Paragraf Soruları

TÜRKÇE 16. "Aşık" olarak adlandirian halk ozantan irticalen yani hemen o anda daha önce hiçbir hazırlık yapmadan saz çalıp şiir söyleyebilen sanatçılardır. Aşiklik geleneğinde "atigma"nin önemli bir yeri vardir. Atema, en az iki halk ozanının topluluk karşısında birbirleriyle sazh sözü karşılaşmasidir. Bu karplagmada aşklar birbirlerine gir söyleme konusunda üstünlük kurmaya çalışırlar. Bu karglaşmayı yöneten usta olarak tanımlanan Aşıklar da hakem görevi görür. Hakemlik yapan bir aşk "ayak" adı verilen, dize soniannda tekrarlanan bir ses benzerliği belirler. Bu ses benzerliği bazen tekrarlanan bir sözcük de olabilir. Aşklar belirlenen bu ses benzerliğini dörtlüklerinin sonunda kullanmak zorundadır. Atışmalar konulanna göre adlandinir. Örneğin pilar birbirlerini kıyasıya eleştiriyor ve kötülüyorsa buna "taşlama", birbirlerinin yeteneklerini övüyorlarsa "tanışma", birbirlerine soru sorup cevap veriyorlarsa buna da "deyişme" ya da "muamma" adı verilir. Bu bilgilere göre, 1. Ozan: A) 1. 2. Ozan: Aşık Gürkani'yem yoktur inadim Ne kimseyi üzdüm ne de kınadım Beni hoş gör seni biraz sınadım Sınadım ki acep nazın var midir Kendini bilene inat yakışmaz Doğru ile eğri asla çakışmaz Garibim bilgide noksanım olmaz Nazımla değil sazımla geldim Feymani seninle cenge girelim Amma sözlerime danılmayasın Gücün ne kadarsa o kadar yüklen Yokuşun dibinde yorulmayasın Muhabbet cenginde söz silahını Giyinip kuşanıp kurulmayasın Dikkat eyle ileride deniz var el Düşünce yılana sanimayasın 1. Ozan: 2. Ozan: IV 1. Ozan: 2. Ozan: GREA Şaşkın düşünceli gezer bu şik Delilerle sıkı arası vardır Bazı yiğit olur bazı dolaşık Bunun eğlencede firesi vardir 1. Ozan: 2. Ozan: Bu gidişle bunun hålleri harap Sonunda örülür başına çorap Şir bilmez sözü hep yalapşap Bir elinde saz diye odun vardır Dinle ozan, dinle sözüm var sana Neyine güvendin çıktın meydana Uzak dur yanımdan yaklaşma bana Tabakta kokuşmuş aşa benzersin Değerin kalmadı dönüştün pula Üstünde elbise benziyor çula Şu surata bakın sanki muşmula Meyveler içinde muşa benzersin numaralanmış atışma örneklerinden hangisi taşlama olarak adlandırılamaz? B) II. C) III. D) IV.

ENOMEN TÜRKÇE 4. FENOME FENOMEN FENOMEN 4 ve 5. soruları parçaya göre yanıtlayınız. TENOME FENOMEN Deneme 8 İnsanın en eski devirlerinden bu yana tüm insanlığın üzerinde gizlice anlaştığı bir şey vardır: Gündüz ya- şar, gece barınaklarına dönüp saklanırlar ve yeni günü yaşayabilmek için güç toplamak üzere uyurlar. Bu, insanlığın evrensel mutabakatıdır. (1) Güneş çekilince yollar seyrelir, işler bitirilir, sesler azalır, yüzler azalır, kapılar sürmelenir. İnsanlar âleminde bir ateşkes başlar. (II) Gece yapılan şeylerin hepsi gündüz yapılan- lardan daha zevklidir. Uyumak, müzik dinlemek, kalkıp bir şeyler atıştırmak, boş yollarda dolaşmak, araba sürmek, konuşmak... Bunun sebebi insanın dünyayla kurduğu ilişkide onun cazibesine kapılmış olmasıdır. (III) Gündüz, dünyevi heves ve hırslarının peşinde koşuşturmaktan o kadar perişan olur ki bu şeylerin hiçbi- rinden geceki keyfi duyması mümkün değildir. Üstelik gündüz herkes, her şey uyanıktır. (IV) Uyanık insanlar birbiriyle meşgul olurlar. Oysa gece, insan kendi kendine kalır. Ne kimsenin gözü önünde durur ne kimseyi merak eder. Geceleri insanın meselesi çoğunlukla kendisidir. Gece, kendimize çevrilmiş berrak bir aynadır. Mahir Ünsal Eriş, Kafa Parçada numaralanmış bölümlerden hangisinden itibaren yeni bir paragrafa başlanır? A)I. B) II. CHIIT. -D) IV. 5. Parçadan geceyle ilgili, 1. İnsanın dünyanın cazibesine kapılması, gece yapılan şeylerde daha fazla zevk almasını sağlamıştı hir günü yaşayabilmek için evlerine çekilmesi evrensel

8 22 cok ak rde PARAGRAF 1. PARAGRAFTA KONU Serbest şiir; ölçü ile yazılmayan, aynı zamanda kafiye ve redif kullanılmayan veya çok az kullanılan bir şiir türü- dür. Serbest şiirin tarihi çok da eskilere dayanmaz. Son yüzyılda kendini gösteren bu şiir çıktığından beri herkes şair oluverdi. Hâlbuki şair olmak, şiir yazmak o kadar ko- lay olmamalı. Şiirden çok, düzyazıya benzeyen serbest şiiri hiç tasvip etmiyorum. Insan şiir yazacaksa ölçülü, kafiyeli ve redifli yazmalı. Mana kadar, ahenge de önem vermeli. Öyle herkes şiir yazma cüretinde bulunmamalı. Bu metinde yazarın yakındığı durum aşağıdakiler- den hangisidir? A) Son yıllarda kendini şair sanan birçok kişi çıkmıştır. XB) Serbest şiir yazmak sanıldığı kadar kolay değildir. C) Asıl şiir; ölçülü, kafiyeli ve redifli olmalıdır. XP Yeni çıkan şiir akımları hemen tutulmaktadır.

Bir halk deyimi içindeki kelimeler, o deyimdeki an- lam dizisinde kaynaşmıştır. Deyimlerle kaynaşmış kelimelerden ayrı işlemler, ayrı güçler beklemeyin artık. Çünkü anlamsal olarak donmuştur, tek yönlü- dür o kelimeler. Onların uyandıracağı çağrışımlar bellidir sonuçta. Özgün bir anlama onlarla ulaşmak neredeyse imkânsızdır. Bu şekilde yazılacak şiirler öncekileri anımsatmaktan öteye geçemeyecektir. Yukarıdaki görüşleri benimseyen bir şairin aşa- ğıdaki dizelerden hangisini yazması beklenir? Sende gördüğümü Görecekler diye Ödüm kopuyor B) Senin bu ellerinde Ne var bilmiyorum Tuttukça güçleniyorum, Kalabalık oluyorum C) Biz artık İki yakası bir araya gelmeyen İstanbul gibiyiz Ayrı ayrı güzeliz... D) Ya hayrandır sana ya düşman Ya hiç yokmuşsun gibi unutulursun Ya bir dakika bile çıkmazsın aklımdan

mbeyac yola para budyin gradina de yok ik hart kullanımına yer verip Mobil ogulama ve kitap arasinda seye hande olan kullann ok maya cun oda kaybetmemesi h se paragraf baglannda kullanılan yükseltiig harter 30 punto yazarak vurgunun metre yönlendirilmesi amaçlanmghe L Hikiye metnini anlatan çizimleri resimlemelere dönüşmesinde kullanılan renkler önemli bir rol oynamak tad Czellikle çocuklara yönelik bir hikaye kitabi olması nedeniyle çocukların ilgisini çekebilecek nitelikte canil ve parlak renklerin kullanildiği hikaye resimlemelerinde; mekan ve derinlik algaini yaratan, hava pera pektifinin nesnelerin renkleri üzerindeki değişimlerin gösterildiği renk yelpazeleri tercih edilmiştir Hikayede yurt, ulus sevgisi, ulusal değerlerin işlenmesi ve çocuklann ülkesiyle gurur duymalan sağlan miştir. Bu yapilirken evrensel değerlerin göz ardı edilmemesi, başka ülkelerin de aşağılanmaması takdire şayandir. Aynca hikayedeki karakterlerle demokrasi eğitimine, barışçılığa, bağımsız düşünceye üretken ve verimli çalışmaya yatkın, sağlıklı bir kişilik oluşturmaya özen gösterilmiştir. Numaralanmış metinlerin hangilerinde "Çocuklar için hazırlanan başvuru kitaplanında, içerik ne olursa ol sun, bilginin sunum şekli önem kazanıyor." cümlesini destekleyecek yargılar vardır? A Yalnız L B) Yalnız II. Oy ve ll. D) I, II ve Ill. beplerin yol actiği sonuctur. Bir şeyin içinde bulunduğu

Dünyada, çoğu kırsal kesimde yaşayan toplulukların oluşturduğu toplam bir milyardan fazla insan elektrikten mahrum) Bu insanlar; aydınlanmak, cep telefonlarını şarj etmek ve ev aletlerini çalıştırmak için ucuz güneş pillerinden yararlanıyor. Ancak bu güneş pil leri yalnızca gündüz vakitlerinde elektrik sağlıyor. Kaliforniya Üniversitesinden bir ekip geceleri yeryüzünden yayılan ısıyı kullanarak elektrik üretebilen bir cihaz geliştirdi. Ciha zın şu anki ürettiği elektrik gücü düşük olsa da araştırmacılar, ileride yeterli derecede güç üretebileceğini düşünüyor. Bu metinle ilgili, 1. "Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken" anlamında sözcük kullanılmıştır. II. "Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinme" anlamına gelen sözcüğe yer verilmiştir. III. "Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne" anlamına gelen iki farklı sözcük vardır. ifadelerinden hangileri doğrudur? A) Yalnız I B) I ve III Biltest 10 C) II ve III D) I, II ve III 12. 6. Sinif

7. ORTAK OL 1 PARÇADA ANLAM 'Proust diye bir adam vaktiyle şöyle demiş kardeşlerim' diye başladım söze, 'hakiki yolculuk yeni yerler gör- mek değil yeni bir bakışa sahip olmaktır'. Doğmak için ölmek lazım. Hayatın bize bağışladığı armağanlardan birisi de içimizin özgürlüğüdür. Hakikati yeni gözlerle görüp onda saklı duran yeni imkânları keşfedebilmek gerek. Değişmek için, ilerlemek için, gerçekten büyüyebilmek için, içimizde bir yer olması lazım, 'kendine ait bir oda', bir iç mekân, ruhun teferruattan arındırılmış bir uzayı olmak lazım. Baksanıza alışkanlıklarımız, telaş ve tasalarımız, inat ve savunmalarımız, korkularımız tıka basa dolduruyor içimizi. Huzuru bulmak istiyorsak artık içimize yeni bir şeyler eklemekten vazgeçelim. Tam aksine sıkış tıkış içimizden bir şeyleri atalım ki daha berrak ve özgürce yaşayabilelim. Yukarıdaki paragrafta ağır basan duygu aşağıdakilerden hangisidir? A) Aşk B) Mutluluk Hüzün Kemal Sayar D) Pişmanlık 11.

4 ve 5. soruları aşağıdaki bilgilere Aşağıdaki şekilde doğa yürüyüşü yapılabilecek bir parkur ve bu parkurdaki sekiz dinlenme alanı gösterilmi Parkurda yürüyüş yapan Atilla, Emir, Kutlu ve Semih adlı kişilerin yürüyüş rotasıyla ilgili şunlar bilinmektedir. Yürüyüşçüler her dinlenme alanını bir kez kullanabilmektedir. . . . Yürüyüşe Kutlu, dinlenme alanı A'dan, Atilla, dinlenme alanı C'den başlamıştır. Bütün yürüyüşçüler, dinlenme alanı B'yi kullanmıştır. Yürüyüşü Semih, dinlenme alanı H'de, Emir, dinlenme alanı C'de tamamlamıştır. Kutlu altı, Atilla dört, diğerleri ise beşer dinlenme alanı kullanmıştır. Kişi A) Emir B) Kutlu C) Atilla D) Semnih 4. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin 5. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır? olarak doğrudur? Kullandığı Dinlenme Alanı E DFU Ses göre Uzm C • . A A) Kutlu, yürüyüşü H dinlenme alanında tamamla- mıştır. B) Semih, yürüyüşe A dinlenme alanından başla- miştir. C) Atilla, yürüyüşü D dinlenme alanında tamamla- miştir. D) Emir, yürüyüşe H dinlenme alanından başla- miştir.

ça- leri- arını elde ttir. ma son ne- na te- ta- na an in ? 1- n a Yayınları M mozaik Mozaik 3. 1. Eğer yaşamınız boyunca hiçbir roman, öykü, destan, masal, şiir okumadıysanız kesinlikle ilgili olduğunuz konularda yazılmış, basit düzeydeki eserlerle işe baş- layın. II. Okuma alışkanlığı kazanabilmek için hangi konulara, türlere ilgili olduğunuzu ve ne düzeyde bir okuyucu olduğunuzu belirleyin. III. Ayrıca edebiyat, bilim, kültür, mizah dergilerine abo- ne olun. Nedense "okuma alışkanlığı" denildiğinde hep yanlış bir şekilde "kitap okuma alışkanlığı" akla gelir. IV. Türk ve dünya edebiyatında iz bırakmış eserleri mut- laka bir an önce okumaya çalışın. Seçilmiş eserlere daha çok öğrenciler için belirlenmiş "Yüz Temel Eser" listesinden bakabilirsiniz. V. Alışkanlığınızı pekiştirecek hedefler belirleyin. Örne- ğin; haftada bir kitap bitirme ile başlayıp bunu iki gün- de bir kitaba kadar indirmeye çalışın. VI. Bu yanlış bir düşüncedir çünkü ikisi tamamen fark- lıdır. Ayrıca gördüğünüz her kitabı veya metni oku- mayın. Sadece ilgili olduğunuz konulardaki eserleri okuyun. Numaralanmış cümlelerle düşünce akışına göre an- lamlı bir paragraf oluşturulduğunda sıralama aşağı- dakilerden hangisi gibi olur? A) IV-III-1-IV-VI B) IV-V-II-I-III-VI C) IV-III-VI-II-I-V D) II-1-V-III-VI - IV 11-1/-111-1

ÜRKÇE n- e- Dir m- oki min 75 eki er- da na- ün ÇI- bu en Bizi yen fim blan YAYINLARI 11. Aşağıda "sarmak" sözcüğünün kullanıldığı bazı cümleler verilmiştir: Babaannemin iki sene önce diktiği asmalar çardağı iyice sardı. Bayramda gelecek misafirler için lahana ve . . . yaprak sardık. Ünlü yazarın beş sene sonra çıkardığı ki- tap beni çok sardı. Fırından aldığı üç ekmeği kâğıda sarıp hız- lica eve yürüdü. Pro Buna göre aşağıdakilerden hangisi "sar- mak" sözcüğünün bu cümlelerdeki anlam- larından biri değildir? A) Yayılıp etkisi altına almak, kaplamak B) Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak C) Sarılıp tırmanmak D) Hoşuna gitmek, zevkini okşamak 12. Deyimler yönünden oldukça zengin olan dili- mizde "ağız" sözcüğüyle kurulmuş epey deyim vardır. Türlü yollara başvurarak birini bir şeye razı etmek, kandırmak anlamında ile ağzına gel öfke

Paragrafta Konu, Başlık, Bütünlüğü Bozan Cümle Etkinlik 18 1. Aşağıdaki metinlerin konularını bulup boş kutucuğa yazınız. a. HIZ YAYINLARI Ebru sanatı, kitreli su üzerine boyalar serpilerek desenler oluşturulması ve bu desenlerin kâğı- da geçirilmesidir. Ebrunun en büyük özelliği, oluşturulan desenlerin tek bir kâğıda geçirilmesi ve aynısının yapılamamasıdır. Ancak benzeri yapılabilir. Ebru sanatında hazırlık aşaması uzun, eser meydana getirme aşaması ise tam tersine çok kısa zaman alır. Sanki benliğimizden alıp su üzerine bıraktığımız boya damlaları, düştükten sonra yayılır ve şekiller oluşturur. Bizim de müdahalemiz ile inanılmaz resimler çıkar ortaya. Bir ebrucunun bilinçli bir şekilde mükemmel ebrular yapması, an- cak bir usta ebrucunun yol göstermesi ile mümkün olmaktadır. Bu nedenle ebru sanatı, usta çırak yöntemi ile yüzyıllar boyunca bir nesilden diğerine aktarılmıştır. Ebru sanatını icra edebilmek için birden çok malzemeye gerek duyulmaktadır. Tekne, kitre, öd, çeşitli boyalar, fırça, emici nitelikteki kâğıt ve spatula gibi malzemeler ile ortaya çok güzel eserler çıkarmak mümkündür. Konu: 5. Sınıf 2. Aşağıdaki me a. Çöre oldu tan ila A C

6. Sait Bey, soldan sağa doğru birden yediye kadar nu- maralandırdığı aşağıdaki kulübelere iki tane "İngiliz bulldog", üç tane "Sibirya yerleştirecektir. kurdu" ve iki tane "Pitbull" lanan yer, tarih vb. durumlar için konmuştur. ● 1. kulübe ● 2. kulübe 3. kulübe 4. kulübe briqis 5. kulübe 6. kulübe Bu kişinin hangi köpekleri kaç numaralı kulübeye ko- yacağıyla ilgili bilinenler şunlardır: 7. kulübe Aynı türden köpekleri yan yana kulübeye koya- mayacaktır. Tam ortadaki kulübeye Sibirya kurdu koyacaktır. Ingiliz bulldoglardan hemen sonraki kulübeye bir Pitbull koyacaktır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 5. kulübeye Ingiliz bulldog koyacaktır. B) 2 numaralı kulübeye pitbull koyacaktır. C) Pitbullardan birini 6 numaralı kulübeye koyacak- tır. D) Son sıradaki kulübeye Sibirya kurdunu koyacak- tır. 8. u bi sa ta

Yazar, sözcüğün en kapsamlı anlamıyla çağının sahici bir tanığı olmak zorundadır ama edebiyatın ileti aktar- ma dışındaki öbür işlevlerine zarar vermemek koşu- luyla. Bu cümlede "edebiyatın öbür işlevleri" ifadesiyle an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Okurun bilgisini artırma B) Okura ulusal bilinç kazandırma C) Okura yaşanılan olaylardan çıkarılacak dersleri ilet- me D) Okura dil zevkini tattırma

6. Güneş tam tepemizde. Susuzluk, yorgunluk ve açlık iyi- ce bastırdı. Elimdeki tırpanı yeni biçilmiş otların altına koyup eşyaların bulunduğu harman yerine gittim. Çay yapıp bir şeyler yiyecektim. Uzaktan yaşlı bir kadın se- sine yöneldim, el işaretiyle çağırıyordu. Hemen yanına vardım. Eve yemeğe buyur etti, canıma minnet, hemen kabul ettim. Kesme taştan yapılmış kalın duvarları olan bir eve girdik. Buzdolabı esintisi gibi bir serinlik karşıladı beni. Dışarıda onca sıcak, içeride büyük bir serinlik... Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Deyime yer verilmiştir. B) Devrik cümleye yer verilmiştir. C) Öykülemeye başvurulmuştur. DÖrneklere başvurulmuştur. 9

5 1. Birkaç sözüm var söylesem H. Olur mu bana darilan III. Uğur olsun darılana IV. Varsın gitsin uzaklara V. Sözlerimde yoktur yalan Yukarıdaki numaralanmış dizelerden hangisi ken- dinden sonraki dizenin koşuludur? C) III) AL. B) II. DY IV.

8. Toplumların geçmişten günümüze edindikleri bil- gi ve deneyimlerin en önemli aktarıcıları arasında M dil gelir. Sözlü kültürden yazılı kültüre değin birçok bireysel ve sosyal birikim, içinden çıkılan bağlamın aynası gibi yüzyıllar boyu dönüşümlere bağlı olsa da varlığını sürdürerek bugüne kadar gelir. Dil; ya- şamın bütün alanlarında, günlük yaşamın en yalın olaylarında, görenekler ve törelerde, inançlarda ortaya çıkar. Masallar, destanlar, tekerlemeler, ata- sözleri, deyimler, efsaneler ve bilmeceler kültürün dilden dile aktarıldığını örnekleyen edebi ürünlerdir. Buna göre, 1. Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur. II. Uzaktan baktım bir taş. Yanına gittim Dört ayak, bir baş III. Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Çok söylemesi günahmış Masal söylemesi sevapmış ifadelerinden hangileri kültürün dilden dile akta- rılmasına örnek verilebilir? Yalnız I C) II ve III 8. SINIF 4. DENEME B) I ve II D) I, II ve III Mozaik 5 D) Ge 10. (1) K kiler konv Birka şıldı tan Bu sinc