Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Cümlede Anlam Soruları

10.
"Görüşme adabını bilmeyen kişi, âlim bile
olsa gerçek kişiliğini gösteremez." (Liard)
"Nasıl davranırsan tıpkı ayna
gibi sana öyle geri yansır."
(Goethe)
Bu özdeyişlerin konusu aşağıdakilerden hangisidir?
Etkili iletişimin önemi
C) Sözcüklerin iletişimdeki yeri
ellus
"İnsan, aynı huyu taşıyan insanlarla
iletişim kurarsa bu iletişim sayesin-
de hem cömert hem de cömert insan-
lara daha yakın olur." (Cicero)
B)
İletişimde beden dilinin önemi
D) Etkili iletişim kurabilme teknikleri
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
10. "Görüşme adabını bilmeyen kişi, âlim bile olsa gerçek kişiliğini gösteremez." (Liard) "Nasıl davranırsan tıpkı ayna gibi sana öyle geri yansır." (Goethe) Bu özdeyişlerin konusu aşağıdakilerden hangisidir? Etkili iletişimin önemi C) Sözcüklerin iletişimdeki yeri ellus "İnsan, aynı huyu taşıyan insanlarla iletişim kurarsa bu iletişim sayesin- de hem cömert hem de cömert insan- lara daha yakın olur." (Cicero) B) İletişimde beden dilinin önemi D) Etkili iletişim kurabilme teknikleri
4. (1) Babamı ben, sürekli iş ve ekmek kaygı-
Doğa sevgisi, doğay-
si içinde gördüm.
la dostluk ondan geçmiş bana. (M) Babasız
büyüyen çocuklar da vardır.
Eğitimin,
olumlu kişiliğin temelinde üreticiliğin yattığını
o öğretti bize.
2
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden
hangisi, düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
7.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
4. (1) Babamı ben, sürekli iş ve ekmek kaygı- Doğa sevgisi, doğay- si içinde gördüm. la dostluk ondan geçmiş bana. (M) Babasız büyüyen çocuklar da vardır. Eğitimin, olumlu kişiliğin temelinde üreticiliğin yattığını o öğretti bize. 2 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV 7.
TEST 12
TEST 13
TEST-12
1.A 2.A
Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi
Aşık Veysel'in bütün şiirlerinde aynı içtenliği ve doğal
söyleyişi bulmak mümkündür. Çünkü onun "gönlün-
deki köşk", insan ve doğa sevgisi, barış, hoşgörü ve
kardeşlik duygularıyla dopdoludur. Her dörtlüğüne, iç
dünyasındaki zenginliği, nice gören gözün göremedi-
ği güzellikleri yansıtmıştır. O, kendi zengin dünyasını
deyişleriyle ifade etmiş, aşkının değerini ve aşkına
sahip çıkmayı cesurca dile getirmiştir. Güzellerde, in-
sanlarda görmediği vefayı, cömertliği, "sadık yârim"
dediği kara toprakta görmüştür. Toprak, onun dizele-
riyle yeniden hayat bulmuştur âdeta.
Yukarıdaki metinde hangi düşünceyi geliştirme
yolundan yararlanılmıştır?
0
A) Bir kavram veya varlığın özelliği eksiksiz tanıtıla-
rak tanımlamadan yararlanılmıştır.
B) Anlatılan konu veya düşüncenin somutlaştırılma-
sı, açıklanması için örneklendirmeden yararlanıl-
mıştır.
C) Ele alınan düşünce başkasının düşüncesiyle des-
teklenerek tanık göstermeden yararlanılmıştır.
Bir varlığın özelliği başka bir varlığın özelliğiyle
açıklanarak benzetmeden yararlanılmıştır.
2
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
TEST 12 TEST 13 TEST-12 1.A 2.A Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Aşık Veysel'in bütün şiirlerinde aynı içtenliği ve doğal söyleyişi bulmak mümkündür. Çünkü onun "gönlün- deki köşk", insan ve doğa sevgisi, barış, hoşgörü ve kardeşlik duygularıyla dopdoludur. Her dörtlüğüne, iç dünyasındaki zenginliği, nice gören gözün göremedi- ği güzellikleri yansıtmıştır. O, kendi zengin dünyasını deyişleriyle ifade etmiş, aşkının değerini ve aşkına sahip çıkmayı cesurca dile getirmiştir. Güzellerde, in- sanlarda görmediği vefayı, cömertliği, "sadık yârim" dediği kara toprakta görmüştür. Toprak, onun dizele- riyle yeniden hayat bulmuştur âdeta. Yukarıdaki metinde hangi düşünceyi geliştirme yolundan yararlanılmıştır? 0 A) Bir kavram veya varlığın özelliği eksiksiz tanıtıla- rak tanımlamadan yararlanılmıştır. B) Anlatılan konu veya düşüncenin somutlaştırılma- sı, açıklanması için örneklendirmeden yararlanıl- mıştır. C) Ele alınan düşünce başkasının düşüncesiyle des- teklenerek tanık göstermeden yararlanılmıştır. Bir varlığın özelliği başka bir varlığın özelliğiyle açıklanarak benzetmeden yararlanılmıştır. 2
5. Her zorluğun sonunda mutlaka bir ışık vardır.
Eğer elleriniz yaralarla kan revan içinde kaldıysa
güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.
Mevlâna
Mevlâna'nın bu sözüne anlamca en yakın
cümle aşağıdakilerden hangisidir?
Dabinaduy
A) Zaman sana uymazsa sen zamana uy.
orelle beb
B) Gün doğmadan neler doğar.
C) Ne gül vaktinden önce açar ne güneş vaktin-
-Baden erken doğar.
nos ninhelmakoo
D) Gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın anı-
moves dir.
umunuo pd sinyalásd enigemet
ovilnums! *816lo
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
5. Her zorluğun sonunda mutlaka bir ışık vardır. Eğer elleriniz yaralarla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir. Mevlâna Mevlâna'nın bu sözüne anlamca en yakın cümle aşağıdakilerden hangisidir? Dabinaduy A) Zaman sana uymazsa sen zamana uy. orelle beb B) Gün doğmadan neler doğar. C) Ne gül vaktinden önce açar ne güneş vaktin- -Baden erken doğar. nos ninhelmakoo D) Gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın anı- moves dir. umunuo pd sinyalásd enigemet ovilnums! *816lo
TÜRKÇE
17. Anadolu'da gömlek, Osmanlılar zamanında Batı'ya
özgü giyimin Tanzimat Dönemi'nde yaygınlaşma-
sıyla giyilmeye başlandı. Gömleğin ilk şekli, bugün
köylülerimizce kullanılan, milli kıyafetler altında
da giyilen "mintan'dır. Eski Türkçede ise gömleğe
"Könglek" ve "Gönglek" deniliyordu. II. Mahmut za-
manında ordudaki yenileşme hareketine uyacak
şekilde askerin giyimi de Batili anlamda değişmiş,
tüm resmi, askeri ve dini kurumlarda "setre" deni-
len uzunca ceketin altına beyaz gömlek giyilmeye
başlanmış, sonradan gömleğin yaka kısmına ensiz
yakalık ve küçük bir fiyonk takmıştır. Batı kıyafet-
lerinin yerleşmeye başlaması neticesinde dev-
rik yakalı gömlekler mintanın yerine geçmiştir. Bu
gömlekler, Avrupa'dan gelen bir moda olması ne-
deni ile "Frenk Gömleği" adıyla anılıyordu.
Bu metinden,
1. Gömlek, eski Türkler tarafından da bilinen ve
kullanılan bir giysidir.
MUBA
YAYINLARI
II. Gömlek, ilk kullanıldığı zamandan bu yana bi-
çimsel değişimlere uğramıştır.
A) Yalnız I.
C) Il ve III.
18.
III. Batı tipi gömlek ilk kullanıldığı zamanlarda kra-
vatsız giyilmemiştir.
B) I ve II.
D) III ve IV
MUBA YAYINLARI
IV. Mintan, her dönem en çok tercih edilen giysi ol-
muştur.
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
TÜRKÇE 17. Anadolu'da gömlek, Osmanlılar zamanında Batı'ya özgü giyimin Tanzimat Dönemi'nde yaygınlaşma- sıyla giyilmeye başlandı. Gömleğin ilk şekli, bugün köylülerimizce kullanılan, milli kıyafetler altında da giyilen "mintan'dır. Eski Türkçede ise gömleğe "Könglek" ve "Gönglek" deniliyordu. II. Mahmut za- manında ordudaki yenileşme hareketine uyacak şekilde askerin giyimi de Batili anlamda değişmiş, tüm resmi, askeri ve dini kurumlarda "setre" deni- len uzunca ceketin altına beyaz gömlek giyilmeye başlanmış, sonradan gömleğin yaka kısmına ensiz yakalık ve küçük bir fiyonk takmıştır. Batı kıyafet- lerinin yerleşmeye başlaması neticesinde dev- rik yakalı gömlekler mintanın yerine geçmiştir. Bu gömlekler, Avrupa'dan gelen bir moda olması ne- deni ile "Frenk Gömleği" adıyla anılıyordu. Bu metinden, 1. Gömlek, eski Türkler tarafından da bilinen ve kullanılan bir giysidir. MUBA YAYINLARI II. Gömlek, ilk kullanıldığı zamandan bu yana bi- çimsel değişimlere uğramıştır. A) Yalnız I. C) Il ve III. 18. III. Batı tipi gömlek ilk kullanıldığı zamanlarda kra- vatsız giyilmemiştir. B) I ve II. D) III ve IV MUBA YAYINLARI IV. Mintan, her dönem en çok tercih edilen giysi ol- muştur. yargılarından hangileri çıkarılamaz?
3. Bir eleştirmen şöyle diyor: "Eleştirinin
gücü, eleğin sıkı olmasında ve eleştirme-
nin, yüreğini çıkarıp atmasındadır."
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Yazıyı uzatmak, anlatımı gereksiz söz-
lerle doldurmak, eleştiriyi gölgeler.
B) Bir yapıtı eleştirirken ana noktalar üze-
rinde durmak gerekir.
C) Eleştiride önemli olan, özenli ve nesnel
bir tutum sergilenmesidir.
D) Yüzeysel eleştiriler, yapıtın yazarına bir
şey katmaz.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
3. Bir eleştirmen şöyle diyor: "Eleştirinin gücü, eleğin sıkı olmasında ve eleştirme- nin, yüreğini çıkarıp atmasındadır." Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Yazıyı uzatmak, anlatımı gereksiz söz- lerle doldurmak, eleştiriyi gölgeler. B) Bir yapıtı eleştirirken ana noktalar üze- rinde durmak gerekir. C) Eleştiride önemli olan, özenli ve nesnel bir tutum sergilenmesidir. D) Yüzeysel eleştiriler, yapıtın yazarına bir şey katmaz.
39. Özlem Öğretmen, öğrencilerine aşağıdaki maddeleri vererek onlardan bir hikâye yazmalarını istemiştir.
Konu. Birlikte gezmeye giden gençlerin başına gelenler
Kişiler: Kaan, Ali, Duru, Yağmur
Sorun: Arabanın çamura saplanması
Yazılan hikayelerin hangisinde yaşanan sorun için bir çözüm yolu sunulmuştur?
A) Kaan, uzun zamandır beklediği haberi almış, işinde terfi etmişti. Hemen bu güzel haberi kuzenleri Duru,
Yağmur ve Ali ile paylaştı. Gençler durur mu, haydi kutlayalım, diyerek yola düştüler. Şehrin birazcık dışında
kalan bir yazlıkları vardı. Yakındı. Gece orada kalsalar bile sabah işe, okula geç kalmadan dönebilirlerdi. Ora-
da müziğin sesini istedikleri kadar yükseltebiliyorlardı. Şikayet eden yoktu. Arabalarını toprak yola park eden
gençler, sabah kötü bir sürprizle karşılaştılar. Gece çok yağmur yağmış, toprak yol çamur olmuş, araba da
çamura saplanmıştı. Etrafta konu komşu da yoktu. Kaan terfi aldığı gün işe geç kalacaktı.
B) Askerden dönen arkadaşı Ali'yi, diğer arkadaşlan Duru ve Yağmur ile gezmeye götüren Kaan'ın başına en çok
korktuğu şeylerden biri gelmişti. Arabası çamura saplanmıştı. All'yi eve bırakırken olmuştu bu. Şehrin kırsal
bir bölgesinde oturuyordu All. Gecenin bir saati ne yapacaklarını bilemediler. Ali'nin köyüne yakın olsalar
yardım isterlerdi. Yürüyerek köye gitseler karanlıktan göz gözü görmüyordu. Sabahı bekleseler korkuyorlardı.
Telefonlar da çekmiyordu. Yaşadıklanını şaka gibi görmeye başlamışlardı. Biraz da film senaryosu gibi. Bu
kötü gece, ileride eşe dosta bol bol anlatılacak bir maceraya dönüşecekti.
C) Liseden sonra farklı şehirlere dağılan Duru, Ali, Kaan ve Yağmur yıllar sonra yeniden bir araya gelmeye karar
vermişti. Hep beraber yakınlarındaki bir sahil kasabasına gidecek. iki gün tatil yapacaklardı. Ali'nin arabası
vardı. Onunla yola çıktılar. Trafikte oyalanmayı, uzun yol gitmeyi pek sevmeyen Ali, kestirme yol olarak dü-
şündüğü bir yere girdi. Ancak burası tenhada kalmış bir bataklığın girişiydi. İki metre ilerlemeden bataklığa
saplanıverdiler. Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde olduklan için çekici bulamadılar. Uzakta bir traktör gör-
düler. Başında sahibi olsa arabayı traktörle çektirebilirlerdi. Zorlu saatler, onlan bekliyordu.
D) Yağmur'un bir yere gitmek istediği yoktu. Moralsizdi. Ama arkadaşlan da onu tek başına bırakmamaya karar-
lıydı. Müthiş bir acelenin ve sabırsızlığın ürünü olan aralıksız zil sesinin ardından en yakın arkadaşlan Ali, Duru
ve Kaap'ı karşısında buldu. Haydi gidiyoruz, deyip aldılar Yağmur'u. İtirazlarını dinlemediler bile. Ona moral
vermek istedikleri belliydi. Madem kurtuluş yok, şöyle doğayla iç içe bir yere gidelim, dedi Yağmur. Ormana
doğru yola çıktılar. Çıktılar çıkmasına ama günlerdir yağan yağmurun yarattığı çamur yığınına batıverdiler or-
manda. Hiç çıkmayacaktık, dedi Yağmur. "Ben size demiştim!"
HILZ
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
39. Özlem Öğretmen, öğrencilerine aşağıdaki maddeleri vererek onlardan bir hikâye yazmalarını istemiştir. Konu. Birlikte gezmeye giden gençlerin başına gelenler Kişiler: Kaan, Ali, Duru, Yağmur Sorun: Arabanın çamura saplanması Yazılan hikayelerin hangisinde yaşanan sorun için bir çözüm yolu sunulmuştur? A) Kaan, uzun zamandır beklediği haberi almış, işinde terfi etmişti. Hemen bu güzel haberi kuzenleri Duru, Yağmur ve Ali ile paylaştı. Gençler durur mu, haydi kutlayalım, diyerek yola düştüler. Şehrin birazcık dışında kalan bir yazlıkları vardı. Yakındı. Gece orada kalsalar bile sabah işe, okula geç kalmadan dönebilirlerdi. Ora- da müziğin sesini istedikleri kadar yükseltebiliyorlardı. Şikayet eden yoktu. Arabalarını toprak yola park eden gençler, sabah kötü bir sürprizle karşılaştılar. Gece çok yağmur yağmış, toprak yol çamur olmuş, araba da çamura saplanmıştı. Etrafta konu komşu da yoktu. Kaan terfi aldığı gün işe geç kalacaktı. B) Askerden dönen arkadaşı Ali'yi, diğer arkadaşlan Duru ve Yağmur ile gezmeye götüren Kaan'ın başına en çok korktuğu şeylerden biri gelmişti. Arabası çamura saplanmıştı. All'yi eve bırakırken olmuştu bu. Şehrin kırsal bir bölgesinde oturuyordu All. Gecenin bir saati ne yapacaklarını bilemediler. Ali'nin köyüne yakın olsalar yardım isterlerdi. Yürüyerek köye gitseler karanlıktan göz gözü görmüyordu. Sabahı bekleseler korkuyorlardı. Telefonlar da çekmiyordu. Yaşadıklanını şaka gibi görmeye başlamışlardı. Biraz da film senaryosu gibi. Bu kötü gece, ileride eşe dosta bol bol anlatılacak bir maceraya dönüşecekti. C) Liseden sonra farklı şehirlere dağılan Duru, Ali, Kaan ve Yağmur yıllar sonra yeniden bir araya gelmeye karar vermişti. Hep beraber yakınlarındaki bir sahil kasabasına gidecek. iki gün tatil yapacaklardı. Ali'nin arabası vardı. Onunla yola çıktılar. Trafikte oyalanmayı, uzun yol gitmeyi pek sevmeyen Ali, kestirme yol olarak dü- şündüğü bir yere girdi. Ancak burası tenhada kalmış bir bataklığın girişiydi. İki metre ilerlemeden bataklığa saplanıverdiler. Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde olduklan için çekici bulamadılar. Uzakta bir traktör gör- düler. Başında sahibi olsa arabayı traktörle çektirebilirlerdi. Zorlu saatler, onlan bekliyordu. D) Yağmur'un bir yere gitmek istediği yoktu. Moralsizdi. Ama arkadaşlan da onu tek başına bırakmamaya karar- lıydı. Müthiş bir acelenin ve sabırsızlığın ürünü olan aralıksız zil sesinin ardından en yakın arkadaşlan Ali, Duru ve Kaap'ı karşısında buldu. Haydi gidiyoruz, deyip aldılar Yağmur'u. İtirazlarını dinlemediler bile. Ona moral vermek istedikleri belliydi. Madem kurtuluş yok, şöyle doğayla iç içe bir yere gidelim, dedi Yağmur. Ormana doğru yola çıktılar. Çıktılar çıkmasına ama günlerdir yağan yağmurun yarattığı çamur yığınına batıverdiler or- manda. Hiç çıkmayacaktık, dedi Yağmur. "Ben size demiştim!" HILZ
9. Selim, Akın, Salih, Ege ve Cumali ellerindeki 1 sarı, 2 kırmızı, 3 mavi ve 4 yeşil bilyeyi aralarında aşağıdaki bilgilere
göre paylaşıyorlar.
M
42
• Bilyelerin 2 tanesi diğerlerine göre büyüktür ve renkleri birbirinden farklıdır.
• Her arkadaş 2 bilye almıştır.
Sar K
Selim KKM
S-M
|K-Y!
Akın, Salih ve Ege sadece küçük bilyeleri almıştır.
21k0
2 Ege
CUMB & B !
• Salih ve Ege aynı renkteki bilyeleri almıştır.
Akın, sarı ve mavi bilyeleri almıştır.
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak bilinebilir?
A) Büyük bilyelerin renkleri
k
B) Ege'nin bilyelerinin renkleri
C) Büyük bilyeleri kimlerin aldığı
D) Cumali'nin küçük bilyesinin rengi
104
.
●
Salih
MIT
Y
Y
FENOMEN
1.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
9. Selim, Akın, Salih, Ege ve Cumali ellerindeki 1 sarı, 2 kırmızı, 3 mavi ve 4 yeşil bilyeyi aralarında aşağıdaki bilgilere göre paylaşıyorlar. M 42 • Bilyelerin 2 tanesi diğerlerine göre büyüktür ve renkleri birbirinden farklıdır. • Her arkadaş 2 bilye almıştır. Sar K Selim KKM S-M |K-Y! Akın, Salih ve Ege sadece küçük bilyeleri almıştır. 21k0 2 Ege CUMB & B ! • Salih ve Ege aynı renkteki bilyeleri almıştır. Akın, sarı ve mavi bilyeleri almıştır. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak bilinebilir? A) Büyük bilyelerin renkleri k B) Ege'nin bilyelerinin renkleri C) Büyük bilyeleri kimlerin aldığı D) Cumali'nin küçük bilyesinin rengi 104 . ● Salih MIT Y Y FENOMEN 1.
nim
E ve
ret,
rgül
me
erin
ok-
tan
?
eye
A
bazı
Palme Yayınevi
11.
PLM 80320
A
Gözümde bir damla su deniz olup taşıyor
Çöllerde kalmış gibi yanıyor, yanıyorum
Bütün gemicilerin ruhu bende yaşıyor
Başımdaki gökleri bir deniz sanıyorum
Yukarıdaki dörtlüğün birinci dizesiyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Anlamca birbirine zıt iki duygu, düşünce, hayal
veya kavram bir arada kullanılmıştır.
B) Bir şey, olduğundan fazla gösterilerek abartıl-
mıştır.
C) Insana ait bir özellik, insan dışı varlıklara verilerek
kişileştirme yapılmıştır.
D) İnsan dışı bir varlık insan gibi konuşturulmuştur.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
nim E ve ret, rgül me erin ok- tan ? eye A bazı Palme Yayınevi 11. PLM 80320 A Gözümde bir damla su deniz olup taşıyor Çöllerde kalmış gibi yanıyor, yanıyorum Bütün gemicilerin ruhu bende yaşıyor Başımdaki gökleri bir deniz sanıyorum Yukarıdaki dörtlüğün birinci dizesiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Anlamca birbirine zıt iki duygu, düşünce, hayal veya kavram bir arada kullanılmıştır. B) Bir şey, olduğundan fazla gösterilerek abartıl- mıştır. C) Insana ait bir özellik, insan dışı varlıklara verilerek kişileştirme yapılmıştır. D) İnsan dışı bir varlık insan gibi konuşturulmuştur.
A) I ve III
C) IV ve V
2.
Yarıyıl tatilinde Bolu'nun görkemli doğa
manzarasını izlemek için size katılabiliriz.
D. Bireysel çabalarımızla korumaya çalıştığı-
mız bu ağaçlıklar, maalesef günden güne
yok oluyor.
c)
●
B) II ve IV
D) V ve VI
O gün yapacağın işleri plânlayıp bir sıraya
koyman yerinde bir davranıştı.
(19.yy.a kadar bilim sadece dünyayı açık-
larken bu yüzyıldan sonra dünyayı dönüş-
türmeye başlaması iyi oldu.
Bu cümlelerde aşağıdakilerden hangisinin
örneği yoktur?
A Varsayım
B İhtimal
Onaylama V
Aşamalı durum
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
A) I ve III C) IV ve V 2. Yarıyıl tatilinde Bolu'nun görkemli doğa manzarasını izlemek için size katılabiliriz. D. Bireysel çabalarımızla korumaya çalıştığı- mız bu ağaçlıklar, maalesef günden güne yok oluyor. c) ● B) II ve IV D) V ve VI O gün yapacağın işleri plânlayıp bir sıraya koyman yerinde bir davranıştı. (19.yy.a kadar bilim sadece dünyayı açık- larken bu yüzyıldan sonra dünyayı dönüş- türmeye başlaması iyi oldu. Bu cümlelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A Varsayım B İhtimal Onaylama V Aşamalı durum
enler ölümsüz olur.
suyu ile besley-
G
Kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıktır.
ETKİNLİK-12-
Aşağıdaki metinle ilgili yargılardan doğru olanın başına "D", yanlış olanın başına "Y" yazınız.
Soluduğumuz hava, ne kadar temizse sağlığımız için o kadar iyidir. Bu nedenle şehirde yaşayan insanlar sık sık
doğaya çıkma, ağaçların arasında yürüme, orman havası alma ihtiyacı hisseder. Ev ve ofislerimizdeki havayı
temizlemek, havadaki alerjiye sebep olan maddeleri ve toz parçacıklarını uzaklaştırmak için ortamı havalandır-
manın yanı sıra havadaki parçacıkları yakalayan hava filtreleri kullanırız. Fakat kolay buharlaşabilen bazı tehlikeli
organik maddeler, küçük oldukları için bu filtrelere yakalanmaz.
36
Amaç-sonuç cümlesine yer verilmiştir.
Tanım cümlesine yer verilmiştir.
Koşul-sonuç cümlesine yer verilmiştir.
Neden-sonuç cümlesine yer verilmiştir.
Aşamalı durum bildiren cümle vardır.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
enler ölümsüz olur. suyu ile besley- G Kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıktır. ETKİNLİK-12- Aşağıdaki metinle ilgili yargılardan doğru olanın başına "D", yanlış olanın başına "Y" yazınız. Soluduğumuz hava, ne kadar temizse sağlığımız için o kadar iyidir. Bu nedenle şehirde yaşayan insanlar sık sık doğaya çıkma, ağaçların arasında yürüme, orman havası alma ihtiyacı hisseder. Ev ve ofislerimizdeki havayı temizlemek, havadaki alerjiye sebep olan maddeleri ve toz parçacıklarını uzaklaştırmak için ortamı havalandır- manın yanı sıra havadaki parçacıkları yakalayan hava filtreleri kullanırız. Fakat kolay buharlaşabilen bazı tehlikeli organik maddeler, küçük oldukları için bu filtrelere yakalanmaz. 36 Amaç-sonuç cümlesine yer verilmiştir. Tanım cümlesine yer verilmiştir. Koşul-sonuç cümlesine yer verilmiştir. Neden-sonuç cümlesine yer verilmiştir. Aşamalı durum bildiren cümle vardır.
96
13.
A) I
aralanmış cümleler özne-yüklem ilişkisine gore gruplandırıldığında hangi cümle dışarıda kalır?
B) II
C) III
DIV
(1) Eski zamanlarda insanlar ilim öğrenmek için çok çalışırlar. ( II ) Her türlü güçlüklere katlanırlardı. (III) Küçük
yaşlarında köylerinden, ailelerinden ilim öğrenmek için ayrılırlar. (IV) Yıllarca onlardan uzaklarda zor şartlar
altında yaşarlardı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin çatı özellikleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) I. cümle etken-geçişlidir.
C) III. cümle etken-geçişlidir.
B. cümle etken-geçişsizdir.
D) IV. cümle işteş-geçişlidir.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
96 13. A) I aralanmış cümleler özne-yüklem ilişkisine gore gruplandırıldığında hangi cümle dışarıda kalır? B) II C) III DIV (1) Eski zamanlarda insanlar ilim öğrenmek için çok çalışırlar. ( II ) Her türlü güçlüklere katlanırlardı. (III) Küçük yaşlarında köylerinden, ailelerinden ilim öğrenmek için ayrılırlar. (IV) Yıllarca onlardan uzaklarda zor şartlar altında yaşarlardı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin çatı özellikleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) I. cümle etken-geçişlidir. C) III. cümle etken-geçişlidir. B. cümle etken-geçişsizdir. D) IV. cümle işteş-geçişlidir.
10. Dedem çok sevinmiş onu görmeye gittiğimiz için.
Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde
sırasıyla verilmiştir?
A) Özne - zarf tamlayıcısı - yüklem - zarf tamlayı-
CISI
B) Özne - zarf tamlayıcısı -yüklem - zarf tamlayı-
CISI - yer tamlayıcısı - zarf tamlayıcısı
e Nesne - zarf tamlayıcısı - yüklem-zarf tamlayı-
CISI - yer tamlayıcısı - zarf tamlayıcısı
MUBA YAYINLARI
D) Nesne - zarf tamlayıcısı - yüklem - zarf tamlayı-
CISI - belirtili nesne - zarf tamlayıcısı
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
10. Dedem çok sevinmiş onu görmeye gittiğimiz için. Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Özne - zarf tamlayıcısı - yüklem - zarf tamlayı- CISI B) Özne - zarf tamlayıcısı -yüklem - zarf tamlayı- CISI - yer tamlayıcısı - zarf tamlayıcısı e Nesne - zarf tamlayıcısı - yüklem-zarf tamlayı- CISI - yer tamlayıcısı - zarf tamlayıcısı MUBA YAYINLARI D) Nesne - zarf tamlayıcısı - yüklem - zarf tamlayı- CISI - belirtili nesne - zarf tamlayıcısı
7, 1, içerisinde mayalanır
II. her türlü
III. ve bilimsel üretim
IV, ortam şartları
V. etik, estetik
VI, başlangıçta sözlü
Yukarıdaki numaralanmış sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulmak istendiğinde hangisi baştan
dördüncü olur?
EFSANE YARIYIL TATIL KİTABI (1920)
B) IV.
C) V.
D) VI.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
7, 1, içerisinde mayalanır II. her türlü III. ve bilimsel üretim IV, ortam şartları V. etik, estetik VI, başlangıçta sözlü Yukarıdaki numaralanmış sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulmak istendiğinde hangisi baştan dördüncü olur? EFSANE YARIYIL TATIL KİTABI (1920) B) IV. C) V. D) VI.
14. Empati (duygudaşlık), kişinin kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygu ve düşüncelerini anlama çabası-
dır.
Buna göre,
Çocuk:
- Günüm güzel geçtiği için keyfim yerinde, anne!
Anne:
metninde, anne aşağıdaki cevaplardan hangisini verirse çocuğuyla empati kurmuş olur?
A) Kardeşin de geçen gün aynı cümleyi söyledi.
B) Işler yolunda gittiği için mutlu hissediyorsun, değil mi?
Arkadaşların da senin gibi mi düşünüyor acaba?
D) Anlat bakalım, bugün neler yaşadın?
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
14. Empati (duygudaşlık), kişinin kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygu ve düşüncelerini anlama çabası- dır. Buna göre, Çocuk: - Günüm güzel geçtiği için keyfim yerinde, anne! Anne: metninde, anne aşağıdaki cevaplardan hangisini verirse çocuğuyla empati kurmuş olur? A) Kardeşin de geçen gün aynı cümleyi söyledi. B) Işler yolunda gittiği için mutlu hissediyorsun, değil mi? Arkadaşların da senin gibi mi düşünüyor acaba? D) Anlat bakalım, bugün neler yaşadın?
42. Kelime dediğimiz işaretler, herhangi bir yere ya
şeyler değildir. Bir büyüsü vardır onların; bir gy
yana yazılabilen ve yalnızca gözle görülebile
nikliği, bir çıplaklığı, bir derinliği, bir karanlığı, b
aydınlığı, bir belirsizliği vardır. Ama son zaman,
larda okuduğum öykülerde sanki her kelimeni
boyu ve derinliği aynı. Sanki her kelime harflerden
ibaret. Cümleler, çarpık çurpuk adımlarla sürek
koşuyorlar. Televizyon habercilerinin olay yerin-
den yaptıkları açıklamalar gibi bağıra çağıra ve
soluk soluğa...
Bu sözleri söyleyen kişi, sözünü ettiği öykü-
lerle ilgili aşağıdakilerin hangisinden yakın-
maktadır?
A) Kurgunun yeterince sağlam olmamasından
B) Kronolojik bir akış gözetilmemesinden
Cou
CYÜslubun kaba ve gösterişsiz olmasından
DYDilin tekdüze, sıradan ve cansız olmasından
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
42. Kelime dediğimiz işaretler, herhangi bir yere ya şeyler değildir. Bir büyüsü vardır onların; bir gy yana yazılabilen ve yalnızca gözle görülebile nikliği, bir çıplaklığı, bir derinliği, bir karanlığı, b aydınlığı, bir belirsizliği vardır. Ama son zaman, larda okuduğum öykülerde sanki her kelimeni boyu ve derinliği aynı. Sanki her kelime harflerden ibaret. Cümleler, çarpık çurpuk adımlarla sürek koşuyorlar. Televizyon habercilerinin olay yerin- den yaptıkları açıklamalar gibi bağıra çağıra ve soluk soluğa... Bu sözleri söyleyen kişi, sözünü ettiği öykü- lerle ilgili aşağıdakilerin hangisinden yakın- maktadır? A) Kurgunun yeterince sağlam olmamasından B) Kronolojik bir akış gözetilmemesinden Cou CYÜslubun kaba ve gösterişsiz olmasından DYDilin tekdüze, sıradan ve cansız olmasından