Ortaokul Türkçe Soruları

A) Sab geliyor. B) Soğuk havalarda sıkı giyinmeli- yiz. C) Kitaplar en sadık dostlarımızdır. D) Bu gerçeği herkesten saklaya- bilmek mümkün değil. 7. 1. Sattığımız ürünler yerine yenisi- ni almalıyız. II. Geleceğini, arkadaşımdan öğ- rendim. III. Tabağımdakiler bitmedi henüz. IV. Ufaktan ufaktan hazırlıklara başlayabiliriz. Yukarıdaki cümlelerin hangisin- de altı çizili sözcükte hem ünsüz yumuşaması hem de ünsüz ben- zeşmesi vardır? A) I B) II C) III D) IV 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü daralması yoktur? A) Misafirlerimiz kapıda bekliyor. B) Sanatçı en sevilen şarkısını söylüyor. C) Komşular hep beraber kaybolan çocuğu anyor. D) Şeyma, odasında RTY ROTA YAYINLARI C) Cev dar D) Dol sel 10. Aşa ulam A) T B) Y S y

Günümüzde öyle - - - - görüyoruz ki kafalarıyla ve bil- gileriyle değil, kalpleriyle yazıyorlar yazılarını. Bu, son derece yanlış bir tutumdur. Hanımlar ve beyler! Uğ- raştığınız yazı türü duygusallığı ve taraflılığı kaldırmaz, taşımaz. Sizin bilmem kim yazar ya da şairle olan dost- luğunuz veya düşmanlığınız bizi ilgilendirmez. Siz ne görüyorsanız -doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü, ek- sik ya da fazla- onu anlatın. Nesnel davranmak, ka- lem oynattığınız türün en önemli özelliğidir, bunu unut- mayın. Bu metinde boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) eleştiri yazarları C) köşe yazarları B) öykü yazarları D) haberciler

isemyayincilik 5. ||| IV Biliyoruz ki bir hastalık olmasa da vücudumuzun doğru işlemesi için temiz beslenme bir ihtiyaç. Bu bir lüks ve özel bir dönemlik ihtiyaç değil, yaşamımız boyunca gerekli. Bedeni besleyen ve beslemeyen gıdalar var ama nasıl az buçuk brokoli yiyerek sağlıklı olmuyorsak, tek bir parça çikolata yiyerek de hasta olmuyoruz. Sağlığa ve hastalığa sebep olan, hangisinin ağırlıkta oldu- ğu ve sıklığı. Verilen metnin dil ve anlatımı için aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. B) kilemeye yer verilmiştir. C) Deyime ile zenginleştirilmiştir. D) Koşul-sonuç cümlesi kullanılmıştır.

5. Asya Öğretmen, sınıf tahtasına cümlenin ögeleriyle ilgili sınıf tahtasına şu bilgileri yazar: p YER TAMLAYICISI Yönelme, bulunma, ayrılma bildirir. ÖZNE İşi yapandır. JUR YÜKLEM İş veya durum İşten etkilenendir. Sebep, durum, miktar bildirir, NESNE Çocuklarımıza zaman harcamak, onlar için para harcamaktan daha değerlidir. Daha sonra Asya Öğretmen, " Tahtada yazılı cümlede kullanılmayan bir öge var. Bu cümlede kullanılmayan ögeyi kendi cümlenizde kullanınız. Ayrıca tahtadaki cümlenin öznesinin yeri ile sizin cümlenizin öznesinin yeri farklı olsun." der. A) Tiyatro; insanı insana, insanla anlatma sanatıdır B) Kanaatten nasibi olmayanı dünya malı nasıl zengin etsin? G Buna göre hangisi Asya Öğretmen'in öğrencilerinden istediği cümle olabilir? ZARF TAMLAYICISI M BA CÇocukluğunu yaşamamış insan kolay kolay tam bir insan olamaz. D) Övgünün aldatıcı ve yıkıcı etkisinden kaçmanın tek yolu, çalışmaya devam etmektir. DT

17. A Bir kişi uzun süre soğuk bir ortamda bulunur ya da uzun süre ıslak kalırsa vücut, ürettiğinden daha fazla ısı kaybetmeye başlar ve vücut sıcak- lığı tehlikeli derecede düşer. Vücut sıcaklığı çok düştüğünde beyin fonksiyonları, sinir sistemi ve dolaşım sistemi olumsuz etkilenir. Bu olaya hipo- termi denir. Hipotermide titreme, yorgunluk, bi- linç bulanıklığı, konuşma bozukluğu gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu metinden hipotermi ile ilgili; 1. hangi durumlarda ortaya çıktığına II. neleri olumsuz etkilediğine X III. hangi sıklıkta ortaya çıktığına yargılarından hangilerine ulaşılır? A) 12 11 C) II-III TÜRKÇE B) I-III D) I-II-III 99

7. P Şimdi ilkbaharda odamın penceresinde bir yerden kazara bir ışık vursa, o gün ilkbahar her insana yaptığı gibi bana da üzüntü ile dolu bir yumuşaklık, bir yerinde duramayış, bir yürek çırpıntısı verir. O zamandan bu zamana tam otuz sene geçti. Kimsenin yüzüne ayna tutmadım. Kimse yüzüme ayna tutmadı. Ama kazara bir ışık, bir ilkbaharda, odamdan parlak bir kırlangıç gibi. geçerse, o gün ne ettiğimi bilmem. S Sabahleyin parlak mavi bir gökyüzünde, isitmayan, güneş vurmuş kar gibi soğuk bir kış güneşi görünürdü. Saat on biri bulmadan doğudan mi, batidan mi, kuzeyden mi bilmem, bir kara bulut peyda olur, on dakika sonra bardaktan boşanırcasına bir yağmur bütün gün tıkır tıkır, şakır çakır durmadan yağardı. Odamın penceresinden "Karaçayır" dedikleri bir koyu yeşil ova görünürdü, Göğün her rengini deniz gibi emen bu çayırın renk oyunları da olmasa, evden bir deli çığlığı ile fırlamak içten değildi. M Bütün kış hastalıktan başım kalkmamıştı. Sokağa çıksam başım dönerdi. Bu garip, yağmurlu, kara bulutlu, dörtte üçü ka- panık havanın içinde, öyle insanı alıp avucunda sıkan bir de ilkbahar, toprak, insan, çayır, ağıl kokusu vardı ki içimden hep bağırmak, ağlamak, sonra kaskatı katılıp kalmak geçerdi. R Bir sabah gözlerim tavanda, daha henüz hava kararmamış, şıkır şıkır dışarısı. Yer yatağında yağmurun ne zaman başlaya- cağını düşünüyordum. Birdenbire odanın içinden parlak bir kuş geçti. Yatağımın üstüne oturdum. Kuş bir daha geçti. Sonraki sağdaki duvarda bembeyaz bir şerit oynadı, kayboldu. Gözlerimi ovaladım. Açtığım zaman, duvarda bir parlak daire titreye tireye, sanki yerine yerleşmeğe çalışıyordu. Bu, bir aynanın duvara vurmuş ışığından başka bir şey değildi. Aşağıdakilerin hangisinde metnin bölümlerini ifade eden harfler 'sonuç,gelişme,giriş şeklinde sıralanmıştır? D) P-R-M-S A) P-R-S-M B)-8-M-R-P C) R-M-P-S 3-S-R-P

A) C) Aşağıdaki görsellerin hangisinde Mevlana'nin sözlerinde kullanılan düşünceyi geliştirme yoluna başvu- rulmuştur? Ben güzel günlerin şairiyim Saadetten alıyorum ilhamımı Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum Mahpuslara affi umumiden... Çocuklara müjdeler veriyorum Babası cephede kalan çocuklara... Her şey vaktini bekler Ne gül vaktinden önce açar, Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin elan sana gelecektir... Daha iyi olanı değil, Sana kendini Daha iyi hissettireni seçmelisin. B) D) Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret, ebedi bir yaşam için gayret yok hayret. "Umut; hiç bitmeyen bahar mevsi- midir. içine kar da yağar, firtina da kopar ama çiçekler hep açar,"

gisinde birden n daha stiyor. lanırsa -i, sağ- iyor. umda- in ça- you i ve tir. anlış ası FARKLISEM refper 6066040CCCCCC Huy e-fred Ses B) Sir Dilimizde bazı sözcükler ünlü ile baş- layan bir ek aldıklarında veya başka bir sözcükle birleştiklerinde sözcüğün sonundaki ünsüz tekrarlanır. Bu ses olayına ünsüz türemesi denir. WE CAN Yukarıda verilen sözcüklere ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde ün- süz türemesi oluşanların kalemle- rin renkleriyle çizilebilecek resimler aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) 0.0. Jog Haz OP Hak Güz 00 Hajat Tohot

16. Zarf-fiil ekleri eklendikleri cümlelere zaman ya da durum anlamı katmaktadır. Fiile sorulan "nasıl?" sorusunun ceva- bi cümleye durum anlamini, "ne zaman?" sorusunun ce- vabı ise cümleye zaman anlamı katmaktadır. GİRİŞ Olan bitenden sonra yaşlı adam odasında durup durup ağlıyordu. Durum anlamı Ameliyathaneye giren hasta bayıltıla- mayinca operasyon yarıda bırakıldı. Zaman anlamı Doğru Yanlış 2 Zaman anlamı Uçağımız sekize çeyrek kala havalimanından hareket edecekmiş. y Durum anlamı Doğru 3 17. Canlıları ran gazla şamınd kg hava sal on C) 3 Yanlış yileşo bir y hav tec Yukarıdaki etkinliğin "GİRİŞ” kısmından hareket edilin- ce kaç numaralı çıkışa ulaşılır? A) 1 B) 2 E D) 4

f F10 F11 DENEME 04 6. Milli Mücadele'nin anlatıldığı "Küçük Ağa" adlı eserde Akşehir'de geçen olaylar, Salih'in savaştan (I. Dünya Savaşı) dönmesiyle başlar. Salih, Arabistan çöllerin- de sağ kolunu kaybetmiş, yüzünün sağ tarafına ağır yaralar almış bir askerdir. Geri döndüğünde Akşehir'i eskisi gibi bulmaz. Çocukluk arkadaşı Niko'nun, köy- lülerin hatta annesinin bile ona bakışı değişmiştir. Artık o Çolak Salih'tir. Yurdun her köşesi gibi Akşehir de bir karışıklık içindedir. Bu metinden aşağıdaki yargıların hangisi çıkarıla- maz? TÜRK C A) üçük Ağa" adlı eserde Akşehir'de yaşanan olay- eserde lar anlatılmıştır. B) "Küçük Ağa" adlı eserdeki Salih, I. Dünya Savaşı'n- dan dönmüştür. C) "Küçük Ağa" adlı eser, Milk Mücadele Dönemi'nde kaleme alınmıştır. D) "Küçük Ağa" adlı eserdeki Salih, Arabistan çöllerin- de yaralanmıştır. 8.

11. (0) Yaşlı adam fırçasını boya kavanozuna batırdı. (II) Hızlı ama sakindi. (III) Fırçadaki fazla boyayı kavanozun kenarına sıyırdı. (IV) Fırçayı diğer elinin işaret parmağına vurmaya başladı. (V) Böylece ilk damla suyun üstüne düştü. Bu metinde numaralanmış cümlelerden hangisi olayın akışını bozmaktadır? C) IV 11 B) III FENOMEN 0000 25

TÜRKÇE A Bir olayı, durumu ya da kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gel- mesiyle oluşan ve genellikle gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir. Bu bilgiye göre "ayak" sözcüğü ile oluşturulan aşa- ğıdaki altı çizili kelime gruplardan hangisi deyim değildir? A) Bu tahta köprüye, bunlara benzer iki ayak yapıla- cak, B) Bir zamanlar siparişle alınabilen bu ürünler şimdi- lerde ayağa düştü. C) Buraya ayağı alışmasın, sonra yabancı misafirler varken de gelir. D) Çocuk, bugünlerde bana ayak bağı olduğundan işi- mi bitiremiyorum.

8. ETKİNLİK a. Aşağıdaki metinde geçen zarflan bularak altlarını çiziniz. Çiftliğin giriş kapısına geldiklerinde, daha önce orada hiç görmedikleri beyaz güvenlik kulübe sini fark ettiler. Hemen ağaçların arkasına saklanarak ne yapacaklarını konuşmaya başladılar. Ya kulübenin içerisinde birisi varsa? Büyük olasılıkla çiftliği koruyan güvenlik görevlisi tarafından fark edileceklerdi. Ya içeri girmelerine mani olursa? Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyulmuştu ki? Yillardır elini kolunu sallayanın rahatça girebildiği ormanda, neyin güvenliğiydi bu? Yoksa onlardan önce her Ömer ÜNAL şeyi haber alan yabancılar mı gelmişti buraya? Bu korku sardı üçünü de. Karanlık Dünyaya Yolculuk b. Altını çizdiğiniz zarfları tablonun uygun kutucuklarına yazınız. Durum Zarfları Miktar Zarfları Yer-Yön Zarfları Zaman Zarfları Karagöz sinif panosunda Soru Zarflan Metni önc ederek sessiz Karagöz'ün e Kansi Karagöz Kansi Karagöz - Karisi Karagöz Karısı

0210 2. D) IV (1) Yaz günü taşınmak mı daha zordu yoksa kış günü taşınmak mı, dinlenirken oturmuş onu dü- şünüyordu. (II) Yazın fazla sıcak olacağından in- san pişer, kan ter içinde kalırdı. (III) Bir de kışın terleyince soğuk adamı fena çarpar, kesin hasta ederdi. (IV) O yüzden sonbaharı tercih etmeleri iyi olmuştu. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Kışın olsa bu sefer de yağmur çamur olur, eşya- ları nakliye kamyonuna taşımak dert hâline gelirdi." cüm- lesi getirilirse parçanın anlam akışına uygun olur? A) I B) W C) III D) IV

PARAGRAFIN DİL VE ANLATIM YÖNÜ 11) 3- $ 48 3. Aşağıdaki metinlerin hangisinde anlatım üçün- cü kişi ağzından yapılmıştır? A) Mahalle bakkalları yeni gelmiş gazete tomarlarını ayırırken bir yandan da defterlerine kapıcılar ara- cılığıyla abonelere gidecek gazetelerin dökümle- rini yazarlar. Gazetesini teslim alan kapıcı bakka- la "Hoşça kal!" diyerek apartmanının yolunu tutar. B) Toprak ve suyun uykuda genişledikleri bir anda, odamın havasına portakal kokusu sinmiş lima- nindan, katarlarımı hızla ışıklara doğru çeker ve güneşle gölgeyi birbirine eklerdim. C) Tabii ki serinlikte; odanın kuzeyde olup öğleden sonra, ikindiye yakın saatlere kadar güneş al- mamasının ve bir de bu saate kadar perdelerin açılmayışının da etkisi vardı. Sessizlik ile kapalı perdeler, zihnimde soru olarak karşı karşıya gel- mişti ansızın. Bir müddet izlemiş, sonra oturup bu çarpışmayı yazmıştım. D) Sabah, panjurun aralıklarından gür bir su gibi boşalan ışıkla uyandım. Annemin hazırladığı kahvaltının kokusu burnuma kadar geldi. Hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım, ardından annemin yanaklarına bir öpücük kondurup kah- valtı masasına kuruldum. rap 791

2. 1. Omuzlarındaki ağırlık yokuştan çıkarken onu daha da zorluyordu. gerçek II. Zamanla tembellik edecek çok vakti gittikçe azaldı. gerçek III. İçine düştüğümüz gevşeklik kuyusundan çıkmalıyız. meoor IV. Cehalet rehaveti, rehavet de en sonunda felaketi getirir. Numaralanmış cümlelerde koyu yazılan sözcüklerden hangisi kullanıldığı cümleye diğerlerinden farklı bir anlam katmıştır? A) I B) II CHIL D) IV