Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Soruları

47.68
Hakim (ilahi) Bakış Açısı: Hakim bakış açisında anlatici, kendisinden "ben" diye söz etmez, daima Ill.
tekil kişi "o'yu kullanır. Hikayeyi anlatan her şeyi bilir, her zaman her yerdedir
. Olaylar, kişiler ve hikayeye
tümüyle hakimdir. Hakim bakış açısı ismi bu hakimiyetten gelir
. Kahramanlar içindekileri yani duygu-
lanni, düşüncelerini, kafalanndan geçenleri anlar ve anlatır.
66
Kahraman Bakış Açısı: Bu bakış açısında olay, kişiler ve yer, eserin başkahramanlarından biri tarafın-
dan anlatılır. Anlatici, metindeki diğer insanlar gibidir
. Onlardan biridir. Her şeyi bilmez, bilemez. Bakı
açısı dardır. Bildikleri, anlattıkları, gördükleriyle ve yaşadıklarıyla sınırlıdır. Bilinen, duyulan, görülen ve
yaşanılanı anlatır. Bilmediği, görmedigi yoktur.
-25
Buna göre hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır?
ktay
A) Uzun süredir pencereden yarı hayran yarı şaşkın,
biraz da ürkek baktığı şehre ilk adımını atmadan
önce otobüsün iki basamaklı merdiveninde du-
raklıyor. Kolay değil. ilk defa doğup büyüdüğü,
hayatının neredeyse tamamını geçirdiği şehirden
ayrılmak. Tedirginliğin sıkıştırdığı göğsünde hu-
zursuzluk. Kısa bir tereddüt, iyi mi yaptı yoksa
kötü mü? Hiç başlamamalı mı acaba? Dönüp hiç
gelmemiş gibi geri mi dönmeli yoksa? Bu düşün-
celere dalmışken arkasından gelen homurtuları
duyunca hızlıca iniyor basamaklari.
B) Siddhartha kayıkçinin yanında kaldı, kayığı kul-
lanmasını öğrendi. Kayıkta yapılacak iş olmadığı
zaman başka yerlere gidip farklı şeyler öğrendi.
Öğrendiği her şey onu sevindiriyor, günler ve ay-
lar göz açıp kapayıncaya kadar geçiyordu. Ama
Vasudeva'dan çok "imak" öğretmenlik yapıyordu
ona. Irmaktan sürekli bir şeyler öğreniyordu. Din-
lemeyi öğreniyordu en başta, sessiz bir yürekle,
bekleyen, dışa açık bir ruhla yargılara, görüş ve
düşüncelere yer vermeden içindeki isteklere kulak
vermeyi öğreniyordu.
yaca
yece
arakt
insa
şirti
ri fak
göst
:
mala
es o
C) Yazları hep büyükannemin yanında geçirirdik.
Onun kocaman bahçeli evi bize bir nefes olurdu
âdeta. O, biyoloji veya ziraat eğitimi almamıştı.
Liseyi bile bitirmemişti hatta. Ama sert bir avoka-
donun olgun bir muzla birlikte bir kese kâğıdına
koyularak yumuşatılabileceğini biliyordu. Bunu
annesinden, annesi de kendi annesinden öğren-
mişti. Bu yöntemler gibi Eski Mısırlılar da incirleri
olgunlaştırmak için aralarına birkaç tane yarılmış
incir koyarlardı; eski Çin'de ise armutlar, armut
dolu ardiyenin içinde tütsü yakılarak olgunlaştırı-
lirdi.
D) Üstü örtülü bir kağnı, gecenin karanlığı içinde ağır
ağır ilerliyordu. 1403 yılının sonlarıydı ve donduru-
cu bir rüzgâr ortalığı kasıp kavuruyordu. Genç ve
gürbüz bir atli, kağnının önünden, ardından, ya-
nindan giderek öküzleri idare ediyor, arada sırada
kirbacını sırtlarında şaklatıyordu. Aklını kurcalayan
sorular hiç bitmiyor bu da yüzüne yansıyordu.
Kuşkulu bir hâli vardı, ikide bir arkasına bakarak
gözlerini zifiri karanlığa dikmesi bir şeyden çe-
kindiğini gösteriyordu. Yol bir karış çamurdu ve
durmadan sulu kar yağıyordu.
25
Ortaokul Türkçe
Paragraf
47.68 Hakim (ilahi) Bakış Açısı: Hakim bakış açisında anlatici, kendisinden "ben" diye söz etmez, daima Ill. tekil kişi "o'yu kullanır. Hikayeyi anlatan her şeyi bilir, her zaman her yerdedir . Olaylar, kişiler ve hikayeye tümüyle hakimdir. Hakim bakış açısı ismi bu hakimiyetten gelir . Kahramanlar içindekileri yani duygu- lanni, düşüncelerini, kafalanndan geçenleri anlar ve anlatır. 66 Kahraman Bakış Açısı: Bu bakış açısında olay, kişiler ve yer, eserin başkahramanlarından biri tarafın- dan anlatılır. Anlatici, metindeki diğer insanlar gibidir . Onlardan biridir. Her şeyi bilmez, bilemez. Bakı açısı dardır. Bildikleri, anlattıkları, gördükleriyle ve yaşadıklarıyla sınırlıdır. Bilinen, duyulan, görülen ve yaşanılanı anlatır. Bilmediği, görmedigi yoktur. -25 Buna göre hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır? ktay A) Uzun süredir pencereden yarı hayran yarı şaşkın, biraz da ürkek baktığı şehre ilk adımını atmadan önce otobüsün iki basamaklı merdiveninde du- raklıyor. Kolay değil. ilk defa doğup büyüdüğü, hayatının neredeyse tamamını geçirdiği şehirden ayrılmak. Tedirginliğin sıkıştırdığı göğsünde hu- zursuzluk. Kısa bir tereddüt, iyi mi yaptı yoksa kötü mü? Hiç başlamamalı mı acaba? Dönüp hiç gelmemiş gibi geri mi dönmeli yoksa? Bu düşün- celere dalmışken arkasından gelen homurtuları duyunca hızlıca iniyor basamaklari. B) Siddhartha kayıkçinin yanında kaldı, kayığı kul- lanmasını öğrendi. Kayıkta yapılacak iş olmadığı zaman başka yerlere gidip farklı şeyler öğrendi. Öğrendiği her şey onu sevindiriyor, günler ve ay- lar göz açıp kapayıncaya kadar geçiyordu. Ama Vasudeva'dan çok "imak" öğretmenlik yapıyordu ona. Irmaktan sürekli bir şeyler öğreniyordu. Din- lemeyi öğreniyordu en başta, sessiz bir yürekle, bekleyen, dışa açık bir ruhla yargılara, görüş ve düşüncelere yer vermeden içindeki isteklere kulak vermeyi öğreniyordu. yaca yece arakt insa şirti ri fak göst : mala es o C) Yazları hep büyükannemin yanında geçirirdik. Onun kocaman bahçeli evi bize bir nefes olurdu âdeta. O, biyoloji veya ziraat eğitimi almamıştı. Liseyi bile bitirmemişti hatta. Ama sert bir avoka- donun olgun bir muzla birlikte bir kese kâğıdına koyularak yumuşatılabileceğini biliyordu. Bunu annesinden, annesi de kendi annesinden öğren- mişti. Bu yöntemler gibi Eski Mısırlılar da incirleri olgunlaştırmak için aralarına birkaç tane yarılmış incir koyarlardı; eski Çin'de ise armutlar, armut dolu ardiyenin içinde tütsü yakılarak olgunlaştırı- lirdi. D) Üstü örtülü bir kağnı, gecenin karanlığı içinde ağır ağır ilerliyordu. 1403 yılının sonlarıydı ve donduru- cu bir rüzgâr ortalığı kasıp kavuruyordu. Genç ve gürbüz bir atli, kağnının önünden, ardından, ya- nindan giderek öküzleri idare ediyor, arada sırada kirbacını sırtlarında şaklatıyordu. Aklını kurcalayan sorular hiç bitmiyor bu da yüzüne yansıyordu. Kuşkulu bir hâli vardı, ikide bir arkasına bakarak gözlerini zifiri karanlığa dikmesi bir şeyden çe- kindiğini gösteriyordu. Yol bir karış çamurdu ve durmadan sulu kar yağıyordu. 25
6.
Paris'teki Louvre müzesinin bir salonunda kalın bir cam vitrinin arkasında sergilenen Mona Lisa
tablosunu her yıl milyonlarca ziyaretçi büyük bir hayranlıkla izliyor. Aynı salonda en az bu tablo
kadar hatta daha güzel eserler de sergilenmekte ama hiçbirinin önünde Mona Lisa'daki kadar
büyük bir izdiham yaşanmıyor. Herkes kim olduğu bile bilinmeyen bir kadının resmini mümkün
olduğu kadar yakından görebilmek için cam vitrinin önündeki ahşap engele kadar ulaşmaya ça-
balıyorlar. Fakat öyle meşhur bir resimdir ki "Mona Lisa" Insanlar onu dikkatle incelemeden
müzeden ayrılmak istemiyorlar.
Bu metinde boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Kimi uzmanlar ressamın kendisini kadın kimliğiyle resmettiğini söyler. \
B) Evet, tablodaki kadının kimliği hâlâ bir sir perdesinin ardında gizli.
C) Ressam, tabloyu ölümünden kısa bir süre önce yapmış.
P) Aslında dikkatli incelendiğinde gülüşün gerçek bir gülüş olmadığı görülmekte.
145
og
VAYILARI
Ortaokul Türkçe
Paragraf
6. Paris'teki Louvre müzesinin bir salonunda kalın bir cam vitrinin arkasında sergilenen Mona Lisa tablosunu her yıl milyonlarca ziyaretçi büyük bir hayranlıkla izliyor. Aynı salonda en az bu tablo kadar hatta daha güzel eserler de sergilenmekte ama hiçbirinin önünde Mona Lisa'daki kadar büyük bir izdiham yaşanmıyor. Herkes kim olduğu bile bilinmeyen bir kadının resmini mümkün olduğu kadar yakından görebilmek için cam vitrinin önündeki ahşap engele kadar ulaşmaya ça- balıyorlar. Fakat öyle meşhur bir resimdir ki "Mona Lisa" Insanlar onu dikkatle incelemeden müzeden ayrılmak istemiyorlar. Bu metinde boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Kimi uzmanlar ressamın kendisini kadın kimliğiyle resmettiğini söyler. \ B) Evet, tablodaki kadının kimliği hâlâ bir sir perdesinin ardında gizli. C) Ressam, tabloyu ölümünden kısa bir süre önce yapmış. P) Aslında dikkatli incelendiğinde gülüşün gerçek bir gülüş olmadığı görülmekte. 145 og VAYILARI
12. Aşağıdaki görselde hiyeroglif alfabede sembollerin Türkçedeki karşılıkları verilmiştir.
Hiyeroglif Alfabe
D
Cock
F
K
M
Z
.
Bu alfabeyle adlarını yazmak isteyen Yağız, Hakan, Nazan ve Türkan kendilerince bazı kurallar belirlemişlerdir.
Alfabede Türkçe karakterler yoktur. Bu yüzden Ç yerine C, Ğ yerine G, I yerine I, Ö yerine O, ş yerine S, O
yerine U harflerini kullanacaklardır.
İsimlerinde Türkçe karakter olanlar soldan sağa, olmayanlar sağdan sola yazacaklardır.
• Bazı harfler birden çok sembolle karşılanmaktadır. İsimlerinde bu harflerin yer aldığı kişiler istedikleri sem-
bolü kullanabilirler.
Bu kişiler, isimlerini hiyeroglif alfabe ile şu şekilde yazmışlardır:
.
Buna göre hiyeroglif alfabeyle ismini yanlış yazan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
B) Nazan
C) Yağız
D) Türkan
A) Hakan
Ortaokul Türkçe
Paragraf
12. Aşağıdaki görselde hiyeroglif alfabede sembollerin Türkçedeki karşılıkları verilmiştir. Hiyeroglif Alfabe D Cock F K M Z . Bu alfabeyle adlarını yazmak isteyen Yağız, Hakan, Nazan ve Türkan kendilerince bazı kurallar belirlemişlerdir. Alfabede Türkçe karakterler yoktur. Bu yüzden Ç yerine C, Ğ yerine G, I yerine I, Ö yerine O, ş yerine S, O yerine U harflerini kullanacaklardır. İsimlerinde Türkçe karakter olanlar soldan sağa, olmayanlar sağdan sola yazacaklardır. • Bazı harfler birden çok sembolle karşılanmaktadır. İsimlerinde bu harflerin yer aldığı kişiler istedikleri sem- bolü kullanabilirler. Bu kişiler, isimlerini hiyeroglif alfabe ile şu şekilde yazmışlardır: . Buna göre hiyeroglif alfabeyle ismini yanlış yazan kişi aşağıdakilerden hangisidir? B) Nazan C) Yağız D) Türkan A) Hakan
8. İyi bir okur, okuyarak kendini geliştirir ama
hiçbir iyi okur, doğrudan kendisini nasıl ge-
liştireceğine yönelik talimatlar içeren bir ki-
tabı okumaz.
Bu cümleden aşağıdaki yargılardan han-
gisi çıkarılamaz?
A) İyi okuyucu, yazarların deneyimlerinden
kazandıklarıyla olgunlaşır.
B) Bilinçli okuyucu, okuduklarıyla kendini
geliştirir.
C) İyi bir okuyucu, emredici üslup içeren ki-
taplardan hoşlanmaz.
D) Gerçek okuyucu, birilerinin görüşleriy-
le değil; okuduklarından edindikleriyle
kendini bulur.
114
SİNAN KUZUCU
YAYINLARI
Ortaokul Türkçe
Paragraf
8. İyi bir okur, okuyarak kendini geliştirir ama hiçbir iyi okur, doğrudan kendisini nasıl ge- liştireceğine yönelik talimatlar içeren bir ki- tabı okumaz. Bu cümleden aşağıdaki yargılardan han- gisi çıkarılamaz? A) İyi okuyucu, yazarların deneyimlerinden kazandıklarıyla olgunlaşır. B) Bilinçli okuyucu, okuduklarıyla kendini geliştirir. C) İyi bir okuyucu, emredici üslup içeren ki- taplardan hoşlanmaz. D) Gerçek okuyucu, birilerinin görüşleriy- le değil; okuduklarından edindikleriyle kendini bulur. 114 SİNAN KUZUCU YAYINLARI
18.
Sıra
Uyruğu
Ağırlığı
Geçiş Şekli
Taşıdığı Yük
eyi
TIS
Gürcistan
2200 ton
Kılavuzlu
Petrol
Türkiye
1700 ton
Kılavuzsuz
Petrol
Gürcistan
2400 ton
Kılavuzsuz
Bakliyat
Rusya
1800 ton
Kılavuzsuz
Bakliyat
Romanya
2000 ton
Kılavuzlu
Bakliyat
Fırtınalı bir havada Istanbul Boğazı'ndan aynı gün geçen P, R, S, $ve T kodlu 5 tankerin geçiş sıraları
ve bu tankerlerin dört özelliği yukarıdaki tabloda gösterilmiştir.
Bu tankerlerle ilgili bilinenler aşağıdaki gibidir:
R tankeri, yükü aynı olan üç tankerden ağırlığı en az olandır.
S ve T aynı ülkeye aittir.
Petrol taşıyanlardan biri Ş'dir.
.
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) Ağırlığı en az olan tanker Ş'dir.V
B) P tankerinin uyruğu, Romanya'dır.
C) Stankeri, geçiş sırasında kılavuz kullanmamıştır.
D) T tankerinin uyruğu, Rusya'dır.
V
Ortaokul Türkçe
Paragraf
18. Sıra Uyruğu Ağırlığı Geçiş Şekli Taşıdığı Yük eyi TIS Gürcistan 2200 ton Kılavuzlu Petrol Türkiye 1700 ton Kılavuzsuz Petrol Gürcistan 2400 ton Kılavuzsuz Bakliyat Rusya 1800 ton Kılavuzsuz Bakliyat Romanya 2000 ton Kılavuzlu Bakliyat Fırtınalı bir havada Istanbul Boğazı'ndan aynı gün geçen P, R, S, $ve T kodlu 5 tankerin geçiş sıraları ve bu tankerlerin dört özelliği yukarıdaki tabloda gösterilmiştir. Bu tankerlerle ilgili bilinenler aşağıdaki gibidir: R tankeri, yükü aynı olan üç tankerden ağırlığı en az olandır. S ve T aynı ülkeye aittir. Petrol taşıyanlardan biri Ş'dir. . Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Ağırlığı en az olan tanker Ş'dir.V B) P tankerinin uyruğu, Romanya'dır. C) Stankeri, geçiş sırasında kılavuz kullanmamıştır. D) T tankerinin uyruğu, Rusya'dır. V
16
(1) Günümüzde evreni oluşturan elementlerin neler olduğu ve özellikleri büyük ölçüde biliniyor. ( Ancak bilim
insanları bu elementleri ve özelliklerini keşfetmek için yüzyıllarca uğraşmış. (111) Bu çalışmalar sırasında Rus kimyacı
Dimitri Mendeleyev, elementlerin bazı özelliklerinin dikkate alınarak sınıflandirilip bir tabloya yerleştirilebileceğini
önermişti. (IV) Böylece periyodik tablo adı verilen ve bilinen tüm elementlerin yer aldığı bir tablo ortaya çıkmış.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren düşüncenin yönü değişmiştir?
A) IV
B) III
C) 11
D)
o
17
Karşılaştırma
Örneklendirme
Sayısal Verilerden yararlanma
Ortaokul Türkçe
Paragraf
16 (1) Günümüzde evreni oluşturan elementlerin neler olduğu ve özellikleri büyük ölçüde biliniyor. ( Ancak bilim insanları bu elementleri ve özelliklerini keşfetmek için yüzyıllarca uğraşmış. (111) Bu çalışmalar sırasında Rus kimyacı Dimitri Mendeleyev, elementlerin bazı özelliklerinin dikkate alınarak sınıflandirilip bir tabloya yerleştirilebileceğini önermişti. (IV) Böylece periyodik tablo adı verilen ve bilinen tüm elementlerin yer aldığı bir tablo ortaya çıkmış. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren düşüncenin yönü değişmiştir? A) IV B) III C) 11 D) o 17 Karşılaştırma Örneklendirme Sayısal Verilerden yararlanma
1. Başlangıcından 1980'e kadar Türk sinemasında,
tipki ilk Türk romanlarında olduğu gibi karakterler-
don cok, tiplere yer verilir. Bunun nedenleri ara-
Sinda; Turkiye'de sanayileşmenin geç oluşması ve
sinemadaki "yıldız" olgusu gösterilebilir. 1960'larda
Türkan Şoray, Belgin Doruk, Fatma Girik, Hülya
Koçyigit
, Ayhan Işık, Izzet Günay, Ediz Hun, Filiz
Akın, Ekrem Bora vs. oyuncular dönemin önemli yıl-
dizlarıdır. Bu oyuncular, belli tiplemelerle kendilerini
seyirciye sevdirmiş ve bu kalıplara bağlı kalmışlar-
dir. Yıldız oyuncuların, halkın gözündeki imajları de-
giştirilmek istenmediğinden, bu oyuncular sinemada
çoğunlukla aynı tipleri canlandırmışlar ve rolleri ne
olursa olsun, "aynı kişi" olmuşlardır. Oysa romanın
dramatik yapısının önemli unsurlarından biri olan
roman karakterleri, sinemaya uyarlanırken "klişe
tipler'e dönüşürse romanın, karakterler üzerinden
vermeye çalıştığı mesajlar değişikliğe uğrar. Dola-
yısıyla da romanın teması büyük ölçüde bozulmuş
olur. Bu nedenle, roman karakterlerinin, sinemaya
doğru aktarılması çok önemlidir.
Bu metne göre aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Yıldız oyuncular, her filmde ortalama bir tiple se-
yirci karşısına çıkmışlardır.
B) Hem romanda hem de sinemada tip ve karakter,
farklı kavramlardır.
Sevilen roman kahramanlarının, halkın beğendiği
sanatçılarca canlandırılması gerekir.
D) Türkiye'deki sosyoekonomik gelişmeler, sine-
mayı da etkilemiştir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. Başlangıcından 1980'e kadar Türk sinemasında, tipki ilk Türk romanlarında olduğu gibi karakterler- don cok, tiplere yer verilir. Bunun nedenleri ara- Sinda; Turkiye'de sanayileşmenin geç oluşması ve sinemadaki "yıldız" olgusu gösterilebilir. 1960'larda Türkan Şoray, Belgin Doruk, Fatma Girik, Hülya Koçyigit , Ayhan Işık, Izzet Günay, Ediz Hun, Filiz Akın, Ekrem Bora vs. oyuncular dönemin önemli yıl- dizlarıdır. Bu oyuncular, belli tiplemelerle kendilerini seyirciye sevdirmiş ve bu kalıplara bağlı kalmışlar- dir. Yıldız oyuncuların, halkın gözündeki imajları de- giştirilmek istenmediğinden, bu oyuncular sinemada çoğunlukla aynı tipleri canlandırmışlar ve rolleri ne olursa olsun, "aynı kişi" olmuşlardır. Oysa romanın dramatik yapısının önemli unsurlarından biri olan roman karakterleri, sinemaya uyarlanırken "klişe tipler'e dönüşürse romanın, karakterler üzerinden vermeye çalıştığı mesajlar değişikliğe uğrar. Dola- yısıyla da romanın teması büyük ölçüde bozulmuş olur. Bu nedenle, roman karakterlerinin, sinemaya doğru aktarılması çok önemlidir. Bu metne göre aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Yıldız oyuncular, her filmde ortalama bir tiple se- yirci karşısına çıkmışlardır. B) Hem romanda hem de sinemada tip ve karakter, farklı kavramlardır. Sevilen roman kahramanlarının, halkın beğendiği sanatçılarca canlandırılması gerekir. D) Türkiye'deki sosyoekonomik gelişmeler, sine- mayı da etkilemiştir.
anatları
Manik Antrenmam
Abartma
Bir niteligi olduğundan daha üstün ya da
asagi gösterme sanatıdır.
Kişileştirme
Insana özgü bir niteliğin insan dişi bir varliga
aktarılmasıdır.
Aşagıdakilerin hangisinde tanımları verilen söz sanatlarından ikisine de başvurulmuştur?
A)
Ben küçükken masallara inanırdım. Çirkin tırtılın kozasının içinden harikulade bir kelebek olarak çıktuğunu ya
da ağustos böceğinin başı derde girdiğinde karıncanin ona yardım ettiğini anlatırdı
masallar
. Daldığı otom
uykusundan küçük bir öpücükle uyanan prensesler ve fakir kızlar sasleyip prensesleri balolarına gönderen
periler yaşardı dev gibi o büyük resimlerin altında.
B)
Bir zamanlar iki ülke amansız bir rekabete tutuşmuştu. İki ülkeden birinin halkı karşı tarafa ülkelerinin
zenginliğini kesin şekilde göstermek istiyordu. Kolay ama etkileyici bir şey yapılmalıydı, şehrin ortasına
büyük bir havuz yapılmalıydı. Bu durum havuzun çok hoşuna gitmişti. Gece herkes bir kova süt getirecek
havuza dökecekti. Gece herkes havuza bir kova süt döktü. Ne var ki sabah olduğunda havuzun içi süt
yerine suyla doluydu.
C)
Bir öykü kitabı okuyorum. Kitapta yazar, günlük yaşamımızda her yerde görebildiğimiz ama hep gölgec
kalan hayvanları da öykülerine katmış, onlara birer karakter kazandırmış. Suskunluklan, karşılıksız dostly
ları sayfa sayfa anlatmış.
D)
Ayakkabısını tamir ettirmek için mahalledeki tamirciye gitti. Dükkân kapalıydı. "Beklesem mi?" diye de
dü. Elimdeki bu ayakkabı poşetiyle nasıl yürüyeyim? Gülle gibi ağırdı bu poşet. Kitap fuarına zatens
ce yürüyeceğim, bu kadar ağır bir poşetle çok zor. Hay usta, dükkânı kapatacak gün mü bugün?
Ortaokul Türkçe
Paragraf
anatları Manik Antrenmam Abartma Bir niteligi olduğundan daha üstün ya da asagi gösterme sanatıdır. Kişileştirme Insana özgü bir niteliğin insan dişi bir varliga aktarılmasıdır. Aşagıdakilerin hangisinde tanımları verilen söz sanatlarından ikisine de başvurulmuştur? A) Ben küçükken masallara inanırdım. Çirkin tırtılın kozasının içinden harikulade bir kelebek olarak çıktuğunu ya da ağustos böceğinin başı derde girdiğinde karıncanin ona yardım ettiğini anlatırdı masallar . Daldığı otom uykusundan küçük bir öpücükle uyanan prensesler ve fakir kızlar sasleyip prensesleri balolarına gönderen periler yaşardı dev gibi o büyük resimlerin altında. B) Bir zamanlar iki ülke amansız bir rekabete tutuşmuştu. İki ülkeden birinin halkı karşı tarafa ülkelerinin zenginliğini kesin şekilde göstermek istiyordu. Kolay ama etkileyici bir şey yapılmalıydı, şehrin ortasına büyük bir havuz yapılmalıydı. Bu durum havuzun çok hoşuna gitmişti. Gece herkes bir kova süt getirecek havuza dökecekti. Gece herkes havuza bir kova süt döktü. Ne var ki sabah olduğunda havuzun içi süt yerine suyla doluydu. C) Bir öykü kitabı okuyorum. Kitapta yazar, günlük yaşamımızda her yerde görebildiğimiz ama hep gölgec kalan hayvanları da öykülerine katmış, onlara birer karakter kazandırmış. Suskunluklan, karşılıksız dostly ları sayfa sayfa anlatmış. D) Ayakkabısını tamir ettirmek için mahalledeki tamirciye gitti. Dükkân kapalıydı. "Beklesem mi?" diye de dü. Elimdeki bu ayakkabı poşetiyle nasıl yürüyeyim? Gülle gibi ağırdı bu poşet. Kitap fuarına zatens ce yürüyeceğim, bu kadar ağır bir poşetle çok zor. Hay usta, dükkânı kapatacak gün mü bugün?
KÇE
A
7. Ünlü şair Cemal Süreya, Erzincanlı bir ailenin
çocuğuydu. Babası çoğunlukla dışarıda ça-
lıştığı için ona karşı çekingen büyüdü. Birlikte
oldukları günlerde yakınlıklik kurmaları müm-
kün olmadı. Ailesiyle ilgili yaraları, şiirlerinde
daima kendisini gösterdi Süreya'nın:
Yitirdim
ya
da hiç olmadı sanıyordum
Oysa karışık bir anı gibi
Seni uyurken öpmesi gibi babanın
Bir ilk kar tomurcuğu gibi
Bu metinde aşağıdakilerin hangisinden ya-
rarlanılmıştır?
kişileştirme
B) Örneklendirme
Tanımlama
B) Sayısal verilerden yararlanma
Ortaokul Türkçe
Paragraf
KÇE A 7. Ünlü şair Cemal Süreya, Erzincanlı bir ailenin çocuğuydu. Babası çoğunlukla dışarıda ça- lıştığı için ona karşı çekingen büyüdü. Birlikte oldukları günlerde yakınlıklik kurmaları müm- kün olmadı. Ailesiyle ilgili yaraları, şiirlerinde daima kendisini gösterdi Süreya'nın: Yitirdim ya da hiç olmadı sanıyordum Oysa karışık bir anı gibi Seni uyurken öpmesi gibi babanın Bir ilk kar tomurcuğu gibi Bu metinde aşağıdakilerin hangisinden ya- rarlanılmıştır? kişileştirme B) Örneklendirme Tanımlama B) Sayısal verilerden yararlanma
TESH-
2. BÖLÜM PARAGRAFIN ANLAMI VE YORUMU
Coo
Gizem Ogretmen, ögrencilerinden bazı konulara si hazik konuşma yapmain stem
.
Oğrencilerden dördunun yaptığı konuşmaların
ana düşünceleri aşağıda verilmiştir.
Insanın bir sanat dalıyla uğraşması, hayal gücünün gelişmesinde çok etkilidir.
Hayal gücü, bilgi birikimine dayandırılmadığı sürece bir anlam ifade etmez.
Insanlığın
bugünkü bilgi birikiminde hayal gücünün büyük bir etkisi vardır.
Bilgi ve hayal gücü açısından gelişmiş çocuklar, özgün düşünme becerisi kazanır.
Buna göre asağıdakilerden hangisi, sözü edilen öğrencilerin yaptığı konuşmalardan
.
biri olamaz?
hanlik, tarih boyunca pek çok sorunla karşılaşmış ve bu sorunların çözümünde bilgi ve
Tecrübesi kadar hayal gücünü de kullanmıştır. Hayal gücü sayesinde aklını daha etkin bir
şekilde kullanmış ve bilgisini artırmıştır. Mesela matbaa, önce hayal edilmiş, sonra bulun-
muştur. Dolayısıyla günümüzde gelinen noktada hayal gücünün payı yadsınamaz.
By Hayal gücü ve sanat arasındaki ilişki geçmişten beri tartışılagelmiştir. Bugüne dek ortaya
konmuş sanat eserlerine bakıldığında bunların hem üstün bir yetenek hem de üstün bir
hayal gücü ürünü olduğu görülmektedir. Bu nedenle, sanatta başarılı olmak isteyen bir
kimsenin, becerilerini ve hayal gücünü geliştirmekle işe başlaması herkesçe kabul edilme-
si gereken bir gerçektir.
Hayal gücünün bilimsel ilerleyişteki etkisinden sürekli söz edilir ancak unutulmamalıdır ki
insanın hayal gücünü geliştiren, eğitimdir. Birtakım bilgilere sahip olmayan bir insanın salt
hayal gücüyle bazı şeyleri başarmasını beklemek boş bir umuttur. Hayal gücü, ancak her-
hangi bir konuda yeterli bilgiye sahip olma temelinin üstüne inşa edilebilecek bir binadır.
Çocukların zihinlerini gerekli ya da gereksiz pek çok bilgiyle doldururken onların hayal
gücünü geliştirmek için de çalışmalıyız. Zira hayal gücü gelişmemiş nesiller, kendilerinden
önceki nesilleri taklit etmekten başka bir şey yapamaz. Özgün düşünebilen bireyler yetiş-
tirebilmenin temel koşulu, çocukları hem bilgi bakımından hem de hayal gücü bakımından
geliştirebilmektir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TESH- 2. BÖLÜM PARAGRAFIN ANLAMI VE YORUMU Coo Gizem Ogretmen, ögrencilerinden bazı konulara si hazik konuşma yapmain stem . Oğrencilerden dördunun yaptığı konuşmaların ana düşünceleri aşağıda verilmiştir. Insanın bir sanat dalıyla uğraşması, hayal gücünün gelişmesinde çok etkilidir. Hayal gücü, bilgi birikimine dayandırılmadığı sürece bir anlam ifade etmez. Insanlığın bugünkü bilgi birikiminde hayal gücünün büyük bir etkisi vardır. Bilgi ve hayal gücü açısından gelişmiş çocuklar, özgün düşünme becerisi kazanır. Buna göre asağıdakilerden hangisi, sözü edilen öğrencilerin yaptığı konuşmalardan . biri olamaz? hanlik, tarih boyunca pek çok sorunla karşılaşmış ve bu sorunların çözümünde bilgi ve Tecrübesi kadar hayal gücünü de kullanmıştır. Hayal gücü sayesinde aklını daha etkin bir şekilde kullanmış ve bilgisini artırmıştır. Mesela matbaa, önce hayal edilmiş, sonra bulun- muştur. Dolayısıyla günümüzde gelinen noktada hayal gücünün payı yadsınamaz. By Hayal gücü ve sanat arasındaki ilişki geçmişten beri tartışılagelmiştir. Bugüne dek ortaya konmuş sanat eserlerine bakıldığında bunların hem üstün bir yetenek hem de üstün bir hayal gücü ürünü olduğu görülmektedir. Bu nedenle, sanatta başarılı olmak isteyen bir kimsenin, becerilerini ve hayal gücünü geliştirmekle işe başlaması herkesçe kabul edilme- si gereken bir gerçektir. Hayal gücünün bilimsel ilerleyişteki etkisinden sürekli söz edilir ancak unutulmamalıdır ki insanın hayal gücünü geliştiren, eğitimdir. Birtakım bilgilere sahip olmayan bir insanın salt hayal gücüyle bazı şeyleri başarmasını beklemek boş bir umuttur. Hayal gücü, ancak her- hangi bir konuda yeterli bilgiye sahip olma temelinin üstüne inşa edilebilecek bir binadır. Çocukların zihinlerini gerekli ya da gereksiz pek çok bilgiyle doldururken onların hayal gücünü geliştirmek için de çalışmalıyız. Zira hayal gücü gelişmemiş nesiller, kendilerinden önceki nesilleri taklit etmekten başka bir şey yapamaz. Özgün düşünebilen bireyler yetiş- tirebilmenin temel koşulu, çocukları hem bilgi bakımından hem de hayal gücü bakımından geliştirebilmektir.
1. Franz Kafka'nın "Dónüşüm" adlı eseri, yazıldığından beri birçok ülkede birçok yayınevi tarafından farklı kapaklarla
basimiş ve her biri kitabın bizlere vermek istediği mesajı farklı tasarımlarla yansıtmaya çalışmıştır. Kitap, "Gregor
Samsa, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu."
cümlesi ile başlamakta ve bu dönüşüm, Gregor Samsa'nın kendine ve topluma yabancılaştığını, yalnızlaştığını ve
duşlandığını sembolize etmektedir.
Metinde verilenlere göre kitapta anlatılmak istenen düşünceyi en somut yansıtan kapak tasarımı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A)
B)
D)
La Metamorfosis
DIE
VERWANDLUNG
ATA
10%
PH
135
FRANZ
KAFKA
DONOSÜM
FRANZ KAFKA
KAFKA
- 8
Ortaokul Türkçe
Paragraf
1. Franz Kafka'nın "Dónüşüm" adlı eseri, yazıldığından beri birçok ülkede birçok yayınevi tarafından farklı kapaklarla basimiş ve her biri kitabın bizlere vermek istediği mesajı farklı tasarımlarla yansıtmaya çalışmıştır. Kitap, "Gregor Samsa, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu." cümlesi ile başlamakta ve bu dönüşüm, Gregor Samsa'nın kendine ve topluma yabancılaştığını, yalnızlaştığını ve duşlandığını sembolize etmektedir. Metinde verilenlere göre kitapta anlatılmak istenen düşünceyi en somut yansıtan kapak tasarımı aşağıdaki- lerden hangisidir? A) B) D) La Metamorfosis DIE VERWANDLUNG ATA 10% PH 135 FRANZ KAFKA DONOSÜM FRANZ KAFKA KAFKA - 8
Deneme
Türkçe
7
Abdurrahim Karakoç
Tork purine ve human and wide
toplumun geniş bir aybayaran gara
zur Andhraim Karakoç. og var
hatirlama
1932
12 Nisan da Kahraman
marap'ta dünyaya geldi
dan conta
renimine bir süre
devam edemaydo
ORO koyunde
marandalumnitoilik
I rapti
1958
küçük yaşlanndan
gi duyan
Karakoo. I burn
Belediyesinde
mun olarak
Calmaya başladı
Çocuklu ve memmiyet
hayat dolaysıyla köy
hayatini yakından taniyan
Koç, Anadolu
insan karpilastig
Z ve pektig
kuntsian sliye dile
Temiz Türkce ve heca vezniyle ask
synlik oleme konulu
giner Faleme plan Karakorinde
aheng minata
sagladi
1981
Emekli olduktan
tonra yerlestiinlanda
pil caliumalannin yanı sıra
Cosi arteve dergilerde
koşe yazar yapti
Siirien Fedai Devlet Toro
Bizim Ocak dergileriyle
kendisinin ikardigi Yeni
Uluk gazetesinde, Yeni
Düşünce Yeni Hafta ve
Gunduz gazetelerinde
yayımlandı
1983 - 1998
Dogu Edebiyat (1983),
Genç Kardelen dergisi ise
(1998) Abdurrahim
Karakoç Özel Sayısı"
yayımladi
2001
Karakoç hakkında Ankara
Gazi Universite's (2001) ve
Kafkas Universitesi'nde
12010) ild yüksek lisans Tumi
hazırlandi
Şairin en çok side
"Mihriban bestelenerek unutulmaz
turkuler arasında yerini aldi
BAZI ESERLERI
1965 - 1980
Igien Engizak
Dywanlanan
Down
bin devam olan
yumi place meydana
gan Hasan Mektuplar
nyle tanınmaya
SIIR
"Hasan a Mektuplar'. "El Kulakta
"Vur Emri", "Kan Yazisi" "Dosta
Doğru Sulan Isıtamadim" "Beşinci
Mevsim", "Akil Karaya Vurdu". "Yasakh
Rüyalar", "Gökçekimi" Gardanti
"Parmak izi". "Yağmur Yerden Yagar
*Anadolu'da Bahar
Yardiol arlerden dolayı
dva allan Karako
sinad edilen
bulan dalamalardan
2012
Glv 3. cocuk babası olan
Onto sair ve yazar kan
6 Horan da havatini
laybetti
DENEME
"Çobandan Mektuplar" "Düşünce
Yazılan"
Yukarıda Abdürrahim Karakoç ile ilgili infografikten;
1. Eğitim hayatı bir süre kesintiye uğrayan şair, çeşitli mesleklerle de uğraşmıştır.
II. Seri şeklinde yazılan bir şiirden sonra tanınmaya başlamıştır.
III. 1980 sonrası Ankara'ya yerleşmiş olan şair hakkında akademik çalışmalar yapılmıştır.
IV. Anadolu ve Anadolu insanı dışında bir konuyu şiirlerinde işlemeyen şair, Anadolu'ya önemsemiştir.
yargılarından hangisine ulaşılamaz?
C) III
D) IV
A) I
B) 11
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Deneme Türkçe 7 Abdurrahim Karakoç Tork purine ve human and wide toplumun geniş bir aybayaran gara zur Andhraim Karakoç. og var hatirlama 1932 12 Nisan da Kahraman marap'ta dünyaya geldi dan conta renimine bir süre devam edemaydo ORO koyunde marandalumnitoilik I rapti 1958 küçük yaşlanndan gi duyan Karakoo. I burn Belediyesinde mun olarak Calmaya başladı Çocuklu ve memmiyet hayat dolaysıyla köy hayatini yakından taniyan Koç, Anadolu insan karpilastig Z ve pektig kuntsian sliye dile Temiz Türkce ve heca vezniyle ask synlik oleme konulu giner Faleme plan Karakorinde aheng minata sagladi 1981 Emekli olduktan tonra yerlestiinlanda pil caliumalannin yanı sıra Cosi arteve dergilerde koşe yazar yapti Siirien Fedai Devlet Toro Bizim Ocak dergileriyle kendisinin ikardigi Yeni Uluk gazetesinde, Yeni Düşünce Yeni Hafta ve Gunduz gazetelerinde yayımlandı 1983 - 1998 Dogu Edebiyat (1983), Genç Kardelen dergisi ise (1998) Abdurrahim Karakoç Özel Sayısı" yayımladi 2001 Karakoç hakkında Ankara Gazi Universite's (2001) ve Kafkas Universitesi'nde 12010) ild yüksek lisans Tumi hazırlandi Şairin en çok side "Mihriban bestelenerek unutulmaz turkuler arasında yerini aldi BAZI ESERLERI 1965 - 1980 Igien Engizak Dywanlanan Down bin devam olan yumi place meydana gan Hasan Mektuplar nyle tanınmaya SIIR "Hasan a Mektuplar'. "El Kulakta "Vur Emri", "Kan Yazisi" "Dosta Doğru Sulan Isıtamadim" "Beşinci Mevsim", "Akil Karaya Vurdu". "Yasakh Rüyalar", "Gökçekimi" Gardanti "Parmak izi". "Yağmur Yerden Yagar *Anadolu'da Bahar Yardiol arlerden dolayı dva allan Karako sinad edilen bulan dalamalardan 2012 Glv 3. cocuk babası olan Onto sair ve yazar kan 6 Horan da havatini laybetti DENEME "Çobandan Mektuplar" "Düşünce Yazılan" Yukarıda Abdürrahim Karakoç ile ilgili infografikten; 1. Eğitim hayatı bir süre kesintiye uğrayan şair, çeşitli mesleklerle de uğraşmıştır. II. Seri şeklinde yazılan bir şiirden sonra tanınmaya başlamıştır. III. 1980 sonrası Ankara'ya yerleşmiş olan şair hakkında akademik çalışmalar yapılmıştır. IV. Anadolu ve Anadolu insanı dışında bir konuyu şiirlerinde işlemeyen şair, Anadolu'ya önemsemiştir. yargılarından hangisine ulaşılamaz? C) III D) IV A) I B) 11
Bir okulda yapılan satranç turnuvasına Ferit, Mehmet, Nurcan, Zülal, Nimet ve Halil isimli ogrenciler
Turnuvanın sonucuyla ilgili olarak bilineneler şunlardır:
Turnuvanın birincisi bir kız öğrenci olmuştur.
lik üçte iki erkek öğrenci yer almaktadır.
Mehmet bu turnuvada sonuncu sırada yer almıştır.
Nimet bu turnuvayı, Nurcan'ın hemen önünde; Ferit'in hemen arkasında tamamlamıştır.
Verilenlerden hareketle satranç turnuvasında ikinci olan öğrenci aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zülal
B) Halil
C) Ferit
D) Nimet
Çöz bakalım
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Bir okulda yapılan satranç turnuvasına Ferit, Mehmet, Nurcan, Zülal, Nimet ve Halil isimli ogrenciler Turnuvanın sonucuyla ilgili olarak bilineneler şunlardır: Turnuvanın birincisi bir kız öğrenci olmuştur. lik üçte iki erkek öğrenci yer almaktadır. Mehmet bu turnuvada sonuncu sırada yer almıştır. Nimet bu turnuvayı, Nurcan'ın hemen önünde; Ferit'in hemen arkasında tamamlamıştır. Verilenlerden hareketle satranç turnuvasında ikinci olan öğrenci aşağıdakilerden hangisidir? A) Zülal B) Halil C) Ferit D) Nimet Çöz bakalım
aynı şekilde iki kristal olduk-
--
-- tonguç-
arli
ina
8888888
da
ize
Halil'in hesap makinesi bozulmuştur ve ödevi vardır. Ama sokağa çıkma yasa-
ai nedeniyle kendine yeni hesap makinesi alamayan Halil hesap makinesini bi-
raz araştırdıktan sonra sadece bazı tuşlarının yanlış bastığını anlamıştır. Buna
göre,
• 4 tuşu +9 rakamini
• 9 tuşu → 6 rakamını
• 6 tuşu 2 rakamını
→ 1 rakamini
ve
ki-
za-
• 2 tuşu
1
2
3
basmaktadır.
Geri kalan tuşlar ise kendi rakamında işlemler yapmaktadır.
Bu bilgilere göre Halil aşağıdaki hangi işlemi yapamaz?
B) 952- 391
C) 876 x 912
D) 412 - 213
A) 267 + 153
Si-
PARAGRAFta
SON NOKTA
163
Ortaokul Türkçe
Paragraf
aynı şekilde iki kristal olduk- -- -- tonguç- arli ina 8888888 da ize Halil'in hesap makinesi bozulmuştur ve ödevi vardır. Ama sokağa çıkma yasa- ai nedeniyle kendine yeni hesap makinesi alamayan Halil hesap makinesini bi- raz araştırdıktan sonra sadece bazı tuşlarının yanlış bastığını anlamıştır. Buna göre, • 4 tuşu +9 rakamini • 9 tuşu → 6 rakamını • 6 tuşu 2 rakamını → 1 rakamini ve ki- za- • 2 tuşu 1 2 3 basmaktadır. Geri kalan tuşlar ise kendi rakamında işlemler yapmaktadır. Bu bilgilere göre Halil aşağıdaki hangi işlemi yapamaz? B) 952- 391 C) 876 x 912 D) 412 - 213 A) 267 + 153 Si- PARAGRAFta SON NOKTA 163
9.
6.
ÜNİVERSİTE
Yüzümü bulutlara kaldırıp
Dua eder gibi mırıldanıyorum
Kuşlarla, otlarla yıkanıyorum
Rüzgârla, ilkbaharla
Güneş gözkapaklarımı isitiyor
Ah! Bir çiçek sanki ilkbahar güneşi
Rüyada miyim, gerçek mi bu
Hem var gibiyim hem yok gibi
Muğla Sıtkı Koçman
11
ÜNİVERS
1
Selçuk Üniversites
Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde
Başakların utangaç salınışı
Burada, kendimle baş başa
Ömrümü böylece tamamlayabilirim
İşte şimdi rüzgârım ben
Eserim başakların üzerinden
Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim
Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden
IV
Ataol Behramoğlu'nun yukarıdaki şiirinin bir dörtlüğünde diğer dörtlüklerdekilerden farklı bir söz sanatına başvu-
rulmuştur.
Aşağıdaki dörtlüklerin hangisinde farklı olan bu söz sanatına yer verilmiştir
A) Bu bahar güleceğiz en içten bir sevinçle,
B) Ve gün ikindiye döner, gölgeler düşer duvarlara,
Bir melek oradan bize uzatacak elini.
Başlar tutuşmaya demirli pencerenin camı
Beni bırakma kalbim, kalbim sen bana söyle.
Dışarıda akşam olur,
Ümitlerin en güzelini!!
tes
Bulutsuz bir bahar akşamı...
Yasin, Adem, Mul
Yasin ve Ade
. Muhsin, mat
Enes; radyc
Köksal, Mu
Nagehan
Fuat, Tür!
Nagehar
Buna göre
A) Enes ve
B) Muhsir
C) Yasin
C) Yıldızlar o yanda, biz bu yanda,
Rüya gibi hoş geçen zamanda
Sandım ki güzelliğin cihanda
Bir saltanatın güzelliğiydi.
D) Küçücük pencerem bahçeye bakar
Bademler, erikler geceye bakar
Bir ışık dökülür yapraklardan şıkır şıkır
Bir eski şarkı, bir eski bahar, bir bildik deniz
Ortaokul Türkçe
Paragraf
9. 6. ÜNİVERSİTE Yüzümü bulutlara kaldırıp Dua eder gibi mırıldanıyorum Kuşlarla, otlarla yıkanıyorum Rüzgârla, ilkbaharla Güneş gözkapaklarımı isitiyor Ah! Bir çiçek sanki ilkbahar güneşi Rüyada miyim, gerçek mi bu Hem var gibiyim hem yok gibi Muğla Sıtkı Koçman 11 ÜNİVERS 1 Selçuk Üniversites Bir güney kentinde, bir kıyı kahvesinde Başakların utangaç salınışı Burada, kendimle baş başa Ömrümü böylece tamamlayabilirim İşte şimdi rüzgârım ben Eserim başakların üzerinden Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden IV Ataol Behramoğlu'nun yukarıdaki şiirinin bir dörtlüğünde diğer dörtlüklerdekilerden farklı bir söz sanatına başvu- rulmuştur. Aşağıdaki dörtlüklerin hangisinde farklı olan bu söz sanatına yer verilmiştir A) Bu bahar güleceğiz en içten bir sevinçle, B) Ve gün ikindiye döner, gölgeler düşer duvarlara, Bir melek oradan bize uzatacak elini. Başlar tutuşmaya demirli pencerenin camı Beni bırakma kalbim, kalbim sen bana söyle. Dışarıda akşam olur, Ümitlerin en güzelini!! tes Bulutsuz bir bahar akşamı... Yasin, Adem, Mul Yasin ve Ade . Muhsin, mat Enes; radyc Köksal, Mu Nagehan Fuat, Tür! Nagehar Buna göre A) Enes ve B) Muhsir C) Yasin C) Yıldızlar o yanda, biz bu yanda, Rüya gibi hoş geçen zamanda Sandım ki güzelliğin cihanda Bir saltanatın güzelliğiydi. D) Küçücük pencerem bahçeye bakar Bademler, erikler geceye bakar Bir ışık dökülür yapraklardan şıkır şıkır Bir eski şarkı, bir eski bahar, bir bildik deniz
Dissa
A
TÜRKÇE TESTİ
8.
ARNO SAR
AFYONKARAHİSAR VALILIGI
IL KOLTÜR VE TURİZM MODÜRLÜĞÜ
ÜCRETSİZ
RESİM KURSU
GEREKLI MALZEMELER
IL KÜLTÜR VE
TURİZM MÜDÜRLÜGÜ TARAFINDAN
KARŞILANACAKTIR.
ÖN BAŞVURU ADRESI
AFYONKARAHİSAR İL KÜLTÜR VE TURÍZM MÜDÜRLÜĞÜ
Hatta Ahmet Karahisari Kültür ve Sanat Merkezi
Yeşilyurt Mahallesi 1741. Sokak No: 1
UYDUKENT / AFYONKARAHİSAR
Tel 0272 213 76 00 - 213 31 47
Yarışmaya 16 yaş üstü kişiler başvurabilecektir.
On başvuruları kabul edilenler arasından belirlenecek kişiler, kesin kayıt yaptırabileceklerdir.
On başvurulur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bizzat yapılacaktır.
Kimlik belgesi gösterilmesi zorunludur.
Son başvuru tarihi : 1 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 16.00'dır.
Buna göre bu duyurudan;
1. kursun yapılış amacı ile ilgili,
II. kursun yapılacağı yer ile ilgili,
III. kursa katılım koşulları ile ilgili,
IV. kursun ücreti ile ilgili
bilgilerden hangilerine kesin olarak ulaşılamaz?
A) I vell
B) Nye III
C) ve III
DNI ve IV
LGS Kurumsal Deneme Sinovi -1 Sözel Bölüm
6
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Dissa A TÜRKÇE TESTİ 8. ARNO SAR AFYONKARAHİSAR VALILIGI IL KOLTÜR VE TURİZM MODÜRLÜĞÜ ÜCRETSİZ RESİM KURSU GEREKLI MALZEMELER IL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜGÜ TARAFINDAN KARŞILANACAKTIR. ÖN BAŞVURU ADRESI AFYONKARAHİSAR İL KÜLTÜR VE TURÍZM MÜDÜRLÜĞÜ Hatta Ahmet Karahisari Kültür ve Sanat Merkezi Yeşilyurt Mahallesi 1741. Sokak No: 1 UYDUKENT / AFYONKARAHİSAR Tel 0272 213 76 00 - 213 31 47 Yarışmaya 16 yaş üstü kişiler başvurabilecektir. On başvuruları kabul edilenler arasından belirlenecek kişiler, kesin kayıt yaptırabileceklerdir. On başvurulur İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bizzat yapılacaktır. Kimlik belgesi gösterilmesi zorunludur. Son başvuru tarihi : 1 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 16.00'dır. Buna göre bu duyurudan; 1. kursun yapılış amacı ile ilgili, II. kursun yapılacağı yer ile ilgili, III. kursa katılım koşulları ile ilgili, IV. kursun ücreti ile ilgili bilgilerden hangilerine kesin olarak ulaşılamaz? A) I vell B) Nye III C) ve III DNI ve IV LGS Kurumsal Deneme Sinovi -1 Sözel Bölüm 6 Diğer Sayfaya Geçiniz.