Paragraf Soruları

6 BAŞAK (24 Ağustos 23 Eylol) Değişmeyen tek şey, değişimdir. İKİZLER (21 Mayıs-21 Haziran) II Yüreğinin götürdüğü yere git. 3 lyi düşün, iyi olsun. OĞLAK (23 Aralık - 23 Ocak) II Plan yapma, hayal kur. A) 07 Ocak C) 6 Haziran BALIK (20 Şubat - 20 Mart) Yukarıda burçlar ve bu burçlara ait sloganlar verilmiştir. "Her zaman kalbimin sesini dinlerim." diyen Merve'nin doğum tarihi seçeneklerden han- gisi olabilir? B) 12 Mart D) 30 Ağustos Zekal Benim yeteneğime

18. Bizden önceki nesiller tarafından üretilen ya da inşa edilen ve günümüze kadar ulaşan eserlere kültürel miras denir. Kültürel miras iki ana başlıkta incelenir: Gözlemlenebilir yapılar ile elle tutulabilir eserlerin tamami somut miraslardır. Soyut miras ise gelenek ve görenekleri, sözlü edebiyatı ve folkloru ifade eder. Geçmişten günümüze kadar ulaşmış değerler bütününe soyut miraslar denir. Verilenlere göre aşağıdakilerden hangisi soyut mirasa ait bir görseldir? N B)

oynuyor- emekle Bir süre yran- ların ago aha 'in Omeklemeden yararlanılmıştır. Tanımlama yapılmıştır. .Bilgilendirici metinden alınmıştır. Karma Test metinlerden hangisi bu özelliklerin tamamını içermektedir? TEST-43 Aşağıdaki Ağaçlar; meyve verebilen, gövdesi kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitkilerdir. Bu bitkiler dal- lan, gövdeleri, öz suları, yaprakları, tohumları ve çiçekleriyle pek çok farklı hayvan için vazgeçilmez bir besin kaynağıdır. Tavşanlar ağaçların yapraklarıyla ve yere düşen dalların kabuklarıyla beslenirken, ağaçkakanlar ağaçların kabuğunun altında bulunan öz suyuyla beslenir. Sincaplar ağaçların tohumlarını, kangurular yaprak ve meyvelerini, zürafalarsa yapraklarını, dallarını, meyvelerini ve tohumlarını yer. Broidere Zaman zaman hepimiz tadına karşı koyamayacağımız yiyeceklerle karşılaşırız. Örneğin bol çikolatalı bir kek, buz gibi bir dondurma ya da bir kova dolusu patlamış mısır! İtiraf edelim ki pek çoğumuz için bunlara karşı koymak pek güç. Arada sırada böyle kaçamaklar yapsak da bu tarz gıdaları günlük rutinimizin bir parçası hâline getirmek sağlığımızı olumsuz etkiler. Tormiana Streleleve 6 C) Hareket etmek, büyümek, düşünmek kısaca yaşamaya devam edebilmek için bazı maddelere ve enerjiye gereksinim duyarız. Bu maddelerin oluşturulması ve enerji üretilmesi vücudumuzdaki kimyasal tepkimeler sonucunda gerçekleşir. İşte bu kimyasal tepkimelere metabolizma denif. Kulağa çok basitmiş gibi gelse de aslında durum epeyce karışıktır. Çünkü hücrelerimizi sağlıklı ve çalışır durumda tutmak için binlerce tepkime aynı anda gerçekleşir. Babam Türkiye'ye döndükten sonra darülfünunda yani o dönemin henüz üniversiteye dönüşmemiş medresesinde gö- rev almak istemedi. Lise öğretmenliğini tercih etti. İstanbul Erkek Lisesinde öğretmenlik yaparken bir yandan da bazı özel okullarda, örneğin Işık Lisesinde dersler verirdi. İnşaat mühendisliğinden de diploması olduğu hâlde mühendislik mesleğine babam pek iyi gözle bakmazdı.

5. Oğuz Atay'ın "Tutunamayanlar" romanı için söy- lenecek çok şey var ancak eseri anlamak için sadece okumak yetmez, eserin satır aralarına da bakmak gerekir. Böylelikle yazarın dünyasına kendinizi kaptırıp zihninizde yeni pencereler açıl- dığını göreceksiniz. aho Bu parçadaki altı çizili sözle romanın hangi özelliği vurgulanmıştır? A) Akıcılık C) Yoğunluk B) Doğallık D) Sürükleyicilik 8.

15/3 Aşağıdaki cümlelerin başındaki kutucuğa olumluysa "A", olumsuzsa 'B', soru cümlesiyee C yazalım. A Kirli kıyafetlerimi yıkadım A Kutu hiç ağır değil A Öğretmen gelince ayağa kalktı A Güzel şarkı söyledi A Saclarımı tarar misin Derede balıklar yüzüyordu Sef 1. Donem Sial Cantanı aldin mi Nerede olduğunu söyleme Kırtasiyeye gittin mi Bana kibar davranmadı Yemeği beğendin mi Ali vazoyu kırdı thady

8. Gününü gün et, anı yaşa; bugünün tadını çıkar çünkü ömür dediğin üç gündür. Dün geldi, geçti; yarın meçhuldür. O hâlde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür. Böyle düşünen biri aşağıdaki cümlelerden hangisini söylemiş olabilir? A ince giyinmeseydim hasta olmazdım. B) Keşke arkadaşımdan özür dileseydim. C) Nasılsa zamanım var, ödevi yarın yaparım. DBütün gün kuzenlerimle oynamak çok güzel.

510 ● MEB 2018-2019 6. İnsan, yarın ile uğraşırken bugünden tat almayı unutarak geçirir ömrünü. "Bu iş olacak mı, şu sıkıntıdan nasıl kur- tulacağım..." sorularıyla kaygılanarak ve günlük mutluluk olasılıklarını görmezden gelerek yıllarını öğütür. Ömrün sonu bir gün birdenbire çıkar karşısına. O zaman dönüp geriye bakar ve "Demek dünyadaki serüvenim buymuş." diye şaşakalır. Bu yüzden şu sözü çok gerçekçi bulurum: Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Gelecekle ilgili doğru planlar yapmak insanın hayatını kurtarır. arır.X B) Yaşam, biz başka planlar yaparken başımızdan ge- çenlerdir. C) İnsanın yaptığı en büyük hata sadece yaşadığı anı düşünmektir. X D) Hayat, geçmişi düşünmeden geleceği planlayanlar için güzeldir. X

16. Spil Dağı 1969 yılında milli park ilan edil- miştir. Spil Milli Parkı; jeolojik, morfolojik, arkeolojik ve mitolojik özelliklerinin yanı sıra dağcılık sporuna uygun ve önemli bir rekreasyon alanıdır. Mitolojide Kybele, Ni- obe, Tantalos ve Pandereos ile ilgili öykü- lerde adı geçen Spil Dağı'nın eteklerinde Tantal Kalesi kalıntıları, bereket tanrıçası Kybele'nin rölyefi, Niobe Ağlayan Kaya ve Bizans Dönemi'nden kalma Magnesia Ka- lesi'nin kalıntıları yer almaktadırlar. Bu metne göre Spil Dağı'nı gezen biri aşağıdaki ifadelerden hangisini kullanmaz? A İyi ki gelmişim buraya. Yoksa çok uzun bir tarihe tanıklık eden bu kalenin kalıntılarını başka nere- de görebilecektim ki? Buralar çok güzel. Hele hele buradaki çeşme- den içtiğim suyu hiçbir zaman unutmayacağım. Bu kadar berrak ve temiz bir su görmedim. Gaziantep'teki Zeugma Mozaiği'nden sonra bu- radaki rölyef oldukça ilgimi çekti. O zamanlarda böyle bir sanatın olması ne kadar da muhteşem. DKaya şekillerine çok ilgi duyarım ve hikâyelerini öğrenmeye çalışırım ama açık olmalıyım ki bu- radaki hikâye beni oldukça etkiledi. Gerçekten de ağlayan bir nesne görüyor gibiyim. Diğer sayfaya geçiniz.

Brekly & C Renkler ve desenler bir gelenék zincirinde yüz- yıllara ulaşır. Her çizginin dili ayni, anlamı başkadır. Yıldız biçimindeki uğur ve bereket simgeleri, sağlık ve mutluluk tılsımı yılan ve ejder kıvrımları, zence- rekler, cennet çiçekleri, tarak, tırmık, ibrik gibi nazar- liklar... Kısacası Anadolu'nun tüm renkleriyle kilim- lerde yüze güler. 1. Düşüncenin akışına göre bu metnin başına aşa- ğıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Halı ve kilim dokuma çok eski bir gelenektir. B) Her yörenin kendine özgü kilim ve halıları var- dir C) Anadolu kilimlerinde çizgiler sert, renkler hırçın- dır. D) Anadolu kilimlerinde renkler ve desenler gelişi güzel seçilmez.

4. Bu kitap; özel gereksinimi olan insanlara des- tek olmaktan yemek pişirmeye, okyanusların derinliklerine inmekten gezegenlere ulaşmaya kadar insanların hayatlarını kolaylaştırmak ve yaşamlarını güvenli hâle getirmek için tasar- lanmış robotları anlatıyor. Robotların nasıl çalıştığını, algıladığını, hareket ettiğini, dü- şündüğünü, neler yaptığını ve yapabileceğini anlatan bir rehber aynı zamanda. Robotlar, -bugün hayatımızda düne göre daha fazla yer kaplıyor. Teknolojik gelişmeler göz önüne alı- nırsa robotların hayatımızdaki yeri gelecekte artacak gibi gözüküyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Karşılaştırma Örnekleme B) Endişe Tahmin

SINIF 5. Voyager 2 adlı uzay sondası 1989 yılında Neptün'ün yakınından geçti. ● Neptün'ün solgun halkaları, net bir biçimde son kez Voyager 2 tarafından görüntülen- mişti. Bu iki cümlenin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Voyager 2 adlı uzay sondası, 1989 yılında Neptün'ün solgun halkalarının yakınından geçerken bu gezegeni net bir biçimde son kez görüntülemişti. B1989 yılında Neptün'ün yakınından geçen Voyager 2 adlı uzay sondası, gezegenin solgun halkalarını net bir biçimde görüntüle- misti. C) Neptün'ür solgun halkaları, 1989 yılında bu gezegenin yakınından geçen Voyager 2 adlı uzay sondası tarafından net bir biçimde son kez görüntülenmişti. D) Neptün'ün solgun halkalarını net bir biçimde görüntüleyen Voyager 2 adlı uzay sondası, gezegenin yakınından 1989 yılında son kez geçmişti. 8.

Edebiyatla şöyle böyle de olsa ilgilenip Don Kişot'un adını bilmeyen, yel değirmenlerine açılan savaştan haberdar olmayan yoktur. Bu cümlede geçen "şöyle böyle" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? Alacı tatlı The hemen hemen orta derecede D) ucu ucuna

7 1. Okullar demokrasinin kalesidir. II. Demokrasi ancak okul ile varlığını sürdürebilir. III. Demokrasi insanlar için hayati bir önem taşır. IV. İnsanın dünyayı daha iyi tanıyabilmesi okulların var- lığının sürdürülmesine bağlıdır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I ve IV C) II ve III B) I ve II D) II ve IV

B 20. Sandviç tekniği, övgülerin arasına eleştirilerin sıkıştırılmasıdır. Bu sayede kişi, eleştiriden rahatsız ol- maz. Bu teknikte karşıdaki kişinin hoşa giden bir özelliğinden veya işindeki başarısından bahsedillir, sonra asıl sorun paylaşılır. Ardından karşıdaki kişiyi motive eden bir söz söylenir. Böylece kişi, incitil- meden eleştirilmiş olur. Buna göre aşağıdaki konuşmaların hangisinde sandviç tekniği örneklenmiştir? A Roman taslağını bir oturuşta okudum. Son derece sürükleyici bir konuya sahip. Dili de anlaşılır ve akıcı. Karakter derinliği de anlatılan hikâyeye epey uygun. BYMüşterilerle aranın çok iyi olduğunu, onların seninle görüşmekten hoşlandığını fark edebiliyorum. Fakat ürünler hakkında daha detaylı bilgin olsa satış rakamların bu kadar düşük olmazdı. C)Projenin başında düzgün bir plan yapmaman seni zor duruma soktu. Takip eden birkaç hafta içinde insanüstü bir performans gösterdin, çok çalıştın. Maalesef bu çaban, hataları telafi etmeye yetmedi. D)Balkondaki bitkinin sorumluluğunu istemen çok hoş bir davranış. Fakat bitkinin suyunu gündüz değil de akşamüstü verirsen bitki için daha iyi olur. Gereken hassasiyeti göstereceğine eminim.

lâ araç b.) hiç 3. Çocukluk Çocukluk haylazlıklarınızı hatırlar mısınız? Eski ramazan gecelerinde çocukların kâğıttan fener taşı- yanlara musallat oldukları, gözlerine kimi kestirirlerse onun fenerini kapıp kayıplara karışmaktan zevk aldıkları kayıtlara geçmiştir. Bu ekipteki çocuklardan biri gözcü olarak açıkta kalır, diğerleri gizlenirmiş. Gözcü, dalgın birini görünce "Üzüm!" diye bağırıp pusudaki çocukları harekete geçirirmiş. Çocuklar, dalgın kişinin elindeki feneri kapıp sırra kadem basarmış. Eğer adam, fenerini öyle kolayca kaptıracak cinsten birine benzemiyorsa gözcü "Fındık!" diye seslenerek arkadaşlarını uyarırmış. Fener düşmanı bu yumurcakların parolaları size de çocukluğumuzdaki "Elma dersem çık, armut dersem çıkma!" sözünü hatırlatmıyor mu? Tıpkı Ali Baba'nın söylediği "Açıl susam, açıl!" gibi, içinde masallar gizleyen bir söz! Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? ALOlağanüstülüklere yer verilmiştir.estriser BOlay aktarımından yararlanılmıştır. V COkuyucuyla konuşur gibi yazılmıştır. Kalıplaşmış sözlerden yararlanılmıştır. wild BKR-22230803- 8. Sınıf Deneme Sınavı nediğiniz sorular üzerine ra dönebilirsiniz. Diğer sayfaya geçiniz. Denem çözümleri 230803 "C

SİL SOR SINIF 4. Gazeteci: TÜRKÇE - Okuma alışkanlıkları ve okur tipleriyle ilgili devamlı araştırmalar yapılıyor, sizin de bu araştırmaları yakından takip ettiğinizi biliyoruz. --- Yayıncı: - Ülkeden ülkeye veya dönemlere göre rakamlarda bazı farklılıklar yaşansa da roman, tahtını bırakmış değil. Hatta son elli yıldır hem yayımlanan roman sayısında dünya genelinde ciddi bir artış var hem oluşturuyor. Bu ivmenin ülkemizde ve dünyada yakın zamanda değişeceğiyle ilgili en ufak bir belirti de satış rakamlarında. Yayınevlerine gelen dosyaların da büyük bir çoğunluğunu roman taslakları dahi yok. Gazeteci: - Tabii bir de bu araştırmaların yorumlanma ve anlamlandırma kısmı var. Yayıncı: - Bu konuda birkaç şey söylemem mümkün. Roman öncelikle sürükleyici bir olay örgüsü ve devam- lılığıyla öne çıkıyor. Her akşam oturup yeni karakterler, yeni mekânlar hayal etmek zorunda kalmı- yorsunuz. Dizi gibi. Kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Öykü bu bakımdan sinema filmine ben- ziyor. Tek başına bir bütünlük, bir oturuşta başlayıp sona eriyor. Şiir ise bir gelenek. Onun söyleyiş imkânları ve duygu dünyasına seslenişini de okurlar ayrı bir yere oturtuyor zihinlerinde. Bu konuşmada boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Roman, ülkemizde ve dünyada hâlâ en çok okunan tür müdür? Sizce listenin tepesinde yer alan türlerin tercih edilme sebepleri nelerdir? Romanın popülaritesinin hem ülkemizde hem dünyada artmasını neye bağlıyorsunuz? -Siz edebi türlerin görsel sanatlarla ilişkisi hakkında ne söylemek istersiniz? Hem Türkiye'de hem dünyada hakkında en çok konuşulan edebiyatçılar neden romancılardır? • Giderek yaygınlaşan dizi ve film sektörünün, okur sayısına ve niteliğine etkisi var mıdır? Bu araştırmalara göre dünyanın genel eğilimleriyle ülkemizin eğilimleri arasında bir fark var mıdır • Baskın hâle gelen görsel sanatların edebiyat üzerindeki etkisi hakkında ne söylemek istersiniz?