Düşünce Yazıları Soruları

Sevgi: Bir olayın, yer ve zaman belirtilerek kahramanlar çerçevesinde kurgulanması sonucu oluşan metinlere olaly me- tinleri denir. Olay yazılarına “yaşatıcı yazılar” da diyebiliriz. Bu yazılarda ağırlıklı olarak öyküleyici anlatım kullanılır. Düşünce yazıları ise genellikle bir fikri benimsetmek ya da eleştirmek için yazılan yazılardır. Sevgi, olay ve düşünce yazılarının tanımını vermiştir. Tabletinden, metin türleriyle ilgili bir oyun oynayan Sevgi'nin, oyundaki odaya girdiğinde düşünce yazısının bu- lunduğu kapıdan geçmesi gerektiğine göre, Sevgi hangi kapıyı seçmelidir? (T.8.3.26) HİKAYE ROMAN (Hourlama-Anlama-Uygulama) TİYATRO D) FIKRA

3. 1. Gazete yazısıdır. 2. Yazar düşüncelerini ispatlama yoluna gitmez. 3. Güncel konularla ilgili yazılan yazılardır. 4. Dil doğaldır, günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir. Düz Yazı Numaralandırılmış cümlelerle özellikleri verilen metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Fıkra C) Deneme B) Makale D) Söyleşi aisi van

SÖZEL 6. A Bu film kötü niyetli bir yerden yansıtılmaya çok müsait bir çatışmadan alnının akıyla çıkmayı başarıyor hi kuşkusuz. Evet, biraz aşinalık var filmin öyküsünde. Filmin, son çeyreğe kadar koruduğu ritmiyle Türki Sineması'nda ender rastlanan bir hâkimiyet ile yönetildiği kesin. Yalnızca final yapamaması ve hatta fal olmamasıyla ilgili derin bir sıkıntım var. Bunu da filmin tarafsız olma konusundaki -istemsiz olup olmadiging karar veremediğim- israrına bağlıyorum. Gerçi "fabrikatörlerin" sırtını sıvazlamıyor ama diğer cepheye de hep dışarıdan bakarak mesafesini korumaktan geri kalmıyor. Tüm değer yargılarının çarpıştığı sahn tansiyonu son dakikaya kadar koruyabilse sadece bu yılın değil, son dönemin en iyilerinden olmaya ba görülecek kadar da yetkin bana kalırsa. Metnin türü için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yazar, belli bir konuda okuyucuya bilgi vermek istediği, görüşlerini kanıtlamaya çalıştığı için makaledir. B) Tanınmış bir kimseyi, yeri veya kuruluşu geniş okuyucu kitlelerine tanıtmak için yazılmış, soru cevap şeklinde olduğundan röportajdır. C)Yazar, toplumun genelini ilgilendiren bir konu hakkındaki düşüncelerini okuyucuyla karşılıklı konuşuyor tarzda anlattığından sohbettir. D) Bir sanatçıyı ya da bir sanat eserini iyice tanıyıp inceledikten sonra iyi veya kötü yanlarını, değerini orta ya koymak için yazıldığından eleştiridir.

& Wago B likare METİN TÜRLERİ 1. Aşağıdaki parçalardan hangisi farklı bir yazı türünden alınmıştır? Hikone Fiko N 2. Yıllar önce Paris Üniversitesinde geçmiş bir olayı anla- tayım size. Orada temel dil Fransızca olduğu için Üni- versite, öğrencilerden bir yabancı dil bilmelerini istiyor. Bizim Türk öğrenciler, düşünüp taşınmış; ikinci dil ola- rak Türkçeyi seçtiklerini bildirmiş. Bunun üzerine Üni- versite, Türk öğrencilerin Türkçeden sınava girmelerini istemiş. Türkçenin en iyi gramerlerinden birini yazan Profesör Jean Deny'in karşısına çıkan öğrencilerimizin çoğu o sınavda başarılı olamamış. BY Kalın bir defter çekti önüne. "Hayatın anlamı" diye yaz- di başlık sayfasına, altına daha küçük harflerle ekledi: "Yani benim hayatımın anlamı." Sonra defteri bir tarafa itiverdi. Kitaplığın önüne gitti bu kez. Kocaman, meşin ciltli bir kitap aldı: "Dünyadaki Bütün Çiçekler". Koca sayfaları teker teker çevirdi, okudu, bitirdi. Sonra ak- linda ne kaldıysa kendi defterine geçirdi. Gerisin geri odasına döndü. Bütün kitaplarını ve defter- Terini fırlatıp attı bir köşeye. "Ben, hayatın kelimelerden çıkarılabileceğini zannetmiştim." dedi. "Oysa karşıla- dıkları nesneyi bile göstermiyorlar. Demek kelimeler hayattan çıkıyor, hayat kelimelerden değil." diyerek tahta karyolasına uzandı. Kış, adanın sahillerine lodoslarla beraber gelirdi. Ko- cayemiş ağaçlarının çamlarla birleştiği adanın lodos tarafında hiçbir ev yoktur. Orada kocaman vahşi kaya- lar, tuhaf kuşlar ve derin uçurumlar vardır. Kalpazanlar kayasının üstünden lodos aştığı zaman, adanın poyraz tarafındaki evlerinde sessiz bir hayat başlardı. Bir kayanın önünde bir gemi vardı. Tufan, geminin

Aşağıdaki metinlerin türlerini verilen boşluğa yazınız. Hanlarda, hallerde ve taşra kasabalarında kısmen mahalle esnafı kültürü devam ediyor. Eskiden kasap, manav, bakkal, fırın yan yana olurdu. Hemen yanlarında terzi ve ayakkabıcı olurdu. Mahalleli ihtiyacı olan her şeye kolayca ulaşabilirdi. Balıkçı yan tarafta izgara yapardı. Artık durum böyle değil. Meslekler birbirine karıştı. Eczaneler ilaçtan çok kozmetik satıyor. Ama enteresan bir şekilde eski esnaf kültürüne karşı da bir nostalji başladı. Geçmişe özlem var. Ankara, Atatürk'ün yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olarak seçmesinin yanı sıra yaklaşık 10 bin yıllık geçmişi ile de dikkat çeker. Ulu Önder, Anadolu'nun ortasında küçük bir bozkır kasabası olan ancak aslında tarihin çöplüğüne atılmış bir altına tekrar değer kazandırmıştır. Tarihi, Eski Taş Çağı'na ulaşan Ankara, tarih öncesinden günümüze dek pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Hititler, Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar Ankara'da hep var olmuşlardır. Argan, Afrika'nın kuzey bölgelerinde yetişen bir ağaçtır. Bu ağaç, bölgede yaşayan insanların en önemli gelir kaynaklarından biridir. Arganın kayısı büyüklüğünde, sarı renkli, sert kabuklu meyveleri vardır. Her meyvenin içinde de bademe benzeyen bir tohum bulunur. Bu tohumdan argan yağı elde edilir. Fiyatı çok yüksek olan argan yağı, bölgeye özgü yemeklerde ve salatalarda kullanılır. Ayrıca bu yağdan cilt bakımı ürünlerinin üretiminde de yararlanılır. Bu yağı elde etmek için arganın meyvelerini toplamak ve içindeki tohumları çıkarmak gerekir. Ancak ağacın dikenleri nedeniyle bu meyveleri toplamak pek de kolay olmaz. ve. Hanımlar, Efendiler, Başımızın üstünde parlayan bu ikindi güneşi, şimdi kurtulan Aydın'ı, Izmir'i ve Bursa'yı aydınlatıyor. Aydın'a, Izmir'e, Bursa'ya evleri, donatan, sokakları kızartan bayraklarimizla şafaklar indi. Kurtarıcı askerlerimizin geçtiği yollardan sevgili Bursa'mıza selamlar gönderiyoruz. Mütareke günlerinden sonra idi. Izmir'e, Yunan askeri çıktığı vakit, başımıza gelen tehlikeyi o anlatmıştı. Istanbul anlamıştı ki büsbütün karanlığa giriyoruz. Belki bu tarih kapanacaktır, bitecektir. Evlerden, mahallelerden seller gibi çıktılar. Seller birleşerek dereler oldu; dereler birleşerek nehirler oldu. Matemlere bürünmüş simsiyah bayraklar altında toplananlar bir mahşerdi, bir kıyametti.. O yerlerde bir daha toplanacağız. Istanbul'umuzun, Edirne'mizin kurtuluşuna hamd etmek için toplanacağız. 4360 Karanlıklar var, aydınlatacağız. Yurdumuz virandır, şenleteceğiz. Yüz binlerce öksüz yavrumuz var; okutacağız, büyüteceğiz. (1922)

KÇE -B- 12. Ah, canım öğretmenim! Yıllar ne de çabuk geçmiş. Daha dün ortaokul sıralarında derslerinizi dinler- dim, bugün siz beni dinlemeye gelmişsiniz. Ne ka- dar mutlu oldum, bilemezsiniz. Aynı zamanda siz de yazardınız, hem de çok iyi yazardınız. Çok ciddi kişiliğiniz vardı, bu da her zaman yazılarınıza yan- sımıştır. Kesinlikle senli benli olmaz, mutlaka bilgi dolu yazılar kaleme alırdınız. Yazdıklarınızın kayna- ğını belirtir, kanıtlı olmasına dikkat ederdiniz. Şim- di yazmaya devam ediyor musunuz acaba? Elbette ediyorsunuzdur, sizin gibi insan kalemi kolay kolay elinden bırakamaz. İyi ki de bırakmıyor. 3 Parçada sözü edilen öğretmenin yazdığı tür ile yazarın kaleme aldığı metnin türü aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) Fıkra Deneme C) Makale - Sohbet Ti F an cens p.Sal gretmesin dediği için Sen bet" bilgi vermediği î 13. Akrabalık : nilan kelim (B) Deneme - Sohbet D) Fıkra - Makale

4. Bir gün yabancı bir romanci ve tarih yazarı Ata- türk'e bütün isteklerine ulaşma başarısının sırrı- ni sormuştu: Durur durur dinlerim, dedi. Sonra tekrarladı: - Durur durur dinlerim. Ve sustu. Sakarya Zaferi tacını giyinceye kadar durup du- rup dinleyecekti: - - Ben herhangi bir işe giriştiğim zaman karşım- dakinin ne yapabileceğini ve en kötü ihtimalleri düşünürüm. Ona göre tedbirlerimi alarak hare- ket ederim. Metin aşağıda verilen edebî türlerden hangi- sine örnektir? 4) Ani B) Sohbet C) Makale D) Fikra 8. SINIF Thetfen

1. Unite M Bu haber onların olumsuz düşüncelerini silecek, onları tekrar çalışmaya itecek. Evin camlarını gazete kâğıdıyla silip pırıl pırıl yapmıştı. 6 M ÜNİTE DEĞERLENDİRME Güzel bir oyunla rakip takımı sahadan sil- dik. Bu saatten sonra seni defterinden silecek- tir. Bu cümlelerde "silmek" kelimesi kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) 1 B 2 C) 3 D) 4 Kendi kabahatini unuttu, bana dil uzatıyor. Bu cümlede altı çizili söz grubunun cümle- ye kattığı anlam aşağıdakilerin hong

16. 1. Metin Sizin için günün en iyi saati hangi saattir hiç düşündünüz mü? Şair tabiatlı olanlar akşam saatlerini severler. Güneşin batışı insana tuhaf bir hüzün verir. Yemek düşkünleri de öğle saatlerini... Yaş ilerledikçe insanlar sabah saatlerini sever olurlar. Sizin için en iyi saat hangisidir? Buradan bir şey söyleyemem ama bana sorarsanız, saatlerin en iyisi... Şu ne zaman geldiği pek de bilinmeyen, adı- na "Eşref Saati" dediğimiz saattir. II. Metin 4000 yıllık geçmişiyle; Savaşçı Amazon kadınların üs olarak kullandığı, Herkül'ün Altın Post'u ara- mak için geldiği Giresun Adası, Savaş Tanrısı Ares adına yapılan tapınak kalıntıları, surlar, tarihî fıçılar, zengin kuş türleri ve doğal güzellikleri ile keyifli bir tekne yolculuğu sonunda sizlere kapılarını açıyor. Defne ağaçlarının kokusu eşliğinde mitolojik bir tur keyfinin tadına doyulmuyor. III. Metin Bir kişi olarak ilk ödevimiz, yalan olduğunu anladığımız düşüncelerden benzerlerimizi yani bütün kişileri kurtarmaya çalışmaktır. "Ben bunun yalan olduğunu biliyorum, ben buna inanmıyorum ama kamunun bu bağlar altında kalması, onu anlamaması daha iyi olur." diyen kimse; öğrendiği, anladığı doğrulara layık olmayan kimsedir. İnandığı bir şey yoktur onun. Bir şeyin ne doğru olduğunu düşü- nür ne de yalan olduğunu. Ancak kendisini düşünür, büyük görmek için bir yol arar. I. IV. Metin Bilindiği üzere bal, arıların çiçeklerden aldığriçerikleri vücutlarında bulunan birtakım enzimlerle iş- lemesi sonucu oluşan, besin değeri yüksek bir gıda maddesi. Çiçekler ve arıların ekip çalışmasıyla oluşan bal, tamamen doğaldır. İnsan vücudu için oldukça faydalı olan bal, bir fabrika ürünü değildir ve tamamen doğanın bize sunduğu tatlı bir güzelliktir. Arıların mucizesiyle sofralarımıza gelen balin faydalarından yararlanmak için doğal olması, sağlığımız için de büyük önem taşır. Numaralanmış metinlerden hangisi deneme örneğidir? B) 11. C) III. DIV.

I 8. emsallerle do- Kemal, Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal, Orhan Ke- mal, Kemal Tahir, Aziz Nesin ve daha bir bu kadar edip/düşü- nür bu havanda dövülmüş, bu yollarda pişmişlerdir. Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Büyük eserlerin arkasında büyük acılar vardır. B) Topraklarından uzaklaşan yazarlar önemli eserler oluştur- muştur. 6) Bir yerin özelliklerini yansıtabilmek için o yer ile ilgili derin bağların olması gerekir. D) Zorluklara dayanan yazarlar toplum gözünde önemli yer- lere gelmiştir. Gökyüzünün açık güneşli olduğu bir ilkbahar günüydü, Öğle- den sonra saat tam beşe çeyrek kala, arabamla Guernica'nın pazar yerine geldim. Alan insan kaynıyordu. Birden çanlar çal- maya, sirenler ötmeye başladı. İlk kez gökten düşen bir bom- bayı, sonra bunun ardından on sekiz tane kadar olduğunu sa- yabildiğim savaş uçaklarını gördüm. Bombaların patlaması an- latılamaz bir panik yaşattı. Ben beş milis askeriyle birlikte kü- çük bir tahta köprünün altına saklandım. Oldukça iyi gizlendi- ğimiz yerden meydanda olup bitenleri, kadınların, erkeklerin, çocukların ve hatta hayvanların nasıl bir şaşkınlık ve korku içinde kaçıştıklarını dehşetle görebiliyorduk... Bu metnin anlatım biçimi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Sınırları çizilen bir kavramın, terimin; çerçevesi belirlenen bir sorunun; kapalı kaldığı düşünülen sözcüklerin açıklan- dığı anlatım biçimidir. B) Bilgi verme, açıklama yapma ve öğretme amaçlarıyla oluşturulan anlatım biçimidir. C) Varlıkların belirgin özelliklerini tanıtıp onların göz önünde canlandırılmasını sağlamak için betimlemelerin yapıldığı anlatım biçimidir. D) Gerçek veya tasarlanmış bir olayın (yaşanmış ya da ya- şanması muhtemel bir olayın) belli bir noktadan alınıp geliştirildiği ve sonuca ulaştırıldığı anlatım biçimidir. Süpernova Yayınları 3

10. Yaklaşık yarım saat süren tren yolculuğunun ar- dından akvaryuma gidiyoruz. Hong Kong'da gör- düğümüzün benzeri fakat biraz daha küçüğü olan bu akvaryumda irili ufaklı, beyaz ve çeşitli renkte balıklar, kaplumbağalar bir arada yüzüp duruyor. Singapur'un zengin bir bitki hayatı var. Parklarda bahçelerde işçi olarak Hintliler, Çinliler çalışıyor. Alacakaranlık başladı. Su dünyasını görmek için ışık gösterilerinin yapılacağı alana gittik. Amfi şeklinde bir yer. Tahta sıralar üzerinde oturduk. Karşımızda Singapur'un simgesi olan arslan hey- keli. Üstü arslan altı deniz kızı. Gösterileri bek- lerken yağmur yağmaya başladı. Yağmur dinince alana döndük, ışık gösterilerini ayakta seyrettik. Bu metin aşağıdaki yazı türlerinin hangisin- den alınmış olabilir? A) Hikâye C) Mektup B) Gezi Yazısı D) Ani

SON PARAGRAF MODEL 5. Kimi sözcükler vardır, duyduğunuzda kendi anlamından fazlasını pek çağrıştırmaz. Ancak kimi sözcükler de yar- dır ki duyduğunuzda bir anda bir sürü şey hatırlarsınız. Işte "safari" de böyle bir sözcük. Safari dendiğinde ço ğumuzun aklına uçsuz-bucaksız düzlükler tok-tük akas- ya ağaçlanı ve leoparlar, aslanlar, çitalar, babunlar, b0- yük fil sürüleri gelir. Kısacası safari, bizim için Afrika'yla özdeşleşmiştir neredeyse. Peki, bu sözcüğün anlamını biliyor musunuz? Safari, Swahili dilinde "yolculuk" de- mek. Çok güzel, heyecanlı bir yolculuk hem de. Aşağıdakilerden hangisi türü bakımından bu metinle özdeştin A) Tarih, deniz ve araştırma sevgisi bir grup insanı bir ara- ya getirmiş. Farklı meslek dallarından olan bu insan- lar, 360 Derece Tarih Araştırmaları Grubu adlı bir grup kurmuşlar. Grup, tarih araştırmaları yaparken "tarihi yaşamayı amaçlıyor. Böyle yapılarak tarihin daha iyi anlaşılabileceğini söylüyorlar. Grubun projelerinden bi- ri, "Uluburun Batığı"yla ilgili. B) Bilim kurgu filmlerinin en sevilen senaryolarından biri: Birini dondurup yıllar sonra buzlarını çözüp yeniden yaşama döndürmek. Ancak bu defa bu senaryo ger- çeğe dönüşebilir. Bilim insanları, tedavisi olmayan bir hastalığa sahip insanların vücutlarını dondurup teda- vi bulunduğunda yeniden canlandırmayı düşünüyorlar. Düşünsenize dondurulup onlarca yıl sonra tekrar uya- niyorsunuz. Sizce de heyecan verici değil mi? C) Gözleri görmeyen insanlar için özellikle kentlerde, bir yerden bir yere güvenli bir biçimde gidebilmek pek ko- lay değildir. Ama artık bu zorluk aşılıyor. ESA (Avrupa Uzay Ajansı) ve bir İspanyol firmanın geliştirdiği düze- nek sayesinde gözleri görmeyen ya da görüşleri zayıf olan insanlar kolayca yollarını bulabilecekler. Bunun için küresel konumlandırma sistemi (GPS) uyduları ve veri aktarımı sağlayan ağlar kullanılıyor. D) Günün birinde elleri insan eli kadar duyarlı robotlar ya- pılabilir. Büyük olasılıkla böyle bir beceri, robotların ayakkabı bağlamaktan tutun da iskambil kâğıdından ev yapmaya hatta önemli ameliyatlarda cerrahlığa ka- dar birçok işi kolayca gerçekleştirebilmelerini sağlaya- cak. Aslında, şu anda da robotlar kimi açık ameliyat- larda kullanılıyor. Vücudun çok duyarlı bölgelerinde çok "ince" çalışmalar yapmaları gerektiğinde, cerrah- lar bu tür kesme, çıkarma, dikme gibi işlemleri "ince- likle çalışan" robotlara yaptırıyorlar. 156 6. Bir sanat ya da düşünce es yönlerini belirtme, bir yaza amacıyla yazılan yazılara Buna göre aşağıdakileri metinden alınmış olabil A) Sanat ve sanatçı den nemi sanatçılarının amacı nedir? Sanat Model Eğitim Yayınları Metin Tür lum için midir? Bu Kim hangi amaçla dir. Öğreteceğim ğim diyene en mü gibi ulvi bir meşg: çültmemek gereb B) Edebiyatımızın e dan olan "Saatle da bende farklı di'nin sağlam ü ze çarpan öze nizden bıraka lan karakter na gölge düş C) Bir zamanla baç oynaya oyunda ara ya da kana ni düşüne gerçek olc her şeye balonla k Model Eğitim Yayınları D) Istanbul özlemi v lerini ra ne yapa dakika mektu saat c bazı "Paragrafin Surlar Çözülüyor!

in ri 152. Kirlilik deyince aklınıza sadece çevre kirliliği mi geliyor? Oysa ses kirliliği, ışık kirliliği de hayatımızı oldukça etkiliyor. Güney Kore'de yapılan akademik çalışmalar sınıflardaki aydınlat- manın öğrenmeyi doğrudan etkilediğini gösteriyor. Denek sınıflara farklı ampuller takılmış. Bir sınıf daha sıcak, sarı bir ışıkla; diğer sınıf ise soğuk, beyaz ışıkla aydınlatılmış. Beyaz ışıkla aydınlatılan sınıflardaki öğrencilerin daha aktif olduk- ları ve derslerde başarılı sonuçlar aldıkları gözlemlenmiş. Beyaz ışık, gün işığına daha yakın olduğu için öğrencilerin uyanık ve dinamik olmasını sağlıyor. Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Makale C) Deneme C B) Fıkra D) Biyografi G C

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde kullanılan söz sanatı diğerlerinden farklıdır? A) Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya. B) Yüz yıl önce sönmüş bir volkan gibi, Küskün ve yorgunum e) Acep beni anar m'ola O kaşları keman şimdi? (D) Aynalar bakmayın yüzüme dik dik. Yaşlandıkça solan yapraklara döndük.

sbrusigned ni 11. lap Varlık ya da kavramların ölçülebi- len, sayılabilen özelliklerini belir- ten sözcüklere nicel anlamlı söz- cükler denir. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde "nicelik" bildiren bir sözcük kullanılmıştır? A) Onlar gerçekten de büyük düşünen insan- lardı. B) Kalplere etki etmek sıcak ve derin bir ilgi ile mümkündür. C) Odanın bir köşesinden açılan kapıdan kü- çük bir odaya geçilirdi. D) Onun hafif tavırları hiç hoşuma gitmiyor- du.

YAYINLARI 15. Deneme, herhangi bir konuda kişisel duygu, görüş ve düşüncelerin anlatıldığı yazı türüdür. Bu açıklamaya göre, 1. Şiir dıştadır; bugün şiir denilen şey, diş bakımdan şairine benzemeyen şeydir. Yani şiir başka, şair başka... Şair, şiirini yazar ve şiirle ilişkisi biter. Artık şair, kendisinin dışındaki okuyuculara sadece ve sadece bir yorum sunabilecek kişidir. Bunun dışında yaptığı her yorum diğer okuyucuların aklına ve zekâsına hakarettir. 1. Yalnızlık korkusu ile ölüm korkusundan büsbütün kurtulmuş, toplum içgüdüsünü yenmiş bir kişi bulunur da o başkalarını severse ancak onun sevgisi gerçek bir sevgi, yalın bir sevgi olabilir. Bizimki bir yalandır, kendimizin de irkildiğimiz asıl yüzümüzü kendimizden de saklayan bir perdedir. III. Fransız düşünürlerinden Jules Soury'yi (Jül Suri) bir gün yolda görmüşler; "Bütün masal- ları çürüttüm, yıktım. Masalsız kaldım... Bana masal verin, masal verin bana, masalsız yaşayamıyorum!" diye bağırıyor. Çıldırdı demişler onun için, belki de çılgınlıktan o gün kurtulmuştur. IV. Bugün okumak daha doğrusu kitap okumak üzerinde duracağım. Çünkü gençlerin duru- mu canımı yakıyor. Çünkü gençler arasından gururla "Hiç kitap okumadım!" diyenler bile çıkıyor. Kelime dünyalarının darlığı da kitap okumamalarından kaynaklanıyor. Televizyon, bilgisayar oyunları ve chat kitaba tercih ediliyor. Bu konu bir sütunda anlatılıp bitirilecek gibi değil. Yarınki yazımda aynı konuya devam edeceğim. metinlerinden hangileri deneme türünün örneğidir? AjI ve II. C) II ve III. B) I, 11 ve III. D) II, III ve IV.