Paragraf Soruları

2 Görkemli, görülmeye değer. Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir. . . . Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk. Bünün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde açıklamaları verilen sözlerden herhangi biri kullanılmamıştır? Okumaya karşı ön yargısını bir türlü kıramadı. B) Güncel olayları, TV veya basın aracılığıyla takip ederim. Bir sabah, kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler. Başına bir bela geldiğinde ilk önce Allah'a sığınırdı. ATA YAYINCILIK Türkçenin 95 Maksimumu TÜRKÇE SMAX

de sodyum okak aydın ru işaretlen aydınlatma aceledi. dan dir. atmasına rekli hem n lamba) celendi ta kalan Bu du- masını da her- penzer amişti. ozlaş bitki ek- 3- 20 I. Deniz kirliliği; kimyasal, endüstriyel, tarımsal ve evsel atıkların denizlere dökülmesi veya karışması türler yayılmaktadır. Deniz kirliliğinin çoğu kara kökenlidir. Kirlilik sıklıkla, tarımsal yüzeysel akış, rüz- ile yeryüzündeki su birikintilerinde oluşan çevre kirliliğidir. Denizlerin kirlenmesi sonucunda istilaci gånın savurduğu atık ve tozlar gibi yayılı kirlilik kaynaklıdır. Su kirliliğinin bir çeşidi olan besin maddesi kirliliği, denizlere aşırı oranda besin maddesi deşarjı ile oluşan kirliliklerdir. A) II. Su kirliliği, evsel ve endüstriyel olarak iki grupta toplanabilir. Evsel atık, biz ev halkının ve suyu üretimde kullanan tüm iş yerlerinin ürettiği atık sudur. Su kirliliği denilince çoğu zaman akla önce en- düstriyel kirlilik gelmektedir. Gözümüzün önüne, derelere pis su deşarj eden fabrikalar gelmektedir. Ancak evsel atık olarak nitelendirilen atıkların da su kirliliğinde rolü büyüktür. III. Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanan kurak- lik, doğal bir iklim olayıdır; herhangi bir zamanda ve yerde meydana gelebilir. Kuraklık genellikle ya- vaş gelişir ve sıklıkla uzun bir dönemi kapsar. Kuraklık tabiatın gizli tehlikesi olup genellikle herhangi bir mevsim veya bir zaman diliminde gerçekleşen yağış miktarındaki azalmadan ya da yağışların dengesizliğinden meydana gelir. IV. "Hava kirliliği" sorunu, havanın kirletilmesiyle ortaya çıktığına göre esas kaynak ve neden kirletici- lerdir. Bu kirleticileri de insanlar çeşitli faaliyetleri (ısınma, sanayileşme, ulaşım vb.) sonucu havaya salmaktadır. Dolayısıyla hava kirliliğinin baş sorumlusu "insan"dır. Doğal çevre elemanları, bazı şart- larda bu kirliliğin kolayca dağılıp yok olmasına yardımcı olurken bazı durumlarda da kirliliğin kalıcı- lığına neden olmakta ve kirliliğin insana ve çevresine verdiği zararın ölçüsünü artırmaktadır. Doğal yollarla ortaya çıkan kirlilik yine doğal yollarla yok edilmektedir. Aşağıdaki görsellerden hangisi numaralanmış metinlerde sözü edilen çevre sorunlarından biri değildir? JÜRKOR TESTİ BİTTİ

Anlam un kolay satic katında umaya ekiçle der. izin Paragrafta Anlam 8. Bir konserden çıkan Arda, Bilge, Cenk, Derya ve Ekin evlerine gidebilmek için metro veya otobüse binmişlerdir. Metro da otobüs de önce A, sonra B semtinden geçmektedir. Bu kişilerin hangi ulaşım aracını kullanarak hangi semtlere gittikleriyle ilgili bilinenler şunlardır: Metroyu tercih eden üç kişi bulunmaktadır. + Arda; Cenk ile aynı, Bilge ile farklı ulaşım araçlarını tercih etmiştir. X ● B semtinde inen iki kişiden biri Arda'dır. Aynı semtte inen Ekin ile Derya, farklı ulaşım araçlarını kullanmışlardır. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? • AEkin, Bilge ile aynı semtte inmiştir. Derya, A semtine metroya binerek gitmiştir. Bilge, Cenk ile farklı semtlerde inmiştir. D) B)semtine metro ile giden kişilerden biri Arda'dır. A B metro Arda Cenk Ardo Eking Derya 3 kişi TEST 46 otabūs Bilpe 2 kişi

5. 52 (1) Biz çevirmenler, hazıra konan kişiler gibi algılanı rız. (II) Sanırım bunun temelinde, yazılmış bir yapıtı yazın hayatına kolayca kazandırdığımız inancı var. (III) Aslında bu sanıldığı kadar kolay değil. (V) Cevi ri yapıtlar yazın dünyamıza çok şeyler vermiştir. (V) Bu yapıtlar olmasaydı, yazınımız bugünkü düzeye zor ulaşırdı. (VI) Yazın yaşamımızın bu düzeye gel- mesinde çeviri yapıtların rolü yadsınamaz. Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangi- sinden itibaren düşüncenin yönü değişmiştir? B) III. C) N. A) II. DW 5. Aşağıda örneğiyle açıklanan medya unsurla- nılmıştır?

JIN DOROS 8. SINIF A) 2-4-1-5-3 C) 5-2-3-4-1 5. 1. “Vallahi komşum, gözlerinle gördün işte; gittim, eşeğe sordum. Hayvan direniyor, gelmek istemiyor. Bana, 'Sen beni her defasında köylülerin işlerine yolluyorsun da neler olduğunu bilmiyorsun. Beni en ağır işler- de çalıştırıyorlar, dövüyorlar; o da yetmiyormuş gibi bir de senin için kötü konuşuyorlar.' dedi." 2. Günlerden bir gün Hoca'nın hoşlanmadığı bir köylüsü değirmene gitmek için Hoca'dan eşeğini ister. "Hoca Efendi, evde un kalmadı; eşeğini versen de bir değirmene gitsem, buğdayımı öğütsem, gelsem... der. Hoca'nın niyeti eşeği vermemektir. 3. "Komşum, eşek her zaman konuşmaz; ayda yılda bir konuşur, o da bugüne rast geldi, eşeğimin gönlü olmadan veremem." der. po B) 3-5-2-1-4 D) 2-1-4-3-5 4. "Komşum, bu işte birinci derecede sorumlu olan eşektir; gideyim, ona bir sorayım, ona göre ben de sana bir cevap vereyim." der ve ahirin yolunu tutar. Nasrettin Hoca'nın komşusu olanlara anlam veremez ama beklemekten başka da çaresi yoktur. Biraz sonra Hoca, ahırın kapısında görünür. 5. Hoca'nın ne demek istediğini anlayan komşusu, "Hoca, vermeyeceksen açık söyle. Eşek hiç konuşur mu?" deyince Nasrettin Hoca, Bu cümlelerle anlamlı bir metin oluşturmak için doğru sıralama nasıl olmalıdır? ANDA TI yu on Comma Jakog mem eaque an opa on 53 35 ku 22 5 PIXA on A PAZO apa 16. 16.04 10020 ARCH dek

Ceçkin Bey H na göre S 40 83x=581 pozitif tar birim krok 413x18x+24x=83X x=7 in Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında ödediği ele 140 SÖZEL arları yüzde olarak verilmiştir. 20 15 201 Tablo: Ekim Ayına Göre Faturaların Değiş Değişim Oranı (%) 24x TÜRKÇE Pa 1. Birçok göldeki su seviyesinin azalması su kuş- larının da yaşam alanlarının eskiye nazaran daralmasına neden oluyor. A) göre C) kıyasla 20 E Bu cümledeki altı çizili sözcüğün yerine aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uy- gun değildir? 4. HAS B) oranla D) gittikçe CA De

6. son Denizler ve okyanuslar altında çekilmiş fotoğrafları bilirsiniz. Harikadırlar ama renkleri gerçekte olana - Renkler; gerçekte olanı yansıtmaz, çoğu zaman mavi veya yeşil renk aşırı baskındır ve 1-renk bozulması içinde kaybolur. Hâlbuki bu tarz resimlerde renk çeşit- derece soluk ve ---- fotoğraf içindeki nesnelerin renkleri bu liliği, yansıyan görüntülerden daha fazladır. Bu metinde boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir? A) nazaran-cansızdır - r-yorgun C) kıyasla-donuktur - sıradan TÜRKÇE MAX Türkçenin 96 B) göre-mattır - akıcı D) oranla - durudur - aşırı Maksimumu .... ATATA YAYINCILIK

inmayin Melih Cev kapıları > Orhan mi çıktı? imiyor- yayım- dakile- merke- X lana on- 1 soylusudur. Ekmek nasıl bedeni 8. Okuma, tutkuların en beslerse o da öylece ruhu besler. Alponse Karr, okuma için "Tatlı tatlı kendinden geçme." demiştir. Büyük yazarlar ömürlerinin yarısını okumakla geçirmişler. dir. Montesquieu, "Çeyrek saatlik bir okumanın gide remediği keder olmamıştır." der. Bir kitap her zaman güvenilebilecek bir dosttur. Yas içinde bir ahbabina, Alponse Daudet "Güzel kitaplar okuyun." demiştir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? Okumanın insan için birçok faydası olduğu B) Büyük yazarların okumaya çok önem verdikleri C) Okumanın insan için vazgeçilmez bir uğraş oldu- ğu D) Güzel kitaplar okumak gerektiği Tan kor me sin bl ile S le

APLAR 3. 1. mutsuzluğu yaşamadan II. oysa düşünsene III. herkes hep mutlu olmak ister IV. güneşin tadını çıkarır mıydı insan? V. hiç gece olmasaydı Numaralanmış sözcüklerle anlamlı bir metin oluşturulmak istenirse sıralama nasıl olur? A) II, I, V, V, III B) III, I, II, V, IV C) IV, III, II, I, V

17 5. Farsça "name"; dilimizde, şiirde, edebiyatta, günlük konuşmalarda yeri olan bir kelimedir: "Mektup" de- mek. Daha çok sevgiliye, eşe dosta yazılan mektuba "name" denirdi. Sonuna getirildiği adlara, o alana, o kavrama dair yazılmış yazı veya kitap anlamı kazandırır: Emirname, iddianame, kararname, se- yahatname ... gibi. Son zamanlarda dostlar arası mektuplardan söz ederken "elektronik-posta"nın kısaltması olan "e-posta" yerine "e-name" demeyi tercih ediyorum. Fark ettiğinizde yadırgayıp yadır- gamadığınızı arada söyleyin bana. Sevimsiz bulduy- sanız ısrar etmem. Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Eleştirilmekten rahatsızlık duyduğu B) Dili kullanımla ilgili meselelere kafa yorduğu C) Name sözcüğünün anlamını ayrıntılı şekilde bil- diği D) Dostlarından elektronik postalar aldığı

onu bulup iyi niyet- ler mey- dir. erden- mesajı iyetle tmek duy- Her ulup te- EST 19. Bilim insanları, ormanların albedo etkisini yani Dünya'ya gelen güneş ışınlarının yansı- tılmasında yeterince yararı olup olmadığını tartışıyorlardı. Bu tartışmayla ilgili araştırma- lar yapılırken ormanların göz ardı edilen bir etkisinin beklenenden daha önemli olduğu ortaya çıkarıldı. Ormanlar, ışınların çoğu- nu emip çok azını yansıtsa da atmosfere saldıkları nemden oluşan bulutların yer- yüzünün albedo etkisini artırdığı belirlen- di. Yani ormanların doğrudan etkisi düşük gibi görünse de ormanlar sayesinde oluşan bulutların etkisi yüksek. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisine başvurulmamıştır? -X B) Tespite Or Karşılaştırmaye A) Tartışmaya C) Araştırma sonucuna

ası hem gör- umuzun vaz- yon ve inter- zgi romanlar ğlence araç- modernleşen çocukların gi romanlar, da okumayı düşünülebi- Elmiş görsel sa anlatım- getirir. Çizgi masallara da mü geliştiren ar, kütüpha- serlerdir. gili, TÜRKÇE yı sevdiren ilgisini çe- arın okun- -i doğru- man, na- ir? 1₁ hızlık. nữ madı. 11 BAHÇEŞEHİR KOLEJİ LGS-13 15. Aşağıda ana yelkenin kışımları ile ilgili bir görsel verilmiş ve bu görseldeki bazı bölümlerle ilgili açıklamalar yapılmıştır. ALT YAKA GERGISI ANA YELKENİN KISIMLARI BALANGINA CAMADAN ICKOTAGI ISKOTA KOSESI BUVBA A) 1. BATEN MANDAR KOSESI B) 2. CONGORMEZ YAKASI 1. Balançina: Yatlarda yelken indirilirken veya basılırken bumbanın ağırlığını taşıması için kulla- nılan halattır. 2. Bumba: Uzun, ince, hareketli ve direğe bağlı olan bir parçadır. Özellikle sert ve rüzgârlı hava- larda çok hızlı hareket edebileceğinden bu parça- ya dikkat edilmelidir. 3. Camadan: Halatlar ile bağlanarak yelkenin iş- lemez hâle getirildiği bölümüdür, böylece çok sert havalarda yelken alanı küçültülmüş olur. 4. Iskota: Bir yelkenin rüzgârla olan açısını ayar- lamak için kullanılan halattır. ANA DIREK Buna göre, numaralanmış cümlelerin hangi- sinde açıklanan bölümün işlevi ile ilgili bilgi verilmemiştir? S KOSKESI KARAKULA C) 3. D) 4. Diğer sayfaya geçiniz

2. Bugünlerde uzaya bir teleskop gönderdik, James Web. (1) Her şeyiyle olağanüstü, şa- şırtıcı, korkutucu, heyecan verici bir alet. (II) Bilim insanları bu teleskop sayesinde evre- nin karanlık çağlarını görebilmeyi umut edi- yorlar. (III) Dünyada bize her şeyi gösteren ışık, uzayda bizden her şeyi saklıyor! (IV) Güneş'in 9 milyar yaşında olduğunu var- sayarsak bu teleskop sayesinde Güneş'in meydana gelişinden çok daha eskilere ba- kabileceğiz. Numaralanmış cümlelerin hangisi pa- ragrafta verilen düşüncenin akışını boz- maktadır? A) I B) II V

Ogreten Testler Tamamlama 10. I. inceleme II. biri de III. son yılların IV. kenutarından V. gözde VI. Tüketim kültürüdür Numaralanmış sözcüklerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulursa sondan üçüncü sözcük aşağıdakilerden hangisi olur? C) IV A) 11 B) III BÖLÜM 3 IV V 11 111 V I IV 11 D) V VI VI

Patikanın iki yanını saran otlar, ilkbahar yağmurlarının etkisiyle epey uzamış. llık bir rüzgâr onları okşayarak tepeden aşağı iniyor. Etrafı saran keskin çam kokusu bu rüzgârla ovaya taşınıyor. Çevrede kümeler hâlinde açmış papatyalar, baharın müjdecisi gibi. Ara sıra vızıldayarak uçuşan arılar da baharın tadını çıkarıyor.

A) Yalnız sme ulaşılabilir? B) Yalnız II 2384 I ve Ill A 7. Matematiksel biliş, bilişsel psikolojinin araştırma konularındandır ve matematiği mümkün kılan zihinsel mekanizma ları araştırır. "Sayıları nasıl algılıyoruz, nasıl anlamlándiriyoruz, temel aritmetik işlemleri nasıl gerçekleştiriyoruz? gibi sorularla uğraşır. Sayı duyusu ise bu alandaki araştırmalar sonucunda keşfedilmiş ve tanimlanmiş, matema- tiksel bilişin temelinde yatan, insanlar dışında hayvanlarla da paylaştığımız bir bilişsel işleydir. Gördüğümüz birden fazla nesnenin kaç civarında olduğunu saymadan da hızlı biçimde anlamamızı sağlayan büyüleyici ama kapasitesi sınırlı diyebileceğimiz bir işlevdir. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır? A Matematiksel biliş ilk olarak ne zaman ortaya atılmıştır? Sayı duyusu, bildiğimiz beş duyumuza eklenecek altıncı bir duyu olabilir mi? C Matematiksel bilişin çalışma alanları nelerdir? DYSayı duyusu ile nesneleri tespit etme yeteneğimizi ne kadar zorlayabiliriz? 3 Il ve III Diğer Saylaya Geçiniz