Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Parçada Anlam Soruları

ına işaretleyiniz.
LGS DENEME SINAVI - 2
2. (1) Türkiye, Lozan Antlaşması'na dayanarak yabancı okul-
ların durumunu 1925 yılında yeniden düzenlemiştir. (II) Bu
durum, uluslararası boyuta çekilmek istendiyse de Türki-
ye buna izin vermedi. (III) Bu kurala uymayan okullar da
kapatıldı. (IV) Buna göre yabancı okullar, Türk müfettişle-
rince denetlenecekti. (V) Türkiye bu meselenin iç mese-
lesi olduğu gerekçesiyle yabancıların müdahalesini kabul
etmedi.
Bu metindeki düşüncenin akışını sağlamak için numa-
ralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
A) II ve III
e) Ive V
B) II ve IV
D) IV ve V
III IV
3. (1) Atmosfere giren gök taşı çok büyükse, yanma sü-
daha parlak görünür
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
ına işaretleyiniz. LGS DENEME SINAVI - 2 2. (1) Türkiye, Lozan Antlaşması'na dayanarak yabancı okul- ların durumunu 1925 yılında yeniden düzenlemiştir. (II) Bu durum, uluslararası boyuta çekilmek istendiyse de Türki- ye buna izin vermedi. (III) Bu kurala uymayan okullar da kapatıldı. (IV) Buna göre yabancı okullar, Türk müfettişle- rince denetlenecekti. (V) Türkiye bu meselenin iç mese- lesi olduğu gerekçesiyle yabancıların müdahalesini kabul etmedi. Bu metindeki düşüncenin akışını sağlamak için numa- ralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) II ve III e) Ive V B) II ve IV D) IV ve V III IV 3. (1) Atmosfere giren gök taşı çok büyükse, yanma sü- daha parlak görünür
1. Nihayet göründü Ibrıcık köyü.
- Selâmün aleyküm kahveci dayi!
Aleyküm selâm, evlât,
Bir hastamız var, makine bekliyor.
Bir hastaları varmış, makine bekliyor.
Gübre kokuyor kahvenin peykeleri.
Herkesin derdi başka;
Memleket, hemşeri?
Sinop.
Bu şiirde aşağıdaki duyulardan hangisine yer
A) Duyma
C) Görme
B) Koklama
D) Dokunma
verilmemiştir?
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
1. Nihayet göründü Ibrıcık köyü. - Selâmün aleyküm kahveci dayi! Aleyküm selâm, evlât, Bir hastamız var, makine bekliyor. Bir hastaları varmış, makine bekliyor. Gübre kokuyor kahvenin peykeleri. Herkesin derdi başka; Memleket, hemşeri? Sinop. Bu şiirde aşağıdaki duyulardan hangisine yer A) Duyma C) Görme B) Koklama D) Dokunma verilmemiştir?
3. Bir parkta iki simitçi çocuk. Yan yana bir banka oturmuşlar. Etrafta çiçekler, kelebekler; çocukların
elinden tutmuş gezdiren anneler, kalın mercekli gözlükleri ile gazeteye dalmış ihtiyarlar, binbir
şamata ile birbirine sataşan, gülüşen mektep kaçkını öğrenciler, dilenciler, çöpçüler. Simitçiler sekiz
on yaşlarında, kara, kavruk ve zayıf. Parkın çeşitli noktalarında bulunan büfelerden kokular geliyor.
Bu parça anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Betimleyici bir metindir.
C) Farklı duyulara yer verilmiştir.
B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
D) 3. kişi ağzıyla anlatılmıştır.
6
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
3. Bir parkta iki simitçi çocuk. Yan yana bir banka oturmuşlar. Etrafta çiçekler, kelebekler; çocukların elinden tutmuş gezdiren anneler, kalın mercekli gözlükleri ile gazeteye dalmış ihtiyarlar, binbir şamata ile birbirine sataşan, gülüşen mektep kaçkını öğrenciler, dilenciler, çöpçüler. Simitçiler sekiz on yaşlarında, kara, kavruk ve zayıf. Parkın çeşitli noktalarında bulunan büfelerden kokular geliyor. Bu parça anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici bir metindir. C) Farklı duyulara yer verilmiştir. B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. D) 3. kişi ağzıyla anlatılmıştır. 6
ilmamıştır?
4.
Bizim sokağın alt başına küçük bir çocuk parkı yapıldı. Beyaz badanalı ihata duvarını, yine beyaza
boyanmış demir parmaklıklarla çevrelediler. Geçen hafta sonunda küçük kardeşim bu parkta ille de
tahterevalliye bineceğim diye tutturdu. Annemin ısrarı üzerine gitmek zorunda kaldım. Bekçi amca,
öğle yemeğine gidinceye kadar parkın kapısında bekledik. Sabırsızlıkla içeri dalmak isteyen karde
şimi zor zapt ettim. Oyun alanı bir otobüsün içi gibi tıklım tıklım doluydu. Her oyuncağın başında
uzun bir kuyruk oluşmuştu. Ben de kardeşimin elinden tutup tahterevalli kuyruğuna girdim. Bize sıra
gelmediği gibi bizim önümüzdeki çocukların da kıpırdamaya niyetleri yoktu. Çünkü delikanlı denile-
cek yaşta iki erkek çocuğu, tahterevalliyi yarım saatten beri işgal ediyordu.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Öykülemeye dayalı bir metindir.
B) Yer, olay zaman ve kişiler bellidir.
C) Benzetmeden yararlanılmıştır.
D) 3. kişi ağzıyla anlatılmıştır.
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
ilmamıştır? 4. Bizim sokağın alt başına küçük bir çocuk parkı yapıldı. Beyaz badanalı ihata duvarını, yine beyaza boyanmış demir parmaklıklarla çevrelediler. Geçen hafta sonunda küçük kardeşim bu parkta ille de tahterevalliye bineceğim diye tutturdu. Annemin ısrarı üzerine gitmek zorunda kaldım. Bekçi amca, öğle yemeğine gidinceye kadar parkın kapısında bekledik. Sabırsızlıkla içeri dalmak isteyen karde şimi zor zapt ettim. Oyun alanı bir otobüsün içi gibi tıklım tıklım doluydu. Her oyuncağın başında uzun bir kuyruk oluşmuştu. Ben de kardeşimin elinden tutup tahterevalli kuyruğuna girdim. Bize sıra gelmediği gibi bizim önümüzdeki çocukların da kıpırdamaya niyetleri yoktu. Çünkü delikanlı denile- cek yaşta iki erkek çocuğu, tahterevalliyi yarım saatten beri işgal ediyordu. Bu parçanın anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öykülemeye dayalı bir metindir. B) Yer, olay zaman ve kişiler bellidir. C) Benzetmeden yararlanılmıştır. D) 3. kişi ağzıyla anlatılmıştır.
Paragrafta Dil ve Anlatım Özellikleri
1. Türküler bitti,
Halaylar durdu,
Horonlar durdu,
Al damar, mor damar, şah damar sustu,
Bahçeler put kesildi birer birer.
Meyveler salkım saçak taş.
Bir bulut uçardı,
Başıboş bedava,
Yandı kül oldu.
Bu şiirde hangi duyguya yer verilmiştir?
A) Yalnızlık
C) Pişmanlık
Seimerihoney enialgnal rati
B) Umutsuzluk
D) Suçluluk
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
Paragrafta Dil ve Anlatım Özellikleri 1. Türküler bitti, Halaylar durdu, Horonlar durdu, Al damar, mor damar, şah damar sustu, Bahçeler put kesildi birer birer. Meyveler salkım saçak taş. Bir bulut uçardı, Başıboş bedava, Yandı kül oldu. Bu şiirde hangi duyguya yer verilmiştir? A) Yalnızlık C) Pişmanlık Seimerihoney enialgnal rati B) Umutsuzluk D) Suçluluk
15. Ülkemizde kendi alanlarında "en" olan yerleri hiç merak ettiniz mi? İşte, size ülkemizde kendi alanlarında
"en" olan yerlerden bazıları:
Bu cümlelerle başlayan bir metinde aşağıdakilerden hangisinin yer alması beklenmez?
A) 84 bin 660 kişi ile Türkiye'nin en az nüfusuna sahip olan Tunceli, son yıllarda yapılan yatırımlarla adından 3
söz ettiriyor. Doğal güzellikleri, akarsuları ve bitki örtüsüyle ön plana çıkan bu güzel ilimiz, yaz mevsi-
minde birçok ziyaretçiyi ağırlıyor.
B) Ovit Dağı Tüneli, Rize ve Erzurum arasındaki kara yolunun İkizdere-İspir mevkiinde bulunan kara yolu
tünelidir. Uzunluğu 14,3 km olan tünel, Türkiye'nin en uzun tüneli olmasıyla birlikte dünyanın en uzun
çift tüplü kara yolu tüneli olma özelliğini de taşıyor.
CDüzce, 81 plaka koduna sahiptir. 1999 yılında Türkiye'nin en son ili olmuştur. 12 Kasım 1999 tarihinde
yaşanan 7,2 büyüklüğündeki depremle büyük bir sarsıntı yaşamıştır. Bölgede yaşanan yıkımların ardın-
dan hizh toparlanması için il statüsüne kavuşturulmuştur.
4134 metre yüksekliğindeki Cilo Dağı, Türkiye'nin yüksek dağlarındandır. Hakkâri ilinin doğu sınırına
yakın olan bu dağ, Güneydoğu Toros Dağları'nın doğusunda kalan parça olarak bilinir. Zirvesi, dört
ng mevsim boyunca erimeyen kar ve buz örtüsü ile kaplıdır.
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİLGİLER TESTİNE GEÇİNİZ.
www.ankarayayincilik.com.tr
6. SINIF / ANK-2303
B
d-
A
B
C
D
ANK 23
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
15. Ülkemizde kendi alanlarında "en" olan yerleri hiç merak ettiniz mi? İşte, size ülkemizde kendi alanlarında "en" olan yerlerden bazıları: Bu cümlelerle başlayan bir metinde aşağıdakilerden hangisinin yer alması beklenmez? A) 84 bin 660 kişi ile Türkiye'nin en az nüfusuna sahip olan Tunceli, son yıllarda yapılan yatırımlarla adından 3 söz ettiriyor. Doğal güzellikleri, akarsuları ve bitki örtüsüyle ön plana çıkan bu güzel ilimiz, yaz mevsi- minde birçok ziyaretçiyi ağırlıyor. B) Ovit Dağı Tüneli, Rize ve Erzurum arasındaki kara yolunun İkizdere-İspir mevkiinde bulunan kara yolu tünelidir. Uzunluğu 14,3 km olan tünel, Türkiye'nin en uzun tüneli olmasıyla birlikte dünyanın en uzun çift tüplü kara yolu tüneli olma özelliğini de taşıyor. CDüzce, 81 plaka koduna sahiptir. 1999 yılında Türkiye'nin en son ili olmuştur. 12 Kasım 1999 tarihinde yaşanan 7,2 büyüklüğündeki depremle büyük bir sarsıntı yaşamıştır. Bölgede yaşanan yıkımların ardın- dan hizh toparlanması için il statüsüne kavuşturulmuştur. 4134 metre yüksekliğindeki Cilo Dağı, Türkiye'nin yüksek dağlarındandır. Hakkâri ilinin doğu sınırına yakın olan bu dağ, Güneydoğu Toros Dağları'nın doğusunda kalan parça olarak bilinir. Zirvesi, dört ng mevsim boyunca erimeyen kar ve buz örtüsü ile kaplıdır. TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLGİLER TESTİNE GEÇİNİZ. www.ankarayayincilik.com.tr 6. SINIF / ANK-2303 B d- A B C D ANK 23
**
ST-11
z akın-
yok ol-
etkisi)
ülerini
retim
rtma-
enirse
verek
emiz
PARAGRAFIN ANLAMI VE YORUMU
4. 1. Hayvanlar beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için genellikle göç eder. Bununla
birlikte kuraklık ve mevsim koşullarının değişmesi gibi birtakım etmenler de hayvanların göç
etme sebeplerindendir. Kuşlar, kelebekler ve balıklar göç eden hayvanlardan bazılarıdır.
II. Sıcaklıklar azaldığında ve günler kısalıp havalar soğuduğunda kuşlar göç eder. Kuşlar, zorlu
kış koşullarından olumsuz etkilenmemek için sıcak yerlere gider; havalar ısınmaya başladığın-
da eski yuvasına döner. Kuşlar dışında başka hayvanlar da kışı geçirmek için göç eder.
III. Hayvan türlerinin neredeyse tamamı göç eder. Balıklar, sürüngenler, böcekler ve yırtıcılar
ilk akla gelen göçmenlerdir. Göç, zorlu bir yolculuk olduğu için bazı hayvanlar göçe başla-
madan önce aşırı derecede yiyecek tüketerek besin depolar.
IV. Hayvan göçlerinin çoğu mevsimliktir. Söz gelimi ördek, leylek, kırlangıç, kelaynak gibi kuşlar,
sonbaharda mevsim şartları sebebiyle, soğuk yerlerden sıcak yerlere göç eder. Göç edilen ye-
rin iklimi sürekli sıcak olsa da onlar, baharda yurtlarına tekrar döner.
Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangileri "Hayvanlar sıcak bölgelere niçin göç eder?"
sorusunun cevabı niteliğindedir?
A) I ve III.
B) Ive IV.
Il ve III.
D) II ve IV.
aydınlan-
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
** ST-11 z akın- yok ol- etkisi) ülerini retim rtma- enirse verek emiz PARAGRAFIN ANLAMI VE YORUMU 4. 1. Hayvanlar beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için genellikle göç eder. Bununla birlikte kuraklık ve mevsim koşullarının değişmesi gibi birtakım etmenler de hayvanların göç etme sebeplerindendir. Kuşlar, kelebekler ve balıklar göç eden hayvanlardan bazılarıdır. II. Sıcaklıklar azaldığında ve günler kısalıp havalar soğuduğunda kuşlar göç eder. Kuşlar, zorlu kış koşullarından olumsuz etkilenmemek için sıcak yerlere gider; havalar ısınmaya başladığın- da eski yuvasına döner. Kuşlar dışında başka hayvanlar da kışı geçirmek için göç eder. III. Hayvan türlerinin neredeyse tamamı göç eder. Balıklar, sürüngenler, böcekler ve yırtıcılar ilk akla gelen göçmenlerdir. Göç, zorlu bir yolculuk olduğu için bazı hayvanlar göçe başla- madan önce aşırı derecede yiyecek tüketerek besin depolar. IV. Hayvan göçlerinin çoğu mevsimliktir. Söz gelimi ördek, leylek, kırlangıç, kelaynak gibi kuşlar, sonbaharda mevsim şartları sebebiyle, soğuk yerlerden sıcak yerlere göç eder. Göç edilen ye- rin iklimi sürekli sıcak olsa da onlar, baharda yurtlarına tekrar döner. Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangileri "Hayvanlar sıcak bölgelere niçin göç eder?" sorusunun cevabı niteliğindedir? A) I ve III. B) Ive IV. Il ve III. D) II ve IV. aydınlan-
sağl
Yalnız I
I ve III
D) II ve III
5. (1) Karadeniz'in doğusunda bulunan Abhazya'daki
Krubera Mağarası'nın dünyanın en derin mağarası ol-
duğu biliniyordu. (II) Yapılan son çalışmalarla mağaranın
tamamının haritası çıkarıldı. (III) Bu çalışmalar mağara-
nın yaklaşık 2200 metre derinliğinde ve 13.500 kilomet-
re uzunluğunda olduğunu gösterdi. (Araştırmacılar
mağarada çok dar geçitlerle birbirine bağlı çok sayıda
galeri ve çağlayan yer aldığını söylüyor.
TÖDER.LGS - 2
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Ancak bu mağaranın derinliği tam olarak bilin-
miyordu." cümlesi getirilmelidir?
A 1.
BY II.
III.
TÖDER
DY IV.
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
sağl Yalnız I I ve III D) II ve III 5. (1) Karadeniz'in doğusunda bulunan Abhazya'daki Krubera Mağarası'nın dünyanın en derin mağarası ol- duğu biliniyordu. (II) Yapılan son çalışmalarla mağaranın tamamının haritası çıkarıldı. (III) Bu çalışmalar mağara- nın yaklaşık 2200 metre derinliğinde ve 13.500 kilomet- re uzunluğunda olduğunu gösterdi. (Araştırmacılar mağarada çok dar geçitlerle birbirine bağlı çok sayıda galeri ve çağlayan yer aldığını söylüyor. TÖDER.LGS - 2 Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Ancak bu mağaranın derinliği tam olarak bilin- miyordu." cümlesi getirilmelidir? A 1. BY II. III. TÖDER DY IV.
T
8. Tardigradlar olarak da adlandırılan su ayıları denizlerde, tatlı sularda, karalarda yaşayan mikroskobik canlılardır. Su
ayılarının ortalama uzunluğu 0,1 ila 1 milimetre arasındadır. Vücutları, her birinde pençeli bir çift bacak olan dört gövde
ve bir baştan oluşur. Su ayıları, yaşam koşullarının canlılar için uygun olmadığı durumlarda metabolizma faaliyetlerinin
neredeyse durma noktasına geldiği pasif bir hâle geçer. Bu özellikleri sayesinde çok yüksek yerlerde, denizlerin
derinliklerinde ve Antarktika gibi çok soğuk bölgelerde hayatta kalabilir. Bir araştırmada, -200 derece sıcaklıkta kuruyan
ve ölü gibi görünen su ayılarının nemli ortama girdiğinde kısa sürede eski hâline döndüğü tespit edilmiştir.
Bu parçadan su ayıları ile ilgili,
1. Çok zor şartlarda bile yaşamını sürdürebilmektedir.
II. Çıplak gözle görülemeyen bir varlıktır.
III. Yaşayabilmeleri için vücutlarının etrafında bir su tabakası olması gerekir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
C)Ive Il
D) II ve III
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
T 8. Tardigradlar olarak da adlandırılan su ayıları denizlerde, tatlı sularda, karalarda yaşayan mikroskobik canlılardır. Su ayılarının ortalama uzunluğu 0,1 ila 1 milimetre arasındadır. Vücutları, her birinde pençeli bir çift bacak olan dört gövde ve bir baştan oluşur. Su ayıları, yaşam koşullarının canlılar için uygun olmadığı durumlarda metabolizma faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiği pasif bir hâle geçer. Bu özellikleri sayesinde çok yüksek yerlerde, denizlerin derinliklerinde ve Antarktika gibi çok soğuk bölgelerde hayatta kalabilir. Bir araştırmada, -200 derece sıcaklıkta kuruyan ve ölü gibi görünen su ayılarının nemli ortama girdiğinde kısa sürede eski hâline döndüğü tespit edilmiştir. Bu parçadan su ayıları ile ilgili, 1. Çok zor şartlarda bile yaşamını sürdürebilmektedir. II. Çıplak gözle görülemeyen bir varlıktır. III. Yaşayabilmeleri için vücutlarının etrafında bir su tabakası olması gerekir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız III C)Ive Il D) II ve III
SÖZEL BÖLÜM
B
B
8.
SINIF
TÜRKÇE
12. Özne; yüklemin bildirdiği işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan cümlenin temel ögesidir. Nesne ise
cümlede öznenin yaptığı eylemden etkilenen yardımcı ögedir. "Ayşe yatmadan önce süt içti." cümlesinde içme işin
yapan "Ayşe'dir ve cümlenin öznesidir. Ayşe'nin içme işinden etkilenen ise "süt'tür ve cümlenin nesnesidir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili öge cümlenin öznesidir?
A) Köyün üzerini örten kara bulutlar yerini masmavi gökyüzüne bırakıyordu.
B) Çam ağaçlarına şarkı söyleten rüzgâr insana yaşama sevinci veriyordu.
Masmavi gölün işıltısı, insanları ve doğadaki tüm canlıları büyülüyordu.
D) Yuvanın sahibi olan dişi kuşun yumurtlamaya başlamasını asalak guguk kuşların dişisi bekler.
13. Aşağıda ünlü ressamların bazı resimlerinin analizlerine yer verilmiştir.
. Gökyüzünün ve denizin mavisinin birbirini kucakladığı resimde, kumsalda yürüyen iki kadın görülür. Resme ilk
bakınca gündüz gibi görülmesi, Kuzey ülkelerinde yaz aylarında havanın aydınlığının geç vakte kadar devam et-
mesinden kaynaklanır. Eser, 19. yy sonunda birçok sanatçının uğraştığı atmosferik resmin mükemmel bir örneğidir.
Bu tabloda, uzun süredir olmadığı evine geri dönen, sağlıksız görünümlü, askeri giysi içerisinde zayıf bir adam
görüyoruz. Diğerlerinin tepkileri, dönüşünün sadece beklenmedik değil, aynı zamanda istenmeyen olduğunu
da düşündürüyor. Yaşlı kadın aniden ayağa kalkmış ancak sevinçle mi şaşkınlıkla mı baktığını anlayamıyoruz.
Piyanodaki genç kadın adamı tanır gibi baksa da şaşkın görünüyor. Küçük kızın yüzüne ise kuşku ve tedirginlik
hâkim. Kapıda hizmetçiler biraz kayıtsız, sadece küçük çocuk, adamı görmekten mutluluk duyuyor.
Bu resim, ressamın öğretmeninin anısına bir hediyedir. Bu otobiyografik resimde, sanatçı okuluyla ilk tanıştığı anı
tasvir eder. İzleyenin dikkatini ilk çeken yırtık, yer yer delik olan ceket, ayakkabı ve pantolon, çocuğun yoksul-
luğunun boyutunu gösterir. Figürü arkadan görsek de sınıfa girmekte yaşadığı çekingenliği duruşundan anlarız.
Duvarda asılı duran coğrafi harita ve pano dikkatimizi çeker. Kapıda duran çocuk, sanki tüm dikkatini önlerindeki
defter ya da kitaplarına vermiş olan çocuklara hayranlıkla bakar.
Buna göre verilen açıklamalar aşağıdaki resimlerle eşleştirildiğine hangisi dışarıda kalır?
A)
B)
C)
Diğer sayfaya geçiniz.
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
SÖZEL BÖLÜM B B 8. SINIF TÜRKÇE 12. Özne; yüklemin bildirdiği işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan cümlenin temel ögesidir. Nesne ise cümlede öznenin yaptığı eylemden etkilenen yardımcı ögedir. "Ayşe yatmadan önce süt içti." cümlesinde içme işin yapan "Ayşe'dir ve cümlenin öznesidir. Ayşe'nin içme işinden etkilenen ise "süt'tür ve cümlenin nesnesidir. Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili öge cümlenin öznesidir? A) Köyün üzerini örten kara bulutlar yerini masmavi gökyüzüne bırakıyordu. B) Çam ağaçlarına şarkı söyleten rüzgâr insana yaşama sevinci veriyordu. Masmavi gölün işıltısı, insanları ve doğadaki tüm canlıları büyülüyordu. D) Yuvanın sahibi olan dişi kuşun yumurtlamaya başlamasını asalak guguk kuşların dişisi bekler. 13. Aşağıda ünlü ressamların bazı resimlerinin analizlerine yer verilmiştir. . Gökyüzünün ve denizin mavisinin birbirini kucakladığı resimde, kumsalda yürüyen iki kadın görülür. Resme ilk bakınca gündüz gibi görülmesi, Kuzey ülkelerinde yaz aylarında havanın aydınlığının geç vakte kadar devam et- mesinden kaynaklanır. Eser, 19. yy sonunda birçok sanatçının uğraştığı atmosferik resmin mükemmel bir örneğidir. Bu tabloda, uzun süredir olmadığı evine geri dönen, sağlıksız görünümlü, askeri giysi içerisinde zayıf bir adam görüyoruz. Diğerlerinin tepkileri, dönüşünün sadece beklenmedik değil, aynı zamanda istenmeyen olduğunu da düşündürüyor. Yaşlı kadın aniden ayağa kalkmış ancak sevinçle mi şaşkınlıkla mı baktığını anlayamıyoruz. Piyanodaki genç kadın adamı tanır gibi baksa da şaşkın görünüyor. Küçük kızın yüzüne ise kuşku ve tedirginlik hâkim. Kapıda hizmetçiler biraz kayıtsız, sadece küçük çocuk, adamı görmekten mutluluk duyuyor. Bu resim, ressamın öğretmeninin anısına bir hediyedir. Bu otobiyografik resimde, sanatçı okuluyla ilk tanıştığı anı tasvir eder. İzleyenin dikkatini ilk çeken yırtık, yer yer delik olan ceket, ayakkabı ve pantolon, çocuğun yoksul- luğunun boyutunu gösterir. Figürü arkadan görsek de sınıfa girmekte yaşadığı çekingenliği duruşundan anlarız. Duvarda asılı duran coğrafi harita ve pano dikkatimizi çeker. Kapıda duran çocuk, sanki tüm dikkatini önlerindeki defter ya da kitaplarına vermiş olan çocuklara hayranlıkla bakar. Buna göre verilen açıklamalar aşağıdaki resimlerle eşleştirildiğine hangisi dışarıda kalır? A) B) C) Diğer sayfaya geçiniz.
1.
Hayvanların işaretleşirken "ses" kullanmalarının çok mantıklı nedenleri vardır. Ses hem uzak
mesafelere yayılabilir hem de ister gündüz ister gece olsun rahatlıkla algılanabilir. Ayrıca ses kısa
zamanda kaybolur, böylece yırtıcı hayvanlar sesi takip ederek sesi çıkaran hayvanın yerini bulamaz.
Ses aynı zamanda ayarlanabilir bir sinyal verme yöntemidir. Sesin gücü, hızı ve tonu değiştirilerek çok
farklı mesajlar iletilebilir.
Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki paragrafın konusu olamaz? İşaretleyiniz. İşaretlediğiniz ifadenin
neden bu paragrafın konusu olamayacağını açıklayınız.
O Hayvanların işaretleşirken sesi kullanma nedenleri
O Hayvanların kendilerini koruma yöntemleri
Açıklama:
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
1. Hayvanların işaretleşirken "ses" kullanmalarının çok mantıklı nedenleri vardır. Ses hem uzak mesafelere yayılabilir hem de ister gündüz ister gece olsun rahatlıkla algılanabilir. Ayrıca ses kısa zamanda kaybolur, böylece yırtıcı hayvanlar sesi takip ederek sesi çıkaran hayvanın yerini bulamaz. Ses aynı zamanda ayarlanabilir bir sinyal verme yöntemidir. Sesin gücü, hızı ve tonu değiştirilerek çok farklı mesajlar iletilebilir. Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki paragrafın konusu olamaz? İşaretleyiniz. İşaretlediğiniz ifadenin neden bu paragrafın konusu olamayacağını açıklayınız. O Hayvanların işaretleşirken sesi kullanma nedenleri O Hayvanların kendilerini koruma yöntemleri Açıklama:
L
C)
D)
uşturulur.
Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde öznel anlatıma başvurulmamıştır?
A)
Kime
B)
gore?
Gerçek dünya ile düşünsel dünyamız arasında bağlantıyı işitme, görme, dokunma gibi temel
duygularımızla kuranız. Ancak temel duyularımız, karşılaştığımız her olay veya nesneyi tanım-
lamamıza yetmez. Bu yüzden dil, sembol ve şekiller gibi dolaylı araçlardan yararlanırız.
Büyük Çin bilgesi, filozof, siyasal yönetici ve Çin tarihinde resmî din olarak kabul edilen öğre-
tilerin kuramcısı Konfüçyüs, MÖ 551 yılında Lu kentinde doğdu. Chou Hanedanlığı Dönemi'nde
(MÖ 1027-256), Hristiyanlığın doğuşundan yaklaşık beş yüz yıl önce yaşadı. Küçük yaşlardayken
babası ölünce annesi tarafından büyütüldü. Ambar bekçiliği ve kamu arazisi yöneticiliği yaptı.
Fosil bilim, dünyanın oluşumundan günümüze kadar geçen zamanda yaşamış canlıların fosil-
lerini inceleyen ilginç bir bilim dalıdır. Fosil, uzun yıllar boyunca toprak altında, kayaçların ara-
sında sıkışarak kalan taşlaşmış canlı kalıntısı ve izidir. Bu bir kemik parçası da olabilir, bütün bir
iskelet de. Bir yaprağın izi ya da bir canlının ayak izi de...
De
14.
Taşıtların egzozlarından salinan kurşun ve kadmiyum gibi zararlı kimyasal maddelerin çevre-
ye olan etkilerini belirlemek amacıyla bazı bitkilerden yararlanılır. Bu bitkilerden biri de zakkum.
Kara yollarının yakınındaki zakkum bitkilerinden alınan örneklerin yapısındaki kurşun ve kadmi-
yum miktarları ölçülerek bunların yaşadığı bölgelerde bu maddelerin miktarlarına ilişkin doyu-
rucu bilgi edinilebilir.
50
8. S
veya kor
Buna c
(1) Sos
haya
yank
çe
m
15
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
L C) D) uşturulur. Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde öznel anlatıma başvurulmamıştır? A) Kime B) gore? Gerçek dünya ile düşünsel dünyamız arasında bağlantıyı işitme, görme, dokunma gibi temel duygularımızla kuranız. Ancak temel duyularımız, karşılaştığımız her olay veya nesneyi tanım- lamamıza yetmez. Bu yüzden dil, sembol ve şekiller gibi dolaylı araçlardan yararlanırız. Büyük Çin bilgesi, filozof, siyasal yönetici ve Çin tarihinde resmî din olarak kabul edilen öğre- tilerin kuramcısı Konfüçyüs, MÖ 551 yılında Lu kentinde doğdu. Chou Hanedanlığı Dönemi'nde (MÖ 1027-256), Hristiyanlığın doğuşundan yaklaşık beş yüz yıl önce yaşadı. Küçük yaşlardayken babası ölünce annesi tarafından büyütüldü. Ambar bekçiliği ve kamu arazisi yöneticiliği yaptı. Fosil bilim, dünyanın oluşumundan günümüze kadar geçen zamanda yaşamış canlıların fosil- lerini inceleyen ilginç bir bilim dalıdır. Fosil, uzun yıllar boyunca toprak altında, kayaçların ara- sında sıkışarak kalan taşlaşmış canlı kalıntısı ve izidir. Bu bir kemik parçası da olabilir, bütün bir iskelet de. Bir yaprağın izi ya da bir canlının ayak izi de... De 14. Taşıtların egzozlarından salinan kurşun ve kadmiyum gibi zararlı kimyasal maddelerin çevre- ye olan etkilerini belirlemek amacıyla bazı bitkilerden yararlanılır. Bu bitkilerden biri de zakkum. Kara yollarının yakınındaki zakkum bitkilerinden alınan örneklerin yapısındaki kurşun ve kadmi- yum miktarları ölçülerek bunların yaşadığı bölgelerde bu maddelerin miktarlarına ilişkin doyu- rucu bilgi edinilebilir. 50 8. S veya kor Buna c (1) Sos haya yank çe m 15
2
(13) Her öğrenci sınıfın temizliğinden, düzeninden
sorumludur. Sinif ortak bir yer olduğu için orada
olup biten her şeyde sınıfın tüm öğrencilerinin
payı vardır. Temizlik ve düzenine özen gösteril-
miş bir sınıfta bilgi daha kolay öğrenilir. Çünkü
temiz, düzenli bir yer insanın moralini yükseltir,
neşesini yerine getirir, dinginlik verir.
Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Sınıf temizliği ve düzeni öğrencilerden so-
rulur.
B) Sınıf kültürü öğrencilere öğretmenler tarafın-
dan kazandırılır.
C) Hijyenik bir ortamda yapılan her çalışma
olumlu sonuçlar verir.
D) Temiz ve düzenli olmak öğrencilere okullar-
da kazandırılmalıdır.
MUBA YAYINLARI
15.
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
2 (13) Her öğrenci sınıfın temizliğinden, düzeninden sorumludur. Sinif ortak bir yer olduğu için orada olup biten her şeyde sınıfın tüm öğrencilerinin payı vardır. Temizlik ve düzenine özen gösteril- miş bir sınıfta bilgi daha kolay öğrenilir. Çünkü temiz, düzenli bir yer insanın moralini yükseltir, neşesini yerine getirir, dinginlik verir. Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Sınıf temizliği ve düzeni öğrencilerden so- rulur. B) Sınıf kültürü öğrencilere öğretmenler tarafın- dan kazandırılır. C) Hijyenik bir ortamda yapılan her çalışma olumlu sonuçlar verir. D) Temiz ve düzenli olmak öğrencilere okullar- da kazandırılmalıdır. MUBA YAYINLARI 15.
Bahçeşehir
Koleji
TÜRKÇE
HAFTA SONU ÖDEVİ-22
SINIF
Bevgill Ogrenellerimiz, Bahçeşehir Boru Bankası'ndan Test-30 (Anlatım Bigimleri), Test-71 (Basit.
Türemie, Birleşik Yapı) çözmeyi unutmayınız.
TEKNOLOJİK BAYRAM KUTLAMALARI
Bayram sabahı annemin evine gitmek üzere kapıdan çıkarken posta kutusuna baktım, posta kutusu boştu. O
anda buruk bir duyguya kapıldım. Oysa uzun zamandır bop sayilirdi. Bilgisayar ve internet yaşantımıza girdiğinden
bu yana mektuplann yerini elektronik postalar almig, evlerimizin kapısındaki posta kutuları yalnızca kredi kartı öde
meleri, telefon faturalarına kalmıştı.
Tüm alle bireyleri ve birkaç alle dostumuzla annemin evinde toplandik. Birbirimizle sohbet etmeye çalışıyorduk
ama başladığımız cümleyi bitirmemiz neredeyse olanaksız gibiydi. Konuşmalar sürekli cep telefonlarından gelen
"chit, dut" sesleriyle kesiliyordu. Odadaki herkes karşısındakinin yüzüne bakmadan konuşurken tüm ilgisini elindeki
cep telefonuna yöneltmiş, gelen bayram mesajını okuyup yanıtlamaya çalışıyordu. Gelen mesajların sosio-leri her-
kesle paylaşılıyor ve başkalanna gönderilmek üzere telefonlara kaydediliyordu. Sonunda eşim isyan otti:
"Cep telefonlar bu kadar önemliyse neden buradayız? Hepimiz kısa mesajlarla kutlayabilirdik bayramı evimiz-
den." dedi ve cep telefonunu kapattı. Bir suskunluk oldu once. Sonra herkes "Gelen mesajlan daha sonra okuyup
yanıtlayabilirim." diyerek cep telefonunu kapattı. Kızım eline televizyonun kumandasını almıştı ki hemen atılıp olin-
den aldım. "Bugün televizyon yok." dedim. "Bugün hep birlikte olmanın tadını çıkaracağız."
Televizyon yok, telefon yok, bir süre sonra herkes yavaş yavaş evine "gönüllü tutsak olduklan modern oyun-
caklarına dönmek üzere birbirine "Hoşça kalın" demeye başladı. Eve dönerken gözlerim yollarda uçan balon, pa-
muk helvası satan saticilan aradı. Bir an için yıllar öncesinin bayramlarını anımsadım.
Evde bayram telaşı haftalar öncesinde başlardı. Kardeşime ve bana "bayramlik" olarak beğendiğimiz kumaşlar-
dan istediğimiz elbiseler diktirilirdi. Biz çocuklara düşen görevler de vardı: Akrabalara, dostlara gönderilecek bay-
ram tebriklerinin alınması ve yazılması. O rengârenk kartları seçmek, işin on zevkli yanıydı. Ama onlarca zarlı ya-
zarken sürekli sızlanırdık. Kimi zaman önümdeki yığılı zarflanı yaza yaza bitiremeyeceğimi düşünürdüm. Bayram
ertesinde, postacının kapı aralığından içeri attığı zarflanı açmak tüm o yorgunluğu unuttururdu. Heyecan ve coşkuy-
la açardık zarflanı, yazılanları okuduktan sonra da özenle saklardik o bayram kartlarını. Bayramın birinci günü alle.
eş, dost kutlamaları bitince ikinci günü ellerimizde tavşanlı balonlarımız, lunaparka giderdik. Oysa şimdi:
"Dint dit, dit dit..." Ne diyordum? "Dit, dit..."
1. Yazar, eski bayramlarla ilgili neleri hatırlamaktadır?
2. Metinde yer alan "modern oyuncaklar" ifadesiyle neler kastedilmiştir?
2
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
Bahçeşehir Koleji TÜRKÇE HAFTA SONU ÖDEVİ-22 SINIF Bevgill Ogrenellerimiz, Bahçeşehir Boru Bankası'ndan Test-30 (Anlatım Bigimleri), Test-71 (Basit. Türemie, Birleşik Yapı) çözmeyi unutmayınız. TEKNOLOJİK BAYRAM KUTLAMALARI Bayram sabahı annemin evine gitmek üzere kapıdan çıkarken posta kutusuna baktım, posta kutusu boştu. O anda buruk bir duyguya kapıldım. Oysa uzun zamandır bop sayilirdi. Bilgisayar ve internet yaşantımıza girdiğinden bu yana mektuplann yerini elektronik postalar almig, evlerimizin kapısındaki posta kutuları yalnızca kredi kartı öde meleri, telefon faturalarına kalmıştı. Tüm alle bireyleri ve birkaç alle dostumuzla annemin evinde toplandik. Birbirimizle sohbet etmeye çalışıyorduk ama başladığımız cümleyi bitirmemiz neredeyse olanaksız gibiydi. Konuşmalar sürekli cep telefonlarından gelen "chit, dut" sesleriyle kesiliyordu. Odadaki herkes karşısındakinin yüzüne bakmadan konuşurken tüm ilgisini elindeki cep telefonuna yöneltmiş, gelen bayram mesajını okuyup yanıtlamaya çalışıyordu. Gelen mesajların sosio-leri her- kesle paylaşılıyor ve başkalanna gönderilmek üzere telefonlara kaydediliyordu. Sonunda eşim isyan otti: "Cep telefonlar bu kadar önemliyse neden buradayız? Hepimiz kısa mesajlarla kutlayabilirdik bayramı evimiz- den." dedi ve cep telefonunu kapattı. Bir suskunluk oldu once. Sonra herkes "Gelen mesajlan daha sonra okuyup yanıtlayabilirim." diyerek cep telefonunu kapattı. Kızım eline televizyonun kumandasını almıştı ki hemen atılıp olin- den aldım. "Bugün televizyon yok." dedim. "Bugün hep birlikte olmanın tadını çıkaracağız." Televizyon yok, telefon yok, bir süre sonra herkes yavaş yavaş evine "gönüllü tutsak olduklan modern oyun- caklarına dönmek üzere birbirine "Hoşça kalın" demeye başladı. Eve dönerken gözlerim yollarda uçan balon, pa- muk helvası satan saticilan aradı. Bir an için yıllar öncesinin bayramlarını anımsadım. Evde bayram telaşı haftalar öncesinde başlardı. Kardeşime ve bana "bayramlik" olarak beğendiğimiz kumaşlar- dan istediğimiz elbiseler diktirilirdi. Biz çocuklara düşen görevler de vardı: Akrabalara, dostlara gönderilecek bay- ram tebriklerinin alınması ve yazılması. O rengârenk kartları seçmek, işin on zevkli yanıydı. Ama onlarca zarlı ya- zarken sürekli sızlanırdık. Kimi zaman önümdeki yığılı zarflanı yaza yaza bitiremeyeceğimi düşünürdüm. Bayram ertesinde, postacının kapı aralığından içeri attığı zarflanı açmak tüm o yorgunluğu unuttururdu. Heyecan ve coşkuy- la açardık zarflanı, yazılanları okuduktan sonra da özenle saklardik o bayram kartlarını. Bayramın birinci günü alle. eş, dost kutlamaları bitince ikinci günü ellerimizde tavşanlı balonlarımız, lunaparka giderdik. Oysa şimdi: "Dint dit, dit dit..." Ne diyordum? "Dit, dit..." 1. Yazar, eski bayramlarla ilgili neleri hatırlamaktadır? 2. Metinde yer alan "modern oyuncaklar" ifadesiyle neler kastedilmiştir? 2
21. Avrupalı devletler zamanla bilimsel bilgiyi teknoloji-
ye aktarıp buhar gücüyle çalışan gemiler icat ettiler
ve dokuma fabrikaları kurdular. Böylece sanayi inki-
labı doğdu. Küçük üretim atölyelerinin yerini büyük
fabrikalar, insan gücünün yerini makine gücü aldı.
Makineler sayesinde üretim hızı arttı. Artan üretimle
birlikte ham madde ve pazar ihtiyacı da arttı. Avru-
palı devletler ihtiyaç duydukları ham maddeyi he-
nüz sanayileşmemiş ülkelerden karşılayıp ürettikleri
ürünleri de aynı ülkelerde pazarladılar.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin hız kazan-
masına yol açmıştır?
A) Milliyetçilik
C) Demokrasi
B) Sömürgecilik
D) Özgürlük
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
21. Avrupalı devletler zamanla bilimsel bilgiyi teknoloji- ye aktarıp buhar gücüyle çalışan gemiler icat ettiler ve dokuma fabrikaları kurdular. Böylece sanayi inki- labı doğdu. Küçük üretim atölyelerinin yerini büyük fabrikalar, insan gücünün yerini makine gücü aldı. Makineler sayesinde üretim hızı arttı. Artan üretimle birlikte ham madde ve pazar ihtiyacı da arttı. Avru- palı devletler ihtiyaç duydukları ham maddeyi he- nüz sanayileşmemiş ülkelerden karşılayıp ürettikleri ürünleri de aynı ülkelerde pazarladılar. Bu durum aşağıdakilerden hangisinin hız kazan- masına yol açmıştır? A) Milliyetçilik C) Demokrasi B) Sömürgecilik D) Özgürlük
5. Nurullah Ataç, deneme alanının büyük yazarla
rindandir. Edebiyata ve dile büyük bir tutkuya
bağlı olan yazar, kendi 'nehrinde akmayı başar
mıştır. Eserlerindeki aşırı tutumu, onu edebiya
timizda en çok tartışılan ve eleştirilen kişiy
miştir. Ataç'ın ortaya koyduğu yazılarındak
görüşler, ister paylaşılsın ister paylaşılmasın
bir dostun vazgeçilmesi güç sohbetleri gibid
Bu parçada Nurullah Ataç ile ilgili aşağıdaki
derden hangisine değinilmemiştir?
A) Özgün bir yazar olduğuna
B) Çeşitli türlerde başarılı eserleri olduğuna
C) Adından çok söz ettirdiğine
D) Yazılarının bir dost sohbetini andırdığına
7. Sınıf Tüm Dersler Soru Bankası
yap
TÜRKÇE
8. (1) C
de
ku
bi
C
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
5. Nurullah Ataç, deneme alanının büyük yazarla rindandir. Edebiyata ve dile büyük bir tutkuya bağlı olan yazar, kendi 'nehrinde akmayı başar mıştır. Eserlerindeki aşırı tutumu, onu edebiya timizda en çok tartışılan ve eleştirilen kişiy miştir. Ataç'ın ortaya koyduğu yazılarındak görüşler, ister paylaşılsın ister paylaşılmasın bir dostun vazgeçilmesi güç sohbetleri gibid Bu parçada Nurullah Ataç ile ilgili aşağıdaki derden hangisine değinilmemiştir? A) Özgün bir yazar olduğuna B) Çeşitli türlerde başarılı eserleri olduğuna C) Adından çok söz ettirdiğine D) Yazılarının bir dost sohbetini andırdığına 7. Sınıf Tüm Dersler Soru Bankası yap TÜRKÇE 8. (1) C de ku bi C