin civa- rında yaşayan hayvan ve bitki türlerinde önemli bir düşüşün olduğunu ortaya çıkardı. Gü- nümüz dünyasının mücadele etmesi gereken pek çok sorundan biri olan, kirlenmiş olduğu kurumuş göllerin, bitki ve hayvanların varlıklarını sürdürebilmesinde ne kadar etkili olduğu böylece bir kez daha gözler önüne serildi. B) Küresel ısınma, sanayi tesislerinin atıkları ve tarımda yapılan yanlış sulama; göllerin kirlen- mesine ya da kurumasına neden oluyor. Birçok hayvan, böcek ve bitki türüne ev sahipliği yaptığı için doğanın kendi içindeki uyumunda büyük bir rol oynayan göller, her geçen grin daha çok kirleniyor ya da tamamen kuruyor. Yaşadığımız çağın en ciddi çevre sorunların- dan biri olan bu duruma bir çare bulmamız gerekiyor. C) Doğa ve çevre gönüllüleri, uzun zamandır ülkemizdeki göllerin durumuna dikkat çekmeye çalışıyor. Son olarak Beyşehir Gölü'nde bir araya gelen gönüllüler, çevrede inceleme yapa rak içler acısı tabloyu tüm Türkiye'ye göstermeye çalıştı. Göllerin kurumasına ve kirlenme sine sebep olan küresel ısınmaya karşı tedbirler alınmasını ve sanayi tesislerinin kontrol altında tutulmasını istediler. D) Göllerin, bitki ve hayvan varlığının sürdürülmesindeki etkisi her geçen gün biraz daha iyi anlaşılıyor. Uzmanlar, göllerde yaşamını sürdüren kuş türlerinin toplam varlığının, bu gölle- rin kuruması veya kirlenmesi sonucu giderek azaldığını tespit etti. Aynı şekilde, bitki varlı- ğında da azalma görüldü. Göllerin ve canlıların bu durumu, büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. 3. He bir m W

2. BÖLÜM PARAGRAFIN ANLAMI VE YORUMU Yıldızların gökyüzündeki yeri değişirken Kutup Yıldızı, neden hep aynı yerdedir? Küçükayı takımyıldızı, gökyüzünde Büyükayı takımyıldızı gibi net görülebilir mi? Küçükayı takımyıldızında bulunan yıldız sayısı Büyükayı takımyıldızından az mıdır? Aşağıdaki metinlerin hangisinde bu soruların tamamına cevap verilmiştir? A) Geceleyin gökyüzüne baktığınızda, bir cezveyi andıran Büyükayı takımyıldızını net bir şe- kilde görebilirsiniz. Küçükayı için aynı şeyi söyleyemeyiz çünkü Küçükayı'da sönük yıldız sayısı Büyükayı'dan fazladır. Küçükayı'nın parlak yıldızlarından biri olan Kutup Yıldızı ise diğer yıldızlardan farklı olarak gökyüzünde her zaman aynı konumda yer alır. Bunun nede- ni ise Kutup Yıldızı'nın, Dünya'nın dönme ekseninde olmasıdır. B) Küçükayı takımyıldızı, sönük yıldız sayısı Büyükayı takımyıldızından daha az olduğu için gökyüzünde net bir biçimde görülmez. Bununla birlikte Küçükayı'nın üyelerinden biri olan Kutup Yıldızı, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biridir. Dünya'nın kendi eksenindeki dönüşü nedeniyle tüm yıldızlar Dünya çevresinde hareket ediyor gibi görünürken Kutup Yıldızı hep aynı konumdadır ve daima kuzeyi gösterir. C) Dünya'nın kendi ekseninde dönmesi nedeniyle gök cisimlerini Dünya'nın çevresinde dönü- yormuş gibi görürüz. Kutup Yıldızı ise hep aynı yerdedir çünkü bu yıldız, Dünya'nın dönme ekseni doğrultusunda yer alır. Kutup Yıldızı, yıldız sayısı Büyükayı'dan daha az olan Küçü- kayı takımyıldızının bir üyesidir. Küçükayı, sönük yıldız sayısı Büyükayı'dan fazla olduğu için gökyüzünde Büyükayı kadar belirgin görülmez. 1. 004A0E04 TEST-12 3 ve 4. sa Bağışıklık tüketimic vücudu liklard: Uzma elli y 3. D) Eski zamanlarda kervanlara ve gemilere yol gösterici bir rol üstlenen Kutup Yıldızı, gökyü- zünde her zaman aynı konumda bulunur. Bu, Kutup Yıldızı'nın Dünya'nın dönme eksenin- de yer almasındandır. Kutup Yıldızı'nın bulunduğu Küçükayı takımyıldızı, gökyüzüne ba- kıldığında Büyükayı takımyıldızı kadar parlak görünmez çünkü Küçükayı'daki yıldızlardan bazıları Büyükayı'daki yıldızlar kadar parlak değildir.

1. 2. BÖLÜM PARAGRAFIN ANLAMI VE YORUMU Gizem Öğretmen, öğrencilerinden bazı konularla ilgili hazırlıklı konuşma yapmalarını istemiştir. Öğrencilerden dördünün yaptığı konuşmaların ana düşünceleri aşağıda verilmiştir. Insanın bir sanat dalıyla uğraşması, hayal gücünün gelişmesinde çok etkilidir. Hayal gücü, bilgi birikimine dayandırılmadığı sürece bir anlam ifade etmez. Insanlığın bugünkü bilgi birikiminde hayal gücünün büyük bir etkisi vardır. Bilgi ve hayal gücü açısından gelişmiş çocuklar, özgün düşünme becerisi kazanır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi, sözü edilen öğrencilerin yaptığı konuşmalardan biri olamaz? ● ONO O 02DC00F6 TEST-1 3. Kemik ili lan bir v nin de mik ik kem dan A) Insanlık, tarih boyunca pek çok sorunla karşılaşmış ve bu sorunların çözümünde bilgi ve tecrübesi kadar hayal gücünü de kullanmıştır. Hayal gücü sayesinde aklını daha etkin bir şekilde kullanmış ve bilgisini artırmıştır. Mesela matbaa, önce hayal edilmiş; sonra bulun- muştur. Dolayısıyla günümüzde gelinen noktada hayal gücünün payı yadsınamaz. B Hayal gücü ve sanat arasındaki ilişki geçmişten beri tartışılagelmiştir. Bugüne dek ortaya konmuş sanat eserlerine bakıldığında bunların hem üstün bir yetenek hem de üstün bir hayal gücü ürünü olduğu görülmektedir. Bu nedenle, sanatta başarılı olmak isteyen bir kimsenin, becerilerini ve hayal gücünü geliştirmekle işe başlaması herkesçe kabul edilme- si gereken bir gerçektir. () Hayal gücünün bilimsel ilerleyişteki etkisinden sürekli söz edilir ancak unutulmamalıdır ki insanın hayal gücünü geliştiren, eğitimdir. Birtakım bilgilere sahip olmayan bir insanın salt hayal gücüyle bazı şeyleri başarmasını beklemek boş bir umuttur. Hayal gücü, ancak her- hangi bir konuda yeterli bilgiye sahip olma temelinin üstüne inşa edilebilecek bir binadır. D) Çocukların zihinlerini gerekli ya da gereksiz pek çok bilgiyle doldururken onların hayal gücünü geliştirmek için de çalışmalıyız. Zira hayal gücü gelişmemiş nesiller, kendilerinden önceki nesilleri taklit etmekten başka bir şey yapamaz. Özgün düşünebilen bireyler yetiş- tirebilmenin temel koşulu, çocukları hem bilgi bakımından hem de hayal gücü bakımından geliştirebilmektir. du b

5. Açık ileti, isminden de anlaşılabileceği gibi anlamın açık olduğu, tartışmaya ve anlam karışıklığına yer vermeden tek bir yargıyı anlatan ifadelerdir. Anlamın kapalı olduğu, amacın daha güzel ve et- kili söz söylemek olduğu, sanatlı söyleyişin çokça kullanıldığı ifadeler ise örtük iletidir. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangisi diğerlerinden farklı iletilere örnek gösterilebilir? A Tabiat ile hayat, insanoğlunun şekil vererek güzel ve faydalı eserler vücuda getirebileceği mu- azzam malzemeler barındırır. Resim mi yapmak istiyorsunuz? Dünyada renkten ve boyadan çok ne var? Hakiki bir ressam konu bakımından da bir sıkıntı çekmez. Bütün tabiat ve hayat işlene- cek konu ile doludur. Mühim olan, herhangi bir konu etrafında bir renk kompozisyonu vücuda getirmektir. B) Insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendi- sini sevilmeye lâyık görmediği için. Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için. Konuş- maktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedil- mekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. CKulübeden çıktı ve göle doğru yürüdü. Böğürtlenlerle kaplı kırmızı toprakları geçti. Mor püskül- lü çiçekler açmış deve dikenlerine, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte güneşe dönen Irlanda yoncala- rına baktı. Gri bir pusla kaplı gölün yüzeyinde oluşan beyaz köpüklü dalgaları inceledi. D) Ay gibi, bir ateş gibi yağıyor usul usul terliyor bir batık gemi. Kan sızıyor bir halkın dinmeyen uğultusundan ve eskiden bir şehre girdiğimi hatırlıyorum. Bir şehre yerleştiğimi hatırlıyorum. Rüzgârın eskittiği bir şemsiyeyle suyun paslandırdığı bir anahtarla herkes gibi bir avuç bedenim- le yarım dirimler yarım ölümler taşıyarak bir denizin altından, oldukça ağır bir denizin altından ağzı tıkalı bir sürahi gibi suyun yüzüne çıktığımı hatırlıyorum.

ye, Mutluluğu arayan bir adamın yolu bilge birisi ne düşer. Mutluluğu arayan adam, bilge kişi- "Bu dünyada nasıl mutlu olunur? diye soru sorar. Bilge adam soruyu soran adamı göz ucuyla süzdükten sonra "Herkese sen haklısın. deyip kimseyle tartışmaya girmeyeceksin!" ce- vabını verir. Bu cevap karşısında adam "Ama o zaman haksız olurum!" diye sitem eder. Bu- nun üzerine bilge adam, "Sen mutlu mu olmak istiyorsun yoksa haklı mı?" diye cevap verir. Bu metinden yola çıkarak hangisine kesin olarak ulaşabiliriz? aşağıdakilerden A Mutlu olmak ve haklı olmak aynı yerde bu- Tunmayabilir. Binsanların mutlu olması için her zaman hak- li olmalarına gerek yoktur. Haklı olan her insan aynı zamanda mutlu da sayılır. İşleyen Zeka Yayınları Prinsanlar mutlu olmak için uğraşmalı, haklı olmak için değil. 6. Sınıf Türkçe 89

3 ve 4. soruyu aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Ruh huzuru ve mutluluğu için, insanın elindekileri paylaş- maya alışması lazımdır. İnsan, gelirinden bir kısmını buna ayırmalıdır. Hepsini kendisine ayırmak ve hiç kimseye zırnık koklatmamak, insanın ruhen alçalıp züğürtleşmesine sebep olur. Böyleleri, dünyanın en yoksul insanlarıdır, asla doymak bilmezler ve hiçbir şeyle mutlu olmazlar. Daima daha fazla- sını elde etmeye çalışırlar. Bunlar, zavallı insanlardır. Kimse bunların, birisine bir şey verdiğini görmemiştir. Bir çay bile içirmezler. Bütün dinler ve inançlar, insanı vermeye teşvik eder. Cimrilik yerine bolluk felsefesine alışmamız lazımdır. Verin ki daha çok gelsin. 3. Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Dünyanın en yoksul insanları paylaşma bilinci olmayanlardır. B) Mutluluk ve içsel huzur için paylaşmak gerekir. C)Yapılan paylaşımların bir sınırı olmamalıdır. D) İnsanlar kendilerini cimrilik yerine bolluk felsefesine alıştırmalıdırlar.

01:00 1. şılığını Tercüme etmek demek sadece sözcüklerin yerine baş- ka dildeki karşılığını koymak demek değildir. Tercüme etmek, dilde bir yaratma işidir, sadece sözcüklerin kar- bulmak olsaydı dünyanın tüm dillerinde yazılan kitapların tercüme edilebilmesi gerekirdi. Ama durum böyle değildir. Bir roman, bir şiir her şeyden önce bir sanat eseridir; onu başka dile çevirirken o yeni dilde de bir sanat eseri olmasına çalışmak gerekir. D Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- değenmeyen miştir? A Tercüme etmenin, eseri başka bir dilde yeniden yaz- mak demek olduğuna B) Tercüme etmenin sadece kelimelerin yerine başka dildeki karşılığını koymaktan ibaret olmadığına Tercümenin başarısının, çevirmenin her iki dile de hâ- kim olmasına bağlı olduğuna D) Tercüme etmenin bir eserin, sanat eseri olma özelli- ğinin korunması gerektiğine <

3. Jeolog, dünyayı meydana getiren katı ve sivi maddeleri ve onları şekillendiren süreçleri araştıran bilim insanıdır. Jeologlar, genellikle jeoloji eğitimi görürler. Jeoloji eğitiminin yanı sıra fizik, kimya, biyoloji gibi bilim dallarında da eğitim alırlar. Fakat jeologların kendilerini en çok geliştirme olanağı kazandığı alanlar, saha çalışmaları ve laboratuvar çalışmalarıdır. - 148 Bu metin düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanabilir? A Çalışmalarıyla toplumu bu olayların oluşumu konusunda bilgilendirirler. B) Jeolojik süreçlerin incelenmesi ve anlaşılması, büyük petrokimya araştırmalarının sonucunda oluşur. Bir jeologun yapacağı görevler, işverene göre değişiklik göstermektedir. D) Bazi jeologlar madencilik alanında da çalışarak metal, petrol ve diğer toprak kaynaklarını araş- tırırlar. NITELIK YAYINLARI 6. C og ni YAY

2. Çocuğunuza okuyacağınız bir hikâye; sadece okuma eylemi değil, çocuk ile anne-babayı kaynaştıran bir ileti- şim aracıdır. Aynı zamanda çocukları sosyalleştiren harikulade bir iştir. Bilgiye erişme imkânını sunma ve çocu- ğun huzuruna katkıda bulunması da cabasıdır. Masal ya da öykü kitabı okuma, uzun yıllar pasif bir aktivite ola- rak değerlendirilmişse de kitap üzerinde yapılacak tartışma, çocuğu kendi bakış açısının çok ötesine taşıyacaktır. Sık sık kitap okunan çocukta, okuryazarlığın gelişimine imkân sağlanırken çocuğun kelime hazinesi de gelişe- cek, çocuk yazılı edebiyatın söz dizimini kavrayacak, bilmediği kelimelerin anlamını öğrenecektir. Bu metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Kitap okumak aile bağlarını kuvvetlendirecektir. B) Kitap okumanın insanlarla iletişim kurmada olumlu etkisi vardır. C) Kitap üzerine yapılan tartışma insanı ileriye götürür. D) Kitap okuma, çocuğa düş gücünün kapılarını açacaktır.

Kuyruğu havada ve ucu kıvriksa: Kediniz mutlu PARAGRAFta CONNOKTA KEDİNİZİN DİLİNİ ÖĞRENİN Kuyruğu yere indirmişse korku ya da suçluluk hissettiğinin göstergesidir. Kuyruğu aralıklarla titretiyorsa heyecanlı ya da endişeli. Kuyruğu düz ama açısı aşağıya doğru eğimliyse korkmuştur ve kendisi saldırmaya hazırlanmıştır. Kuyruğu sakin bir şekilde size doğru gelerek titreştiriyorsa sizi gördüğü için sevinçi Kuyruğun tüyleri farklı yönlere doğru kabarmışsa tehdit altında hissediyor ve heyecanlı. Kuyruğunu sert bir şekilde bir yandan diğer yana sallıyorsa genellikle kızgın olduğunu gösterir. Ama oyun istiyorsa da bu şekilde davranış sergiler. 174 Bu görseldeki bilgilerden hareketle kedilerle ilgili, 1. Yanlış bir şey yaptıklarında kuyrukları aşağıda olur. II. Kuyruğunu düzleştirip vücudunu aşağı doğru çekiyorsa saldırıya hazırlanıyordur. Itt Olumlu duygular içerisindeyken kuyruğu hep havadadır. IV. Heyecanlı olduğunda kuyruğundaki tüyler kabarıktır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) I ve II. B) I, II ve It Vücudunu "N" şeklinde eğip kuyruğunu havaya dikiyorsa kendini koruma modunda ve her an saldırmaya hazır. CI ve IV. DMT, III ve N.

1. 10'DA ON 10. Orhan Veli, şiirlerinde sıradan insanların sıkıntılarını esprili, şaşırtıcı bir tarzda aktarmıştır. İlk defa onun şiirlerinde "sıradan vatandaşlar" en önemli kahramanlar olarak öne çıkmışlardır. Kimi zaman çocuklar, kimi zaman bir balıkçı, kimi zaman bir esnaf, kimi zaman da sevilen kişi konu olmuştur şiirlerine. Güldürünün çekiciliğinden yararlanmıştır. Onun bazı şiirlerinde ince bir alay ve başarılı bir mizah bulunmaktadır. Şiirlerinde günlük konuşma dilini kullanmıştır. Yalın bir dil kullanmıştır. Ona göre şiirsel bir dil tercih etmek yerine sokakta konuşulan dili tercih etmek gerekmektedir. Şiiri birtakım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, yıpranmış benzetmelerden kurtarmıştır. Söz oyunlarına, imgelere, herkese göre değişebilen anlamlara yer vermemiştir. Şiirlerinde bazen hayat pahalılığından yakınırken bazen de II. Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkilerini eleştirir. Kimi şiirlerinde ise sıradan ve basit meseleleri şiirinin ana konusu hâline getirir. II. ? III. 8 V. Cep delik, cepken delik Kol delik, mintan delik Yen delik, kaftan delik Kevgir misin be kardeşlik ABC Eğilmiş arza kanar muttasil kanar güller Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer Bu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta Gaiplerden bir ses geldi: bu adam Gezdirsin boşluğu ense kökünde Ve uçtu tepemde birdenbire dam Gök devrildi, künde üstüne künde IV. VI. Kuşçu amca Bizim kuşumuz da var dax Ağacımız da Sen bize bulut ver sadece Yüz paralık Ben ne zaman Öyle durup dururken Öyle damdan düşer gibi Açıp seni okumaya başlasam Anlıyorum ki Bahar gelmiş Açık havada Hava ne kadar güzel + Çayın rengi ne kadar güzel Sabah sabah Buna göre numaralanmış şiirlerden hangileri Orhan Veli'ye ait olamaz? A)T ve V. B) I ve IV. CIII ve V. L Oğlan çocuk ne kadar güzel Çay ne kadar güzel D) Il ve VI.

3. Yapılan çalışmalar, Alzheimer hastalığına yaka- lanmış insanların beyinlerinde sağlıklı insanlara oranla daha fazla demir olduğunu gösteriyor. Be- yindeki demir fazlalığı bu hastalığın ortaya çıkışını hızlandırıyor. Uzmanlar, insanların beyinlerindeki demir seviyelerinin ölçülerek bu hastalığa ya- kalanan insanların çok daha erken dönemlerde belirlenebileceğini, ayrıca vücutta demir seviye- sini azaltan ilaçlar kullanılarak hastalığın ortaya çıkışının geciktirilebileceğini belirtiyor. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisi- dir? Alzheimer hastalığını ortaya çıkartan nedenler BAlzheimer hastalığını en çok tetikleyen unsurlar C)Alzheimer hastalığı için bilim insanlarınca ali- nan önlemler DAlzheimer hastalığında erken teşhis ve tedavi yöntemi

Karşımızdaki kişinin kabul edilmeyen davranışları karşısında yaşadığımız duyguları dile getiren, suç- layıcı ve değerlendirici olmayan mesajlar içeren dile "ben dili" denir. Ben dili ile konuşulduğunda önce karşılaşılan davranışın belirtilmesi, sonrasında da bu davranış karşısında yaşanan duygu ve bu davra- nıştan nasıl etkilenildiğinin belirtilmesi gerekir. 7. Buna göre aşağıdaki örneklerin hangisinde kar- şılaşılan davranıştan nasıl etkilenildiği belirtil- memiştir? A) Rapordaki küçük bir hatadan dolayı projenin ka- bul edilmemesine çok üzüldüm. B) Son haftalarda verdiğim ödevlerin hiçbirini yap- mamış olman başarısız olmanın nedenidir. 9. Odanı dağınık bırakman beni çok şaşırttı ve to- parlarken bana çok zaman kaybettirdi. D) Ahmet, gürültü yaptığın için rahatsız oluyorum ve bu durum ders anlatmamı engelliyor.

8. Aşağıda bir şifreleme yöntemi verilmiştir. A BCC DE FL G Ğ I Q H 9 % ! 1 ? # 7 € CH Q i B).€ J K L M N O O P 2 W ← E Q 5 $ + 9 R S STUO Ü V Y N 8 ↓ C) Y 4 A W 6 C Bu şifreleme yönteminde "Zaman Yolculukları" adlı makaleyi bulmak isteyen biri aşağıdakilerden hangi şifreyi kullanma- mıştır? A) X 3 X D) Ø

4. Okulda 7/A ve 7/B sınıfları arasında bilgi yarışması yapılmıştır. Sınıflar, Türkçe, matematik, fen bilimleri ve İngilizce derslerin- de yarışmışlardır. Bu yarışmayla ilgili bilinenler şunlardır: Her ders için 3 soru sorulmuştur. B sınıfı, fen bilimleri dersinde A sınıfının 10 puan önündedir. Türkçe ve matematik dersindeki her soru 10 puandır. A sınıfı, matematik dersinde B sınıfından bir soru daha fazla bilmiştir. B sınıfının İngilizcedeki doğru sayısı, A sınıfının Türkçe doğru sayısına eşittir. B sınıfı, fen bilimlerinde A sınıfından iki doğru daha fazla bilmiştir. İngilizce dersinde eşit puan almışlardır. Yarışmayı 7/B sınıfının kazandığı bilindiğine göre aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılabilir? A) A sınıfı matematikten üç soruyu doğru bilmiştir. B) A sınıfının Türkçe başarısı B sınıfından düşüktür. B sınıfı İngilizcede tüm soruları doğru cevaplamıştır. D) B sınıfı fen bilimlerinde 15 puan almıştır.

6. Vincent Van Gogh çocukluk dönemini yatılı bir okulda geçirmiştir. Bu dönemde ne kadar uğraşırsa uğraşsın eve dönmek için anne ve babasını bir türlü ikna edememiştir. O yüzden çok yalnızlık çekmiş ve çocukluk dönemin- de ciddi psikolojik problemler yaşamıştır. İş hayatında da istediği gibi başarılı olamayan Vincent Van Gogh, 15 yaşında eve geri dönmüş ve resim çalışmalarına başlamıştır. Özellikle 20'li yaşlarında ressamlık döneminin en iyi zamanlarını geçiren Vincent Van Gogh, 37 yaşında hayata veda edene kadar da önemli eserler bırakmıştır. İlk resimlerinde çoğunlukla mat renkleri kullanan ressamın bu dönemdeki resimleri natürmortlar (ölüdoğa) ve çalışan köylülerin tasvirlerinden oluşurken zamanla yerel manzaralara yeni bir yaklaşım getirmiş ve daha parlak renkler kullanmaya başlamıştır. Aşağıdaki görsellerden hangisi Vincent Van Gogh'un ilk dönem resimlerinden biri olamaz? BY DY