Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Söz Sanatları Soruları

15.
Serçeler insanlara yakın alanlarda yaşayan ve yediden yetmişe hepimizin tanıdığı, park ve bahçe gibi
yerlerdeki ağaçlarda rastladığımız küçük kuş türlerindendir. Deve kuşu ise kuşlar arasında en büyük yu-
murtaya sahip olan, genellikle sıcak bölgelerde karşılaştığımız ve uçamayan bir kuş türüdür.
Serçe ve deve kuşuyla ilgili oluşturacağı metinde yukardaki bilgileri kullanmak isteyen bir öğrenci, metnini
aşağıda açıklaması verilen söz sanatlarına uygun olarak yazacaktır.
-Bir şeyin özelliklerini, bir olayı ya da bir durumu olduğundan daha büyük veya daha küçük göstermek
(abartma)
-Insan dışındaki varlıklara insana ait özellik vermek (kişileştirme)
-Insan dışındaki varlıkları konuşturmak, onların ağzından söz söylemek (konuşturma)
Bu bilgilere göre öğrencinin oluşturduğu metin aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A)) Çocukların parktaki oyunlarını portakal ağacının tepesinden izleyip şarkılarına eşlik eden minik serçe
sıcaktan bunalıp su içmek için gittiği nehrin kıyısında deve kuşu ile karşılaşmış. Deve kuşu serçeye kibirli
bir şekilde bakıp gülerek: "Şu boyuna bak, benim bir yumurtam bile senden büyük, tek tırnağım yeter seni
şu nehre atmaya." demiş. "Cüssenle, gücünle istediğin kadar gururlan." demiş serçe deve kuşuna. "Bir
kuş olarak elime su dökemezsin benim. Zira sen uçamazsın ama ben değil daldan dala konmak gökleri
deler geçerim, özgürlüğe uçarım." diyerek kanatlanmış deve kuşunun şaşkın bakışları altında.
B) Karada yaşayan tüm hayvanlar içinde en büyük gözlere deve kuşu sahiptir. Bilardo topu büyüklüğündeki
gözleri beyinlerinden bile büyüktür. Serçe ise deve kuşuna göre hayli küçük olup öten kuşlar familyasında
olan bir gagalı kuş türüdür. Şehirlerde yaşayan evcil serçelerin sırtı ve kanatları kahverengimsi, karin
bölgeleri ise gri renklidir.
Bir kediyle bir serçe / Bir arada büyümüşler kardeşçe / Sepet, kafes bir arada, / Içtikleri su ayrı gitmezmiş
/ Derken bir başka serçe/ Görmeye gelmiş bizimkileri / Bakmış filozof bir kedi / Civil civil da bir serçe /
Dost oluvermiş ikisiyle / Ama bir gün barış bozulmuş / İki kuş arasında kavga çıkmış / Kedi ne yapsın bu
durumda? / Taraf tutmak zorunda kalmış/- Bu serseri kim oluyor da, demiş / Kafa tutuyor benim dostuma?
Deve kuşu bir aslanın geldiğini görünce çok korkmuş. Hemen kafasını kuma sokmuş. Aslan deve kuşunun
yanına gelmiş. Karni tokmuş aslanın, konuşacak arkadaş arıyormuş. Deve kuşunun arkasında durmuş.
Pençesiyle deve kuşunun ayağına şöyle bir dokunmuş: "Arkadaş, bakar mısın? Biraz sohbet edelim, canım
sıkılıyor da." diyecekmiş ki burnunun üstüne yediği tekme ile sırtüstü yere yığılmış. Deve kuşu şaşkın bir
halde ne olduğunu, kime vurduğunu düşünerek kafasını kumdan çıkarmış. Bakmış aslan boylu boyunca
yatıyor. Öldüğünü zannetmiş ve aslanı yere serdiğini düşünerek sevinmiş.
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
15. Serçeler insanlara yakın alanlarda yaşayan ve yediden yetmişe hepimizin tanıdığı, park ve bahçe gibi yerlerdeki ağaçlarda rastladığımız küçük kuş türlerindendir. Deve kuşu ise kuşlar arasında en büyük yu- murtaya sahip olan, genellikle sıcak bölgelerde karşılaştığımız ve uçamayan bir kuş türüdür. Serçe ve deve kuşuyla ilgili oluşturacağı metinde yukardaki bilgileri kullanmak isteyen bir öğrenci, metnini aşağıda açıklaması verilen söz sanatlarına uygun olarak yazacaktır. -Bir şeyin özelliklerini, bir olayı ya da bir durumu olduğundan daha büyük veya daha küçük göstermek (abartma) -Insan dışındaki varlıklara insana ait özellik vermek (kişileştirme) -Insan dışındaki varlıkları konuşturmak, onların ağzından söz söylemek (konuşturma) Bu bilgilere göre öğrencinin oluşturduğu metin aşağıdakilerden hangisi olabilir? A)) Çocukların parktaki oyunlarını portakal ağacının tepesinden izleyip şarkılarına eşlik eden minik serçe sıcaktan bunalıp su içmek için gittiği nehrin kıyısında deve kuşu ile karşılaşmış. Deve kuşu serçeye kibirli bir şekilde bakıp gülerek: "Şu boyuna bak, benim bir yumurtam bile senden büyük, tek tırnağım yeter seni şu nehre atmaya." demiş. "Cüssenle, gücünle istediğin kadar gururlan." demiş serçe deve kuşuna. "Bir kuş olarak elime su dökemezsin benim. Zira sen uçamazsın ama ben değil daldan dala konmak gökleri deler geçerim, özgürlüğe uçarım." diyerek kanatlanmış deve kuşunun şaşkın bakışları altında. B) Karada yaşayan tüm hayvanlar içinde en büyük gözlere deve kuşu sahiptir. Bilardo topu büyüklüğündeki gözleri beyinlerinden bile büyüktür. Serçe ise deve kuşuna göre hayli küçük olup öten kuşlar familyasında olan bir gagalı kuş türüdür. Şehirlerde yaşayan evcil serçelerin sırtı ve kanatları kahverengimsi, karin bölgeleri ise gri renklidir. Bir kediyle bir serçe / Bir arada büyümüşler kardeşçe / Sepet, kafes bir arada, / Içtikleri su ayrı gitmezmiş / Derken bir başka serçe/ Görmeye gelmiş bizimkileri / Bakmış filozof bir kedi / Civil civil da bir serçe / Dost oluvermiş ikisiyle / Ama bir gün barış bozulmuş / İki kuş arasında kavga çıkmış / Kedi ne yapsın bu durumda? / Taraf tutmak zorunda kalmış/- Bu serseri kim oluyor da, demiş / Kafa tutuyor benim dostuma? Deve kuşu bir aslanın geldiğini görünce çok korkmuş. Hemen kafasını kuma sokmuş. Aslan deve kuşunun yanına gelmiş. Karni tokmuş aslanın, konuşacak arkadaş arıyormuş. Deve kuşunun arkasında durmuş. Pençesiyle deve kuşunun ayağına şöyle bir dokunmuş: "Arkadaş, bakar mısın? Biraz sohbet edelim, canım sıkılıyor da." diyecekmiş ki burnunun üstüne yediği tekme ile sırtüstü yere yığılmış. Deve kuşu şaşkın bir halde ne olduğunu, kime vurduğunu düşünerek kafasını kumdan çıkarmış. Bakmış aslan boylu boyunca yatıyor. Öldüğünü zannetmiş ve aslanı yere serdiğini düşünerek sevinmiş.
Yaşanan yıllarım senden çok daha fazla
Hüzünlerim alır gider sevinçlerimi
İçimde yilgin rüzgârların ayak sesleri
Sende daha yeni yeni kavak yelleri
Aşağıdakilerden hangisinde bu şiirde yer alan söz sanatlarından herhangi biri yoktur?
A) Bir gün buradayım, bir gün orada
B) Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
Gönlümü göçebe kuşa döndürdün
Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi
Ne desem sana fayda yok ama
Sırrımı söylüyorum vefakâr balıklara
Beni artık sabır taşına döndürdün
Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi
C) Dünyanın bir yazı, bir kişi vardır
Her yolun bir sonu, bir başı vardır
Her aşkın sonunda gözyaşı vardır
Akar damla damla, sel olur gider
D) Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz
Çok değil, inan, az kaldı az
Bu kadar erken susma biraz bekle
Ağlama, ağlama, gül biraz
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
Yaşanan yıllarım senden çok daha fazla Hüzünlerim alır gider sevinçlerimi İçimde yilgin rüzgârların ayak sesleri Sende daha yeni yeni kavak yelleri Aşağıdakilerden hangisinde bu şiirde yer alan söz sanatlarından herhangi biri yoktur? A) Bir gün buradayım, bir gün orada B) Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Gönlümü göçebe kuşa döndürdün Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi Ne desem sana fayda yok ama Sırrımı söylüyorum vefakâr balıklara Beni artık sabır taşına döndürdün Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi C) Dünyanın bir yazı, bir kişi vardır Her yolun bir sonu, bir başı vardır Her aşkın sonunda gözyaşı vardır Akar damla damla, sel olur gider D) Kırılma, küsme sen yine bir şiir yaz Çok değil, inan, az kaldı az Bu kadar erken susma biraz bekle Ağlama, ağlama, gül biraz
12.
TÜRKÇE
10. (0) İstanbul öyle bir şehirdir ki görenlerin dili tu-
tulur, aklı başından gider. (II) Gündüzü ayrı, ge-
cesi ayrı güzeldir bu yedi tepeli şehrin. (III) Yüz-
yıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipli-
ği yapmış, yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle
insanlara kucak açmıştır. (IV) Tam otuz iki kez
kuşatılmış, en son Fatih Sultan Mehmet'e yâr
olmuştur.
Bu metindeki numaralanmış cümlelerin han-
gisinde abartmaya başvurulmuştur?
A) 1.
B) II. C) III. D) IV.
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
12. TÜRKÇE 10. (0) İstanbul öyle bir şehirdir ki görenlerin dili tu- tulur, aklı başından gider. (II) Gündüzü ayrı, ge- cesi ayrı güzeldir bu yedi tepeli şehrin. (III) Yüz- yıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipli- ği yapmış, yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle insanlara kucak açmıştır. (IV) Tam otuz iki kez kuşatılmış, en son Fatih Sultan Mehmet'e yâr olmuştur. Bu metindeki numaralanmış cümlelerin han- gisinde abartmaya başvurulmuştur? A) 1. B) II. C) III. D) IV.
2. Aşağıda verilen dizelerin hangisinde diğerle-
rinden farklı bir söz sanatı kullanılmıştır?
D)
A) Yıldızlar o yanda, biz bu yanda
Hülya gibi boş geçen zamanda
B) Deli eder insanı bu deniz, bu gökyüzü
5. As
Göz kırpar yıldızlar, türkü söyler balıklar bosile ftime sa
A
O çay ağır akar, yorgun mu bilmer
Mehtabı hasta mi solgun mu bilmem
DÍ Ezelden beridir bu issiz yere
Ninni söylermiş bir serin dere
kisilestone
Esflestirre
B)
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
2. Aşağıda verilen dizelerin hangisinde diğerle- rinden farklı bir söz sanatı kullanılmıştır? D) A) Yıldızlar o yanda, biz bu yanda Hülya gibi boş geçen zamanda B) Deli eder insanı bu deniz, bu gökyüzü 5. As Göz kırpar yıldızlar, türkü söyler balıklar bosile ftime sa A O çay ağır akar, yorgun mu bilmer Mehtabı hasta mi solgun mu bilmem DÍ Ezelden beridir bu issiz yere Ninni söylermiş bir serin dere kisilestone Esflestirre B)
atlari
ürleri
1
KAZANIM
TEMELLI
KONU TESTI
4.
yle
unu
stin
1. Ev havalansın diye açtığım pencereyi kapatırken
derin bir soluk aldım. Körfezden bembeyaz bir
gemi geçiyor. Canım dışarı çıkmak istedi. Uzun bir
yürüyüş yapsam... Bu yürüyüş sırasında İzmir'in
sabırsız baharini selamlasam, imbatı koklasam...
Aşağıdakilerden hangisi bu metindeki “kişileş-
nin
bir
tirme" sanatını sağlamıştır?
A) Yazarın evi havalandırırken derin bir soluk
alması
B) Uzun bir yürüyüş yapılması
1)
C) Sabırsız" sözünün bahar için kullanılması
D) Körfezden beyaz bir geminin geçmesi
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
atlari ürleri 1 KAZANIM TEMELLI KONU TESTI 4. yle unu stin 1. Ev havalansın diye açtığım pencereyi kapatırken derin bir soluk aldım. Körfezden bembeyaz bir gemi geçiyor. Canım dışarı çıkmak istedi. Uzun bir yürüyüş yapsam... Bu yürüyüş sırasında İzmir'in sabırsız baharini selamlasam, imbatı koklasam... Aşağıdakilerden hangisi bu metindeki “kişileş- nin bir tirme" sanatını sağlamıştır? A) Yazarın evi havalandırırken derin bir soluk alması B) Uzun bir yürüyüş yapılması 1) C) Sabırsız" sözünün bahar için kullanılması D) Körfezden beyaz bir geminin geçmesi
slin
vo. Aşagiaaki cumlelerin hangisinde
"kişileştirme" vardır?
A) Yol, hep yol... Bitmiyor düzlük yine.
B) Gülümsemek, her insanı güzelleştirir.
C) Rüzgarın şiddetinden korkan kır çiçekleri
birbirlerine sokuldular.
D) Karşı tepeyi aşınca köye varacağız.
un cümlelerin hangisinde
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
slin vo. Aşagiaaki cumlelerin hangisinde "kişileştirme" vardır? A) Yol, hep yol... Bitmiyor düzlük yine. B) Gülümsemek, her insanı güzelleştirir. C) Rüzgarın şiddetinden korkan kır çiçekleri birbirlerine sokuldular. D) Karşı tepeyi aşınca köye varacağız. un cümlelerin hangisinde
13. 1. Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum
Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
II. Şaşar Veysel iş bu hâle
Kâh ağlaya kâh da güle
Yetişmek için menzile
Gidiyorum gündüz gece
III. Her yerde kırmızı, her yerde turunç
Yanık bir Yörük'ü andıran bu tunç
Şu renk âleminde ne yok ki bizden
Mavi: Marmara'dan, mor: Akdeniz'den
IV. Yıllardır ki bir kılıcım kapalı kında
Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi
Muzdaribim bu duvarın dış tarafında
bi
Şefkatine inandığım biri var gibi
Numaralanmış dizelerin hangisinde diğerlerinden farklı
bir söz sanatına başvurulmuştur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
13. 1. Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların II. Şaşar Veysel iş bu hâle Kâh ağlaya kâh da güle Yetişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece III. Her yerde kırmızı, her yerde turunç Yanık bir Yörük'ü andıran bu tunç Şu renk âleminde ne yok ki bizden Mavi: Marmara'dan, mor: Akdeniz'den IV. Yıllardır ki bir kılıcım kapalı kında Kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi Muzdaribim bu duvarın dış tarafında bi Şefkatine inandığım biri var gibi Numaralanmış dizelerin hangisinde diğerlerinden farklı bir söz sanatına başvurulmuştur? A) I. B) II. C) III. D) IV.
8. Tatlı tatlı esen rüzgârın kollarına bırakmıştık kendi-
mizi. Tüm mahalle balkonlarda ilkbaharın en güzel
günlerinin keyfini çıkarıyordu. Mahallenin ortasın-
daki arsada üç dört çocuk patlak bir topu kaleye
atabilmek için file bekçisini aldatmaya çalışıyordu.
Bu metin dil ve anlatım yönünden incelendiğinde
1. Benzetmeye başvurulmuştur.
II. Karşılaştırma yapılmıştır.
III. Kişileştirmeye yer verilmiştir.
IV. Abartma yapılmıştır.
yargılarından hangileri söylenebilir?
A) |- ||
C) II - IV
B) II - III
D) III-IV
36
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
8. Tatlı tatlı esen rüzgârın kollarına bırakmıştık kendi- mizi. Tüm mahalle balkonlarda ilkbaharın en güzel günlerinin keyfini çıkarıyordu. Mahallenin ortasın- daki arsada üç dört çocuk patlak bir topu kaleye atabilmek için file bekçisini aldatmaya çalışıyordu. Bu metin dil ve anlatım yönünden incelendiğinde 1. Benzetmeye başvurulmuştur. II. Karşılaştırma yapılmıştır. III. Kişileştirmeye yer verilmiştir. IV. Abartma yapılmıştır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) |- || C) II - IV B) II - III D) III-IV 36
5. Ah bu türküler,
Türkülerimiz,
Ana sütü gibi candan,
Ana sütü gibi beyaz.
Bu dizelerde görülen söz sanatı aşağıdaki dize-
lerin hangisinde yoktur?
A) Boğucu bir sessizlikte ateşten goncalardır
O demirden şiirler ki sanki tabancadır
B) Bu güneş, döşenmiş bahar bahçesi
Suyun uzaklaşan, yaklaşan sesi
C) Yalnızlığın durmadan büyüdüğü duvarlara
Gurbet gecelerinde tut ki seni çizerdim
D) Bir sarı yaprak gibi düştü gönlüm yoluna
Buğulu gözlerimden geçmediğin gün olmaz
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
5. Ah bu türküler, Türkülerimiz, Ana sütü gibi candan, Ana sütü gibi beyaz. Bu dizelerde görülen söz sanatı aşağıdaki dize- lerin hangisinde yoktur? A) Boğucu bir sessizlikte ateşten goncalardır O demirden şiirler ki sanki tabancadır B) Bu güneş, döşenmiş bahar bahçesi Suyun uzaklaşan, yaklaşan sesi C) Yalnızlığın durmadan büyüdüğü duvarlara Gurbet gecelerinde tut ki seni çizerdim D) Bir sarı yaprak gibi düştü gönlüm yoluna Buğulu gözlerimden geçmediğin gün olmaz
19. Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu;
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu
Yahya Kemal Beyatlı
Bu şiirle ilgili aşağıdaki öğrencilerden hangisinin
yorumu doğrudur?
shabu
A)
Gece ve kar yağışı yazar
tarafından abartılarak ele alınmıştır.
Baran
B)
Yazar, geceyi konuşturmuştur.
Enes
C)
C
Bin yıl ve gece ifadeleri ile karşıtlık
ortaya konmuştur.
Mert
D)
Yazar, kar sesini geceye benzet-
miştir. Vio
Harun
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
19. Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu; Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu Yahya Kemal Beyatlı Bu şiirle ilgili aşağıdaki öğrencilerden hangisinin yorumu doğrudur? shabu A) Gece ve kar yağışı yazar tarafından abartılarak ele alınmıştır. Baran B) Yazar, geceyi konuşturmuştur. Enes C) C Bin yıl ve gece ifadeleri ile karşıtlık ortaya konmuştur. Mert D) Yazar, kar sesini geceye benzet- miştir. Vio Harun
a) Aşağıdaki dizelerde yer alan söz sanatlarını, cümlelerin karşılarındaki boşluklara yazınız.
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
.
Bini benim, biri de serseri kaldırımlar.
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi.
iki yanımdan aksin, bir sel gibi fenerler.
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Ortun, ustüme örtün, serin karanlıkları.
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
a) Aşağıdaki dizelerde yer alan söz sanatlarını, cümlelerin karşılarındaki boşluklara yazınız. Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. . Bini benim, biri de serseri kaldırımlar. Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler. . Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi. iki yanımdan aksin, bir sel gibi fenerler. Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Ortun, ustüme örtün, serin karanlıkları.
Karıncalar, köpekler kadar iyi koku alıyor ve hat-
ta kokuyla iletişim kuruyorlar. Salgıladıkları yarı
kimyasal maddelerle hem karşı cinsle hem de di-
ğer karıncalarla iletişime geçebiliyorlar. Sinyal
vazifesi gören bu kimyasallar "yetkili karınca" ta-
rafından koloninin ihtiyaçlarına göre salgılanıyor
ve tüm karıncaların bir arada hareket etmesini,
organize olmasını sağlıyor. Salgılanan koku, için-
de bulunulan durumun önemine ve aciliyetine göre
değişiyor.
Bu metinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden han-
gisi kullanılmıştır?
A) Betimleyici anlatım
B) Açıklayıcı anlatı
C) Tartışmacı anlatım
D) Öyküleyici anlatım
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
Karıncalar, köpekler kadar iyi koku alıyor ve hat- ta kokuyla iletişim kuruyorlar. Salgıladıkları yarı kimyasal maddelerle hem karşı cinsle hem de di- ğer karıncalarla iletişime geçebiliyorlar. Sinyal vazifesi gören bu kimyasallar "yetkili karınca" ta- rafından koloninin ihtiyaçlarına göre salgılanıyor ve tüm karıncaların bir arada hareket etmesini, organize olmasını sağlıyor. Salgılanan koku, için- de bulunulan durumun önemine ve aciliyetine göre değişiyor. Bu metinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden han- gisi kullanılmıştır? A) Betimleyici anlatım B) Açıklayıcı anlatı C) Tartışmacı anlatım D) Öyküleyici anlatım
.
5.
4. “İnsan, yarasa misali yönünü, kendi sesinin yankısına çar-
parak bulmaktadır." cümlesinde görülen söz sanatı aşa-
ğıdakilerin hangisinde bulunmaktadır?
A) Kalp, bir evin perdesiz pencereleri gibidir; içinde ne
varsa onu gösterir.
B) Dünden daha fazla koşuyor olmamız, dünden daha faz-
la yol aldığımız anlamına gelmez.
C) Kuzeye doğru giden bir trende, güneye doğru ilerleme-
nin bir faydası yoktur.
D) Bilinçli kararlar aldığımızı zannediyoruz, duvara çarptı-
ğımız için döndüğümüzün farkında değiliz.
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
. 5. 4. “İnsan, yarasa misali yönünü, kendi sesinin yankısına çar- parak bulmaktadır." cümlesinde görülen söz sanatı aşa- ğıdakilerin hangisinde bulunmaktadır? A) Kalp, bir evin perdesiz pencereleri gibidir; içinde ne varsa onu gösterir. B) Dünden daha fazla koşuyor olmamız, dünden daha faz- la yol aldığımız anlamına gelmez. C) Kuzeye doğru giden bir trende, güneye doğru ilerleme- nin bir faydası yoktur. D) Bilinçli kararlar aldığımızı zannediyoruz, duvara çarptı- ğımız için döndüğümüzün farkında değiliz.
$.
Öyle derink
ELSA'NIN GÖZLERİ
Helenes
Öyle derin ki gözlerin eğildim de
Te
Bihor
Bütün günesleri pırıl
orada gördüm Abc
Orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm
ki her şeyi unuttum içlerinde Kisil
Axtelare
Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde
Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer
Yaz meleklerinin eteklerinden bulutlar biçer --> Kisi
Göklerin en mavisi buğdaylar üzerinde Sifotlode,
Neleng
Dercelendir
Karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgâr
Göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince
Camin kırılan yerindeki maviliğini de
Yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar.
- Sad
Be
Ben bu radiumu bir pekbilent tasından çıkardım
Benim de yandı parmaklarım memnu ateşinde
Bulup yeniden kaybettiğim cennetülke - Wielane
Gözlerin Peru'mdur benim Golkond'um, Hindistan'm
Polistine
Kainat paramparça oldu bir akşam üzeri → Abortna
Her kurtulan ates yaktı üstünde bir kayanın
Gördüm denizin üzerinde parlarken Elsa'nın
Gözleri Elsa'nın gözleri Elsa'nın gözleri. -> Tekir
Louis Aragon, Aşk Şiirleri, Türkçesi: Orhan Veli,
Kis
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
$. Öyle derink ELSA'NIN GÖZLERİ Helenes Öyle derin ki gözlerin eğildim de Te Bihor Bütün günesleri pırıl orada gördüm Abc Orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm ki her şeyi unuttum içlerinde Kisil Axtelare Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer Yaz meleklerinin eteklerinden bulutlar biçer --> Kisi Göklerin en mavisi buğdaylar üzerinde Sifotlode, Neleng Dercelendir Karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgâr Göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince Camin kırılan yerindeki maviliğini de Yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar. - Sad Be Ben bu radiumu bir pekbilent tasından çıkardım Benim de yandı parmaklarım memnu ateşinde Bulup yeniden kaybettiğim cennetülke - Wielane Gözlerin Peru'mdur benim Golkond'um, Hindistan'm Polistine Kainat paramparça oldu bir akşam üzeri → Abortna Her kurtulan ates yaktı üstünde bir kayanın Gördüm denizin üzerinde parlarken Elsa'nın Gözleri Elsa'nın gözleri Elsa'nın gözleri. -> Tekir Louis Aragon, Aşk Şiirleri, Türkçesi: Orhan Veli, Kis
.
Uzun süre yanlız yaşayınca bencil bir insan olmaya başladı.
6. Aşağıdaki cümlelerde geçen söz sanatlarını tabloda belirtiniz.
Cümleler
Benzetme Konuşturma Kişileştirme Tezat Abartma
(Teşbih) (Intak) (Teşhis) (Zitlik) (Mübalağa)
Gözümün yaşı değirmeni yürütür.
Küçük bir çeşmeyim yurdumun / Unutul-
muş bir dağında
Köyün çayı bir bostanı sulayacağı gün-
lerin gelmesini iple çekiyordu.
Güneş her akşam batip her gün doğu-
yorsa
Yollar köyleri saran eskimiş çerçeveler-
dir.
Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi.
Çiçekler solup solup tekrar açıyorsa
Bir bulut gezer yayla yayla Anadolu'yu
anche
Benim adım dertli dolap/Suyum akar
yalap yalap
Akdeniz'in dalgası gönlüm kadar taş-
madi
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
. Uzun süre yanlız yaşayınca bencil bir insan olmaya başladı. 6. Aşağıdaki cümlelerde geçen söz sanatlarını tabloda belirtiniz. Cümleler Benzetme Konuşturma Kişileştirme Tezat Abartma (Teşbih) (Intak) (Teşhis) (Zitlik) (Mübalağa) Gözümün yaşı değirmeni yürütür. Küçük bir çeşmeyim yurdumun / Unutul- muş bir dağında Köyün çayı bir bostanı sulayacağı gün- lerin gelmesini iple çekiyordu. Güneş her akşam batip her gün doğu- yorsa Yollar köyleri saran eskimiş çerçeveler- dir. Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi. Çiçekler solup solup tekrar açıyorsa Bir bulut gezer yayla yayla Anadolu'yu anche Benim adım dertli dolap/Suyum akar yalap yalap Akdeniz'in dalgası gönlüm kadar taş- madi
ziniz.
kullanılan söz sanatlarını (kişileştirme, konuşturma, benzetme, abartma) ya-
Dag, korkuyu bilemeyecek kadar güçlüdür.
Eleştiri, bir insanın köklerine zarar vermeden yağmur gibi onu besleyecek kadar nazik olmalıdır.
Bir feryat ile haykirdiğimda ormandaki yol ikiye ayrıldı.
Kannca, yanına sokulup "Beni yalnız bırakma." dedi.
Kirk saattir zile basıyorum, kimse kapıya bakmıyor.
Kalemim ile kâğıdım birlik olup bana yazmam konusunda ilham verir
Ortaokul Türkçe
Söz Sanatları
ziniz. kullanılan söz sanatlarını (kişileştirme, konuşturma, benzetme, abartma) ya- Dag, korkuyu bilemeyecek kadar güçlüdür. Eleştiri, bir insanın köklerine zarar vermeden yağmur gibi onu besleyecek kadar nazik olmalıdır. Bir feryat ile haykirdiğimda ormandaki yol ikiye ayrıldı. Kannca, yanına sokulup "Beni yalnız bırakma." dedi. Kirk saattir zile basıyorum, kimse kapıya bakmıyor. Kalemim ile kâğıdım birlik olup bana yazmam konusunda ilham verir