Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Soruları

1. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nda birçok yenilik ya-
pılmıştır. Bu yenilikler, sadece edebî alanla sınırlı kalma-
mıştır. 1 Kasım 1928'de Latin alfabesinin kabul edilmesi
ve 1931'de kurulan Türk Tarih Kurumu, 1932'de kurulan
Türk Dil Kurumu bu yeniliklerin başında gelir. Ayrıca Hal-
kevlerinin açılması, kültür hayatının çehresini değiştirmiş
ve edebî ürünler de buna göre değişime uğramıştır. Dilde
sadeleşme hareketi, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiya-
tı'na iyice yerleşmiş; böylece yıllardır süregelen dil tar-
tışmaları bilimsel bir sonuca bağlanmıştır. Hatta Türk dili
bugünkü hâlini almıştır. Millî Edebiyat'la başlayan edebî
anlamda Anadolu'ya yönelme düşüncesi, bu dönemde
yaygın olarak sürdürülmüştür. 1940 yılında ise kurulan
Köy Enstitüieri, sonraki dönemde Anadolu'nun birçok ye-
rinden şair ve yazarların çıkmasını sağlamıştır.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) 1940 yılından sonra ülke genelinden sanatçılar çık-
maya başlamıştır.
B) Dilde sadeleşme hareketi Cumhuriyet Dönemi Türk
Edebiyatı'nda başlamıştır.
C) Dil tartışmaları Cumhuriyet'in ilk yıllarında sonuca
bağlanmıştır.
D) Farklı yıllarda birçok kurumun açılışına imza atılmış-
tır.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nda birçok yenilik ya- pılmıştır. Bu yenilikler, sadece edebî alanla sınırlı kalma- mıştır. 1 Kasım 1928'de Latin alfabesinin kabul edilmesi ve 1931'de kurulan Türk Tarih Kurumu, 1932'de kurulan Türk Dil Kurumu bu yeniliklerin başında gelir. Ayrıca Hal- kevlerinin açılması, kültür hayatının çehresini değiştirmiş ve edebî ürünler de buna göre değişime uğramıştır. Dilde sadeleşme hareketi, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiya- tı'na iyice yerleşmiş; böylece yıllardır süregelen dil tar- tışmaları bilimsel bir sonuca bağlanmıştır. Hatta Türk dili bugünkü hâlini almıştır. Millî Edebiyat'la başlayan edebî anlamda Anadolu'ya yönelme düşüncesi, bu dönemde yaygın olarak sürdürülmüştür. 1940 yılında ise kurulan Köy Enstitüieri, sonraki dönemde Anadolu'nun birçok ye- rinden şair ve yazarların çıkmasını sağlamıştır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) 1940 yılından sonra ülke genelinden sanatçılar çık- maya başlamıştır. B) Dilde sadeleşme hareketi Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nda başlamıştır. C) Dil tartışmaları Cumhuriyet'in ilk yıllarında sonuca bağlanmıştır. D) Farklı yıllarda birçok kurumun açılışına imza atılmış- tır.
4.
Selamlaşma, insanların birbirleri için barış ve
esenlik dilemesidir. Selamlaşmak, toplumsal
olarak sosyal yardımlaşma ve dayanışma orta-
mının oluşmasını sağlar. Selamlaşma; toplum-
sal birlik ve beraberliğin oluşmasında, barış ve
huzur ortamının sağlanmasında, duygu ve dü-
şünce birliğinin oluşmasında, manevi duygula-
rin toplumda yerleşik hâle gelmesinde etkilidir.
Bu metinde selamlaşmanın hangi işlevi üze-
rinde durulmamıştır?
A) Sosyal yardımlaşmayı sağlaması
B) Birlik ve beraberliğin oluşmasında etkili ol-
ması
C) Toplumların gelişmişlik seviyesini yükselt-
mesi
D) Toplumsal barışın ve huzurun oluşmasını
sağlaması
Ortaokul Türkçe
Paragraf
4. Selamlaşma, insanların birbirleri için barış ve esenlik dilemesidir. Selamlaşmak, toplumsal olarak sosyal yardımlaşma ve dayanışma orta- mının oluşmasını sağlar. Selamlaşma; toplum- sal birlik ve beraberliğin oluşmasında, barış ve huzur ortamının sağlanmasında, duygu ve dü- şünce birliğinin oluşmasında, manevi duygula- rin toplumda yerleşik hâle gelmesinde etkilidir. Bu metinde selamlaşmanın hangi işlevi üze- rinde durulmamıştır? A) Sosyal yardımlaşmayı sağlaması B) Birlik ve beraberliğin oluşmasında etkili ol- ması C) Toplumların gelişmişlik seviyesini yükselt- mesi D) Toplumsal barışın ve huzurun oluşmasını sağlaması
ba
Instagram'ın önemsiz gibi görünen #hashtag özelliği
sanat eserlerini paylaşırken kullanıldığında etkinliği
artıran önemli özelliklerden. Hashtag'ler aracılığıyla
ilgili platformdaki tüm bilgilerin tek bir çatı altında
toplanabilmesi ise sanat alıcısının işini apay
kolaylaştırıyof. Instagram'ın bu önemil pazarlama
taktiği sayesinde plyasa araştırmasını Instagram.
üzerinden yapan koleksiyoner, hashtag ile sanatçının
ismini yazarak kolayca hangi, küratörün, galerinin
veya koleksiyonerlerin o sanatçıyla ilgilendiğini
görebiliyor. Hatta bazı koleksiyonerlerin almayı
düşündükleri iki işi önce Instagram'da paylaşıp
hangisinin daha çok "like" aldığına göre karar
verdiklerine dair dedikodular dahi dönüyor.
Bu paragrafta anlatılmak istene asıl düşünce
aşağıdakilerin hangisidir?
A) Sosyal medya hayatı kolaylaştırmayı
amaçlamaktadır.
B) Instagram üzerinden yapılan alışverişlerde
dikkatli olmak gerekir.
C) Tüm koleksiyonerler için sosyal medya oldukça
önemli yer tutmaktadır.
a) Doğru amaçlar için kullanıldığı zaman
Thstagram'ın yararlı olduğu inkar edilemez.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
ba Instagram'ın önemsiz gibi görünen #hashtag özelliği sanat eserlerini paylaşırken kullanıldığında etkinliği artıran önemli özelliklerden. Hashtag'ler aracılığıyla ilgili platformdaki tüm bilgilerin tek bir çatı altında toplanabilmesi ise sanat alıcısının işini apay kolaylaştırıyof. Instagram'ın bu önemil pazarlama taktiği sayesinde plyasa araştırmasını Instagram. üzerinden yapan koleksiyoner, hashtag ile sanatçının ismini yazarak kolayca hangi, küratörün, galerinin veya koleksiyonerlerin o sanatçıyla ilgilendiğini görebiliyor. Hatta bazı koleksiyonerlerin almayı düşündükleri iki işi önce Instagram'da paylaşıp hangisinin daha çok "like" aldığına göre karar verdiklerine dair dedikodular dahi dönüyor. Bu paragrafta anlatılmak istene asıl düşünce aşağıdakilerin hangisidir? A) Sosyal medya hayatı kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. B) Instagram üzerinden yapılan alışverişlerde dikkatli olmak gerekir. C) Tüm koleksiyonerler için sosyal medya oldukça önemli yer tutmaktadır. a) Doğru amaçlar için kullanıldığı zaman Thstagram'ın yararlı olduğu inkar edilemez.
irlerin ana duygularını yazınız.
ne.
B
Değirmen misali döner başım,
Sevda değil bu bir hışım,
Gel gör beni darmadağın,
Tel tel çözülüp kalmışım,
Yâr yâr...
Canımın çekirdeğinde diken,
Gözümün bebeğinde sitem var.
Bedri Rahmi EYUBOG
Ana Duygu
D
Yeter ki gelmesin ecel,
Dağ devrilmesin,
Beklerim ben,
istasyonların,
Kaz-
1. Ülkem
yöres
çay.
zam
yaş
ne
va
B
d
Ortaokul Türkçe
Paragraf
irlerin ana duygularını yazınız. ne. B Değirmen misali döner başım, Sevda değil bu bir hışım, Gel gör beni darmadağın, Tel tel çözülüp kalmışım, Yâr yâr... Canımın çekirdeğinde diken, Gözümün bebeğinde sitem var. Bedri Rahmi EYUBOG Ana Duygu D Yeter ki gelmesin ecel, Dağ devrilmesin, Beklerim ben, istasyonların, Kaz- 1. Ülkem yöres çay. zam yaş ne va B d
6. Geleneksel Türk tiyatrosu bünyesinde binbir
çeş
ge
Hodandıran, incelenmesi için ciddi bir uzmanlık g
tiren, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğ
alandır. Mesela meddahlık geleneği herkese h
eden bir gelenektir. Güldürmenin yanında bilgi a
rımı da yapılan herkesin izlemesi gereken bir tiya
türüdür. Karagöz yüzyıllardır oynatılan ve edebiya
mızdaki tek gölge oyunudur. Orta oyunu ise doğaç
ma oynanan ve daha çok meydanlarda sahneler
oyun türüdür. Köy seyirlik oyunları ise orta oyunun
köylerdeki versiyonu diyebiliriz. İşte tüm bunlar g
leneksel tiyatromuzun kendi içerisindeki zenginlik
ridir. Bu zenginliklere gereken değer verilirse T
tiyatrosu da layık olduğu yere gelecektir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değin
memistir?
Meddahlık geleneğinin bilgi aktarımı dışına ç
madığına
B) Karagöz'ün edebiyatımızdaki tek gölge oyunu
duğuna
C) Köy seyirlik oyunlarının başka bir oyunun köyd
versiyonu olduğuna
D) Türk tiyatrosunun hak ettiği yerlere geleceğine
E) Orta oyunu için metne bağlılık olmayıp, doğa
ma olduğuna
98
2. Film kolek
Bu bir yıl
film yoktu
Filmleri y
ğunda ön
bakıyordu
ması hay
yoncuları
sırrı ise k
Film izler
değildi. C
yordu. Se
miyordu.
başarılı c
başarı da
o işi sevr
Bu parç
memişti
A Film
nede
B) Kolel
2) Film
D) Filme
edild
Zevk
Ortaokul Türkçe
Paragraf
6. Geleneksel Türk tiyatrosu bünyesinde binbir çeş ge Hodandıran, incelenmesi için ciddi bir uzmanlık g tiren, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğ alandır. Mesela meddahlık geleneği herkese h eden bir gelenektir. Güldürmenin yanında bilgi a rımı da yapılan herkesin izlemesi gereken bir tiya türüdür. Karagöz yüzyıllardır oynatılan ve edebiya mızdaki tek gölge oyunudur. Orta oyunu ise doğaç ma oynanan ve daha çok meydanlarda sahneler oyun türüdür. Köy seyirlik oyunları ise orta oyunun köylerdeki versiyonu diyebiliriz. İşte tüm bunlar g leneksel tiyatromuzun kendi içerisindeki zenginlik ridir. Bu zenginliklere gereken değer verilirse T tiyatrosu da layık olduğu yere gelecektir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değin memistir? Meddahlık geleneğinin bilgi aktarımı dışına ç madığına B) Karagöz'ün edebiyatımızdaki tek gölge oyunu duğuna C) Köy seyirlik oyunlarının başka bir oyunun köyd versiyonu olduğuna D) Türk tiyatrosunun hak ettiği yerlere geleceğine E) Orta oyunu için metne bağlılık olmayıp, doğa ma olduğuna 98 2. Film kolek Bu bir yıl film yoktu Filmleri y ğunda ön bakıyordu ması hay yoncuları sırrı ise k Film izler değildi. C yordu. Se miyordu. başarılı c başarı da o işi sevr Bu parç memişti A Film nede B) Kolel 2) Film D) Filme edild Zevk
8. Eskiden şairler kitapları satılmadığı ya da az satıl
dığında bugün olduğu kadar alınmıyor, yayınevleri
de bunu bugün olduğu kadar şairin başına kakmi
yordu. Şiir, doğası gereği küçük yayınevlerinde
ve daha az renkli olduğu için az satılan dergilerde
hayat buluyordu. Şairler daha mutluydu eskiden
hatta birdenbire çok satılmaya başlayanlar kendi-
lerine kuşkuyla bakıyorlardı. Has şiirden, iyi şiirden
uzak düştükleri, popüler şeyler yazmaya başladık-
ları kaygısına kapılıyorlardı. Bugün öyle değil; ne
kadar satarsan o kadar değerlisin. Şiirin doğasına
aykırı olsa da bu böyle.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
A) Kitap satış rakamlarının günümüzde bir başarı
ölçütü sayıldığına
B) Şiirin küçük yayınevlerinde ve az satılan dergiler.
de yer almasının şiirin yapısıyla ilgili olduğuna
C) Yayınevlerinin şiir kitaplarının az ya da çok
tılmasını eskisinden farklı değerlendirdiğine
sa-
D) Eski şairlerin daha başarılı ve kalıcı şiirler yazdı-
ğına
Ortaokul Türkçe
Paragraf
8. Eskiden şairler kitapları satılmadığı ya da az satıl dığında bugün olduğu kadar alınmıyor, yayınevleri de bunu bugün olduğu kadar şairin başına kakmi yordu. Şiir, doğası gereği küçük yayınevlerinde ve daha az renkli olduğu için az satılan dergilerde hayat buluyordu. Şairler daha mutluydu eskiden hatta birdenbire çok satılmaya başlayanlar kendi- lerine kuşkuyla bakıyorlardı. Has şiirden, iyi şiirden uzak düştükleri, popüler şeyler yazmaya başladık- ları kaygısına kapılıyorlardı. Bugün öyle değil; ne kadar satarsan o kadar değerlisin. Şiirin doğasına aykırı olsa da bu böyle. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Kitap satış rakamlarının günümüzde bir başarı ölçütü sayıldığına B) Şiirin küçük yayınevlerinde ve az satılan dergiler. de yer almasının şiirin yapısıyla ilgili olduğuna C) Yayınevlerinin şiir kitaplarının az ya da çok tılmasını eskisinden farklı değerlendirdiğine sa- D) Eski şairlerin daha başarılı ve kalıcı şiirler yazdı- ğına
7
9. Bir gün bir Rus, bir Gürcü ile karşılaşmış. Gürcü,
şarkı söylüyor ve ağlıyormuş. Rus: "Neden ağlı-
yorsun?" diye sormuş. Gürcü: "Söylediğim şarkı-
nın sözlerinden." diye karşılık vermiş. Rus: "Ne
anlatıyor şarkıda?" diye sormuş. Gürcü, Rusçaya
çevirerek: "Bir kuş geldi, ağaç dalina kondu, biraz
dinlendi sonra uçtu gitti." deyince Rus: "Ağlana-
cak ne var bu sözlerde?" diye şaşkınlık belirtince
Gürcü: "Haklısın, Rusçasında ağlayacak bir şey
yok ama Gürcücesi çok acıklı." demiş.
Bu paragrafta asıl anlatılmak istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Duygu ve düşünceler, en etkili ifadesini ancak
ana dille söylendiklerinde yakalar.
B) Ana dilini iyi bilmek, duygu ve düşünceleri ak-
tarmada çok önemlidir.
C) Diller arasında doğru ve iyi çeviri yapmak çok
kolay bir iş değildir.
D) Şarkı sözlerini başka dillere çevirirken hikâ-
yelerini anlatmak gerekir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
7 9. Bir gün bir Rus, bir Gürcü ile karşılaşmış. Gürcü, şarkı söylüyor ve ağlıyormuş. Rus: "Neden ağlı- yorsun?" diye sormuş. Gürcü: "Söylediğim şarkı- nın sözlerinden." diye karşılık vermiş. Rus: "Ne anlatıyor şarkıda?" diye sormuş. Gürcü, Rusçaya çevirerek: "Bir kuş geldi, ağaç dalina kondu, biraz dinlendi sonra uçtu gitti." deyince Rus: "Ağlana- cak ne var bu sözlerde?" diye şaşkınlık belirtince Gürcü: "Haklısın, Rusçasında ağlayacak bir şey yok ama Gürcücesi çok acıklı." demiş. Bu paragrafta asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Duygu ve düşünceler, en etkili ifadesini ancak ana dille söylendiklerinde yakalar. B) Ana dilini iyi bilmek, duygu ve düşünceleri ak- tarmada çok önemlidir. C) Diller arasında doğru ve iyi çeviri yapmak çok kolay bir iş değildir. D) Şarkı sözlerini başka dillere çevirirken hikâ- yelerini anlatmak gerekir.
3. Masallar, insanlardaki arzuları sembolleştirir; ha-
yatta mümkün olmayan ve çok istenen her şey,
masallarda gerçekleşebilir. İnsanın adalet, eşitlik,
mutluluk arayışı masal dünyasında gerçek olur.
Örneğin hor görülen Keloğlan, kurnazlığı saye-
sinde şehzadeleri küçük düşürür. Fakir, öksüz bir
kızcağız "sultan" oluverir. Yoksul birinin başına
devlet kuşu konar. Masal dünyasında ikiyüzlülük,
sahtekârlık, kötülük cezalandırılır. İyiler ise daima
kazanır.
Bu paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Masalların çocuklar üzerindeki etkisi oldukça
fazladır.
B) Masallarda yaşananlar her zaman gerçek de-
ğildir.
C) Masallar, insanların gerçekleşmiş hayalleridir.
D) Masallarda iyilik ve kötülük, zıtlıklardan yola çı-
kılarak öğretilir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
3. Masallar, insanlardaki arzuları sembolleştirir; ha- yatta mümkün olmayan ve çok istenen her şey, masallarda gerçekleşebilir. İnsanın adalet, eşitlik, mutluluk arayışı masal dünyasında gerçek olur. Örneğin hor görülen Keloğlan, kurnazlığı saye- sinde şehzadeleri küçük düşürür. Fakir, öksüz bir kızcağız "sultan" oluverir. Yoksul birinin başına devlet kuşu konar. Masal dünyasında ikiyüzlülük, sahtekârlık, kötülük cezalandırılır. İyiler ise daima kazanır. Bu paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerin hangisidir? A) Masalların çocuklar üzerindeki etkisi oldukça fazladır. B) Masallarda yaşananlar her zaman gerçek de- ğildir. C) Masallar, insanların gerçekleşmiş hayalleridir. D) Masallarda iyilik ve kötülük, zıtlıklardan yola çı- kılarak öğretilir.
KONU - BAŞLIK
1. Güler yüzün çözemeyeceği hiçbir mesele yoktur.
Buzlar güneş karşısında nasıl erirse çetin meseleler
de işe güler yüzle başlayan ve öylece devam eden
insanların elinde çözülür. Asık surata kapanan
kapılar güler yüze açılır.
Bu parçada güler yüzlü olmanın hangi yönü üze-
rinde durulmuştur?
A) Sorunları gidermesi
B) Yapılan işi kolaylaştırması
C) insanları yakınlaştırması
D) insanları mutlu etmesi
Ortaokul Türkçe
Paragraf
KONU - BAŞLIK 1. Güler yüzün çözemeyeceği hiçbir mesele yoktur. Buzlar güneş karşısında nasıl erirse çetin meseleler de işe güler yüzle başlayan ve öylece devam eden insanların elinde çözülür. Asık surata kapanan kapılar güler yüze açılır. Bu parçada güler yüzlü olmanın hangi yönü üze- rinde durulmuştur? A) Sorunları gidermesi B) Yapılan işi kolaylaştırması C) insanları yakınlaştırması D) insanları mutlu etmesi
35/ Türkçe
Doğada biyolojik çeşitlilik
kaybı giderek artıyor
Dünya genelinde ekonomik ve sosyal kalkınmada hayati
öneme sahip biyolojik çeşitliliğin giderek azalması
canlıların yaşamı için tehlike arz ediyor
BM bünyesinde her yıl 22 Mayıs tarihli "Uluslararası Biyolojik
Çeşitlilik günü olarak kutlanıyor
Insan faaliyetleri yüzünden 1 milyona yakın hayvan ve bitki türü
yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
SON 50 YILDA TÜRLERİN
POPÜLASYONLARINDA KAYIP
Karasal türler
Deniz türleri
%38
21.05.2018
%36
Bilinen 300 binden fazla bitki türünün arasında
değerlendirilen 12 bin 914 türün yaklaşık %68'i yok
olma tehdidi altında
Dünyadaki mahsule en büyük ziral.katkı sağlayan
09 polenlemenin baş aktörü anıların %40'ı yok olma
riskiyle karşı karşıya
Balik rezenderinin yaklaşık üçte biri.asin.aveiliga maruz
kalıyor ve tatlı su balıklarının üçte biri tehlike altında
*p
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ C
ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Iklim değişikliği
Kentleşme
Aşını avlanma
Demografinin değin
Ormanlanın yok ed
Görselden hareketle hangisine ulaşılamaz?
Aladan faktörü, biyolojik çeşitliliği doğrudan etkilemektedir.
B) Biyolojik çeşitlilik, toplumsal ve ekonomik gelişmeyi desteklemektedir.
y Bilinen bitki türlerinden yarısından fazlası yok olma tehlikesi yaşamaktadır.
D) Dünyadaki tarımsal üretim, büyük bir tehdit altında bulunmaktadır.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
35/ Türkçe Doğada biyolojik çeşitlilik kaybı giderek artıyor Dünya genelinde ekonomik ve sosyal kalkınmada hayati öneme sahip biyolojik çeşitliliğin giderek azalması canlıların yaşamı için tehlike arz ediyor BM bünyesinde her yıl 22 Mayıs tarihli "Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik günü olarak kutlanıyor Insan faaliyetleri yüzünden 1 milyona yakın hayvan ve bitki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya SON 50 YILDA TÜRLERİN POPÜLASYONLARINDA KAYIP Karasal türler Deniz türleri %38 21.05.2018 %36 Bilinen 300 binden fazla bitki türünün arasında değerlendirilen 12 bin 914 türün yaklaşık %68'i yok olma tehdidi altında Dünyadaki mahsule en büyük ziral.katkı sağlayan 09 polenlemenin baş aktörü anıların %40'ı yok olma riskiyle karşı karşıya Balik rezenderinin yaklaşık üçte biri.asin.aveiliga maruz kalıyor ve tatlı su balıklarının üçte biri tehlike altında *p BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ C ETKİLEYEN FAKTÖRLER Iklim değişikliği Kentleşme Aşını avlanma Demografinin değin Ormanlanın yok ed Görselden hareketle hangisine ulaşılamaz? Aladan faktörü, biyolojik çeşitliliği doğrudan etkilemektedir. B) Biyolojik çeşitlilik, toplumsal ve ekonomik gelişmeyi desteklemektedir. y Bilinen bitki türlerinden yarısından fazlası yok olma tehlikesi yaşamaktadır. D) Dünyadaki tarımsal üretim, büyük bir tehdit altında bulunmaktadır.
KÇE TESTI
testte 20 soru vardır.)
i ile
soy-
bir
soy-
"an-
yor,
ük-
fak
eya
en
Çl-
an
ģ-
k-
3.
Bir ilçedeki Fatity Ortaokulu, Cumhuriyet Ortao-
kulu, Vatan Ortaokulu, Atatürk Ortaokulu, Meh-
metçik Ortaokulu ve İstiklar Ortaokulu ile ilgili bil-
giler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Bu okullar 1, 2,
3, 4, 5 ve 6 olarak kodlanmıştır.
1. Okul
02 Okul
3. Okul
4. Okul
5. Okul
Okul
Öğrenci Öğretmen Hizmetli Kütüphane
Sayısı
Sayısı
2
80
(50
3
40
5
4
4
3
30
50
(50
Sayısı
4
5
2
3
4
3
Var
Yok
YOK
Bilinmiyor
Yok
Bilinmiyor
Bu okullar hakkında şunlar da bilinmektedir:
➤ Cumhuriyet Ortaokulu, Atatürk Ortaokulu ve
Mehmetçik Ortaokulunun öğrenci sayıları bir-
birine eşittir.
➤Fatih Ortaokulu, Cumhuriyet Ortaokulu ve
Mehmetçik Ortaokulunda kütüphane yoktur.
Mehmetçik Ortaokulu ve İstiklâl Ortaokulu-
nun öğretmen sayıları birbirine eşittir.
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi
doğrudur?
A) Vatan Ortaokulu ve Atatürk Ortaokulunun öğ-
retmen sayıları birbirine eşittiril
2 numaralı okul Fatih Ortaokuludur.
Atatürk Ortaokulu ve Mehmetçik Ortaokulu-
nun hizmetli sayıları eşittir.
D) 1 numaralı okul, Cumhuriyet Ortaokuludur.
TÜR
Ortaokul Türkçe
Paragraf
KÇE TESTI testte 20 soru vardır.) i ile soy- bir soy- "an- yor, ük- fak eya en Çl- an ģ- k- 3. Bir ilçedeki Fatity Ortaokulu, Cumhuriyet Ortao- kulu, Vatan Ortaokulu, Atatürk Ortaokulu, Meh- metçik Ortaokulu ve İstiklar Ortaokulu ile ilgili bil- giler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Bu okullar 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 olarak kodlanmıştır. 1. Okul 02 Okul 3. Okul 4. Okul 5. Okul Okul Öğrenci Öğretmen Hizmetli Kütüphane Sayısı Sayısı 2 80 (50 3 40 5 4 4 3 30 50 (50 Sayısı 4 5 2 3 4 3 Var Yok YOK Bilinmiyor Yok Bilinmiyor Bu okullar hakkında şunlar da bilinmektedir: ➤ Cumhuriyet Ortaokulu, Atatürk Ortaokulu ve Mehmetçik Ortaokulunun öğrenci sayıları bir- birine eşittir. ➤Fatih Ortaokulu, Cumhuriyet Ortaokulu ve Mehmetçik Ortaokulunda kütüphane yoktur. Mehmetçik Ortaokulu ve İstiklâl Ortaokulu- nun öğretmen sayıları birbirine eşittir. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Vatan Ortaokulu ve Atatürk Ortaokulunun öğ- retmen sayıları birbirine eşittiril 2 numaralı okul Fatih Ortaokuludur. Atatürk Ortaokulu ve Mehmetçik Ortaokulu- nun hizmetli sayıları eşittir. D) 1 numaralı okul, Cumhuriyet Ortaokuludur. TÜR
ANLAM
kon
1. Mezun olduktan sonra da Anıtkabir'in inşasında 10 yıl baş kontrol mü-
hendisi olarak çalışır, Anadolu'da köprü inşa eden ilk kadın mühendis
olarak da tarihe geçer.
2. Haberi son anda duyan Sabiha Rifat (Gürayman), iki gün kala başvuru-
da bulunmak için fakülteye koşar.
3. 1927 yılında Mustafa Kemal Atatürk, bugün İstanbul Teknik Üniversitesi
(İTÜ) olarak bilinen Mühendis Mektebine kadınların da alınmasını ister.
TO
ETKİNLİK
Aşağıda karışık olarak verilen cümlelerle paragraflar oluşturunuz. Paragrafı oluşturan cümlelerin numara-
sını boş bırakılan yere sırasıyla yazınız.
WIG
4. Arkadaşı Melek (Ertuğ) ile beraber başvurduğu üniversitenin sınavlarını kazanarak 350 erkek öğ-
rencinin okuduğu Mühendis Mektebinin iki kadın öğrencisinden biri olur.
0000
Ortaokul Türkçe
Paragraf
ANLAM kon 1. Mezun olduktan sonra da Anıtkabir'in inşasında 10 yıl baş kontrol mü- hendisi olarak çalışır, Anadolu'da köprü inşa eden ilk kadın mühendis olarak da tarihe geçer. 2. Haberi son anda duyan Sabiha Rifat (Gürayman), iki gün kala başvuru- da bulunmak için fakülteye koşar. 3. 1927 yılında Mustafa Kemal Atatürk, bugün İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) olarak bilinen Mühendis Mektebine kadınların da alınmasını ister. TO ETKİNLİK Aşağıda karışık olarak verilen cümlelerle paragraflar oluşturunuz. Paragrafı oluşturan cümlelerin numara- sını boş bırakılan yere sırasıyla yazınız. WIG 4. Arkadaşı Melek (Ertuğ) ile beraber başvurduğu üniversitenin sınavlarını kazanarak 350 erkek öğ- rencinin okuduğu Mühendis Mektebinin iki kadın öğrencisinden biri olur. 0000
1. İyi konuşmayı bilen, iyi yazmayı da bilirmiş. Konuştuğumuz gibi yazmak olacak iş midir? Yazıda hani bizim konuş-
mamızın ateşi? Sesimizi de kâğıt üzerinde gösterebilir miyiz? Yazı hiçbir zaman konuşmanın tıpkısı olamaz. Konu-
şurken karşımızdakine başımızın, ellerimizin hareketleriyle sesimizin türlü yükselmeleri, alçalmalarıyla anlatabildiği-
miz şeyleri yazı ile anlatamaz, duyuramayız.
Bu paragrafta asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazı dilinin jest ve mimiklerden yoksun olması nedeniyle konuşma kadar etkili olmadığı
B) İyi konuşan insanların etkili bir yazı diline sahip olduğu
CY Konuşurken anlatılanların yazı ile anlatılamayacağı
D) Konuşurken ses tonumuzun söylediklerimizden daha önemli olduğu
A
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. İyi konuşmayı bilen, iyi yazmayı da bilirmiş. Konuştuğumuz gibi yazmak olacak iş midir? Yazıda hani bizim konuş- mamızın ateşi? Sesimizi de kâğıt üzerinde gösterebilir miyiz? Yazı hiçbir zaman konuşmanın tıpkısı olamaz. Konu- şurken karşımızdakine başımızın, ellerimizin hareketleriyle sesimizin türlü yükselmeleri, alçalmalarıyla anlatabildiği- miz şeyleri yazı ile anlatamaz, duyuramayız. Bu paragrafta asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazı dilinin jest ve mimiklerden yoksun olması nedeniyle konuşma kadar etkili olmadığı B) İyi konuşan insanların etkili bir yazı diline sahip olduğu CY Konuşurken anlatılanların yazı ile anlatılamayacağı D) Konuşurken ses tonumuzun söylediklerimizden daha önemli olduğu A
1-4. soruları aşağıdaki metne göre yanıtlayınız.
Çocuğun Ümidi
Küçük bir çocuk güzel bir yaz sabahı kalp şeklinde, pırıl pırıl parlayan bir taş buldu. Taş öyle güzeldi ki çocuk ona
hayran oldu, bu taş mutlaka bir mücevher olmalıydı. Hemen koşup babasına gösterdi. Babası bunun değersiz bir
çakmak taşı olduğunu hemen anladı ama oğlunun hevesini kırmamak için bir şey diyemedi. Çocuk, çok istediği
bisikleti almak için elindeki taşı satmak istiyordu. Babası buna yanaşmayınca iş başa düştü, diye düşünüp çarşı-
ya gitti. Kuyumcuların vitrininden ışıl ışıl yansıyan mücevherlere baktı. Çoğu kendi taşından da küçüktü.
Bir dükkanı gözüne kestirip içeri girdi. Mağaza sahibi adam, kürk mantolu bir kadına gerdanlık gösteriyordu.
Çocuk cebinden çıkardığı taşı uzatıp:
-Bu pırlantayı sahilde buldum, satmak istiyorum, dedi.
Dükkan sahibi taşı alıp gülümsedi:
-Bu basit bir çakmak taşı, sahil bunlarla dolu, dedi.
Çocuk hemen itiraz etti. Taşının ne kadar güzel, parlak ve değerli olduğunu tekrarladı. Dükkan sahibi, çocuktan
kurtulup müşterisiyle ilgilenmek istiyordu. Kadın onun niyetini sezmişti. Çocuğun taşına yakından bakıp:
- Tam aradığım gibi bir taş. Onu bana satar mısın? dedi.
Çocuk sonunda biri taşın değerini anladığı için çok sevindi. Kadının cebine doldurduğu paraları görünce sevinç-
ten deliye döndü, defalarca teşekkür etti. Istediği bisikleti almak için dükkandan koşarak çıktı.
Dükkan sahibi şaşırıp kalmıştı, müşterisini yeniden uyarmak istedi ve taşın basit bir şey olduğunu tekrarladı. Bu-
nun üzerine kadın:
-Bu taş, bu dükkandaki bütün mücevherlerden daha değerli çünkü bir çocuğun ümidini taşıyor, dedi.
1. Verilen hikayenin unsurlarıyla ilgili seçenekler-
deki bilgilerden hangisi yanlıştır?
Kişiler: Çocuk, babası, kuyumcu, kadın.
Yer: Deniz kenarı
C) Zaman: Bir yaz günü
D) Olay: Çocuğun, bulduğu taşı satmak istemesi
Yukarıdaki metinde kullanılan anlatım tekniğiy-
le ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
A) Bir düşüncenin yanlışlığını göstermek amacı bu-
lunur.
BY Olaya dayalı bir anlatım söz konusudur.
C)Yorum içeren ifadelere yer vermeyen öğretici
yazılardır.
D) Varlıklar niteleyici özellikleriyle birlikte anlatılır.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1-4. soruları aşağıdaki metne göre yanıtlayınız. Çocuğun Ümidi Küçük bir çocuk güzel bir yaz sabahı kalp şeklinde, pırıl pırıl parlayan bir taş buldu. Taş öyle güzeldi ki çocuk ona hayran oldu, bu taş mutlaka bir mücevher olmalıydı. Hemen koşup babasına gösterdi. Babası bunun değersiz bir çakmak taşı olduğunu hemen anladı ama oğlunun hevesini kırmamak için bir şey diyemedi. Çocuk, çok istediği bisikleti almak için elindeki taşı satmak istiyordu. Babası buna yanaşmayınca iş başa düştü, diye düşünüp çarşı- ya gitti. Kuyumcuların vitrininden ışıl ışıl yansıyan mücevherlere baktı. Çoğu kendi taşından da küçüktü. Bir dükkanı gözüne kestirip içeri girdi. Mağaza sahibi adam, kürk mantolu bir kadına gerdanlık gösteriyordu. Çocuk cebinden çıkardığı taşı uzatıp: -Bu pırlantayı sahilde buldum, satmak istiyorum, dedi. Dükkan sahibi taşı alıp gülümsedi: -Bu basit bir çakmak taşı, sahil bunlarla dolu, dedi. Çocuk hemen itiraz etti. Taşının ne kadar güzel, parlak ve değerli olduğunu tekrarladı. Dükkan sahibi, çocuktan kurtulup müşterisiyle ilgilenmek istiyordu. Kadın onun niyetini sezmişti. Çocuğun taşına yakından bakıp: - Tam aradığım gibi bir taş. Onu bana satar mısın? dedi. Çocuk sonunda biri taşın değerini anladığı için çok sevindi. Kadının cebine doldurduğu paraları görünce sevinç- ten deliye döndü, defalarca teşekkür etti. Istediği bisikleti almak için dükkandan koşarak çıktı. Dükkan sahibi şaşırıp kalmıştı, müşterisini yeniden uyarmak istedi ve taşın basit bir şey olduğunu tekrarladı. Bu- nun üzerine kadın: -Bu taş, bu dükkandaki bütün mücevherlerden daha değerli çünkü bir çocuğun ümidini taşıyor, dedi. 1. Verilen hikayenin unsurlarıyla ilgili seçenekler- deki bilgilerden hangisi yanlıştır? Kişiler: Çocuk, babası, kuyumcu, kadın. Yer: Deniz kenarı C) Zaman: Bir yaz günü D) Olay: Çocuğun, bulduğu taşı satmak istemesi Yukarıdaki metinde kullanılan anlatım tekniğiy- le ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur? A) Bir düşüncenin yanlışlığını göstermek amacı bu- lunur. BY Olaya dayalı bir anlatım söz konusudur. C)Yorum içeren ifadelere yer vermeyen öğretici yazılardır. D) Varlıklar niteleyici özellikleriyle birlikte anlatılır.
A
I. Kalemiyle geçinen biridir.
II. Sanat anlayışından ödün vermemiştir.
III. Başarısını yaşadığı zorluklara borçludur.
IV. Çalışkan bir yazardır. ✓
yargılarından hangisi söylenemez?
A) I.
B) I.
A
A
A
A
A
A
A
5. 1949'un son günlerinde karşılaştık onunla. Ufak tefek, çelimsiz bir kişi. İstanbul'a gelmişti yerleşmek
üzere. Yaşamak zordu bu büyük kentte. Hiçbir olanağı yoktu; geliri, aylığı, maaşı... Ailesi hep onun
eline bakıyordu. O yazacak, satacak; yazdıklarıyla ailesini geçindirecek. Bu; olmadık, görülmedik bir
şeydi. Hem belirli bir sanat çizgisinde durmak, bayağılığa, kolaylığa düşmemeye çalışmak, hem de
yayınevlerinden para koparmak... O, bunu başardı. Orhan Kemal yıllarca küçük evlerde, dar odalar-
da, kenar sokaklarda, loş kahvelerde yazarlığını icra etti. Yazarak, durmadan yazarak, günde sekiz
saat masa başında kalem çiziktirerek, daktilo tuşlarını indirip kaldırarak...
Bu metinden hareketle Orhan Kemal'le ilgili,
C) III.
A
D) IV.
gö
nü
dis
Ortaokul Türkçe
Paragraf
A I. Kalemiyle geçinen biridir. II. Sanat anlayışından ödün vermemiştir. III. Başarısını yaşadığı zorluklara borçludur. IV. Çalışkan bir yazardır. ✓ yargılarından hangisi söylenemez? A) I. B) I. A A A A A A A 5. 1949'un son günlerinde karşılaştık onunla. Ufak tefek, çelimsiz bir kişi. İstanbul'a gelmişti yerleşmek üzere. Yaşamak zordu bu büyük kentte. Hiçbir olanağı yoktu; geliri, aylığı, maaşı... Ailesi hep onun eline bakıyordu. O yazacak, satacak; yazdıklarıyla ailesini geçindirecek. Bu; olmadık, görülmedik bir şeydi. Hem belirli bir sanat çizgisinde durmak, bayağılığa, kolaylığa düşmemeye çalışmak, hem de yayınevlerinden para koparmak... O, bunu başardı. Orhan Kemal yıllarca küçük evlerde, dar odalar- da, kenar sokaklarda, loş kahvelerde yazarlığını icra etti. Yazarak, durmadan yazarak, günde sekiz saat masa başında kalem çiziktirerek, daktilo tuşlarını indirip kaldırarak... Bu metinden hareketle Orhan Kemal'le ilgili, C) III. A D) IV. gö nü dis
2.
Aşağıdaki metinlerden hangisi bu görsellerden herhangi birinin çağrıştırdığı duygu ve düşünceleri içermemektedir?
A) İyi bir dünyaya ulaşmak için sevgiyi yüreklerimizden eksik etmememiz gerekiyor. Çoluk çocuğumuzdan başlayarak
ve konu komşumuzu da içine alarak, aralarında fark gözetmeksizin bütün insanlan olanca sevgimizle kucaklamamız
gerekiyor. Ancak böyle bir sevgi hepimizin benliğini güvenle doldurabilir. Birbirlerini seven ve birbirlerini sevdikleri için
güvenle dolu olan insanların, fert olarak da toplum olarak da mesut olmaları işten bile değildir.
B) Büyük bir asker ve komutan olduğu hâlde Atatürk, savaşı sevmezdi. O, "Savaş zorunlu ve gerekli olmalıdır. Gerçek
kanım şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım. Öldüreceğim diyenlere karşı, ölmeyeceğiz
diye savaşa girebiliriz. Ama milletin hayati tehlikeye düşmedikçe savaş cinayettir." diyordu. Onun "Yurtta sulh, cihanda
sulh." ilkesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dış siyasetinin temel prensibi olmuştur.
C) Alman kralı üzerinde değirmen bulunan bir araziyi çok beğenir. Değirmeni satın alarak yerine büyük bir saray yaptırmak
ister. Adamlarını gönderir. Değirmenin sahibi arazinin satılık olmadığını söyler. Kral, değirmenciye değirmenin katbekat
üstünde bir para teklif eder. Fakat değirmenci reddeder. Sinirlenen kral "Ben bu ülkenin kralıyım. Dilersem zorla alırım.
Askerlerim var." diye çıkışır. Değirmenci sakinliğini korur ve tarihe geçen şu sözü söyler: "Berlin'de de hâkimler var!"
Arjantinli ünlü golfçünün yanına bir kadın yaklaşmış. Ona küçük bebeğinin çok hastalandığını anlatmış. Kadının
anlattıklarından etkilenen golfçü, çek defterine kazandığı paranın bir bölümünü yazıp çeki imzalamış. Kadına uzatırken
"Umarım bebeğin iyi günleri için harcarsın." demiş. Ertesi gün bir arkadaşı ona, para verdiği kadının sahtekâr olduğunu
anlatınca golfçü şaşkınlıkla "Yani ölümü beklenen bir bebek yok mu?" diye sormuş. Arkadaşı "Yok." deyince golfçü
"İşte bu hafta duyduğum en iyi haber!" demiş.
35
8. Sınıf
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. Aşağıdaki metinlerden hangisi bu görsellerden herhangi birinin çağrıştırdığı duygu ve düşünceleri içermemektedir? A) İyi bir dünyaya ulaşmak için sevgiyi yüreklerimizden eksik etmememiz gerekiyor. Çoluk çocuğumuzdan başlayarak ve konu komşumuzu da içine alarak, aralarında fark gözetmeksizin bütün insanlan olanca sevgimizle kucaklamamız gerekiyor. Ancak böyle bir sevgi hepimizin benliğini güvenle doldurabilir. Birbirlerini seven ve birbirlerini sevdikleri için güvenle dolu olan insanların, fert olarak da toplum olarak da mesut olmaları işten bile değildir. B) Büyük bir asker ve komutan olduğu hâlde Atatürk, savaşı sevmezdi. O, "Savaş zorunlu ve gerekli olmalıdır. Gerçek kanım şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım. Öldüreceğim diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Ama milletin hayati tehlikeye düşmedikçe savaş cinayettir." diyordu. Onun "Yurtta sulh, cihanda sulh." ilkesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dış siyasetinin temel prensibi olmuştur. C) Alman kralı üzerinde değirmen bulunan bir araziyi çok beğenir. Değirmeni satın alarak yerine büyük bir saray yaptırmak ister. Adamlarını gönderir. Değirmenin sahibi arazinin satılık olmadığını söyler. Kral, değirmenciye değirmenin katbekat üstünde bir para teklif eder. Fakat değirmenci reddeder. Sinirlenen kral "Ben bu ülkenin kralıyım. Dilersem zorla alırım. Askerlerim var." diye çıkışır. Değirmenci sakinliğini korur ve tarihe geçen şu sözü söyler: "Berlin'de de hâkimler var!" Arjantinli ünlü golfçünün yanına bir kadın yaklaşmış. Ona küçük bebeğinin çok hastalandığını anlatmış. Kadının anlattıklarından etkilenen golfçü, çek defterine kazandığı paranın bir bölümünü yazıp çeki imzalamış. Kadına uzatırken "Umarım bebeğin iyi günleri için harcarsın." demiş. Ertesi gün bir arkadaşı ona, para verdiği kadının sahtekâr olduğunu anlatınca golfçü şaşkınlıkla "Yani ölümü beklenen bir bebek yok mu?" diye sormuş. Arkadaşı "Yok." deyince golfçü "İşte bu hafta duyduğum en iyi haber!" demiş. 35 8. Sınıf