Paragrafta Anlam Soruları

4. BÖLÜM PARAGRAFTA ANLATIM 20 TEST-5 00910811 1. • Okuyucuyu olay içinde yaşatma amacı vardır. • Anlatım, üçüncü kişi ağzıyla yapılmıştır. • Benzetmeye başvurulmuştur. Aşağıdaki metinlerden hangisi bu dil ve anlatım özelliklerine uygun olarak kurgulanmıştır? Benim hiçbir şeyden haberim yok, diyerek etrafında duran askerlerin yüzüne korku dolu gözlerie baktı. Bu korkunun altında her şeyi ve herkesi küçük gören bir sinsilik yatıyordu. Birkaç dakika sonra, yüzü ay gibi parlayan, gür bıyıklı bir yüzbaşı içeriye girdi. Askerler kenara çekilip yüzbaşıyı selamladılar. Köyün ileri gelenleri , muhtarın daveti üzerine meydandaki kahvede toplanmıştı. Once hostes ettiler, sonra muhtar söze girdi. Biraz konuştuktan sonra benim devam etmemi istedi. Koyun bulunduğu bölgenin, yapılacak barajın sulan altında kalacağını anlattım. Köylüler, sudan ok- mış balığa dönmüşlerdi. Zeytinliklerin bulunduğu arazide bir hareketlilik vardi. Kağnıdan pek de farkı olmayan bir arabayla bizim zeytinliğin bulunduğu noktaya doğru ilerledik. Yanımızdaki tüccar, bahçede- ki zeytinlerin kalitesine bakacak ve alıp almayacağına karar verecekti. Bakalım zeytinlere bu sefer ne bahaneler bulacaktı. D Ağaçların tepeleri, evlerin çatıları ve yollar birkaç saattir yağan kara çoktan teslim olmuştu. Bacalardan çıkıp bir yılan gibi kıvrıla kıvrıla yükselen dumanlar gökyüzünden düşen minik kar tanelerinin arasında dağılıp kayboluyordu. Sokakta ara sıra tıkırtılar çıkaran kedilerden başka kimsecikler yoktu.

rida verilen parçada altı çizill kelime grubu hikâyenin hangi ögesine aittir? A) Kişi C Zaman B) Olay D) Makan 11. Bayramlar bizim için hüzünlü geçer genelde. Çünkü evimizin direği, bizi ayakta tutan o koca çınar yani ba- bamız yok artık. Annem o acıklı ve yüreğimin derinlik- lerine işleyen sözünü bana dönerek söyler. "Bayram gelmiş neyime." Babamın vakitsiz gitmesine en çok annem üzülmüştü. Ama yine de güçlü durdu benim canım anam. “Allah'ın takdiri." dedi ve sabretti, etmeye de devam ediyor hala. 1. Olay II. Yer III. Zaman IV. Kahraman Bu parçada yukarıdaki unsurlardan hangileri yok- tur? A) L vett B) I ve III D) ti ve TV C) Il ve III 12. Baharın ilk günleri... Etraf civil civil. Ege'nin bu küçü ama bir o kadar da şirin kasabasında bahar bir baş güzeldir . Herkeste bir heyecan vardır. Özellikle cuklarda. Yaramaz, sürekli bir hinlik düşünen, yeri Ama bu çocukları severim nhin or

TÜRKÇE DENEME 8 5 ve 6. soruları metne göre yanıtlayınız. Sabah isegitmek üzere evden çıktığımda büyük bir panik yaşadım. Goncagül onalarda yoktu. Sağa sola baktim her zaman uyukladığı duvarın dibine doğru pisi pisi diye seslendim, kafamı ağaç tepelerine çevirip adını fısılda- dim ama ortaya çıkmadı. Oysa hayatımın son sekiz yılında, evden her çıkışında yanıma gelmişti . Her gün ayni şey yaşanırdı. Once bacaklarıma sürtünmeye çalışır, biraz miyavlar, sonra da benimle sokağın başına kadar yürürdő. Ayrıcalıklı değildim gerçi, bu törensel ugurlamayı apartmandaki birkaç kişiye daha yaptığını biliyordum. Ama yine de kendimi özel hissetmemi sağlardi. Apartmandaki gösteriş meraklılarının yılbaşlarında ve bayramlarda işıklı süslerle donattıklan avuç içi kadar bah- çede de yoktu. Sekiz yıl sonra ilk kez kuyruğunu dikip yanıma koşmamıştı. Tüm bu olanlar bugünün diğerlerin- den farkli, olağanüstü bir gün olacağını fısıldadı kulağıma. 5. Hikayenin kahramanını, o günün diğer günlerden farklı olmasını düşündüren şey nedir? A) Sabah evden çıkarken panik yaşamas By Apartmanın kedisinin kaybolması ) Apartmanın bahçesinin süslenmesi D) Goncagül'ün yanına koşmaması oidir?

ok dalgalı mi görmeye Savaş olmasın, barış içinde yaşayalım. tonguc 200 çiyor. Selin Öğretmen öğrencilerinden cümle kurmalarını istemiştir. Seçil, Ahmet ve T Kübra'nın kurdukları cümleler aşağıda karışık olarak verilmiştir. A * Bugurale birlikte sineñaya gittik, K A Gül, ilkbahar mevsiminde tomurcuklanmaya başlar. Kaya'nın okuduğu fikra herkesi güldürdü. Öğrencilerin kurdukları cümlelerle ilgili bilinenler şunlardır: • Ahmet, cümlesinde "gül" sözcüğünü özel isim olarak kullanmamıştır. • Kübra'nın kurduğu cümlede özel isim bulunmamaktadır. Buna göre öğrenciler ile kurdukları cümleler aşağıdaki seçeneklerin hangi- sinde doğru eşleştirilmiştir? POCX 0W z şair denir. şairi Mehme kitadan olus. miş cümlele- Eim yoktur? A) Seçil Kübra Ahmet B) Kübra Ahmet Seçil Ahmet Kübra Seçil C) II . 3. Sin

+ + Kar yağmıştı. Her yer bembeyaz olmuş, öğrenciler doyasıya eğlenmişti. Aynı gün 7/H sınıfı öğrencilerine Türkçe öğretmenleri ödev olarak o günü anlatan bir yazı yazmalarını söylemişti. Buna göre 7/H sınıfı öğrencileri yazacakları yazıda hangi anlatım tekniklerini kullanabilir? a) Öyküleme-Tartışma b) Betimleme-Öyküleme c) Açıklama-Betimleme d) Tartışma-Açıklama 5. "İyi”kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir pörevde(sifat-zarf) kullanılmıştır? öğrencileri herkes sevdi.

Anko 4. Romanlarımı yazmadan önce günlerce, hafta- larca düşünürüm. Yazarken her cümlede içim- de bir fırtına kopar, aklıma her geleni de öyle kâğıda dökmem; iyice düşünür, öyle yazarım. Defalarca değiştiririm yazdıklarımı. Rastgele oluşturmam hiçbir yazımı. Anlatacağım olay, kişi ya da durum neyse hepsiyle uzun süre yaşar, onları öyle kaleme alırım. Bu metinde aşağıdakilerden hangisine de- ğinilmemiştir? A) Yazarın, romanlarındaki kişi ve olaylarla bütünleştiğine B) Pastgele yazılan romanların okuyucuyu etkilemediğine Roman yazmanın yorucu ve zaman alan bir iş olduğuna D) Yazarın, romanlarını yazarken emek har- cadığına

Lvue Sillav Rapor 12:28 [ Çıkış Yap Günlük yaşamımızda sıklıkla kullandığımız plastik maddeler, çevre düşmanı. Tek kullanımlık plastikler, günlük hayatımızın her anında kar- şımıza çıkıyor: poşetler, pet şişeler, bıçak, çatal, tabak ve bardaklar... Plastik madde atıkları yüzünden oluşan kirlilik sadece karada değil, denizlerde de alarm veriyor. Üstelik coronavirüs salgını sırasında hij- yen endişesiyle bu plastik ürünler daha fazla talep görmeye başladı. Araştırmalara göre tek kullanımlık plastiklerin kullanımı bu şekilde de- vam ederse 2050 yılında denizlerdeki tüm canlıların ağırlığı, plastik- lerin ağırlığından daha az olacak. Yılda ortalama 8 milyon ton deniz- lere, göllere, akarsulara plastik atılıyor. Zamanla bu atıklar mikro plastiklere dönüşüyor, onları balıklar yiyor. Bu plastikler gıda zinciri yo- luyla tabağımıza kadar gelebiliyor. Birçok ülke, tek kullanımlık plastik- leri yasaklamaya başladı. Avrupa Birliği (AB) de 2021'den itibaren ben- zer bir karar uyguluyor. Çözüm ise geri dönüşümü mümkün olan malzemelerden yapılmış ürünleri tercih etmekten geçiyor. Bu paragrafta aşağıdaki sorulardan hangisine cevap yoktur? A) Plastik kullanımının artmaya devam etmesinin olası sonucları nelerdir? B) Salginin plastik kullanımına etkisi ne yönde olmuştur? C) Plastik kullanımınını azaltmanın yolu var mıdır? D) Plastik kullanımı balık tüketimini nasıl etkilemiştir?

2. Gazeteci: I. ---- Müzisyen: Tango, Avrupa'da yaygınlaştıkça etkisi Türkiye'de de hissedilmeye başlanmıştır. Tangonun bir müzik türü olarak Türkiye'de tanınması gramofon ve taş plakların yaygınlaşması sonucu Arjantin ve Fransa'dan gelen plaklar sayesinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla ilk tangolar bu müzikler eşliğinde yapılmıştır. "Tango, Türkiye'ye Cumhuriyet'in ilanından sonra yetmiş sekiz devirli taş plaklarla girmiştir. Gerardo Mathos Rodriquez'in La Cum- parsita adlı ünlü tango eseri Türkiye'de hızla tanınmaya başlamış ve birçok düğünde gelin ve damat için ilk dans parçası olarak çalınmıştır. Gazeteci:II. - - Müzisyen: lik Türkçe sözlü tango "Mazi", 1932 yılında yayınlandığında ulaştığı olağanüstü başarıyla, eğlence hayatına yıllar yılı sürüp gidecek bir dans türü olarak katılmıştır. Denebilir ki hiçbir popüler müzik akımı Türkçe sözlü tangonun sağladığı başarıyı sağlayamamış, uzun ömürlü olamamıştır. Türk tangosu, bütün yenilikçi çaba ve yaklaşımların üstüne çıkmıştır. Kadın ve erkeği gündelik hayatta yan yana getirmenin yollarını bulmaya çalışan Cumhuriyet yönetimine, hiçbir şey tango kadar yardımcı olamamıştır. Henüz kendine ait bir kent eğlence geleneği ve dansını yaratamamış Türk toplumu, bu bakımdan tangoyu kolaylıkla benimsemiştir. Hatta ilk yıllarından itiba- ren cumhuriyet balolar, resmi davetler, nişanlar, düğünler tangosuz açılmaz olmuştur. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaki sorulardan hangileri sırasıyla getirilmelidir? A) I Tangonun Avrupa'dan diğer ülkeler hızla yayılmasının altında yatan neden nedir? II. Arjantin kökenli bir dans olan tangoyu Türk toplumu kolayca benimseyebilmiş midir? B) I. Bir müzik türü olarak tango, Ülkemizde nasıl yaygınlaşmıştır? II. Tango, Türk toplumunda nasıl bir yankı uyandırmıştır? C) I Birçok müzik türünün Avrupa'da ortaya çıkmasının nedeni nedir? II. Türkiye'de tangonun hızla benimsenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? D) L. Türkiye'deki tango kültürü ile Avrupa'daki tango kültürünün farkları nelerdir? IL Tango, Türkiye'de nasıl bir başarı elde etmiştir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 Hani ormanlı tepeler Hani sevgi dolu seneler Ariyorum şimdi çocukluğumdaki Doyamadığım en tatlı seneleri 5.Yukarıdaki şiirde şair nasıl bir duygu içindedir? A) Özlem B) Kızgınlık C) Mutluluk D) Ümit 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde amaç-sonuç ilişkisi vardır? A) İyi bir iş bulmak için İstanbul'a gittim.

14 ve 15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. *AS360 B3 Helikopterlerin ileri uçuşu motorun yüksek irtifadaki düşük basınçla havayı soluma kabiliyetiyle sınırlı. Güçlü türbin motoruna sahip bir helikopter, Everest'in zirvesi olan 7 bin 500 metre yüksekliğe ulaşa- bilir ama havada asılı kalabileceği maksimum yükseklik 4 bin met- re civarında. Kurtarma görevleri için çok önemli olan bu yükseklik, Everest Ana Kampi'nin çok altında kalıyor. 2005 yılında helikopter test pilotu Didier Delsalle ise gereksiz ağırlıkları atarak ve güçlü di- key hava akımlarından yararlanarak Everest'in 8 bin 848 metrelik zirvesine Eurocopter AS350 Squirrel model bir helikopteri indirmeyi sonunda başardı. 14. Bu parçaya göre Didier Delsalle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Başarısında izlediği sürüş yönteminin payı söz konusudur. B) Everest'e zirve tırmanışı yaparak bölgeyi incelemiştir. C) Everest'in zirvesine helikopter indirmeyi başarmıştır. D) Zirveye hareket edebilmek için helikopteri hafifletmiştir.

16. Aşağıdaki tabloda bir çiftçinin bazı ürünlerinin ekim ve hasat zamanları verilmiştir Aylar Ürünler Oca Şub Mar Kas Eki Ara Nis May Haz Tem Ağu Eyl Taze Fasulye Salatalık Domates Biber Nohut Buğday Misir Lahana Havuç Pancar Sari Hem Ekim Hem Hasat Zamanı Yeşil Hasat Zamani Mavi Ekim Zamani Bu tablodan hareketle aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A) B) Mart Eylül Ekim Zamani Hasal Zamanı Ekim Zamani Hasat Zamani Havud Havuç Misir Pancar Biber Domates Salatalık Buğday Pancar Salatalik Buğday Havuç D) Temmuz Haziran Ekim Zamanı Hasat Zamanı Ekim Zamanı Hasat Zamanı Misir Lahaha Havuç Biber Lahana Domates Domates Salatalik Salatalık Lahana Nohut Taze Fasulye

1. Atatürk Lisesi 9. sınıf öğrencilerine okul numarası verilecektir. Okul üç yıl önce açıldığı için 12. sınıf öğrencileri yoktur. Yani bu seneki 9. sınıf öğrencileri okulun 3. eğitim-öğretim yılı öğrencileridir . Okula her yıl 90 öğrenci kayıt yapmaktadır . Okulun açıldığı ilk yıldan itibaren 1 numaradan başlayarak öğrenciler, sınıflarına göre ortaokul başarı durumları göz önünde bulundurularak sırayla numaralandırılmıştır. Atatürk Lisesine bu sene başlayan Ali, 9. sınıf öğrencileri içerisinde ortaokul başarı puanına göre 42. sıradadır. Buna göre Ali'nin okul numarası kaç olur? A) 42 B) 132 C) 222 D) 312

16. Okul yıllarında en sevmediğim ödev, "Okuduğunuz bir romanın ana fikrini birkaç cümleyle özetleyin." türünden ödevlerdi. Bir roman bir tek ana düşünceye sahip olup bir cümleyle özetlenebiliyorsa zaten o roman bir şeye benzemez. Madem bir cümlesi vardı, adam ne diye üç yüz sayfa döktürmüş diye kimse sormaz mı? Böyle ro- man özetlerini bir araya getiren kitaplar vardır. Onları okuyup bütün bu romanları okumuş gibi anlatan insanlar tanımışımdır. Halbuki gerçek sanat eseri, özetlenemez bir şekilde ve bir bütün halinde varlığını sürdürür. By parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinin hangisinden faydalanılmıştır? Tartışma B) Öyküleme C) Açıklama D) Betimleme

GÜÇLENDİREN ANLAM BILGISI 16. Oğrencilerine topluluk önünde konuşma alışkanlığı kazandırmak isteyen Esra Hanım, sinifinda yapa- cağı konuşma etkinliği için bazı ölçütler ve bunlara bağlı olarak da ceza puanları belirlemiş, yapılan her hata için öğrencilerine ceza puanı vermiştir. Ölçütler 1. Konuşurken ses tonunu ayarlar. Ceza Puanı 2. 5 Nezaket kurallarına uyar. 20 3. Dinleyici ile göz teması kurar. 15 4. Beden dilini etkili kullanır. 10 5. Önemli yerleri vurgular. 15 an Alperen, Mine, Ramiz ve Vildan'ın sınıfta yapmış olduğu konuşma etkinliğinde aldıkları ceza puanları ile ilgili bilinenler şunlardır: • Alperen, sadece 5. kurala uymadığı için ceza puanı almıştır. 15 pu Mine, farklı iki hata yapmıştır. Ramiz, üç defa aynı hatayı yapmıştır. S Vildan, iki hata yapmış ve toplamda 35 ceza puanı almıştır. Mine ve Alperen'in ceza puanları aynıdır. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin söylenebilir? A) Mine'nin hatalarından biri beden dilini etkili kullanamamasıdır. B) Alperen ve Ramiz aynı hatadan dolayı ceza puanı almıştır. C) Vildan'ın hatalanndan biri dinleyici ile göz teması kurmamaktır. D) Ramiz'in ceza puani Vildan'ınkinden fazladır.

Bakımlı Olmalıyız Her gün kalkar kalkmaz elimizi, yüzümüzü ikamalıyız. Dişlerimize özen gösterip onları emiz tutmalıyız. Saçlarımızı taramalıyız. En az, iki günde bir banyo yapmalıyıza lücudumuza iyi bakarsak o da bize iyi akar. Nasil mi? Bedenimiz mis gibi kokar. * Dişlerimiz pırıl pırıl parlar. Vücudumuz hep ertemiz olur. Kalkınca ilk olarak ne yapmalıyız? Temiz dişler nasıl görünür? Vücudumuz ne zaman tertemiz olur?

Bir otelin Begonya, Karanfil ve Kardelen adlı salonlarında aynı gün "Sosyal Medya Bağımlılığı", "Kü- resel Isınma" ve "Yapay Zekânın Yapabilecekleri” başlıklı konferanslar düzenlenmiştir. Konferansların her birine Selim, Nihat, Ercan, İlknur, Meral ve Erçil adlı kişilerden ikisi konuşmacı olarak katılmıştır. Bu kişiler ve konferanslarla ilgili şunlar bilinmektedir: Bean Ercan ve Meral, aynı konferansın konuşmacılarıdır. ko Nihat, Karanfil salonunda konuşmuştur. Kardelen salonunda "Küresel Isınma" konferansı yapılmıştır. Rc- Erçil ve İlknur, farklı konferanslarda konuşmuşlardır. Begonya salonundaki konuşmacılardan biri Selim'dir. Bu bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir? . . A) Nihat, "Sosyal Medya Bağımlılığı" hakkında konuşmuştur. B) Ilknur, Begonya salonunda konuşma yapmıştır. C) Meral ve Ercan "Küresel Isınma" konferansında konuşmuştur. D Erçil ve Nihat, aynı konferansın konuşmacılarıdır. a bat Kamal