Paragraf Soruları

3. Ahmet, Burak, Cemre ve Demet adlı kişiler farklı özelliklere sahip birer masaüstü bilgisayar almışlardır. Bu bil- gisayarları alırken işlemci gücü, sessizlik, hafıza, ekran kartı gücü, fiyat ve elektrik tüketimi faktörlerinin birden beşe kadar puanlandığı değerlendirme kartındaki radar (örümcek) grafiğini kullanmışlardır. Bu değerlendirme kartında 5 (beş) o özelliğin en yüksek olduğunu, 1 (bir) en düşük olduğunu göstermektedir. Örneğin sessizlik özelliği 5 olan bilgisayar en sessiz, 1 olan ise en seslidir. Mavi, Kırmızı, Yeşil ve Mor olarak isimlendirilen bu dört bilgisayar için hazırlanan bilgi kartı şu şekildedir: Sori Ahrex Fiyat Hafıza Elektrik Tüketimi 5 Kırmızı 4 0 1 3 2 Ekran Kartı Gücü Cenre Yeşil Sessizlik umlama İşlemci Gücü Mor Mavi Değerlendirme sonucunda Ahmet Mavi, Burak Kırmızı, Cemre Yeşil ve Demet Mor olarak isimlendirilen bilgisa- yarları almıştır. Bu kişilerin aldıkları bilgisayarlarla ilgili aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? Ahmet'in aldığı bilgisayar en çok elektriği tüketen, en pahalı bilgisayardır. Diğer taraftan en sessiz bilgisaya- ada Ahmet almıştır. Ders LB Demet en sessiz bilgisayarı almıştır. Onun aldığı bilgisayar diğer tüm özelliklerde en iyi değerlere sahip de- ğildir. C) Bilgisayarların dördünün de hafızası beş üzerinden iki değerinin üzerinde değildir. Bu demek oluyor ki bu dört bilgisayar da hafıza konusunda üst seviyelerde değildir. D) En ucuz bilgisayar en düşük işlem gücüne sahiptir ama bu bilgisayarın ekran kartı gücü diğerlerinden üstün- dür. Bu bilgisayarı alan kişi Burak'tır. 16 Table 4.

19. Düşünce, duygu, olay ve imgelerin insanlarda este- tik duygular uyandıracak bir biçimde, dil aracılığıy- la, söz ve yazıyla anlatımını amaç edinen sanata edebiyat denir. Bu sanatın ilkelerini, kurallarını, bu yolda oluşturul- muş ürünleri inceleyen bilim dalı ise edebiyat tarihi- dir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğ- ru bir biçimde birleştirilmiş hali aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyat tarihi; edebiyat adı verilen düşünce, duygu, olay ve imgelerin insanlarda güzellik duygularını uyandıracak biçimde, dil vasıtasıy- la, söz ve yazıyla anlatımı amaç edinen sanat dalını anlatan tarihtir. B) Dili kullanarak söz ve yazıyla düşünce, duygu, olay ve imgeleri insanlarda beğeni oluşturacak şekilde anlatan sanatın ilkellerini, kurallarını, eserlerini inceleyen dala edebiyat tarihi denir. Düşünce, duygu, olay ve imgelerin tüm canlılar- da estetik duygular uyandıracak biçimde söz ve yazıyla anlatımını ele alan sanata ve bu sanatın oluşturduğu ürünlere edebiyat denir. Her türlü sözlü ve yazılı ürünleri kullanarak in- sanların estetik zevkine hitap eden ürünleri or- taya koyan ve bu kavramın ilkelerini, kurallarını inceleyen sanat dalina edebiyat denir.

I. Metin Ne istediğinizi söyleyiniz, ne olduğunuzu haber vere yim. Bir dari tanesi mi istiyorsunuz? Siz bir serçesiniz. Bir kuzu mu istiyorsunuz? Siz bir kurtsunuz. Bir zafer mi istiyorsunuz? Siz bir kahramansınız. II. Metin Son zamanlarda kafam çok karışıktı. Ne istediğimi tam olarak bilmiyordum. Yakın bir dostumla bu konu üzeri- ne kısa bir sohbetimiz oldu. Bu sohbetten sonra ken- dimi toparlamaya karar verdim. Ne istediğini bilmeyen insanların, kişiliklerini ortaya koyamayacakları kanısı oluşmuştu kafamda. Bu kanı, yaşamımı ve düşüncele- rimi değiştirmemi sağladı. Bu metinlerin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Gözlem gücünden yararlanılmıştır. B) Öznel ifadelere yer verilmiştir. C) Samimi bir dil kullanılmıştır. D) Anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır. Ve US itsim

ik ve Muhakeme 2. Türkiye genelinde 15.000'den fazla insanın katıl- dığı "Yaşamak İstediğiniz Şehir Neresi?" anketine göre katılımcıların yaşanılası gördüğü şehirler s ralamasında ilk beşte Muğla, Antalya, Eskişehir, İzmir ve İstanbul gibi şehirler yer almıştır. Sırala- mayla ilgili bilinenler şunlardır: Eskişehir dördüncü sıradadır. İzmir ve Antalya sıralamada art arda çıkmıştır. Antalya, Muğla'dan sonra gelen bir sıradadır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur? ● ● TEST-24 1.2.3.4.5. M R E A) Muğla birinci sıradadır. B) İstanbul üçüncü sıradadır. C) Sıralamada Eskişehir, Antalya ve Muğla'nın arasındadır. D) İkinci sırada İzmir bulunmaktadır. TF Istanbul Ankara, B uçaklar ka sırasıyla il ilk sırad Bodrum kalkaca AHS En son gidecek Antalya kalkac Adana ha kall Buna g rin han Al Ank D'An

15. Ekokritisizm; yazıda çevre meselelerinin ele alınması, insanın doğaya verdiği zarara dikkat çekilmesi ya da doğaya dair güzelliklerin ön plana çıkarılmasıdır. Ekokritisizm akımıyla yazılan bir yazıda doğa duyarlılığı mutlaka olmalıdır. Malzemesini doğadan seçen her edebiyat ürünü için ekolojik duyarlılık taşıyor diyemeyiz. Kuşlar, böcekler, çicekler üzerinden kurulan bir yazı genellikle yararlanmacı bir niyet içerir. Derdi, ekolojinin kendisi asla değildir. Yazar, inşaat vinci ile sardunya çiçeği arasında bir tercih yapmış ve estetik açıdan da- ha iyi olduğu için sardunyayı tercih etmiş, onu yazmıştır. Burada ekolojik duyarlılıktan söz edilemez. Buna göre aşağıdakilerden hangisi ekolojik duyarlılık taşıyan bir metindir? A) Güneş ilk olarak doğuyorcasına islak, terütaze, dağların doruğunda açıldı. Binbir koku güneyden, kuzeyden, doğudan, batıdan geldi. Büyük yaldızlı kelebekler, kırmızı, yeşil benekli, saydam kanatlı arılar, karıncalar, kurt- lar, böcekler, sarhoş oldular kokulardan. Yırtıcı kuşlar, güvercinler, ibibikler, üveyikler yalpalayarak çığlık çığlı- ğa gökyüzüne kayarak, süzülerek, takla atarak, kendilerinden geçerek dolaştılar. B) Bozkırda yalnız kalmış boynu bükük meşelere hiç alıcı gözle baktığınız oldu mu? Güzeller güzeli bir ağaç olan meşe, bozkırda çalı bile değildir. Yozlaşmış, kelleşmiş, kemirilip gitmiştir. Ankara'dan Kayseri'ye, Samsun'a, Konya'ya doğru giderken kimi tepelerde boyları üç dört karışı geçmeyen sürgünleriyle görülürler. Neredeyse yavşan gibi, kekik gibi otsu bir bitki türüne dönüşmek üzeredirler. Balta ile keçi, onu kendi yurdunda yaralamış; yerli iken konuk, dev iken cüce durumuna düşürmüştür. C) Çukurova bir sonsuz aklıktır. Göğe yükselmiş, ulu devler gibi ayağa kalkmış, yürümüş, binbir renkli ulu devler- cesine uçan, akan toz direkleridir. Çukurova uyanıyordu. Serilmişti. Ağır ağır soluk alıyor, homurdanıyordu. Si- cak, yakıcı, uyuşuk, ele avuca sığmayan bin başlı ejderha... Uyanıyordu. D) Kırmızı dilli kertenkeleler; dilleri dışarıda, bir top yalım çalmışlar gibi oradan oraya telaşla koşuyordu. Kınalı bir keklik sürüsü uzun, kırmızı damarlı bir kayanın dibinde; mavi, parlak göğüsleri, kırmızı gagaları, uçuk yeşil dol- gun gövdeleriyle eşiniyordu. Dağ süt beyaz bir duvar gibi yükseliyordu. Dağ soluklanır, gerinir gibiydi. TÜRKÇE 6 DENEME-1

EVİ -1- Ben "Günler ne zaman uzar veya kısalır, ne zaman geceyle eşitleşir, kasım kaç gün- dür?" bilmiyorum. Ben, tuzlu bademin ve- ya sakız leblebisinin macerasını bile bilmez- dim. Bunları da pastalar, çikolatalar gibi, insanların yaptığı şeyler sanırdım. Ben bü- tün bunları ve badem ağaçlarının hayatı- ni, nohut tarlalarını sarışın küçük bir kızdan öğrendim. Bezler, kadifeler; kanepe örtü- leri, üstümdeki her şey -gömleğim, krava- tim, yakamdaki kola- ayakkabılarım, özel- likle de ayakkabılarım! Sarışından önce ben, kösele diyor, belki de Fransız kösele- si iyidir, diyordum. Macar derisi diyordum, vidala, rugan diyordum. Ama keçicikleri, mandaları aklıma bile getirmiyordum. Son- ra kumaşlar! Ben onların isimlerini, ütü tu- tup tutmayanlarını bilirdim ama bir iplik kı- rıntısından otlara, iklimlere, koyunların, ke- çilerin cinslerine gidemezdim. Onları sarı- şın kız biliyordu. Parçaya göre yazarla sarışın kız ara- sındaki en büyük fark nedir? A) Yazarın olaylara yüzeysel, sarışın kı- zın ise etraflıca bakması B) Yazarın modayı, sarışın kızın ise do- ğayı yakından bilmesi Yazarın okuyarak, sarışın kızın gözlem- leyerek öğrenmesi DIYazarın aklıyla, sarışın kızın duygula- rıyla hareket etmesi

GÖKYÜZÜNDEKİ TÜRKLER Insanların gökyüzüne duyduğu merak çok eski zamanlara dayanır. Dünyanın hemen hemen bütün kültürlerinde insan- lar, gökyüzünde kuşlar gibi uçabilmenin hayalini kurmuş ve bu özlemlerini kimi zaman efsanelerine kimi zaman da öykülerine yansıtmışlardır. Türklerde ise gökyüzüne apayrı anlamlar yüklenir. Türklerin İslam'dan önceki inanışları olan "Gök Tanrı" inancı, kültürümüzde gökyüzüne yüklenen anlamın bir ifadesidir. Bugün hâlâ ellerimizi ve başımızı göğe doğru kaldırarak dua etmemiz de yine bu inancın bir yansımasıdır. Türkler Orta Asya'da göçebe hayat sürerken de Anadolu'ya geldiklerinde de yaratıcıyı hep gökte aramış, gökte bilmiştir. (...) Esra Özatay, Türk Yıldızları'nın efsane gösterilerinde hepimizi gururlandıran yıldızlardan biri. Türk kadınının cesaretinin gökyüzünde süzülen temsilcisi olan Binbaşı Esra Özatay, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilk kadın filo komutanı olarak geçmişten bugüne Türklerin gökyüzünden ve uçmaktan asla vazgeçmeyeceklerinin kanıtıdır. Özatay, 2001 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinin dünya çapında büyük ün sahibi olan akrobasi timi Türk Yıldızları'na katılmıştır. 2016'da filo komutanı olarak görev yapmaya başlayan Özatay, bizim gökyüzüne diktiğimiz gözlerimizin somutlaşmış hâlidir. 6. Okuduğunuz metin üç paragraftan oluşmaktadır ve okuduğunuz bölümde metnin sadece birinci ve üçüncü paragraflarına yer verilmiştir. Metnin ikinci paragrafı ise buraya alınmayarak üç noktayla (...) gösterilmiştir. Bu metnin başlığı ve anlam bütünlüğü göz önünde bulundurulduğunda metnin ikinci paragrafı aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun hemen ardından pek çok alanda yenilikler yapılmaya başlandı. Teknoloji ve bilim alanında önemli atılımlar yapıldığı gibi kadına seçme ve seçilme hakkının tanınması da çok önemli gelişmelerden biriydi. Bu gelişme sayesinde kadınlarımız önemli atılımlar gerçekleştirip ülke yönetimine de katılmaya başladılar. B) Türk milletinin gökyüzüne duyduğu merak, cesaretiyle birleşince gökyüzünde yıldız gibi parlaması kaçınılmazdı. Türk Hava Kuvvetleri'nin üstün başarıları da bu yüzden asla tesadüf değil. Osmanlı'nın ilk pilotlarından Teğmen Fazıl Bey'in 1911'de İstanbul semalarında uçağının sınırlarını zorlayan ve görenlere gökte süzülen bir makinenin ustalıkla kullanıldığını anlatan uçuşu, bugüne önderlik etti. C) İnsanlık artık havacılığın hızla gelişmeye başladığı bir döneme girmiştir. Kuşkusuz böyle bir durumda en önemli fak- törlerden biri de uçakların iniş ve kalkış için kullanacağı alanlardır. Dünyanın ilk havaalanı 1908'de "Port Aviation" adı altında Paris'te açıldı. D) Insanlık, uçmayı keşfettikten kısa bir süre sonra kez gezegenin dışına çıkmayı ve uzayı keşfetmeyi hayal etmeye başladı. Bu sürecin ilk adımı ise 1957'de, insan yapısı ilk uydu olan Sputnik 1'in Rusya tarafından Dünya yörüngesine fırlatılmasıdır.

serebi 7. Bir toplumun dili, dini, siyasal yapılanması, eko- nomik düzeyi, sosyal tabakalaşma biçimi, top- lumsal değişim ve dönüşümü gibi pek çok unsur- la o toplumun edebiyatı arasında ilişki vardır. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleyle aynı doğrultuda değildir? A) Edebiyatın toplumsal bir hafıza olmasının ne- deni edebiyatı besleyen kaynağın da toplu- mun kendisi olmasıdır. B) Toplumun değerlerinden beslenmeyen ya da toplumun değerlerini beslemeyen bir edebi- yattan söz edilemez. C) Dil, zihniyet, aile, sosyal çevre, fikir ve inançlar gibi tüm değerler dizgesi toplumsal katkıyla inşa edilir. D) Edebî eser, toplumsal kaygılardan sıyrılıp öz- gün olamadığı müddetçe gerçek anlamda bir başarıyı yakalayamaz.

3. bnl b Küp, üç boyutlu, alanları birbirine eşit al- ti karenin dik açılarla birleşmesinden olu- şan 6 yüzlü bir geometrik şekildir. Düz- gün altı yüzlü olarak da anılır. Küpün top- lam 6 yüzü, 12 ayrıtı ve 8 köşesi vardır. Bu açıklamaya göre küplerden oluşmuş bu akıllı küp görselinde 1. Tek yüzeyi görülen kaç küp vardır? 2. İki yüzeyi görülen kaç küp vardır? 3. Üç yüzeyi görülen kaç küp vardır? sorularının doğru cevabı aşağıdakilerin hangisin- de verilmiştir? A) B) C) D) 1. sorunun cevabı 8 12 12 12 2. sorunun cevabı 4 4 6 CO 6 3. sorunun cevabı 2 1 1 2

GÜÇLENDİREN PARAGRAF Bilimsel bilgi dediğimiz şey, bilimsel yöntemler kullanılarak çeşitli deney ve gözlemler sonucunda elde edilen tutarlı ve tarafsız bilgi olarak tanımlanıyor. Peki, bilimsel bilgi yalnızca bilim insanlarının çalışmalarıyla mi ortaya çıkıyor? Elbette hayır! Bilimsel araştırmalarda bilim insanlarının yanı sıra o araştırma hakkında uzmanlığı bulunmayan, toplumdan herhangi bir gönüllü kişi de önemli bir rol oynayabiliyor. Gönüllülerden yararlanmak bilim insanlarının işlerini kolaylaştırıyor. Ayrıca onlara zaman kazandırıyor ve bilim insanları, kazandıkları bu zamanı daha verimli işlerde kullanabiliyorlar. Tabii ki, her ne kadar çalıştıkları alanda uzmanlığı bulunmasa da, bu kişiler araştırma konuları hakkında temel bir eğitimden geçiyor. Buna göre aşağıdaki araştırmaların hangisinde bilimsel bilgiye ulaşmak için gönüllülerin katkı sağlaması beklenmez? X A) Kırmızı kançiçeği bitkisinin kontrolsüz çoğalmasının yaban yaşamını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Bu nedenle bilim insanları için bu bitkinin çoğalma hızı oldukça önemlidir. Çevre- deki kırmızı kançiçeklerinin incelenip çeşitli basit ölçümler yapılarak bilim insanlarına iletilmesi gerekiyor. B) Hayvanların üremesiyle ilgili yapılan araştırmalar için bilim insanlarına yeteri kadar bilgi gerek- mektedir. Bu yüzden bazı hayvanların yumurtlama dönemleri gözlemlenerek, yumurta sayılarının not alinip araştırmacıların bilgilendirilmesi gerekiyor. C) Çevre kirliliği, tüm canlıların yaşamını etkileyen bir sorun olduğundan hangi atıkların nerelerde ve ne kadar çıkarıldığının öğrenilmesi büyük önem taşıyor. Yapılan bir araştırmaya katkı sağlaması için dörtdönerlerle dünyanın pek çok yerindeki atıkların fotoğrafları çekildi. Bu fotoğraflarda hangi atıkların bulunduğu belirlenerek bir çizelgeye işlenmesi gerekiyor. D) Bilim insanları; kutup biyoçeşitliliği, canlı bilimleri, ekoloji ve deniz bilimleri gibi farklı alanlardaki çalışmalarını Antarktika'ya taşıdı. Araştırma projeleri için rotaları üzerindeki deniz sularından, karadan ve kıtadaki canlılardan örnekler alınıp bunların belirli şartlarda muhafaza edilerek analiz edilmek üzere laboratuvara gönderilmesi gerekiyor.

Paragrafta Konu ve Başlık Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri Dolaşıyor dışarıda, gün batışından beri, Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime, Bir eski çiban gibi işliyor içerime. Necip Fazıl KISAKÜREK Bu dizelerin ana duygusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Hüzün B) Umutsuzluk C) Endişe D) Huzursuzluk 5. Her türl yan bag salgının madık Üstelik bu ha azgin kapilu de ha Bu p A) B B) C) D) 2. Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, pencereye oturmuştu. Ülkenin en zengin tüccarları, saray görevlileri birer birer gelmiş 6. G- kayanın etrafından dolaşıp saraya girmiş. Pek cou kralı voller &

15. Yeryüzünden Artezyen, içerdiği su seviyesi yer altındaki su katmanının en üst seviyesinden yüksek olan ve si- nırlandırılmış su katmanı olarak adlandırılan su katmanını delerek elde edilen kuyu suyudur. Artezyen kuyusu basınçlı su içerir. Bu kuyu ismini Avrupa'da 1126 yılında açılmış en eski kuyuya sahip olan Fransa'nın "Artois" bölgesinden alır. Kuyu açılarak bu suya ilk ulaşıldığında basınç etkisiyle su fışkırır. Daha sonra suyun toprak sevi- yesinde akışı devam edebilir. İki geçirimsiz tabaka arasındaki geçirimli tabakada biriken suların sondaj yapılarak yer yüzüne çıkarılmasıyla oluşur. Açılan artezyen kuyularından çıkan su, basıncın etkisiyle fışkırır. 1. Artezyen nedir? II. İsmini nereden almıştır? III. Nasıl oluşur? IV. Yerin hangi katmanında oluşur? Verilen metinde A) Yalnız I numaralandırılmış soru veya sorulardan hangisinin cevabı yoktur? B) I ve III C) Yalnız IV D) II ve IV

10. Reçel ve marmelat üretiminde kullanılacak ayvanın derim sonrası elde edilmesi, kurt ve meyve içi küfü içermeme- si önemlidir. Zedelenmemiş, zarar görmemiş olması; meyve etinin gevrek ve sulu olması istenir. ● . ● Sert yapıları nedeniyle ayva dilimlemede kullanılan bıçakların paslanmaz çelikten olması ve işleme esnasında Kendine özgü aroması ve lezzetinin olması reçel kalitesi açısından tercih edilmelidir. Reçel yapımında, istenilen ölçütlere uygun niteliklerde ayva seçilmelidir. karardığı için asitli suda bekletilmesi gereklidir. Pişirme öncesinde ayva dilimlerinin yumuşayıncaya kadar haşlanması sağlanmalıdır. Ayva üzerindeki hav (tüy) temizlenmelidir. Ayva artıkları, reçel üretimi için gerekli pektinin elde edilmesinde kullanılabileceğinden atılmamalıdır. İçeriğindeki şeker miktarı refraktometre ile ölçülmeli, bu oran %67'yi geçmemelidir. Paragraf ve maddeler halinde sunulan bilgiler, hangi başlık altında aktarılmalıdır? A) Ayva Reçeli Yapımında Kullanılacak Meyvelerin Özellikleri B) Ayva Reçeli Yapım Aşamaları C) İyi Bir Reçelde Bulunması Gerekenler D) Ayva Reçeli Yapmadan Önce Bilinmesi Gerekenler 13. Kerem Efe Yukarıdaki ta Bu tabloya A) Salı gü B) Efe pe C) iki ka D) En a 14. Üsti

3. D) Nerede icat edildiğine 1. Soru sorduktan sonra bir yumruğunu diğerinin üstüne koyar. II. Yumruklarını aşağı yukarı hareket ettirip "Ayakkabıcı nerede yaşıyor, yukarıda mı, aşağıda mı?" diye sorar. III. Taşı saklayan oyuncu, söylenen elini açtığında taş o eldeyse tahmini yapan oyuncu, taş çıkmazsa taşı sakla- yan oyuncu kazanır. IV. Oyunculardan biri, bir taşı avucuna saklar ve iki elini de yumruk yapar. V. İkinci oyuncu taşın hangi elde olduğunu tahmin etmeye çalışarak "Aşağıda!" veya "Yukarıda!" der. Aşağıdakilerin hangisinde ayakkabıcı oyununun aşamaları sırasıyla verilmiştir? A) II-1-V-IV-III B) II-III-V-IV-I C) IV-II-1-V-III D) IV-V-I-III-II

KURUMSAL DENEME 19. DEĞİŞEN SÖZCÜKLER Kural: Aşağıdaki döngüde sözcükler saat yönünde belli bir kurala göre dizilmiştir. 1. 1 numaralı sözcükten başlayarak sırasıyla 5 numaralı sözcüğe kadar her sözcükte rastgele iki harf değişecek şekilde sıralanarak 5. sözcükte döngü son bulmaktadır. 2. Her sözcük kendisinden sonraki sözcükle karşılaştırılmalıdır. 3. Sözcükteki harflerin sırası yer değiştirebilir. Buna göre aşağıdaki görsellerden hangisi verilen bu kurala uymamaktadır? A) 5 Çelik 4) Çekim 5) Hisar 1) Sinek 4 Sabir 2) Sezgi 3) Sevim 1 Sınav 2) Hasır 3) Savur B) 5 Sahne D) 1 Kargo Şahıs 5 Milat 1 Enzim Metan 2 Kablo Türkçe aşlı 2 Nazım 3) Enkaz

1- a Z J K i 10. Arktik, Hint, Pasifik ve Atlantik Okyanuslarında ya- şayan, Türkiye'de ise Ege Denizi ve Akdeniz kıyı- larında görülen, dişsiz balinaların alt takımında yer alan oluklu balinalar; aynı zamanda Fin balinası, uzun balina ve çatal kuyruklu balina olarak da bilinir. Bu cümle aşağıdakilerden hangisinde verilen cümlelerin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur? A) Dişsiz balinalar alt takımında yer alan oluklu balinalar Arktik, Hint, Pasifik ve Atlantik Okya- nuslarında yaşar. Türkiye'de ise Ege Denizi ve Akdeniz kıyıların- da görülürler. Bu balinalar aynı zamanda Fin balinası, uzun balina ve çatal kuyruklu balina olarak da bilinir. Dişsiz balinalar alt takımında yer alan balinalar Arktik, Hint, Pasifik ve Atlantik Okyanuslarında yaşar. Türkiye'de ise Ege Denizi ve Akdeniz kıyıların- da görülürler. • Bu balinalar aynı zamanda Fin balinası, uzun balina ve çatal kuyruklu balina olarak da bilinir. B) ● D) ● ● ● C) Dişsiz balinalar alt takımında yer alan oluklu balinalar Arktik, Hint, Pasifik ve Atlantik Okya- nuslarında yaşar. ● Bu balinalar aynı zamanda Fin balinası, uzun balina ve çatal kuyruklu balina olarak da bilinir. Dişsiz balinalar alt takımında yer alan oluklu balinalar Arktik, Hint, Pasifik ve Atlantik Okya- nuslarında yaşar. Türkiye'de ise Ege Denizi ve Akdeniz kıyıların- da görülürler. • Bu balinalar halk tarafından Fin balinası, uzun balina ve çatal kuyruklu balina olarak da bilinir. Asıl yaşam alanları olan Türkiye'de ise Ege Denizi ve Akdeniz kıyılarında görülürler. ● 8. Sınıf Türkçe şar 'erin har III. in başke "mlelerd B) AC Işık v eni sev mi elle im onc "iz güz ki diller si ve c e izole n'da fo dil ko dar fa