Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Soruları

3. İleride bu satırlar bir kimsenin gözüne değerse defterin güzelliğine şaşılmasın. Onu bugün Mahmutpaşa'da satın aldım ama az kal-
di canim pahasına. Aman ya Rabbil istanbul'umuza böyle ne oldu? Kalabalıktan tramvaylara girmek mümkün değil kil Toptan gülle
Çikar gibi zorla bir vagona attim kendimi. Bu, tramvaya girmek değil, ezilmek, üst baş parçalamak! Ne oldu halkımıza? Bu her yeri
dolduran kifayetsiz, kaba, kötü dili insan kalabalığı nereden geldi? Evde yalnızlığıma, sokakta bu kalabalığa dayanamıyorum, ağ-
layacak hâle geliyorum. İşte böyle,avunmak için, avare bir kuş gibi çırpınıyorum. Şu defterle de dertleşmesem çıldıracağım.
Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Günlük türünde kaleme alınmıştır.
C) Kalabalıktan ve kabalıktan yakınılmıştır.
B) Benzetme sanatından yararlanılmıştır.
D) Anlatım üçüncü kişi ağzından yapılmıştır.
4. Ağaçların kökleri aracılığıyla emdiği su, gövdeden yukarıya doğru taşındığı için yeni kesilmiş bir ağacın odununda bol miktarda su
bulunur. Bu nedenle odunun kullanılmadan önce kurutulması gerekir. İyi kurutulmamış bir odundan hazırlanan kereste zamanla çe-
ker, eğrilir, çatlar ve kolayca çürür. Bunun yanı sıra yaş odunun işlenmesi de oldukça zordur. Kurutma, odunu sağlamlaştırır ve iş-
lenmeye elverişli hale getirir.
Bu bilgilere göre aşağıdaki işaretlemelerden hangisi doğrudur?
Kurutulmamış Odun
Saglamlik Az Sağlamlık Çok
Kolay işlenebilir Odun
Kuru
Yaş
✓
v
A)
B)
C)
D)
✓
Ortaokul Türkçe
Paragraf
3. İleride bu satırlar bir kimsenin gözüne değerse defterin güzelliğine şaşılmasın. Onu bugün Mahmutpaşa'da satın aldım ama az kal- di canim pahasına. Aman ya Rabbil istanbul'umuza böyle ne oldu? Kalabalıktan tramvaylara girmek mümkün değil kil Toptan gülle Çikar gibi zorla bir vagona attim kendimi. Bu, tramvaya girmek değil, ezilmek, üst baş parçalamak! Ne oldu halkımıza? Bu her yeri dolduran kifayetsiz, kaba, kötü dili insan kalabalığı nereden geldi? Evde yalnızlığıma, sokakta bu kalabalığa dayanamıyorum, ağ- layacak hâle geliyorum. İşte böyle,avunmak için, avare bir kuş gibi çırpınıyorum. Şu defterle de dertleşmesem çıldıracağım. Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Günlük türünde kaleme alınmıştır. C) Kalabalıktan ve kabalıktan yakınılmıştır. B) Benzetme sanatından yararlanılmıştır. D) Anlatım üçüncü kişi ağzından yapılmıştır. 4. Ağaçların kökleri aracılığıyla emdiği su, gövdeden yukarıya doğru taşındığı için yeni kesilmiş bir ağacın odununda bol miktarda su bulunur. Bu nedenle odunun kullanılmadan önce kurutulması gerekir. İyi kurutulmamış bir odundan hazırlanan kereste zamanla çe- ker, eğrilir, çatlar ve kolayca çürür. Bunun yanı sıra yaş odunun işlenmesi de oldukça zordur. Kurutma, odunu sağlamlaştırır ve iş- lenmeye elverişli hale getirir. Bu bilgilere göre aşağıdaki işaretlemelerden hangisi doğrudur? Kurutulmamış Odun Saglamlik Az Sağlamlık Çok Kolay işlenebilir Odun Kuru Yaş ✓ v A) B) C) D) ✓
5. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Turgut UYAR
Bu şiirin teması aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kalabalıktan kurtulma isteği
B) Kalabalıklar içinde yalnız olmak
C) Dostlara duyulan özlem
D) Geleceğe umutla bakma
LGS Paragraf SORU BANKASI
23
Ortaokul Türkçe
Paragraf
5. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım Turgut UYAR Bu şiirin teması aşağıdakilerden hangisidir? A) Kalabalıktan kurtulma isteği B) Kalabalıklar içinde yalnız olmak C) Dostlara duyulan özlem D) Geleceğe umutla bakma LGS Paragraf SORU BANKASI 23
TURKÇE
KVA plus
BÖLÜM
TURK KIRMIZISI
Türklerin dünya literatürüne kazandırdığı en önemli kelimelerden birisi Türk kirm.-
zisi olmuştur. Dünyada Edirne kırmızısı olarak da bilinen Türk Kırmızısı, parlaklığı
ve pamuklu kumaşlardaki kalıcılığı ile nam salarak 15. yüzyılda Osmanlı'dan
dünyaya yayılmıştır. Zaman içinde Türk kırmızısı, Avrupa'nın dokumacılık endüst-
risindeki rolü sebebiyle sadece bir renk tonunu değil
, özel adımları olan özel bir
boyama tekniğini anlatmak için de kullanılmaya başlanmıştır. Antik Çağlardan beri
kırmızı elde etmek için yararlanılan kök boyası (Rubia tinctorum L.) Anadolu
kökenlidir. Yöresel olarak ismi yapışkan otu, sarı pörç, boyalık otu gibi farklılıklar
gösterse de genellikle bu bitki kök boya olarak bilinir. Anadolu'da yün ve ipek boya-
manın dışında, keten ve pamuk boyamasında da kullanılmıştır. Avrupa'da da
kullanılan kök boyası, açık ve kiremite yakın kırmızı renkler vermiş ve daha çok
yün boyamada kullanılmıştır. Kök boyası ile yün boyamak nispeten kolay ve hemen
her yerde yapılıyor olsa da aynı şeyi pamuklu kumaşlar için söylemek mümkün değil.
17.yüzyıla dek Hindistan'ın yanı sıra Osmanlı da büyük çapta uygulanan bir teknikle pamuklu kumaşları kırmızıya boyaya-
bilme gücünü elinde tutuyordu. Bu dönemde özellikle Fransa, İngiltere ve İtalya; Osmanlı Devleti'nden kök boyası ile
boyanmış büyük miktarlarda pamuklu kumaş satın almıştır. Parlaklığı ve kalıcılığı yüksek kırmızı rengin çekiciliğine
hayranlık duyan Avrupalıların kırmızı renkli kumaşlara olan talebi ve pamuklu ürünlerin kullanımının özellikle Fransa'dan
başlayarak tüm Avrupa'da yaygınlaşması, göz alıcı Türk kırmızısına olan ilgiyi arttırmıştır. Aynı zamanda Avrupalı üreticiler
için bu rengin yerel üretiminin sağlanmasını zorunlu hale getirmiştir. Türk kırmızısını kendi ülkelerinde üreterek ekonomik
avantaj sağlamak isteyen başta Hollanda, Fransa, İngiltere olmak üzere pek çok Avrupalı boyacının bu gizli reçeteye
ulaşması birkaç yüzyıl süren pazarlık, rüşvet ve casusluklara neden olmuştur. Uzun yıllar bu reçetenin açığa çıkmaması
için çaba sarf eden Osmanlı Devleti bu konuda uzun süre başarı sağlamıştır.
Yukarıdaki metinden Türk kırmyzısı ile ilgili,
cay
1. Özel bir boyama tekniğinin adı olarak da kullanılmıştır.
II. Avrupalı boyacılar Türk kirmizisinin formülünü ele geçirmek için pek çok yol denese de başarılı olamamışlar-
dır.
III. Kök boyası ile yün boyamakl pamuklu kumaş boyamaktan daha kolaydır.
IV. Osmanlı'da kök boyası ile boyanmış pamuklu kumaşın intacatı da yapılmıştır.
numaralanmış yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) I.
BU
D) W.
Van
arol
C) III.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TURKÇE KVA plus BÖLÜM TURK KIRMIZISI Türklerin dünya literatürüne kazandırdığı en önemli kelimelerden birisi Türk kirm.- zisi olmuştur. Dünyada Edirne kırmızısı olarak da bilinen Türk Kırmızısı, parlaklığı ve pamuklu kumaşlardaki kalıcılığı ile nam salarak 15. yüzyılda Osmanlı'dan dünyaya yayılmıştır. Zaman içinde Türk kırmızısı, Avrupa'nın dokumacılık endüst- risindeki rolü sebebiyle sadece bir renk tonunu değil , özel adımları olan özel bir boyama tekniğini anlatmak için de kullanılmaya başlanmıştır. Antik Çağlardan beri kırmızı elde etmek için yararlanılan kök boyası (Rubia tinctorum L.) Anadolu kökenlidir. Yöresel olarak ismi yapışkan otu, sarı pörç, boyalık otu gibi farklılıklar gösterse de genellikle bu bitki kök boya olarak bilinir. Anadolu'da yün ve ipek boya- manın dışında, keten ve pamuk boyamasında da kullanılmıştır. Avrupa'da da kullanılan kök boyası, açık ve kiremite yakın kırmızı renkler vermiş ve daha çok yün boyamada kullanılmıştır. Kök boyası ile yün boyamak nispeten kolay ve hemen her yerde yapılıyor olsa da aynı şeyi pamuklu kumaşlar için söylemek mümkün değil. 17.yüzyıla dek Hindistan'ın yanı sıra Osmanlı da büyük çapta uygulanan bir teknikle pamuklu kumaşları kırmızıya boyaya- bilme gücünü elinde tutuyordu. Bu dönemde özellikle Fransa, İngiltere ve İtalya; Osmanlı Devleti'nden kök boyası ile boyanmış büyük miktarlarda pamuklu kumaş satın almıştır. Parlaklığı ve kalıcılığı yüksek kırmızı rengin çekiciliğine hayranlık duyan Avrupalıların kırmızı renkli kumaşlara olan talebi ve pamuklu ürünlerin kullanımının özellikle Fransa'dan başlayarak tüm Avrupa'da yaygınlaşması, göz alıcı Türk kırmızısına olan ilgiyi arttırmıştır. Aynı zamanda Avrupalı üreticiler için bu rengin yerel üretiminin sağlanmasını zorunlu hale getirmiştir. Türk kırmızısını kendi ülkelerinde üreterek ekonomik avantaj sağlamak isteyen başta Hollanda, Fransa, İngiltere olmak üzere pek çok Avrupalı boyacının bu gizli reçeteye ulaşması birkaç yüzyıl süren pazarlık, rüşvet ve casusluklara neden olmuştur. Uzun yıllar bu reçetenin açığa çıkmaması için çaba sarf eden Osmanlı Devleti bu konuda uzun süre başarı sağlamıştır. Yukarıdaki metinden Türk kırmyzısı ile ilgili, cay 1. Özel bir boyama tekniğinin adı olarak da kullanılmıştır. II. Avrupalı boyacılar Türk kirmizisinin formülünü ele geçirmek için pek çok yol denese de başarılı olamamışlar- dır. III. Kök boyası ile yün boyamakl pamuklu kumaş boyamaktan daha kolaydır. IV. Osmanlı'da kök boyası ile boyanmış pamuklu kumaşın intacatı da yapılmıştır. numaralanmış yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) I. BU D) W. Van arol C) III.
Az sözle çok şey anlatma niteliğidir. Gerekli olduğu kadar sözcük kullanarak okuyucuyu düşün
düren, onun söylenenlerden yola çıkarak çağrışımlara ulaşmasına olanak veren, derinliği ve an-
lam yoğunluğu olan bir anlatım tarzıdır.
Yukarıda sözü edilen anlatım tarzı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yalınlık
B) Özlülük
C) Açıklık
D) Duruluk
2
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Az sözle çok şey anlatma niteliğidir. Gerekli olduğu kadar sözcük kullanarak okuyucuyu düşün düren, onun söylenenlerden yola çıkarak çağrışımlara ulaşmasına olanak veren, derinliği ve an- lam yoğunluğu olan bir anlatım tarzıdır. Yukarıda sözü edilen anlatım tarzı aşağıdakilerden hangisidir? A) Yalınlık B) Özlülük C) Açıklık D) Duruluk 2
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gözlem" söz konusu
değildir?
A) Garlarda oturup kahvemi yudumlarken insanları izlemek-
ten büyük keyif alırım.
B) Küçük bir çocuk, araçların arasında dolaşıyor ve sürücü-
lere mendil satmaya çalışıyor.
C) Fırtına var, deniz çalkantılı, ilginç bir şekilde bir tek mar-
tı bile yok ortalıkta.
D) Mahkemenin dar koridorunda, sağa sola göz gezdirerek
ilerliyordum.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "gözlem" söz konusu değildir? A) Garlarda oturup kahvemi yudumlarken insanları izlemek- ten büyük keyif alırım. B) Küçük bir çocuk, araçların arasında dolaşıyor ve sürücü- lere mendil satmaya çalışıyor. C) Fırtına var, deniz çalkantılı, ilginç bir şekilde bir tek mar- tı bile yok ortalıkta. D) Mahkemenin dar koridorunda, sağa sola göz gezdirerek ilerliyordum.
11.Pars keleri, boyu 20-25 cm kadar olan renkli bir gece kertenkelesidir. Karın tarafı beyazımsıdır.
Sırt ve yanlarının yanı sıra bacaklarında koyu sarı zemin rengi üzerinde kahverengimsi lekeler
bulunur. Adını bir parsı andıran bu desenlerinden alır. Evkeleri veya geka denen akrabalarından
göz kapağına sahip olmasıyla ayrılan "Eublepharidae" ailesindendir.Bu keler, bilimsel adını göz
kapaklarının özelliğinden alır. "Eublepharis" kelimesinin başında yer alan "eu-"iyi ya da güzel
ikinci kısmında yer alan "blepharis" göz kapağı anlamına gelir
. İran'ın güneybatısı, Irak, Suri-
ye'nin kuzeydoğusu ve Türkiye'de dağılım gösterir. Ülkemizde varlığı 2000 yılında keşfedilmiştir
ve yalnızca Şanlıurfa'nın güneyinde görülür. Buralardaki yarı çöl ve çöl ortamlarda bulunan
taşlık tepeler ve yamaçların yanı sıra harabelerde yaşar.
Bu metinde pars keleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Dünyada ve ülkemizde nerelerde yaşam sürdüğüne
B) Türkiye'deki yaşam alanlarının diğer yaşadığı yerlerden farklı olduğuna
C) Akrabalarından ayırt edilmesinde fiziksel özelliğinin etkili olduğuna
D) Bilimsel adının nasıl oluştuğuna
Ortaokul Türkçe
Paragraf
11.Pars keleri, boyu 20-25 cm kadar olan renkli bir gece kertenkelesidir. Karın tarafı beyazımsıdır. Sırt ve yanlarının yanı sıra bacaklarında koyu sarı zemin rengi üzerinde kahverengimsi lekeler bulunur. Adını bir parsı andıran bu desenlerinden alır. Evkeleri veya geka denen akrabalarından göz kapağına sahip olmasıyla ayrılan "Eublepharidae" ailesindendir.Bu keler, bilimsel adını göz kapaklarının özelliğinden alır. "Eublepharis" kelimesinin başında yer alan "eu-"iyi ya da güzel ikinci kısmında yer alan "blepharis" göz kapağı anlamına gelir . İran'ın güneybatısı, Irak, Suri- ye'nin kuzeydoğusu ve Türkiye'de dağılım gösterir. Ülkemizde varlığı 2000 yılında keşfedilmiştir ve yalnızca Şanlıurfa'nın güneyinde görülür. Buralardaki yarı çöl ve çöl ortamlarda bulunan taşlık tepeler ve yamaçların yanı sıra harabelerde yaşar. Bu metinde pars keleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Dünyada ve ülkemizde nerelerde yaşam sürdüğüne B) Türkiye'deki yaşam alanlarının diğer yaşadığı yerlerden farklı olduğuna C) Akrabalarından ayırt edilmesinde fiziksel özelliğinin etkili olduğuna D) Bilimsel adının nasıl oluştuğuna
B
TÜRKÇE
31. Çocuk, görülebilen en uzak noktaya baktı. İşte, işte! Ve o anda tüm dünyayı unuttu. Gerçekten oralarda,
ileride, Issık Göl'ün masmavi ufuğunda beyaz bir gemi belirdi. Yaklaştı. İşte İştegeri! Çocuk, gozlerini
1.16 beyaz gemiden ayıramıyordu. Elinde olsa biraz daha yaklaşmasthi isteyecekti. Ağır ağır devam ediyordu
yoluna gemi. Onu nerelerden getiren ve nerelere götürecek olan bilinmeyen yoluna...
II. Çocuk, uzun uzun baktı o taraflara. Sonra çantasına "Beyaz gemi bir daha gelmedi." dedi. "Gel, bir de
21.6 okulumuza bakalım." Çocuk, okula doya doya baktıktan sonra dürbünt gále påvirdi. Gölde durum hep ay-
niydi şimdilik. Beyaz gemi görünürde yoktu. Çocuk, sırtını göle çevirdi; dürbünü bir yana bırakarak sadece
bayırdan aşağılara baktı. Oralarda, dağın hemen altında ince uzun bir dere, gümüş gibi parlıyordu.
III. Muhafız Dağı'nın tepesinden her taraf ayna gibi görünüyordu. Çocuk, yüzükoyun yatıyor ve dürbünü göz-
lerine göre ayarlıyordu. Buradan her tarafı görmek mümkündü. Tepelerinde hiç erimeyen karı ile uzaktaki
en yüksek dağları bile... Bunlar, bütün dağların arkasında, bütün toprağın üstünde dikilip duruyordu. Bir
de yüksek dağlardan biraz daha ufak olan dağlar vardı.
Numaralanmış metinler, anlamlı bir bütün oluşturmak için sıralandığında doğru sıralama aşağıdaki-
lerden hangisi olur?
AL- III
B) III-1-11
Ortaokul Türkçe
Paragraf
B TÜRKÇE 31. Çocuk, görülebilen en uzak noktaya baktı. İşte, işte! Ve o anda tüm dünyayı unuttu. Gerçekten oralarda, ileride, Issık Göl'ün masmavi ufuğunda beyaz bir gemi belirdi. Yaklaştı. İşte İştegeri! Çocuk, gozlerini 1.16 beyaz gemiden ayıramıyordu. Elinde olsa biraz daha yaklaşmasthi isteyecekti. Ağır ağır devam ediyordu yoluna gemi. Onu nerelerden getiren ve nerelere götürecek olan bilinmeyen yoluna... II. Çocuk, uzun uzun baktı o taraflara. Sonra çantasına "Beyaz gemi bir daha gelmedi." dedi. "Gel, bir de 21.6 okulumuza bakalım." Çocuk, okula doya doya baktıktan sonra dürbünt gále påvirdi. Gölde durum hep ay- niydi şimdilik. Beyaz gemi görünürde yoktu. Çocuk, sırtını göle çevirdi; dürbünü bir yana bırakarak sadece bayırdan aşağılara baktı. Oralarda, dağın hemen altında ince uzun bir dere, gümüş gibi parlıyordu. III. Muhafız Dağı'nın tepesinden her taraf ayna gibi görünüyordu. Çocuk, yüzükoyun yatıyor ve dürbünü göz- lerine göre ayarlıyordu. Buradan her tarafı görmek mümkündü. Tepelerinde hiç erimeyen karı ile uzaktaki en yüksek dağları bile... Bunlar, bütün dağların arkasında, bütün toprağın üstünde dikilip duruyordu. Bir de yüksek dağlardan biraz daha ufak olan dağlar vardı. Numaralanmış metinler, anlamlı bir bütün oluşturmak için sıralandığında doğru sıralama aşağıdaki- lerden hangisi olur? AL- III B) III-1-11
TÜRKÇE
5. Haiku, Japon kültüründe doğup gelişmiş geleneksel bir şiir türüdür. Biçim ve içerik bakımından bazı koşulları
vardır. Biçimsel olarak üç dize ve on yedi heceden oluşur. Dizelerden biri yedi diğerleri beş hecedir
. İçerik yönün-
dense bakıştan, mevsimlerden ve duygulanımdan söz eden bir üçgen oluşturmayı gerektirir. Aynı zamanda kisa,
yalın ve öz bir anlatıma dayanır. Duygunun ve düşüncenin göz kırpma anı olarak da tanımlanabilir.
Buna göre aşağıdaki şiirlerden hangisi "Haiku" türünde yazılmamıştır?
B)
Soğuk yüzünden
A)
Güm güm çalındı kapım
Bakamam yarım aya
Açtım baktım ki
Başım göğsümde
Yalnızlığımmış
D)
co
Tam kapıdan çıkarken
Rüzgârsız günde
Kendisi isteyerek
Yüreğini ört
Düşüyor yaprak
Hava soğuk üşürsün
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TÜRKÇE 5. Haiku, Japon kültüründe doğup gelişmiş geleneksel bir şiir türüdür. Biçim ve içerik bakımından bazı koşulları vardır. Biçimsel olarak üç dize ve on yedi heceden oluşur. Dizelerden biri yedi diğerleri beş hecedir . İçerik yönün- dense bakıştan, mevsimlerden ve duygulanımdan söz eden bir üçgen oluşturmayı gerektirir. Aynı zamanda kisa, yalın ve öz bir anlatıma dayanır. Duygunun ve düşüncenin göz kırpma anı olarak da tanımlanabilir. Buna göre aşağıdaki şiirlerden hangisi "Haiku" türünde yazılmamıştır? B) Soğuk yüzünden A) Güm güm çalındı kapım Bakamam yarım aya Açtım baktım ki Başım göğsümde Yalnızlığımmış D) co Tam kapıdan çıkarken Rüzgârsız günde Kendisi isteyerek Yüreğini ört Düşüyor yaprak Hava soğuk üşürsün
-7. TEMA - Saglik ve Spor
7. Etkinlik: Asabdaki tabloyu, tablonun üstünde verilen bilgiler doğrultusunda doldurmaz
Murat, Songul, Cemil, Zeynep, Efe ve Nehir, voleybol, tenis, sures, basketbol, futbol ve yüzme
Sporlaryta ilgilenmektedirler. Bu kişiler her cumartesi, belli saatler arasında işlendaler spor sale
nyla ilgili çalışma yapmaktadırlar.
1) Herkes birbirinden farklı ve tek spor dalıyla ilgilenmektedir.
2) Butun çalışmalar ikişer saat sürmektedir.
3) Tenis çalışması açık tenis kortunda; güres, voleybol ve basketbol çalışmalan spor salonunda
bol çalışması sehir stadında ve yüzme çalışması kapalı yüzme havuzunda yapılmaktadır
4) Nehir'in 13.00 - 15.00 arası voleybol çalışması vardır.
5) Murat, sehir stadında çalışacaktır. Murat'ın çalışması 16.00'da sona ermektedir.
6) Efe'nin çalışması spor salonunda, Nehir'in çalışmasından sonra başlamaktadır
7) Songül, seçtiği spor dalında raket kullanmaktadır.
8) Cemil, spor salonunda, takım halinde oynanmayan bir spor dalında çalışmaktadır.
9) Zeynep'in yüzme havuzunda çalışması bittiği anda Nehir'in spor salonunda çalışması başlamak
tadır.
10) Tenis çalışma saatleri ile futbol çalışma saatleri aynıdır.
11) Güreş çalışma saatleri 17.00 - 19.00 arasındadır.
Kişiler
Çalışma Saatleri
Çalışma Veri
Nehir
ilgilendiği Spor Dali
Voleybol
13.00 is a
Murat
Schir
Efe
15.00 - 17.00
Songül
tennis
Cemil
Zeynep
212
Ortaokul Türkçe
Paragraf
-7. TEMA - Saglik ve Spor 7. Etkinlik: Asabdaki tabloyu, tablonun üstünde verilen bilgiler doğrultusunda doldurmaz Murat, Songul, Cemil, Zeynep, Efe ve Nehir, voleybol, tenis, sures, basketbol, futbol ve yüzme Sporlaryta ilgilenmektedirler. Bu kişiler her cumartesi, belli saatler arasında işlendaler spor sale nyla ilgili çalışma yapmaktadırlar. 1) Herkes birbirinden farklı ve tek spor dalıyla ilgilenmektedir. 2) Butun çalışmalar ikişer saat sürmektedir. 3) Tenis çalışması açık tenis kortunda; güres, voleybol ve basketbol çalışmalan spor salonunda bol çalışması sehir stadında ve yüzme çalışması kapalı yüzme havuzunda yapılmaktadır 4) Nehir'in 13.00 - 15.00 arası voleybol çalışması vardır. 5) Murat, sehir stadında çalışacaktır. Murat'ın çalışması 16.00'da sona ermektedir. 6) Efe'nin çalışması spor salonunda, Nehir'in çalışmasından sonra başlamaktadır 7) Songül, seçtiği spor dalında raket kullanmaktadır. 8) Cemil, spor salonunda, takım halinde oynanmayan bir spor dalında çalışmaktadır. 9) Zeynep'in yüzme havuzunda çalışması bittiği anda Nehir'in spor salonunda çalışması başlamak tadır. 10) Tenis çalışma saatleri ile futbol çalışma saatleri aynıdır. 11) Güreş çalışma saatleri 17.00 - 19.00 arasındadır. Kişiler Çalışma Saatleri Çalışma Veri Nehir ilgilendiği Spor Dali Voleybol 13.00 is a Murat Schir Efe 15.00 - 17.00 Songül tennis Cemil Zeynep 212
Herkes bir başkasına ihtiyaç duyar. Kendisine
benzemeyen birine. Niçin mi? Kendini bir bütün olarak ele
alabilmek için, karşısındakiyle karşılaştırma yaparak,
kendini tanımlayan özellikleri daha çok ortaya çıkarmak
için...
14. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi başkalarına
ihtiyaç duymamızın nedenidir? (5 Puan)
A) Zor zamanlarımızda yardımımıza koşmaları
B) Acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaşma isteğimiz
C) Başka yaşamları öğrenme merakımızın olması
D) Kendimizi daha iyi tanımamızı sağlamaları
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Herkes bir başkasına ihtiyaç duyar. Kendisine benzemeyen birine. Niçin mi? Kendini bir bütün olarak ele alabilmek için, karşısındakiyle karşılaştırma yaparak, kendini tanımlayan özellikleri daha çok ortaya çıkarmak için... 14. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi başkalarına ihtiyaç duymamızın nedenidir? (5 Puan) A) Zor zamanlarımızda yardımımıza koşmaları B) Acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaşma isteğimiz C) Başka yaşamları öğrenme merakımızın olması D) Kendimizi daha iyi tanımamızı sağlamaları
2. Yaşama yerleşmek ne demek? Belki de her şey demek. Bir açıdan baktığımızda yaşama yerleşmek de-
mek olmak veya olmamak”ın birinci yarısı anlamına geliyor. Canlılar; çevrelerine, akıp giden biyolojik ge-
lişim sürecine uyum sağlayabildikleri, bir anlamda yaşama ayak uydurabildikleri sürece ayakta kalırlar,
yarına kalırlar. Bu sayede genlerini yarınlara ulaştırabilirler
. İnsanların yaşama yerleşmreterinden söz et-
tiğimizde, ifade edilmek istenen şudur: Biyolojik, sosyal
, kültürel ve fiziksel çevreye uyum sağlayabilen,
varoluşlarını yaşayabilen insanların yaşama yerleşmeleri kolaylaşır, yarına kalma ihtimalleri artar.
Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez?
A) Bilindiği gibi sosyo-biyolojik anlamda çevreye, yaşama uyum sağlayan canlılar yarına kalırlar.
B) Bu evrenden potansiyelinizi yer yer aşan bir yaşam isteyin, azla yetinmeyin elinizdekileri kaybetme-
den çoğaltamazsınız.
C) Dostlarımızla, yakınlarımızla derin tanışmalar gerçekleştirdiğimizde, kendi iç dünyamızı ve karşımız-
dakilerin iç dünyalarını fark edebildiğimizde yaşama tam yerleşebiliyoruz demektir.
D) Yaşamanızın süresini sonsuza kadar uzatamazsınız ama kalitesini ölçülemeyecek miktarda artırabilir-
siniz. Ömrünüzün uzunluğu önemli değildir, kalitesi önemlidir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. Yaşama yerleşmek ne demek? Belki de her şey demek. Bir açıdan baktığımızda yaşama yerleşmek de- mek olmak veya olmamak”ın birinci yarısı anlamına geliyor. Canlılar; çevrelerine, akıp giden biyolojik ge- lişim sürecine uyum sağlayabildikleri, bir anlamda yaşama ayak uydurabildikleri sürece ayakta kalırlar, yarına kalırlar. Bu sayede genlerini yarınlara ulaştırabilirler . İnsanların yaşama yerleşmreterinden söz et- tiğimizde, ifade edilmek istenen şudur: Biyolojik, sosyal , kültürel ve fiziksel çevreye uyum sağlayabilen, varoluşlarını yaşayabilen insanların yaşama yerleşmeleri kolaylaşır, yarına kalma ihtimalleri artar. Böyle düşünen birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Bilindiği gibi sosyo-biyolojik anlamda çevreye, yaşama uyum sağlayan canlılar yarına kalırlar. B) Bu evrenden potansiyelinizi yer yer aşan bir yaşam isteyin, azla yetinmeyin elinizdekileri kaybetme- den çoğaltamazsınız. C) Dostlarımızla, yakınlarımızla derin tanışmalar gerçekleştirdiğimizde, kendi iç dünyamızı ve karşımız- dakilerin iç dünyalarını fark edebildiğimizde yaşama tam yerleşebiliyoruz demektir. D) Yaşamanızın süresini sonsuza kadar uzatamazsınız ama kalitesini ölçülemeyecek miktarda artırabilir- siniz. Ömrünüzün uzunluğu önemli değildir, kalitesi önemlidir.
ARA
1919 yılı idi. Istanbul baştan
asagi
Ingilizlerin isgali
altındaydi. Liseyi yeni
bitirmiştim. Güzel bir kızdım.
Dünür gelmeye başladılar. Biri
avukatmış. Gösterdiler uzaktan,
uzun boylu civan bir
delikanlıydi, beğendim.
Nişanlandık. Nişanlım
seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba
işığının altında sabahlara kadar oyalar Orüyor, çeyizler
hazırlıyordum. Ama çok geçmedi ki mahallede bir
dedikodu yayıldı. "Ayşe'nin nişanlısı avukat degilmis.
ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak
kamini doyuruyormuş." dediler. Alt üst oldum. Babam
götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu.
Yıkıldım. Nişan alıp, ayrıldık. Aradan 5 yıl geçti.
Evlenmiştim, bir de çocuğum olmuştu. 1924 yılıydı. Artik
ülkemiz özgürdü. Bir gün Beyoğlu'nda rastladın Ali'ye.
Oglum yanımdaydı. Beni görünce titredi, ceketini
dugmeledi. Saygı göstererek durdu önümde. Vaktiniz
varsa size bir cay ikram etmek isterim, dedi. Olur, dedim.
Bir büroya girdik. Burası bir avukatlık bürosuydu ve
kapıda adı yazıyordu. İçerde yardımcıları çalışıyordu. Siz
gerçekten avukat mısınız, dedim. Evet, dedi. Peki,
avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz,
diye sordum. Durdu, başı öne eğildi. Beni affedin, dedi.
Istanbul işgal altındaydı. Her taraf ingiliz askeri
kaynıyordu. Her şeyi didik didik arıyorlardı. Biz de
Anadolu'ya, milli kuvvetlere, ancak cenaze süsü vererek
tabutlarla silah kaçiriyorduk. Bu ülke için hayati bir işti.
Bunu size bile söyleyemezdim.
1-6. soruları metne göre cevaplayınız.
SORU1
5Puan)
Asagidakilerden hangisi bu metinden çıkarılamaz?
A) Olay savas yıllarında geçmektedir.
B) Ali, avukatlık degil askerlik yapmaktadır.
C) Ayse dedikodu Ozerine nişanı almıştır.
D) O dönemde Istanbul, Ingilizler tarafından isgal edilmiştir.
(5Puan il
Ortaokul Türkçe
Paragraf
ARA 1919 yılı idi. Istanbul baştan asagi Ingilizlerin isgali altındaydi. Liseyi yeni bitirmiştim. Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar. Biri avukatmış. Gösterdiler uzaktan, uzun boylu civan bir delikanlıydi, beğendim. Nişanlandık. Nişanlım seviyordum. Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba işığının altında sabahlara kadar oyalar Orüyor, çeyizler hazırlıyordum. Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı. "Ayşe'nin nişanlısı avukat degilmis. ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak kamini doyuruyormuş." dediler. Alt üst oldum. Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu. Yıkıldım. Nişan alıp, ayrıldık. Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, bir de çocuğum olmuştu. 1924 yılıydı. Artik ülkemiz özgürdü. Bir gün Beyoğlu'nda rastladın Ali'ye. Oglum yanımdaydı. Beni görünce titredi, ceketini dugmeledi. Saygı göstererek durdu önümde. Vaktiniz varsa size bir cay ikram etmek isterim, dedi. Olur, dedim. Bir büroya girdik. Burası bir avukatlık bürosuydu ve kapıda adı yazıyordu. İçerde yardımcıları çalışıyordu. Siz gerçekten avukat mısınız, dedim. Evet, dedi. Peki, avukatsınız da neden cami önlerinden tabut taşıyordunuz, diye sordum. Durdu, başı öne eğildi. Beni affedin, dedi. Istanbul işgal altındaydı. Her taraf ingiliz askeri kaynıyordu. Her şeyi didik didik arıyorlardı. Biz de Anadolu'ya, milli kuvvetlere, ancak cenaze süsü vererek tabutlarla silah kaçiriyorduk. Bu ülke için hayati bir işti. Bunu size bile söyleyemezdim. 1-6. soruları metne göre cevaplayınız. SORU1 5Puan) Asagidakilerden hangisi bu metinden çıkarılamaz? A) Olay savas yıllarında geçmektedir. B) Ali, avukatlık degil askerlik yapmaktadır. C) Ayse dedikodu Ozerine nişanı almıştır. D) O dönemde Istanbul, Ingilizler tarafından isgal edilmiştir. (5Puan il
A) Aşağıda, "Beden Kitle Indeksi (BKI)" ile ilgili açıklamalar verilmiştir. Bu açık
lamaları dikkatle okuyunuz.
BKi hesaplamak için şu işlem yapılır:
Ağırlik (kg)
Boy (metre) < Boy (metre)
du-
Beden Kitle Indeksi (BKI) Nedir?
in ideal boy-kilo oranina sahip olup
an anlamak için kullanılan bir hesap-
yontemidir. Bki hesaplanırken kişinin
boyunun (metre türünden) kendisiyle
na bölünür ve bir sayı elde edilir. Elde
suguna bakılarak kişinin Bki'siyle ilgili sonu-
en bu sayinin Bki cetvelinde hangi aralıkta
nok
Örneğin ağırlığı 74 kg ve boyu 1,82 m olan
bir kişinin BKi'si hesaplamak için şu işlemin
yapılması gerekir:
74
=22,36
1,82 X 1,82
Bid Değeri
185 altinda
18,5 - 24.9
aralığında
25-29,9
aralığında
BKi Cetveli
BKi Değerinin
Anlamı
Ne Yapılmalı?
Düzenli ve dengeli beslenerek kilo almaya ve uygun kiloya yüksel
Düşük Kilolu
meye çalışınız.
Normal
Düzenli, dengeli beslenerek ve egzersiz yaparak kilonuzu koruma-
ya çalışınız.
Kilolu
Düzenli, dengeli beslenerek ve egzersiz yaparak fazla kilolarınız-
dan kurtulunuz.
Aşırı kilolarınızdan kurtulmak için bir sağlık kuruluşuna başvuru-
Aşırı kilolu
nuz ve uzmanlardan yardım aliniz.
30 ve üstü
Kişiler
B) Sağdaki tabloda boy ve kiloları verilen kişilerin
BKÍ'lerini hesaplayarak değerleri normalin altında
veya üstünde olanların başına çarpi (X) işareti
koyunuz.
Boy Ağırlik
(m) (kg)
Gülseren
1,65
43
Kerem
1,68
60
C) Siz de kendi BKİ'nizi bu yöntemle ya da
http://beslenme.gov.tr/index.php?page=55 sayfasını kullanarak
hesaplayabilirsiniz.
Selvinaz
1,57
71
Cengiz
1,69
55
Ortaokul Türkçe
Paragraf
A) Aşağıda, "Beden Kitle Indeksi (BKI)" ile ilgili açıklamalar verilmiştir. Bu açık lamaları dikkatle okuyunuz. BKi hesaplamak için şu işlem yapılır: Ağırlik (kg) Boy (metre) < Boy (metre) du- Beden Kitle Indeksi (BKI) Nedir? in ideal boy-kilo oranina sahip olup an anlamak için kullanılan bir hesap- yontemidir. Bki hesaplanırken kişinin boyunun (metre türünden) kendisiyle na bölünür ve bir sayı elde edilir. Elde suguna bakılarak kişinin Bki'siyle ilgili sonu- en bu sayinin Bki cetvelinde hangi aralıkta nok Örneğin ağırlığı 74 kg ve boyu 1,82 m olan bir kişinin BKi'si hesaplamak için şu işlemin yapılması gerekir: 74 =22,36 1,82 X 1,82 Bid Değeri 185 altinda 18,5 - 24.9 aralığında 25-29,9 aralığında BKi Cetveli BKi Değerinin Anlamı Ne Yapılmalı? Düzenli ve dengeli beslenerek kilo almaya ve uygun kiloya yüksel Düşük Kilolu meye çalışınız. Normal Düzenli, dengeli beslenerek ve egzersiz yaparak kilonuzu koruma- ya çalışınız. Kilolu Düzenli, dengeli beslenerek ve egzersiz yaparak fazla kilolarınız- dan kurtulunuz. Aşırı kilolarınızdan kurtulmak için bir sağlık kuruluşuna başvuru- Aşırı kilolu nuz ve uzmanlardan yardım aliniz. 30 ve üstü Kişiler B) Sağdaki tabloda boy ve kiloları verilen kişilerin BKÍ'lerini hesaplayarak değerleri normalin altında veya üstünde olanların başına çarpi (X) işareti koyunuz. Boy Ağırlik (m) (kg) Gülseren 1,65 43 Kerem 1,68 60 C) Siz de kendi BKİ'nizi bu yöntemle ya da http://beslenme.gov.tr/index.php?page=55 sayfasını kullanarak hesaplayabilirsiniz. Selvinaz 1,57 71 Cengiz 1,69 55
1.
3.
Aslında her insan duyar, düşünür ve etrafında
olanları fark eder fakat bunlar bizim içimize kar-
makarışık olarak girer. Her insan bir duygu, dü-
şünce ve izlenim deposudur. Konuşurken veya
yazarken içinde bulunduğumuz duruma göre bu
depodan bazı şeyleri seçer, cümle haline getiri-
riz. Eğer içinde bulunduğumuz durumla sözleri-
miz arasında bir bağ kurup bunları aktaramazsak
yazılan veya konuşulan şeyler, anlam bütünlüğü-
ne kavuşamadığı için başkalarına saçma gelir.
Bu parçanın dil ve anlatımı için aşağıdakiler-
den hangisi söylenebilir?
A) Kişisel duygu ve düşüncelere yer verilmiştir. öznel
B) üçüncü kişi ağzından anlatılmıştır.
Devrik cümlelerden yararlanılmıştır.
D) Olmuş ya da olabilecek olaylar anlatılmıştır
. olas
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. 3. Aslında her insan duyar, düşünür ve etrafında olanları fark eder fakat bunlar bizim içimize kar- makarışık olarak girer. Her insan bir duygu, dü- şünce ve izlenim deposudur. Konuşurken veya yazarken içinde bulunduğumuz duruma göre bu depodan bazı şeyleri seçer, cümle haline getiri- riz. Eğer içinde bulunduğumuz durumla sözleri- miz arasında bir bağ kurup bunları aktaramazsak yazılan veya konuşulan şeyler, anlam bütünlüğü- ne kavuşamadığı için başkalarına saçma gelir. Bu parçanın dil ve anlatımı için aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) Kişisel duygu ve düşüncelere yer verilmiştir. öznel B) üçüncü kişi ağzından anlatılmıştır. Devrik cümlelerden yararlanılmıştır. D) Olmuş ya da olabilecek olaylar anlatılmıştır . olas
Avustralya, Birleşik Krallık ve ABD'den araştır-
macılar, Afrika'da yaşayan Afrika yaban köpek-
leri üzerinde yaptıkları ortak bir çalışma sonu-
cunda ilginç bir bilgiye ulaştılar. Köpek
sürüsünün avlanmak için harekete geçip geç-
meyeceğini sürü üyelerinin çıkardığı hapşırığa
benzer bir sesin sayısı belirliyor. Yeterli sayıda
köpek, bu sesi çıkarırsa sürü avlanmak için
harekete geçiyor. Ancak araştırmacılar bir
ayrıntıya dikkat çekiyor: Sürüde baskın özellik-
lere sahip bir dişi ve bir erkek köpek varsa ve
onlar ses çıkardıysa sürünün ses çıkaran diğer
üyelerinin sayısı az olsa bile köpekler avlan-
mak için harekete geçiyor. Bu da köpeklerde
her bireyin oyunun eşit sayılmadığını gösteri-
yor. Daha önceleri köpeklerin bu hareketi solu-
num yollarını temizlemek için yaptığı sanılı-
yordu.
Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık,
3 aşağıdakilerden hangisidir?
A) Afrika Yaban Köpekleri Oylama Yapıyor
B) Afrika Yaban Köpekleri Hastalıkla Mücadele
Ediyor
C) Afrika Yaban Köpekleri Değişikliklere Ayak
Uyduruyor
D) Afrika Yaban Köpeklerinin Nesli Tükeniyor
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Avustralya, Birleşik Krallık ve ABD'den araştır- macılar, Afrika'da yaşayan Afrika yaban köpek- leri üzerinde yaptıkları ortak bir çalışma sonu- cunda ilginç bir bilgiye ulaştılar. Köpek sürüsünün avlanmak için harekete geçip geç- meyeceğini sürü üyelerinin çıkardığı hapşırığa benzer bir sesin sayısı belirliyor. Yeterli sayıda köpek, bu sesi çıkarırsa sürü avlanmak için harekete geçiyor. Ancak araştırmacılar bir ayrıntıya dikkat çekiyor: Sürüde baskın özellik- lere sahip bir dişi ve bir erkek köpek varsa ve onlar ses çıkardıysa sürünün ses çıkaran diğer üyelerinin sayısı az olsa bile köpekler avlan- mak için harekete geçiyor. Bu da köpeklerde her bireyin oyunun eşit sayılmadığını gösteri- yor. Daha önceleri köpeklerin bu hareketi solu- num yollarını temizlemek için yaptığı sanılı- yordu. Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık, 3 aşağıdakilerden hangisidir? A) Afrika Yaban Köpekleri Oylama Yapıyor B) Afrika Yaban Köpekleri Hastalıkla Mücadele Ediyor C) Afrika Yaban Köpekleri Değişikliklere Ayak Uyduruyor D) Afrika Yaban Köpeklerinin Nesli Tükeniyor
3. Vatan sevgisi, sevgilerin en yücesidir. Çocuga
bu sevgi anne kucağındayken ailede verilmeye
başlanmal, okul eğitimiyle zenginleştirilerek ve
pekiştirilerek geliştirilmelidir çünkü vatan, onu
seven insanlarla ileriye daha ileriye gidecektir.
Bu parçada vurgulanan ana düşünce aşağı-
dakilerden hangisidir?
Vatana hizmet onu sevmekle başlar.
Diğer sevgiler vatanı sevmekle başlar.
C Watan sevgisi
, insanı yaşama bağlar.
Bilgili insanlar vatana daha çok hizmet ederler.
4. Dilini, kültürünü unutmuş, kaybetmiş bir ulusun
yaşadığı görülmemiştir. Bir ulusun ömrü, dili-
nin ve kültürünün ömrüne bağlıdır. Bu nedenle
Ortaokul Türkçe
Paragraf
3. Vatan sevgisi, sevgilerin en yücesidir. Çocuga bu sevgi anne kucağındayken ailede verilmeye başlanmal, okul eğitimiyle zenginleştirilerek ve pekiştirilerek geliştirilmelidir çünkü vatan, onu seven insanlarla ileriye daha ileriye gidecektir. Bu parçada vurgulanan ana düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? Vatana hizmet onu sevmekle başlar. Diğer sevgiler vatanı sevmekle başlar. C Watan sevgisi , insanı yaşama bağlar. Bilgili insanlar vatana daha çok hizmet ederler. 4. Dilini, kültürünü unutmuş, kaybetmiş bir ulusun yaşadığı görülmemiştir. Bir ulusun ömrü, dili- nin ve kültürünün ömrüne bağlıdır. Bu nedenle