Paragrafta Anlam Soruları

B 4. Kırlangıç: geniş ve sivri kanatlı, ötücü bir kuştur. Çok soğuk havalar dışında dünyanın hemen her yerinde yaşar. Kırlangıçlar yuvalarını çamurdan yapar. Kırlangıçların yaklaşık yüz farklı türü bulunmaktadır. Gaga- ları geniş ve yırtmaçlı olduğu için sadece uçucu böcekleri (sinek, sivrisinek, uğur boceği vb.) yer. Oldukça hızlı uçabilen kırlangıçlar, genellikle sürü hâlinde yaşar. Ötücü bir kuş olan sığırcıklar genellikle sürü hâlinde yaşar. Genel yaşam alanı Avrupa'nın sıcak bölgeleri olan bu kuş türüne ülkemizde ve Asya'nın batı kıyılarında da rastlanabilmektedir. Sığırcık, genellikle tohum ve meyvelerle beslense de böceklerle de beslenebilmektedir. Tüyleri genellikle parlak siyah olan sığırcık kuşunun, mor ve yeşile çalan tonları da görülebilmektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerde anlatılan kuşların ortak özelliklerinden biri değildir? aşamaları A) Genellikle sürü hâlinde yaşamaları B) Böcekleri yiyerek beslenmeleri C) Birden çok bölgede yaşamaları Tüylerinin parlak olması 6. Bir nesnenin üç mek için kullan yöntemidir. Bu leri hatta yay telefonların k yönteminin olarak veril 1. Yazılı deki 11. Onc tes G butona, anlatım bozukluğu yna- IIL

4. Ömer Seyfettin, mizahtan da yararlanarak toplumun aksayan yönlerini eleştirmiştir; bu bakımdan hikâyeleri, toplumsal hiciv karakteri taşır. Konuşma dilini yazı diline uygulamayı amaçlamıştır. Hikâyeleri teknik açıdan zayıftır. Tasvirlere, psikolojik tahlille- re önem vermez; daha çok olayı ön plana çıkarır. Hikâyelerinin konularını millî tarih, çocukluk anıları, askerlik anıları ve günlük hayat oluşturur. Kısa cümlelere dayanan, okurun dikkat ve heyecanını canlı tutan bir anlatımı vardır. MARLE the MWAMYONERLIK Bu parçada sözü edilen sanatçının eser- lerinde öne çıkan anlatım özelliği aşağı- dakilerden hangisidir? A) Evrensellik Etkileyicilik Akıcılık D) Özgünlük

Tablo ve Grafik Yorumlama 8. Sant TEST-21 4. Aşağıda Aralık 1934'te kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının ardından, 8 Şubat 1935'te yapılan seçimlerden 2018 yılında yapılan genel seçimlere kadar olan dönemde temsil hakkı kazanan kadın milletve- killerimizi gösteren grafik verilmiştir. KADINLARIN MECLİSTE TEMSİLİYET GÜCÜ ARTTI Trafiğe ka Trafiğe ka Ocak-a 118 bin s Türkiye'de kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkını veren yasal düzenlemeden bugüne kadar, Mecliste kadın milletvekillerinin temsil oranı yüzde 4,6'dan 17,1'e yükseldi. Milletvekili sayısı Kadın milletvekili sayısı Yıllara Göre Kadın Vekil Oranı (%) 14,3 517/ 9,1 3,7 1,8 4,4 0,6 1,3 1,3 2,4 1,9 0.7 0,7 1,11 0,9 1,3 1935 1943 1950 1957 1965 1973 1983 1991 1999 2007 2015 2018 1939 1946 1954 1961 1969 1977 1987 1995 2002 2011 2015 18/395 1935 15/429 4,6 3,7 16/435 9/465 1939 1943 1946 1,8 19 4,2 3/4871950. 4/541 1954 17,6 17,1 14,7 / 550 2961 019/8 2015 8/450 1961 1 8/450 1965 450 1969 450 1973 | 97/550 2011 2002 2002 6661 9661 €861 4/450 79/550 099/09 099/2 099/22 099/8 01/ 1661 286 09/9 668/2 L261 Adida mot TÜR 5 Aralık 1934'te kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının ardından, 8 Şubat 1935'te yapılan seçimler sonucu 17 kadın milletvekili ilk kez Meclise girdi. Bu bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) 1935 seçimlerinden 1950 seçimlerine kadar milletvekilleri sayısı artmasına rağmen kadın milletvekili sayısı azalmıştır. B) Kadınların en düşük temsil hakkına sahip olduğu oran 1950 seçimlerinde olmuştur. Atatürk'ün hayatta olduğu yıl yapılan seçimde kadınların kazandığı temsil hakkı oranı, ilk kez 2007 yılında yapılan seçimle aşılmıştır. D) Kadınların temsil oranıyla ilgili bir önceki seçim dönemine göre en fazla artış 2007 yılında yapılan seçimle olmuştur. ev LA

utmayınız. Çobanın biri, keçilerini otlağa götürmüş. Akşam eve döner- ken bir de bakmış ki hayvanlarının arasına yaban keçileri karış- mış. Çok sevinmiş, hepsini ağıla götürmüş. O gece korkunç bir fırtına kopmuş. Ertesi gün çoban, keçilerini dışarıya çıkarama- mış. Kendi keçilerine bir tutam ot vermiş, "Ölmesinler yeter!" diye düşünmüş. Yaban keçilerine ise kendisine bağlanıp kaçmasınlar diye daha çok ot vermiş. Fırtına geçip havalar düzelmiş. Çoban, keçileri otlağa çıkar- mış. Yaban keçileri yerlerinde durmayıp dağa doğru kaçmış. Ço- ban, "Yahu, siz ne kadar nankörmüşsünüz? Ben size o kadar iyi baktım ama siz beni bırakıp dağa kaçıyorsunuz. Yazıklar olsun size verdiğim emeklere!" diye arkalarından bağırmış. Yaban keçilerinin çobana cevabı şu olmuş: "Biz de seni o yüzden bıraktık zaten! Bizi daha yeni buldun, şunun şurasında birkaç gün oldu. Kaç yıldır sana süt veren keçilerinden daha iyi baktın bize. Sen, yarın başka keçiler bulduğunda bizi de aç bırakırsın. (EZOP)

LGS B TÜRKÇE 73 MİLYON ÇOCUK İŞÇILERIN 73 MİLYONU TEHLIKELI İŞLERDE ÇALIŞIYOR En fazla çocuk işçi tarım sektöründe cukluklannı yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihin Çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri olan çocuk işçiliği, "Çoğu kez çocukları, ço sel gelişimleri açısından zararlı işler olarak tanımlanıyor. GENELINDE DONYA 64 88 MİLYONU KIZ MILYONU ERKEK HA 152 MİLYON COCUK ISCI BULUNUYOR SEKTÖRLERE GORE ÇOCUK ISCILERIN DAĞILIMI TARIM SEKTÖRÜ %709 HIZMET SEKTÖRÜ $172 SANAYI SEKTÖRÜ %113 %19,6 ÇOCUK IŞÇILIĞININ EN YOĞUN OLDUĞU BÖLGELER %7,4 ARAP OLKELERI ASYA-PASIFIK AFRIKA KUZEY VE GÜNEY AMERIKA Yukarıdaki görsel, dünya üzerinde en fazla çocuk işçinin tarım sektöründe çalıştığını göstermektedir. Bu görsel ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Afrika'daki çocuk işçilerin oranı, dünya genelinde çalışan çocuk işçilerin oranı kadardır. B) 152 milyon çocuk işçinin, %2'lik oranı tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır. C) Tarım sektöründe çalışan çocuk işçilerin oranı, hizmet ve sanayi sektöründe çalışanların oranından iki kat fazladır. D) En az çocuk işçi çalışan ülkelerin oranı en çok çocuk işçi çalışan ülkelerin yaklaşık altıda biridir. Diğer sayfaya geçiniz. 12 YENİ TARZ YAYINLARI %5,3 AVRUPA VE ORTA ASYA %4,1 Deneme 02 %62,9 Deneme 02 19. Norver be Bu par A) L 20.

7. Neşenin, sevincin ve kederin bir arada bu- lunduğu tek beden, insan bedenidir. Biliyo- rum insan severken nefret edebilen, gider- ken parçasını bırakan, koşa koşa gelirken ardına bakan tek varlıktır. Cahili ve âlimi aynı sözlerle öven, sevgiyi ve şiddeti aynı ellerle veren, aşk ve nefreti aynı sözlerle dile getirendir. Bütün duyguları yerle bir eden, bütün duyguları birbirine kul edendir. Çok güldük Düşüncenin akışına göre bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanmalıdır? A) ama onlar ağlasın, demektir B) her zaman gülelim, dedirtendir C) biraz da başkaları gülsün, diyendir D) kesin ağlayacağız, dedirtendir

7. Çocuklar için hazırlanacak eserlerin niteliklerini, ölçütlerini belirleyen çocuk edebiyatı için halk edebi- yatı eserleri temel, millî kaynaklardır. Türk halk edebiyatı, çocuk edebiyatı için çok çeşitli malzemeler sunmaktadır. Türk halk edebiyatı içinde önemli bir yere sahip olan, Türk kültürü ve sosyal hayatını çeşitli yönleriyle yansıtan Dede Korkut Hikâyeleri, bu konuda çok güzel bir örnektir. Millî kaynakları- mızdan olan Dede Korkut Hikâyeleri, çocukların ilgisini çekecek özelliklere sahiptir ve bu hikâyeler uygun her yaş grubunda kullanılabilecek niteliktedir. Bu metinde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Türk halk edebiyatı ürünlerinin çocuk edebiyatı eserleriyle ilişkisi B) Halk edebiyatının Türk edebiyatındaki yeri C) Dede Korkut Hikâyeleri'nin Türk kültüründeki önemi DY Türk halk edebiyatının edebiyat alanında edindiği yer 7 SINIF/DS 6

18. Atatürk "Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil şuurla işlensin." dediği güzel Türkçemiz bir tedbir alınmazsa yok olup gidecek. Pek yazık ki insanımız sahip olduğu hazinenin farkında değil. Oysaki Türkçe yakla- şık 83 milyon konuşuru ile dünyada en çok konuşulan 20. dildir. Ama her gün, insanlarımızın duygu ve düşünce- lerini güzel kelimelerimizle değil, emojilerle ve kısaltmalarla dile getirdiğine şahit oluyorum. Bir milletin bağımsız- lık simgelerinden biri olan dilin bu şekilde bozulması içimi acıtıyor. Bu parçada yazarın asıl yakındığı durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Türkçe için verilmiş mücadelenin günümüzde hatırlanmaması B) Türkçenin özellikle yabancı dillerden gelen baskıya çokça uğraması Türkçe dili, zengin ve donanımlı bir dil olmasına rağmen insanların değerini bilmemesi Teknolojinin olanaklarından yararlanan insanların konuşma diline özen göstermemesi

PARAGRAF SIFIRIN TARİHİ OF Sıfır sözcüğü, Arapçadan, "sifr" sözcüğün- den gelmektedir. Dünyada şu anda kullandi- ğımız hâliyle kullanılmadan önce, böyle bir sayının ihtiyacını duyarak bir sembol şek- linde ilk kullananlar MO 3000 yıllarında Mi- sırlılardır. Matematik, tarımsal ve yaşamsal FO alanda bin yıllardır ihtiyaç duyulan bir bilimdir ve bu bilim yıllar, yüzyıllar geçtikçe gelişmeye devam etmiş, bu gelişmeler sonucunda hayatımızı kolaylaştırmıştır. İşte tam da bu nedenle Mısırlılar da böyle bir simgeye ihtiyaç duymuşlardır. Toplamada etkisiz, çarpmada yutan eleman olan, sayıların arasına veya sonuna gelerek 2 ve daha fazla basamaklı sayılar oluşturmamızı sağlayan bu sayıya MO 700-500 yılları arasında Babilliler de ihtiyaç duymuş ve iki paralel çizgiden oluşan bir sembol ile kullanmış- lardir. Matematik biliminde büyük bir devrim yapan bu sayı, "0" harfine benzeyen bir harf şeklin- de MS 2. yüzyılda ise Eski Yunan'da kullanılmıştır. Matematikçi ve gök bilimci Batlamyos, astronomi yazılarında sifira benzeyen bu harfi kullanmıştır. Eski Yunanlar yokluk anlamına gelen bir kavramın farkında olsalar da bunu r matematiksel rakam olarak kullanmadılar. Sifir sayısının ilk kullanımı hakkında yanlış bilinen bir bilgi vardır. Bu sayıyı matematiksel bir rakam kabul ederek ilk defa MS 632 yılında Hindistan'da, Brahmagupta kullanmıştır. Matematikçi ve gök bilimci Brahmagupta, 0'ı sayı olarak kullanmanın haricinde, 0 ile mate- matiksel işlemler hakkında da çalışmalar yapmıştır. O yıllarda yaptığı bu üstün çalışma ile kendisini büyük bir matematikçi olarak adlandırmak gereklidir. hoa000000000000 Bu metinden hareketle, 1. Stan ilk kullananlar Hintlilerdir. 2. Matematiğe tarımda da ihtiyaç duymuşlardır. 3. Eski Yunanlar sifin matematiksel terim olarak kullanmamışlardır. 4. Sıfırı sayı olarak ilk kullanan kişi onurla işlemler de yapmaya çalışmıştır. 5. Sıfır; sırasıyla Mısırlılar, Babilliler, Yunanlar, Hintliler tarafından kullanılmıştır. bilgilerinden hangilerine ulaşılamaz? A) 1 ve 4 B) Ve 5 C) ve 3 Man toplamy D) 3 ve 5 Diğer sayfaya geçini

. Öyküleyici anlatım ile betimleyici anlatım birlikte kullanılmıştır. W Benzetme ve kişileştirmeye yer verilmiştir. ■ Anlatımda birinci kişi ağzı kullanılmıştır. Bu özelliklere uygun olarak verilen metin hangisidir? A) Dört yaşında küçük ama şirin mi şirin bir torunum var. Geçen gün onu parka götürdüm. Belediye, yaz eğlencesi için parka eğlence platformlari kurmuş. Oradaki çocukların büyük bir çoğunluğu benim torunumdan büyük Onlar rahatlıkla o platformalara çıkıp, hoplayıp zıplıyorlar. Torunumu tek başına bıraksam o aslan gibi çocuklar ona zarar verecekler. Öyle üzülüp kenarda oturmasına gönlüm hiç razı olmadı. Ben de ayakkabılarımı çıkar- dim, torunumu kucağıma alıp platforma çıktım. Başladım onunla zıplamaya. Geçen yaz öğretmenlerimiz bizi koca koca çam ağaçlarının bulunduğu Koru Dağlarının eteğine pikniğe götürdü Sınıftaki tüm arkadaşlarım bu güzel ve neşeli etkinliğe katılmıştı. Yemyeşil ağaçlarla dolu piknik alanına verdik. Nar gibi kızaran mangalımızı yaktık. Öğretmenlerimiz etleri pişirip köfteleri kızartırken biz de oynamaya başla- dik. Kimimiz futbol oynuyordu, kimimiz getirdiği sevimsiz su tabancalarıyla birbirlerini islatmaya çalışıyordu. Babam ye annem bana doğum günümde akülü kırmızı bir araba almışlardı. Sevincimi anlatacak söz bulamıyo- dum. Sanki dünyalar benim olmuştu. O gün, günlüğüme sayfalarca yazı yazmıştım. Sabah kalkınca ilk olarak arabamın yanına gittim. Kahvaltı yaparken ne yaptım ettim annemle babamı ikna edip kendimi parka götürtme- y başardım. Arabamın şarjı bitene kadar parkın etrafında defalarca tur attim. Benim için muhteşem bir gündü. D) Gittikçe köyümüze doğru yaklaşmaya başlayan adamın kim olduğunu merak ediyordu. Adam, köye yaklaştıkça merakımız artıyordu. Elinde büyük bir bavul vardı. Adam yanımıza yaklaştı, bize selam verdikten sonra, etraf- taki kalabalığı kaçırmamak için hemen işe başladı. Elindeki bavulu açtı ve içindekileri yere serdiği bezin üstüne özenle dizdi. Gözlerimize inanamıyorduk, adam bir oyuncakçıymış. O gün hayatımda görmediğim oyuncaklanı bir arada görmüştüm. Babama birkaç oyuncak alması için çok yalvardim. Babam israrlarıma fazla dayanamadı. 5.

9 Deneme >> 19. Mehmet, Esra, Fatih ve Yıldız aşağıdaki şekillerde bulunan harfleri kullanarak türettikleri sözcükleri yanlarına yaz- mışlardır. Aşağıdaki renklerin her biri bir oyuncuyu her kutucuk ise bir harfi temsil etmektedir. L Mehret Sildn Oyuncuların oluşturduğu sözcüklerle ilgili olarak bilinenler şunlardır: . Mehmet, içinde "i harfi bulunan üç sözcük oluşturmuştur. Yıldız, üç harfli bir kelime oluşturmuştur. . Fatih'in kullanabileceği harfler arasınde "e" harfi yoktur. Buna göre hangi oyuncunun oluşturduğu sözcük yanlış verilmiştir? -A) Esra: Sert -B) Fatih: Mil C-Mehmet: Fill . D)Yıldız: Boru

Paragrafın Yapısı - Metin Karşılaştırma 7. TEST T nak soluk r. Bunun a girtlak 1. Bu protez denizanalarının normalin üç katı kadar hızlı yüzebilmelerini sağladı. II. ABD'li bir grup bilim insanı denizanalarının yüzme hızını normalden yalnızca iki kat daha faza enery raras rak artıracak bir protez geliştirdi. buradan m. Bu durum, geliştirilen protezin denizanalarına herhangi bir zararının olmadığını gösteriyor N. Bu hızlı yüzmenin, denizanalarında stres oluşturmadığı görüldü çünkü denizanalarının sites are not Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda "Bu araştırma sırasındaysa hiç muassa gılamadıkları görüldü." cümlesi hangi cümleden sonra gelir? C) III salgıladığı biliniyor. DN B) II A)!

15. Görünüşte hepimiz aynı türden canlılarız değil mi? Hepimiz etten ve kemikten oluşuyoruz, hepimiz aynı şekilde dünyaya geldik, aynı şekilde besleniyor, aynı havayı soluyoruz. Peki ya yeryüzünde bitmek bilmeyen bu kavgalar, savaşlar neden? Biz neden sürekli birbirimizi üzüyor, eziyor ve tüketiyoruz? Neden birileri sürekli diğerleri üzerinde egemen olma, üstünlük savaşı kurma eğiliminde? Bu metnin türü ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bir insanın herhangi bir konuda duygu, düşünce ve görüşlerini paylaşmak amacıyla kesin hükümlere varmadan sa- mimi bir üslupla yazdığı yazı B) Alanında uzman bir kimsece yazılan, herhangi bir konuda bilgi vermek, bir görüşü desteklemek, bir savi öne sürüp bunu kanıtlamak amacında olan ve gazete ya da dergilerde yayımlanan yazı C) Herhangi bir bilim ya da sanat konusunu ele alıp onu bir sonuca bağlayıncaya değin sürdürme yerine, konuyu karşılıklı konuşmayı andırır biçimde işleyen düzyazı türü D) Gazetelerin belli sütunlarında ve sürekli aynı başlık altında, güncel olayları, konuları bir görüş ve düşünceye bağla- yarak yorumlayan yoğun anlatımlı yazı türü

LARI İşte unutulmaz çizgi film kahramanı Heidi'nin memleketinde, İsviçre'deyim. Bu ülkeyi görüp de buraya hayran olmamak elde değil. Şehrin her yanını tarihî yapılar süslüyor. Aynı zamanda bu ülke için "Şatolar Ülkesi" diyebiliriz. Çünkü bu ülkede 600 civarında şato var. Eskiden soylula- nın yaşadığı bu şatoların çoğu günümüzde müze hâline getirilmiş. Bu şatoların en tanınmışla- rindan biri Chillon Şatosu. Geçmişinin 1.000'li yıllara kadar dayandığı düşünülen bu şato, İs- viçre Alpleri'nin yakınında bulunan Cenevre Gölü'nün kıyısında inşa edilmiş. Şato büyüleyici güzelliğiyle görenlere dudak ısırtıyor. İsviçre Alpler'i demişken burayla ilgili de bilgi vermeden olmaz. Alpler, çok sayıda nehrin doğ- duğu bir yer. Ren, Rhone, Aare bu nehirlerden bazıları. Ayrıca bu ülkede yüzlerce göl de var. 1 11 Cenevre, Kostanz, Lugano ve Maggiore gölleri gibi. İsviçre aynı zamanda dağlık bir ülke. Ülkenin büyük bölümünü kaplayan Alpler; İtalya, Fransa, Almanya sınırları içinde de yer alıyor. Alpler'in -aynı zamanda İsviçre'nin- en yüksek tepesi 4634 metre. Alpler'de birçok canlı bulunuyor. Tavşan, porsuk, tilki gibi hayvan türleri; menekşe, orkide, zambak, nergis gibi bitki türleri var. Y 4. Metinde numaralanmış cümlelerin han- gisinde örneklemeden yararlanılmamış- tir? Bu parca asagidaki metin türlerinden bengising ornek gösterilebilir? B) II. III. DY IV. Atoas ograf B Gezi Yazıs CYANI

Ben de biliyorum ciddinin ne olduğunu. Gördüğüm işin iş olduğuna, güç olduğuna inanmak istiyorum. Şiir mi söyleyeceğim, her şeyden evvel şiir söylemeliyim. Romancı mıyım, her şeyden evvel roman. Hiçbir şey olmadan "ciddi" olmak! Ne yalan söyleyeyim, aklım ermiyor buna. 22. Yazarın bu sözlerle anlatmak istediği aşağıdakilerden han isidir? A) Ciddiyet yapılan işin üzerinde yoğunlaşmaktır. B) Ciddiyetin olmadığı hiçbir iş yoktur. C) Roman ve şiir birbirinden bağımsız iki türdür. D) Edebiyat ciddi ve zor bir uğraştır

edilir. 18 1959 yılında milli park ilan edilen, Marmara Bölgesi'nde Balıkesir sınırları içerisinde yer alan Kuş Cenneti Milli Parkı'na 2001 yılında yeniden yapılmış olan kuş gözetleme kulesi 17,5 m yüksekliği ve 40 kişi alabilen gözetle me platformuyla dünyadaki benzerleri arasında en büyük olanıdır. Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi kesin olarak çıkarılır? Kuş Cenneti Milli Parkı'na en fazla 40 kişi alınabilmektedir. Kuş Cenneti Milli Parkı dünyadaki en büyük millî parktır. Marmara Bölgesi sınırları içerisinde başka millî park bulunmamaktadır. D/2001 yılından önce de söz konusu parkta kuş gözetleme kulesi bulunmaktaydı.