Paragrafta Anlam Soruları

A) 1. B) II. C) III. D) IY. SİNAN KUZUCU YAYINLARI 13. Orhan Veli'yi lise yıllarında tanıdım. "İstan- bul'u Dinliyorum" ve "Anlatamıyorum" şiirle- ri, ders kitaplarımızdaydı. Sonra öteki şiirle- rini okudum. Gündelik hayata dair, herkesin yaşadığı basit durumlardan söz eden bu şiirlerde bir sevinç seziliyordu. Öyle etkilen- miştim ki Orhan Veli ve arkadaşlarının oluş- turdukları "Garip" akımının rüzgârına kapılıp onlar gibi şiirler yazmaya çabaladım. Bu parçada aşağıdaki sorulardan han- gisinin yanıtı yoktur? A) Şiir yazmaya ne zaman başladınız? B Orhan Veli etkisi sizde ne zaman başladı? Q Orhan Veli'nin hangi özelliği sizi etkiledi? D) yıllarda özgün şiirler yazdığınızı söy- teyebilir misiniz? 38

5. Yüzüklerin Efendisi'ni okuyanlar zaten bilir, okumayanlarsa onun muhtemelen bir yüzüğün etrafında geçtiğini az çok tah- min edebilirler. Takanı görünmez yapan bir yüzüktür bu. Go- rünmez yapar yapmasına ama kötülerin sizin yerinizi bulma- sina da önayak olur. Fakat öyle bir çekiciliği vardır ki takma- dan edilmez. Yüzüğü, yapıcısı Sauron'dan ilk alan insan Isildur'un hayatı kararır. Gollum bu uğurda Hobbitlikten çıkar, Bilbo gençliğini tüketir, savaşçı Boromir Frodo'ya saldırmaya kalkar, Bilbo'nun yeğeni Frodo en yakın arkadaşını bile silip atar. Bu metinden yüzükle ilgili aşağıdakilerden hangisine ula- şılamaz? AN Takan kişiyi görünür olmaktan çıkardığına B Olumsuz durumlara da yol açtığına Manevi bir değer taşıdığına D) Ona sahip olmaya çalışanların sıkıntıya düştüğüne

5/ Dinlemiyoruz birbirimizi, sadece işitiyoruz. Üstelik bunu yaptığımızın da farkında olmuyoruz çoğu zaman. Bu da yetmezmiş gibi karşımızdakini, en ağır sözcükleri ağzımıza doldurarak kırıyoruz, yaralıyoruz. Bunu yapmasak olmaz mı? Olur elbet. Peki, yapmamak o kadar güç mü? Tabii ki değil. Ancak yapmıyoruz işte, yapamıyoruz değil. Öylelerimiz var ki sadece kendi düşün- celerinin şaşmaz doğru olduğunu düşünüyorlar. Bu sebeple en ufak bir tartışma ortamında düşündüklerinin aksini söyleyen birileri çıkınca onlara tahammül edemiyorlar ilkin, sonra da o kişilerin konuşmalarına müsaade etmeyip, dinlemeden yakıp yıkmaya başlıyorlar. Yıkıcı olmak inanın bize bir şey kazandırmaz, aksine epey bir şey götürür. Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? Al Farklılıklara saygılı olmayanlar, karşılarındaki kişilere konuşma hakkı tanımayıp anları dinlemezler B) Degişik düşüncelere tahammül edemeyen kişiler, sadece kondibildiklerini yaparlar © Karşımızdaki kişinin ne anlattığını anlamak için onu en iyi şekilde dinlememiz gerekir. D) Bazı kişilerin dinleme kabiliyetleri yoktur, onlar sadece belli kişilerle konuşurlar.

EĞİTİM DURUMUNA GÖRE KADIN VE ERKEK İSTİHDAM ORANLARI 9 Kita, dan. As 65 78 6 63.2 62.1 uy 74.5 A Erkek Kadın 59 3 28.0 26.9 24.2 32.9 14.7 26.6 Toplam Okuryazar olmayanlar Lise alti eğitimliler Lise Mesleki veya teknik lise Yükseköğretim Bu grafikten yola çıkarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Okuryazar olmayanların istihdam oranları, hem erkeklerde hem de kadınlarda en düşük seviyededir. B) Eğitim durumuna göre kadın ve erkek istihdam artış - azalış grafiği benzer şekildedir. C) Kadınlarda en yüksek istihdam oranıyla en düşük istihdam oranı arasındaki fark yaklaşık 45'tir. DJ Erkeklerdeki istihdam oranları arasındaki en az fark “Mesleki veya teknik lise" ile "Yükseköğretim" arasında olmuştur. Mozaik Yayınlan 7. Ülkemizde dizilerin, halkı etkileme oranı cok yük. Bir ulucu olur

12. Salâh Birsel, küçük yaşlardan itibaren yazıyla, edebiyatla ve okumakla içli dışlıdır (senli benli). Ona göre kişi, günlük yazarken günlüğünü oya gibi işlemeli. Gereksiz şeyleri , tiridi çıkmış (üne kavuşmus) 11 düşünceleri ona dazira dazır (kendi kendine) III sıkıştırmamalı . Ancak, böyle bir günlük yazmanın ayrı bir çaba gerektirdiğini de belirtir: "Şiir yazar, deneme yazar gibi oturup sözcüklere perende (takla) attıracaksın. I Dahası, her işi bırakacak, onunla yatıp onunla kalkacaksın" der. Yukarıdaki metinde geçen altı çizili sözlerden hangisi ayraç içindeki anlamı karşılamamaktadır? A) 11. B)). C) NI. DIV.

22 sejur 22 2de b Tuana, Murat, Seçil, Zeynep, ve Bartu yaz okuluna kayıt yaptırmıştır. Bu yaz okulunda voleybol, basketbol, tenis, yüzme ve satranç dersleri verilmektedir. Derslerden basketbol ve voleybol ta- kim sporu; tenis, yüzme ve satranç bireysel spordur. Dersler ve derslere katılan çocuklarla ilgili bilinenler şunlardır: . Her öğrenci iki alanda derse girmektedir. • Takim sporlarında kızlar ve erkekler diye farklı gruplar açılırken bireysel sporlarda sınıflar kar- madır. • Vóleybol ve tenis dersleri aynı gün, aynı saatlerde yapılmaktadır. • Yüzme dersindeki tüm öğrenciler erkektir. • Tuana voleybol dersine girmektedir. • Seçil hem bireysel sporlarda hem takım sporlarında derse girerken Zeynep sadece bireysel spor dallarını seçmiştir. Buna göre, aşağıdaki öğrencilerden hangisinin girdiği iki ders de kesin olarak bilinir? A Tuana B) Seçil C) Zeynep D) Bartu lu

Sinani 8. Tur için A TÜRKÇE 6. İstanbul'daki bir okulda yapılan kompozisyon yarışmasında çeşitli alanlarda ilk üçe giren öğrencilerle by TÜRK şunlardır: > Öğrenciler bir veya birden fazla kategoride yarışmaya katılabilir. Yarışmada kompozisyonlar öykü, deneme, ve fikra alanında yazılacaktır. Aytaç ve Berkay tüm türlerde dereceye girmiştir ancak Berkay hiç birinci olamamış, bir kez üçüncü olmus Bu - Ceyda yalnızca fikra alanında dereceye girmiştir. → Derya yalnızca öykü alanında birinci olabilmiş, dereceye girdiği diğer kategoride ise üçüncü olmuştur. Ceyda'nın fikra kategorisinde üçüncü olduğu bilindiğine göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Derya, deneme kategorisinde üçüncü olmuştur. B Deneme kategorisinde birinci olan, Aytaç'tır. C) Berkay, fikra kategorisinde ikinci olmuştur. D) Öykü kategorisinde üçüncü olan, Berkay'dır. Ceyde

4. Ben Anadolu'nun bir köyünde doğdum. Bu köyde insanlar çiftçilik yaparak geçimlerini sağlardı. Ancak hiçbir iş öyle ko lay olmazdı. Hasat zamanı kazanılan paralar, borca alınan mazot, gübre, tohum vb. için cebe girmeden dağıtılırdı. Bu durum yıldan yıla böyle devam ederdi. Ailem de çiftçiydi. Bir gün babam, "Oğlum, yaz bizim hayatımızı. Çektiğimiz sikin- tıları, ürünleri nasıl yetiştirdiğimizi herkes okuyup görsün de ekmeğin sofraya nasıl geldiğini anlasın." dedi. Roman yaz- maya cesaret edememiştim. Bu yüzden babamın isteğini öy- külerde yerine getirmek istedim. Köylüyle, çiftçiyle ilgili yirmi beş öyküden oluşan bir kitap yayımladım. Babam öyküleri- mi okudu, "Tam istediğim gibi olmuş." dedi. İşte ilk kitabım böyle ortaya çıktı. Bu metinden hareketle sözü edilen öykülerle ilgili kesin olarak ulaşılabilecek bilgiler aşağıdakilerden hangisin- de doğru işaretlenmiştir? Konu Zaman Anlatıcı kişi Hedef kitle C) ✓

Istiklal Marşı şairimiz, Kurtuluş Savaşı'nda konuşmaları ile binlerce insanı milli mücadeleye katkı sağlamaya çağıran hatta cephede askerlerimize konuşmaları ile moral veren çok iyi bir hatip yani konuşmacıdır. 18. Bu parçada ağır basan anlatım unsuru aşağıdakilerden hangisidir?

19 Öyle yalnız kaldım ki hayatımda Kimi gün öldüm kimi gün ilâh oldum Çok zaman annemin dizlerine hasret Koydum başımı kendi dizlerime Doya doya ağladım Yukarıdaki şiirde ağır basan duygu hangisidir? A) Öfke B) Korku C) Yalnızlık D) Yaşama sevinci

D) Izzet, kebap yemiştir Ahmet, Meltem, Doruk, Çiğdem, Ege, Levent ve Fatma adlı kişiler roman, masal, şiir, deneme, hikâye türlerinden kitaplar okumuşlardır. Bu kişilerin okudukları kitap türleriyle ilgili şunlar bilinmektedir: -Romanı iki, masalı üç kişi okumuştur. -Şiiri yalnızca Ege okumuştur. -Denemeyi hiçbiri okumamıştır. -Doruk ve Levent aynı tür kitap okumuşlardır. -Ahmet, Doruk ve Fatma farklı tür kitap okumuşlardır 11-Buna göre aşağıdaki ifadelerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Ahmet ve Meltem aynı tür kitap okumuşlardır. B) Meltem ve Çiğdem farklı tür kitap okumuşlardır. c) Doruk roman türünü okumuştur. D) Levent hikâye türünü okumuştur. $ A

D49 TATS paragraf ON - 31 spargindaki 1. İLACIMI NASIL DOĞRU KULLANIRIM? 1. ilaçları yalnızca doktorunuzun gerekli görmesi durumunda ve reçeteli olarak kullanın. 2. Doktorunuza giderken kullandığınız ilaç- ları ve önceki tedavi bilgilerinizi yanınız- da bulundurun. 3. Doktorunuzun bilgisi olmadan başka ilaç- lara veya tedavi seçeneklerine başvur- mayin. 4. Tedaviye başladıktan sonra gelişen ya- kinmanızın ilaca bağlı olabileceğini ak- linizda bulundurun. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden doktorunuza baş- vurun. 25 Nisar ni kuwe Bu akşa ayaz va pabuçla Benim yah be de dal Güzel si serit lar var Te 5. Doktorunuzun ilacın dışındaki önerileri- ni de dikkate alın. 6. flaçları belirlenen süre ve miktarda kul- lanın. duğum veran e bir eks Metni: 7. flaçlarınız hakkında birlikte yaşadığınız ya da zaman geçirdiğiniz insanları bilgi- lendirin. 8. Kendi kendinize ilaç kullanmayın, önce doktorunuza başvurun. Hekiminizin öner- digi ilaçları belirlenen süre ve miktarda kullanın. A) Yaz B) Yol La Öz D) Si so . Ayça, anne babasının sohbetine kulak misafiri olmuş ve erkek kardeşinin kullandığı bir ilacın iş- tah kestiğini duymuştur. Ayça, kilosundan şikâyetçi olduğu için gizlice kardeşinin haplarından iç- meye başlamıştır . Başar, hastalanmış ve kullanmış olduğu ilaçların reçetelerini, tahlil sonuçlarını alarak doktora git- miştir . Doktor, Başar'a iki farklı ilaç yazmıştır. Başar, ilaçları kullandıktan sonra baş dönmesi soru- nuyla karşılaşmıştır. Durumu komşusuna anlatmıştır. Komşusu kendisinin de aynı ilacı kullanırken benzer bir rahatsızlık yaşadığını ifade etmiş ve X ilacını kullanarak bu yan etkiden kurtulduğunu söylemiştir. Başar da X ilacını almış ve kullanmaya başlamıştır. Bu bilgilere göre Ayça ve Başar broşürdeki kaç numaralı kuralları göz ardı etmişlerdir? A) 1,5 ve 6 B) 3, 4, 6 ve 7 C) 1,3, 4,7 ve 8 D) 1,3,5 ve 7 yayınlar 164 paragraf ON

14. Çayın geçmişi MÖ 2700'lere, Çin'e dayanır. Çin'de başlangıçta tedavi amaçlı kullanılan çay, ticaretin gelişmesiyle ticari bir ürün durumuna gelmiştir. Çin'den Japonya'ya geçen çay, Japon halkı tarafından çok sevilmiştir. Japonya'dan Hindistan'a ve İran'a yayılan çayın Avrupa'ya gelmesi XVII. yüzyılı bulmuş- tur. Hollanda, Fransa, İspanya ve İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleridir. Rusya da Çin'den gelen ticaret kervanlarıyla aynı dönemlerde çayla tanışır. Böylece XVIII. yüzyıla gelindiğinde çok sayıda millet çayla tanışmış olur. Tarihî kaynaklarda çayı ilk içen Türk'ün Hoca Ahmet Yesevi olduğu geçer. II. Abdül- hamit döneminde ilk kez çay tarımsal bir ürün olarak düşünülür, Japonya'dan tohum tedarik edilir. Çayın ekimi ile ilgili ilk girişimler Bursa'da gerçekleşir ancak koşulların elverişsizliği sebebiyle bu girişimler ba- şarısızlıkla sonuçlanır. I. Dünya Savaşı'nın ardından, kahve fiyatları artmış ve kahve, ithal edilmesi çok maliyetli bir ürün hâline gelmiş. Bunun üzerine Atatürk, ülkemizde çay yetiştirilmesi ile ilgili kapsamlı bir çalışma yapılması talimatını vermiştir. Bu adım kısa sürede meyve vermiş ve ülkemizde çay yetiştirilme- ye başlanmıştır. 1900'lü lara kadar çayı tanımayan ve tam bir “kahve tiryakisi” olan ülkemizde bugün çay en sık tüketilen içecek hâline gelmiştir. Türkiye'de ilk ve en çok çay üretilen il Rize'dir. Metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hollanda, Fransa, İspanya ve İngiltere'nin çayla tanışması, Hindistan ve İran aracılığıyla olmuştur. B) Çay, ortaya çıktığı Çin'de ilk başta içecek olarak değil tedavi amaçlı kullanılmıştır. C) Rusya, çayı ticaret kervanları sayesinde Avrupa ile aynı dönemde tanımıştır. D) Türkiye'de çay üretimi, Atatürk'ün talimatıyla en çok da kahvenin yüksek fiyata yurt dışından alınması nedeniyle başlamıştır. nd ta Sofluira Diğer sayfaya geçiniz.)

Aşağıdaki hikayeyi okuyalım. Sonra hikayede neler olabileceğini düşünüp hikayeyi tamamlayalım. Hikayeye uygun bir başlık yazalım. Ormanlar kralı aslan ormandaki hayvanları toplayarak yaşlandığını kendisinden sonra yerine bir kral seçmeleri gerektiğini hayvanlara söylemiş. Ormandaki hayvanlarada bir hafta süre vermiş. Hayvanlar kendi aralarında çeşitli kararalar veriyorlarmış. Kimisi ayının kral olmasını, kimisi filin olmasını, kimisi de kurdun kral olmasını istiyormuş. Olup biteni uzaktan izleyen tavşan kendi kendine; "Ben neden kral olmuyorum." demiş. Düşünceleri ormandaki hayvanlara söylemiş. Ormandaki hayvanlar, tavşanın bu isteğine gülüp onunla dalga geçmeye başlamışlar.

Bu görseli en iyi açıklayan cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanlar günlük yaşam içerisinde çok çalıştıkları için yalnız kaldıklarında yaşadıklarını hatırlama konusunda zorluk çekerler. B) İnsan beyni, başka bir uyarıcıdan gelen soruya karşı hemen devreye girer ve bu soruyu çözmeye dönük faaliyet içerisine girer. Kimi insanlar sorumsuz ve umarsızdır. Bu kişiler yaşananları hiç sorgulamazlar. Fakat sorumluluk sahibi insanlar, her zaman bir sorgulama süreci içerisindedir. D) Her insan küçük yaşlarda dünyayı ve olayları algılamakta zorluk çeker ve kişinin kafasında soru işaretleri oluşur. Yaş ilerledikçe beyin fonksiyonları gelişir ve algıları güçlenir.

7 T 9. Çevresindekilerin seline kapılıp zor binebildi mi- nibüslerden birine. Zaten taşıt durmadan önce dolmuş sayılırdı. Son binenlerle soluk alacak yer kalmamıştı içeride. Kapı kapanmıyordu. Muavin basamağın üstünde gidiyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gileri ağır basmaktadır? www.sina v y a yin.com A) Öyküleme - Karşılaştırma - B) Öyküleme - Betimleme C) Betimleme - Tartışma D) Öyküleme - Örneklendirme