Paragraf Soruları

16. (1) Plastikler, polimer türünden organik bileşikler- dir. (II) Tüm polimerler gibi tekrar eden birimlerden oluşur, ana iskeletlerini karbon atomları meydana getirir. (III) Plastikler, çoğunlukla petrol türevi mal- zemeler kullanılarak sentezlenir. (IV) Maliyetleri dü- şüktür, hafif ve dayanıklıdırlar; kolaylıkla işlenebilir ve kalıba dökülebilir. X Bu metnin numaralanmış cümleleri ile ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede plastiğin tanımı yapılmıştır. +B) cümlede plastiğin yapısından söz edilmiştir. ll. cümlede plastiğin ham maddesi verilmiştir. IV. cümlede plastiğin tercih edilme nedenleri be- lirtilmiştir. 71

B) IV ve V 11.-12. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Dünya, günümüze değin birçok canlının ortaya çıkışına, ardından da yok oluşuna tanıklık etti. Tarih öncesi dönemlerde ortaya çıkıp Dünya'da uzun süre egemen olduktan sonra yok olan çok önemli bir canlı grubu da dinozorlar. Biz, onları yalnızca fosillerinden tanıyoruz. Ancak ilerleyen teknolojik olanaklar sayesinde bugün artık dinozorlarla ilgili pek çok veri elde edilmiş durumda. Örneğin, en büyük dinozorun bir balina, en küçüğünün bir tavuk büyüklüğünde olduğunu, kimilerinin iki ayak kimilerinin de dört ayak üzerinde yürüdüğünü; bir kısmının bitkilerle, bir kısmının da etle beslendigi- ni; çoğunun yumurtadan çıktığını; tüm dinozorların aynı dönemde var olmadığını, onların yaşadığını dönemde insanların yaşamadığını artık çok iyi biliyoruz. Dünya'da ilk dinozor fosilini bulan kişi, Richard Owen adında bir İngiliz araştırmacı. Bu ilginç canlı- Ların adını "dinozor" olarak koyan da o. Dinozor sözcüğü, Yunanca "deinos" ve "sauros" sözcükleri- nin birleştirilmesiyle üretilmiş. Anlamı da “korkutucu ölçüde büyük kertenkele." Bugün dinozorlan paleontoloji, yani fosil bilim adı verilen bilim dalı inceliyor. 11. Bu metinden hareketle dinozorlarla ilgili, Onsanlara zarar vermemişlerdir. Dünya'da bazı kalıntılarına halâ rastlanmaktadır Bilim insanlarının ilgisini çekmeye devam etmektedir. (IV.Haklarında bilinenleri fosillerine ve teknolojiye borçluyuz. -yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Ivet. BIT ve V D) VIIve VIII. C) Il ve Ill. D) III ve IV. larla ilgili aşağıdaki konuların hangisi hakkında bilgiye yer verilmemiştir?

8. Her insanın içinde yaşadığı ve faliyette bulun- duğu dünyanın sınırlarını büyütüp genişletme- si ve bu dünyanın dışındaki her şeyin önemsiz olduğu fikrine kapılması doğaldır. Bir asalak olmayan herkesin kendine yeterli dünyası var- dır. Bir tüccar ve üretici için bütün dünya alım, satımın ve üretim mallarının etrafında döner. Bir avukat için davalar, hukuk, insanların hu- kuki işleri ve ilişkileri önemlidir. O bunların önemine toz kondurmaz. Bir doktor için bü- tün dünya hastadır ve deva arayışı içindedir. Siyasetçinin de sanatçının da kendine ait bir dünyası vardır.- Bu metin aşağıdaki cümlelerden hangisiyle devam edemez? A) Ve bu insanların her biri için kendi dünya- Tarının dışında kalan şeyler ikincil öneme sahip görünür. B) Herkes kendi dünyası içinde kaybolmuştur ve bu dünya her şeyi kucaklar onlar için. CTıpkı kuyunun dibindeki kurbağanın gökyü- zünü kuyunun ağzı kadar sanması gibi. D) Bu şekilde davranmamış olsalardı büyük başarılar elde etmeleri mümkün olmazdı.

4:36 ± 1 Ünite 9 !! TEST 49 1. Fikrimi sarsmadı şimdiye değin Arsızca sözleri bilmem ne Bey'in Bana çifte atan şaşkın eşeğin 5650 Kendi çiftesiyle beli kırılır Vo 4.5G LTE all 81¹4 1868-1949 yılları arasında yaşayan Rıza Tevfik de kalemine hâkim olmak istemeyen, sert eleştirileriyle tanınan bir şairimizdir. Şiir- lerinden biriyle alay eden Süleyman Nazife yukarıdaki dizelerle cevap vermiştir. Bu metinden hareketle aşağıdakilerin han- gisi söylenebilir? AXŞiir, kişisel amaçlar uğruna kullanıldığında sanat eseri olmaktan çıkar. BŞiir, dolaylı anlatım için vazgeçilmez bir yöntemdir. Csairler karşılıklı şiirler yazarak atışabilir. 5) Sanatçı, mesajını etkili kılmak için şiire baş- vurur.

Paragraf Karma 4. 1950'li yıllarda Almanya'ya çalışmak için git mek ülkemizde çok yaygınlaşmıştı. Birçok aile o yıllarda dönmemek üzere Almanya'ya yerleşti. Evlerinde Türkçe konuşan bu aileler toplumla iletişim kurmakta sıkıntı yaşayınca Almancayı öğrenmek zorunda kaldılar. Alman- ya'da doğan çocuklarsa giderek Türkçeden uzaklaştı ve bunun sonucunda Almanya'da binlerce Türkçe bilmeyen ama ana dili Türkçe olan Türk var. Bu durum, bulunduğumuz orta- mın dilimiz üzerindeki etkisini çok açık şekilde ortaya koyuyor. Bu paragrafa en uygun başlık aşağıdakiler- den hangisidir? A) Ana Dil B) Kaybolan Türkçemiz C) Almanya'ya Göç D) Dil ve Toplum Pa 7. 8.

Şebnem, Rüstem, Burçak, Zeynep, Ahmet, Yasin, Betül, Cengiz ve Nergis isimli çalışanlar aynı iş yerinde üçerli grup hâlinde çalışmaktadır. Bu grupların kimlerden oluştuğuyla ilgili aşağıdakiler bilin- mektedir. • Yasin'in olduğu grupta Betül, Betül'ün olduğu grupta Cengiz yoktur. • Ahmet'in olduğu grupta Zeynep, Zeynep'in olduğu grupta Burçak yoktur. • Nergis'in olduğu grupta Betül, Betül'ün olduğu grupta Ahmet yoktur. • Rüstem'in olduğu grupta Burçak, Burçak'ın olduğu grupta Cengiz yoktur. • Cengiz'in olduğu grupta Ahmet, Ahmet'in olduğu grupta Şebnem yoktur. Bu bilgilere göre; 1. Zeynep - Betül - Nergis, II. Burçak - Cengiz - Betül, III. Ahmet - Şebnem - Yasin, IV. Rüstem - Yasin - Ahmet gruplarından hangileri doğru verilmiştir? A) Yalnız I B) Yalnız IV 8ULTİ20223-1 C) I ve III 5 D) II ve IV Diğer sayfaya geçiniz.

Çevrenin canlı üzerinde kalıtsal olmayan etkisine modifikasyon denir. Canlının bulunduğu ortama kalıtsal ola- tak uyum göstermesine adaptasyon denir. Tür içinde görülen farklılıklara varyasyon denir. Aşağıda bazı durumlar verilmiştir. I. Limon gören insanın ağzının sulanması II. İnsanların karanlıkta göz bebeklerinin büyümesi III. İnsanların DNA parmak izlerinin farklı olması Buna göre verilen kavramlarla, numaralanmış durumların doğru eşleştirilmesi aşağıdakilerden hangi- sidir? AY D) Modifikasyon Adaptasyon Varyasyon || ||| ||| ||| || =

a 2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde örtü- lü anlam yoktur? A) İnsanlar bazen yalnız kalıp dinlenmek isterler. B) Evden çıkarken kitaplarımı da yanıma aldım. C) Deniz bugün daha sakin ve kıpırtısızdı. D) Eğitimin ve dostluğun temelinde saygı vardır. Berkay Yayıncılık

A o sa- enle) şerif) arı gi- unti er." erif) et) 5. DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ. BURSA BUYUKSEHIR BELEDIYESI LGS Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 1. Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı! 2-3. İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. 4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, 5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar. 6. Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. 7. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar. A Aşağıda verilen durumlardan hangisi Maûn suresinden çıkarılabilecek mesajlar içinde yer almaz? A) İnancında samimi olan Müslüman hem Allah'a (c.c.) hem de yaratılmışlara karşı sorumluluk duygusu taşır. B) Paylaşma ve yardımlaşmaya yakın çevreden başlanması gerektiği bilincinde olur. C) Kendisi iyilik yaptığı gibi toplumdaki yardımseverliğin yaygınlaşmasına da katkıda bulunur. L D) İman eden insan Allah'a (c.c.) karşı ödevlerinin bilincinde olup bunları tam bir ihlâs ve samimiyetle yerine getirik

Genet Tekrar HAR 11. Hayatına sıradan bir marangoz olarak başlayan Mimar Sinan'ın en bilinen eserlerinden biri olarak İstanbul'un yedi tepesinden birini süsleyen Süleymaniye Camii'nin yapımında kullandığı yöntemler, onu dünyanın ilk eko- lojik mimarı olarak adlandırmamızı sağlıyor. Yukarıdaki cümleden kesin olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılır? A) Mimar Sinan dünyanın en iyi mimarıdır. B) Süleymaniye Camii Mimar Sinan'ın en önemli eseridir. Süleymaniye Camii Mimar Sinan'ın daha önceki eserlerinde görülmeyen bir özelliğe sahiptir., Mimar Sinan'ın eserleri İstanbul'un yedi tepesini süslemektedir. +

Paragraf Yorumu WINN Bebekler üzerinde yapılan incelemelere göre, duy- gudaşlık (empati) yeteneğimiz doğuştan yüksek olmakla birlikte, uygun şartlar oluşursa hızla kay- bedilebilen bir yetenektir. Empati yeteneğini sonra- dan kazanabilmenin yolu; açık uçlu sorular sormak, yavaş hareket etmek ve yorumda bulunmak, hızlı yargılara varmaktan kaçınmak, kendi davranış ve düşüncelerimizi anlamaya çalışmak, geçmişten Sondre ders almak ve olayları akışına bırakmaktır. 5. Bu parçadan duygudaşlık (empati) ile ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bebeklerde, yetişkinlerden daha yüksek oldu- ğuna B) Koşullara bağlı olarak doğduktan sonra zamanla vitirilebildiğine DAGO s WOR C) Sonradan geliştirilebilen bir yetenek olduğuna D) Belirli birtakım yollarla kazanılabileceğine karekök 7. 8.

6-7. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kumkurdu'nun kahramanı deniz kenarındaki bir evde babası ve annesiyle birlikte yaşayan Zackarina, kumsala indiğinde "eşi benzeri olmayan garip bir hayvan"la karşılaşıyor ve onunla arkadaşlık etmeye başlıyor. Ailesiyle ya da hayatla ilgili başa çıkamadığı durum- larda hemen kumsala, bu "garip hayvan"a yani Kumkurdu'na koşuyor ve sevincini, hüznünü, kafasında oluşan soruları ve sorunlan Kumkurdu ile paylaşıyor. Buraya kadar olan kısım birçok çocuk kitabına ve fil- mine konu olmuştur elbette ancak 'Kumkur- du'nun en dikkat çekici özelliği, 'problem- ler'in kendisi. Söz konusu problemler, çoğu yetişkin insanın dahi altından kalkamayacağı ya da cevabını bildiği hâlde hatırlamakta zorluk çektiği meseleler. 6. Bu parçada Zackarina ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Çözemediği sorunlarla karşılaştığı B) Yaşadığı evin nerede bulunduğu C) Tüm çocuklarla aynı özellikleri taşıdığı D Bir kitabın kahramanı olduğu 7. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Kumkurdu'nun niteliği değildir? Bilgi sahibi olan Sorunları çözen Hafızası güçlü C D Dost canlısı 6. SINIF PARAGRAFN ŞİFRESİ

TEST 2 5. Daha küçüklükten bu yana hayal kurmanın "boş" bir iş olduğu bilinci zihinlerimize işlen- miş iken bir gün birisinin çıkıp "Önce hayal et, sonra yap." şeklinde cümleler kurması çoğumuzda "Hayal kurmayı önce hayal edeyim." düşüncesine neden oluyor. Ve işe önce "hayal kurmayı hayal etmekle veya en popüler yol başkasının hayalinden avuntu duymakla" başlıyoruz. Yani hayalimizi bile başkasının hayalinden "kopyala yapıştır" yöntemiyle alıp üretip kurguluyoruz. Bu parçada Büyükler için hayal kurmanın zor olduğuna I. Hayal kurmanın gereksizliğine inanıldığına III. Hayal kurmayı zamanla unuttuğumuza yargılarından hangilerine değinilmiştir? A) I ve II. B) II ve III. Yalnız II. Yalnız III.

karekök X 4. Rehber öğretmenlerin, yeni mezun öğretmen aday- larına genellikle ilköğretim okullarını tavsiye ettikle- ri görülür. Hatta "Liselerin puanı düşük oluyor, her- kes lise yazmaktan kaçıyor." gibi uç yorumlarla da karşılaşmak olası. Bunun nedenleri ise genelde "İl- köğretimde çalışmak daha zevkli.","Çocuklarla ça- lışmak daha kolay." şeklinde açıklanır. Ama bana kalırsa söylenmek istenen şu: 77 Bu parça, dil ve düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerin hangisiyle tamamlanmalıdır? A) Liseli gençlerle uğraşmak zor!" B Liseli gençlerle başarıyı yakalamak mümkün değil." C) "Çocuklar, size çocukluğunuzu tekrar yaşata- caktır." D) "Rehber öğretmenler arasında ilköğretim okul- ları, liselere tercih ediliyor." 1***

rdan anıl- şüp- iyor; suru- akip -dül- n kiy rak al- SINAV 17. Dikey yapılanma; şehirlerin kalabalıklaşması ve yoğunlaşması sonucunda, toprak kullanımı- nın azaltılması amacıyla ortaya çıkmış bir yapı- lanma biçimidir. Bu yapılaşma biçimi, sınırsız ve dengesiz bir gelişme gösteren tüketim ekonomi- sinin şehir hayatı üzerindeki olumsuz bir yansı- masıdır. Gökdelenlere kadar varan bu yapılan- ma biçimi, hem insani özelliklerin kaybedilmesi- ne yol açmakta hem de insanları doğadan ko- parmaktadır. Tüm bunlar, birçok problemin or- taya çıkmasına yol açmaktadır. Doğa-insan ve insan-insan ilişkilerindeki sorunlar, bunların en öne çıkanlarıdır. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili, 1. Örneklendirmeye başvurulmuştur II. Açıklama yöntemi ağır basmaktadır. III. Bir kavramla ilgili tanımlama yapılmıştır. yargılarından hangileri söylenebilir? Ave II C) II ve I BI ve III 1, II ve III

12. Yazımın başlığını "Çocuklar İçin Şiir" diye yazarken biraz düşündüm. Bu başlığın genel kullanıma ters düştüğünü biliyorum. Çünkü şimdiye kadar "Çocuk Şiirleri" adlandırmasının daha yaygın olduğunu biliyorum. Ancak - Çok açık bir söyleyişle belirtebiliriz ki "çocuk şiirleri" kavramının, çocukların yazdığı şiirler için kullanılması gerekir. Ama genellikle çocuklar için yazılan şiirlere böyle deniyor. Sanatçıların, çocukların anlama ve sezme düzeyine göre yazdıkları şiirlere ise "çocuklara şiirler" ya da "çocuklar için şiirler" denmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu metinde boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, 1. bu alanda bir kavram karmaşası olduğu kanısındayım. II. ben yazarım ve sözcüklere dilediğim gibi anlam yükleyebilirim. III. bir kullanımın yaygın olması doğru olduğu anlamına gelmez. IV. oldum blası bu tür adlandırmalardan hazzetmemişimdir. cümlelerinden hangileri getirilemez? A) I ve II. B) I ve III. 8. Sınıf Deneme Sınavı - 5 C) II ve IV. 8 D) III ve IV.