Ortaokul Türkçe Soruları

20. 1. Atatürk Türk ulusunun mutluluğunu kendi mutluluğundan ayırmıyordu. O da, her insan gibi mutlu olmak istiyordu elbet. Ama bir başkumandan, bir devlet şefi olarak tek başına mutlu olamayacağını biliyordu. Oysa tarih bize saraylarına kapanıp halkının, köylüsünün dışında mutlu olmaya çalışan nice devlet şefi ómet veriyordu. Atatürk halkıyla, köylüsüyle birlikte mutlu olmak istiyordu. Köylüsü aç, halkı mutsuz yaşarken kendinin mutlu olamayaca ğını biliyordu. II. Tiyatro mu yoksa orta oyunu mu üstün? Bence tiyatro, orta oyunundan üstün bir sanattır. Orta oyununda sadece güldürü vardır. Amaç seyirciyi sadece güldürmektir. Bu da söz oyunları ile yer yer kaba sözlerle gerçekleştirilir. Seyirci kulağa hoş gelen sözlerle sadece güler, eğlenir. Tiyatro öyle değildir. Çünkü tiyatro çok boyutlu bir sanattır. O kimi zaman güldürür, kimi zaman ağlatır. Güldürürken de ağlatırken de seyirciyi eğitir, ona bir şeyler verir. Çünkü amacı insana bir şeyler katmaktır. Bu da onun orta oyunundan üstün olduğunu göstermektedir. Numaralanmış metinlerin anlatım biçimleri aşağıdakilerden hangisidir? AT B) ex I. Metin Açıklama Öyküleme Tartışma Betimleme II. Metin Tartışma Tartışma Öyküleme Açıklama

8. Uygulamah bilimlerde bir alan için geliştirilen tekniklerin bir başka alana uyarlanması, çok kullanılan yaygın bir yöntemdir. Örneğin; elektrik akımı için gelistirilen ana- liz yöntemleri, su ve hava akımlarının tahlili için hatta trafik akımlarının çözümlenmesi için kullanılır. Sosyal bilimlerle uğraşanlar genellikle bu yalınlıktan rahatsız olurlar ve "İçine insan ögesi giren olavlar kolay anla- şılmaz." diyerek kendilerine biraz pay çıkarırlar. İçinde insan davranışı bulunan olayların çözümlenmesinin güç olduğu doğru ama o tür olayların da kendine özgü kurallarının bulunmadığı ve bulmaya çalışmanın boş iş olduğu da bir o kadar yanlış. Bu metnin yazarının karşı çıktığı durum aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Karmaşık görünen olayların kendine ait bir yöntemi- nin olmadığının düşünülmesi B) Uygulanan metotların yanlış sonuçlara götüreceği anlayışının olması C) Sorun olarak görülen tekniklerin sosyal bilimlerde kullanılmak istenmesi D) Sosyal bilimlere özgü kuralların uygulamalı bilimler- den ayrıştırılması

203 18. Bir ortaokulda 560 öğrenciyle yapılan ankette sorulan sorular ve bu sorulara verilen cevapların dağılımı aşağıdaki tablolarda gösterilmiştir. Sınıf düzeyi 5 6 7 8 Kişi sayısı 132 121 148 159 560 Ayda kaç kitap okuyorsunuz? İki kitap okuyorum. Üç kitap okuyorum. Dört kitap okuyorum. Dörtten fazla kitap okuyorum. Toplam Kişi sayısı 25 174 289 72 560 Hangi tür kitaplar okuyorsunuz? Toplam Bu anket uygulamasına göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? Hikâye okuyorum. Roman okuyorum. Şiir okuyorum. Diğer tür kitaplar okuyorum. Toplam A) 5. sınıf öğrencilerinden bir kısmı "Dört kitap okuyorum." cevabını vermiştir. B) "Üç kitap okuyorum." cevabını verenler arasında 6. sınıf öğrencileri bulunmaktadır. 7. sınıf öğrencilerinden bazıları "Dörtten fazla kitap okuyorum." cevabını vermiştir. Roman okuyorum." cevabını verenlerden bazıları "Dört kitap okuyorum." demiştir. 6 Kişi sayısı 86 357 21 96 560

A) I B) II 13. Ben saatçiye soru sormak gereğini de duymuyorum. Yalan söyleyeceğini biliyorum, "İşler nasıl ustam?" desem gözlük lerinin üstünden kuşkuyla bakar bana. "Kim bu herif? Neden soruşturup duruyor? Vergimi arttırmak için mi gönderdile bunu?" diye düşünür "Kötü, kötü!" der. Ne soracağım ona? Evli olduğunu, çocuğu olmadığını, çocuk istemediğini de biliyorum. Bütün uyanık duş görenler gibi o da az bencildir. Dükkânın içini göreceğim de ne olacak? Duvarlarda durma dan işleyen saatler asılı olduğunu bilmek bana yeter. Adını da bilmek istemiyorum. Soyadıyla dükkânı arasındaki zit içimi burkuyor. İzmir fuarındaki sırtlanı düşünüyorum. Kafesinin beton tabanı çepeçevre aşınmış gezinmekten. Aşinan yer kafesin en uzun yolu. Adını öğrenmekten korkuyorum. Tabelacının önündeki levhada "A. Yayladan" yazılı. "Ali ya da Ahmet'tir." diyorum içimden. Birisine sorsam? Sormam. Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A Tanık göstermeye yer verilmiştir. C) İkilemelerden yararlanılmıştır Anlatım üçüncü kişi ağzından yapılmıştır. D Deyim kullanılmıştır.

1. TESTSözel Yetenek / Mantik/Muhakem Askere giden Hasan, Ahmet, Hüseyin, Faruk, Hamdi, Furkan, Cemil, Sezer isimli kişiler acomi birin tamamlayacağı eğitim birliğine teslim olmuşlardır. Bu askerlere eşyalarını koyabilecekleri dolaplar göste rilmiştir. Dolaplar, koridorda belirtilen numaralarla karşılıklı bulunmaktadır: Koridorun Sağı 1234 A) Furkan'a verilen dolap, Ahmet ile Sezer'in dolapları arasında değildir. B) Faruk ile Hasan'ın dolapları arasında Cemil'in dolabı vardır. Koridorun Solu Bu kişilere verilen dolapların numaralarıyla ilgili bilinenler şunlardır: Ahmet'e 1 numaralı dolap verilmiştir. Hüseyin ve Cemil'in dolapları karşılıklıdır. 5 numaralı dolabı alan Hamdi'yle, Cemil'in dolapları arasındaki dolap Furkan'a ait değildir. Hasan'la Sezer'in dolapları karşılıklıdır ve Sezer'in dolabı koridorun solunda değildir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? C) Furkan ile Hamdi'ye karşılıklı dolaplar verilmiştir D) Sezer'in dolabının yanındaki dolap Hüseyin'e ait değildir. 5 6 7 8

TÜRKÇE - 8 SÖZEL 1. Sözel bölümde toplam 50 soru bulunmaktadır. Sınav süresi 75 da 2. 3 yanlış 1 doğruyu götürecektir. 3. Cevaplarınızı cevap kâğıdına kutucukların dışına taşırmadan ve 4. Kitapçık türünüzü kodlamayı unutmayınız. 1. • Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak Daha önce görülen, bilinen bir şeyle karşılaşınca onun ne olduğunu hatırlamak Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek "Tanımak" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangi- sinde bu anlamlarından biriyle kullanılmamıştır? A) Sandıktan çıkan mektuptaki yazıyı görür görmez tanıdı.- B) Ağaçları yakından tanıdığı, konuşmasından belli oluyor. C) Borcunu ödemesi için ona bir ay müddet tanı- mışlardı. D) Kuzey Kıbrıs'ı devlet olarak tanıyan tek ülke Tür- kiye'dir. Ass

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) Ağrı Dağı'nda Nuh'un gemisini arama ça- lışmaları devam ediyor. 2B) Süveyş Kanalı'nda büyük bir deniz kazası olmuş. Das DAS CBu yıl Boğaz'da kılavuz kaptan alma zo- runluluğu getirildi. DOS D) Afrika'daki nil nehri timsahlarıyla da ünlü- dür. Qar ONT OST 000 08 apoy

2. "Kütüphanedeki kitapların sınıflandırılması için tüm 3. öğrenciler birlikte çalıştı." cümlesinde geçen altı çizili ifadenin yerine aşağıdaki deyimlerden han- gisi kullanılabilir? A) Kol kanat germek B) El birliği etmek C) Dile gelmek D) Minnet duymak

A) 3a² + 2a + 2. Aşağıdaki daire grafiğinde bir LGS öğrencisinin çoadogo günk soru saye verilmiştir, Pazartesi Matematik 100 .B: TÜRKÇE 20. Yeni bir kitap yazmaya başlayan Hilal, her gün kaç sayfa yazı yazdığını not defterine yazmaktadır. Salı, çarşamba, perşembe günleri not defterine yazdıkları aşağıda verilmiştir: Sali : Bugün düne göre daha fazla yazdım. Çarşamba: Bugün düne göre daha az yazdım. Perşembe Bugün düne göre daha az yazdım. Bu bilgilere göre Hilal'in yazmış olduğu sayfa sayısını gösteren grafik aşağıdakilerden hangisi olabilir? Salı Çarşamba Perşembe Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe B) D Ge D) lav Pazartesi Salı Çarşamba Perger Pazartesi Salı Çarşamba F TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.

1. Sifat fiiller, kendisinden sonra gelen isimle tamlama oluş- turur. Bazen sifat-fiilin nitelediği isim düşer ve sıfat-fiil, dü- sen ismin yerini de tutarak adlaşmış sifat-fiil olur. Ornek Toplantıya katılan öğretmenler oldukça neşeliydi. Sifat-fiil İsim Toplantıya katılanlar oldukça neşeliydi. Adlaşmış sifat-fiil Buna göre aşağıdakilerin hangisinde adlaşmış sifat-fi- ile yer verilmiştir? A) Batı enstrümanlarıyla Anadolu müziği yapma kararı alan Cem Karaca, "Apaşlar" grubuyla çalışmaya başladı Bazı tanıdıklardan aldığım bilgilere göre önümüzdeki bafta belediyede bir toplantı yapılacakmış. CFareler ve insanlar" adlı eser, insanlarla ilgili mesele- ler üzerine yazılmış eşsiz bir yapıttır. D) Işçiler; duvarları kireçte badanalanmış, tabanı kara tah- tadan, uzun, dört köşe bir barakada kalıyordu. 3

15.)Ellerin nasıl yapıldığını bildiren zarflara durum zarfı denir. Buna göre, aşağıdaki cümlelerden hangisinde durum zarfı yoktur? A! Akşama doğru sis bastırınca trafik yoğunlaştı. B) Sınıf arkadaşlarımdan Samet, ödevini gelişigüzel yapmış C) Günün by saatlerinde uyku bedenimi yavaş yavaş ele geçiriyordu. D) Telefonu kaybolan ağabeyim kara kara düşünüyordu.

cüm- in tü- için Oza- anki cad- ka- bir SINAV 12. Olay: Bir yazanın bilgisayanının bozulup yazdıkla rının silinmesi Yer: Bir dağ evi Zaman: Kış, sabah erken saatler Kişiler: Yazar ve kedisi Anlatıcı 1. kişi kendir Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapı unsur- larına uygun olarak kurgulanmıştır? A) Uyam uyanmaz pencereden dışarı bak- tim. Her yer karla kaplıydı. Sokaktaki yüksek apartmanların çatıları bembeyazdı. Birden masanın üstünde açık kalan bilgisayarımı fark ettim. Gidip bilgisayara baktığımda dün gece uyumadan önce yazdıklarımı kaydetmemiş ol duğumu gördüm. Neyse ki bilgisayar kapan- mamıştı. Sadece tutukluk yapmıştı. 8) Pencereden dışarı baktığımda karla kap- li ağaçları ve eşsiz dağ manzarasını gördüm. Henüz sabahın erken saatleriydi. Kedim bile hâlâ mişıl mışil uyuyordu. Dün yazdıklarımı düzeltmek için kahvemi alıp bilgisayarın başı- na oturdum. Olamaz! Bilgisayanı bir türlü aça- mıyorum. Üstelik dün gece yazdıklarımı da kaydetmemiştim, şimdi hepsi havaya uçtu. C Pencereden, güneşin batışını izliyordum. Bir- den yaramaz kedim üstüme zıplayınca elim- deki kahve, bilgisayarıma döküldü. Ne yapa- cağımı şaşırdım. Bilgisayarı alalı daha üç ay bile olmamıştı. Üstüne üstlük borcu da bitme- mişti. Dışarıda kavurucu bir sıcaklık vardı. He- men giyinip bilgisayarımı tamire götürdüm. DY Hava buz gibiydi, bütün gün evde oturup yaz- maya karar verdim. Zaten gece bilgisayara yazdıklarım silindiği için moralim bozuktu. Oy- saki bu yazıyı bir an önce bitirip dergiye yolla- malıydım. Bana verilen süreyi iki gün geciktir- miştim bile ama yine de içimden yazmak gel- miyordu. Evin önündeki kalabalık caddeden gelen korna sesleri bir türlü rahat vermiyordu.

19. Klasik koşullanma, organizmaların doğal uyarıcılara verdiği doğal tepkileri, yapay uyarıcılara da verip vermediğini denemek için yapılmış deneyler bütünüdür. Pavlov'un klasik koşullanma sürecinde zil sesine tepki vermeyen köpeğin, zil sesinin hemen ardından et verilmesiyle bir süre sonra köpeğin zil sesine de tepki vermesi yani salya akıtması bu deneyin dayanağıdır. Klasik koşullanma, reklam sektöründe de sık- lıkla kullanılmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen durumu örneklemektedir? Bir dönem kuş gribi vakası yüzünden düşen tavuk satışlarını artırmak için herkes tarafından güveni- len kişilerin tavuk reklamlarında oynatılması Bazı alışveriş mağazalarının, müşterilerine yeni kampanyalar ve indirimler hakkında bilgi mesajları göndermesi C) Petrol ofislerinde belirli bir miktarın üzerinde yakıt alan müşterilerine kartina puan uygulaması yapılma- SI D) Kıyafet satan mağazaların müşterilerinden aldıkları ürünleri özellikle denemelerini istemesi 21

7. Dünyada milyarca kullanıcısı olan WhatsApp, işletme hesaplarına daha fazla veri sağlayabilmek için gizlilik söz. leşmesinde değişikliğe gitti. Güncellenen "WhatsApp Gizlilik Sözleşmesi" kişisel mesajlaşmalarda uçtan uca şif. reler korunsa da işletme hesaplarıyla yapılan mesajlaşmalar şirket tarafından işlenecek. WhatsApp, bu sözleş meyle kişisel verileri yasal olarak kullanma yetkisine sahip olacak. WhatsApp, belli ülkeler hariç dünya genelinde bu yeni sözleşmenin onaylanmasını zorunlu tuttu. Türkiye de onay zorunluluğunun bulunduğu ülkelerin arasında yer alıyor. Türkiye ve sözleşmenin zorunlu tutulduğu ülkelerdeki milyonlarca kullanıcı, bu karara tepki olarak WhatsApp'i telefonlarından sildi. Bu parçaya göre WhatsApp Gizlilik Sözleşmesi, 1. Kişisel verileri kullanabilme II. Kişisel verileri güvence altına almak isteme III. Birçok kullancısını kaybetme durumlarından hangilerini ortaya çıkarmıştır? A) Ive Il B) I ve III C) II ve I D) I, II ve III 1.00 5

je Hayat bize doğduğumuz andan itibaren bazı araç gereçler verir. Bu araç gereçleri en iyi, en doğru, en güzel şekilde kullanıp onlara istediği- miz şekli vermek ise bizim elimizdedir. Bize veri- len imkânlar elbette ki eşit değildir ama az bir malzemeyle lezzetli yemekler yapılamaz mı ya da az bir araç gereçle güzel bir ev tasarlanamaz mı? İşte, hayatın bize sunduğu maddi ve manevi bütün imkânlar böyledir. Biz o imkânları iyi de- ğerlendirip başarılı olsak da değerlendirmeyip başarısız olsak da sorumlu daima biziz. Bu metnin ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Bir iş için kullanılan araçlar kişiden kişiye de- ğişmektedir. B) Insan yaşamının şekillenmesinde başkalarının da rolü vardır. C) Yaşamdaki olanakları değerlendirmek kişinin kendi sorumluluğundadır. D) Hayatta elde ettiğimiz her şey kendi çalışma- mızın ürünüdür.

Kuşak, diğer bir deyişle nesil veya jenerasyon ke- limeleri, biyolojik ve sosyolojik (toplumsal) açıdan tanımlanabiliyor. (I) Biyolojik olarak ebeveynlerin doğum tarihi ile çocuklarının doğum tarihleri ara- sındaki süre "kusak" olarak ifade ediliyor. (II) An- cak günümüzde ortalama çocuk sahibi olma yaşı geçmişteki ile aynı değil. (III) Bu nedenle ortak bir kuşak tanımı yapabilmek için kuşak ifadesinin sosyolojik tanımını da dikkate almak gerekiyor. (IV) Sosyolojik açıdan kuşak ise; belirli bir zaman aralığı içinde doğmuş, benzer tarihî ve sosyal olay- 'ara tanıklık etmiş, belirli olay ve olgulara yönelik ortak bir fikir, dünya görüşü ve deneyimine sahip bir grup insanı ifade ediyor. Bu metindeki numaralanmıs cümlelerle ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi soylenemez: A) I. cümlenin öge dizilişi özne - zarf tamlayıcısı - yüklem şeklindedir. B) II. cümlede cümle dışı unsura yer verilmiştir. C) III. cümlede yer tamlayıcısı kullanılmıştır. D) IV. cümlenin öge dizilişi özne - nesne - yüklem biçimindedir.