Paragraf Soruları

3.N Aşk, olsun! Kasabaya kadar geldiniz ve bir çayımızı içmeye uğramadınız. (sitem) 11. Keşke param varken indirimdeki bilgisayarı alsaydım. (pişmanlık) 111) Koskoca saksıdaki çiçeği sulamak için bir bardakçık su mu getirdin? (küçümseme) IV. Yıllardır hep aynı cümleleri duymaktan usandım artık. (karamsarlık) A_ Bu cümlelerden hangilerinin anlam özelliği yay ayraç içerisinde yanlış verilmiştir? 201 A) I ve II I ve IV B) II ve III D) I ve IV

4. Ismin "-e, -de, -den" ekini almış sözcük ve söz- cük grupları eylemin yerini, yönünü bildirdiğin- de yer tamlayıcısı; eylemin zamanını, sebebini bildirdiğinde ise zarf tamlayıcısı olur. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin "-e, -de, -den" ekini almış olan sözcük veya sözcük grubu diğerlerinden farklı bir öge olarak kullanılmıştır? A) Hastane binasının yapımı beş senede ta- mamlanacakmış. B) İlkbahar gelince bahçemize çeşit çeşit seb- ze fidesi diktik. C) Salonun köşesinde bir kömür sobası gürül gürül yanıyordu. D) Çok hasta olduğum için bir hafta kadar ev- den çıkamadım.

SÖZEL — TÜRKÇE 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde düşünce- nin farklılaştığını belirten bir ifade kullanıl- mamıştır? A) Gazetedeki satılık araç ilanını okuyunca te- lefonu aldı ve birkaç yeri aradı. B) Biz burada otururken fabrika yeni kurulmuş- tu ancak henüz çalışmıyordu. C) Sana bir sır vereceğim ama aramızda kala- cağına söz ver. D) Fuarda aradığım kitabı bulamadım fakat pek çok kitap satın aldım.

susiut 35, Bazen kisa ipek püsküllerle, bazen upuzun siyah püsküllerle aşagilara iner. Bu metin iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci paragrafın giriş cümlesi hangisi olur? A) III. B) IV. GYV. 155 DVI. 3. (1) Yazın sıcağından serinlere kaçmak, yemyeşil çayırlarda hayvanları otlatmak ve kısa saman depolamak için yılda birkaç aylığına da olsa yükseklere çıkar Anadolu insanı. (II) Artık sonsuzluğun hâkim olduğu bir ülkenin tek yöneticisidir onlar (1) Modern hayatın nimetlerinden uzak, doğanın koynunda güç koşullarla bir başına ama alabildiğine özgür, alabildiğine mutly. (IV) Anadolu insanı için yaylacılık, bütün güçlükleri aşmayr sağlayan direnci ve asla yitirilmeyen yasama sevincini besleyen bir kaynaktır. (V) Yaz mevsimi bir başka geçer yaylalarda. (VI) Kış için otlar biçilir, sararan başaklar toplanır. (VII) Hayvanlar özgürce otlatılır türküler eşliğinde; ke- çiler, koyunlar, inekler özenle sağılır; peynirler basılır bidonlara. (VIII) Sahildekiler sıcakla boğuşurken geceleri efil efil esen rüzgâr, battaniyelere sarınacak kadar üşütür insanı. Bu metin iki paragrafa bölünmek istenirse ilk paragrafın son cümlesi hangisi olur? A) III. C) V. D) VI. Oksijen Yayınları

2. 1. Şimşek ve yıldırım, bulutların içindeki ya da bulutla yer arasındaki elektrik akımı sonucu oluşur. II. Bunun yanı sıra içinden elektrik akımı geçen hava aşırı ısınır. III. Ancak hemen sonra moleküllerin enerjisi normal düzeyine düşer. IV. Moleküller bu sırada ortaya çıkan enerjiyi ışık olarak yayar. VÇok yüksek enerjiye sahip olan bu elektrik akımı, içinden geçtiği havadaki molekülleri enerjiyle yükler. VI. Bu da isinan havanın az da olsa ışık yaymasına neden olur. Bu metnin anlam akışındaki bozukluğun giderilmesi için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? A) II ve III. B) II ve y. 3. 1. Uzun zaman önce tüm bebekler beyaz giyerdi. C) III ve IV. D) V ve VI.

A) II ve IV. IV. Kim Eksik Oyunu Bir oyuncu, ebe olarak seçilir. Bu kişi sessizce dışarı çıkar. Ebeye fark ettirmeden sınıfın geri kalanından bir kişi seçilir. Bu metinde numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir? Ebe, tahtanın önüne gelip sınıfa arkasını döner ve gözlerini kapatır. Diğer oyuncular sınıfın içinde her zamanki yerlerinden farklı yerlere oturur. Sonra ebeye "Kim eksik?" diye sorulur. 14. VIT. Ebe, sınıfa yüzünü döner ve kimin eksik olduğunu bir dakika içinde bulmaya çalışır. Vill. Bulursa dışarıdaki oyuncu, bulamazsa tekrar kendisi ebe olur. B) III ve V. gra C) IV ve VI. Parag bir iletişim aracı olman dilleri ile var oldukları di ikimlerini, sahip oldukları dil masının önemli olduğu bilinmekt lerin diller üzerinde bazı tahribatla yerine "mrb" gibi kısaltm nın Türkçeye z tabelala D) V ve VII.

Son zamanlarda yaşadıkları, ona ders olmuş ki ar- tık hiçbir şeye itiraz etmiyor. Okulumuzda her ders kirk dakikadır. • Oğlum okuldan gelir gelmez dersinin başına oturur. Bu cümlelerde geçen "ders" sözcüğü, aşağıdaki an- Jamlarindan hangisiyle kullanılmamıştır? Bilgi aktarımı için ayrılan süre bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi Dy Garetmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi

Unve yayınlanı 8. Her söz bir dünyadan haber götürür. Her söz dillendiği anda özünde nasıl durulma- si gerektiğini de aizlice buyurur. Bazen önümüzü ilikler, bazen etrafa bakınır, ba- zen de kulak kesiliriz. Bazı yazarlar Böylece dikkatinizi başka şeylere vermek imkansızlaşır. Bu metinde boş bırakılan yere anlam akışına uygun olarak hangisi getirile mez? A) gereksiz betimlemelerle süsler yazdık- larını. B) dış dünyayı farklı bir gözle yansıtır. C) sözüyle kendi dünyasını açar önümü- ze. D) okuyucuyu anlattıklarına kenetler.

ORTA GÜÇLENDİREN DENEMELER 15. DENEME 9. Şimdiye kadar çevirmenler pek çok defa dil bilmemekle suçlandılar ama kimse edebiyat bilmediklerine işaret etmedi. Oysa asıl problem burada. Çevirmenler çeviri için uğraştıkları dilin edebiyatını bilmiyorlar. O edebiyatın çeşitli devirler içinde çizdiği grafik nedir, bu grafikte hangi yazarın hangi ölçüde payı vardır, bunun farkında değiller. O edebiyatları bilmek, onlara aşkla bağlanmak demektir ve bir çevirmen ancak bu aşkla çeviri yapar. Kısacası bugünkü çevirmenler çoğunlukla uğraştıkları dilin edebiyatına ilgisiz kimselerdir. Bu metinde vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Cevirmenler, geniş bir kültür ve bilgi birikimine sahip olmalıdır. B) Çevirmenler, çeviri yaptıkları dilin inceliklerini ana dili kadar iyi bilmelidir. Çevirmenler, çeviri yaptıkları dilin edebiyatı hakkında da bilgi sahibi olmalıdır. D) Çevirmenler, ancak işlerini severek yaptıkları zaman başarılı olabilir. 10. vgisinin oluşmasında, yaratıcılıklarının ortaya çıkıp geliş- 12

7. (1) Birçok yazın türünde eserim var. (2) Bunlar içinde en çok romanlarımı severim. (3) Ayrıca serbest ölçüyle yazdığım şiirler de var. (4) Daha sonra öykü ve oyunlarım gelir. (5) İç dünyama yö- neldiğim amatör şiirler bunlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han- gi ikisi yer değiştirirse parçanın anlam bütün- lüğü sağlanmış olur? A) 1. ve 2. 3. ve 4. B) 2. ve 3. D) 4 ve 5. 9. 128 (1) Bazıları oku nız kendileri için kendi düşüncele değilim. (4) Çün sa yazı, çakıl ta hål alır. "Ben daima okur çadaki numarala tirilirse parçanın A) 1. B)

6. (1) Yazar öncelikle diline egemen olmalı. (2) Dilinin inceliklerini, anlatım olanaklarını bildiği ölçüde ba- şarılı olur yazarlar. (3) Düşündüğünü anlatamayan ve dilini yeterince bilmeyen bir yazarın, amacına ulaşması olanaksızdır. (4) Bir düşünün, okuyorsu- nuz ama okuduklarınızın dili yetmiyor, eksik. (5) Ne çileli bir okumadır böylesi. Bu parçaki numaralanmış cümlelerden hangisi çıkarıldığında parçanın anlamında bir daralma olmaz? A) 1. 2. C) 4. D) 5. karekök

her ge- ça- n bir olsa nda gisi ne 3. Paragrafta Yapı Dünya yazınında herhâlde işlenmemiş bir konu yoktur. Dolayısıyla da hiçbir sanatçı konu olarak bir yenilik getiremeyecektir. Bu yüzden bir sanatçı- nin sanata yapacağı en önemli katkı Bu parça aşağıdakilerden hangisi ile tamamla- nabilir? A) işlenen konunun sıra dışılığına bağlı olacaktır. B) farklı içerikler peşinde koşmak olacaktır. C) konunun özgünlüğü noktasında olacaktır. konuda değil, konunun işlenişinde ortaya çıka- caktır.

a) Hiçbir siyasi, sosyal, edebi akım birbirinden bıçakla kesilmiş gibi ayrılmaz. (2) Birbirlerinden etkilendikleri birçok nokta vardır. (3) Bir akımdan diğerine geçiş ani ve keskin olmaz. (4) Hayatımız- da da değişimler keskin ve ani gerçekleşmez. (5) En önemsiz değişikliklerde bile bir sürecin ilerle- yen aşamalarında bu değişikliklerin farkına varırız. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) 2. B) 3. 9) 4. D) 5. 5. (1 9 C 125

Dr. ir ne ek re da U. ne bi Dir 51- 2. (1) Otorite eğitimin temel direğidir. (2) Eğitimcile- re göre eğitimin temel meselelerinden biri uygun ortamın sağlanmasıdır. (3) Otorite boşluğu eğitim- cinin işini zorlaştırır. (4) Ödül ve ceza kavramları- nın yerli yersiz kullanımı da bu boşluğu artıran et- menlerdendir. (5) Eğitimci bu boşlukta hem kendi motivasyonunu hem de öğrencinin motivasyonunu kaybettiğine tanıklık eder. Numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın düşünce akışını bozmaktadır? B) 3. 2. /C) 4 D) 5. karekök

D) Diyalogların metnin konusuyla sıkı sıkıya bağlı ola 3.-4. soruları aşağıdaki paragrafa göre cevaplayınız. Halit Ziya Uşaklıgil, "Bana iki ad söyleyin; size bir hikâye vereyim" dermiş. Burada sanatına inanan bir yazarın zengin hayal gücü ve büyük güveni var. Orhan Kemal de böylesine rahat hikâye yazabilirdi. Yalnız iki ad söylemek yerine, ona iki insan göstermeliydiniz. Hikâyeciliğinin ilk özelliği bu: Kısa bakışlarla en derine inebilen büyük bir gözlem gücü; başkalarına hem bakmayı, hem bulup görmeyi bilişi. Vitrin önlerinde duraklayan, küçük işportalarda nöbet bekleyen, arsa futbollarıyla oyala nan, fabrika - atölye - han odalarında ter döken çocuk dünyasını kim görebildi onun kadar? 3. Bu parçada anlatılanları en iyi ifade eden söz aşağıdakilerden hangisidir? A) Orhan Kemal hikâyelerinde yoksul ve çalışan çocukların hayatlarına yer vermiştir. B) Halit Ziya Uşaklıgil'in hikâyeciliğinin en belirgin özelliği derin bir hayal gücüne sahip oluşudur. C) Orhan Kemal hikâyelerinde hayalî kişilere değil, gözlemlediği gerçek kişilere yer vermiştir. D) Halit Ziya Uşaklıgil sanatına güvenen Orhan Kemal'den daha yetenekli bir sanatçıdır. Bu metinde aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? A) Açıklamaya B) Örneklemeye C) Karşılaştırmaya D) Tanık göstermeye modeli yoktur Voksul bir delikanlı olan Keloğl

DENEME SIN 12. Bir yazar olarak ben sadece sonucum. Edebiyat dünyasına bir yenilik getirmeyen biriyim. Yıllardır dünya çapında ün yapmış yazarların açtığı yol- dan yürüyen sıradan bir yazarım. Yürüdüğüm bu yolda kendi tekniğimle yol almaya çalışıyorum. Bu sözleri söyleyen kişinin kendisi ile ilgili asıl anlatmak istediği hangisidir? (T.8.3.17) A) Usta yazarları taklit etmekten ileri gidemediği B) Klasik eserlerin dil ve anlatım özelliklerini benimsediği Eski eserleri kendi diline cevirerek yapıt oluş- turduğu D) Bilinenden yola çıkarak kendine özgü bir biçim oluşturduğu 07 besleuen en temel kau- 14