Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Soruları

Inmıştır.
31.Suya hasret toprağın damar damar çatlamış hâlinden
daha iyi ne anlatabilir ki suyun kıymetini? Dudakla-
ri hararetten kurumuş bir insanın hâli ortaya koymaz
mi suyun önemini? Ya da sararıp solmuş, boynunu
bükmüş bir çiçeğin kıvranışları göstermez mi suyun
değerini? Eskiler su sesiyle tedavi ederlermiş ruh sağ-
lığı bozulanları. Şırıl şırıl akan bir derenin, gürül gürül
çağlayan bir şelalenin, kıyıya vuran dalgaların insanı
ferahlatan sesini dinlemek insana nasıl haz verir?
Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangişi söylenemez?
A) Yansımadan türemiş ikilemeler kullanılmıştır.
B) Devrik soru cümleleriyle anlatım güçlendirilmiştir.
C) sana ait özellikler insan dışı varlığa aktarılmıştır.
D) Tartışmacı anlatıma yer verilmiştir.
3
Ada keklik
Dil ve Anlatım Özellikleri
199
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Inmıştır. 31.Suya hasret toprağın damar damar çatlamış hâlinden daha iyi ne anlatabilir ki suyun kıymetini? Dudakla- ri hararetten kurumuş bir insanın hâli ortaya koymaz mi suyun önemini? Ya da sararıp solmuş, boynunu bükmüş bir çiçeğin kıvranışları göstermez mi suyun değerini? Eskiler su sesiyle tedavi ederlermiş ruh sağ- lığı bozulanları. Şırıl şırıl akan bir derenin, gürül gürül çağlayan bir şelalenin, kıyıya vuran dalgaların insanı ferahlatan sesini dinlemek insana nasıl haz verir? Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangişi söylenemez? A) Yansımadan türemiş ikilemeler kullanılmıştır. B) Devrik soru cümleleriyle anlatım güçlendirilmiştir. C) sana ait özellikler insan dışı varlığa aktarılmıştır. D) Tartışmacı anlatıma yer verilmiştir. 3 Ada keklik Dil ve Anlatım Özellikleri 199
cak onun "Bir
oyunda duvarda asılı bir tüfek varsa o tüfek mutlaka
patlamalıdır." sözü zihnimdedir.
Bu parçada "Çehov" ile ilgili vurgulanan aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Önemli bir oyun yazarı olduğu
B) Öyküler de yazdığı
C) Oyunlarının birçok dile çevrildiği
D) Oyunlarının gerçekçi olduğu
33. Franz Kafka: "Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi
uyandırmıyorsa ne işe yarar?" derken, gerçek kitabın
özelliğini anlatıyor aslında. Okuduğumuz her kitap tıpkı
güneş gibi taptaze ve yeniden hazırlamalı hayata.
Bu paragrafa göre iyi bir kitabın en büyük özelliği
nedir?
A) Kitap, duygu ve düşünce dünyamızı şekillendirme-
lidir.
B) Gerçek bir kitapta konu her zaman çok önemlidir.
C) Farklı türde kitaplar okumak bizi geliştirir.
lyi bir kitapta duygu yoğunluğunun yanında düşün-
ce de olmalıdır.
Paragraf Soruları Çanta
Ortaokul Türkçe
Paragraf
cak onun "Bir oyunda duvarda asılı bir tüfek varsa o tüfek mutlaka patlamalıdır." sözü zihnimdedir. Bu parçada "Çehov" ile ilgili vurgulanan aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Önemli bir oyun yazarı olduğu B) Öyküler de yazdığı C) Oyunlarının birçok dile çevrildiği D) Oyunlarının gerçekçi olduğu 33. Franz Kafka: "Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyandırmıyorsa ne işe yarar?" derken, gerçek kitabın özelliğini anlatıyor aslında. Okuduğumuz her kitap tıpkı güneş gibi taptaze ve yeniden hazırlamalı hayata. Bu paragrafa göre iyi bir kitabın en büyük özelliği nedir? A) Kitap, duygu ve düşünce dünyamızı şekillendirme- lidir. B) Gerçek bir kitapta konu her zaman çok önemlidir. C) Farklı türde kitaplar okumak bizi geliştirir. lyi bir kitapta duygu yoğunluğunun yanında düşün- ce de olmalıdır. Paragraf Soruları Çanta
8.
Troya, Kaz Dağları eteklerinde, Çanakkale il
sınırlarında bulunan tarihî bir kenttir. Geçmi-
şi yüzyıllar öncesine dayanan bu kent, tarih
öncesi dönem kazılarının yapıldığı ilk yerdir
ve bu yönüyle arkeolojinin bilim dalı olmasını
sağlamıştır. Çanakkale şehrini kuran Darda-
nos'un soyundan gelen ilos tarafından kuru-
lan bu kent, edebiyat tarihinde önemli bir yeri
olan İlyada destanının da ana konusudur.
Yüzyıllar içinde kaybolup giden kent, 1870-
1890 yıllarındaki kazılarla ortaya çıkarılmış-
tır.
Bu metinde "Troya" ile ilgili aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Arkeolojinin, bilim dalı kabul edilmesindeki
rolüne
XB Kim tarafından kurulduğuna
(C) Birçok edebiyatçıya esin kaynağı olduğuna
D) Kazı çalışmaları sonucu yeniden gün yü-
züne çıktığına
Ortaokul Türkçe
Paragraf
8. Troya, Kaz Dağları eteklerinde, Çanakkale il sınırlarında bulunan tarihî bir kenttir. Geçmi- şi yüzyıllar öncesine dayanan bu kent, tarih öncesi dönem kazılarının yapıldığı ilk yerdir ve bu yönüyle arkeolojinin bilim dalı olmasını sağlamıştır. Çanakkale şehrini kuran Darda- nos'un soyundan gelen ilos tarafından kuru- lan bu kent, edebiyat tarihinde önemli bir yeri olan İlyada destanının da ana konusudur. Yüzyıllar içinde kaybolup giden kent, 1870- 1890 yıllarındaki kazılarla ortaya çıkarılmış- tır. Bu metinde "Troya" ile ilgili aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Arkeolojinin, bilim dalı kabul edilmesindeki rolüne XB Kim tarafından kurulduğuna (C) Birçok edebiyatçıya esin kaynağı olduğuna D) Kazı çalışmaları sonucu yeniden gün yü- züne çıktığına
2. Aşağıdakilerden hangisi öznel yargıdır?
Al Atatürk hüzünlü gözlerle İstanbul'a bakt
B) Atatürk Erzurum'dan sonra Sivas'a geçmiştir. X
Kitap en sodik dosttur.
D) Kitapların ruhun loo olduğunu düşünüyorum.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
2. Aşağıdakilerden hangisi öznel yargıdır? Al Atatürk hüzünlü gözlerle İstanbul'a bakt B) Atatürk Erzurum'dan sonra Sivas'a geçmiştir. X Kitap en sodik dosttur. D) Kitapların ruhun loo olduğunu düşünüyorum.
SÖZCÜKTE ANLAM
de altı çizili kelime
a dışarı çıktı.
imi yuttum.
nametli olmalıyız.
ordu.
10. 1. Evin temizliği ile kendisi ilgileniyor.
II.
Kalabalıkta benimle ilgilenen olmadı.
III. Doktor, hastası ile yakından ilgileniyor.
IV. Lisede tiyatro ile ilgilenmişti.
V. Bugünlerde elektronik ile ilgileniyor.
"İlgilenmek" sözcüğü anlamları bakımından ikişerli
eşleştirildiğinde aşağıdakilerden hangisi dışta kalır?
C) IV.
D) V.
A) II.
Öğret
B) III.
XATTI (8
Xermitzehay
Ortaokul Türkçe
Paragraf
SÖZCÜKTE ANLAM de altı çizili kelime a dışarı çıktı. imi yuttum. nametli olmalıyız. ordu. 10. 1. Evin temizliği ile kendisi ilgileniyor. II. Kalabalıkta benimle ilgilenen olmadı. III. Doktor, hastası ile yakından ilgileniyor. IV. Lisede tiyatro ile ilgilenmişti. V. Bugünlerde elektronik ile ilgileniyor. "İlgilenmek" sözcüğü anlamları bakımından ikişerli eşleştirildiğinde aşağıdakilerden hangisi dışta kalır? C) IV. D) V. A) II. Öğret B) III. XATTI (8 Xermitzehay
X
20 CUN
GÜN GÜN PARAGRAF
6. Aşağıdaki metinlerin hangisinde "nerede" sorusuna cevap vardır?
Esnemeyle alınan hava, burun ve ağız boşluğundan geçerken damarlardaki kanın sıcaklığını değiştirir. Böylece beynin so-
ğumasına yardımcı olur. Fareler üzerinde yapılan araştırmayla esnemeden önce beyin sıcaklığında artış gözlendiği, son-
rasında ise sıcaklığın düştüğü belirlendi.
BGüney Kutbu, Kuzey Kubu'ndan çok daha soğuktur. Aslında her iki kutup da soğuk bölgelerdir. Çünkü güneş ışınları ku-
tuplara çok eğik biçimde gelir. Her ne kadar iki kutup da buzlarla örtülü olsa da Güney Kutbu bir kara parçasıdır, bu yüz-
dep de Antarktika adıyla yedi kıtadan biri olarak kabul edilir.
CyBulutların kütleleri yoğunluklanıyla yakından ilişkilidir ve farklı türdeki bulutların yoğunlukları birbirinden farklıdır. Örneğin
sıkça gördüğümüz bulutlardan olan beyaz kümülüs bulutlarının bir metreküpünün kütlesi yaklaşık 0,3 gramdır.
DIsırgan otu yıllardır çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılan bir bitki. Isırgan otunun yapraklarında ve gövdesinde içi boş
tüp şeklinde ince tüyler vardır. Bu tüyler, temas edildiğinde ciltte tahrişe neden olan kimyasal maddeler içerir. Bu kimya-
sal maddeler arasında formik asit ve serotonin bulunur.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
X 20 CUN GÜN GÜN PARAGRAF 6. Aşağıdaki metinlerin hangisinde "nerede" sorusuna cevap vardır? Esnemeyle alınan hava, burun ve ağız boşluğundan geçerken damarlardaki kanın sıcaklığını değiştirir. Böylece beynin so- ğumasına yardımcı olur. Fareler üzerinde yapılan araştırmayla esnemeden önce beyin sıcaklığında artış gözlendiği, son- rasında ise sıcaklığın düştüğü belirlendi. BGüney Kutbu, Kuzey Kubu'ndan çok daha soğuktur. Aslında her iki kutup da soğuk bölgelerdir. Çünkü güneş ışınları ku- tuplara çok eğik biçimde gelir. Her ne kadar iki kutup da buzlarla örtülü olsa da Güney Kutbu bir kara parçasıdır, bu yüz- dep de Antarktika adıyla yedi kıtadan biri olarak kabul edilir. CyBulutların kütleleri yoğunluklanıyla yakından ilişkilidir ve farklı türdeki bulutların yoğunlukları birbirinden farklıdır. Örneğin sıkça gördüğümüz bulutlardan olan beyaz kümülüs bulutlarının bir metreküpünün kütlesi yaklaşık 0,3 gramdır. DIsırgan otu yıllardır çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılan bir bitki. Isırgan otunun yapraklarında ve gövdesinde içi boş tüp şeklinde ince tüyler vardır. Bu tüyler, temas edildiğinde ciltte tahrişe neden olan kimyasal maddeler içerir. Bu kimya- sal maddeler arasında formik asit ve serotonin bulunur.
t
1. Bölüm
Beş çocuklu KABAKCI ailesinin çocukları; Canan, Nuran, Nurhan, Nuh, Zeynep ile ilgili şunlar
bilinmektedir:
13. Test
3.
Sözel Mantık - I
● Nurhan, Zeynep'ten önce Nuran'dan sonra doğmuştur.
Nuh'tan sonra doğan bir kişi daha vardır.
Ilk doğan Canan'dır
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde kardeşlerin doğum tarihleri doğru gösteril-
miştir?
●
I
A) Canan - 1977, Nuran - 1978, Nurhan - 1980, Nuh - 1982, Zeynep - 1983
B) Canan - 1977, Nurhan - 1978, Nuran - 1980, Nuh - 1982, Zeynep - 1983
C) Nuran - 1977, Nurhan - 1978, Nuh - 1980, Canan - 1982, Zeynep - 1983
D) Canan - 1977, Zeynep - 1978, Nuran - 1980, Nurhan - 1982, Nuh - 1983
Ortaokul Türkçe
Paragraf
t 1. Bölüm Beş çocuklu KABAKCI ailesinin çocukları; Canan, Nuran, Nurhan, Nuh, Zeynep ile ilgili şunlar bilinmektedir: 13. Test 3. Sözel Mantık - I ● Nurhan, Zeynep'ten önce Nuran'dan sonra doğmuştur. Nuh'tan sonra doğan bir kişi daha vardır. Ilk doğan Canan'dır Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinde kardeşlerin doğum tarihleri doğru gösteril- miştir? ● I A) Canan - 1977, Nuran - 1978, Nurhan - 1980, Nuh - 1982, Zeynep - 1983 B) Canan - 1977, Nurhan - 1978, Nuran - 1980, Nuh - 1982, Zeynep - 1983 C) Nuran - 1977, Nurhan - 1978, Nuh - 1980, Canan - 1982, Zeynep - 1983 D) Canan - 1977, Zeynep - 1978, Nuran - 1980, Nurhan - 1982, Nuh - 1983
masalmaso
Surahi Sun
2. Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bir zamanlar masmavi suları olan engin bir deniz varmış. Bu
deniz, yalnızlığını kıyısına gelen insanları izleyerek gideriyormuş. Gelen insanların kıyısında oynamaları ve içine girip yüz-
meleri çok hoşuna gidiyormuş. Yaz mevsimi akmış gitmiş, kıyısına gelen insanlar azalmaya başlamış. Gelenler de zaten ar-
tik denize girmiyor, sadece kıyısında oturup sohbet ediyorlarmış. Günlerden bir gün yine böyle kıyısında çok az insan var-
mış denizin...
Aşağıdakilerden hangisi türü yönünden bu metinle özdeş değildir?
A) Bir varmış bir yokmuş. Bir zamanlar cimri bir adam yaşarmış. Öyle cimriymiş ki bütün mallarını altınla değiştirmiş. Bir çu-
val altını olunca da gidip bir ağacın dibine gömmüş. Gelgelelim aklı hep altınlarındaymış. Onları düşünmekten gözüne
uyku girmez olmuş. Yemeden içmeden kesilmiş. Gece gündüz demez, aklına estiği zaman gider, toprağı kazarmış. Son-
ra altınlarını bir bir sayarmış.
B) Ülkenin birinde vaktiyle yoksul bir oduncu varmış. Karısı ve yedi çocuğuyla bir kulübede otururmuş. Çocukların en so-
nuncusu minicikmiş. Ona "Parmak Çocuk" adını takmışlar. Günün birinde parasızlıktan yiyeceksiz kalmışlar. Ne yapaca-
ğını şaşıran anne ile baba çocukları evde ben büyük kardeşlere emanet edip ormana yiyecek aramaya gitmişler. Adam
ve kadın ormanda yiyecek ararken çocukların başına geleceklerden habersizmiş.
C) Geyiğin biri ormanda geziniyormuş. Çok susamış, derenin başına gitmiş. Suya başını daldırınca bir de ne görsün? Boy-
nuzları çok gösterişli, bacakları ise incecik bir geyikmiş. Koca koca boynuzları hoşuna gitmiş ama bacaklarını hiç mi hiç
beğenmemiş. Geyik boynuzları ile böbürlenip bacaklarıyla yerinirken arkasında bir kaplan belirmiş.
D) Bir zamanlar yeni yetişen iki kızıyla dul bir kadın varmış. Küçük, sevimli ve yumuşak bir kızmış ama annesi onu hiç sev-
mezmiş. Bütün ev işlerini ona yüklermiş. Büyüğü ise annesi gibi kendini beğenmiş biriymiş. Bir sabah küçük kız su dol-
duruyormuş. Çeşme başında yaşlı bir kadınla karşılaşmış. "Günaydın güzel kızım." demiş. "Bana biraz su verir misin?"
Genç kız "Elbette nineciğim." diye karşılık vermiş.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
masalmaso Surahi Sun 2. Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bir zamanlar masmavi suları olan engin bir deniz varmış. Bu deniz, yalnızlığını kıyısına gelen insanları izleyerek gideriyormuş. Gelen insanların kıyısında oynamaları ve içine girip yüz- meleri çok hoşuna gidiyormuş. Yaz mevsimi akmış gitmiş, kıyısına gelen insanlar azalmaya başlamış. Gelenler de zaten ar- tik denize girmiyor, sadece kıyısında oturup sohbet ediyorlarmış. Günlerden bir gün yine böyle kıyısında çok az insan var- mış denizin... Aşağıdakilerden hangisi türü yönünden bu metinle özdeş değildir? A) Bir varmış bir yokmuş. Bir zamanlar cimri bir adam yaşarmış. Öyle cimriymiş ki bütün mallarını altınla değiştirmiş. Bir çu- val altını olunca da gidip bir ağacın dibine gömmüş. Gelgelelim aklı hep altınlarındaymış. Onları düşünmekten gözüne uyku girmez olmuş. Yemeden içmeden kesilmiş. Gece gündüz demez, aklına estiği zaman gider, toprağı kazarmış. Son- ra altınlarını bir bir sayarmış. B) Ülkenin birinde vaktiyle yoksul bir oduncu varmış. Karısı ve yedi çocuğuyla bir kulübede otururmuş. Çocukların en so- nuncusu minicikmiş. Ona "Parmak Çocuk" adını takmışlar. Günün birinde parasızlıktan yiyeceksiz kalmışlar. Ne yapaca- ğını şaşıran anne ile baba çocukları evde ben büyük kardeşlere emanet edip ormana yiyecek aramaya gitmişler. Adam ve kadın ormanda yiyecek ararken çocukların başına geleceklerden habersizmiş. C) Geyiğin biri ormanda geziniyormuş. Çok susamış, derenin başına gitmiş. Suya başını daldırınca bir de ne görsün? Boy- nuzları çok gösterişli, bacakları ise incecik bir geyikmiş. Koca koca boynuzları hoşuna gitmiş ama bacaklarını hiç mi hiç beğenmemiş. Geyik boynuzları ile böbürlenip bacaklarıyla yerinirken arkasında bir kaplan belirmiş. D) Bir zamanlar yeni yetişen iki kızıyla dul bir kadın varmış. Küçük, sevimli ve yumuşak bir kızmış ama annesi onu hiç sev- mezmiş. Bütün ev işlerini ona yüklermiş. Büyüğü ise annesi gibi kendini beğenmiş biriymiş. Bir sabah küçük kız su dol- duruyormuş. Çeşme başında yaşlı bir kadınla karşılaşmış. "Günaydın güzel kızım." demiş. "Bana biraz su verir misin?" Genç kız "Elbette nineciğim." diye karşılık vermiş.
7.
Boş zaman, bireyin hem kendisi hem de
başkaları için bütün zorunluluklardan
veya bağlantılardan kurtulduğu ve ken-
di isteğiyle seçeceği bir faaliyetle uğ-
raşacağı zamandır. Boş zamanı değer-
lendirme her yaştan insanın önemli bir
sorunudur demek mümkündür. Bunun
nedeni, kişilerin boş zamanlarında hem
vücutlarını hem de zihinlerini dinlen-
direcek ve kendine doyum sağlayacak
faaliyetleri tam olarak bilememeleridir.
Bu paragrafa göre aşağıdakilerden hangisinin
boş zamanını değerlendirdiği söylenebilir?
A. Öğretmeninin verdiği ödevi hafta sonu
yapan öğrencinin
B Patronun istediği taslakları hazırlayan
çalışanın
C. Okulda okuyamadığı sınavları evde oku-
yan öğretmenin
D. Arkadaşlarına hediye etmek için takı ta-
sarlayan kişinin
Ortaokul Türkçe
Paragraf
7. Boş zaman, bireyin hem kendisi hem de başkaları için bütün zorunluluklardan veya bağlantılardan kurtulduğu ve ken- di isteğiyle seçeceği bir faaliyetle uğ- raşacağı zamandır. Boş zamanı değer- lendirme her yaştan insanın önemli bir sorunudur demek mümkündür. Bunun nedeni, kişilerin boş zamanlarında hem vücutlarını hem de zihinlerini dinlen- direcek ve kendine doyum sağlayacak faaliyetleri tam olarak bilememeleridir. Bu paragrafa göre aşağıdakilerden hangisinin boş zamanını değerlendirdiği söylenebilir? A. Öğretmeninin verdiği ödevi hafta sonu yapan öğrencinin B Patronun istediği taslakları hazırlayan çalışanın C. Okulda okuyamadığı sınavları evde oku- yan öğretmenin D. Arkadaşlarına hediye etmek için takı ta- sarlayan kişinin
HA
6. İnternet çok boyutlu bir ortamdır. Öğrenmek, öğ-
retmek ve eğlenmek için muhteşem bir ortam ol-
duğu gibi bilinçli kullanılmadığı ve yeterince ön-
lem alınmadığı takdirde çok riskli bir ortam da
olabilmektedir. İnternet ortamı sadece güven-
lik boyutuyla risk oluşturmakla kalmayıp özellik-
le mobil ve sosyal ağların getirdiği denetimsizlik,
okula göre daha farklı risklere dönüşebilmekte-
dir. Özellikle çocukların ve gençlerin yoğun ola-
rak kullandığı mobil ve sosyal ağlar, kişisel mah-
Temiyetten siber zorbalığa kadar birtakım olum-
suzlukları beraberinde getirmektedir. Bu durum
birtakım hak ve hukuk ihlallerine sebep olmakta
ve insanların gündelik yaşamında derin yaralara
yol açabilmektedir.
Bu metnin dil ve anlatım özellikleriyle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A Karşılaştırma yapılmıştır.
Mecaz anlamlı söz kullanılmıştır.
Korsilos Lak
& Killen
Cikilemelere yer verilmiştir.
D) Şart anlamı taşıyan bir cümle kullanılmıştır.
SINAV
Ortaokul Türkçe
Paragraf
HA 6. İnternet çok boyutlu bir ortamdır. Öğrenmek, öğ- retmek ve eğlenmek için muhteşem bir ortam ol- duğu gibi bilinçli kullanılmadığı ve yeterince ön- lem alınmadığı takdirde çok riskli bir ortam da olabilmektedir. İnternet ortamı sadece güven- lik boyutuyla risk oluşturmakla kalmayıp özellik- le mobil ve sosyal ağların getirdiği denetimsizlik, okula göre daha farklı risklere dönüşebilmekte- dir. Özellikle çocukların ve gençlerin yoğun ola- rak kullandığı mobil ve sosyal ağlar, kişisel mah- Temiyetten siber zorbalığa kadar birtakım olum- suzlukları beraberinde getirmektedir. Bu durum birtakım hak ve hukuk ihlallerine sebep olmakta ve insanların gündelik yaşamında derin yaralara yol açabilmektedir. Bu metnin dil ve anlatım özellikleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Karşılaştırma yapılmıştır. Mecaz anlamlı söz kullanılmıştır. Korsilos Lak & Killen Cikilemelere yer verilmiştir. D) Şart anlamı taşıyan bir cümle kullanılmıştır. SINAV
3.
B
Yaşayan en büyük kütleli kara hayvanı unvanını
elinde tutan Afrika savan fili türünü de barındıran
Afrika fili cinsi, kavurucu sıcaklıktaki Afrika savan-
larında yaşamını sürdürür. Afrika fili, bol kırışıklı
kalın derisindeki çatlakların oluşturduğu ağ benze-
ri yapı sayesinde derisini nemli ve serin tutar. Fil
derisinin bu temel özelliği uzun süredir bilinse de
derinin gelişim süreci 2018 yılında yapılan bir ça-
lışmayla aydınlatıldı.
Bu metinde "Afrika fili" ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Kara hayvanları arasındaki farkı
B) Derisinin serin olmasının sebebi
C) Derisinin, yaşadığı iklime elverişli olduğu
D) Yaşamını sürdürürken karşılaştığı sorunlar
4.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
3. B Yaşayan en büyük kütleli kara hayvanı unvanını elinde tutan Afrika savan fili türünü de barındıran Afrika fili cinsi, kavurucu sıcaklıktaki Afrika savan- larında yaşamını sürdürür. Afrika fili, bol kırışıklı kalın derisindeki çatlakların oluşturduğu ağ benze- ri yapı sayesinde derisini nemli ve serin tutar. Fil derisinin bu temel özelliği uzun süredir bilinse de derinin gelişim süreci 2018 yılında yapılan bir ça- lışmayla aydınlatıldı. Bu metinde "Afrika fili" ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kara hayvanları arasındaki farkı B) Derisinin serin olmasının sebebi C) Derisinin, yaşadığı iklime elverişli olduğu D) Yaşamını sürdürürken karşılaştığı sorunlar 4.
11. Jean-Claude Carriere, 18. yüzyıl Fransız şiiri
için şu tespitte bulunuyor: "Fransız edebiyatı-
nın hiçbir döneminde bu kadar çok mısra ve
bu kadar az şiir yazılmamıştır. Bir yüzyılı aşkın
sürede tek bir şiir bile! Önceki yüzyılda konan
kuralları uygulamakla yetinirseniz sürpriz, pa-
rıltı, ilham namina ne varsa uçup gider! Geriye
kalan da hatırlanmasına gerek olmayan bir çu-
val dolusu sözcüktür."
Bu parçadan "Jean-Claude Carriere" ile ilgili,
I. 18. yy. Fransız şiirini nitelik bakımından
yetersiz bulmaktadır.
II. Bilinen kalıpları tekrar etmenin nitelikli şiir
için yetersiz olduğunu düşünmektedir.
III. Kaliteli bir şiirin kalıcı olması için anlaşılır
olması gerektiğini öne sürmüştür.
yargılarından hangisi söylenemez?
B) Yalnız III
D) II ve III
A) Yalnız I
C) I ve II
Ortaokul Türkçe
Paragraf
11. Jean-Claude Carriere, 18. yüzyıl Fransız şiiri için şu tespitte bulunuyor: "Fransız edebiyatı- nın hiçbir döneminde bu kadar çok mısra ve bu kadar az şiir yazılmamıştır. Bir yüzyılı aşkın sürede tek bir şiir bile! Önceki yüzyılda konan kuralları uygulamakla yetinirseniz sürpriz, pa- rıltı, ilham namina ne varsa uçup gider! Geriye kalan da hatırlanmasına gerek olmayan bir çu- val dolusu sözcüktür." Bu parçadan "Jean-Claude Carriere" ile ilgili, I. 18. yy. Fransız şiirini nitelik bakımından yetersiz bulmaktadır. II. Bilinen kalıpları tekrar etmenin nitelikli şiir için yetersiz olduğunu düşünmektedir. III. Kaliteli bir şiirin kalıcı olması için anlaşılır olması gerektiğini öne sürmüştür. yargılarından hangisi söylenemez? B) Yalnız III D) II ve III A) Yalnız I C) I ve II
TÜRKÇE TESTİ
15. Osman Koca, "Salaş"la yedinci öykü kitabına ulaştı. 2012-
2013 yılları arasında dergilerde yayımlanan öykülerini top-
ladığı "Salaş", bir sohbet havasında öykülerini aktarıyor.
Kitap yirmi yedi öyküden oluşuyor. "Salaş"ı okurken öykü
dilinin netameli yanlarına tanık oluyoruz. Zira edebiyatın
malzemesi olan dil aynı zamanda düşünmenin ortaya çı-
kış nedeni. Bu bağlamda düşünce gibi dilin de sınırları
uzamsal ve evrensel. Usta öykücü Koca, bugüne kadar
süre gelmiş insanlığın mirası niteliğindeki dile yeni anlam
katmanları, farklı söyleyiş ve kelimeler, kavramlar ekliyor.
Bu metindeki yazım yanlışı aşağıdakilerden hangisi
yapılarak düzeltilebilir?
A) "Salaş" sözcükleri "salaş" şeklinde yazılarak
B) "süre gelmiş" sözcüğü "süregelmiş" şeklinde yazılarak
C) "yirmi yedi" sözcüğü "yirmiyedi" şeklinde yazılarak
D) "dilin de" sözcüğü "dilinde" şeklinde yazılarak
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TÜRKÇE TESTİ 15. Osman Koca, "Salaş"la yedinci öykü kitabına ulaştı. 2012- 2013 yılları arasında dergilerde yayımlanan öykülerini top- ladığı "Salaş", bir sohbet havasında öykülerini aktarıyor. Kitap yirmi yedi öyküden oluşuyor. "Salaş"ı okurken öykü dilinin netameli yanlarına tanık oluyoruz. Zira edebiyatın malzemesi olan dil aynı zamanda düşünmenin ortaya çı- kış nedeni. Bu bağlamda düşünce gibi dilin de sınırları uzamsal ve evrensel. Usta öykücü Koca, bugüne kadar süre gelmiş insanlığın mirası niteliğindeki dile yeni anlam katmanları, farklı söyleyiş ve kelimeler, kavramlar ekliyor. Bu metindeki yazım yanlışı aşağıdakilerden hangisi yapılarak düzeltilebilir? A) "Salaş" sözcükleri "salaş" şeklinde yazılarak B) "süre gelmiş" sözcüğü "süregelmiş" şeklinde yazılarak C) "yirmi yedi" sözcüğü "yirmiyedi" şeklinde yazılarak D) "dilin de" sözcüğü "dilinde" şeklinde yazılarak
4
KDS
10.
KİTAPÇIK
TÜRÜ
B
Birisi ile bir anı paylaşmak, göz göze gelmek ve ona va-
kit ayırmak o kişiyle bağ kurmaya ve onu kolay kolay
gözden çıkarmamaya yardımcı olur. İnsanlar beraber
zaman geçirerek duygusal ve fiziksel olarak birbirlerine
temas etmenin, iletişim kurmanın ve aynı atmosferi pay-
laşmanın tadına varırlar. Fakat günümüzde evlerin içi-
ne bakıldığında bu özel detaylardan mahrum olduğu gö-
rülür. Bırakın bir sofranın etrafında beraber en az bir
öğün yemek yemeyi; günlerce aynı evin içinde birbirle-
rini görmeden, fark etmeden yaşayan onlarca aile var-
dır. Farklı odalarda geçirilen zamanlar, aile üyelerini ne
yazık ki sadece fiziksel olarak değil duygusal olarak da
birbirlerinden uzaklaştırır. Bu uzaklaşma, ihtiyacımız olan
güven ve sevgi bağının önündeki en büyük engellerden
biridir. Bu sebeple evin içini gözden geçirmek ve güven/
sevgi bağının oluşup gelişebilmesine fırsat tanınıp ta-
nınmadığına dikkat etmek gerekir.
A) Benzetme
C) Karşılaştırma
Bu metinde aşağıdaki düşünceyi geliştirme yolların-
dan hangisine başvurulmuştur?
B) Tanımlama
D) Tanık gösterme
Ortaokul Türkçe
Paragraf
4 KDS 10. KİTAPÇIK TÜRÜ B Birisi ile bir anı paylaşmak, göz göze gelmek ve ona va- kit ayırmak o kişiyle bağ kurmaya ve onu kolay kolay gözden çıkarmamaya yardımcı olur. İnsanlar beraber zaman geçirerek duygusal ve fiziksel olarak birbirlerine temas etmenin, iletişim kurmanın ve aynı atmosferi pay- laşmanın tadına varırlar. Fakat günümüzde evlerin içi- ne bakıldığında bu özel detaylardan mahrum olduğu gö- rülür. Bırakın bir sofranın etrafında beraber en az bir öğün yemek yemeyi; günlerce aynı evin içinde birbirle- rini görmeden, fark etmeden yaşayan onlarca aile var- dır. Farklı odalarda geçirilen zamanlar, aile üyelerini ne yazık ki sadece fiziksel olarak değil duygusal olarak da birbirlerinden uzaklaştırır. Bu uzaklaşma, ihtiyacımız olan güven ve sevgi bağının önündeki en büyük engellerden biridir. Bu sebeple evin içini gözden geçirmek ve güven/ sevgi bağının oluşup gelişebilmesine fırsat tanınıp ta- nınmadığına dikkat etmek gerekir. A) Benzetme C) Karşılaştırma Bu metinde aşağıdaki düşünceyi geliştirme yolların- dan hangisine başvurulmuştur? B) Tanımlama D) Tanık gösterme
TÜRKÇE
13.
A
8. Sınıf Deneme Sınavı - 4
Bu metinde sözü edilen yazı türü, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Masal
B) Efsane
İnsanlar; yaşadığı coğrafyaya ait önemli gördükleri kişileri, nesneleri ve mekânları kutsallaştırırlar ve sırrını
çözemedikleri konuları çeşitli biçimlerde yorumlarlar. Bunlara yaşanmış bazı olayları da katıp nesilden nesile
aktarırlar. Kutsallaştırma, yorumlama ve aktarmaların pek çoğu sözlü olarak yayılır.
A
C) Hikâye
D) Roman
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TÜRKÇE 13. A 8. Sınıf Deneme Sınavı - 4 Bu metinde sözü edilen yazı türü, aşağıdakilerden hangisidir? A) Masal B) Efsane İnsanlar; yaşadığı coğrafyaya ait önemli gördükleri kişileri, nesneleri ve mekânları kutsallaştırırlar ve sırrını çözemedikleri konuları çeşitli biçimlerde yorumlarlar. Bunlara yaşanmış bazı olayları da katıp nesilden nesile aktarırlar. Kutsallaştırma, yorumlama ve aktarmaların pek çoğu sözlü olarak yayılır. A C) Hikâye D) Roman
TURKÇE
10. Her romanın, her öykü veya hikâyenin farklı şekillerde ortaya çıktığından emin oldum. Ama sanırım her şey, yola bir
duygusal düzlemden çıkmıştır. Gazetede okuduğum bir hikâyeyle duygusal bir bağ kurdum, şimdi de haklarında hiçbir
şey bilmediğim o karakterlerden her birinin kim olduğuna dair sorular sorma ve yanıtlarını hayal etme sürecindeyim.
Bu metinden yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Edebî türlerin yaratılış sürecinin çeşitli olduğu
B) Kurgusal türlerin ortaya çıkarken duygusallıktan beslendiği
LCDuygusal bağ kurulan hikâyelerde karakterlerin okurda onları tanıyormuş hissi uyandırdığı
D) Okurların roman ya da hikâye kahramanlarını kafalarında konuşturuyor olduğu
Ortaokul Türkçe
Paragraf
TURKÇE 10. Her romanın, her öykü veya hikâyenin farklı şekillerde ortaya çıktığından emin oldum. Ama sanırım her şey, yola bir duygusal düzlemden çıkmıştır. Gazetede okuduğum bir hikâyeyle duygusal bir bağ kurdum, şimdi de haklarında hiçbir şey bilmediğim o karakterlerden her birinin kim olduğuna dair sorular sorma ve yanıtlarını hayal etme sürecindeyim. Bu metinden yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Edebî türlerin yaratılış sürecinin çeşitli olduğu B) Kurgusal türlerin ortaya çıkarken duygusallıktan beslendiği LCDuygusal bağ kurulan hikâyelerde karakterlerin okurda onları tanıyormuş hissi uyandırdığı D) Okurların roman ya da hikâye kahramanlarını kafalarında konuşturuyor olduğu