Paragraf Soruları

(1) 1600'lü yılların başında icat edilen teleskobu gök cisimlerini gözleyecek kadar geliştiren kişi ünlü İtalyan bilgini Galileo olmuş. (II) Galileo; teleskop aracılığıyla Ay yüzeyindeki tepeleri ve vadileri, Jüpiter'in uydularını ve Güneş'teki lekeleri keşfetmiş. (III) Uzay ile ilgili araştırmalar tere yen dönemlerde daha da artmış ve birçok bilgi elde edilmiş. (IV) Newton ve ondan sonrakiler teleskobu daha da geliştirmiş ve 20. yüzyıla gelindiğinde artık yalnızca gezegenler değil, derin uzay bile görülebilir hâle gelmiş. Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I C) III AYDIN YAYINLARI B) II 7 Diğer sayfaya geçiniz.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiili gerçekleştiren ile sözü söyleyen aynı kişidir? A) Niçin gerçekleri bizden sürekli gizliyorsun? B) Balkonumda sardunya yetiştirmeyi seviyorum. C) Ayağı merdivene takılınca mı elindeki tepsi yere düştü? D) Bu kadar yavaş olursak biz gidinceye kadar pazarda hiçbir şey kalmayacak. 158 7. Sınıf Türkçe 2631

1. Gittiğim bir yazı atölyesinde özelikle üzerinde durulan, bir konu vardı: sözcük tasarrufu. Aynı hissi daha kısa cümlelerle vermeye çalışmak ve aynı bilgiyi çok da- ha kısa ve vurucu şekilde vermek çok önemli. Anton Çehov der ki: "Vaktim olsaydı daha kısa yazardım." Yeni ek yetme yazarlar, bildikleri bazı şeylerin inanılmaz önemli helhelduğunu ya da yalnızca kendilerinin bildiklerini düşü- endnür ve dönüp dolaşıp aynı şeyleri farklı cümlelerle tekrar tekrar söylerler. Ancak okur, sürekli bilgi veren bir dilden çabuk sıkılır. 1611 Bu metnin ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Tecrübesiz yazarlar, aynı konu üzerinde dönüp durur. B) Anlatılmak istenen, en kısa ve etkili şekilde verilmelidir. C) Yazı atölyelerinin yazarlara pek çok katkısı olur. D) Okurları sıkmamak için öğretici dilden kaçınmak ge- rekir. 3

(1) Yazarların veya şairlerin yazdıkları eserleri nesnel bir bakışla okumaları, değerlendirme- leri beklenir. (II) Ancak bir yazarın kendi eserini değerlendirmesi, yorumlaması kolay iş değildir. (III) Yazar, eserini okurken kendi düşüncelerine yön vermekte zorlanır çünkü. (IV) Yillar geçtikten sonra eserini eline aldığında belki daha nesnel yorumlar dile getirebilir Bu metindeki numaralanmış cümlelerden hangisi kendinden önceki cümlenin gerek çesi durumundadır? A) I. B) II. C) III. D) IV.

6. Yazar hikâyede, roman türünde olduğu gibi kahramanı tüm detayıyla okuyucuya tanıtmaya çabalamaz. Hatta olayların oluş sırasına bile aldırmaksızın konuya istediği yerden başlayıp yine istediği yerde hikâyeye son verebilir. Çünkü hikâye türünde olaylardan yalnızca bir kesit verilmektedir. Kimi hikâye okuyucusu deyim yerindeyse "pat" diye biten hikayeler karşısında şaşkınlığa düşer. Oysa yazar, anlatmak istediği şeyi anlat- mıştır. Sonu, okurun hayal gücüne bırakmıştır. Bu metinde asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Akâye türünün yazara geniş bir özgürlük alanı sunduğu BYazarların okura detay aktarmaktan hoşlanmadığı Beklenmeyen sonla biten hikâyelerin daha cazip bulunduğu D) Hikâye türünün okurun hayal gücünü zenginleştirdiği

Sinif ÇALIŞMA TÜRKÇE KAĞITLARI İsim, Fiil. On ad stege bog lon Etkinlik Aşağıdaki görsellere uygun olan türü işaretleyiniz. isim 4 fill ön ad Şemsiye isim 2022-2023 El arabası isim 4 fiil 4 ön ad fiil on ad pastane wwwww isim fiil ön ad Salıncak isim isim fiil isim isim fiil www.ogretmenevde.com.tr fiil agreimen "kokut Reventar fiil on ad ön ad Güzel ön ad Kale ön ad Havuç 2-Snf-T-15 Hit-10

23. "Benim gazetede bir köşem vardır. Bu köşemde güncel olayları değerlendirir, sıcağı sıcağına okuyucuya anlatırım. Ayrıntıya girip de okuyucumu yormak istemem çünkü yarın da sonraki gün de karşısında olacağı okuyucumun." Bu sözleri söyleyen bir yazar hangi türde metinler yazmaktadır? A)Deneme B)Fıkra C)Makale D)Sohbet 74 Asağıdakilerin hangisinde "deyim" açıklamasıyla

3. 3 ve 4. soruları aşağıda verilenlere göre cevaplayınız. Bir odada dört tane mum usul usul yanıyordu. Dört mum yavaşça yanıyordu ama ortalık o kadar sessizdi ki mumların konuşmaları duyulabiliyordu. Birinci mum "Ben barışım! Ama kimse benim yanmama yardımcı olmuyor. Sanırım yakında söneceğim." dedi. Alevi hızla azaldı ve sonunda ta- mamen söndü. İkinci mum "Ben inancım! Ne yazık ki artık vazgeçilmez değilim. Onun için bundan sonra yanıp durmamın bir anlamı kalmadı." Sözlerini tamamladığında, esen rüzgâr onu da tamamen söndürdü. Sırası geldiğinde üçüncü mum, hüzünlü bir sesle konuştu: "Ben sevgiyim! Ama artık ya- nacak gücüm kalmadı. Insanlar beni unuttu, değerimi hiç anlamıyorlar. En yakınlarını sevmeyi bile unuttular." Sevgi de daha fazla beklemeden sönüp gitti. Ansızın odaya küçük bir çocuk girdi ve üç mumun da yanmadığını gördü. Üzgün ve ağlamaklı bir sesle: "Neden yanmıyorsunuz? Sizin sonsuza kadar yanmanız gerekmiyor muydu?" dedi. Ardından da ağlamaya başladı. O zaman dördüncü mum konuşmaya başladı: "Korkma, ben hâlâ yanıyorum. Ben yandığım sürece öteki mumlar da yeniden yakabiliriz, ben umudum!" Duyduklarıyla sevinen çocuk, gözleri mutlulukla parlayarak, umut mumu- nu aldı ve öteki mumlar birer birer yaktı. ve boylece her birimiz UMUDU INANCI, BARIŞI ve SEVGİYİ sürdürebilelim!! UN Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Insanların birbirlerine olan sevgilerinin azaldığ B) Insanların umutlarını kaybetmedikçe birçok değeri geri kazanabileceği C) Insanların barış, inanç ve sevgi olmadan yaşayamayacağı Dinsanların kimi değerlerin kıymetini bilmediği Tema İPUCU - 2 Mun

A KÇE 6. Kediseverlerin kedilerle zaman geçirebilecek- leri bir kafede sandviçini yiyip meyve suyunu içenler, arkadaşıyla sohbet ederken kucağın- daki kediyi sevebiliyor. Herkes evinde gibi. Ama burası ev değil. Bu tür kafeler, Tayvan ve Japon- ya'da çok yaygın. Yalnızca Japonya'nın baş- kenti Tokyo'da 40'a yakın kedili kafe var. Son yıllarda Avrupa ve ABD'de de kedili kafeler açıl- maya başlandı. Kedili kafelere gidenlerin ço- ğunu kedileri çok seven ama çeşitli nedenler- le evinde kedi besleyemeyenler oluşturuyor. A Bu metinde kedili kafelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Müşterilerinin Kinder olduğuna B Neden tercih edildiklerine Ortamının hasil olduğuna lk nerede açıldığına 7. Çetin'i rahatsız eden şey, tartismado

5. Aşağıda yer alan parçaların hangisinde karşıtlık sanatı vardır? A) Atatürk Köprüsü'nden Haliç'i geçtik. Şehir bayrama, bayraklara, şık giyinmiş kalabalıklara rağmen yorgun ve kederliydi. Bozdoğan Kemeri'nden Fatih'e doğru kıvrıldık. Orada boş bir arsada kurbanlık koyunlar satılıyordu. B) Yeni yeni apartmanların dikildiği bu hüzünlü mekânlar beni her zaman şaşırtırdı. Yıllar önce burada yer alan yeşil ağaçlar, ahşap konak bana çocukluğumu hatırlatırdı. Sokak aralarında oynadığımız zamanlar sanki dün gibiydi. C) Vapurun güvertesine yerleşen baba oğul kalabalığın yerleşmesini beklediler. Her saatin yolcusu farklıydı. İlk vapurun yolculan ge nelde mutsuz uyanan insanlar olurdu. Bu mutsuzlukları yüzlerinden okunuyordu. D) Yolculuk esnasında, uykuma yenik düştüğüm saatlerin sonrasında gözlerimi açtığımda şaşırırdım. Biri ben uyurken arabanın cam- larını mavi ve yeşile boyamış diye düşünürdüm. Sağımda yemyeşil ağaçlar yer alırdi solumda masmavi deniz uzanırdı.

18. "Şu sınav bittikten sonra mutlu olacağım. Okul bitsin gör sen beni nasıl da mutlu olacağım. Keşke bir oyun konsolum ol saydı ne kadar da mutlu olurdum..." Bu tür cümlelerle hayatımız farkında olma- dan geçip gidiyor. Mutluluğu hep gelece- ğe bırakıyoruz. Bugün ise mutlu olmak için bir basamak olarak kalıyor. Amacımı- za ulaştığımızda ise sevincimiz birkaç gün bilemedin birkaç hafta sürüyor. Sonra ye- ni hedefler ve yeni mutluluk ümitleri belir- meye başlıyor. Mutluluk denen duyguyu bir türlü yakalayamıyoruz. Önemi otarr mutluluk hedefleri çizmek değil yaşanan anı mutlu kılabilmektir. Parçada asıl vurgulanmak istenen nedir? A) Mutluluğu kimse yakalayamamıştır. B) Sonuç odaklı mutluluk yerine süreç odaklı mut- luluğu seçmek gerekir. C) insanoğlu mutsuzluğa zamanla alışır. D) Küçük şeyler insanı her zaman mutlu etmeye yetmez. 232566 20. Aş

B) Sadece büyük insanlar, bilim dünyasına katkı sağlayabilir. Bilmediğini bilmek, gerçek bilim insanları- nın özelliğidir. İnsanlar, bazen köklü değişiklikleri kabul etmek istemezler. 14. Aynı arkadaş grubunda yer alan Rabia, Nur- han ve Birge isimli üç kız ile Kayra ve Hasan isimli iki erkek bir mağazada ödeme yapmak için kasada sıraya girmişlerdir. Bu kişilerin sı- radaki konumları ile ilgili bilinenler şunlardır: • Birge sıranın başında ya da sonunda yer almamaktadır. • Nurhan'ın hemen arkasındaki iki kişinin cinsiyeti aynıdır. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Sıranın başındaki kişi Kayra'dır. B) Hasan sıranın sonunda yer almaktadır. Ⓒur C) Nurhan'ın önünde sıra bekleyen iki kişi yardır. D) Rabia'nın önünde sıra bekleyen kişi er- kektir. tanım yayınlan tanm Queyrian

B) III den başlar? COM 9. "Babast din ot 18. Olay yazın geçmişti. O zaman Rusya'nın güneyinde bir çiftlikte oturuyorduk. Çiftliğin çevresinde birkaç fersah ötelere kadar bozkırlar uzayıp gidiyordu. Yakınlarda ne bir orman ne de bir dere vardı. Pek derin olmayan fundalıklarla kaplı sel yatakları, dümdüz bozkırı yeşil yılanlar gibi kesiyordu. Bu sel yataklarının dibinde küçük derecikler sızıyordu. Ötede beride en sarp tepelerde gözyaşı kadar berrak sularıyla kaynaklar görünüyordu. Çiğnenmiş keçi yolları oraya gidiyor, suyun önündeki cıvık çamurda kuşlarla öteki küçük hayvancıkların ayak izleri birbirini kesiyordu. İyi su, insanlar kadar onlara da lazımdı. inci A) Benzetmeden yararlanılmıştır. B) Pekiştirilmiş sözcük kullanılmıştır. C) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. D) Devrik cümlelere yer verilmiştir. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? D)V

tışmaya girm 4. "Kırmızı şapka giyen iki kişiden kısa boy- lu olanı kadındır. Biliyorum, çünkü şap- kasını çıkarırken uzun saçlarını gördüm." Aşağıdakilerden hangisi, yukarıdaki ifadede yer almayan ancak bilindiği varsayılan bir düşüncedir? A) Bütün kadınların saçı uzundur. B) Sadece kadınların saçı uzundur. Kırmızı şapka giyen birisi muhteme- len kadındır. D 5. "Mahkumlar kaçamazlar çünkü hapis- hanenin duvarlarını yıkamazlar. D) Kadınlar kırmızı şapka giyer! Erkekler uzun saçlıdır. Aşağıdakilerden hangisi, yukarıdaki ifadede yer almayan ancak bilindiği varsayılan bir düşüncedir? A) Mahkumlar pencereden atlayabilir. B) Gözcüler tetiktedir Duvarları yıkmak dışında her türlü kaçış mkansızdır Güvenlik çok yüksektir. Mahkumlar çok güçlüdür.

3. Antalya'daki antik Phaselis kenti üzerine bir şey yazmak on yıldır aklımdaydı. Hayvanların Doğası adlı kitapta okuduğum "Yabani arılar, Phaselis'in bütün halkını kentten sürüp çıkardı." cümlesiyle benim takıntım birleşti ve çevremde izlediğim ya- şanmış, yarım kalmış, tam gerçekleşiyor derken rastlantılar sonucu başka şekillere bürünmüş ya- şam öyküleriyle buluştu. Phaselis'le ilgili araştır- ma yapmaya başladım ve elli beşten fazla kitap okudum. Aylarca hem okudum hem de yazmaya devam ettim. Sonunda tarihi gerçeklere çok yakın bir metin çıktı ortaya. Ancak Phaselis Adağı'nın bir masal-roman olduğu asla unutulmamalı. Roman- da aktarılan tarihi bilgilere gerçeğin ta kendisi ola- rak bakılmamalı. Ben romandaki kahramanlarımın birlikte olacakları eski bir kent arıyordum, orasi Phaselis oldu. Bu parçaya göre, yazarın romanı yazarken izle- diği yöntem aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir kentin kuruluşunda ve yıkılışında rol oyna- yan etkenleri ortaya koyma B) Tarihte geçen olayları belgeleyerek aktarma C) Antik Çağ yazarlarının anlatım biçimlerini tak- lit etme D) Eski bir döneme ait araştırmalarını kendi kur- gusuyla birleştirme

13. Şehir, medeniyettir. "Medeniyet" kavramı ile şehir anlamına gelen "medine" sözcüğü arasında bir anlam bağlantısı vardır. Her medeniyet kendi şehrini yapar. Şehir de bağlı olduğu medeniyetin aynası olur. Hatta onun gelişmesine katkıda bulunur. Bu parçada aşıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? AVMedeniyet ve şehir birbirini tamamlayan unsurlardır. BŞehirleşme arttıkça insanlar medeniyetten uzaklaşırlar. C) Medeni insanlar şehirleşme oranlarını artırır. D) Her şehrin gelişimi kendine özgüdür.