Paragraf Soruları

5. LGS PARAGRAF VE GÖRSEL OKUN À Koşu bandı kullanım sayısı # 17.80 19.00-22.00 En yoğun saatler 09.00-11.00 En boş saatler $ Toplam kullanıcı 1800 En yoğun gün SALI Spor Salonu Bilgilendirme Grafiği En boş gün CUMA ST Bisiklet kullanım sayısı 16.40 Hafta sonu giriş sayısı 3300 Hafta içi giriş sayısı 4560 g C) II ve IV. £ 1483 Çalışan üye sayısı +880 Makine ile çalışan üye sayısı #1587 Dumbel ile çalışan üye sayısı Bu grafikten, 1. Spor salonunu kullanan kişilerin büyük çoğunluğu akşam saatlerini tercih etmektedir. II. Kullanan kişi sayısı haftanın belli günlerine ve günün belli saatlerine göre değişmektedir. 1. Üyelerin çoğu ağırlık kullanarak çalışmayı gerektiren sporları yapmayı tercih etmektedir. insanlar hafta sonları değişik şekillerde vakit geçirmek istediği için spor salonlarını daha az tercih etmektedir. gılarından hangilerine kesin olarak ulaşılabilir? ve II B) Tive III. D) Il ve I

9. 1) 1956'da ise gerekli yasalar çıkarılınca milli parklar kurulmaya başlandı. 1800'lü yıllarda ABD'de ortaya atılan ve uygulamaya koyulan milli park projesi kısa sürede bütün dünyaya yayıldı. Denizler için milli park kurmak ise ancak 1999'da gerçekleşebildi. Hızla tahrip edilen doğayı insanlardan korumanın ve onlara geri vermenin yollarından biri, milli parklar kurmaktır. Ülkemizde ise ilk önce art arda tabiatı koruma kanunları çıkarıldı. Numaralanmış cümleler mantık akışına göre nasıl sıralanmalıdır? A) 4-1-5-3-2 B) 4-2-1-3-5 C) 4-2-5-1-3 D) 2-4-5-1-3 2) 3) 4) turlugu 5)

15. Edebiyat tarihi, edebi eserlerle o eserleri yaratanları sosyal çevresiyle beraber inceler. Böylece atalarımızın duy- gu, düşünce ve sanat anlayışları hakkında bize bilgi aktarır. Edebiyat tarihi aracılığıyla değişik çağlardaki kültür birikimimizi tanırız. Toplumların düşünce yapılarını, dünya görüşlerini öğreniriz. Bir başka deyişle edebiyat tarihi ulusumuzun başlangıcından günümüze kadar üretilen edebi eserleri tarihsel gelişim çizgisi içerisinde incelerken o dönemin kültür ve sanat anlayışına bağlı kalır. Kişisel zevk ve heyecanını bir ölçüt olarak ele almaz. Örnek vermek gerekirse Abdülhak Şinasi Hisar'ın "Fehim Bey ve Biz" adlı romanının kahramanı Fehim Bey'i incelerken Cumhuriyet döneminin sanat anlayışı her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Yukarıdaki paragrafın ana düşüncesi aşağıdaki seçeneklerin hangisinde verilmiştir? A) Ulusların düşünce yapıları, dünya edebiyatını belirleyip her topluma ayrı ayrı yön verir. x B) Edebiyat tarihi, toplumun geçirdiği dönemleri ve dönemin tüm olaylarını edebi eserler çerçevesinde ele alır. C) Toplumdaki yaşanmışlıkların incelenmesi, o toplumların edebiyat tarihini ortaya çıkarır. DFarklı farklı çağlarda yazılmış edebi türlere bakarak o toplumların yaşayış özellikleri bulunur.

ni bu yer si e 61 4 12. 1. Her sanatçı kendi gönlünde yaşayan özel kıtayı; sanatın sesleriyle büyüleyerek yap- rak yaprak, dal dal ve dalga dalga dünyaya aktarmalıdır. (Gerçek anlam) II. Bazı, güçlü yazarlar, eserlerinde öylesi ne mükemmel Habananlar yaratır; konu ve te- mayı onunla öylesine özdeşleştirirler ki akıl- larda eserin olay örgüsü, konusu, mekânı, zamanı değil sadece kahramanı kalır. (Te- rim anlam) III. Eski köşkün eşyası çoktan eskimiş, odası- na renkli tepe camlarından altın sarısı, fes rengi, yosun yeşili ışıklar dökülüyor. (Gerçek anlam) IV. Yalnız başıma bir köşeye ilişirdim, kımıl- damazdım, susardım, beklerdim, korkudan büzülürdüm, rengimin uçtuğunu hisseder- dim.(Mecaz anlam) Numaralanmış cümlelerin hangisinde altı çi- zili sözcük ayraç içerisinde verilen anlamda kullanılmamıştır? A) I B) II C) III D) IV Diğer sayfaya geçiniz.

Dünyanın en büyük karbondioksit toplama tesisi İzlanda'da faaliyete geçti. Bu tesisteki fanlar ve filtre sistemiyle havadaki karbondioksit toplanıyor. Sonra da suyla karıştırılarak yerin 1.000 metre altında depolanıyor. Yer altında depolanan karbondioksit burada taşlaşıyor, tesisin bir yılda yaklaşık 4.000 ton karbondioksidi havadan toplayacağı düşünülüyor. Bu, neredeyse 870 otomobilin bir yılda yaydığı karbondiokside eşit Tesisin küresel iklim değişikliğine karşı gösterilen çabada etkisi oldukça önemli ancak tesisteki teknolojinin çok pahalı olması, yaygın olarak kullanıla- bilmesinin önünde bir engel oluşturabilir. Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Küresel iklim değişikliği için çok önemli olan bu tesiste çok pahalı teknoloji kullanılmıştır. Dünyada birden çok yerde karbondioksit toplama tesisi bulunmaktadır. Yüzlerce otomobilin bir yılda yaydığı karbondioksidi, bu tesisin havadan toplayacağı düşünülmektedir. DY Havadan toplanan karbondioksit, yer altında taşlaştırılarak yeniden kullanılmaktadır.

2. "Şairleri, yazarları eleştirebilirsiniz; ama onlar- dan beklentisi yüksek olan okuyucuları kesin- likle eleştiremezsiniz. Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? po Sepert ASSUN A) Okurlar faklı yazarlara ilgi duyabilirler. B) Eserlerin okurların düşünceleriyle örtüş- Sher BAGAY mesi gereğinden PESUAR C) iyi bir kitap eleştirmeni olmak için farklı yazar ve farklı türde kitaplar okunması gerektiği D) İnsanlar okudukları yüzünden eleştirilme- melidir. D

an durumlar çe algılar da arina göre ğine çevir- yük, gayet müthiş bir diğini gör- aları yük- 14. B) C D 3. 4. Yazarlar kendilerine ait okuyucu kitlesi oluşturmalıdır, taraftar kitlesi değil. Yazdik lanım dışında bir şey okumak istemeyen bir topluluk edebiyatın ruhuna aykırıdır. Okuyu- cular yazarı putlaştırmamalıdır. Bu cümledeki altı çizili söz grubu ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Okur kitlesinin çok fazla olmaması B) Kitap seçiminde belirli türlerin ön plana çıkması Yazarın, eserin önüne geçmesi D) Yazarın her türde eser vermesi üzerine yat-

27 yıl sürdürdüğü doğa koruma çalışmalarıyla, alternatif Nobel olarak bilinen Doğru Yaşam Onur Ödülü'nün- sahibi olan ve Birleşmiş Milletler tarafından "Orman Kahramanı" seçilen Toprak Dede Hayrettin Karaca, Türki- ye'nin ilk özel arboretumunun(çok çeşitli ağaç ve ağaççıkların bulunduğu, bu amaçla özel olarak hazırlanmış botanik bahçesi) da kurucusuydu. O, ömrünü erozyonla mücadeleye ve verimli üst toprağın korunmasına adadı. Gelecek kuşaklara daha yaşana- bilir bir dünya bırakmak için ağaçlandırma ve doğa eğitimlerinin önemine dikkat çekti. Kurduğu vakıf aracılığı ile Türkiye'nin dört bir yanında milyonlarca fidan toprakla buluşturuldu ve 3,5 milyondan fazla çocuk doğa eğiti- mi aldı. Yıllarca üzerinden çıkarmadığı ve onunla simgeleşen kırmızı süveterini "Param var ama harcamaya hakkım yok. Aldığımız her şeyin doğaya bir bedeli var." diyerek açıklayan Karaca, sürdürülebilir bir yaşamın "tüketerek değil paylaşarak" mümkün olduğuna inanıyordu. 4. 5. Bu metinden hareketle Hayrettin Karaca ile ilgili, 1. Gayretli II. Doğasever III. Başarılı niteliklerinden hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II. B) I ve III. Bu metinde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme B) Karşılaştırma C) Tanık gösterme D) Tanımlama MILLI EGIT C) II ve III. + D) I, II ve III. AKANLIĞI **

abil (ebil intimal 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yay ayraç içinde verilen anlam özelliği yoktur? luler nasl A) Bir alışkanlığı küçük yaşlarda edinmiş kişiler, bu alış- kanlığı daha uzun süre devam ettirebilirler. (İhtimal) B) Dağların arasındaki yol, uzaktan açılıp kapanan bir fermuar gibi genişleyip daralıyordu. (Benzetme) C) Eğer bugün beni arayan olursa burada olmadığımı, uzun bir süre de gelmeyeceğimi söylersiniz. (Koşul) D)Bütün dünyayı etkisi altına alan virüsün etkilemediği ülke yok denecek kadar azdı. (Abartma) 8. Sınıf Türkçe

7. (1)Roma, Bizans ve Osmanlı İstanbul'u yedi te- pe üzerine inşa etmiştir. (2)Bu tepelerin tamamı Tarihi Yarımada'da yer almaktadır. (3)Bu tepeler: Süleymaniye, Sarayburnu, Çemberlitaş, Fatih, Yavuz Selim, Edirnekapı ve Kocamustafapaşa Tepeleridir. (4)Kocamustafapaşa semtinin tarihi MÖ 350'lere kadar dayanıyor. (5)Bu tepelerden Topkapı Sarayı'na en yakın tepe Sarayburnu Tepesi'dir. Yukarıda metinde düşüncenin akışını bozan cümle hangisidir? A) 2 B) 1 C) 3 O₂ 4 apacağı

re olan ndan Türk ci ile e bu stek- alleri- Biyor. ünya oğraf elerle i bir pek -le an- nhan- kimlik imizin emesi bir ya- ANKARA YAYINCILIK 8. DENEME 20. Eren, Okan, Mine, Aysel, Ipek ve Nisa adlı ki- şiler keman, drama ve bağlama kurslarına ya- zılacaklardır. Bu kişi ve kurslarla ilgili bilinenler şunlardır: ➡ Okan hariç herkes sadece bir kursa yazıl- mistir. Mine ve Ipek aynı kursa yazılmışlardır. kan ve Aysel farklı kurslara yazılmışlardır. Eren ve Aysel aynı kursa yazılmışlardır. Okan'ın yazıldığı kurslardan biri dramadır. İpek keman, Aysel ise bağlama kursuna ya- zılmıştır. ➡ Nisa, Aysel ve Mine ile aynı kursa yazılma- mıştır. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi Syanlıştır? - A) Okan, keman ve drama kursuna yazılmıştır. B) Mine, bağlama kursuna yazılmıştır C) Nisa drama kursuna yazılmıştır. D) Eren bağlama kursuna yazılmıştır. Kemon Drama Bağlama ipek okan Aysel Nisc Mina Eren CEVAPLARINIZI OPTIGE İSARETLEYİNİZ

TÜRKÇE A). Kişili anlatıma başvurma BKarşılaştırmaya yer verme Kişileştirmeden yararlanma D) Öznel bir anlatıma başvurma DENEME 19. Doğu Karadeniz'i görmeyenlere anlatması zordur oraların yemyeşil doğasını. Doğada her vadide, her sırtta sanki başka başka boyalar kullanılmış gibidir. Gözleriniz inişli çıkışlı tepelerin renk paletine dalıp gitmişken uzaktan, ağaçların arasından sürmeli gözlerle sizi izleyen evleri fark edersiniz birden. İçinde kıpır kıpır Karadeniz insanının yaşadığı kültürüyle biçimlendirdiği, elleriyle örüp yükselttiği, ahşapla ve taşla var ettiği evleri seyredersiniz hayranlıkla. Bunca malzemeyi buraya nasıl çıkarıp da bu evleri yapmışlar diye kendinize sormadan edemezsiniz. Bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

8. Hücrelerin yüzeyinde yüzlerce hatta bazen binlerce atomun bir araya gelmesiyle oluşan proteinler bulunur. Farklı protein moleküllerinin sekilleri birbirinden farklıdır. Benzer biçimde farklı ağrı kesicilerin içerdiği kim- yasal moleküllerin şekilleri de birbirinden farklıdır. İlaçlardaki kimyasal maddeler anahtarlar gibidir. Sadece kendilerininkiyle uyumlu şekillere sahip proteinlere (kilitlerle) bağlanırlar. Ağız yoluyla alınan ağn kesiciler- deki kimyasal maddeler kana karıştıktan sonra tüm vücudu dolaşmaya başlar. Farklı hücrelerin yüzeylerin de farklı proteinler bulunduğu için ağrı kesicilerdeki moleküller rastgele hücrelere bağlanmaz, doğru prote inlere sahip hücreleri bulana kadar hedeflerini aramaya devam eder. Bu şekilde bir yolculukla ağrı kesiciler ağrıyan yerin ağrısını dindirir. Bu metin aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı niteliğindedir? A) Fazla ağrı kesici kullanmanın zararları nelerdir? B) Ağrı kesiciler ağrıyan bölgeyi nasıl bulur? C) Ağrı kesiciler her zaman işe yarar mı? D Ağrı kesiciler ile proteinlerin bir bağlantısı var mıdır?

9. DÜNYADAKİ ENGELLİ SAYISI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya nüfusunun önceden görülmemiş bir hızla yaşlanması ve kronik hastalıklardaki artış nedeniyle engelli sayısı gün geçtikçe artıyor. ENGELLI Birleşmiş Milletler (BM), engelli bireylerin haklarına, yaşadıkları zorluklara ve sorunların çözüm yollarına dikkati çekmek ama cıylla 1992'de 3 Aralık'ı "Dünya Engelliler Günü" ilan etti. Engelli çocukların, engelli olmayan ço- cuklara oranla şid- dete maruz kalma olasılığı neredeyse 4 kat daha fazla. Dünya genelinde 100 mil- yondan fazla engelli çocuk bulunuyor. DÜNYA 3 GÜNÜ ARALIK %50 Engelli bireylerin %50'si sağlık hizmetlerini karşıla- yamıyor. DSÖ, hükümetler, sivil toplum kuruluşları (STK), engelli birey- ler ve ailelerinin ortak çalışması sonucu engelli bireylerin kar- şılaştığı zorlukların üstesinden gelinebileceği değerlendiriliyor. 51 15 %80 7 milyardan fazla olan dünya nüfusunun, 1 milyardan fazlasında çeşitli engellilik du- rumları bulunuyor. Dünya genelindeki engelli bireylerin %80'i, gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. Bu bilgilendirme grafiğinden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak çıkarılır? A) Engelliler Günü, engelli bireylerin sorunları hakkında tüm dünyada farkındalık uyandırmıştır. B) Dünyadaki engellilerin büyük bir bölümünü bedensel engelliler oluşturmaktadır. C) Engelli bireylerin karşılaştığı zorlukların tamamının çözüme kavuşturulması mümkündür. Gelişmiş ülkelerde yaşayan engelli bireylerin sayısı, gelişmekte olan ülkelerdekinden azdır. 10.

T I 1. Annemin "çakılıp kaldın" sözündeki yakınmayı düşü- 1 nüp tebessüm ederken bir yandan da "İstanbul'dan ayrılırsam nereye giderim?" diye düşünmeye başlı- I yorum. Baudelaire'in sorduğu gibi ben de soruyorum ruhuma: "De bana ruhum, nerede yaşamak istersin?" 1 Paris Sıkıntısı'nda şöyle diyor Baudelaire: "Bu yaşam bir hastanedir, her hastası yatak değiştirme isteğine saplanmış. Bana, hep bulunmadığım yerde rahat ede- rim gibi gelir." Bu metindeki altı çizili sözlerle sırasıyla aşağıdaki- lerden hangisine vurgu yapılmıştır? isleys A) Bir işte başarısız olan - Daha önce gidilmeyen bir yer B Çok uzun süre yer değiştirmeyen - Tanıdık kimse- nin olmadığı bir yer C) Zorlukların üstesinden gelemeyen - Sağlık imkan- Yarının geniş olduğu bir yer D) Bir yerde uzun süre kalan - İlk defa gidilen bir yer

A) 1. Türk şiirinin Orta Asya'dan bu yana kullanılagelen, kendine özgü nitelikleri olan bir biçimi vardı. Son yüzyılda ortaya çıkan Batı tarzı şiir anlayışıyla bu biçim ortadan kaldırıldı. Bizim edebî zevklerimize uygun olmayan, biçimsel güzellikten yoksun şiirler türedi. Hatta eski anlayışa uygun şiir yazan şairler ve onların yazdıkları şiirler sıradan görülerek küçümsenmeye başlandı. Geçen gün şiirimizin durumunu soran bir gazeteciye, özümüzle hiçbir ilgimiz kalmadığı için Şiirimiz öldü." şeklinde cevap verdim. Bu metinde yazarın "Şiirimiz öldü." demesine sebep olan durum aşağıdakilerden hangisidir? Türklere özgü şiir geleneğinin terk edilmesi Şairlerin Batı'nın şiir anlayışını benimsemesi C) Yeni şiirlerin biçimsel güzellikten yoksun olması D) Eski tarzda yazılmış şiirlerin küçük görülmesi