Paragraf Soruları

en alt- ki söz- tırda en Ş Yayınları Mozaik AH 6. Sagopa Kajmer takma adını kullanan Yunus Özyavuz Gi- resun'da bir konser vermiştir. veri Sagopa Kajmer; Giresun'daki konserinde (Galiba), 366 Gün", "Avutsun Bahaneler", "Baytar" ve "Sorun Var" adlı şarkıları söylemiştir. Bu şarkıların söylenme sırası ile ilgili olarak bilinenler şunlardır: ● ● Ne "Galiba ne de "Sorun Var" ilk sıradadır. "Sorun Var" ile "366. Gün" arasında iki şarkı vardır. "Baytar" ile "366. Gün" arasında bir şarkı vardır. Sorun Var, Baytar'dan önce söylenmişse aşağıdaki- lerden hangisi kesin olarak doğrudur? A) İlk sırada "366. Gün" vardır. B) "Galiba", dördüncü sıradadır. C) "Baytar", "Avutsun Bahaneler'den öncedir. D) "Sorun Var", üçüncü sıradadır. 12 "366. Jun Galiba ✓ ilk x Avtoun behoe

17. K Maksim Gorki; fırıncı çıraklığı yıllarında, Tolstoy'un bir hikâyesini okurken öylesine ken- dinden geçer ki "Acaba kâğıdın içinde büyülü bir şey mi var?" diye kâğıdı havaya kaldırıp bakar. Tabii, siyah harflerden başka bir şey göremez. Saf firinci çırağını büyüleyen şey, o ak sayfa üzerindeki kara harflerden başka bir şey değil- dir. L İyi bir edebiyatçı da dilin bu canlandırma gücün- den faydalanarak bizi kendi hayal dünyasına götürerek büyüler. M Maksim Gorki örneğinde de olduğu gibi bu fırın- Ci çırağı, Tolstoy'un kurduğu bu gözle görülme- yen dünyaya girmiştir. İşte, iyi bir kitapta kâğıt, harf ve eser ortadan kalkar. N Peki, Gorki'yi büyüleyen, die bu büyük gücü veren nedir? Elbette kelimelerdir. Kelimeler karşıladıkları varlığın hayalinin göz önünde oluşmasını sağlarlar. Hayat boyunca öğrenilen kelimeler, hafızamızda onların hayali ile beraber gözle görünmez bir dünya yaratırlar. Bölümleri karışık olarak verilen bu metnin son paragrafı düşüncenin akışına göre hangi harf- le gösterilen parçadır? A) K B) L C) M D)N

%14 artış on atta wtry dildi. atinin insan dünyaya korkuyla gelir. Soluk almak zorunda bile olmadığı, karnının dahi acıkmadığı, sıcaklığı hiç değişmeyen, hiçbir şey için emek harcamak durumunda kalmadığı anne rahmini terk edip ilk soluğunu al- dığı andan itibaren çok sayıda korku onu beklemektedir. İnsanın bilinen ilk korkusu da benlik korkusudur. "Ben" olmak, anne rahminden dünyaya adım atmış olma travmasının ardından yaşanan en büyük korku- dur. Korku, bir yadırgama biçimidir. Aklın bedeni mevcut gerçekliğe razı olmaktan caydırmaya çalışması- dır. Korku öğrenilebilir bir şey midir? Hem evet hem hayır. Ya da bir kısmı içgüdüsel bir kısmı ise edinile- bilir korkulardır. Söz gelimi, yanında balon patlayan yeni doğmuş bir bebeğin korkup ağlamaya başlaması kuyorsanız bu öğrenilmiş ve kültürel bir korkudur. Çünkü sizin korktuğunuz fareciklere, Hindistan'ın kimi için ona hiç kimsenin bir şey öğretmesine gerek yoktur. Ama hamam böceğinden ya da örümcekten kor- bölgelerinde ilahi sayıldıkları için adlarına içlerinde serbestçe dolaşabilecekleri, sürekli beslenecekleri tapınaklar inşa edilir. Binlerce farenin dolaştığı bu yerlerde insanlar onlarla yaşamaktan değil korkmak, onur duyarlar. Sizin görünce sandalye tepelerine çıktığınız hamam böcekleri kimi Güneydoğu Asya ülke- lerinde atıştırmalık olarak sokaklarda satılır. Bazen korku, korktuğunuz şeyden bile büyüktür. Bir kedinin sizi tırmalayarak ya da ısırarak öldürme ihtimali, eğer kuduz falan değilse, dikkate alınmayacak kadar düşüktür. Ama kediden korkuyorsanız bu bilginin sizin için hiçbir anlamı yoktur. (Mahir Ünsal Eriş) (53, 54 ve 55. soruları parçaya göre yanıtlayınız.) 53. Parçada korkuyla ilgili, 1. Doğuştan gelen korkuların ömür boyu etkisini sürdürdüğüne, II. Öğrenilmiş korkuların, kültürden kültüre deği- şebileceğine, III. Korkunun mevcut gerçekliği inkâr etme çabası taşıdığına, IV. Korkulan seyle ilgili mantıklı bir açıklamanın kişiyi ikna edeceğine yargılardan hangilerine değinilmemiştir? A) I ve III Cve IV Paragrafta Anlam B ve III D) II ve IV 55. Aşağıdakilerin hangisinde, parçada geçe çizili cümledeki durumu örnekleyecek bir dan söz edilmiştir? A) İzlediği filmden sonra okyanusa kıym hiçbir yerde yüzemiyordu. Katil ba saldırısına uğrayacağını söyleyip du Bununla ilgili yardım almaya başlam çözüme ulaşamamıştı. B) Evin tek çalışanıydı, son ekonomik raber iki oğlu da işten çıkarılmıştı. kredi ödüyorlardı, faturalar, mutfak ri... Bunların hepsi gözünde büyüd yordu. Uyuyamıyordu çünkü korku C) Yarınlara bırakacağımız doğayı çok dık ve kullanmaya da devam ediye ri ya kestik ya yaktık, nehirleri kum leri plastiğe boğduk... Bizden so gibi yaşadık, yaşıyoruz. Bu dur milyonları gördükçe m

10. Bir eleştirmenin şu sözleri, onu tanımlayabilecek en güzel ifade bence: "Gökkuşağında yedi renk olduğuna inanmayıp sekizincinin peşine düşen bir yazar." Bura- dan, geleneği ya da ustaların deneyimlerini reddettiği anlaşılmamalı. Bunları kabul edip “Bu kadar mı?” diyerek "daha"nın peşine düşer. Parçada sözü edilen yazarın vurgulanmak iste- nen yönü aşağıdakilerin hangisinde doğru veril- miştir? A) Kendinden önceki yazarları örnek alma B) Gözlemlerini yorumlayarak aktarma C) Başka yazarların önüne geçme D) Kalıplarla, genel kabullerle kendini sınırlamama

4. ● Bir şeyin artık gerçekleşme ihtimali kalmadığı, birisinin başına gelen kötü bir hâlden dolayı iflah olmaz mecraya girdiği, düzen ve dubaranın bo- zulup hakikatin ortaya çıktığı, kötülüklerin sona erdiği durumlarda bu deyimi kullanınız. Çevremizde birilerinin el çabukluğunu, diğerle- rinin gafletinden yararlanıp menfaat temin etti- ğini, ustaca uygulanmış aşırma planlarını yahut en masum anlamıyla da becerikliliklerini gör- dükçe o kişiler hakkında bu deyimi kullanınız. Giyim kuşamına özen göstermiş, şık ve süslü kıyafetleriyle dikkat çeken insanlar hakkında sık sık bu deyim kullanılır. Bu cümlelerde aşağıdaki deyimlerden hangisi- nin anlamı verilmemiştir? A) Gözden sürmeyi çekmek B) Kaş yapayım derken göz çıkarmak C) Hapi yutmak D) İki dirhem bir çekirdek

DENEME SINAV TADINDA SORULAR Maslow Teorisi veya Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi, Amerikalı psikolog Abraham Maslow tarafından 194 yılında yayınlanmış bir çalışmada ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş bir insan psikolojisi teorisidir. Z Kendini Gerçekleştirme Değer Ihtiyaçları Ait Olma ve Sevgi Ihtiyacı Güvenik Ihtiyacı Fizyolojik Ihtiyaçlar Maslow Teorisi, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamaları şartıyla "üst ihtiyaçlar"ı gerçekleş- tirebileceklerini savunur. Maslow'un kişilik kategorileri, kendi aralarında bir dizilim oluştururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kişilik gelişme düzeyi karşılık gelir. Birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez. Örneğin; günlük olarak karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olası bir tehdit altinda algılayan bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi bir gereksinimi yoktur. Belirli bir gereksinim kategorisindeki gereksinimlerin karşılanması durumunda kişi, bir üst kategorideki gereksinimleri karşılamaya yönelecektir. Bu durum kişilik gelişme düzeyini de bir üst düzeye sürükleyecektir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi Maslow'un Ihtiyaçlar Hiyerarşisi'ne uygun bir örnek değildir? Tuvalet ihtiyacı olan bir öğrenci için sınavdaki soruların bir anlam ifade etmemesi B) Yağmurdan sırılsıklam olan biri için arkadaşıyla buluşmanın ikinci plana düşmesi Evi yanan biri için uyuyup dinlenmenin veya susuzluğunu gidermenin anlamsızlaşması D) Taraftarı tarafından yuhalanan bir futbolcu için şampiyonluğun değerinin olmaması

E. 7-A sınıfındaki öğrenci sayısının 7 - B sınıfındaki öğrenci sayısına oranı 6 7 dir. 7-B sınıfında 28 renci olduğuna göre 7 - A sınıfında kaç öğrenci var- dır? lerin sayısına oran Bu sınıftaki kız erkek öğrenci s A) 10 B) 3. Mert'in Ali'nin

C 15. TÜRKÇE DENEME 3/B Bitkilerin büyümek ve enerji elde etmek için gereksinim duyduğu besinler, klorofil adı verilen bir molekül saye- sinde elde edilir. Klorofil, aynı zamanda bitkilere yeşil rengini de verir. Bitkiler, ilkbahar ve yaz aylarında güneş ışınlarından bolca yararlandıkları için bolca klorofil üretir ve bu nedenle yeşil görünür. Havaların soğuması ve gündüz sürelerinin kısalmasıyla birlikte bitkiler kendilerini soğuktan korumak için yapraklarını dökmeye başlar, bunun için de öncelikle klorofillerin parçalanması ve azalması gerekir. Böylece bitkideki yeşil renk, yoğunluğunu yitirmeye ve bitkiye renk veren diğer moleküller baskın hâle gelmeye başlar. Bundan dolayı da bitkinin yaprakları sarı, turuncu ve kırmızı gibi renklerde görünür. Bu metinde aşağıdaki kurallardan hangisine örnek olabilecek bir kullanım yoktur? A Yardımcı fiillerle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır. Te let army Dünya, güneş, ay kelimeleri gezegen anlamı dışında kullanıldıklarında küçük harfle başlar. gunes isini Denk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamlaması yapısındaki renk adları ayrı yazılır. renz cil FODOL isim deği yazılır.

Buna göre yukarıdaki cümlelerin toplam puanı kaçtır? A) 20 B) 25 C) 30 9. (1) Tabiatta yaşayan canlıların duyuları kullanma kabi- liyeti, şehirdekilere kıyasla çok daha üstün, bu orada yaşayan insanlar için de aynı. (II) Neredeyse yüz yıla yakın ömrünün tamamını kırsalda geçirmiş rahmetli babaannemi hep koku duyusunun gücüyle hatırlarım mesela (III) Onu tanıdığımda yaşı doksanı geçmişti, buna rağmen burnu hâlâ çok iyi koku alıyordu. (IV) Ba- baannem, çocuk yaşlarımda bana hikâyeler anlatırdı. o hikâyelerdeki kahramanların hepsi iyi koku alan can- lılardı. B) II. Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Onlar çok uzakları görebilir, işitebilir ve koku alabilirler. cümlesi getirilirse anlam akışına uygun olur? A) D) 35 C) III. D) IV. 3

7. Öykünün, diğer edebi metinler gibi, başta bir dil meselesi olduğunu unutmamalı. Bu dili kurarken de bize tanıdık ve bildik olanı seçmeli, doğal davranmalı ki sözcükler boynunu bükmesin. Şu “lakin zira, kâfi, zaruret, sükûnet, bitap..." gibi sözcükler ne kadar bizim? Bir dönem öyküsü yazmıyorsak ve bir eski zaman karakterini konuşturmuyorsak neden böyle yaşamayan sözcükler kullanalım öyküde? Bir de öykü ve şiir yakın arkadaş olan türlerden ama şiir ile öykünün farkına sıkı çalışmalı. Nerelerde kesişip nerelerde kendi sokaklarına sapıyor bunlar düşünülmeli. Şiir gibi zorlama ifadeler, uzun cümleler olmuyor öyküde. Tutup bir paragrafi atsak metinden; bir eksilme, bir zayıf düşme olmuyorsa o paragrafın orada olması anlamsız demektir. Atmaktan korkmamalı, mümkün olduğunca hafifletmeli öyküyü. Bu metinden çıkarılması gereken en genel yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Öykü yazarken üsluba dikkat edilmeli; yalın, sade ve anlaşılabilir bir dil kullanarak yaşanması müm- kün olan olaylar kaleme alınmalıdır. B) Öykünün özgün bir tür olduğu unutulmamalı ve öykü yazarken gereksiz ifadelere yer verilmemelidir. C) Öykü, fazlalıklardan arındırılmış, şiirle sınırları iyi belirlenmiş, yapaylıktan uzak ve günlük konuşma diline uygun yazılmalıdır. D) Yazarlar bir öykü kaleme alırken eski dili çok abartılı kullanmamaya ve yazdıklarında samimi bir dil kullanmaya özen göstermelidir.

Hafif SIKLET 5. Belli konuların ve kavramların çocuklardan uzak tutul- masını savunan bir görüşten bahsediyorum. Özellikle ölüm, hastalık, ayrılık, korkular gibi duygusal açıdan zorlayıcı konuların, çocukları korumak kılıfı altında yok sayılmasını, çocuk kitaplarının dışında tutul- masını hiç sağlıklı bulmuyorum. Çocuklar kavanoz içinde büyütülecek ancak belli bir yaşa gelince kapak- ları açılıp hayata karışmalarına izin verilecek! Ayrıca edebiyat korkularla yüzleşme, onları iyileştirme fırsatı verir; bu edebiyatın en yapıcı ve en anlamlı özellikle- rinden ve işlevlerinden biridir. 7. FASIKULL Bu metindeki altı çizili sözün cümleye kattığı an- lam aşağıdakilerin hangisinde vardır? AÇocukların ailesi tarafından toplumdan soyut- lanması çocukların kişiliklerinin zayıf kalmasına heden olur. Panin CÇok korumacı anne babalar bir bakıma çocukla- Tinin gelişmesini engeller. Çocuğun istediği her şeye "evet" demek kadar "hayır" demek de sakıncalıdır. D) Çocuklar, sorumluluk aldıklarında anne-babala- rindan destek beklerler. 6. Eskişehir'e gidip de görm şüphesiz Odunpazarı Evle olan Odunpazarı'ndan alın sokak üzerinde sıralanmış tadır. Odunpazarı Evleri, " gezilmesi gereken yerleri pilma bu evler, tarihi dokus Rengârenk evlerin süsled hissedebilir bol bol fotoğra

A worsa ben- r- TÜRKÇE 7. A 8. Sınıf Deneme Sınavı - 2 Azımsanmayacak sayıda insan dondurulmuş gıdalara keskin bir ön yargıyla yaklaşıyor. Hâlbuki yapılan araş- tırmalar, uygun yöntemlerle hazırlanan dondurulmuş sebze ve meyvelerin buzdolabında ya da dışarıda tutulan tazelerinden çok da farklı olmadığını gösteriyor. Taze sebze ve meyveler mevsiminde hasat edildikten sonraki kısa bir zaman diliminde besin değerleri bakımından en iyi durumdadır. Ancak uzun taşıma süresi ya da uygun olmayan saklama koşulları gibi nedenlerle market ya da pazar tezgâhlarında tüketicilerle buluşuncaya kadar be- sin değerlerinin bir bölümünü kaybeder. Bu bitkilerin raf ömrü genellikle 3 ile 14 gün arasındayken dondurulmuş olanlarda bu süre 12 aya kadar uzayabilir. Üstelik besin değerlerinde büyük azalmalar yaşanmadan... Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Dondurulmuş gıdaların raf ömrü, diğer koşullardaki gıdalara göre daha uzundur. B) Gıdaların raf ömrünü belirleyen şeylerden biri de saklama koşullarıdır. V A C) Bazı insanlar dondurulmuş gıdaların raf ömrünün daha kısa olduğunu düşünmektedir. V ✓ D) Gıdalar dondurularak besin değerlerinde anlamlı bir farklılık olmadan saklanabilmektedir.

{} Xog 2. göre sinema sanatçısı medyanın aşağı- daki işlevlerinden hangisini kullanmaktadır? A) Bilgilendirme C) Kültür aktarma B) İkna etme D) Eğlendirme Yıllar önce yenilikçi bir girişimcilik yarışma- sında birinci gelen düşünce, yumurtayı küp şeklinde haşlayabilen pratik bir makineydi. Hem düşünsel altyapı hem de mizah dolu bu yenilik pek fazla tutulmadı. Bu ürün internet- ten çok ucuza sipariş verilebilmesine karşın hemen hemen hiç kimsenin mutfağında yerini alamadı. Aynı yarışmada olan ancak birinci- liğe layık görülmeyen bir başka yenilikçi gi- rişimcilik örneği ise mikrodalga fırın düşün- cesiydi. Yumurta haşlama makinesinden 400 kat daha pahalı olmasına karşın insanların mikrodalga fırını çok daha fazla satın almala- rını nasıl açıklayabiliriz? A) İkna etme C) Bilgilendirme 4.15 Torunlar 06 2 lortalığır du. Kita sözenle t Bu metinde yumurta makinesi ile ilgili medya- nın hangi işlevini yerine getirmediği söylene- bilir? B) Kültür aktarma D) Eğlendirme Bardakl göre diz tirdi. Ko Düzeltm diğini iy rindeki pek çoğu liş yerle den çıka ye başla Bu metir 1. Haya II. Günd lamok sıkı SL III. Çevre samaz IV. Alışka yargılaru A) I ve IV C) II ve II TürkçeMino TÜRKÇE DEFTERİM - 8.

14-15. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. TÜRKÇE YAPRAK TEST Önemli Duyuru TÜRKÇE PARAGRAF KİTABI TÜRKÇE BRANŞ DENEMESİ 14. Bu duyurunun amacı nedir? A) Daha kaliteli eserler basmak B) Yayınevinin eserlerini tanıtmak C) Hatalı basılan kitaplardan oluşan mağduriyeti önlemek D) Tüketicinin ilgisini yayınevine çekmek Şekil - 2 Şekil - 1 Uyarı Tarihi: 1 Mart 2019 Ürün Bilgisi: 8. Sınıf Türkçe Yaprak Test (Şekil 1) Ayrıntılar: Yayınevimizden çıkan 8. Sınıf Yaprak Test adlı ürünümüzün 2. ve 3. baskısında matbaadan kaynaklı eksiklikler tespit edilmiştir. Buna göre her iki baskıda da 32 - 48 sayfalar arası iki kez basılmış ve bu yüzden 49-64 sayfalarda olması gereken bölümler basılmamıştır. Tüketicinin Yapması Gerekenler: Elinizde bahsettiğimiz kitaplar varsa aldığınız bayimize götürerek ürününüzü hatasız basılan ürünlerle değiştirebilirsiniz. Ayrıca yayınevimizin size hediye olarak vereceği şekil 2 de görülen kitaplarımızdan birini ya da tercihe göre diğer ders- lerden çıkardığımız kitaplardan birini bayimizden istemeyi de unutmayın. Değişim Tarihi: Duyuru tarihinden itibaren üç aydır. ARTES 15. Aşağıdakilerden hangisi bu kampanyadan faydalanamaz? A) 1 Mart 2019 tarihinde Türkçe Yaprak Test kitabının 2. baskısını alan B) 1 Temmuz 2019 tarihinde Türkçe Yaprak Test kitabının 3. baskısını alan C) 1 Ocak 2019 tarihinde Türkçe Yaprak Test kitabının 3. baskısını alan D) 1 Kasım 2018 tarihinde Türkçe Yaprak Test kitabının 2. baskısını alan 136 MERTEST TÜRKÇE SORU BANKASI 16.

OTEKS COLORS 4. TEST-61 191 MÖ 10000 - MÖ 8000 Şanlıurfa'da bulunan Göbeklitepe, "T" biçiminde sıralanmış taşlardan oluşmuştur. Dikilitaş üzerinde tilki, yılan, akbaba gibi farklı hayvan ve insan kabartmaları bulunuyor. Bu yapının denen bu büyük taşların aralarına küçük taşlarla duvarlar örülmüş. Bu dikilitaşların çoğunun dünyanın ilk tapınağı olduğu düşünülüyor. MÖ 3000 - MÖ 1520 oluşan yapının geçmişte Güneş tutulması zamanlarının belirlenmesi amacıyla gözlemevi ola- Bugünkü İngiltere sınırlarında bulunan Stonehenge adındaki iç içe geçmiş taş halkalardan rak kullanıldığı sanılıyor. Gözlemcilerin yaz gündönümünde Güneş'in topuk taşı adı verilen taşın üzerinden doğduğunu gözlemledikleri sanılıyor. MÖ 5000-MÖ 4001 Bugünkü Almanya sınırlarında bulunan Goseck, tarih öncesi döneme ait ilk Güneş gözlem- evlerinden biri olarak biliniyor. Üç kapısı olan bu yapı, eş merkezli dört çemberden oluşuyor. Gözlemcilerin kış gündönümünde Güneş'in güneydoğu kapısından doğup güneybatı kapısın- dan battığını gözlemledikleri sanılıyor. A) Aynı dönemde hizmet vermeleri G) Alanlarının ilk yapıları olmaları 1. değerlendirerek anlaşılmasını sa- Bir edebiyat, sanal lan yazı türüne "eleştiri" denir. Buna göre aşağıdakilerden olamaz? sından alınmış Bu metinler ve görsellerden hareketle sözü edilen yapıların ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? B) İç içe geçmiş çemberlerden oluşmaları DAstronomik araştırmalarda kullanılmalan A) Ahmet Haşim'in hayatın- kalması olduğu gibi ese bağlı kalmasıdır. Eser mesele işte bu "öz şiir B) Üç kuşağın duyuş ve- acıklı macerası olar Dönemi nazırlarınd hikâyesini işler. ermesiyle yitirilen günümüz Türkçe C)Direklerarası; b neciler'den ba uzanan Şehza O zamanın ü hep bu alan ne ise bizim DBaizak AL değerleri nin kon kızları c leyen e niteliğ

1. Saç teli, 3 katmandan oluşur: kütikula, korteks ve medulla. En dıştaki kütikula katmanı, birbiri üzerine binmiş yarı saydam pulsu hücrelerden oluşur. Kütiku- korteks katmanını dış etkenlerden korur. Kütikula asitlik oranına farklı tepkiler verir. la, Limon gibi asitlik oranı yüksek maddeler, kütiku- kaybetmelerini ve sertleşmelerini la hücrelerinin su sağlar. Kabartma tozu gibi asitlik oranı düşük mad- delerse şişirir ve yumuşatır. Bunu gözlemlemek için birkaç saç telinizi limonlu suda, birkaçını da içinde kabartma tozu olan suda yıkayın. Limonlu suda yı- kanmış olanların kuruduktan sonra düz ve parlak olduklarını göreceksiniz. aştırma 3. Bu metinlerden hareketle aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılabilir A) Bilimsel bilgi araştırmalara dayalı olarak değişmiştir. B) Bir varsayım kanıtlanarak bilimsel bilgiye dönüşmüştür. C) Bilimsel bilginin doğruluğu gündelik yaşam üzerinden açıklanmıştır. D) Bir varsayımın yanlış olduğu deney sonucunda anlaşılmıştır. S D