Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Soruları

eminge
emler
a hayra
sterd
argi bi
a
çeş
er aliyo
Cikola
ecekle
e ven
Sik ku
erde
wwww.
ac
Dil ve Anlatım Özellikleri
5. Son günlerde bilgisayar oyunlarının çocukların düşün-
me tarzlarına olumlu etkisinin olduğuna dair makaleler
yazıldı. Ama bunlar "bir gram şeker için bir kilo keçi-
boynuzu yemek" hükmündedir. Olumsuz etkilerinin
çokluğu göz önüne alındığında, evdeki bilgisayarın ne
amaçla ve ne sıklıkta kullanılacağını kontrol etmemiz
gerekir. Uzmanlar, özellikle okul dönemlerinde ve hafta
içinde çocuğun bilgisayardan uzak tutulması gerektiğini
savunurken ödev gibi zorunlu durumlar hariç, eğlence
aracı olarak hafta içinde bilgisayarın kullanılmamasını
tavsiye ediyorlar. Bilgisayarın başından kalkan çocuğun
tekrar derse oturması da pek mümkün olmuyor. Çünkü
kafası bilgisayar oyununda olan çocuk, derse konsant-
re olamıyor. Tavsiye edileni, sadece hafta sonunda ve
saat sınırlaması getirilerek bir düzen içinde izin verilme-
si yönündedir.
Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Olay yazısından alınmıştır.
B) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
C) Bilgi vermek amacıyla yazılmıştır.
D) Atasözüne yer verilmiştir.
7. Bir va
landin
Bir d
duru
Aşağı
mekt
HIZ YAYINLARI
A) C
re
C
C
Ortaokul Türkçe
Paragraf
eminge emler a hayra sterd argi bi a çeş er aliyo Cikola ecekle e ven Sik ku erde wwww. ac Dil ve Anlatım Özellikleri 5. Son günlerde bilgisayar oyunlarının çocukların düşün- me tarzlarına olumlu etkisinin olduğuna dair makaleler yazıldı. Ama bunlar "bir gram şeker için bir kilo keçi- boynuzu yemek" hükmündedir. Olumsuz etkilerinin çokluğu göz önüne alındığında, evdeki bilgisayarın ne amaçla ve ne sıklıkta kullanılacağını kontrol etmemiz gerekir. Uzmanlar, özellikle okul dönemlerinde ve hafta içinde çocuğun bilgisayardan uzak tutulması gerektiğini savunurken ödev gibi zorunlu durumlar hariç, eğlence aracı olarak hafta içinde bilgisayarın kullanılmamasını tavsiye ediyorlar. Bilgisayarın başından kalkan çocuğun tekrar derse oturması da pek mümkün olmuyor. Çünkü kafası bilgisayar oyununda olan çocuk, derse konsant- re olamıyor. Tavsiye edileni, sadece hafta sonunda ve saat sınırlaması getirilerek bir düzen içinde izin verilme- si yönündedir. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Olay yazısından alınmıştır. B) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır. C) Bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. D) Atasözüne yer verilmiştir. 7. Bir va landin Bir d duru Aşağı mekt HIZ YAYINLARI A) C re C C
2.
Matematik öğretmeni Rabia, perşembe günleri beş öğrenciye özel ders vermektedir. Özel ders
alan Alper, Buket, Cemre, Dilay ve Emine'nin kaçıncı sırada özel ders aldıklarıyla ilgili bilinenler
şunlardır:
İkinci sırada özel ders alan kişi Buket'tir.
Alper ve Emine'nin özel dersleri arka arkayadır.
Emine, Alper'den sonra özel ders almaktadır.
.
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) Dilay, üçüncü sırada özel ders almaktadır.
B) Özel ders alan ilk kişi Alper'dir.
C) Emine, dördüncü sırada özel ders almaktadır.
D) En son özel ders alan kişi Cemre'dir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. Matematik öğretmeni Rabia, perşembe günleri beş öğrenciye özel ders vermektedir. Özel ders alan Alper, Buket, Cemre, Dilay ve Emine'nin kaçıncı sırada özel ders aldıklarıyla ilgili bilinenler şunlardır: İkinci sırada özel ders alan kişi Buket'tir. Alper ve Emine'nin özel dersleri arka arkayadır. Emine, Alper'den sonra özel ders almaktadır. . Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Dilay, üçüncü sırada özel ders almaktadır. B) Özel ders alan ilk kişi Alper'dir. C) Emine, dördüncü sırada özel ders almaktadır. D) En son özel ders alan kişi Cemre'dir.
4.
Şeffaf Yumarta Deneyi
Yarı Saydam Bir Yumurta Nasıl Yapılabilir?
Malzemeler:
Çiğ yumurta, uzun bardak veya kavanoz, sirke
İzlenecek Yol
Yumurtayı uzun bir bardağa ya da kavanoza koyunuz ve
yumurtanın üstünü kapatacak şekilde sirke ekleyiniz.
1.----
İkinci gün sirkeyi değiştiriniz, sirkeyi boşaltırken dikkatli olunuz. Yeniden yumurtanın üzerine taze sirke ekleyiniz.
Bir hafta boyunca yumurtaya zarar vermeden yumurtayı bekletiniz.
Bir hafta sonra sirkeyi dökünüz ve dikkatli bir şekilde yumurtayı su ile durulayınız. Kabuğu gittiğinden yumurta
yarı saydam görünür.
II. - - - -
Boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlatımın akışı bozulmaz?
A) 1. Yumurtanın kabuğu kalsiyum karbonat içerir. Sirke kalsiyum karbonata kimyasal etki gösterir ve kalsiyum karbonatı
parçalar.
II. Kalsiyum karbonat ayrılırken kimyasal tepkimeden gördüğünüz baloncuklar oluşur. Kabuğundan kurtulan yumurta da
yarı saydam bir hâl alır.
B) Yumurta kabuğunun üzerinde sirke sayesinde oluşan baloncukları görebilirsiniz.
I. Sirke yardımıyla kabuğundan sıyrılan yumurta artık şeffaf bir görünüme kavuşmuştur. Deneyimiz burada bitti. Arkadaş-
larınızla bu deneyi paylaşıp onların da yapmalarını sağlayabilirsiniz.
C) I. Yakından baktığınızda kabukta oluşan baloncukları görebilirsiniz. Bir gün yumurtayı sirkenin içinde bekletiniz.
II. Kalan tek şey yumurtanın narin zarıdır. Yumurtayı kabuğundan ayırmayı başardınız. Yumurtayı, yumurtaya kuvvetini
veren kabuğundan sıyırdınız.
D) I. Haşladığınız yumurtayı, koyduğunuz sirkenin içinde bir gün bekletiniz. Gün içinde belli aralıklarla sirkeyi döküp yer
sirke ekleyiniz.
II. Böylece sadece yumurtanın narin zarı kalacaktır. Yumurtayı kabuğundan ayırma işlemi bitmiştir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
4. Şeffaf Yumarta Deneyi Yarı Saydam Bir Yumurta Nasıl Yapılabilir? Malzemeler: Çiğ yumurta, uzun bardak veya kavanoz, sirke İzlenecek Yol Yumurtayı uzun bir bardağa ya da kavanoza koyunuz ve yumurtanın üstünü kapatacak şekilde sirke ekleyiniz. 1.---- İkinci gün sirkeyi değiştiriniz, sirkeyi boşaltırken dikkatli olunuz. Yeniden yumurtanın üzerine taze sirke ekleyiniz. Bir hafta boyunca yumurtaya zarar vermeden yumurtayı bekletiniz. Bir hafta sonra sirkeyi dökünüz ve dikkatli bir şekilde yumurtayı su ile durulayınız. Kabuğu gittiğinden yumurta yarı saydam görünür. II. - - - - Boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlatımın akışı bozulmaz? A) 1. Yumurtanın kabuğu kalsiyum karbonat içerir. Sirke kalsiyum karbonata kimyasal etki gösterir ve kalsiyum karbonatı parçalar. II. Kalsiyum karbonat ayrılırken kimyasal tepkimeden gördüğünüz baloncuklar oluşur. Kabuğundan kurtulan yumurta da yarı saydam bir hâl alır. B) Yumurta kabuğunun üzerinde sirke sayesinde oluşan baloncukları görebilirsiniz. I. Sirke yardımıyla kabuğundan sıyrılan yumurta artık şeffaf bir görünüme kavuşmuştur. Deneyimiz burada bitti. Arkadaş- larınızla bu deneyi paylaşıp onların da yapmalarını sağlayabilirsiniz. C) I. Yakından baktığınızda kabukta oluşan baloncukları görebilirsiniz. Bir gün yumurtayı sirkenin içinde bekletiniz. II. Kalan tek şey yumurtanın narin zarıdır. Yumurtayı kabuğundan ayırmayı başardınız. Yumurtayı, yumurtaya kuvvetini veren kabuğundan sıyırdınız. D) I. Haşladığınız yumurtayı, koyduğunuz sirkenin içinde bir gün bekletiniz. Gün içinde belli aralıklarla sirkeyi döküp yer sirke ekleyiniz. II. Böylece sadece yumurtanın narin zarı kalacaktır. Yumurtayı kabuğundan ayırma işlemi bitmiştir.
5. Çevrenin özellikleri ve içinde bulunduğu şartlar tüm canlıları olduğu gibi insanları da pek çok açıdan etkiler. İn-
sanın kendini geliştirmesinde ve kişilik özelliklerini kazanmasında çevre çok önemli bir etkiye sahiptir. Insanlığın
varoluşundan bu yana insan ve çevre karşılıklı ilişki içindedir ve insan çevreyi kendi amaçları doğrultusunda
kullanmaktadır. İçinde bulunduğumuz çevreyi iyileştirmek ya da yaşanılmaz bir yer hâline getirmek biz insanların
elindedir. Biz çevremizi temiz tutarak korursak çevremiz bir cennet bahçesine döner. Sanayi devrimi ile birlikte
üretimin artması, dünya ekonomisinin gelişmeye ve bütünleşmeye başlaması, artan ürün çeşitliliği ve tüketimdeki
anlayışın değişmesiyle daha çok kaynağa ihtiyaç duyulmuştur. Bu kaynakların bilinçsizce kullanımı da ne yazık
ki doğal kaynakların hızla tükenmesine neden olmuştur. Insanoğlu bilinçli olsaydı hem çevre kirlenmez hem de
doğal kaynaklar tüm dünyaya yeterdi.
Bu metinden aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Insanların alışkanlıkları ve davranışları üzerinde çevrenin etkisi yadsınamaz.
B) Çevre kirliliğinin temel sebebi, dünya ekonomisinin gelişmesi ve üretimin artmasıdır.
C) İnsanların bilinçsizliği, çevre kirliliğine sebep olmuştur.
D) Çevremizi temiz tutmak bizim yararımızadır.
A)
3.
1
Ortaokul Türkçe
Paragraf
5. Çevrenin özellikleri ve içinde bulunduğu şartlar tüm canlıları olduğu gibi insanları da pek çok açıdan etkiler. İn- sanın kendini geliştirmesinde ve kişilik özelliklerini kazanmasında çevre çok önemli bir etkiye sahiptir. Insanlığın varoluşundan bu yana insan ve çevre karşılıklı ilişki içindedir ve insan çevreyi kendi amaçları doğrultusunda kullanmaktadır. İçinde bulunduğumuz çevreyi iyileştirmek ya da yaşanılmaz bir yer hâline getirmek biz insanların elindedir. Biz çevremizi temiz tutarak korursak çevremiz bir cennet bahçesine döner. Sanayi devrimi ile birlikte üretimin artması, dünya ekonomisinin gelişmeye ve bütünleşmeye başlaması, artan ürün çeşitliliği ve tüketimdeki anlayışın değişmesiyle daha çok kaynağa ihtiyaç duyulmuştur. Bu kaynakların bilinçsizce kullanımı da ne yazık ki doğal kaynakların hızla tükenmesine neden olmuştur. Insanoğlu bilinçli olsaydı hem çevre kirlenmez hem de doğal kaynaklar tüm dünyaya yeterdi. Bu metinden aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Insanların alışkanlıkları ve davranışları üzerinde çevrenin etkisi yadsınamaz. B) Çevre kirliliğinin temel sebebi, dünya ekonomisinin gelişmesi ve üretimin artmasıdır. C) İnsanların bilinçsizliği, çevre kirliliğine sebep olmuştur. D) Çevremizi temiz tutmak bizim yararımızadır. A) 3. 1
10. Yazar, insana bakmasını bilendir. İnsanların sorunlarına eğilen, kendinden bir şeyler katabilme özverisiyle ona
yaklaşan, onu her türlü gerçeği ile birlikte kendi bilinç süzgecinden kâğıt üzerine dökebilendir. Başka türlü, o kişi
yazar olma bilincini taşımıyor demektir. Elbette insanın yaşadığı tüm sorunları yazarın da yaşaması gerekmez.
Ancak yazar en azından bu sorunların gerçeklerini ortaya çıkarmak, onların giderilmesi için neler yapılabileceğini
düşünmek zorundadır.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir yazarın özellikleri arasında yer almaz?
A) İnsanların sorunlarını çözebilmekt
B) İnsan gerçeğine eğilmek
Eserlerinin konusunu gerçek hayattan almak
D) Toplumsal gerçekleri, yeni yorumlar getirerek aktarmak +
Ortaokul Türkçe
Paragraf
10. Yazar, insana bakmasını bilendir. İnsanların sorunlarına eğilen, kendinden bir şeyler katabilme özverisiyle ona yaklaşan, onu her türlü gerçeği ile birlikte kendi bilinç süzgecinden kâğıt üzerine dökebilendir. Başka türlü, o kişi yazar olma bilincini taşımıyor demektir. Elbette insanın yaşadığı tüm sorunları yazarın da yaşaması gerekmez. Ancak yazar en azından bu sorunların gerçeklerini ortaya çıkarmak, onların giderilmesi için neler yapılabileceğini düşünmek zorundadır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir yazarın özellikleri arasında yer almaz? A) İnsanların sorunlarını çözebilmekt B) İnsan gerçeğine eğilmek Eserlerinin konusunu gerçek hayattan almak D) Toplumsal gerçekleri, yeni yorumlar getirerek aktarmak +
7.
TA
Nehirler gibi
Ağlamak istiyorum
Garip bir başıma ben
CYeni kaygılar almalı beni
Dalıp gitmeliyim
Eski maden gecelerin gibi
Bu şiirde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
AX Benzetme
B) Abartma
D) Karşıtlık
Kişileştirme
Ortaokul Türkçe
Paragraf
7. TA Nehirler gibi Ağlamak istiyorum Garip bir başıma ben CYeni kaygılar almalı beni Dalıp gitmeliyim Eski maden gecelerin gibi Bu şiirde aşağıdakilerden hangisi yoktur? AX Benzetme B) Abartma D) Karşıtlık Kişileştirme
hünerlerini sergiliyordu. (III) Kış mevsiminin gelmesiyle bizim evde sobanın içinden gelen çıtırtılara annemin dualar e
dahi aydınlatmayan ışık hüzmeleri peyda olmuştu. (11) Kediler, sokakları esir alan farelerin peşinde oraya buraya kogu
Gece etrafa iyice çökmüş, sokaktansa tek tük araba homurtuları gelmeye başlamıştı. (1) Gecekonduların içinde ciliz, kenda
ederdi. (IV) Babamın eve gelmesiyle herkesi sofra kurma telaşı sarardı. (V) Ben de evin tek masasının köşesinde ödevietes
yapar, fırsat bulursam kitap okurdum.
Bu metin iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış bölümlerin hangisiyle başlar?
C) IV.
B) III.
D) V.
A) II.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
hünerlerini sergiliyordu. (III) Kış mevsiminin gelmesiyle bizim evde sobanın içinden gelen çıtırtılara annemin dualar e dahi aydınlatmayan ışık hüzmeleri peyda olmuştu. (11) Kediler, sokakları esir alan farelerin peşinde oraya buraya kogu Gece etrafa iyice çökmüş, sokaktansa tek tük araba homurtuları gelmeye başlamıştı. (1) Gecekonduların içinde ciliz, kenda ederdi. (IV) Babamın eve gelmesiyle herkesi sofra kurma telaşı sarardı. (V) Ben de evin tek masasının köşesinde ödevietes yapar, fırsat bulursam kitap okurdum. Bu metin iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış bölümlerin hangisiyle başlar? C) IV. B) III. D) V. A) II.
5. (1) Anadolu'nun kültürel çeşitlilik ve zenginliğinin önem-
li bir ifadesi olan âşıklık geleneği; şiiri, müziği ve hikâ-
ye anlatımını içeren çok yönlü bir sanattır. (II) Günümüz
âşıkları, sanatlarını bugün Orta ve Doğu Anadolu'da genel-
likle âşık kahvehanelerinde icra etmektedirler. (III) Kendi-
ne özgü geleneği ve icrası olan âşıklık geleneğinin en
önemli niteliği, döneminin yaşayış ve hayata bakış tar-
zını yansıtarak geniş halk kitlelerine hitap edebilmesidir.
(IV) Saz eşliğinde şiir söyleyebilen, karşılıklı atışma ya-
pabilen, hikâye anlatabilen sanatçılara âşık; bu söyleme
biçimine "âşıklık-âşıklama" denilmektedir.
Bu metindeki cümlelerden hangisi düşüncenin akışı-
ni bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
5. (1) Anadolu'nun kültürel çeşitlilik ve zenginliğinin önem- li bir ifadesi olan âşıklık geleneği; şiiri, müziği ve hikâ- ye anlatımını içeren çok yönlü bir sanattır. (II) Günümüz âşıkları, sanatlarını bugün Orta ve Doğu Anadolu'da genel- likle âşık kahvehanelerinde icra etmektedirler. (III) Kendi- ne özgü geleneği ve icrası olan âşıklık geleneğinin en önemli niteliği, döneminin yaşayış ve hayata bakış tar- zını yansıtarak geniş halk kitlelerine hitap edebilmesidir. (IV) Saz eşliğinde şiir söyleyebilen, karşılıklı atışma ya- pabilen, hikâye anlatabilen sanatçılara âşık; bu söyleme biçimine "âşıklık-âşıklama" denilmektedir. Bu metindeki cümlelerden hangisi düşüncenin akışı- ni bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV.
3. (1) Masallar tamamıyla hayal gücünün bir ürünüdür. (II) Masallarda olağanüstü olaylara sıkça rastlayabiliriz. (III) Masallar
düzyazı biçiminde bir yapıya sahipken halk hikâyeleri şiir veya düzyazı biçiminde, karışık bir şekilde yazılır. (IV) Masal ve
hikâyenin arasında ise bazı farklar bulunmaktadır. (V) Aynı şekilde zaman ve yer de belirgin değildir.
Bu metnin anlamlı bir bütün olması için numaralanmış cümlelerin hangi ikisinin yeri değiştirilmelidir?
B) II ve III.
A) I ve IV.
C) III ve IV.
D) IV ve V.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
3. (1) Masallar tamamıyla hayal gücünün bir ürünüdür. (II) Masallarda olağanüstü olaylara sıkça rastlayabiliriz. (III) Masallar düzyazı biçiminde bir yapıya sahipken halk hikâyeleri şiir veya düzyazı biçiminde, karışık bir şekilde yazılır. (IV) Masal ve hikâyenin arasında ise bazı farklar bulunmaktadır. (V) Aynı şekilde zaman ve yer de belirgin değildir. Bu metnin anlamlı bir bütün olması için numaralanmış cümlelerin hangi ikisinin yeri değiştirilmelidir? B) II ve III. A) I ve IV. C) III ve IV. D) IV ve V.
Neden yucelir Yunus'un adı günden güne? Halkın ağzından konuştuğu için, halkı kendi ağzından konuşturduğu için. Halkı
sevdiği, halkın düşüncesini yansıttığı için.
Bu parçada geçen altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?
OA) Özgün bir üsluba sahip olduğu
OB) Sade bir dil kullandığı
C) Başarılı bir dil kullandığı
OD) Eserlerinde halk dilini kullandığı
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Neden yucelir Yunus'un adı günden güne? Halkın ağzından konuştuğu için, halkı kendi ağzından konuşturduğu için. Halkı sevdiği, halkın düşüncesini yansıttığı için. Bu parçada geçen altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir? OA) Özgün bir üsluba sahip olduğu OB) Sade bir dil kullandığı C) Başarılı bir dil kullandığı OD) Eserlerinde halk dilini kullandığı
TÜRKÇE
10. Aşağıdakilerden hangisi "varsayım, aşamalı bir durum ya da karşılaştırma" anlamı taşımamaktadır?
Akşam oldu diye yakma lambayı;
Böyle gölge severim manzarayı.
Sen yalnız türkünü söylemeye bak,
Karanlıkta çıkan ses daha berrak.
Ne yården geçilir ne serden,
Korkuyorum bu gecelerden.
Bel bağladığım tepelerden
Gün doğmayabilir bir daha.
Nereye bak dersen oraya bakarım bon,
Işık sularında akçakavak misali uzayıp giden benim.
Diyelim bir yerde hızım kesildi,
Yetişir elimden son tutarsın öğretmenim.
Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim,
Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak
Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak.
Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu.
UITO)
X
BBBBBB
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TÜRKÇE 10. Aşağıdakilerden hangisi "varsayım, aşamalı bir durum ya da karşılaştırma" anlamı taşımamaktadır? Akşam oldu diye yakma lambayı; Böyle gölge severim manzarayı. Sen yalnız türkünü söylemeye bak, Karanlıkta çıkan ses daha berrak. Ne yården geçilir ne serden, Korkuyorum bu gecelerden. Bel bağladığım tepelerden Gün doğmayabilir bir daha. Nereye bak dersen oraya bakarım bon, Işık sularında akçakavak misali uzayıp giden benim. Diyelim bir yerde hızım kesildi, Yetişir elimden son tutarsın öğretmenim. Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim, Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak. Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu. UITO) X BBBBBB
oru Bankası
11. I. Şekiz ayrı bölümden oluşan mutfak; iki
helvahanesi, kileri, camisi, hamamı, koğuşlarıyla
büyük bir mahalleyi andırmaktadır.
II. Topkapı Sarayı mutfağının görkemli mimarisi de
dikkat çekmektedir.
III. Bu mutfak, 5 bin 250 metrekarelik bir alan
üzerine inşa edilmiştir.
IV. Ayrıca Anadolu topraklarından birçok yiyecek ve
içeceğin Avrupa mutfaklarında yaygınlaşmasını
da sağlamıştır.
V. Osmanlı İmparatorluğu'nun en görkemli
günlerine şahitlik eden Topkapı Sarayı mutfağı,
Osmanlı mutfağının gelişimi açısından önemli
bir yere sahiptir.
Numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak şekilde sıralandığında
aşağıdakilerden hangisi baştan ikinci cümle
olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Ortaokul Türkçe
Paragraf
oru Bankası 11. I. Şekiz ayrı bölümden oluşan mutfak; iki helvahanesi, kileri, camisi, hamamı, koğuşlarıyla büyük bir mahalleyi andırmaktadır. II. Topkapı Sarayı mutfağının görkemli mimarisi de dikkat çekmektedir. III. Bu mutfak, 5 bin 250 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilmiştir. IV. Ayrıca Anadolu topraklarından birçok yiyecek ve içeceğin Avrupa mutfaklarında yaygınlaşmasını da sağlamıştır. V. Osmanlı İmparatorluğu'nun en görkemli günlerine şahitlik eden Topkapı Sarayı mutfağı, Osmanlı mutfağının gelişimi açısından önemli bir yere sahiptir. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında aşağıdakilerden hangisi baştan ikinci cümle olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
14. Aşağıda düşünceyi geliştirme yollarından bazılarıyla ilgili bilgiler verilmiştir:
Karşılaştırma, iki kavram veya iki varlık arasındaki benzerlik ya da farklılıklardan yararlanarak bir
düşünceyi açıklamaktır.
●
●
(
●
Tanık gösterme, ortaya konulan düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırmak için tanınan kişile-
rin sözlerinden alıntı yapılmasıdır.
Tanımlama; bir kavramı, bir varlığı temel özellikleriyle belirtme ya da bir kavram veya varlığın nitelik-
lerini eksiksiz olarak tanıtmaktır.
Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde açıklaması yapılan düşünceyi geliştirme yollarının
tümünden yararlanılmıştır?
A) Bascal, "insanlığın bütün sorunları, kişinin tek başına bir odada sessizce oturamamasından kaynak-
Manır." der. Ben şahsen bu kadarını iddia edemem ama sakin bir zihnin iç huzurun temeli olduğuna
eminim. Ve tabii iç huzuru olan bir insan dışarıya karşı da huzurludur. Zihni sakinleştirmek ve ses-
sizleştirmek için birçok teknik vardır. Eski deyimiyle tefekküre dalma, derin soluklar alma, gözünde
canlandırma bunlardan bazılarıdır. Ne var ki tüm dünyada kabul edilen ve en çok uygulanan teknik
meditasyondur. Günde beş on dakikalık eğitimlerle zihninizi sakin ve sessiz duruma getirebilirsiniz.
Bu sakinlik gündelik yaşamınıza da uyarlanabilir ve sizi daha az tepki gösterip sinirlenen bir insan du-
rumuna getirir. Meditasyon size kesin bir gevşeme sağlayarak sakinleşmeyi öğretir. Huzurlu olmayı
öğretir. Meditasyonun farklı biçimleri vardır ama hepsinde temel olan ilk hedef zihni boşaltmaktır.
B) Haklı olmak, her ne koşulda olursa olsun kendi söylediğinin doğru olmasıdır. Haklı olmak ve iddialarımı-
zı savunmak hem muazzam miktarda zihinsel enerji tüketir hem de yaşamımızdaki insanlarla aramızda
mesafe yaratır. Haklı çıkma ihtiyacı ya da başkasının hatalı olduğunu kanıtlama arzusu, çevremizdeki
insanları sürekli savunmada olmaya yönelteceği gibi, bizi de baskı altında tutar. Buna rağmen çoğumuz
-ara sıra ben de- kendi doğrularımızı ya da başkalarının yanlışlarını kabul ettirmeye çalışarak zaman
ve enerji tüketiriz. Birçok insan farkında olarak ya da olmayarak başkalarına hatalı olduklarını kanıtlarsa
onların bunu minnetle karşılayacağını ya da en azından bir şeyler öğreneceklerini sanır. Bu çok yanlış
bir inançtır! Bir düşünün. Bugüne dek hiç haksız olduğunuz söylendi ve siz bunu söyleyen kişiye, "Sen
haklısın, bana haksız olduğumu gösterdiğin için çok teşekkür ederim." dediniz mi?
C) Geçmişteki sorunlarımız ve geleceğe yönelik endişelerimiz yaşadığımız ana hükmettiği için daha
ümitsiz ve kaygılıyızdır. Bu durumdayken hayattan zevk almayı, önceliklerimizi ve mutluluğumuzu ile-
ri bir tarihe erteleyerek gelecekte bir günün bugünden daha iyi olacağına inanmaya çalışırız. Ne yazık
ki şimdi bize geleceğe bakmamızı söyleyen zihniyet, bunu hep tekrarlar ve o bir gün bir türlü gelmez.
John Lennon bu durumla ilgili, "Yaşam, biz başka planlar yapmakla meşgulken olagelen şeylerdir."
demiş. Biz kendimizi bu başka planlara kaptırmışken çocuklarımız büyür, sevdiğimiz insanlar bizden
uzağa taşınırlar, vücudumuz giderek biçim değiştirir; bu arada hayallerimiz uçup gidiyordur. Kısacası
hayatı ıskalıyoruzdur. Çoğu insan hayatını, sanki gelecekte kullanacağı bir elbisenin provasıymış gibi
yaşar.
Son Uira
YAYINLARI
DY Gerginliğin kökünde, hayatın herhangi bir şekilde beklediğimizden farklı oluşunu kabullenmek iste-
meyişimiz yatar. Açıkçası biz her şeyin belli bir biçimde olmasını istiyoruz ama öyle olmuyor. Hayat
bildiğini okuyor. Bu konuda en güzel sözü Benjamin Franklin söylemiştir: "Bizim sınırlı bakış açımız,
ümitlerimiz ve korkularımız hayatımızın ölçüsü olmuştur; içinde bulunduğumuz koşullar düşünceleri-
mize uymadığı zaman bunlar bizim zorluklarımız olur." Hayatımızı hep her şeyin, insanların ve olay-
ların istediğimiz gibi olmasını dileyerek geçiririz; böyle olmadığında da kavga eder, acı çekeriz. Aşırı
ciddiyetten kurtulabilmenin ilk adımı, böyle bir sorununuz olduğunu itiraf etmektir. Değişip daha ılımlı
olmayı istemeniz gerekir. Gerginliğin, hayatınızı nasıl kurduğunuz ve buna nasıl tepki gösterdiğinizle
ilgili olduğunu ve sıkıntılarınızı büyük ölçüde sizin yarattığınızı görmek zorundasınız.
war Diğer sayfaya geçiniz.
8. Sim-syks
Ortaokul Türkçe
Paragraf
14. Aşağıda düşünceyi geliştirme yollarından bazılarıyla ilgili bilgiler verilmiştir: Karşılaştırma, iki kavram veya iki varlık arasındaki benzerlik ya da farklılıklardan yararlanarak bir düşünceyi açıklamaktır. ● ● ( ● Tanık gösterme, ortaya konulan düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırmak için tanınan kişile- rin sözlerinden alıntı yapılmasıdır. Tanımlama; bir kavramı, bir varlığı temel özellikleriyle belirtme ya da bir kavram veya varlığın nitelik- lerini eksiksiz olarak tanıtmaktır. Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde açıklaması yapılan düşünceyi geliştirme yollarının tümünden yararlanılmıştır? A) Bascal, "insanlığın bütün sorunları, kişinin tek başına bir odada sessizce oturamamasından kaynak- Manır." der. Ben şahsen bu kadarını iddia edemem ama sakin bir zihnin iç huzurun temeli olduğuna eminim. Ve tabii iç huzuru olan bir insan dışarıya karşı da huzurludur. Zihni sakinleştirmek ve ses- sizleştirmek için birçok teknik vardır. Eski deyimiyle tefekküre dalma, derin soluklar alma, gözünde canlandırma bunlardan bazılarıdır. Ne var ki tüm dünyada kabul edilen ve en çok uygulanan teknik meditasyondur. Günde beş on dakikalık eğitimlerle zihninizi sakin ve sessiz duruma getirebilirsiniz. Bu sakinlik gündelik yaşamınıza da uyarlanabilir ve sizi daha az tepki gösterip sinirlenen bir insan du- rumuna getirir. Meditasyon size kesin bir gevşeme sağlayarak sakinleşmeyi öğretir. Huzurlu olmayı öğretir. Meditasyonun farklı biçimleri vardır ama hepsinde temel olan ilk hedef zihni boşaltmaktır. B) Haklı olmak, her ne koşulda olursa olsun kendi söylediğinin doğru olmasıdır. Haklı olmak ve iddialarımı- zı savunmak hem muazzam miktarda zihinsel enerji tüketir hem de yaşamımızdaki insanlarla aramızda mesafe yaratır. Haklı çıkma ihtiyacı ya da başkasının hatalı olduğunu kanıtlama arzusu, çevremizdeki insanları sürekli savunmada olmaya yönelteceği gibi, bizi de baskı altında tutar. Buna rağmen çoğumuz -ara sıra ben de- kendi doğrularımızı ya da başkalarının yanlışlarını kabul ettirmeye çalışarak zaman ve enerji tüketiriz. Birçok insan farkında olarak ya da olmayarak başkalarına hatalı olduklarını kanıtlarsa onların bunu minnetle karşılayacağını ya da en azından bir şeyler öğreneceklerini sanır. Bu çok yanlış bir inançtır! Bir düşünün. Bugüne dek hiç haksız olduğunuz söylendi ve siz bunu söyleyen kişiye, "Sen haklısın, bana haksız olduğumu gösterdiğin için çok teşekkür ederim." dediniz mi? C) Geçmişteki sorunlarımız ve geleceğe yönelik endişelerimiz yaşadığımız ana hükmettiği için daha ümitsiz ve kaygılıyızdır. Bu durumdayken hayattan zevk almayı, önceliklerimizi ve mutluluğumuzu ile- ri bir tarihe erteleyerek gelecekte bir günün bugünden daha iyi olacağına inanmaya çalışırız. Ne yazık ki şimdi bize geleceğe bakmamızı söyleyen zihniyet, bunu hep tekrarlar ve o bir gün bir türlü gelmez. John Lennon bu durumla ilgili, "Yaşam, biz başka planlar yapmakla meşgulken olagelen şeylerdir." demiş. Biz kendimizi bu başka planlara kaptırmışken çocuklarımız büyür, sevdiğimiz insanlar bizden uzağa taşınırlar, vücudumuz giderek biçim değiştirir; bu arada hayallerimiz uçup gidiyordur. Kısacası hayatı ıskalıyoruzdur. Çoğu insan hayatını, sanki gelecekte kullanacağı bir elbisenin provasıymış gibi yaşar. Son Uira YAYINLARI DY Gerginliğin kökünde, hayatın herhangi bir şekilde beklediğimizden farklı oluşunu kabullenmek iste- meyişimiz yatar. Açıkçası biz her şeyin belli bir biçimde olmasını istiyoruz ama öyle olmuyor. Hayat bildiğini okuyor. Bu konuda en güzel sözü Benjamin Franklin söylemiştir: "Bizim sınırlı bakış açımız, ümitlerimiz ve korkularımız hayatımızın ölçüsü olmuştur; içinde bulunduğumuz koşullar düşünceleri- mize uymadığı zaman bunlar bizim zorluklarımız olur." Hayatımızı hep her şeyin, insanların ve olay- ların istediğimiz gibi olmasını dileyerek geçiririz; böyle olmadığında da kavga eder, acı çekeriz. Aşırı ciddiyetten kurtulabilmenin ilk adımı, böyle bir sorununuz olduğunu itiraf etmektir. Değişip daha ılımlı olmayı istemeniz gerekir. Gerginliğin, hayatınızı nasıl kurduğunuz ve buna nasıl tepki gösterdiğinizle ilgili olduğunu ve sıkıntılarınızı büyük ölçüde sizin yarattığınızı görmek zorundasınız. war Diğer sayfaya geçiniz. 8. Sim-syks
940
24035
0
00170A34
TEST-4
4. BÖLÜM PARAGRAFTA ANLATIM
Betimleyici-anlatımda bir yerin veya varlığın ayırt edici özellikleri ve bu özelliklerin yazarda
uyandırdığı izlenimler, okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatılır. Öyküleyici anlatımda
ise gerçek ya da kurgulanmış bir olay aktarılarak okuyucu olay içinde yaşatılmaya çalışılır.
Buna göre, aşağıdakilerin hangisinde ağır basan anlatım tekniği yay ayraç içinde yanlış
verilmiştir?
A) Köyan genç kızları çeşmenin başında ellerinde testileriyle bekliyor, çeşmenin az ötesindeki
Köy meydanında çocuklar oyun oynuyor. Meydanı çevreleyen kerpiç evlerin arasında kalmış,
küçük minareli, duvarlarının boyası dökülmüş caminin kubbesinde bir leylek etrafı süzüyor.
Güneşi perdeleyen gri bulutlardan dolayı morali bozulmuş gibi görünüyor. (Betimleme)
B) Ocağın üstünde fokur fokur kaynayan çorbanın mis gibi kokusu bütün eve yayılmıştı. Az sonra
elinde tepsiyle torunu göründü. Titreyen elleriyle yataktan güç alarak doğrulmaya çalıştı ama
başarılı olamadı. Torunu, tepsiyi sehpanın üstüne bıraktıktan sonra her zamanki gülümseyen
ifadesiyle ona yardım etti ve yanına oturup çorbasını içirmeye başladı. (Öyküleme)
C) Firtinanın habercisi kara bulutlar gökyüzünü kaplamıştı. Birkaç balıkçı teknesi o sırada
iskeleye yanaştı. Fırtına başlamadan iskeleye varmanın sevinciyle yüzü gülen balıkçılar,
hızlı hareketlerle tekneden inip ayaküstü konuşmaya başladılar. Yağmur çiselemeye baş-
layınca yağmurluklarının başlıklarını başlarına geçirerek oradan ayrıldı. (Betimleme)
D) Kapıyı usulca açtıktan sonra toplantı salonuna girdi. İçerideki bütün bakışlar birdenbire onun
üstüne dikilmişti. Yüzünün kıpkırmızı kesildiğini fark etti ama çekingen tavırlarla salonun orta-
sına kadar yürüdü. Elindeki dosyayı kürsüye bıraktıktan sonra mikrofonu düzeltti. Elleri titriyor,
heyecanı giderek artıyordu/Dosyayı açarken kürsüdeki su bardağını devirdi. (Öyküleme)
Betimleme
3.
1. Metin
Günümüzün en büyük küres
çoğalması ve yer değiştirme
zmanlık alanına sahip dok
üretilmesine rağmen bunla
II. Metin
2020 yılında tüm dünyay
genel ağ üzerinden gü
alışveriş merkezlerinin in
yer ararken kaybettiğim
ill. Metin
Arabaların vizir Vizir
vitrinlerin önündeki
tezgâhın çevresinde
ca bulutlarla çizilmiş
Aşağıdakilerder
A Herhangi bir
sanatlı söyle
B) Bir yerin vey
okuyucunum
C Gerçek ya
Yazar, oku
(D) Yazar, bir
Ortaokul Türkçe
Paragraf
940 24035 0 00170A34 TEST-4 4. BÖLÜM PARAGRAFTA ANLATIM Betimleyici-anlatımda bir yerin veya varlığın ayırt edici özellikleri ve bu özelliklerin yazarda uyandırdığı izlenimler, okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatılır. Öyküleyici anlatımda ise gerçek ya da kurgulanmış bir olay aktarılarak okuyucu olay içinde yaşatılmaya çalışılır. Buna göre, aşağıdakilerin hangisinde ağır basan anlatım tekniği yay ayraç içinde yanlış verilmiştir? A) Köyan genç kızları çeşmenin başında ellerinde testileriyle bekliyor, çeşmenin az ötesindeki Köy meydanında çocuklar oyun oynuyor. Meydanı çevreleyen kerpiç evlerin arasında kalmış, küçük minareli, duvarlarının boyası dökülmüş caminin kubbesinde bir leylek etrafı süzüyor. Güneşi perdeleyen gri bulutlardan dolayı morali bozulmuş gibi görünüyor. (Betimleme) B) Ocağın üstünde fokur fokur kaynayan çorbanın mis gibi kokusu bütün eve yayılmıştı. Az sonra elinde tepsiyle torunu göründü. Titreyen elleriyle yataktan güç alarak doğrulmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Torunu, tepsiyi sehpanın üstüne bıraktıktan sonra her zamanki gülümseyen ifadesiyle ona yardım etti ve yanına oturup çorbasını içirmeye başladı. (Öyküleme) C) Firtinanın habercisi kara bulutlar gökyüzünü kaplamıştı. Birkaç balıkçı teknesi o sırada iskeleye yanaştı. Fırtına başlamadan iskeleye varmanın sevinciyle yüzü gülen balıkçılar, hızlı hareketlerle tekneden inip ayaküstü konuşmaya başladılar. Yağmur çiselemeye baş- layınca yağmurluklarının başlıklarını başlarına geçirerek oradan ayrıldı. (Betimleme) D) Kapıyı usulca açtıktan sonra toplantı salonuna girdi. İçerideki bütün bakışlar birdenbire onun üstüne dikilmişti. Yüzünün kıpkırmızı kesildiğini fark etti ama çekingen tavırlarla salonun orta- sına kadar yürüdü. Elindeki dosyayı kürsüye bıraktıktan sonra mikrofonu düzeltti. Elleri titriyor, heyecanı giderek artıyordu/Dosyayı açarken kürsüdeki su bardağını devirdi. (Öyküleme) Betimleme 3. 1. Metin Günümüzün en büyük küres çoğalması ve yer değiştirme zmanlık alanına sahip dok üretilmesine rağmen bunla II. Metin 2020 yılında tüm dünyay genel ağ üzerinden gü alışveriş merkezlerinin in yer ararken kaybettiğim ill. Metin Arabaların vizir Vizir vitrinlerin önündeki tezgâhın çevresinde ca bulutlarla çizilmiş Aşağıdakilerder A Herhangi bir sanatlı söyle B) Bir yerin vey okuyucunum C Gerçek ya Yazar, oku (D) Yazar, bir
TORKÇE
9.
Yemek yemek her ne kadar başka bir işle uğraşmayı engellemese de o sırada yapılan işin yediğimiz yemeğin
tadını almamıza engel olduğuna dair birtakım araştırma sonuçları var. Yapılan bir araştırmada katılımcıların
tuzlu, tatlı ve ekşi yiyecekleri tatması ve bu sırada bir kısmının yedi, bir kısmının ise tek basamaklı bir sayıyı
akıllarında tutması istenmiş. Ardından tüm katılımcılar yiyeceklerin tat yoğunluğunu derecelendirmiş. Çalış-
ma sonucunda yedi basamaklı bir sayıyı akılda tutmak gibi bilişsel yükü fazla olan bir işlem yapanların tat
yoğunluğunu diğerlerinden çok daha düşük algıladığı, ayrıca daha fazla tatlı ve tuzlu yiyecek yeme ihtiyacı
duydukları gözlenmiş. Yemek yerken yiyeceğin lezzetine, aromasına ve kıvamına daha fazla dikkat eden ki-
şilerin daha az yediğine ilişkin sonuçların elde edildiği başka çalışmalar da bu araştırmayı desteklemektedir.
Buna göre;
k Birden fazla işi aynı anda yapmaya çalışmak başlangıçta zaman kazandıracak bir çözüm gibi gelse de aslında
uzun vadede daha çok zaman kaybına ve hataya neden oluyor.
11. Kimi işler (yürümek ya da yemek yemek gibi), ne kadar tekrarlarsanız tekrarlayın doğallıkla yapılamayacak
kadar yüksek konsantrasyon ve aktif düşünme gerektiriyor.
Il/Uzmanlar bir işi en başta nasıl öğrendiğinizin performansınız üzerinde etkili olabileceğini belirtiyor.
yargılarından hangileri bu araştırma sonucunda araştırmacıların yaptığı genellemelerden olabilir?
A) Yalnız II
B) Yalnız
C) I vell
D) ve III
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TORKÇE 9. Yemek yemek her ne kadar başka bir işle uğraşmayı engellemese de o sırada yapılan işin yediğimiz yemeğin tadını almamıza engel olduğuna dair birtakım araştırma sonuçları var. Yapılan bir araştırmada katılımcıların tuzlu, tatlı ve ekşi yiyecekleri tatması ve bu sırada bir kısmının yedi, bir kısmının ise tek basamaklı bir sayıyı akıllarında tutması istenmiş. Ardından tüm katılımcılar yiyeceklerin tat yoğunluğunu derecelendirmiş. Çalış- ma sonucunda yedi basamaklı bir sayıyı akılda tutmak gibi bilişsel yükü fazla olan bir işlem yapanların tat yoğunluğunu diğerlerinden çok daha düşük algıladığı, ayrıca daha fazla tatlı ve tuzlu yiyecek yeme ihtiyacı duydukları gözlenmiş. Yemek yerken yiyeceğin lezzetine, aromasına ve kıvamına daha fazla dikkat eden ki- şilerin daha az yediğine ilişkin sonuçların elde edildiği başka çalışmalar da bu araştırmayı desteklemektedir. Buna göre; k Birden fazla işi aynı anda yapmaya çalışmak başlangıçta zaman kazandıracak bir çözüm gibi gelse de aslında uzun vadede daha çok zaman kaybına ve hataya neden oluyor. 11. Kimi işler (yürümek ya da yemek yemek gibi), ne kadar tekrarlarsanız tekrarlayın doğallıkla yapılamayacak kadar yüksek konsantrasyon ve aktif düşünme gerektiriyor. Il/Uzmanlar bir işi en başta nasıl öğrendiğinizin performansınız üzerinde etkili olabileceğini belirtiyor. yargılarından hangileri bu araştırma sonucunda araştırmacıların yaptığı genellemelerden olabilir? A) Yalnız II B) Yalnız C) I vell D) ve III
1.
1. DÖNEM KONULARI
1. DÖNEM TÜRKÇE LGS DENEME-3
Daha Fazla Yeni Nesil Deneme Sınavı PDF Dokümanları için www.igstesti.blogspot.com Adresini Ziyaret Edin!
Bisikletlilerin Trafikte Hakları Var !
Bisiklet bir ulaşım aracıdır,
Karayolları Trafik Kanuou-Madde 3
35
Bisiklet yolunun olmadığı
tüm cadde ve sokaklarda bisikint
yolun sağ şeridini kullanma hakkına
yasal olarak sahiptir.
Karayollan Trata, Kanunu Madde 66
Karayolunun salt seridinde
iki bisikletli yanyana gidebilir.
Karayollan Trafik Kanunu Madde 66
Dar yollarda ve kavşaklarda
bisikletli, motorlu araçlara
geçiş kolaylığı sağlar.
Karaydilary Trafik Kanunu-Madde 56/57
Bisikletlerde
bulunması
gereken
techizat
11 yaşını dolduran herkesi
sürücü belgesi olmadan
bisikletje Karayolunu kullanma
hakkına sahiptir
Karayullan Trafik Kanu-Madde 37
Far
- Reflektör
Fren
- Zil
Tüm trafik kuralları
bisikletliler için de
geçerlidir.
Karayollan Trafik Kantin
Madde 103
Sehir içinde 30s
sehirler arası yolda 45km/s
hiz limiti belirlenmiştir.
Karayollan Trafik Yoneung-Madde 100
45
Bisiklet sürerken
en az bir elin gidonda olması zorunludur.
Karayollars Trafik Kanunu-Madde 66
Donüşlerde, sürücüler,
bisiklet yolundaki
bisikletlilere
ilk geçiş hakkını
vermek zorundadır.
Karayokan trafik Kanunu-Madde 5s
Sandik yata maxsho
Kanal Talk fonto
Yandaki görselden aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
1
A) Diğer araç sürücüleri bisikletlilere yol vermek zorundadır..
B Bisikletliler her zaman yolun sağ seridini kullanabilir.
Bisikletle kara yolunu kullanmak için yaş sınırı vardır.
DBisikletle saatte 45 km'den fazla hız yapılamaz.
30
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. 1. DÖNEM KONULARI 1. DÖNEM TÜRKÇE LGS DENEME-3 Daha Fazla Yeni Nesil Deneme Sınavı PDF Dokümanları için www.igstesti.blogspot.com Adresini Ziyaret Edin! Bisikletlilerin Trafikte Hakları Var ! Bisiklet bir ulaşım aracıdır, Karayolları Trafik Kanuou-Madde 3 35 Bisiklet yolunun olmadığı tüm cadde ve sokaklarda bisikint yolun sağ şeridini kullanma hakkına yasal olarak sahiptir. Karayollan Trata, Kanunu Madde 66 Karayolunun salt seridinde iki bisikletli yanyana gidebilir. Karayollan Trafik Kanunu Madde 66 Dar yollarda ve kavşaklarda bisikletli, motorlu araçlara geçiş kolaylığı sağlar. Karaydilary Trafik Kanunu-Madde 56/57 Bisikletlerde bulunması gereken techizat 11 yaşını dolduran herkesi sürücü belgesi olmadan bisikletje Karayolunu kullanma hakkına sahiptir Karayullan Trafik Kanu-Madde 37 Far - Reflektör Fren - Zil Tüm trafik kuralları bisikletliler için de geçerlidir. Karayollan Trafik Kantin Madde 103 Sehir içinde 30s sehirler arası yolda 45km/s hiz limiti belirlenmiştir. Karayollan Trafik Yoneung-Madde 100 45 Bisiklet sürerken en az bir elin gidonda olması zorunludur. Karayollars Trafik Kanunu-Madde 66 Donüşlerde, sürücüler, bisiklet yolundaki bisikletlilere ilk geçiş hakkını vermek zorundadır. Karayokan trafik Kanunu-Madde 5s Sandik yata maxsho Kanal Talk fonto Yandaki görselden aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? 1 A) Diğer araç sürücüleri bisikletlilere yol vermek zorundadır.. B Bisikletliler her zaman yolun sağ seridini kullanabilir. Bisikletle kara yolunu kullanmak için yaş sınırı vardır. DBisikletle saatte 45 km'den fazla hız yapılamaz. 30