Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Soruları

ert, içinden
dür, firtina
ruhu hål ile
idir. Bozkır
dönen Z-
telden ka
in "Yayla"
bozkır" di-
ana fikrini
ürk'ün ken-
ürk'ün ken-
kurum.
ğıdakiler
ştır.
ştur.
ştir.
e ait yir-
nde, ona
ursa hiç
gibi bir
ir sahip-
dine mal
ni başka
kçesinin
aht kur-
5.
ANLATIM, YAPI - XI
ik ve Görsel Yorumlama - Sözel Yetenek)
Bozkırı gezerken İbn-i Haldun'un "Coğrafya kaderdir." sözü aklıma geldi. Bozkır bir coğrafya,
bu coğrafya bizim kaderimizdir. Bozkırda güneş hep vardır ve ayaklar toprağa iyice basar. Şu
an ayaklarım iyice basıyor toprağa. Bozkır insanı; toprağı ile yanmıştır, kavrulmuştur ama ha-
kikatlidir, yalansızdır.
TEST-22
Aşağıda verilen öz yaşam öykülerinden hangisi bu metindeki altı çizili cümleyle çelişmek-
tedir?
Shakespeare 1564'te varlıklı bir B)
ailenin oğlu olarak Londra yakın-
larındaki Stratford'ta kocaman bir
evde doğmuştur. Evlenip Lond-
ra'ya yerleştiyse de geri dönmüş ve
52 yaşında hayatını kaybedene kadar yine
bu evde yaşamıştır. Tam 405 yıl önce ara-
mızdan ayrılan Shakespeare; eserlerinde
arkadaşlık, kıskançlık, miras kavgası, gibi
güncelliğini kaybetmemiş konuları şaşırtıcı
olaylar örgüsü içinde işlemiş.
1770'de Almanya'nın Bonn şeh-
rinde doğan Beethoven'in ken-
disi gibi müzisyen olan babası
onu küçük yaşlardan itibaren ye-
tiştirmeye başladı. Müzik dâhisi olan
Beethoven ne yazık ki genç yaşta işitme
sorunları yaşamaya başladı. Her geçen
gün işitme yetisini daha da kaybeden Be-
ethoven hiç pes etmedi ve çalışmalarına
yoğun bir şekilde devam etti. 9. senfoninin
bestesi tamamlandığında Beethoven'in
işitme yeteneğini tamamen kaybetmişti.
Ünlü Ressam Frida Kahlo'nun
henüz 6 yaşındayken geçirdiği
çocuk felci ve büyük yara aldığı
trafik kazası hayatının çoğunu
ameliyatlarla geçirmesine neden
olmuştu. Sanat, felsefe ve edebiyatla il-
gilenen Frida, yatağa bağlı kaldığı za-
manlarda kendi portrelerini yaparak re-
sim yapmaya başlamış. Çoğunlukla yata-
ğının tavanındaki aynaya bakarak yaptığı
ilk otoportre 1926 yılına aittir.
Aziz Sancar; 1946'da Mardin Sa-
vur'da düşük gelirli çiftçi bir ai-
lenin yedinci çocuğu olarak
dünyaya geldi. Ortaöğrenimini
Mardin'de tamamladı. İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1969'da
birincilikle mezun oldu. TÜBİTAK bursu
ile Dallas Teksas Üniversitesine gitti. San-
car, hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl
onardığını haritalandıran araştırmaların-
dan dolayı 2015 Nobel Kimya Ödülü'ne
layık görüldü.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
ert, içinden dür, firtina ruhu hål ile idir. Bozkır dönen Z- telden ka in "Yayla" bozkır" di- ana fikrini ürk'ün ken- ürk'ün ken- kurum. ğıdakiler ştır. ştur. ştir. e ait yir- nde, ona ursa hiç gibi bir ir sahip- dine mal ni başka kçesinin aht kur- 5. ANLATIM, YAPI - XI ik ve Görsel Yorumlama - Sözel Yetenek) Bozkırı gezerken İbn-i Haldun'un "Coğrafya kaderdir." sözü aklıma geldi. Bozkır bir coğrafya, bu coğrafya bizim kaderimizdir. Bozkırda güneş hep vardır ve ayaklar toprağa iyice basar. Şu an ayaklarım iyice basıyor toprağa. Bozkır insanı; toprağı ile yanmıştır, kavrulmuştur ama ha- kikatlidir, yalansızdır. TEST-22 Aşağıda verilen öz yaşam öykülerinden hangisi bu metindeki altı çizili cümleyle çelişmek- tedir? Shakespeare 1564'te varlıklı bir B) ailenin oğlu olarak Londra yakın- larındaki Stratford'ta kocaman bir evde doğmuştur. Evlenip Lond- ra'ya yerleştiyse de geri dönmüş ve 52 yaşında hayatını kaybedene kadar yine bu evde yaşamıştır. Tam 405 yıl önce ara- mızdan ayrılan Shakespeare; eserlerinde arkadaşlık, kıskançlık, miras kavgası, gibi güncelliğini kaybetmemiş konuları şaşırtıcı olaylar örgüsü içinde işlemiş. 1770'de Almanya'nın Bonn şeh- rinde doğan Beethoven'in ken- disi gibi müzisyen olan babası onu küçük yaşlardan itibaren ye- tiştirmeye başladı. Müzik dâhisi olan Beethoven ne yazık ki genç yaşta işitme sorunları yaşamaya başladı. Her geçen gün işitme yetisini daha da kaybeden Be- ethoven hiç pes etmedi ve çalışmalarına yoğun bir şekilde devam etti. 9. senfoninin bestesi tamamlandığında Beethoven'in işitme yeteneğini tamamen kaybetmişti. Ünlü Ressam Frida Kahlo'nun henüz 6 yaşındayken geçirdiği çocuk felci ve büyük yara aldığı trafik kazası hayatının çoğunu ameliyatlarla geçirmesine neden olmuştu. Sanat, felsefe ve edebiyatla il- gilenen Frida, yatağa bağlı kaldığı za- manlarda kendi portrelerini yaparak re- sim yapmaya başlamış. Çoğunlukla yata- ğının tavanındaki aynaya bakarak yaptığı ilk otoportre 1926 yılına aittir. Aziz Sancar; 1946'da Mardin Sa- vur'da düşük gelirli çiftçi bir ai- lenin yedinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Mardin'de tamamladı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1969'da birincilikle mezun oldu. TÜBİTAK bursu ile Dallas Teksas Üniversitesine gitti. San- car, hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl onardığını haritalandıran araştırmaların- dan dolayı 2015 Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü.
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisine yay ayraç içinde verilen duygu hâkim değildir?
A) Kızınız verilen ödevleri yapmıyor ve derslere düzenli katılmıyor. (Yakınma)
Bu zor zamanında ağabeyinin yanında olman doğru bir davranıştı. (Onaylama)
Keşke imkânım varken onu hastanede ziyaret etseydim. (Pişmanlık)
BBiz zaten bu haksızlığı onun yaptığını baştan beri biliyorduk. (Ön yargı)
Ortaokul Türkçe
Paragraf
8. Aşağıdaki cümlelerden hangisine yay ayraç içinde verilen duygu hâkim değildir? A) Kızınız verilen ödevleri yapmıyor ve derslere düzenli katılmıyor. (Yakınma) Bu zor zamanında ağabeyinin yanında olman doğru bir davranıştı. (Onaylama) Keşke imkânım varken onu hastanede ziyaret etseydim. (Pişmanlık) BBiz zaten bu haksızlığı onun yaptığını baştan beri biliyorduk. (Ön yargı)
davul ça-
man. Çok
dar çok
uyor da-
kopkoyu
De, mavi
aralarla
ündüğü
gıdaki-
ma
eme
işin-
mlar
mirini
nila-
an-
asıl
liş-
ul-
106
SİNAN KUZUCU YAYINLARI -
S
8. Sadece Türkiye değil, tüm dünya kocaman
bir yangının ortasında. Sanki tek bir coğraf-
yada yaşıyoruz ve o coğrafyada her sabah
yeni bir denkleme uyanıyoruz. Her sabah,
bitmek tükenmek bilmeyen bir kavgaya
ve bitmeyeceğine inandırılan bir savaşa
açıyoruz gözlerimizi. En kötüsü de bunla-
ra alışmış bir ruh hâli egemen. Her şeye
rağmen ben, Anadolu'ya güveniyorum. Bu
coğrafya, kendi çözümünü üretecek. So-
kaktaki akla, binlerce yılın kültürel birikimi-
ne ve insanlığın hafızasına güveniyorum.
Bu parçanın yazılış amacı aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Kanı ve inanışları değiştirmek
B) Bilgi vermek, öğretmek
C) Izlenim kazandırmak
D) Olay içinde yaşatmak
Ortaokul Türkçe
Paragraf
davul ça- man. Çok dar çok uyor da- kopkoyu De, mavi aralarla ündüğü gıdaki- ma eme işin- mlar mirini nila- an- asıl liş- ul- 106 SİNAN KUZUCU YAYINLARI - S 8. Sadece Türkiye değil, tüm dünya kocaman bir yangının ortasında. Sanki tek bir coğraf- yada yaşıyoruz ve o coğrafyada her sabah yeni bir denkleme uyanıyoruz. Her sabah, bitmek tükenmek bilmeyen bir kavgaya ve bitmeyeceğine inandırılan bir savaşa açıyoruz gözlerimizi. En kötüsü de bunla- ra alışmış bir ruh hâli egemen. Her şeye rağmen ben, Anadolu'ya güveniyorum. Bu coğrafya, kendi çözümünü üretecek. So- kaktaki akla, binlerce yılın kültürel birikimi- ne ve insanlığın hafızasına güveniyorum. Bu parçanın yazılış amacı aşağıdakiler- den hangisidir? A) Kanı ve inanışları değiştirmek B) Bilgi vermek, öğretmek C) Izlenim kazandırmak D) Olay içinde yaşatmak
10. Her geçen gün birçok insanın tercih ettiği nefes koçluğunun yurt dışındaki sektörel federasyonlar ve akademi-
lerdeki bilimsel çalışmalarla, "bilime sadık ve tıbba yardımcı olma özelliği hatta lider nefes uzmanı Nevşah
Fidan Karamehmet'in devlet kurumları ve 911 gibi acil servislerle yaptığı ortak çalışmalar, mesleğin popülarite-
sini iyiden iyiye artırıyor.
Bu cümlenin anlam özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karşılaştırma
Neden- sonuç
startfen
B) Amaç - sonuç
D) Koşul-sonuç
84
Ortaokul Türkçe
Paragraf
10. Her geçen gün birçok insanın tercih ettiği nefes koçluğunun yurt dışındaki sektörel federasyonlar ve akademi- lerdeki bilimsel çalışmalarla, "bilime sadık ve tıbba yardımcı olma özelliği hatta lider nefes uzmanı Nevşah Fidan Karamehmet'in devlet kurumları ve 911 gibi acil servislerle yaptığı ortak çalışmalar, mesleğin popülarite- sini iyiden iyiye artırıyor. Bu cümlenin anlam özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Karşılaştırma Neden- sonuç startfen B) Amaç - sonuç D) Koşul-sonuç 84
1.
TEST 32 KAZANIM DEĞERLENDİRME
STOP
DUR
DİYELİM
TÜRKÇE
KONUŞALIM
ter Ekstra
Son yirmi beş yıldan beri dilimiz yüzsüzleştirilmeye başlandı. Dilimiz âdeta hadım ediliyor. Günümüzde alıcıları
hep Bati'yı, Batı dillerini çeken bir çeşit sömürge vatandaşı kimliğindeki kişiler, konuşmaları ile yazıları arasına
İngilizce sözcükleri serpiştirmeden kendini alıkoyamıyorlar. Bu kişiler etkili yerlerde oldukları için toplumumuza
çok kötü örnek olmaktadırlar. Son yıllarda dilimize o kadar yabancı sözcük girdi ki sıradan bir kentin ana sokak-
larındaki satış yerlerinin adlarına baktığımız zaman bunu kolayca anlayabiliriz.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlam özelliği bakımından bu metindeki altı çizili cümle ile benzer özellikte
değildir?
A) Dilimizi koruyamadığımız için bugün birçok yabancı sözcük kullanıyoruz.
B Her birey Türkçenin korunması için elini taşın altına koymalıdır.
C) Türkçe yozlaştığından sokaklardaki birçok tabela yabancı dillerle donatılmıştır.
Di Makam sahibi insanların dillerine sahip çıkmaması dilimizi yüzsüzleştirmiştir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. TEST 32 KAZANIM DEĞERLENDİRME STOP DUR DİYELİM TÜRKÇE KONUŞALIM ter Ekstra Son yirmi beş yıldan beri dilimiz yüzsüzleştirilmeye başlandı. Dilimiz âdeta hadım ediliyor. Günümüzde alıcıları hep Bati'yı, Batı dillerini çeken bir çeşit sömürge vatandaşı kimliğindeki kişiler, konuşmaları ile yazıları arasına İngilizce sözcükleri serpiştirmeden kendini alıkoyamıyorlar. Bu kişiler etkili yerlerde oldukları için toplumumuza çok kötü örnek olmaktadırlar. Son yıllarda dilimize o kadar yabancı sözcük girdi ki sıradan bir kentin ana sokak- larındaki satış yerlerinin adlarına baktığımız zaman bunu kolayca anlayabiliriz. Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlam özelliği bakımından bu metindeki altı çizili cümle ile benzer özellikte değildir? A) Dilimizi koruyamadığımız için bugün birçok yabancı sözcük kullanıyoruz. B Her birey Türkçenin korunması için elini taşın altına koymalıdır. C) Türkçe yozlaştığından sokaklardaki birçok tabela yabancı dillerle donatılmıştır. Di Makam sahibi insanların dillerine sahip çıkmaması dilimizi yüzsüzleştirmiştir.
etkilenmektedir
Bu metinden koronavirüs ile ilgili
Çin'de insanların bir hayvanla teması sonucu ortaya çıkmıştır.
Farklı hastalıklara yol açarak ölümcül hâle gelebilmektedir.
Insandan insana bulaşma niteliğine sahip olan bir hastalıktır.
Hastalık, yaşlılara daha kolay bir şekilde bulaşmaktadır.
yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşılır?
A) ve II.
8) ve IV.
9.
Ülkemizde yazar ve şair sayısı son yıllarda enikonu arttı. Bununla birlikte üstünkörü yazılmış, tecrübe
ne var ki bu işin yetenek ve birikim gerektirdiğini kimse düşünmüyor. Üstelik bu kişiler eserleri konusunda
siz bir kalemden çıktığı belli olan eser sayısı da arttı. Herkes yazar ya da şair olabileceğini düşünüyor
11
1
IV
iyiden iyiye
iyice
birdenbire
bayağı
eleştiriye de tahammül edemiyor.
Bu metinde numaralanmış sözcüklerin yerine aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilebilir?
11
kabataslak
gelişigüzel
C) II ve III.
baştan savma
inceden inceye
4
D) ve v
DJ JH vs TV.
III
çünkü
gelgelelim
fakat
hâlbuki
fakat
IV
ayrıca
zira
bununla birlikte
Yu
Ortaokul Türkçe
Paragraf
etkilenmektedir Bu metinden koronavirüs ile ilgili Çin'de insanların bir hayvanla teması sonucu ortaya çıkmıştır. Farklı hastalıklara yol açarak ölümcül hâle gelebilmektedir. Insandan insana bulaşma niteliğine sahip olan bir hastalıktır. Hastalık, yaşlılara daha kolay bir şekilde bulaşmaktadır. yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşılır? A) ve II. 8) ve IV. 9. Ülkemizde yazar ve şair sayısı son yıllarda enikonu arttı. Bununla birlikte üstünkörü yazılmış, tecrübe ne var ki bu işin yetenek ve birikim gerektirdiğini kimse düşünmüyor. Üstelik bu kişiler eserleri konusunda siz bir kalemden çıktığı belli olan eser sayısı da arttı. Herkes yazar ya da şair olabileceğini düşünüyor 11 1 IV iyiden iyiye iyice birdenbire bayağı eleştiriye de tahammül edemiyor. Bu metinde numaralanmış sözcüklerin yerine aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilebilir? 11 kabataslak gelişigüzel C) II ve III. baştan savma inceden inceye 4 D) ve v DJ JH vs TV. III çünkü gelgelelim fakat hâlbuki fakat IV ayrıca zira bununla birlikte Yu
ari
m
çok
alı
la-
metleri Genel Müdürlüğü
10. 1. Ancak spor salonunun duvarına
asmak için sadece şeftali sepeti
bulunca oyunun adını "sepet topu
(basketball)" olarak değiştirdi.
2. Uzun uğraşlar sonunda, topla oy-
nanan rekabetçi bir oyun tasarladı.
3. İki kutuya ve bir topa ihtiyaç duyu-
lan bu oyuna "kutu topu (boxball)"
adını verdi.
4. Spor öğretmeni James Naismith
1891 yılında, öğrencileri için boks
ve ragbiden daha az şiddet içeren
bir oyun tasarlamaya karar verdi.
Numaralanmış cümlelerle mantık
akışına göre bir metin oluşturuldu-
ğunda sıralama nasıl olur?
A) 3-1-4-2
C) 4-2-3-1
B) 3-4-2-1
D) 4-3-1-2
Ortaokul Türkçe
Paragraf
ari m çok alı la- metleri Genel Müdürlüğü 10. 1. Ancak spor salonunun duvarına asmak için sadece şeftali sepeti bulunca oyunun adını "sepet topu (basketball)" olarak değiştirdi. 2. Uzun uğraşlar sonunda, topla oy- nanan rekabetçi bir oyun tasarladı. 3. İki kutuya ve bir topa ihtiyaç duyu- lan bu oyuna "kutu topu (boxball)" adını verdi. 4. Spor öğretmeni James Naismith 1891 yılında, öğrencileri için boks ve ragbiden daha az şiddet içeren bir oyun tasarlamaya karar verdi. Numaralanmış cümlelerle mantık akışına göre bir metin oluşturuldu- ğunda sıralama nasıl olur? A) 3-1-4-2 C) 4-2-3-1 B) 3-4-2-1 D) 4-3-1-2
58.
zorlanan
Soğuk sıcak yağmur çamur demeden sokağı arşınlamak 2
layacak ve o, daha ileriki yaşlarını beklemeden yıpranacaktır. Belki yaşıtlarının ellili yaşlarında yıpralluku
rını söylemeleri mümkün olacakken onun bunu söylemesi yirmili yaşlarını bulmayacaktır.
Bir konuda bilgi sahibi olmak ve ustalaşmak için "40 fırın ekmek yemek" gerektiği günümüz Türkçesinde
kullanılan bir deyimdir. Bir harf öğretenin kaç yıl kölesi olunur? Yanıtı bu bilgilerin ışığı altında düşüne-
lim: 40 yıl. 40'ın tip literatüründeki yeri sadece Venedik'te kenti bulaşıcı hastalıklardan korumak için ge-
milere getirilen 40 günlük karantina zorunluluğu değildir. Çocuğun doğumundan sonra, anneyi korumak
için özen gösterilen lohusalık dönemi de 40 gündür. "40 gün, 40 gece düğün" deyişi Dede Korkut'tan
gelen armağandır. Masal dünyası deyince "Ali Baba ve Kırk Haramiler"e selam vermeden olmaz. "Kırk
küp kırkının da kulpu kırık küp" tekerlemesiyle bir dil oyununun kahramanı olarak çıkar karşımıza 40 sa-
yısı. 40 konusunda 40 bilgi verilebilir ama bu konuda beni en çok etkileyen Victor Hugo'nun şu sözüdür:
"40 yaş gençliğin yaşlılığı, 50 yaş yaşlılığın gençliğidir."
Bu parçadan kırk sayısıyla ilgili aşağıdaki sonuçlardan hangisi çıkarılamaz?
A) Kırk sayısına geçmişten günümüze çeşitli anlamlar yüklenmiştir.
B) Kırk bir kere maşallah, sözü de kırk sayısından ileri gelmektedir.
C) Edebiyatta masal, tekerleme ve hikâyelerde kırık sayısına rastlanır.
DKırk sayısıyla ilgili geçmişte tipla ilgili uygulamalar yapıldığı söylenebilir.
GAMA
J
27
Ortaokul Türkçe
Paragraf
58. zorlanan Soğuk sıcak yağmur çamur demeden sokağı arşınlamak 2 layacak ve o, daha ileriki yaşlarını beklemeden yıpranacaktır. Belki yaşıtlarının ellili yaşlarında yıpralluku rını söylemeleri mümkün olacakken onun bunu söylemesi yirmili yaşlarını bulmayacaktır. Bir konuda bilgi sahibi olmak ve ustalaşmak için "40 fırın ekmek yemek" gerektiği günümüz Türkçesinde kullanılan bir deyimdir. Bir harf öğretenin kaç yıl kölesi olunur? Yanıtı bu bilgilerin ışığı altında düşüne- lim: 40 yıl. 40'ın tip literatüründeki yeri sadece Venedik'te kenti bulaşıcı hastalıklardan korumak için ge- milere getirilen 40 günlük karantina zorunluluğu değildir. Çocuğun doğumundan sonra, anneyi korumak için özen gösterilen lohusalık dönemi de 40 gündür. "40 gün, 40 gece düğün" deyişi Dede Korkut'tan gelen armağandır. Masal dünyası deyince "Ali Baba ve Kırk Haramiler"e selam vermeden olmaz. "Kırk küp kırkının da kulpu kırık küp" tekerlemesiyle bir dil oyununun kahramanı olarak çıkar karşımıza 40 sa- yısı. 40 konusunda 40 bilgi verilebilir ama bu konuda beni en çok etkileyen Victor Hugo'nun şu sözüdür: "40 yaş gençliğin yaşlılığı, 50 yaş yaşlılığın gençliğidir." Bu parçadan kırk sayısıyla ilgili aşağıdaki sonuçlardan hangisi çıkarılamaz? A) Kırk sayısına geçmişten günümüze çeşitli anlamlar yüklenmiştir. B) Kırk bir kere maşallah, sözü de kırk sayısından ileri gelmektedir. C) Edebiyatta masal, tekerleme ve hikâyelerde kırık sayısına rastlanır. DKırk sayısıyla ilgili geçmişte tipla ilgili uygulamalar yapıldığı söylenebilir. GAMA J 27
20.
I. Metin
ÇEVRE KİRLİLİĞİ, HEM DOĞAYA HEM İNSANA
ZARAR VERİYOR.
Doğaya terk edilen
atıkların içerisindeki
A) Yalnız!.
kimyasallar hem çev-
reyi hem de toprak,
hava ve su yoluyla in-
sanları zehirliyor.
Akarsular aracılığı ile
denizlere taşınan atık-
lar en çok doğal ortama
zarar veriyor.
Bu iki metinde,
1. Bilgilendirme
II. Çözüm sunma
III. Karşılaştırma
yönlerinden hangisi ya da hangileri ortaktır?
Ive ll.
II. Metin
YABAN HAYVANLARIMIZ, MİLLÎ DEĞERLERİMİZDİR!
Ülkemizdeki yaban hayvanlarından biri olan Anadolu
parsı, nesli tükenmek üzere olan en nadide hayvanlar-
dan biridir.
C) I ve Ill.
D) I, II ve III.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
20. I. Metin ÇEVRE KİRLİLİĞİ, HEM DOĞAYA HEM İNSANA ZARAR VERİYOR. Doğaya terk edilen atıkların içerisindeki A) Yalnız!. kimyasallar hem çev- reyi hem de toprak, hava ve su yoluyla in- sanları zehirliyor. Akarsular aracılığı ile denizlere taşınan atık- lar en çok doğal ortama zarar veriyor. Bu iki metinde, 1. Bilgilendirme II. Çözüm sunma III. Karşılaştırma yönlerinden hangisi ya da hangileri ortaktır? Ive ll. II. Metin YABAN HAYVANLARIMIZ, MİLLÎ DEĞERLERİMİZDİR! Ülkemizdeki yaban hayvanlarından biri olan Anadolu parsı, nesli tükenmek üzere olan en nadide hayvanlar- dan biridir. C) I ve Ill. D) I, II ve III.
11. Atatürk'ün bir sözü vardı.
Yediveren gül gibi açardı.
M. Kemal Atatürk'ün bir atı vardı.
Etilerden beri yaşardı.
Buğday tarlası gibi ağardı.
Atatürk'ün bir saati vardı.
Durmadı.
Yukarıdaki dizelerde kaç tane ek eylem kullanıl-
mıştır?
A) 5
B) 6
FİİLLER
C) 7
D) 8
Ortaokul Türkçe
Paragraf
11. Atatürk'ün bir sözü vardı. Yediveren gül gibi açardı. M. Kemal Atatürk'ün bir atı vardı. Etilerden beri yaşardı. Buğday tarlası gibi ağardı. Atatürk'ün bir saati vardı. Durmadı. Yukarıdaki dizelerde kaç tane ek eylem kullanıl- mıştır? A) 5 B) 6 FİİLLER C) 7 D) 8
B
8. Şöyle genel bir kanaat vardır: Öykü hayatın bir ke-
sitini, bir bölümünü, bir anını ele alır, romansa ha-
yatın tümünü. Dolayısıyla roman; hayatı, olayı de-
rinlemesine verip, onu bütün boyutlarıyla işlerken
öykü onun küçük bir yanını konu edinir. Görüldüğü
gibi burada da eksikliğe ilişkin bir gönderme var.
Oysa durum hiç de öyle değildir. Aslında doğru, öy-
kü geveze değildir. Ama bu, öykünün bir olayı bü-
tün boyutlarıyla işlemediği, işleyemeyeceği anla-
mına gelmez, gelmemelidir. Uzunlukla değer ara-
sında bire bir ilişki yoktur.
8. SINIF TÜRK
Bu metinde geçen "öykü geveze değildir" sözüyle
öykünün;
1. Her şeyi özenle anlatıp savrukluğa yer vermemesi,
II. Anlatımının herkesçe anlaşılacak açıklıkta olması,
En az sözle en çok şeyi anlatacak şekilde yoğun
olması
özelliklerinden hangileri vurgulanmak isten-
miştir?
A) YalnızT
C) I ve III
B) Yalnız II
D) II ve III
10
Ortaokul Türkçe
Paragraf
B 8. Şöyle genel bir kanaat vardır: Öykü hayatın bir ke- sitini, bir bölümünü, bir anını ele alır, romansa ha- yatın tümünü. Dolayısıyla roman; hayatı, olayı de- rinlemesine verip, onu bütün boyutlarıyla işlerken öykü onun küçük bir yanını konu edinir. Görüldüğü gibi burada da eksikliğe ilişkin bir gönderme var. Oysa durum hiç de öyle değildir. Aslında doğru, öy- kü geveze değildir. Ama bu, öykünün bir olayı bü- tün boyutlarıyla işlemediği, işleyemeyeceği anla- mına gelmez, gelmemelidir. Uzunlukla değer ara- sında bire bir ilişki yoktur. 8. SINIF TÜRK Bu metinde geçen "öykü geveze değildir" sözüyle öykünün; 1. Her şeyi özenle anlatıp savrukluğa yer vermemesi, II. Anlatımının herkesçe anlaşılacak açıklıkta olması, En az sözle en çok şeyi anlatacak şekilde yoğun olması özelliklerinden hangileri vurgulanmak isten- miştir? A) YalnızT C) I ve III B) Yalnız II D) II ve III 10
1.
Makale: Belli bir görüş veya düşünceyi kanıt göstererek ispatlamak amacıyla yazılan bilgilendirici bir yazı
türüdür.
Deneme: Herhangi bir konuda duygu, düşünce ve görüşleri paylaşmak amacıyla kesin hükümlere varma-
dan samimi bir üslupla yazılan yazılara denir.
Roman: Olmuş ya da olabilir nitelikteki olayları ve konuları ele alan edebî türlere denir.
Bu tanımlarla aşağıdaki metinler eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır?
A) Ata Efendi'nin teyze kızı Ayşen, Düzce'den İstanbul'a, Ata Efendi'nin ailesinin yanına gelir. İstanbul'un
alçak gönüllü bir semtinde, eski törelere bağlı bir hayat süren aile, kendisi zor geçinmekteyken bir de
Ayşen'e bakmak durumunda kaldıkları için başlangıçta huzursuzluk duyar. Ne var ki Ayşen'in babası
Yaşar, hâli vakti yerinde adamdır ve "uzak yerlerde" ticaretle uğraşmaktadır. Gelen hediyeler arasında
gönderilen paralar, Ayşen'i çok geçmeden ailenin göz bebeği hâline getirir. Men
B) Bir zamanlar uzak bir memlekette cimri bir adam yaşarmış. Öyle cimriymiş ki bütün mallarını altınla de-
ğiştirmiş. Bir çuval altını olunca da gidip bir ağacın dibine gömmüş. Gelgelelim aklı hep altınlarınday-
mış. Onları düşünmekten gözüne uyku girmez olmuş. Yemeden içmeden kesilmiş. Gece gündüz de-
mez, aklına estiği zaman gider, toprağı kazarmış. Sonra altınlarını bir bir sayarmış.
C) Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla hayat ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi bir ede-
biyattır denilebilir. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlatmayan, duygularımızı tıpkı hayatta olduğu
gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan, elemlerimizi, felaketlerimizi, açık açık yansıtmayan bir edebi-
yat, hayat ile ilgisiz ve sahte bir edebiyattır.
en
D) Normal örümcek ve böceklerde genellikle damar ve bizimki gibi bir kan yoktur. Bunun yerine, vücutla-
rını sanki bununla yıkar gibi hücrelere oksijen ve enerji dağıtan, hemolenf denilen bir madde vardır.
Tüp şeklinde bir kalp, bu sıvının vücuttaki her yeri dolaşmasını sağlar. Bu dolaşım sistemi farklı böcek
gruplarında değişkenlik gösterebilir.
Mate
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. Makale: Belli bir görüş veya düşünceyi kanıt göstererek ispatlamak amacıyla yazılan bilgilendirici bir yazı türüdür. Deneme: Herhangi bir konuda duygu, düşünce ve görüşleri paylaşmak amacıyla kesin hükümlere varma- dan samimi bir üslupla yazılan yazılara denir. Roman: Olmuş ya da olabilir nitelikteki olayları ve konuları ele alan edebî türlere denir. Bu tanımlarla aşağıdaki metinler eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır? A) Ata Efendi'nin teyze kızı Ayşen, Düzce'den İstanbul'a, Ata Efendi'nin ailesinin yanına gelir. İstanbul'un alçak gönüllü bir semtinde, eski törelere bağlı bir hayat süren aile, kendisi zor geçinmekteyken bir de Ayşen'e bakmak durumunda kaldıkları için başlangıçta huzursuzluk duyar. Ne var ki Ayşen'in babası Yaşar, hâli vakti yerinde adamdır ve "uzak yerlerde" ticaretle uğraşmaktadır. Gelen hediyeler arasında gönderilen paralar, Ayşen'i çok geçmeden ailenin göz bebeği hâline getirir. Men B) Bir zamanlar uzak bir memlekette cimri bir adam yaşarmış. Öyle cimriymiş ki bütün mallarını altınla de- ğiştirmiş. Bir çuval altını olunca da gidip bir ağacın dibine gömmüş. Gelgelelim aklı hep altınlarınday- mış. Onları düşünmekten gözüne uyku girmez olmuş. Yemeden içmeden kesilmiş. Gece gündüz de- mez, aklına estiği zaman gider, toprağı kazarmış. Sonra altınlarını bir bir sayarmış. C) Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla hayat ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi bir ede- biyattır denilebilir. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlatmayan, duygularımızı tıpkı hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan, elemlerimizi, felaketlerimizi, açık açık yansıtmayan bir edebi- yat, hayat ile ilgisiz ve sahte bir edebiyattır. en D) Normal örümcek ve böceklerde genellikle damar ve bizimki gibi bir kan yoktur. Bunun yerine, vücutla- rını sanki bununla yıkar gibi hücrelere oksijen ve enerji dağıtan, hemolenf denilen bir madde vardır. Tüp şeklinde bir kalp, bu sıvının vücuttaki her yeri dolaşmasını sağlar. Bu dolaşım sistemi farklı böcek gruplarında değişkenlik gösterebilir. Mate
B
LGS/8.SINIF
.
B
12. Canlı ya da cansız, tüm varlıkları oluşturan atom-
lar, ortam. sıcaklığı mutlak sıfır olarak kabul edi-
len -273,15 santigrat dereceden yüksekse sürekli
hareket hâlindeler. Sıcaklık ne kadar yüksekse
atomlar da o kadar hızlı hareket ediyor ve çevre-
lerine kızılötesi ışıma formunda bir miktar enerji
yayıyor. İşte temassız-kızılötesi termometreler, iç-
lerinde bulunan elektronik ve optik bileşenler sa-
yesinde, kızılötesi ışımayla yayılan enerjiyi toplu-
yor, miktarını ölçüyor ve saniyeler içinde herkesin
anlayabileceği bir dile, sıcaklık birimine çevirerek
sonucu ekranda gösteriveriyor. Böylece vücut si-
caklığı çabucak ve kişiyle temas etmeden ölçül-
müş oluyor.
TURKCE T
Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Temassız kızılötesi termometrelerin çalışma
prensibi
B) Termometrelerin işlevi
C) Vücut sıcaklığını ölçme yöntemleri
D) Temassız termometrelerin avantajları
( (11)
21.47
13 1. Geliştirilen malzemenin en önemli özelliklerin-
radikallYAYINLARI
Ortaokul Türkçe
Paragraf
B LGS/8.SINIF . B 12. Canlı ya da cansız, tüm varlıkları oluşturan atom- lar, ortam. sıcaklığı mutlak sıfır olarak kabul edi- len -273,15 santigrat dereceden yüksekse sürekli hareket hâlindeler. Sıcaklık ne kadar yüksekse atomlar da o kadar hızlı hareket ediyor ve çevre- lerine kızılötesi ışıma formunda bir miktar enerji yayıyor. İşte temassız-kızılötesi termometreler, iç- lerinde bulunan elektronik ve optik bileşenler sa- yesinde, kızılötesi ışımayla yayılan enerjiyi toplu- yor, miktarını ölçüyor ve saniyeler içinde herkesin anlayabileceği bir dile, sıcaklık birimine çevirerek sonucu ekranda gösteriveriyor. Böylece vücut si- caklığı çabucak ve kişiyle temas etmeden ölçül- müş oluyor. TURKCE T Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Temassız kızılötesi termometrelerin çalışma prensibi B) Termometrelerin işlevi C) Vücut sıcaklığını ölçme yöntemleri D) Temassız termometrelerin avantajları ( (11) 21.47 13 1. Geliştirilen malzemenin en önemli özelliklerin- radikallYAYINLARI
6.
dertleşme aracı olduğuna
B Taşımış olduğu sözlük anlamlarına
Bestelerin konusuna göre farklı seslendirildiğine
Sadece bağlama ile icra edildiğine
Okuma alışkanlığı çocukluk yıllarından itibaren ge-
liştirilmesi gereken bir alışkanlıktır. Farklı deneyim-
ler kazanmak, yaşamı anlamlı kılmak, düşünme
becerisini geliştirmek ve daha pek çok kişisel ka-
zanımlara ulaşmak için kitap okumak gerekmekte-
dir. Ayrıca okumaya yönelik tutumun geliştirilmesi
uzun süreli bir iştir. Bu nedenle okul öncesi eğitim-
den başlayarak öğrenciye kitap okumayı sevdirmek
eğitim sürecinin temel hedeflerinden birisi olmalıdır.
Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi
çıkarılamaz?
A) Kitap okumak kişiye tecrübeler kazandırır.
B) insan, daha çocukluk yıllarından itibaren kitap
okuma alışkanlığını kazanmalıdır.
Eğitimin en önemli hedeflerinden biri öğrenciye
okumayı sevdirmektir.
DY Çocuk, kitap okuma alışkanlığının büyük bir bö-
lümünü okulda kazanır.
ankarayayincilik.com.tr
259
Ortaokul Türkçe
Paragraf
6. dertleşme aracı olduğuna B Taşımış olduğu sözlük anlamlarına Bestelerin konusuna göre farklı seslendirildiğine Sadece bağlama ile icra edildiğine Okuma alışkanlığı çocukluk yıllarından itibaren ge- liştirilmesi gereken bir alışkanlıktır. Farklı deneyim- ler kazanmak, yaşamı anlamlı kılmak, düşünme becerisini geliştirmek ve daha pek çok kişisel ka- zanımlara ulaşmak için kitap okumak gerekmekte- dir. Ayrıca okumaya yönelik tutumun geliştirilmesi uzun süreli bir iştir. Bu nedenle okul öncesi eğitim- den başlayarak öğrenciye kitap okumayı sevdirmek eğitim sürecinin temel hedeflerinden birisi olmalıdır. Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Kitap okumak kişiye tecrübeler kazandırır. B) insan, daha çocukluk yıllarından itibaren kitap okuma alışkanlığını kazanmalıdır. Eğitimin en önemli hedeflerinden biri öğrenciye okumayı sevdirmektir. DY Çocuk, kitap okuma alışkanlığının büyük bir bö- lümünü okulda kazanır. ankarayayincilik.com.tr 259
17.
Gümüşhane'de pek çok el sanatı ürünü üretiliyor Gümüşten yapılan aksesuarlar, ipek halı, ala kilim, güveç yapımı
bunların başında geliyor Zilli kilim ise Gümüşhane'nin simgesi haline gelmiş) Kelkit ilçesine özgü bu kilimin geç-
mişi Orta Asya Türklerine kadar dayanıyor Kilimin en büyük özelliğiyse kök boyalarından elde edilen renklerinin
solmaması.
Bu metinde kullanılan fiitterin anlam özelliklerine göre sayılarını gösteren tablo aşağıdakilerden hangisidir?
B) Iş Fiili
A)
Durum Fiili
Oluş Fiili
İş Fiili
Durum Fiili
Oluş Fiili
İş Fiili
Durum Fiili
Oluş Fiili
1
3
1
1
4
0
D)
İş Fiili
Durum Fiili
Oluş Fiili
1
4
0
2
2
1
Ortaokul Türkçe
Paragraf
17. Gümüşhane'de pek çok el sanatı ürünü üretiliyor Gümüşten yapılan aksesuarlar, ipek halı, ala kilim, güveç yapımı bunların başında geliyor Zilli kilim ise Gümüşhane'nin simgesi haline gelmiş) Kelkit ilçesine özgü bu kilimin geç- mişi Orta Asya Türklerine kadar dayanıyor Kilimin en büyük özelliğiyse kök boyalarından elde edilen renklerinin solmaması. Bu metinde kullanılan fiitterin anlam özelliklerine göre sayılarını gösteren tablo aşağıdakilerden hangisidir? B) Iş Fiili A) Durum Fiili Oluş Fiili İş Fiili Durum Fiili Oluş Fiili İş Fiili Durum Fiili Oluş Fiili 1 3 1 1 4 0 D) İş Fiili Durum Fiili Oluş Fiili 1 4 0 2 2 1
2. DENEME
13.
Eğitimcilerin yaşadığı en büyük problem öğrenmek istemeyen, konulara ilgi duymayan öğrencilerdir.
taraf için de zevksiz bir görev hâline gelir. Haz alınmayan bu ortamlar, zamanla her türlü olumsuzluğa
Öğretmen öğretmek, öğrenci ise öğrenmemek için âdeta direnir. Sonra da işler sıradanlaşır, her iki
müsait hâle gelir. Çatışmalar, zorbalıklar, zarar verme isteği, kaçma ve kaçınma eylemi, boş verme,
öğrenme sürecinde çıplak gözle göremediğimiz beynimizi neredeyse yok sayma eğilimindeyiz. Oysa
kadar vücudumuzun işleyişinde beynimize büyük bir görev ve sorumluluk atfetmiş olsak da işleyişini
kayıtsız kalma, anlamsızlık duyguları, bu tür ortamlarda gelişen en rahatsız edici duygulardır. Her ne
Haklı olarak sıkça dillendirilen bir söz vardır: "Öğrenci ancak istediğini öğrenir." Burada anlatılmak
müz teknolojisi sayesinde görülebilmekte ve etki alanı gözle görülür şekilde tespit edilebilmektedir.
her öğrenmenin ve kültürel faaliyetin sonucunda beynimizde fiziksel değişikliklerin olduğu artık günü-
layan, birbirine doğru orantılı olarak artan ya da azalan "haz ve dopamin" kavramlarıdır. Dopamin
istenen öğrencinin öğrenmekten haz alması ya da almamasıdır. Öğrenmeye karşı olan istekliliği sağ-
günümüzde beyindeki fazlalığı ve eksikliği ölçülebilen bir beyin hormonudur. O hâlde eğitim ve öğ-
renme süreci, bu gerçekliklerden soyutlanarak düşünülemez. Beynin fiziksel olarak işleyişini göz ardı
En azından bu göz ardı edilmemelidir. Belki de fizik kurallarına göre şekillenen bir eğitim anlayışıyla,
etmeyen "Beyin İşleyişi Temelli" bir eğitim yöntemi uygulanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
eğitim ve öğretim süreçleri bir gerçekliğin üzerinde inşa edilmiş ve eğitimde havanda su dövmenin de
önüne geçilmiş olacaktır. Ayrıca öğrenmede kalıcılık, süreklilik ve nitelik kazanılacaktır.
Bu metinden hareketle,
1. Öğrenme gerçekleştikten sonra beynimizde fiziksel değişiklikler olur.
II. Dopamin, bir beyin hormonudur ve öğrenmeye istekliliği sağlar.
III. Eğitim sistemindeki bozukluğun temel nedeni, teknolojik gelişmelere ayak uydurulamamasıdır.
IV. Hoşa gitmeyen eğitim ortamları çatışma, zorbalık, kayıtsızlık gibi olumsuzluklara sebebiyet vermektedir.
yargılarından hangileri söylenebilir?
A) I ve II
B) I ve III
C) II ve IV
D) I, II ve IV
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. DENEME 13. Eğitimcilerin yaşadığı en büyük problem öğrenmek istemeyen, konulara ilgi duymayan öğrencilerdir. taraf için de zevksiz bir görev hâline gelir. Haz alınmayan bu ortamlar, zamanla her türlü olumsuzluğa Öğretmen öğretmek, öğrenci ise öğrenmemek için âdeta direnir. Sonra da işler sıradanlaşır, her iki müsait hâle gelir. Çatışmalar, zorbalıklar, zarar verme isteği, kaçma ve kaçınma eylemi, boş verme, öğrenme sürecinde çıplak gözle göremediğimiz beynimizi neredeyse yok sayma eğilimindeyiz. Oysa kadar vücudumuzun işleyişinde beynimize büyük bir görev ve sorumluluk atfetmiş olsak da işleyişini kayıtsız kalma, anlamsızlık duyguları, bu tür ortamlarda gelişen en rahatsız edici duygulardır. Her ne Haklı olarak sıkça dillendirilen bir söz vardır: "Öğrenci ancak istediğini öğrenir." Burada anlatılmak müz teknolojisi sayesinde görülebilmekte ve etki alanı gözle görülür şekilde tespit edilebilmektedir. her öğrenmenin ve kültürel faaliyetin sonucunda beynimizde fiziksel değişikliklerin olduğu artık günü- layan, birbirine doğru orantılı olarak artan ya da azalan "haz ve dopamin" kavramlarıdır. Dopamin istenen öğrencinin öğrenmekten haz alması ya da almamasıdır. Öğrenmeye karşı olan istekliliği sağ- günümüzde beyindeki fazlalığı ve eksikliği ölçülebilen bir beyin hormonudur. O hâlde eğitim ve öğ- renme süreci, bu gerçekliklerden soyutlanarak düşünülemez. Beynin fiziksel olarak işleyişini göz ardı En azından bu göz ardı edilmemelidir. Belki de fizik kurallarına göre şekillenen bir eğitim anlayışıyla, etmeyen "Beyin İşleyişi Temelli" bir eğitim yöntemi uygulanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. eğitim ve öğretim süreçleri bir gerçekliğin üzerinde inşa edilmiş ve eğitimde havanda su dövmenin de önüne geçilmiş olacaktır. Ayrıca öğrenmede kalıcılık, süreklilik ve nitelik kazanılacaktır. Bu metinden hareketle, 1. Öğrenme gerçekleştikten sonra beynimizde fiziksel değişiklikler olur. II. Dopamin, bir beyin hormonudur ve öğrenmeye istekliliği sağlar. III. Eğitim sistemindeki bozukluğun temel nedeni, teknolojik gelişmelere ayak uydurulamamasıdır. IV. Hoşa gitmeyen eğitim ortamları çatışma, zorbalık, kayıtsızlık gibi olumsuzluklara sebebiyet vermektedir. yargılarından hangileri söylenebilir? A) I ve II B) I ve III C) II ve IV D) I, II ve IV