Paragrafta Anlam Soruları

4. Gençlik turnuvalara 8/A ve 8/B sınıflarından Asli, Burcu, Ceyda, Demir ve Efe katılmak isterniştir. Bu öğrencilerden her biri, masa te- nisi, basketbol, futbol, voleybol ve badminton yarışmaları için Ankara, Eskişehir, Kocaeli , Tokat ve Bursa'ya gitrniştir . Bu öğrencilerin sınıfları, gittikleri şehirler ve katıldıkları yarışmalarla ilgili şunlar bilinmektedir: Öğrenciler Şube c Masa Tenisi Spor Branşi Basketbol Futbol Voleybol Badminton Ankara Eskişehir Kocaeli Şehir Tokat Bursa . Ceyda, Tokat'a gitmiştir. Demir, masa tenisi turnuvasına katılmıştır. • Futbol, basketbol ve badminton turnuvasına katılanlar 8/A sınıfındandır. • 8/B sınıfından Asli, Ankara'ya gitmiştir. Eskişehir'e giden Efe, basketbol turnuvasına katılmıştır. Bu bilgilere göre öğrencilerden hangilerinin hem şubeleri hem gittikleri şehirler hem de katıldıkları turnuvalar kesin olarak . bellidir? Burcu ve Efe C) Efe ve Asli A) Demir ve Efe B) Ceyda ve Asli 8. Sınıf Türkçe 177 Supernova Soru Bankası

LGS DENEME KİTAPÇIĞI SÖZEL BÖLÜM 1. Bu bölümde cevaplayacağınız toplam soru sayısı 20'dir. 2. Bu bölümün cevaplarını cevap kâğıdınızdaki TÜRKÇE TESTİ için ayrılan kısma TÜRKÇE TESTİ 1. 3. Duvard adam. ri düşi olayla canın telev gulc Mes köm sirt lar ka Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla, hayat ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi bir edebiyattır denilebilir. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlatmayan, duygularımızı tipki hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan, elemlerimizi, felaketlerimizi, açık açık yansıtmayan bir edebiyat, hayat ile ilgisiz ve sahte bir edebiyattır. Öyle bir edebiyat: kelime- leri dizip onları işleyen pek hünerli kuyumcular çıkarabilir. Belki onlar çok süslu, çok göz alıcı şeyler yapabilirler. Fakat ne yazık ki bütün bu sahte ürünler muntazam kış bahçelerinde yetişen iri yapraklı, parlak renkli çiçeklere benzer. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden han- gisi ile nitelendirilemez? A) Yaşamdaki sıkıntıları açık, net bir şekilde eserine yansıtır. B) Eserlerini yazarken dil işçisi gibi hareket eder. C) Yazdıklarında içten bir dil kullanır. D) Eserleri dünyanın gerçeklerinden kopuk de- ğildir. B la d 4.

- - Hasta sinirlerim için tavsiye ettikleri bu kimsesiz ve gürültüsüz yerlerde uzun bir akşam gezintisin- den dönüyordum. Sıcak bir sonbahar gününün so- nuydu. Gecenin yaklaştığını gören tabiat serin bir nefes almak için kımıldanıyordu. Biçilmiş tarlala- rin ortasında islak bir halat gibi parlayarak uzanan patikaya giderken karşı tepelerin birinde yüksek bir taş bina gözüme ilişti. Perdesiz pencerelerine vuran güneş, ona kırmızı gözlü bir canavar şekli veriyordu ve yıkık duvarlı bir bahçenin ortasında harap bir kaleyi veya boş bırakılmış bir konağı an- diran hazin bir ihtişamı vardı. Model Eğitim Yayinlan Olay: Yer: Zaman: Kişi:

I. 1550-1617 yılları arasında yaşamış ünlü İskoç matematikçi John Napier, çarpma ve lemlerini kolay yapmanın yollarını arıyordu. II. Bu çubuklar, onun adıyla yani Napier çubukları ya da Napier kemikleri olarak anılmaya başlandı. III. Çalışmalarının sonucunda üzerinde rakamlar bulunan özel çubukların kullanıldığı bir hesaplama yöntemi buldu. IV. Napier çubuklarının her birinde, O'dan 9'a kadar olan rakamlardan birinin 1'den 9'a kadar kat- ları vardır. V. Napier'in yaşadığı dönemde çubuklar büyük sayılarla uğraşmaları gereken gök bilimciler, de- nizciler ve tüccarlar tarafından yaygın olarak kullanılırdı. Numaralanmış cümleler mantık akışına göre sıralandığında "Napier çubukları ilk hesap cetvel- leri için de eğin kaynağı oldu." cümlesi kaç numaralı cümleden sonra getirilir? A) II. B) III. C) IV. D) V.

TÜRKÇE A 7. (1) Küresel ısınmaya ve doğadaki canli- ların azalmasına yol açan bazı maddeler yabanci ot, mantar gibi tarim zararlılarını yok etmek) için kullanılmaktadır. (II) Özel- likle bitkilerdeki tozlaşmaya yardımcı olan arilar ve diğer bazı böcekler. bu durumdan en çok etkilenen canlılardır. (III) Bu böcek- lerin sayısı azalırsa bu durum bitkilerin ço- ğalmasını sağlayan tohumların, dolayısıyla yediğimiz sebze ve meyvelerin oluşumunu olumsuz etkiler. (IV) Çünkü bitkilerin üreme- sini sağlayan tozlasma, bitkinin polenlerinin rüzgâr, su ve böcekler yardımıyla taşınması sonucu gerçekleşir. Bu metinde numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümle, amaç anlamı taşımaktadır.) BY II. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. III. cümlede koşul anlamı vardır. D) Icümle tanim cümlesidir. X 8. Fiilimsiler isim-fiil, sifat-fiil ve zarf-fiil ol- mak üzere üç gruba ayrılır.

26,5 3 18. Bir müşteri, evinin önünden taksiye binmiş ve şoföre şunu söylemiştir. "Once yol azerindeki kirtasiyeye uğramam lazım. Oradaki işim bittiğinde beni işyerime birakırsın." Taksici de müşteriye şu şekade karşılık vermiştir. "Belirli bir Ücret tarifesiyle çalışıyorum, beklediğim süreler içinde ayrı bir ücret almak durumundayım." Müşterinin kabul ettiği bu ücret tarifesi aşağıdaki tabloda verilmiştir. Ücret Taksimetre açılış 2,5 TL Gidilen her 100 metre 0.25 TL Beklenen her dakika 0,20 TL Evden 3 km Otedeki kırtasiyeye gidip orada taksiyi 20 dk. bekleten bu müşteri, taksiyle işyerine giderek toplam 5 km yol kat etmiştir. Verilen bilgilere göre müşterinin taksiciye yaptığı ödeme grafiği aşağıdakilerden hangisidir? iso.28 2.220 ☺ A) 6 B) 6 5 000 5 4 Gidilen Mesafe Scope 2 H ho 1 0 0 2002 O TL 10 TL 14 TL 19 TL Odenen Miktar otom O TL 7,5 TL 11,5 TL 15,5 TL Odenen Miktar 25 6 D) 6 5 5 1 0 0 0 TL 10 TL 16 TL 20 TL Odenen Miktar O TL 7,5 TL 14 TL 20 TL Odenen Miktar

KONU VE ANA DÜŞÜNCE PARAGRAF z. ek Ir- an Eir Eskiden insanlar gidermiş kalp tabibine, kalbim karardı bana ne tavsiye edersin gibi sorular sorarlarmış. Bana nasihat ediver, derlermiş. Maalesef zamanımızda pek rastlanan bir şey değil bu. Kimsenin pek nasihate ihtiya- ci yok. Herkes her şeyi biliyor. Hiç olacak iş midir? Akla, nasihate, bilgiye kimsenin ihtiyacı yok. Veysel Karani'nin verdiği nasihat ise şu: Ölümü, yatınca yastığının altında bil; kalkınca da karşında. O kadar yakındır sana. - la Bu metinde anlatılanlarla aşağıdaki atasözlerinden hangisi örtüşür? 1- k A) Aç tavuk kendisini buğday ambarında sanırmış. B) Akılları pazara çıkarmışlar herkes yine kendi aklını almış. C) Bal bal demekle ağız tatlanmaz. Dy Dost bin ise az, düşman bir ise çoktur. r

22. A il 19. Hepimiz hayatımız boyunca iki veya daha faza seçenek arasından birini yeğleriz. Hatta bazen sunulanların hiçbir den hoşlanmasak da sırf içimizdeki dayanılmaz çelişkiden sıyrılmak için alternatiflerden birini seçeriz. Seçmediğimiz diğeri ni, ne olacağını hiç bilemeyeceğimiz bir konuma getiririz. Başka bir deyişle bizim için güzel veya kötü olacak olasılığı yitiririz. Bu parçada anlatılanları en iyrifade eden söz aşağıdakilerden hangisidir? Deneyim en acımasız öğretmendir. B) Unutmayın ki bir seçim yaparken seçmemek de seçilebilir. 6) Deneyen kaybedebilir ama denemeyen zaten kaybetmiştir. DN Tercihler, insanın bazı şeylerden vazgeçmesini gerekli kılar. X 20. Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesine giden bir öğrencinin, ziyaret ettiği bazı bölümlerle ilgili izlenimleri şunlardır: Bu odadaki sıralarda milletvekillerinin oturduğunu hayal edin veni kurulan ülkenin o günkü atmosferinde nelerin görü-

11:39 1 2 @ all %47 7. 5 2 Son yirmi beş yıldan beri dilimiz yüzsüzleştirilmeye başlandı. Dilimiz âdeta hadim ediliyor. Günümüz- de alicilari, hep Bati'yi, Batı dillerini çeken bir çeşit sömürge vatandaşı kimliğindeki kişiler, ko- nuşmaları ile yazıları arasına Ingilizce sözcükleri serpiştirmeden kendini alıkoyamıyorlar . Bu kişi- ler etkili yerlerde oldukları için toplumumuza çok kötü örnek olmaktadırlar. Son yıllarda dilimize o kadar yabancı sözcük girdi ki sıradan bir kentin ana sokaklarındaki satış yerlerinin adlarına baktı- ğımız zaman bunu kolayca anlayabiliriz. Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinin hangisinden yararlanılmıştır? A) Tartışma B) Betimleme C) Açıklama D) Öyküleme a <

17. Mimarlıktan konuşacaksan ve "Barok nedir? bilmiyorsan "Bu Barok tarzında yapılmi," do me. Bir yemeğin tadına bakmadan, içine ne kon- duğunu bilmeden "Tuzsuz." deme. Senaristini, yönetmenini iyi bilmediğin bir film için Saçma." deme. El emeğini, isciliğini, ham maddesini bil- meden bu ürüne "Bu pahalıymış." deme, Bu metinde asıl anlatılmak istenen düşün- ce aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir şeyi eleştirmeden önce onun hakkında bilgi sahibi olmalıyız. Her şeye olumsuz tarafından bakmak ger- çeğin üstünü örtmek demektir. Birini eleştirmek için eleştirdiğimiz olum- suzluğun bizde olmaması gerekir. Hakkında bilgi sahibi olmadan tükettiğimiz ürünlerden yakınmaya hakkımız yoktur. . 5 21220418 Diğer sayfaya geçiniz.

2. Sevgi. Pinar, Simge, Ömer, Kerem ve Alihan; bir alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi ola- rak çalışmaktadır. Cumartesi ve pazar günü alışveriş merkezinin A ve B kapılarında görev ya- pan bu kişiler ve görev yerleriyle ilgili şunlar bilinmektedir: . Her iki kapıda cumartesi bir, pazar ise iki kişi görev yapmıştır. . Her bir güvenlik görevlisi sadece bir kez görev yapmıştır. • A kapısında pazar günü görev yapanlardan biri Ömer'dir. • Pınar ve Kerem aynı kapıda, aynı gün görev yapmıştır. • Alihan, B kapısında görev yapmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi bilinirse tüm kişilerin görev yeri ve günü kesin ola- rak belirlenir? A) Sevgi'nin hangi kapıda görev yaptığı B) Pınar'ın hangi gün görev yaptığı C) Kerem'in hangi kapıda görev yaptığı D) Simge'nin hangi gün görev yaptığı

7. Kendi Âşık Veysel için her şey şöyle başlar: "Şiir 35 yaşından sonra başladım. Evvel hatırımdan geçerdi fakat söylemeye utanırdım. 35 yaşından sonra, rahmetli Ahmet Kutsi Tecer, Sivas'ta maarif müdürü iken orada bir halk şairleri bayramı düzen- lemişti. Sivas'ın civarında böyle saz çalanları top- lamış, bizi de götürmüştü. Orada çaldık, söyledik. Ondan sonra işte bağı çözüldü." Bu metinde boş bırakılan yerlere sırasıyla aşa- ğıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) ifadesiyle - okumaya - sazımın By söyleyişiyle - merakına - ) merakına - gözümün C) anlatımıyla - söylemeye - dilimin D) söylemiyle - yazmaya () - elimin

13... Ekin çemberlerini yatırmak için genellikle şe- rit metre ve iki ucuna ip bağlanmış olan uzun bir tahta kullanılıyor. Daha sonra şerit metreyle bu çizime göre tarlada şeklin boyutlarını ve yerleşimini be- lirliyorlar. • Bunun için tahtayı iplerinden tutarak ve bir ayaklarıyla tahtanın üzerinde basarak ekin- leri ayırıyorlar. Ekin çemberlerini yapan insanlar tarlaya ve- recekleri şekli öncelikle bir kâğıda çiziyorlar. • Bu şekilde adım adım ilerleyerek şekli oluş- turuyorlar. Bu cümleler anlam akışına göre sıralandi- ğında “Sonra sıra ekinleri yatırmaya geliyor." cümlesi baştan kaçıncı sırada yer alır? A) 2. B) 3. C) 4. D) 5.

ridaki parçanın anlatımında aşağıdakiler- den hangisine başvurulmuştur? A) Betimleme B) Tanımlama C) Öyküleme D) Örnekleme 9. Umut kadar büyük nimet var mı şu dünyada? Çocuk gülümsüyordu. O an bütün Bursa şehri bir çocuk yüzü olup gülümsedi. Haci- vat gülümsedi. Karagöz gülümsedi. Ağaçlar rüzgarla hışır hışır edip alkış tuttular. 11. Ninemin reyhan ve cambil kokulu, kap- kara, uzun saçları vardı. Ninemin saçları ne zaman bu kadar ağarmıştı? Ipek gibi yayılıp gitmesin diye uçlarına ağırlıkları ne zaman asmıştı. Sürmeler çektiğinde kırlangıcın kanatları gibi kaşları vardı. Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak yönlerinden biridir? 12 Al Karşılaştırma C) Benzetme B) Kişiselleştirme D) Öyküleme 10. Genç bir kadın, yanında küçük bir çocuk.-bir de yaşlı kadın... Vapurla yolculuk yapacaklar, bir banka oturmuş bekliyorlar. Çocuk iki kadının elin- den kurtulup özgürlüğüne kavuşma telaşında. Belli ki o küçük yaramaz da baharın farkında. Koş-

Tes 42 Sözel Mantik VURMALI 3. TELLİ NEFESLİ . Davul Klarnet Zil Tulum Bağlama Kanun Flüt Cümbüş Trompet Akun Darbuka Cenon 10 19 8 Senay B Vurmali Daust 4 Plan To Trompet Siron Nefesli LIF Elt 1 13TH Rosa TH Telli Canon Sahneye tabloda gösterildiği gibi yerleşen Kenan, Tülin, Berkan, Sinan, isa, Hale, Suna, Akın, Kerim, Şenay isimli müzisyenlerden her biri farklı bir enstrüman çalmaktadır. Bağlama, kanun, cümbüş; flüt, klarnet, trompet, tulum; darbuka, zil ve davul çalan müzisyenlerden kimin hangi enstrümanı çaldığı ve kaç numaralı alanda bulunduğu ile ilgili bilinenler şunlardır: • Berkan vurmalı, Hale ise telli bir müzik aleti çalmaktadır. Telli bir müzik aleti çalan İsa çift rakamlı bir alanda bulunmaktadır, yanında Tülin yer alır. • Kanun ve davul çalan müzisyenler, bulundukları alanın orta sırasında; klarnet ve flüt çalan müzis- yenler yan yana durmaktadır. Şenay 10 numaralı alanda bulunmaktadır. Kenan, darbuka çalmaktadır. • 5 numaralı alanda duran Akin trompet çalmaktadır ve Sinan'la yan yana değildir. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Berkan davut çalmaktadir. B) Suna tulum çalmaktadır C) Kerim 6 numaralı alanda bulunmaktadır. D Şenay bağlansa çalmaktadır. 149 8. Sinif Türkçe Soru Bankası

8. Aşağıda aralık ayının takvimi ve bir tiyatroda bu ayın bazı günlerinde sahnelenecek oyunlar verilmiştir. Pt Sa Ça 8 Pe Cu Ct Pa 1 2 3 4 5 6 7 8 Aralik - Cimri 11 Aralık - Ben Anadolu 14 Aralık - Köşebaşı 18 Aralık - Cimni 22 Aralık - Hamlet 8 9 10 11 12. 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 26 Aralik - Köşebaşi 27 28 29 30 31 Bu oyunlara giden Ayşe, Burak Cengiz, Defne, Erdem ve Ferda adli kişilerle ilgili bilinenler şunlardır: . Her bir kişi, farklı tarihteki bir oyuna gitmiştir. Ayşe ve Burak aynı oyuna gitmiştir. Defne: Erdem ile aynı hafta, Ferda'dan ise bir önceki hafta tiyatroya gitmiştir. Buna göre aşağıdaki kişilerden hangilerinin gittiği oyun ve tarihi kesin olarak bilinir? A) Ayşe - Defne B) Burak - Erdem C) Defne - Burak D) Cengiz . Ferda