Anlatım Biçimleri Soruları

Z 04 SÖZEL MANTIK SORULARI-IV Ülkemizde uygulanan bireysel emeklilik 2. sisteminde, katılımcılar ödedikleri paranın %251 oranında devletten katkı payı alıyor. 18 yaş üzerindeki herkesin katılabildiği bi- reysel emeklilik sisteminde devlet katkısı için hak ediş süreleri bulunuyor. İlk üç yıl içinde sistemden çıkılması durumunda dey let katkısı alınamıyor. Ancak katılımcı, üçün- cü yılın sonunda devlet katkısının %15'ini, altıncı yılın sonunda %35'ini, onuncu yılın sonunda %60'ini, emekliliğe hak kazandı- ginda ise bu payın tamamını alabiliyor. Ka- tilimcilar en az on yıl sistemde bulunmak koşuluyla 56 yaşını tamamladıktan sonra emekliliğe hak kazanabiliyor. 1 Her ay aynı miktarlarda ödeme yaparak bireysel emeklilik sistemine katılan ba- zı kişilerle ilgili bilinenler şunlardır: • 49 yaşındaki Alper Bey, sisteme iki yıl önce katılmıştır. • 35 yaşındayken sisteme katılan Murat Bey, 5 yıl ödeme yaptıktan sonra sis- temden çıkmıştır. • 42 yaşındaki Beril Hanım, sisteme 2001 yılında katılıp 2013 yılında sistemden çıkmıştır. • 48 yaşındayken sisteme katılan Hale Hanım, 9 yıl ödeme yapıp sistemden ayrılmıştır. Verilen bilgilerden hareketle, 1. Murat Bey, ödediği paranın %15'i ora- nında devlet katkısı alabilir. II. Alper Bey, yedi yıl sonra sistemden emekli olabilir. A) I-III C) III-IV III. Beril Hanım, sistemin belirlediği en üst limitten devlet katkısı almıştır. IV. Hale Hanım, emekliliğe hak kazana- mamıştır. yargılarından hangileri söylenemez? B) II-III D) II - IV 3.

(Jarmal) 16. Aşağıda köpek balıkları ile ilgili bazı bilgiler verilmiştir. TÜRKÇE 1. Dönen! Testere Köpek Balığı: Yaklaşık olarak 1.5 metre boylarında olan testere köpek balığı burnu oldukça uzun ve testerevi andıran bir görünümü bulunur. Marangoz köpekbalıkları olarak da bilinen testere balıkları, bir teste- reye benzeyen, iki yüzünde enine keskin disler bulunan, uzun, dar ve düz bir burun uzantısı ile karakterize bir balık türüdür. Büyük Beyaz Köpek Balığı: Belki de en popüler köpek balığı türüdür. Boyu 6 metreye ağırlığı 1.7 tona kadar ulaşabilen bu köpek balığı, bütün dünyadaki iliman sularda, dolayısı ile ülkemizin de Akdeniz, Ege ve Marma- ra kıyılarında bulunmakta. Dev Ağızlı Köpek Balığı: 6 metre olan boyları ve kocaman ağızlarına rağmen minik deniz canlıları ile beslen- diği bilinmektedir. Çok yavaş yüzmekte oldukları ve insanlara saldırmadıkları bilinmektedir. En sonuncusu 2018 yılında olmak üzere, bugüne kadar ancak 99 dev ağızlı köpekbalığı görülmüştür. Kaplan Köpek Balığı: Genelde 3,5 m uzunluğunda olan bu tür insanlar için tehlikeli olabilir. Genelde balıkla bazen memelilerle ve kaplumbağalarla beslenir. Hatta önüne gelen her şeyle beslendiğini bile söyleyebiliriz. çünkü midelerinde keçi, at, hatta kedi kemikleri bile bulunmuştur. Çoğunlukla derin sularda dolaşır ama bazen kıyıya yaklaşır. Desenleri vardır. Dişileri daha büyük olur. Bu bilgilerin ortak noktası aşağıdakilerden hangisidir? A) Köpekbalıklarının farklı türlerinin olduğunun açıklanması B) İsimlerinin veriliş nedenlerinin belirtilmesi C) Boy ölçülerinin yakın olması D) Farklı büyüklükte olduklarının vurgulanması

13 19. yüzyılın başlarında oyunculuk eğitimine dair ortaya atılan bir kuram, dünya tiyatro tarihinde önemli bir yere sahip ol- muştur. Bu kurama göre oyuncu rol yaptığını unutup o rolü gerçekten yaşamalı ve roldeki kişiyle özdeşleşerek onunla aynı duyguları paylaşmalıdır. Oyuncu bunu ancak duyusal belleğindeki anıları kullanarak yapabilir. Canlandıracağı karakter ağlıyorsa kendi hayatında çok üzüldüğü bir anıya odaklanarak sahnede bir anda ağlamaya başlayabilir. Yani geçmişte yaşadığı bir olay ya da bir nesnenin kişide yarattığı duyguların biriktiği yerdir duyusal bellek. Oyuncu çağrışımlarla kişisel anıları anımsarken mimiklerinde ve genel ruh hâlinde oluşacak değişim oynadığı karakterin duy gularını daha gerçekçi bir şekilde yansıtmasına olanak verecektir. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde oyuncunun "duyusal belleği" kullandığı söylenemez? A Universiteyi kazanan birini canlandırırken ilk kez başrol olduğu seçmeleri gözünün önüne getirmesi B) Kavga sahnesi canlandırırken aldığı darbe yüzünden dün de sinirlendiği oyuncu arkadaşına sesini yükseltmesi Heyecanına hâkim olamayan birine dönüşmek için kaygıdan yerinde duramadığı bir sınav gününü hatırlaması Mutluluğu gözlerinden okunan bir karaktere bürünürken aldığı en güzel hediyeyi açtığını anımsaması BC00-08.01BDS03 6 Berretriz hatırlamanı,

4. Bir edebi metnin yöneldiği düşünsel ve duygusal dünyanın okuyucuda karşılık bulması basitçe konu seçimine indirgenemez. Aynı konuyu işleyen farklı metinler hiç de aynı etkiyi yapmaz üzerimizde. Anlatım tarzı, yazarın dili, kullanılan imgelerin doğruluğu ve ayrıntıların seçimi bir araya gelerek metni kuru bir olay anlatımı olmak tan kurtarır, olayın çevresindeki maddi ve manevi atmosferi de içererek farklı bir dünya yaratır. Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir edebi metnin etkileyici olması için konunun yanında üslubunun da başarılı olması gerekir. B) Aynı konuyu işleyen metinler sıradanlığı doğurur. C) Bir edebi metnin okuyucu üzerinde etkili olmasının seçilen konuyla hiç ilgisi yoktur. D) Düzgün seçilmeyen ayrıntılar, anlatımda kuruluğa sebep olur; kötü bir atmosfer yaratır.

Muzipliğiyle küçük okurların ilgisini çekecek, zıpır çizimlerin eş- lik ettiği, neşeli mi neşeli iki ince kitap çocuklara toplumsal ve kişisel haklarını anlatıyor. Kız ve erkek çocuklar için ayrı ayrı tasarlanan kitaplar; dilin akıcılığı ve anlatımın açıklığı, verilen bilgilerin çağdaşlığı açısından oldukça güzel. Bu parçanın anlatım özelliği ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? Deyim Yok Örneklendirmeye başvurulmuştur. B) Öznel ifadelere yer verilmiştir. C) İkilemeden yararlanılmıştır. D) Deyim kullanılmıştır. A K

anlarsa ya da bu duruma gili olmayan dakinin adı verilir er anlamlı ve kurall biçimde sıralandığın ü olur? C) III. D) IV. SÖZEL BÖLÜM 5-7. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. dilinin kurallarını öğretir. (3) Yükseköğrenim yapmaya hak kazanmış her öğrencinin duygu ve düşüncelerin (1) Ana dili başlangıçta anneden ve yakın çevreden öğrenilir. (2) Eğitim kurumlar ise bu bilgiyi gelişe yazıyla veya sözle doğru biçimde ifade edebilme yeteneğini ortaöğrenim sirasinda elde etmiş olmasi gereki (4) Ancak liselerimizde dil bilgisi öğretimine gereken önem verilmediğinden çoğu lise mezununun kulang Türkçe, kurallara uygun değildir. (5) Bunların yazdığı kısa bir dilekçede veya kompozisyon çalismasinda bile pek çok imla ve dil bilgisi hatası vardır. 5. Bu paragrafta yakınılan durum aşağıdakiler- den hangisidir? A) Türkçenin yaşadığımız çevrede yanlış kulla- nilmasi B) Öğrencilerin duygularını, düşüncelerini ortaya koyacağı ortamın bulunmaması TURKCE mla ve dil bilgisi hatasryapan öğrencilerin bu hatalarını düzeltmemeleri Türkçenin kurallarını öğretecek kurumların 7. Parçadaki altı çizili sözün anlamı aşağıdakiler- den hangisidir? A) Bir şeye sahip olmak By Bir kimseyi kendinden yana çekmek C) işlerini yoluna koymak D) işe yarar duruma gelmek

1. 4. BÖLÜM Kavrama Testi 1 Paragrafta Konu, Başlık ve Anahtar Sözcükler Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayları yer, zaman, çevre ve insan unsurlarına dayanarak geniş bir bakış açısıy- la anlatan kurgusal metinlere "roman" denir. Romanların konusu insan ve dünyadır. Romandaki hikâye unsurları -olay, çevre ve kişiler- genellikle gerçek yaşamdan alınır. Ancak romanda bu unsurlar hikâyeden farklı olarak daha ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde işlenir. Bu metnin anahtar sözcükleri aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) roman, konu, hikâye unsurları C) hikâye, roman, çevre B) metin, kurgu, insan D) dünya, kurgu, olay

3. Aşağıdakilerden hangisi "olay" yazısıdır? Bir milletin her şeyden önce diline sahip çık- ması gerekmektedir. Birliğin ve beraberliğin sağlanması yalnız ve yalnız dil birliğinden geçmektedir. BGüneşli bir bahar sabahında annemin pi- sirdiği gözlemelerin kokusuyla uyanmıştım. Okuldayken en çok özlediğim, bu pazar kahvaltılarının kokusuydu. "Galat-ı meşhur" kalıplaşmış yanlışlar, di- limizde doğru olarak bilinen, aslen yanlış olan sözcüklerdir. Ancak zaman içinde yük- lediğimiz anlamlarla yanlış oldukları unutul- muştur. 6 Cevre koruma etkinlikleri son yıllarda artmış durumda, belediyeler bunun için girişimler- de bulunuyor. Halk da bu girişimleri karşılık- sız bırakmıyor. ankarayayincilik.com.tr 8. Sınıf Güçlend

9. 1. Planck'tan alınan verilere göre evrenin bilim insanlarının tahmin ettiğinden yaklaşık 50 milyon yıl daha yaşlı olduğu anlaşıldı. II. Bilim dünyasının evrenle ilgili bildiklerini değiştiren veriler, Planck adındaki bir uzay sondasından elde edildi. III. Bilim insanları, 2009 yılında evrenin tarihiyle ilgili bütün bilgileri altüst edecek birtakım verilere ulaştı. IV. Yeni elde edilen tüm bu veriler, bilim insanlarının evrenin oluşumuna yönelik teorilerini çürütmüş oldu. V. Ayrıca gizemli karanlık madde miktarının da eskiden tahmin edilenden çok daha fazla olduğu ortaya çıktı. Numaralanmış cümlelerle mantık akışına uygun bir metin oluşturulduğunda sondan ikinci cüm- le aşağıdakilerden hangisi olur? A) I. B) II. C) IV. D) V.

m. Resher unghere yargılarından hangileri doğrudur? A) I ve Il B) I ve III. EKSPERT YAYINLARI 6. Dünya'da yaşamın sürmesi için gerekli enerjinin büyük bölümü Güneş'ten geliyor. Bu enerji, aslında şu anda var olan tüm enerji kaynaklarının da asıl kaynağıdır. Güneş enerjisi; rüzgârların oluşmasını, suyun hareketini, bitkilerin büyüme- sini sağlayan bir dizi olayın gerçekleşmesine neden olur. Bitkiler, Güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirir; bu enerjiyi besinlerinde depolar. Depoladıkları kimyasal enerjinin büyük bir kısmı Isı enerjisine dönüşür. Kalan kısım da bitkilerin gelişimleri için kullanılır. Bitkileri yiyerek beslenen canlılar, onlardan aldıkları enerjiyi vücutlarında depolar. Daha sonra bu enerji, besin piramidinin en üst düzeylerine kadar ilerler. Bu metinde hangi anlatım biçimi kullanılmıştır? A) Açıklama B) Betimleme C) II ve III 16 D) I, II ve III C) Öyküleme D) Tartışma 3.

2 keman keman ckeman keman Cep müzik eserlerinin seslendiren pek çok müzisyen ve müzik aletinin yer aldiği topluluğa orkestra denir. Bir orkestrada yer alan müzik aletleri dört ana grupta toplanabilir. Yaylı müzik aletleri: keman, viyola, viyolonsel, kontrbas Tahta üflemeli müzik aletleri: Flüt, obua, klarnet, fagot. Bakır üflemeli müzik aletleri: korno, trombon, trompet, tuba Vurmalı müzik aletleri: timpani, zil, marakas, trampet. Bir senfoni orkestrasındaki müzisyenler konser için yerlerini alıyorlar. Henüz yerini almayan ve enstrümanianı keman olan müzisyenlerin yerleri aşağıdaki planda gösterilmiştir. 3 5 6 7 keman korno kontrbas keman klarnet keman marakas trampet trompet trombon fagot ? ? tuba dikeman keman viyolonsel viyolonsel viyolonsel kerman keman viyolonsel 1 keman b keman Deneme - 8 0₁ AYÇA 65 e5 63 e4 BARAN Henüz yerlerini almayan müzisyenlerin geçeceği yerler hakkında şunlar bilinmektedir. Ayça'nin iki yanında ve arkasında yaylı müzik aleti çalan olacak. Ayça'nın solunda otu- ran, yaylı müzik aleti çalan müzisyenlerin sayısı sağındakilerden fazla olacak. Baran'ın iki yanında ve arkasında yaylı müzik aleti çalan müzisyenler olacak. Baran'ın sa- ginda oturan, yaylı müzik aleti çalan müzisyen sayısı solundakilerden fazla olacak. *Cemile'nin iki yanında da üflemeli müzik aleti çalan müzisyenler olacak. Deniz'in arkasında ve sol yanında üflemeli müzik aleti çalan müzisyenler olacak. Ergün'ün önünde, arkasında ve sağ yanında yaylı müzik aleti çalan müzisyenler ola- cak e4 4 Bu bilgilere göre müzisyenlerin oturduğu yerlerin numaraları aşağıdakilerin hangisin- de doğru verilmiştir? 45 viyolonsel viyolonsel ? ? viyolonsel keman ORKESTRA ŞEFI e5 CEMİLE 65 c5 de MUBA YAYINLARI c5 DENİZ de 8 keman keman keman c3 64 c3 ? keman ERGÜN d8 e5 d8 LGS HASAT TÜRKÇE

y A 2 C 26. (1) Artık dağlar, sırtlarından kürklerini attılar fakat henüz sabahları serince olduğu için omuzlarına sislerden bir atkı alıyorlar. (II) Şimdi rüzgârlar da kuru ağaç filizlerine pek deli gibi koşmuyor.(III) Bitkilerin ve insanların şenlikleri mutlaka ilkbaharda yapılıyor.(IV) Her dalın üzerinde renkli ve güzel dokulu ipeklerden ufacık maskeler kıpırdıyor.(V) Akasyaların dallarında k kağıt fenerciklere benzer sayısız çiçekler asılı. a GANDINGARY Yukarıdaki tümcelerden hangisi paragrafın anlatım bütünlüğünü bozmaktadır? b) Ill k F S alkmaz. hangisine ulasılamaz? d) İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin a) Herkes sanatla uğra karı. a) ll All c) IV eseri olurdu. b) Yaratıcılığın olduğu c) Sanat eserini değe ustalıktır. Sanatçı imkânsızı d) V 30. Nihayet akşam yalnız seslerimizi bir fısıltıyı andıra yöne çevirdik.ik ay sanki yaprakl bütün manzara bir mürekkeple bir alem içinde Da grafi as

piti değerlendirmesi kir. Keyfe bağlı er yargılarının ardına için de ölçütler ma sorarsanız, ndığı ölçütün ustalıktır. ilerden hangisidir? B)Tanık gösterme Karşılaştırma D) Benzetme 24. Ben var isem ana dilimle varım Türkçem benim bereketli toprağım. Akan sularımın sesi ondadır. Güneşimin aydınlığı, sıcağı... Onunla güler, onunla ağlarım Şiirden Türkçeyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? a) Zengin özelliklere sahip olduğu b) Varlığımızın nedeni olduğu Konuşma yeteneğini geliştirdiği Duyguları dile getirdiği Bu p aşağ S C)

8. Bir çiftlikte inek, koyun, tavuk, at ve köpek bir arada yaşamaktadır. Bu hayvanlardan bir kısmının sütünden, bir kısmının yumurtasından, bir kısmının ise hem sütünden hem yününden yararlanılmaktadır. Bazı hayvanların ise ne sütünden ne yününden yararlanılmaktadır. Çiftlik sahibi, çiftliğindeki hayvan türlerinden bazılarını gön- derip tür sayısını azaltmak istemektedir. Bunun için şöyle bir yol izlenecektir: Sütünden ve yününden yararlanılan tür gönderilip sadece sütünden yararlanılan hayvan türü bırakılacaktır. Sütünden ve yününden yararlanılmayan hayvanlardan ise sadece tek bir tür bırakılacaktır. Yumurtasından faydalanılan hayvanlara dokunulmayacaktır. Bu metin ve verilen bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Tavuklardan hiçbiri çiftlikten gönderilmeyecektir. B) İnekler çiftlikte kalacaktır. C) Koyunlar çiftlikte kalmaya devam edecektir. D) At veya köpekten biri çiftlikte kalacaktır.

8. drak'tan gelen turistlerin sayısı, Alman- ya ve İran'dan gelenlerden azdır. Fransa'dan gelen turistlerin sayısı, Iran'dan gelenlerin yarısından fazladır. Günümüz dünyasının en çok kullanılan ya- kıtı petrol, Latince "taş yağı" anlamına gel- mektedir. Petrolün bileşiminde hidrojen, karbon ve az miktarda oksijen ile kükürt bulunur. Yer altından çıkarılan petrol, boru hatlarıyla büyük tanklara; oradan da rafine- rilere taşınır. Petrol; rafinerilerde likit gaz, benzin, motorin, gaz yağı, asfalt, madeni yağ gibi ürünlere dönüştürülür. Bu ürünler ise motorlu taşıtlarda, sanayi tesislerinde, yol yapımında ve ısınmada kullanılır. Bu metinde petrol ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A Kelime anlamının ne olduğuna Bileşiminde hangi maddelerin bulun- duğuna Rafinerilerde ne tür işlemler gördüğüne D) Günlük hayattaki kullanım alanlarına

5. Beraber yaşamak güzel şey, güzel şey ama güzel olduğu kadar da zor şey. İnsanların her biri kendi başına bir âlemdir. Herke- sin kendine mahsus huyları vardır, zevkleri vardır, alışkanlıkla- ri vardır. Hoşlandığı şeyler, nefret ettiği şeyler vardır. Hoşlandı- ğı şeylerle karşı karşıya geldiği zaman keyfine diyecek olmaz ama nefret ettiği şeylerle karşılaşmaya da tahammülü yoktur. Eğer karşılaşırsa o zaman hırçınlaşır, dayanılmaz bir yaratık hâ- line gelir. Onun için beraber yaşamak, başkalarıyla bir arada bu- lunmak ve bu bir arada bulunma hâlini kendiliğinden oluyormuş gibi zevkli bir hâlde devam ettirmek kolay değildir. İnsan ancak kendi huylarını, zevklerini, alışkanlıklarını başka birinde bulur- sa o kişiyle yaşayabilir. Bunu yapamadığı zaman beraber yaşa- mak güzel olmaktan çıkar, dayanılmaz bir hâl alır. Bu metinde yazarın üstünde durduğu konu aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir arada yaşamanın zorluğu C) Hayatın zorlukları ve insanların tavrı R Farklı karaktere sahip olan insanlar D) Bir arada yaşamanın sırları