Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Ortaokul Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
mak
iler
ayabilir.
lış
32. İnsanın iç yaşantısında olup bitenleri, bir yaradan şarapnel
parçası çıkarır gibi hikâye eder. Sözün en güzelini
söylemek için Türkçenin bütün imkânlarını kullanır.
Bazı insanlar, ağızlarından çıkan sözcüklerin kendilerini
dinleyenlerin gözünde canlanmasını sağlamakta
67
mahirdir. Onlar, kediden söz etse kedinin gelip dizlerimize
yumulduğunu zannederiz. "Su" dese, suyun düştüğü
yerde bıraktığı o kırılgan sesi duyarız; "yağmur" dese
alnımıza değen damlaların serinliğini hissederiz. Onun da
cümlelerinde, gözümüzde canlanıp kalbimize ve zihnimize
varan bir şeyler var. Bu etki, öykülerdeki tiyatral yönün
ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Özellikle "Aşkın Hâlleri”
kitabının öykülerinde bu yön çok belirgindir.ER 4160
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
(A) Kahramanlarının duygu ve düşüncelerini dile getirirken
titiz davrandığına
BYÜstün bir üsluba ulaşmak için çaba gösterdiğine
SOU
Doğayı anlatmayı, insanın iç gerçeklerini anlatmaya
tercih ettiğine
sindhavens:
mane od sm
DY Türkçenin duygu ve düşünceleri aktarma olanaklarından
başarıyla yararlandığına
E) Anlattıklarını okuyucusuna hissettirme becerisine sahip
olduğuna
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
mak iler ayabilir. lış 32. İnsanın iç yaşantısında olup bitenleri, bir yaradan şarapnel parçası çıkarır gibi hikâye eder. Sözün en güzelini söylemek için Türkçenin bütün imkânlarını kullanır. Bazı insanlar, ağızlarından çıkan sözcüklerin kendilerini dinleyenlerin gözünde canlanmasını sağlamakta 67 mahirdir. Onlar, kediden söz etse kedinin gelip dizlerimize yumulduğunu zannederiz. "Su" dese, suyun düştüğü yerde bıraktığı o kırılgan sesi duyarız; "yağmur" dese alnımıza değen damlaların serinliğini hissederiz. Onun da cümlelerinde, gözümüzde canlanıp kalbimize ve zihnimize varan bir şeyler var. Bu etki, öykülerdeki tiyatral yönün ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Özellikle "Aşkın Hâlleri” kitabının öykülerinde bu yön çok belirgindir.ER 4160 Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? (A) Kahramanlarının duygu ve düşüncelerini dile getirirken titiz davrandığına BYÜstün bir üsluba ulaşmak için çaba gösterdiğine SOU Doğayı anlatmayı, insanın iç gerçeklerini anlatmaya tercih ettiğine sindhavens: mane od sm DY Türkçenin duygu ve düşünceleri aktarma olanaklarından başarıyla yararlandığına E) Anlattıklarını okuyucusuna hissettirme becerisine sahip olduğuna
10.
Sinem
Can
Oya
Tarık
Yağmur yağınca güneş kayboldu.
Yağmurdan ıslanmamak için şem-
siye kullanırım.
Yağmurdan sonra gökkuşağı görü-
nür.
Yağmur yağdığından bahçede oyna-
yamadık.
Yukarıdaki çocuklardan hangisi neden-sonuç
cümlesi kurmuştur?
A) Sinem B) Can
C) Oya
Tarık
Ortaokul Türkçe
Ek Fiil
10. Sinem Can Oya Tarık Yağmur yağınca güneş kayboldu. Yağmurdan ıslanmamak için şem- siye kullanırım. Yağmurdan sonra gökkuşağı görü- nür. Yağmur yağdığından bahçede oyna- yamadık. Yukarıdaki çocuklardan hangisi neden-sonuç cümlesi kurmuştur? A) Sinem B) Can C) Oya Tarık
Nefes alıp vermek yaşam belirtisidir. Istem dışı gerçekleşir ve
canlı bu sayede hayatta kalır. Su içmeden, yemek yemeden
günler geçirilse de nefes almadan durulmaz. Hayatın sürekliliği
nefes alınarak sağlanır. Nefes alınıp verilirken oksijen alınır, kar-
bondioksit verilir. Oksijen kan yoluyla hücrelere taşınır. Doğru ne-
fes alıp vermek bu anlamda çok önemlidir. Yanlış nefes almanın
zararlarından önce doğru nefes almak nasıl onu bilmek gerekir.
Doğru nefes alırken şunlara dikkat edilmelidir:
Yavaş nefes alınıp verilmeli,
Nefes verme süresi uzun olmalı,
Derin nefes alınmalı,
Burundan nefes alınmalı.
16 Pa
1. Metindeki altı çizili cümlede bulunan ses olayı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ünsüz türemesi
C) Ünsüz benzeşmesi
B) Ünlü düşmesi
D) Ünsüz yumuşaması
Ortaokul Türkçe
Kök
Nefes alıp vermek yaşam belirtisidir. Istem dışı gerçekleşir ve canlı bu sayede hayatta kalır. Su içmeden, yemek yemeden günler geçirilse de nefes almadan durulmaz. Hayatın sürekliliği nefes alınarak sağlanır. Nefes alınıp verilirken oksijen alınır, kar- bondioksit verilir. Oksijen kan yoluyla hücrelere taşınır. Doğru ne- fes alıp vermek bu anlamda çok önemlidir. Yanlış nefes almanın zararlarından önce doğru nefes almak nasıl onu bilmek gerekir. Doğru nefes alırken şunlara dikkat edilmelidir: Yavaş nefes alınıp verilmeli, Nefes verme süresi uzun olmalı, Derin nefes alınmalı, Burundan nefes alınmalı. 16 Pa 1. Metindeki altı çizili cümlede bulunan ses olayı aşağıdakilerden hangisidir? A) Ünsüz türemesi C) Ünsüz benzeşmesi B) Ünlü düşmesi D) Ünsüz yumuşaması
11. Düzenli olarak süt içmek boyu uzatır.
Gitar çaldığı için mutluydu.
Sağlıklı beslenmediği için hastalanmış.
Yarışmayı kazandığı için madalya kazandı.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde neden sonuç
ilgisi yoktur?
(A) 3
BO
C)
O
D)
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
11. Düzenli olarak süt içmek boyu uzatır. Gitar çaldığı için mutluydu. Sağlıklı beslenmediği için hastalanmış. Yarışmayı kazandığı için madalya kazandı. Yukarıdaki cümlelerin hangisinde neden sonuç ilgisi yoktur? (A) 3 BO C) O D)
Ş-
ve
k-
n-
k.
or
Ba
ki
4D Serisi Ⓡ
7. Dize sonlarında tekrar eden aynı anlamdaki kelimele-
re ya da aynı görevdeki eklere "redif" denir.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerin hangisin-
de redif vardır?
A) Gecenin ardında yine gece var
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim
B) Sensin gökten gelen oklara hedef
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık
C) Bir gündü mevsim bayat
Ve esmekte hayat
Dönemeçten bir tabut çıktı ve üç beş adam
Yalnız bir ahenk sezdim, çerçevede bir endam
DY Ümidim yılların seline düştü
Saçının en titrek teline düştü
Kuru yaprak gibi eline düştü
İstersen rüzgara saliver gitsin
Ortaokul Türkçe
Şiir Biçimindeki Yazılar
Ş- ve k- n- k. or Ba ki 4D Serisi Ⓡ 7. Dize sonlarında tekrar eden aynı anlamdaki kelimele- re ya da aynı görevdeki eklere "redif" denir. Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerin hangisin- de redif vardır? A) Gecenin ardında yine gece var Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar Yaşlı gözlerinle kal anneciğim B) Sensin gökten gelen oklara hedef Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık C) Bir gündü mevsim bayat Ve esmekte hayat Dönemeçten bir tabut çıktı ve üç beş adam Yalnız bir ahenk sezdim, çerçevede bir endam DY Ümidim yılların seline düştü Saçının en titrek teline düştü Kuru yaprak gibi eline düştü İstersen rüzgara saliver gitsin
at
K
da
eniş
T.
un
nuz.
tir?
nin
na
71
33. Bir İstanbul tarihçisiydi Semavi Eyice. Aslında İstanbul
tarihçisi de denmez onun için, bir İstanbul sanatseveriydi.
Özellikle Osmanlı öncesi İstanbul eserlerini hep ondan
öğrendik. Büyük bir bilim insanı olarak ünlenmesine
rağmen, aramızdan biriydi. Onu elinde fotoğraf
makinesiyle herhangi bir İstanbul sokağında görebilirdiniz.
Söyleşi isteğiniz olduğunda evine çağırırdı. Bilime
katkısını vurguladığınızda kızarır, yaptıklarının büyük
sayılmayacağını söylerdi. Son yıllarda göz sorunu
yaşamıştı, bir de eşini kaybedince iyice çevreden
kopmuştu. Onu bilim ve sanat çevrelerinde görmemek, son
yılların büyük eksiğiydi.
Bu parçada Semavi Eyice'nin hangi yönü vurgulanmıştır?
A) Eğitimciliği
BY Alçak gönüllülüğü
C) Uzak görüşlülüğü
D) Benzersizliği
CE) Çok yönlülüğü
on 1
500
Ortaokul Türkçe
Yapısına Göre Cümleler
at K da eniş T. un nuz. tir? nin na 71 33. Bir İstanbul tarihçisiydi Semavi Eyice. Aslında İstanbul tarihçisi de denmez onun için, bir İstanbul sanatseveriydi. Özellikle Osmanlı öncesi İstanbul eserlerini hep ondan öğrendik. Büyük bir bilim insanı olarak ünlenmesine rağmen, aramızdan biriydi. Onu elinde fotoğraf makinesiyle herhangi bir İstanbul sokağında görebilirdiniz. Söyleşi isteğiniz olduğunda evine çağırırdı. Bilime katkısını vurguladığınızda kızarır, yaptıklarının büyük sayılmayacağını söylerdi. Son yıllarda göz sorunu yaşamıştı, bir de eşini kaybedince iyice çevreden kopmuştu. Onu bilim ve sanat çevrelerinde görmemek, son yılların büyük eksiğiydi. Bu parçada Semavi Eyice'nin hangi yönü vurgulanmıştır? A) Eğitimciliği BY Alçak gönüllülüğü C) Uzak görüşlülüğü D) Benzersizliği CE) Çok yönlülüğü on 1 500
TÜRKÇE
2. Bir kelime bulma oyununda iki sözcüğün ortak olan ikişer harfi silinmiş ve kalan harfler alfabetik olarak sıralanmış
ÖRNEK:
A
A
I
A
1
Buna göre,
1
1
1
1
I
R
K R
R
Ş
S
Ş
T
N
Ş ?
2.
?
?
?
?
?
KONU 3
Paragrafta Anlam
?
?-?
?-?
H-Y
H-Y
H
A
H A
Y
1
Y K
A
aşağıda verilen harflerden hangileri soru işareti ile gösterilen yerlere getirilmelidir?
A) B-S
B) T-K
C) I-T
D) K-M
R
1
S 1
R
-
N
$
Ortaokul Türkçe
Sözcükte Anlam
TÜRKÇE 2. Bir kelime bulma oyununda iki sözcüğün ortak olan ikişer harfi silinmiş ve kalan harfler alfabetik olarak sıralanmış ÖRNEK: A A I A 1 Buna göre, 1 1 1 1 I R K R R Ş S Ş T N Ş ? 2. ? ? ? ? ? KONU 3 Paragrafta Anlam ? ?-? ?-? H-Y H-Y H A H A Y 1 Y K A aşağıda verilen harflerden hangileri soru işareti ile gösterilen yerlere getirilmelidir? A) B-S B) T-K C) I-T D) K-M R 1 S 1 R - N $
2. Evler, içinde yaşanmak için yapılır, seyredilmek için değil. Bu bakımdan kullanışlılığa güzellikten daha çok önem verilmeli, ikisi bir-
leştirilirse o başka. Güzel bir evi kötü bir yere kuran kimse kendini hapse sokmuş olur. Kötü yer derken yalnız havası kötü yer de
ğil düşündüğüm; havanın sık sık ansızın değişmeye uğradığı yerler kötüdür; dört yanı yüksek tepelerle çevrili bir yamaç üzerine ku-
rulmuş güzel konakların birçoğunda gördüğünüz gibi güneşin sıcaklığı ortada toplanıp kalıyorsa rüzgâr da körükten boşanırcasına
esiyorsa hava sıcakken bir bakarsınız ansızın soğuyuverir, sanki bir yerden başka bir yere gitmiş gibi olursunuz. Böyle havanın an-
Sızın değiştiği yerler insan psikolojisini de olumsuz etkiler. Bu nedenle yaptığımız ev hem kullanışlı hem de psikolojimize iyi gelecek
bir yerde olmalı.
Bu metinde asıl üzerinde durulan konu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşadığımız evin insan üzerindeki etkisi
C) Ev yaparken kullanılacak malzemelerin önemi
53
B) Ev yaparken doğru yerin belirlenmesi
D)
Eve alınacak eşyaların kullanışlı olması
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. Evler, içinde yaşanmak için yapılır, seyredilmek için değil. Bu bakımdan kullanışlılığa güzellikten daha çok önem verilmeli, ikisi bir- leştirilirse o başka. Güzel bir evi kötü bir yere kuran kimse kendini hapse sokmuş olur. Kötü yer derken yalnız havası kötü yer de ğil düşündüğüm; havanın sık sık ansızın değişmeye uğradığı yerler kötüdür; dört yanı yüksek tepelerle çevrili bir yamaç üzerine ku- rulmuş güzel konakların birçoğunda gördüğünüz gibi güneşin sıcaklığı ortada toplanıp kalıyorsa rüzgâr da körükten boşanırcasına esiyorsa hava sıcakken bir bakarsınız ansızın soğuyuverir, sanki bir yerden başka bir yere gitmiş gibi olursunuz. Böyle havanın an- Sızın değiştiği yerler insan psikolojisini de olumsuz etkiler. Bu nedenle yaptığımız ev hem kullanışlı hem de psikolojimize iyi gelecek bir yerde olmalı. Bu metinde asıl üzerinde durulan konu aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşadığımız evin insan üzerindeki etkisi C) Ev yaparken kullanılacak malzemelerin önemi 53 B) Ev yaparken doğru yerin belirlenmesi D) Eve alınacak eşyaların kullanışlı olması
2. Aşağıdaki cümlelerde ünsüz yumuşamasına uğrayan sözcüklerin altını çizelim.
* Güzel insan aramakla, insandaki güzelliği aramak arasında derin bir fark vardır.
* Dünyada gerçeği konuşmak kadar zor, başka bir şey yoktur.
* Fırsatlar zorlukların göbeğinde yatar.
* Her derdin bir çaresi vardır.
* Yüreği temiz olmayanın anlayışı kıttır.
* Hayallerinizle gerçekler arasındaki mesafeden korkmayın. Hayal edebiliyorsanız yapabilirsiniz.
* Ne bir gemi tek demire bağlanır, ne de hayat tek bir ümide.
* En iyi manzara, en zor tırmanışın ardından gelir.
* Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.
* Bazı şeyler gücünüze gitse de çalışın.
Ortaokul Türkçe
Ses Bilgisi
2. Aşağıdaki cümlelerde ünsüz yumuşamasına uğrayan sözcüklerin altını çizelim. * Güzel insan aramakla, insandaki güzelliği aramak arasında derin bir fark vardır. * Dünyada gerçeği konuşmak kadar zor, başka bir şey yoktur. * Fırsatlar zorlukların göbeğinde yatar. * Her derdin bir çaresi vardır. * Yüreği temiz olmayanın anlayışı kıttır. * Hayallerinizle gerçekler arasındaki mesafeden korkmayın. Hayal edebiliyorsanız yapabilirsiniz. * Ne bir gemi tek demire bağlanır, ne de hayat tek bir ümide. * En iyi manzara, en zor tırmanışın ardından gelir. * Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez. * Bazı şeyler gücünüze gitse de çalışın.
35. Mülakatçı:
(1) --
====
Sanatçı:
- Tüm insanlığın gündemindeki sosyal ve sanatsal olayları
takip etmelidir. Aktüel olayları takip etmeli, çağdaşlarının
gerisinde kalmamalıdır.
Mülakatçı:
(II)
Sanatçı:
- Dili, sanatsal bir biçimde oluşturmalıdır. Çünkü sanat dili
merkezi dildir. Yoksa sanatçı kaliteli eserler veremez, yok
olur gider.
fin
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Dünyada meydana gelen olaylar, edebî eserlere
nasıl yansır?
(II) Edebî eserlerde dil ve içerik arasında nasıl bir ilişki
nahol vardır?
BY (1)
BY (1) Sanatçının içinde yaşadığı toplumla nasil bir
etkileşimi vardır?
(II) Dilin işlevi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sanatçının çağdaşlarını yakalamak için neler
yapması gerekir?
(II) Sanatçı yapıtlarında her dönemde hangi ortak
konuları işler?
(@
(1) Bir sanatçı yeni kalmak için neler yapmalıdır?
(11) Sanatçı nitelikli yapıtlar vermek için neye dikkat
etmelidir?
(1) Bir sanatçı devrini yansıtmalı mıdır?
(II) Sanatçı dili nasıl kullanmalıdır?
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. Mülakatçı: (1) -- ==== Sanatçı: - Tüm insanlığın gündemindeki sosyal ve sanatsal olayları takip etmelidir. Aktüel olayları takip etmeli, çağdaşlarının gerisinde kalmamalıdır. Mülakatçı: (II) Sanatçı: - Dili, sanatsal bir biçimde oluşturmalıdır. Çünkü sanat dili merkezi dildir. Yoksa sanatçı kaliteli eserler veremez, yok olur gider. fin Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) Dünyada meydana gelen olaylar, edebî eserlere nasıl yansır? (II) Edebî eserlerde dil ve içerik arasında nasıl bir ilişki nahol vardır? BY (1) BY (1) Sanatçının içinde yaşadığı toplumla nasil bir etkileşimi vardır? (II) Dilin işlevi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sanatçının çağdaşlarını yakalamak için neler yapması gerekir? (II) Sanatçı yapıtlarında her dönemde hangi ortak konuları işler? (@ (1) Bir sanatçı yeni kalmak için neler yapmalıdır? (11) Sanatçı nitelikli yapıtlar vermek için neye dikkat etmelidir? (1) Bir sanatçı devrini yansıtmalı mıdır? (II) Sanatçı dili nasıl kullanmalıdır?
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden
farklı bir yazım yanlışı vardır?
te
A) Akşamki konser 20.45'de başlayacak.
B) Bu etekden iki tane alsaymışım keşke.
C) Bu konuyu sende onlar gibi mi düşünüyorsun?
D) Ahmet'den eşyaları almak için geleceğim.
Ta
Ortaokul Türkçe
Yazım Kuralları
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde diğerlerinden farklı bir yazım yanlışı vardır? te A) Akşamki konser 20.45'de başlayacak. B) Bu etekden iki tane alsaymışım keşke. C) Bu konuyu sende onlar gibi mi düşünüyorsun? D) Ahmet'den eşyaları almak için geleceğim. Ta
20.
Taş Devri insanlarına ait buluntular ve arkeolojik kazılardan elde edilen veriler bize yazı öncesi toplumların nasıl
yaşamış olduğu hakkında bilgi veriyor. Ne var ki ağızdan çıkan, küçük bir şarkı ya da ıslıkla çalınan bir melodi,
arkeologların buldukları ağır taşların aksine oldukça uçucular. Tarih öncesi çağlarda, hatta daha da sonrasında,
müziğin kalıcı bir şekilde gelecek kuşaklar için saklanması amacıyla notalanmasından çok önce söylenen, çalınan
müzik parçalarının hiçbiri günümüze ulaşabilmiş değil. Avustralya Aborijinlerine ya da Afrika'da yaşayan bazı ilkel,
izole kabilelere bakarak o dönemin müziği hakkında tahminlerde bulunabiliriz. Müzik aletlerinin başlangıcı, kendi
araçını üretmeye başlavan insanlarla birlikte başlamış olabilir. Vurma, birbirine çarpma ya da surtme yoluyla ses
veren ilk çalgılar; taş, kemik ya da ağaçtan ilk aletlerin yapılmasından daha fazla bir beceri ve daha değişik hare-
ketler gerektirmez.
Bu metinden hareketle,
1. Arkeolojik kazılarda müzik ile ilgili bilgilere ulaşılamamaktadır
II. Müziğin başlangıcına dair çeşitli görüşler öne sürülebill
III. Müzik türleri, taşların birbirine vurması yoluyla ortaya çıkmış olabilir.
bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir?
Ave Il
B) I ve III
C) II ve III
D) I, II ve III
Ortaokul Türkçe
Paragraf
20. Taş Devri insanlarına ait buluntular ve arkeolojik kazılardan elde edilen veriler bize yazı öncesi toplumların nasıl yaşamış olduğu hakkında bilgi veriyor. Ne var ki ağızdan çıkan, küçük bir şarkı ya da ıslıkla çalınan bir melodi, arkeologların buldukları ağır taşların aksine oldukça uçucular. Tarih öncesi çağlarda, hatta daha da sonrasında, müziğin kalıcı bir şekilde gelecek kuşaklar için saklanması amacıyla notalanmasından çok önce söylenen, çalınan müzik parçalarının hiçbiri günümüze ulaşabilmiş değil. Avustralya Aborijinlerine ya da Afrika'da yaşayan bazı ilkel, izole kabilelere bakarak o dönemin müziği hakkında tahminlerde bulunabiliriz. Müzik aletlerinin başlangıcı, kendi araçını üretmeye başlavan insanlarla birlikte başlamış olabilir. Vurma, birbirine çarpma ya da surtme yoluyla ses veren ilk çalgılar; taş, kemik ya da ağaçtan ilk aletlerin yapılmasından daha fazla bir beceri ve daha değişik hare- ketler gerektirmez. Bu metinden hareketle, 1. Arkeolojik kazılarda müzik ile ilgili bilgilere ulaşılamamaktadır II. Müziğin başlangıcına dair çeşitli görüşler öne sürülebill III. Müzik türleri, taşların birbirine vurması yoluyla ortaya çıkmış olabilir. bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir? Ave Il B) I ve III C) II ve III D) I, II ve III
5.
(1) Roman, edebiyatın en köklü ailesinin en küçük çocuğu. (II) Her çocuk gibi, henüz karakterinin
değişmez özellikleri belirmiş değil. (III) O nedenle de hangi türe yanaşsa o türün özelliklerinin bir
kısmını alıyor. (IV) Böylece bir yandan roman bütün türleri kapsarken diğer yandan da tanımı zorla-
şarak körlerin fil tanımına benzemeye başlıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede roman, çocuğa benzetilmiştir.
B) II. cümlede genelleme yapılmıştır.
C) III. cümlede romanın neden diğer türlerden özellik aldığından bahsedilmiştir.
D) IV. cümlede koşul-sonuç ilişkisine yer verilmiştir.
Ortaokul Türkçe
Parçada Anlam
5. (1) Roman, edebiyatın en köklü ailesinin en küçük çocuğu. (II) Her çocuk gibi, henüz karakterinin değişmez özellikleri belirmiş değil. (III) O nedenle de hangi türe yanaşsa o türün özelliklerinin bir kısmını alıyor. (IV) Böylece bir yandan roman bütün türleri kapsarken diğer yandan da tanımı zorla- şarak körlerin fil tanımına benzemeye başlıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede roman, çocuğa benzetilmiştir. B) II. cümlede genelleme yapılmıştır. C) III. cümlede romanın neden diğer türlerden özellik aldığından bahsedilmiştir. D) IV. cümlede koşul-sonuç ilişkisine yer verilmiştir.
19. Marmara bölgesinde son yağışlarda o kadar su
|
birikmiş ki deniz seviyesine yakın olan yerlerde sel
||
ve su taşkınları yirmi bine yakın insanı mağdur
IV
etmiş duruma.
Bu metinde numaralanmış yerlerin hangisinde
bir yazım yanlışı vardır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
Ortaokul Türkçe
Yazım Kuralları
19. Marmara bölgesinde son yağışlarda o kadar su | birikmiş ki deniz seviyesine yakın olan yerlerde sel || ve su taşkınları yirmi bine yakın insanı mağdur IV etmiş duruma. Bu metinde numaralanmış yerlerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV
31. Bir edebiyat eserinin bire bir diziye, filme uyarlanması
kolay bir süreç değil. Bu süreçte pek çok etken, edebiyat
eserinin filme uyarlanması sırasında değişmesine yol
açabiliyor. Bunu da bir yere kadar anlayışla karşılamak
gerekiyor. Ben, uyarlamaların yazarın toplumsal hafızada
tekrar canlanmasına vesile olmasını önemsiyorum. Çok geniş
bir kesime film ve dizilerle ulaşma imkânı bulunulabiliyor.
Böylece yazarla okuyucuyu tekrar buluşturma, okuyucunun
okumadığı kitapları alıp okuma fırsatı oluşturabiliyorsunuz.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Edebî eserin filme uyarlanması sırasında değişmesinin
birden çok etkenden kaynaklandığına
B) Edebi eserin filme uyarlanma sürecinin zorlu olduğuna
Sinemaya uyarlamanın eserin yazarı için hatırlanma
olanağı oluşturduğuna
hay nipl
Eseri sinemaya uyarlanan yazarların yeni okuyuculara
ulaşma imkânı bulduklarına
E) Sinemaya uyarlanmanın edebî eserin okuyucu sayısını
olumsuz etkileyebileceğine
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. Bir edebiyat eserinin bire bir diziye, filme uyarlanması kolay bir süreç değil. Bu süreçte pek çok etken, edebiyat eserinin filme uyarlanması sırasında değişmesine yol açabiliyor. Bunu da bir yere kadar anlayışla karşılamak gerekiyor. Ben, uyarlamaların yazarın toplumsal hafızada tekrar canlanmasına vesile olmasını önemsiyorum. Çok geniş bir kesime film ve dizilerle ulaşma imkânı bulunulabiliyor. Böylece yazarla okuyucuyu tekrar buluşturma, okuyucunun okumadığı kitapları alıp okuma fırsatı oluşturabiliyorsunuz. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Edebî eserin filme uyarlanması sırasında değişmesinin birden çok etkenden kaynaklandığına B) Edebi eserin filme uyarlanma sürecinin zorlu olduğuna Sinemaya uyarlamanın eserin yazarı için hatırlanma olanağı oluşturduğuna hay nipl Eseri sinemaya uyarlanan yazarların yeni okuyuculara ulaşma imkânı bulduklarına E) Sinemaya uyarlanmanın edebî eserin okuyucu sayısını olumsuz etkileyebileceğine
30. Şiir yazmak, dünyaya bir çocuğun gözlerinden bakmak S
gibidir. Şiir yazmak, kanıksanmış bakış açılarının
dışına çıkabilmek, ruh ve madde arasında yeni ilişkiler
kurabilmek demektir. Söyledikleriniz, mantığa uymayabilir.
Ama hem çarpıcıdır hem de kimse sizin mutlaka yanlış
düşündüğünüzü söyleyebilecek durumda değildir.
Bu parçanın yazarı şiirde;
I. akla yatkın olmamak,X
II. alışılmış yaklaşımlara uymamak;
III. dünyaya farklı bir bakışın ürünü olmak,
IV. büyük sorunlara yönelmek,.
V. doğru bilgiler vermeyi ilke edinmek
özelliklerinden hangilerinin bulunmasını istemez?
CIGNS
3/1vell
I ve II
Gefries f
vianan
IVIB
BI ve III
o
III ve IV
100)
DCXII ve III
is
E) IV ve V
un longinq
3
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Şiir yazmak, dünyaya bir çocuğun gözlerinden bakmak S gibidir. Şiir yazmak, kanıksanmış bakış açılarının dışına çıkabilmek, ruh ve madde arasında yeni ilişkiler kurabilmek demektir. Söyledikleriniz, mantığa uymayabilir. Ama hem çarpıcıdır hem de kimse sizin mutlaka yanlış düşündüğünüzü söyleyebilecek durumda değildir. Bu parçanın yazarı şiirde; I. akla yatkın olmamak,X II. alışılmış yaklaşımlara uymamak; III. dünyaya farklı bir bakışın ürünü olmak, IV. büyük sorunlara yönelmek,. V. doğru bilgiler vermeyi ilke edinmek özelliklerinden hangilerinin bulunmasını istemez? CIGNS 3/1vell I ve II Gefries f vianan IVIB BI ve III o III ve IV 100) DCXII ve III is E) IV ve V un longinq 3