Paragraf Soruları

12. Büyük... gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım... gitmek zorundadır. Bu cümleyi en iyi tamamlayacak olan sözcük çifti aşağıdakilerden hangisidir? A hedefleri - ileri sıçrayışı - geri es düşünceleri - yukarı D) buluşları - geleceğe

15. Yüreğimin sesi, özümün nefesidir şiir. Yağmuru beklemeden gökyüzünde beliren gökkuşağıdır. Şiir ayazda terlemek, yazda tir tir titremektir. Var olduğunu önce kendi içinde, sonra toplumda hissettirmektir. Şiir, sevgi kokulu cümlelerle ku- rulan sıcak bir yuvadır. Ölümsüz anılardır. Dost sofrasında bir bardak sudur. Bu parça aşağıdakilerden hangisine karşılık söylenmiştir? AY Şiir okura neler hissettirmelidir? C Şiirlerinizde neler işliyorsunuz? B) Şiirinizin beslenme kaynakları nelerdir? D) Sizce şiir nedir?

1, 2, 3 ve 4. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Manas, hem Kırgızların hem de Türk milletinin tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Dünyanın en uzun destanı özel- liğini taşıyan ve dünya edebiyatının şaheserleri arasına giren Manas Destanı, Kırgız Türklerinin milli destanıdır. Bu büyük eser Türklerin ve Kırgız Türklerinin tarihî devirlerdeki kültürlerinin izlerini taşır. Manas Destani bir milyon dize sayısıyla dünyanın en uzun destanıdır. Manas, üç yüz altmış beş gün boyunca.gece gündüz hiç durmadan anlatılmış ve sonrasında yazıya geçirilmiştir. Destanı anlatanlara da Manas ismi verilmiştir. Manas Destanı konu bakımından 9. yüzyıla kadar gidiyor. Ve destanda Yenisey civarları anlatılıyor. Destan üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar; Manas, oğlu Semetey ve torunu Seytek ile ilgili bölümlerdir.Destanın birinci bölü- münde Çakıp Han'ın bir oğlu olur ve adina Manas ismini verirler. Manas, Çinlilerle girdiği mücadelelerde başarılı olur ve zaferleri dilden dile söylenir. Manas, Timur ile girdiği bir savaşta vezir tarafından bir tuzak kurularak öldürülür. Manas'ın sadık atı, av kuşu ve köpeği Tanrı'ya yalvararak Manas'ı geri isterler. Manas dirilir ve savaşa devam eder. Diğer iki bölümde ise Manas'ın ölümü ve oğullarının maceraları anlatılmaktadır. Manas Destanı, muhtevasi itibariyla göçebe ve savaşçı Kırgız Türklerinin hayatını bütün ayrıntısı ile yansıtır. Kırgız Türklerinin mitolojileri, en eski dinî telakkileri, evlenme ve düğün adetleri, eğlenceleri, sevinçleri, üzüntüleri, tabiat ve düşmanları ile mücadeleleri, cenaze merasimleri, şölenleri bu destanda ana hatları ile kendisine yer bulmuştur. Manas Destanı'nın ilk parçasından bugüne kadar eski geleneksel motiflerin bütün varyantlarında aynı şekilde ele alındığı çeşitli araştırmalar ve incelemeler neticesinde görülmektedir. Kırgız Türklerinin çeşitli dönemlerdeki duygu- - larını, düşüncelerini, ızdıraplarını, sevinçlerini yansıtan Manas Destanı'na, her dönemde yeni unsurlar eklenerek zenginleştirilip geliştirilmiştir. Destan, en eski devirlerden günümüze kadar meydana gelen hadiselerin hiçbirini dışa- rida bırakmamış, her devirde cereyan eden önemli hadiseleri bünyesine dâhil etmiştir. (1) Manas Destanı'nda muhtelif kültür tabakaları görülmektedir; bunun sebebi, Manas Destani'nin çok eski devirler- den beri Kırgızlarla beraber hayatını sürdürmüş olmasıdır. (II) Bundan dolayıdır ki tabakalaşma bakımından diğer millî destan ve hikâyelerimizden daha karışıktır. (III) 8. asırda yüksek bir kültüre malik olan Kırgız Türkleri, 9. asırda göçebe ordular hâlinde görülmüşlerdir. (IV) Aynı devirde çeşitli yabancı kültürlerin tesiri altına da girmişlerdir. Bir taraftan Çin, Hint, Tibet kültürleri; diğer taraftan İran-İslam kültürü, son asırlarda ise Avrupa-Rus kültürü. Manas Destanı'nda bu kültürlerin tesirleri görülmektedir. 4. Metindeki numaralanmış cümlelerin han- gisinden sonra "Çünkü bu destanı meydana getiren Kırgız Türklerinin hayat tarzları da nor- mal seyrini takip etmemiş, bir devirde ziraat ve şehir hayatına geçerken daha sonra göçebe ve avcılık hayatına gerilemişlerdir." cümlesi getirilirse paragrafın akışında bir bozulma olmaz? A) B) II. C) III. ankarayayincilik.com.tr DXIV. 125

8. Mikrofajlar, damarlardan çıkarak virüsle- rin bulunduğu bölgeye gider. Ardından da onları parçalarlar. Virüsler, hücre içinde çoğalırken hücre- den bazı maddeler salınır. V.Virüsleri sararak içlerine alırlar. V. Bu maddeler, hücrelerin yakınındaki da- marlarda mikrofaj adı verilen akyuvarları harekete geçirir. / Numaralanmış cümleler anlamlı bir metin oluşturacak şekilde sıralandığında sondan dördüncü cümle aşağıdakilerden hangisi olur? 2.3.40 A) I. B) II. C) IV. 7. SINIF TÜRKÇE GÜÇLENDİREN SORU BANKASI D)

8. Neden sonra nehir yatağında, Kurt ininde, kuzu otlağında, Dünya dirlik düzenlik çağında, Düşle gerçek el ele verecek. Dizeler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Benzetmeye yer verilmiştir. B) Deyim kullanılmıştır. C) Kişileştirme sanatı yapılmıştır. Tezat sanatından yararlanılmıştır.

Verilen kavramlar, Asrın'ın cevapları ve puanlar tab- loda verildiği gibidir. Buna göre Asrın sınavda bu bölümden kaç pu- an almıştır? A) 25 B) 20 C) 15 ♡ 5. I. Saçlarından bir tel kopar ve Gönül nazlı bir şey ister II. Seni ben değil, gözlerim seçti Şimdi ben değil, onlar ağlasın III. Açma pencereni, perdeleri çek Monna Rosa, seni görmemeliyim IV. Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar Üzülme dostum, üzülme bu kadar B) III. D) 10 Numaralanmış dizelerin hangisinde koşul anla- mi vardır? A) IV. C) II. bu gezegende hayat var... D) I.

9. 8. Bu görselde kullanılan noktalama işaretleri ile ilgili aşağıdaki değerlendirmelerden hangisl yanlıştır? A) Kısa çizgi, cümle içinde ara sözü ayırmak için ara sözün başında ve sonunda kullanılmıştır. B Nokta, birden fazla görevde kullanılmıştır. Soru işareti, soru bildiren ancak soru eki veya sözü içermeyen cümlenin sonunda kullanılmıştır. D) Virgül, birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasında kullanılmıştır. İşleyen Zeka Yayınları İnternet; birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağı ve insanların her geçen gün artan "üretilen bilgiyi saklama, paylaşma ve ona kolayca ulaş- ma" istekleri sonrasında ortaya çıkmış mükemmel bir teknolojidir. Bu cümleyle ilgili aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi yanlıştır? A) "İnternet nedir?" sorusuna cevap verdiği için bir tanım cümlesidir. B Bir metnin giriş cümlesi olmaya elverişli bir cümledir. C) Bir durumun gerçekleşmesi koşula bağlanmıştır. DOznel ifadeler içermektedir. Işleyen Zeka Yayınları 60 yıllık meslek hayatı olan ünlü ressam, bir lokantaya girer. Gerçi cebinde parası yoktur ama aldırmaz. portresine karşılık yemek yemek istediğini söyler. Güzelce karnını doyurur. Sonra gelir, resme bakar, beğenir.

1. PARAGRAF VE ANLAM SORU BANKASI Kök genellikle toprağın altında kalan ve bitkiyi toprağa bağlayan kısımdır. Kök, bitkinin beslenmesi için gerekli su ve suda çözünmüş madensel tuzları topraktan emerek alır. Kök, ana kök, yan kökler ve emici tüyler olmak üzere 3 kısım- dan oluşur: Ana kök, her bitkide bir tane bulunur. Bitkinin toprağa sıkıca bağlanmasını sağlar. Yan kökler, ana kökten yanlara doğru uzanan çok sayıdaki köklerdir. Bitkinin topraktan çıkmasını önler. Yan kökler suyun olduğu yöne doğru ilerleyerek bitkinin suyu almasına yardımcı olur. Emici tüyleri yan köklerin uç kısımlarındaki tüysü yapılardır. Topraktan su ve madensel tuzları emer. Ayrıca salgıladıkları asitli maddelerle kökün önüne gelen taş, kaya gibi sert engelleri par- çalayarak eritir. Kök; yapı ve görevlerine göre kazık kök, saçak kök ve depo kök olmak üzere 3 çeşittir. Kazık kök; ana kök iyi gelişmiş, kalınlaşmış ve toprağın içine doğru uzanmıştır. Yan kökler ise ana köke bağlı ve fazla gelişmemiştir. Saçak kök, ana kök fazla gelişmemiş ve yan köklerle aynı kalınlıktadır. Gövdenin kökle birleştiği yerden hemen hemen aynı uzunlukta çok sayıda yan kökler çıkmıştır. Depo kök, ana kök aşırı gelişerek yedek besin depo edebilecek duruma gelmiştir. Yan kökler, ana kökten çıkmış ve oldukça ince görünümdedir. Aşağıdakilerden hangisi bu metinde sözü edilen kök çeşitlerinden "kazık kök" tipine örnektir? B) A) >>>>>>>>> TEST - 8

22 17. UNESCO, yeryüzünde konuşulmakta olan 6.700 dilin yarısının bu yüzyılın sonundan önce yok olma tehli- kesi ile karşı karşıya bulunduğunu belirtti. 11 Aşağıdakilerden hangisi bu cümleden kesin olarak çıkarılacak bir yargıdır? A) Dünyada şu anda konuşulmaya devam eden 6.700 dil vardır B) 6.700 dilin yarısı gelecek yüzyılda var olmayacaktır. C) Dünyada şimdiye kadar kullanılan dil sayısı 6.700'dir. D) UNESCO, dünya dillerini korumak için çalışmalar yapmaktadır. f

7. İnsanları birbirinden benzersiz kılan özellikler nelerdir? Aşağıdaki parçalardan hangisi bu soruya verilmiş yanıtlardan biri olamaz? A) Parmak uçlarımızdaki cilt dokusunun nemi ve yağı, dokunduğumuz cisimlerde bir iz oluşturur. Bu parmak izi- bizimkiyle aynı parmak izine sahip başka bir kişi olması neredeyse imkânsız. İkiz kardeşlerin parmak izleri de mizdir. Şimdiye kadar yapılan tüm araştırmalarda aynı parmak izine sahip olan iki kişiye rastlanmamış. Yani birbiriyle aynı olmaz. B) Bir insanın kan, deri, tükürük gibi vücudun herhangi bir yerinden elde edilen örneklerdeki hücrelerin DNA'sı her zaman aynıdır. İlginç olan şu ki tüm insanların DNA yapısının neredeyse yüzde 99'u birbiriyle aynıyken farklı olan yalnızca yüzde 1'lik kısım bizi eşsiz kılar C) Gözümüzdeki renkli bölüm olan iristeki renk geçişleri, benekler ve çizgilerle oluşan desen her insanda tama- men farklıdır. Tek yumurta ikizlerinin irisleri de birbirinden farklıdır. Hatta iki gözümüzün irisinin desenleri bile aynı olmaz. İrislerimiz anne karnındayken oluşur ve yaşamımız boyunca asla değişmez. D) İnsan beynindeki limbik sistem, beynin içindeki birkaç farklı bölgeyi kapsar. Bilim insanları limbik sistemi oluş turan ana bölgeleri talamus, hipotalamus, hipokampüs, ve amigdala olarak sıralar. Bunların ve bunlarla bağ- Tantılı diğer bölgelerin oluşturduğu limbik sistem, içgüdülerimizden, olaylar karşısındaki tepkilerimizden, duy- gularımızdan ve bir şeyleri hatırlayabilmemizden sorumludur. 8. SINIF PARAGRAF

16. Güneş tutulması, Ay'ın yörünge hareketi sırasında Dünya ile Güneş arasına girmesi ve dolayısıyla Ay'ın Güneş'i kısmen ya da tümüyle örtmesi sonucunda gözlemlenen doğa olayıdır. Tutulmanın olması için Ay'ın yeni ay evresinde olması ve Dünya'ya göre Güneş ile kavuşum hâlinde olması yani yö- rünge düzleminin Dünya'nın Güneş çevre- sindeki yörünge düzlemi ile çakışması ge- rekir. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? A) Bir kavramın tanımı yapılmıştır. BY Bilgilendirici nitelik taşımaktadır. Öznel yargı bulunmamaktadır. D) Olay örgüsüne dayanmaktadır. 19

2. "Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor, ayrılıkları nasıl anlatıyor..." En büyük eseri olan Mesnevi'ye ayrılıktan bahsederek başlamıştır Mevlana. Yurdundan koparılıp uzaklarda hasret çekmekte olan bir neyin hikâyesiyle başlamıştır. İnsana ne kadar da çok benzediğine dikkat çekmiştir. İkisi de yur- dundan ayrı düşmenin derdiyle inleyip durmaktadır. Kavuşmayı beklemektedir. Kavuştuğum gün, düğün günümdür demektedir. Kavuştuğum gün Şeb-i Arus'tur(düğün gecesi). Yukarıdaki metinde verilen seçeneklerin hangisinden bahsedilmemiştir? A) Mevlana'nın Mesnevi adlı eseri vardır. Mevlana eserlerinde aynılıktan, yurdundan uzaklarda hasret çekmekten bahsetmiştir. Mevlana insan ile ney'in ortak özelliklerinden bahsetmiştir. D) Mevlana kavuşmayı Şeb-i Arus'a (düğün gecesi) benzetmiştir.

Helenistik Dönem'de, MÖ. 333'ten MÖ. 26'ya kadar başkent olarak kullanan Pontus Krallarına ait olan Kral Kaya Mezarları, Harşena Dağı'nın güney etek- lerine, kalker kayalara oyularak yapılmıştır. Hatuniye Mahallesi'nin dar sokaklarından ve tren yolunu geçe- rek çıkılan mezarların arasında, kayaya oyulmuş yol- lar ve merdivenler bulunmaktadır. Yeşilırmak Vadisi boyunca, irili ufaklı 21 mezar olduğu bilinmekle birlikte bunlardan sadece birkaç tanesi günümüze gelebil- miştir. Kaya Mezarlarının içlerinden çok, arkalarına oyulmuş geçitler dikkat çekicidir. Bu bölgedeki büyük mezarlardan birinin yanında, nehre kadar uzandığına inanılan bir tünelin başlangıcı bulunmaktadır. Kalker kayalara oyularak yapılan bu mezarlar yapı ve büyük- lükleri itibarıyla kente hâkim bir noktadadır. Bu metinde anlatılanları karşılayan görsel aşağı- dakilerden hangisidir? A) C) B) D

FASİKÜLLÜ HAFTALIK KAZANIM DENEMESİ 5 14. Aşağıdaki metinlerden hangisinin konusu diğerlerinden farklıdır? A) Çürükler, çürüyen mine ve diş kökünün dışarı çıkması ile oluşan dişlerinizdeki ağrılı bölgelerdir Çürükler, dişte belirgin bir hasar olana kadar herhangi bir belirti vermeyebilir. Bu nedenle düzen aralıklarla diş hekiminizi ziyaret etmelisiniz. 15. SIKLET B) İlk diş fırçaları, günümüzdekinden çok daha farklı formlardaydı ve doğal malzemelerden üretiliyor. du. Özellikle lifli ağaçların ince dallarından yapılan temizleme çubukları, kuş tüyleri ve hayvanların kemikleri ilk diş fırçaları olarak tarihteki yerini aldı. C) Dişlerimiz neden çürür? Çünkü ağız ve diş sağlığına yeterince özen göstermiyoruz. Ağız ve dişle- rin bakımını düzenli olarak yapmazsak ağızdaki bakterilerin sayısı artacak, bakteriler diş yüzeyine yapışacak ve diş üzerinde delikler oluşacaktır. D) Diş sağlığı açısından zararlı olabilecek besinlerin başında şekerli gıdalar, asitli gıdalar, dişlere yapışma özelliği olan besinler, sigara tüketimi gibi faktörler diş ve diş eti sağlığını olumsuz etkile mektedir. Buna göre SIKLET 16. Aşağıdakilerin BARDAK KART OYUNU Her oyuncu beş renkten oluşan bir bardak seti alır ve önüne dizer. Sonra oyun kartları karıştırılarak oyun alanına konulur. Oyuncular, çekilen kar tın üstündeki görselin renklerine göre bardakları örnekteki gibi doğru şe- kilde üst üste dizmeye çalışırlar. 17. Öfke Öfke Sal Ak Tam 17 mesiyle Bir der etken, Böcek önem Aşağ

CEYLAN Otomobildeyiz. Ceylanın, ceylanların ardındayız. Ceylan can derdinde, yaşama derdinde... Biz ise onu yakalamak, yormak, sonra özgürlüğünü çalmak derdindeyiz! Ceylan bacağına güveniyor, biz otomobilin gücüne, tekerlerin dakikada bilmem kaç kez dönüşüne... Ceylanlar ses gibi gidiyor, bir tanesini yola koyabildik. Gittikçe yaklaşıyoruz. Heyecandan, kıvanç- tan iyice coştum. Başımı pencereden çıkardım, rüzgâr şapkamı alıp savuştu. Ya şapkadan ya cey- landan geçmeli. "Mal canın yongasıdır." derler ya, doğruymuş! Geri geri gittik, yongaya kavuştuk; ceylan da özgürlüğüne... İbre yine seksenleri, doksanları boyladı! Yeni bir sürüyü çil yavrusu gibi dağıttık. İki tanesini kattık önümüze. Bunlar eş olsa gerek. Ayrılmıyorlar. Ayakları ayaklarına denk, hızla, zevkle, batan güne doğru gidiyorlar. Gün akşama devrildi. Dağlar kayalık, dağlar kızarık, dağlar gömgök... Eşler ayrıldılar. Birisi solladı, kayalara vurdu kendini. Bilmiyorum, ya biz hızlandık ya ceylan... Aramız açıldı, tekrar kapandı. Delice bir izleme baş- ladı ovada. Gittik de gittik. Gaz kesildi, ceylan kesildi. Hızlar kesildi. Heyecan gırtlağa geldi dayandı. Gözüm güneşe ilişti, ta uzaklarda kızıllık içinde sönüyor. Acı bir frenle kafalarımızı cama vurduk. Ceylan birden tökezledi; toz kalktı yerden, tekrar doğruldu, yeniden tökezledi. Çabaladı kalkmaya, kalkar gibi oldu. Eskisi gibi delice kaçmasını istiyorum nedense... Kaçamadı, sağa sola yalpaladı, yıkıldı. İnip koştum yanına. Inliyordu, debeleniyordu hafiften. Sonra o da durdu. Kaldırmak istediğim başı, "deli diken" otunun üstüne düşüverdi! Mühür gibi bir çift kapkara göze günün alevi düşmüş, cam cam parlıyordu. Karın, karın değil, bir körük! Kalkıp kalkıp iniyor. Gözlerinden gözlerimi ayıramadım. Başını avucumun içine aldım, inledi; içim dağlandı... Kara gözler, o canım kapkara gözler usuldan usula buğulandı, nemlendi, sonra biriken yaşlar yuvarlanıp avucuma düştü. Bilmiyorum, acunda bundan güzel göz var mı? Neler demiyor bu gözler? Utanmasam gözünün yaşına gözümün yaşı karışacak! Ar- kadaşım zaferinden kıvançlı, sigarasını yaktı, boş paket "tak" edip yere düştü. Ceylanın gözleri bir çabayla pakete kaydı, sonra yine gözüme çakıldı kaldı! Bir damla yaş daha yuvarlandı sürmeli gözlerden. Körük gövdede hareket azaldı, durdu... Gözler yine parlak, yine ıslak... Koyu kirpikler yavaş yavaş kavuştu, avucumdaki baş ağırlaştı... Yaşa- ması için her şey çaresizdi artık. Ceylan gitti... Gece bastırdı. Düşümde bir ceylan gördüm. Elimden ot yedi. Yeşil yeşil, üstü nemli ot... Yine gözünü gözüme dikti: -Eşim, dedi, nerede? Dün sizinle beraberdi. Gerisini hatırlamıyorum. Bir daha mı? Tövbeler tövbesi ceylan avına, lanet olsun! 1. Yazar ve arkadaşı, izledikleri ilk ceylanı kovalamaktan neden vazgeçmişlerdir? 2. Ceylan, yaşama isteğini hangi davranışıyla belli etmiştir? 3. Yaşamını yitirirken ceylanda hangi belirtiler oluşmuştur? Fikret OTYAM

Jerin t 4. Merve, Uygar, Tuğba, Elif ve Başar, pazar, pazartesi ve salı günlerinden birinde yüzme kursuna gitmektedir. Be lirtilen günlerde sabah 09.00-11.00 ve öğleden sonra 13.00-15.00 olmak üzere kurs programı vardır. Bu kişile- rin kursa ne zaman gittikleri ile ilgili bilinenler şunlardır: • Uygar, kursa hafta sonu sabah saatlerinde gitmekte- dir. Merve ve Tuğba, kursa aynı gün gitmektedir. Elif ve Başar, kursa farklı günlerde ve sabah saatinde gitmekte ve gruptan kimseyle karşılaşmamaktadır. Tuğba, Merve ve Uygar'la kursta karşılaşmaktadır. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi doğru de- ğildir? ● A) Tuğba, kursa hafta sonu öğle saatlerinde gitmektedir. B) Merve, kursa hafta içi gitmemektedir. C) Elif ve Başar, kurs için hafta içini tercih etmektedirler. D) Başar ve Tuğba, yüzme kursunda hiç karşılaşmamış- lardır. Fide